22 Ekim 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

22 Ekim 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Birinciteşrin 1938 CUM1İUK1YET Düşünceler Fransa tahtının varisi dün beyanatta bulundu Kont de Paris gizlice Fransaya girerek hükumetin siyasetini tenkid etti Paris 21 (a.a.) Havas ajansı tebliğ ediyor: Fransa Krallık ailesi reisi Kont de Paris, bu sabah Paris gazetecilerinden birçoğunu davet ederek kendilerine siyasî beyanatta bulunmuştur. Mülâkat Fransız topraklarında küçücük bir köyde, ufacık bir evde vuku bulmuştur. Gazeteciler, mülâkatm mahrem kalması için fevkalâde ihtiyat tedbirleri ahnarak mülâ kat mahalline götürülmüşlerdir. Kont de Paris gazetecilerden biraz evvel tayyare ile oraya gelmiş bulunuyordu. Gazetecileri kabul eden Kont de Paris, gazetecilerin namusuna güvendiğini söylemiş ve mülâkat mahallinin kat'iy yen gizli tutulmasını istedikten sonra demiştir ki: « Beyanatımı size normal yollarla yapabilirdim. Fakat bu beyanatımı bütün Fransızlara bildirmek için niçin bizzat kendimin yapmak istediğimi anlarsınız ve bu istisnaî hareketimin şümulünü takdir edersiniz.» Müteakıben beyanatmı okumuş ve gazetecilere veda ettikten sonra gene tay yare ile Fransadan uzaklaşmıştır. Beyanatmda Kont de Paris memlekette sesini işittirmeği bir evvelâ vazife Barselon dün şiddetle bombalandı Enkaz arasından 24 ölü, 18 yaralı çıkarıldi Klâsiklerimiz var mı? Yazan: Prof. M. ŞEKİB TUNÇ Son otuz seneden beri ortaya atılan bu sorguya verilen cevablar muhteliftir. Edebiyat tarihçisi olmadığım için bunîarıı» tarihçesini yapmayı ehline bırakıyorum. Fazla olarak benim de burada yapacağım şey, bir hüküm vermekten ziyade kendimce elzem gördüğüm sorgularda bulunmak olacaktır. Herşeyden evvel aradığımız ve ya bulduğumuzu zannettiğimiz klâsik edebiyatın hâkim vasıflan ile «klâsik» namı altında muayyen vasıflarla tanınmış ve taayyün etmiş edebiyatlar arasında bir münasebet var mı, ve bu münasebet ne mahiyettedir? Meselenin can damarı olan bu nokta üzerinde doğru düşünmek ve salim bir neticeye erişebilmek için yapılması lâz;m olan ilk şey, «klâsik» kelimesi üzerinde durmak ve bu kelimenin edebiyata Sağlanarak «klâsik edebiyat» admı almasını temin eden şartları bugünkü kültürüm.izle idrak ve ihata etmiye çalışmaktır. Klâsik kelimesi lâtincede '<ön sırada, birinci mevkide olmak» mânasma gelen «clasicus» tâbirinden gelmektedir. klâsik müellifler dendiği zaman «örnek müellifler» anlaşılır. Klâsik dil de «örnek dil» demektir. Kelimenin bu vazediliş ananesine göre önüne klâsik sıfatı Lonulan bütün isimler bir örneklık mahiyetile vasıflandırılmış demek olduklarından «klâsik edebiyat» denildiği zaman da «örnek edebiyat» anlaşılır. Herhanki birşeyin örnek olacak bir mahiyet alması, onun ön sıraya geçmesi, birinci mevkide olması, en yüksek kıymeti kazanması, mekteblerde en başta okutulması ve anlaşılmak istenmesi gibi neticeler doğurmasından daha tabiî birşey olamaz. Nitekim klâsik olmak şerefini kazanmış olan bütün yazı ve san'at eserleri bu mazhariyetlere nail olmuşlardır. Öyle ise bu mefhum nasıl ve ne vakit doğdu? XVII inci asra gelinceye kadar müellifler «eskiler», «yeniler» yahud «iyi müellifler»; «kötü müellifler» diye ikiye ayrılır, bunların arasında kıymet kavgaları yapılır; okuyucularm çoğu eskilerin daha iyi, daha mükemmel olduklan kanaatini muhafaza ederlerdi. Eskiler dedikleri zaman, eski Yunan eserleri anlaşılır, bu örnek eserlerin eşiğinden henüz aşılamadığı için acı duyulurdu. XVIII inci asrın ilk yarısındadır ki sözleri geçen münekkidler, başlarında Volter olmak üzere, bilhassa dilde örnek olacak derecede mükemmel müellifler aradılar. XVIII inci asrın ikinci yarısında, henüz mekteblere girmemiş, ve hemen hemen tanınmıyan Fransız müellifleri mekteblere girdi. Fakat kimdir onlar ve niçin girerler? Çünkü bir asır evvelki kavgalar bitmiş, e?kilerle yenilerin kıymetleri biribirlerine denk )lacak bir hale gelmiş, sadece eskilerle beslenen mekteb şimdi yenileri de yemek ihtiyacmı duymuştur. Burada >n nazik nokta, kullandığım denk tabirinde toplanmaktadır. Evet, Fransız edebiyatının muzaffer klâsiklerinin başında Korney'ler, Rasin'ler, Molyer'ler geliyor. Bunların eserlerinde ve muvaffakıyetlerinde amil olan en büyük ve tmelli kuvvet, yazdık IHEM A N ALIN A MIH1NA Sulh ve harb Londra 21 (Hususî) Frankist tayyareleri bugün Barselon'u şiddetle bildiğini söylemiş ve Münih diktatından bombardıman etmişlerdir. Öğleden sonra bahsederek demiştir ki: da yapılan bombardıman neticesinde 24 « Bu diktat Krallık Fransanın takişi ölmüş, 18 kişi yaralanmıştır. Maddî rihinde emsali görülmedik bir züldür ve zararlar çok büyüktür. Fransa mevkiini yeni bir zâfa uğratmışGarib nümayişler tır. Fakat hükumet daha ucuza kurtulaHenday 21 (a.a.) Frankist İspanmazdı. Filhakika yirmi senedenberi ha ricî siyasetimizin iki esası, karşılıklı yar yanın mensucat kıtlığı çekmekte olduğudım ve Almanyamn çember içine alın na bir işaret ve Franko'nun tayyareleri ması olmuştur. Bu siyaseti ancak taarru tarafından geçenlerde Barselona ve zî bir asker siyaseti tutabilirdi. Halbuki Madrıd'ın francalalarla bombardıman bizim askerî siyasetimiz münhasıran te edilmesine bir mukabele olmak üzere dafüî olmuştur. Binaenalej»h Münih bu cumhuriyetçilerin bir tayyare filosu Burahenksiz siyasetlerin tabiî bir neticesi gos civannda bazı yerlere tonlarca gö;nlek, çorab ve ipek kadın çorabı ve saire dir.» atmışlardır. Kont de Paris Almanyamn kendisine şark yollarını artık tamamile açmış olduğunu, Rus ittifakımn felce uğradığını ve en cür'etkâr pangerman hulyalarımn fazlasile tahakkuk etmiş bulundugunu kaydettikten sonra «eğer Fransa henüz bütün ümidlerini kaybetmemişse hiç de ğilse bir müddet için vakit kazanmış buLondra 21 (Hususî) Eski Kudüs lunuyoruz. Bundan istifade etmesini bi şehri kâmilen askerî işgal altma alınmışlelim.» demiş ve Fransanın manevî ve tır. ingiliz kıtaatile Arablar arasında cemaddî kuvvetlerinin ihyası zaruretini ileri reyan eden musademeler neticesinde Asürmüş ve Fransada ancak kralhğın de rablardan 19 kişi ölmüş, 25 kişi de yavamlılığı temin edebileceğini kaydeyle ralanmıştır. miştir. vrupayı ikidebirde harb korkuları eserlerin mevzuunda olmayıp çünları içinde titreten ve heyecankü bu mevzuların çoğu eskidir anadililandıran sarsıntılann bir amili ne attıkları sarsılmaz ve yüksek temeiler de, bir tarafta harbden korkmıyan, dide ve bu temeller üzerinde oturttukları ğer tarafta harbden korkan devletîer butrajedi ve komedi tekniğini eski mükem lunması ve bu yüzden bir muvazenesizlik mel örnekler seviyesine çıkartarak Fıan hasıl olmasıdır. İki taraf da harbden sız edebiyatına, daha doğrusu bir mdlet korksa veya harbden korkmasa sul edebiyatına ilk kemal örneklerini • erme hun çok daha az tehlikeye ma lerinde toplanıyor. Mekteblere girmesi de ruz kalacağı muhakkaktır. İdeoloji ve bilhassa bu haysiyetle oluyor. Bu edebi parti kavgalarınm birbirine düşürdüğü yatm diğer vasıflan, mevzuumuz bakımın milletler, en büyük tehlike anmda bile dan, tamamen ikinci derecede kalır. Bu birlik ve beraberlik gösteremiyerek zâfvasıfları herhangi bir edebiyat farihınde larını açığa vuruyorlar. Büyük zaferler görmek mümkündür. Bunlardan bahset kazandıktan sonra, refah ve zenginîik miyeceğim. Yalnız ana dilini her ne sebeb içinde yaşıyanlar da, hayatm zevkine le olursa olsun evvelce vücude getirılmiş alışmış olduklan için harbden korkuyor, en yüksek ve mükemmel örnekler sevıye gevşiyor ve harbi göze aldırmakta kensinde yoğurmamış olan eserlere klâsık e dilerinden daha cesur olanlar karşısında ser, klâsik edebiyat nasıl deriz? Vc de geriliyorlar. Bu vaziyet, harbden korksek bile bunu kimlere işittirebilir ve ne mıyanların cesaretini artırıyor. Böylece hakla dinletiriz? harbden yılmıyanlarla yılanlar arasındaFuzuli ve Baki'lerden Yahya Kema! ve Haşimlere gelinceye kadar devam eden ve klâsik bir Türk şiiri gibi görünen şiir an'anesinin en mükemmel eserlerine ana dilinin mükemmel örnekleri diyebilir miyiz? Bunu söyliyebilmek için .».na dilimizi unutmuş olmak, klâsik Türk dilini kurduğunu zanneden Bakinin dilini devam eder görmek veya yarınki Türkiyenin bu dili temadi ettireceğine inanmak lâzımdır. Ana dilimizin şiiri, Osmanlı imparatorluğunun taazzuvundan evvel Yunus Emrede, ve büyük Türk dünyasmın küçücük bir köşesinde, mütecanis bir Türk muhiti içinde bizzarure mahdud olarak eriştiği bir kemali idrak ettikten sonra imparatorluk halitası içinde garib bir dil halitasına münkalib olarak zamanımıza kadar gelmiş, kendi yapısına ve kendi nahvine tekrar kavuşması Yakın Şarktaki mütecanis vahdetini büyük Türk inkılâbile kazandıktan sonra olmuştur. Hakikî dil, bir zümre veya imparator'uk hâdisesı olmayıp biyolojik esaslara kadar giden içtimaî bir hâdise, bir millet hâdisesidir; ve dilin tamamlığı milletin tamamlığma bağhdır. Klâsikleşmiş dil ve edebiyatlar millet yapısının tamamlığı içinde vücud bulmuş görünüyor. Ben, kendi hesabıma, bunun istisnasını bilmiyorum. Bildiğim klâsikleşmiş dil ve edebiyatlar miüî birliklerinin hiç olmazsa büyük bir ekseriyeti içinde teşekkül etmişlerdir. Millî viîcud tamamlığını bulmadıkça tam şahsiyetin? nasıl gösterebilir? Siyasî ve tarihî scbeblerle büyük vücudünün büyük bir kısm'ndan aynlmiş bir parça, kendisini tam olarak nasıl duyabilir? ki meddü cezir, ikidebirde, yeni çatışmalara, yeni sarsmtılara ve yeni buhranlara sebeb oluyor. Sulh elbette, harbden iyidir; fakat sulh içinde yaşıyabilmek için, harbden korkmamak, yılmamak şarttır. Harbden korkanlar ve bu korkulannı karşısmdakine ihsas edenler, günün birinde korktuklarına uğramak tehlikesine maruzdurlar. Milletler için sulhu sevmek, fakat harbden korkmamak lâzımdır. İcabında, son ferdine kadar döğüşmekten asla çekin miyeceğine herkesi inandırmış ve böyle bir savaş için hfczırlanmış olan milletlerdir ki sevdikleri sulh ve sükun içinde yaşıyabilirler. Çünkü, kimse, onlara taarruz etmek cesaretini, kolay kolay göstere mez. «Hazır ol cenge istersen sulhu salâh» sözü yalnız akıl ve mantığın, politikanın değil; ayni zamanda tabiatin bir düsturudur ve ondan dolayıdır ki her zaman kuv\'etini muhafaza etmektedir. Filistin hâdiseleri Kudüs ve Yafada dün de kanlı çarpışmalar oldu Çek Alman hudud boyunda bir hâdise MiMiınnnıiııııııııııııııılıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııııııınııın»»! «Temizlik» devam ediyor Prens Ansen'in olumu Bir çarpışmada 4 sivil Çek Yugoslavyada umumî öldü, Almanlardan da ve büyük bir teessür yaralılar var uyandırdı Prag 21 (a.a.) Sivil Çekoslovaklarla Alman muhafızlar arasında Melnik'in şimalinde Selşoviç'de Alman kıtaatının işgali altında bulunan mıntaka hududunda bir hâdise olmuştur. Çeklerden dört kişi ölmüş, Almaıılardan da birçok kişi yaralanmıştır. Hâdise üzerine Çek Hariciye Nazırı, Alman hükumetinden özür dilemiş ve tahkikat yaparak müc rimleri cezalandıracağını vadetmiştir. Belgrad, 21 (a.a.) Bütün gazeteler, Prens Arsen'in ölümünün memleketin her tarafında tevlid etmiş olduğu derin acıdan bahsetmektedirler. Bu hususta Samuprava gazetesi, bilhassa Prens Arsen'in Yugoslav milletinde ve Yugoslav tarihinde derin bir iz byakmış olduğunu kaydetmektedir. Prensin ölümü, Yugoslav milletinin her ferdinde derin ve umumî bir keder tevlid etmiştir. Alman başkumandammn orduya Belgrad, 21 (a.a.) Prens Arsen teşekkürü Karayorgiyeviç'in na'şı bu ayın 23 ünBerlin 21 (a.a.) Ordu başkuman de Kral hanedanı, hükumet erkâm ve sadanı General von Brauchitsch, Südet ir yüksek zevatın huzurile Oplenaç'deki topraklarınm idaresinin, sivil makamlara mezarlığa gömülecektir. devri dolayısile gönderdiği bir tamimie, disiplinli hareketlerinden dolayı askere teşekkür etmiştir. Kudüs 21 (a.a.) Bütün gün as kerî kıt'alar girdikleri mahallelerde te mizlik yapmışlar, münferid asileri takib ederek bunlardan dördünü öldürmüşler, birkaçını da tevkif etmişlerdir. Akşam, eski sehrin büyük bir kısmı işgal edildikten sonra kıt'alar, Ömer camii civarındaki mahallelerde faaliyete devam etmişlerdir. Eyaletlerde gene bir takım taarruzlar vukua gelmiştir. Açık muhabere Yafadaki hâdiseler Kudüs 21 (a.a.) Yafada bir Yahudi kamyonu taarruza uğramış ve iki amele öldürülmüştür. Galile eyalelinde Hitting civannda İngiliz kıt'alan asilere bir baskm yapmışlar ve bunlardan beş tanesini öldürmüşlerdir. Irak Hariciye Nazırımn beyanatı Beyrutta Hitler Berhtesgaden'e döndü Fazla mahsulün taksimi için bir kongre mi? Berlin, 21 (a.a.) Hitler, öğleden sonra Alman Çek hududu civannda kâin Krauman ve Şöningberg şehirlerini ziyaret etmiştir. Öğleden sonra Linz şehrini gezmiş ve akşam Berehtesgaden'e hareket etmiştir. C îngiliz Amerikan ticaret Londra 21 (Hususî) Kral Corc, misafir Belçika Kralı Leopold şerefine müzakeratı bir ögle ziyafeti vermiştir. Belçika KraOttava 21 (a.a.) Bir ticaret mua lının hemşiresile İngiliz Kraliçesi ziya hedesi akdi maksadile İngiltere ile Afette bulunmuşlardır. merika arasında yapılmakta olan mü Mussolini'in oğlu Berlinde zakereler esnasında zuhur etmiş olan Berlin 21 (Hususî) İtalya Baş müşkülâtın, Kanada ile Birleşik Ame rika arasında akdi mutasavver ticaret vekilinin oğlu Vittorio Mussolini, bizzat muahedenamesinin imzasını da teahhuidare ettiği tayyaresile bu sabah buraya ra uğratabileceği söylenmektedir. gelmiştir. Mussolini'nın oğlu HabeşistaFilhakika yekdiğerini müteakiben itnın işgaline aid bir filım hazırlamaktamam etmekte olmalan itibarile bu iki dır. muahedenamenin ayni zamanda imza Macar Yugoslav kliring edilmesi derpiş edilmekte idi. Ottava'da tahmin edildi&ine ^"^ ' ~ müzakeratı rikan müzakeratımn akamete uğraması Belgrad 21 (a.a.) Yugoslavensk Amerika ile Kanada arasında yeni müKurir, şimdiki kliring itilâfının tatbikı zakereler açılmasmı zarurî kılacaktır. hakkmda tetkikatta bulunmak üzere yaTürkkuşundan yetişen talekında bir Macar Yugoslav komitesinin belerin muvaffakiyetli toplanacağmı istihbaratına atfen yazmaktadır. Maamafih bu müzakeratm açılabir uçuşu cağı tarih, henüz kat'î olarak tesbit ediîAnkara, 21 (Telefonla) Türkkumiş değildir. şunun motörlü mektebinde yetişen talebeAnkara Hukuk Fakültesinde ler 13 tayyarelik bir filo halinde uzun sayılacak ilk uçuşlannı yaptılar. Türkkuşu yeni inşaat Ankara, 21 (Telefonla) Ankara Umum Müdürü Yarbay Osman Nuri Hukuk Fakültesi binası inşaatmın ikinci Baykalm kumandasında Eskişehire uçan kısmma da yakında başlanacaktır. Bu kı bu genc pilotların filosu orada askerî hasım inşaat için 800 bin liraya yakın para vacılar tarafından karşılanmıştır. Talebe bugün muvaffakiyetle Ankaraya döndü. sarfolunacaktır. Bu suretle Türkkuşu havacı'arı, Cumhuriyet Bayramına hazırlık talimlerinden bi* PARİS 21 İspanyol filozofu Joze rini de yapmış oldular. Belçika Kralı Londrada Haydpark 21 (a.a.) Oklama senatörü Li, Ruzvelt'le bir görüşme yaptıktan sonra şu beyanatta bulunmuştur: « Ruzvelt, dünyada ziraat mahsulü fazlasının taksim ve tevzii için bey nelmilel bir itilâf akdedilmesine taraf tardır.» Beyrut 21 (a.a.) Irak Hariciye Nazırı Tevfik Suveydi buradan geçer ken D. N. B. ajansı muhabirine yaptığı beyanatta Londradaki ikametinden Fi listin meselesini hal için istifade ettiğini, İngilterenin, Arab milletlerinin dostluğunu muhafaza etmek için Arabları memnun etmek lâzım geldiğini anlamış olduğunu söylemiş, Filistin meselesinin teşrinisaninin sonundan evvel halledileceği ümidinde bulunmuş ve bu meselenin Filistin mümessillerile diğer Arab devletlerile birlikte halledileceğini ve bu iş için tekrar Londraya gideceğini kaydeyle miştir. Irak Hariciye Nazırı, Filistin Baş müftisile görüşmek üzere Sama hareket etmiştir. Oradan tayyare ile Bağdada gidecektir. Bay Rıza Demokrata: Bayraklar hakkındaki yazıma çok sinirlenmişsiniz amma haksızsmız. Çünkü, ben, mutlaka, Yerlimallar pazarlannın yün bayraklarını alınız diye bir şey yazmadım. Bayrakların şali denilen kumaştan yapılacağı bayrak kanununda veya nizamnamesinde yazılıdır. Bununla beraber, eğer sizin Kayseri fabrikasmm metresi 28 kuruşa satılan bezlerinden yaptığımzı söylediğiniz 50 kuruşluk ucuz bay rakların rengi ve şekli kanuna ve nizama muvafıksa. kimsenin bir diyeceği yoktur; güle güle kullanırsınız. Benim istediğim, bayrakların ucuz veya pahah olması değil; kanuna ve nizama uygun olmasıdır. Bu hususta mücadeleden de Bir başdönmesini andıran kültür sal asla vazgeçmiyeceğime emin olmamzı lantı ve sıkıntılarımız bu eksik ve tamam rica ederim. Hürmetler. lanmamış şahsiyetimizden gelmiyor rau? îstetJiğimiz ve lâyık olduğumuz büyük çap ta ve büyük milletler se^yesindeki kültür iştiyakımız dahi tam şahsivetımizi, haberimiz olmadan aramanın bir tezahürü (Baştarafı ı tncı sahifede) değil midir? Tabiatin cömerdlikle yaratüDiğer taraftan Japonlar Hankov istiğı büyük milletlerin derdleri de ..üyük o kametinde de şiddetli taarruzlara başlaluyor. Buna tahammül etmek \e ya'dticı dıklarından, Çinliler şehri tahliye etmişzamanla birlikte çalışarak sabretmesini bil lerdir. Hankov civarındaki Çin kuvvetleri cenuba ricat etmektedirler. mek lâzımdır. Kanton düştü M. SEK1B TUNC Feci bombardımanlar Amelî üniversiteler [Ba$makaleden devam ı lum safhasını behemehal amelî bilgima lerle ikmal etmek mecburiyetindeyiz. Hıfzırrahman Öymenin verdiğı malumat arasında biz daha ehemmiyetli noktayı Kızılçulludaki Amerikan Kollejinin yerine koyduğumuz ilk Muallim mektebinin programında gördük. Yeni açılan bu mektebin meslekî kısımlarına henüz sıra gelmemiştir. Fakat mekteb şimdiden ilk plânda tuttuğu öğretme mevzularile bize yarının en mükemmel hocalarını yetiştırecek bir üniversite ehemmiyet ve mehabetile göründü. Bakın Kızılçullu Öğretmen mektebinin talebesine şu şekilde ve bu şekilde hocalık yapacaksınız denilmeden önce neler öğretiliyor: Ziraat, inşaat, demircilik, marangozluk, motörcülük, kooperatifçiük. daktiloğrafi, oyun ve müzik!.. İtiraf etmeli ki bu yenilik, Cumhuriyet Türkiyesinde umumî maarife yepyeni ve çok hayırlı bir istikamet verecek kuvvetli bir adımdır. Bu esaslarda yetişecek köy öğretmenlerinin yarın öbürgün hocalık yapmağa gidecekleri köy mekteblerinin dahi ona köre hazırlanacak bir programla yürümeleri lâzım gelecektir. Bu biraz zahmetli, azçok masraflı, herhalde oldukça külfetli bir iştir, fakat tam iştir. Biz malum ilk köy mekteblerimizin yüzü yerine bu yeni sistemden on mektebin bulunmasını tercih ederiz. Bu mekteb, alelâde ve yarımyamalak okuyup yazma öğrenen insan değil, belki kendi işlerindeki sağlam tutumlarile memleketin çehresini değiştirecek adam yetiştirecektir. Türkiye maarifinde bu sistemin zaten yüriimekte olan başka nümuneleri yok değildi: San'at mektebkrimiz, tekem| m üll e r ine nekadar itina edilse asla çok görülmiyecek güzel müesseselerimizdir. Kız san'at mekteblerımizi Cumhuriyet Türkiyesinin en güzel eserlerinden biri olarak biliyoruz. Bunların hepsi bizim nazanmızda amelî üniversitelerden birer kısımdır. Fakat Krzdçulluda girişilen tecrübe, hayata ameli adam vermek bakımından yalnız köylere tatbikile iktifa olunmıyarak şehirlerimize de teşmil olunması arzu edilecek yeni bir kültür sisteminin başlangıcıdır. Bu güzel teşebbüsünden dolayı tebrike lâyık bulduğumuz Kültür Bakanlığımızı bu iş üzerinde derin ve geniş düşünmeğe davet ederiz. Bu maarif hayatımızda hakikî bir inkılâb Arabaların Amerikaya müracaatleri Vaşington 21 (a.a.) Hariciye Nazırı Hull, bugün Amerikadaki üç Arab cemiyetini temsil eden 15 delegeyi ka bul etmiştir. Bu delegeler, biri Reisicumhura hitab eden üç muhtıra vermişlerdir. Bu muhtıralarda bazı Amerikan Yahudi teşekküllrinin talebine rağmen, Amerika hüku metinin haricde ve bilhassa Filistinde hertürlü siyasî taahhüdlerden içtinab etmek yolundaki an'anevî siyasetine sadık kai ması istenilmektedir. Hanken 21 (a.a.) Santral Niyuz ajansına göre, Japon tayyareleri dün Pingatiyang'ı bombardıman ederek 300 evin yıkılmasına ve 600 kişinin ölmesine ve yaralanmasına ve sabahleyin de üç defa Huan'ın payitaht, olan Çanfha'yı bombardıman ederek 300 kişinin ölmesine ve yaralanmasına ve 400 evin yıkılmasına sebebiyet vermişlerdir. Hankov'un tahliyesi Londra 21 (Hususî) Tokyodan bildirildiğine göre, Hankov'un müdafaası için Çinliler tarafından ittihaz edilen tedbirler akim kalmıştır. Mareşal ŞanKayŞek bugün Hankov'un tahliyesini emre derek yeni hükumet merkezi ittihaz edibn Çıang King şehrine gitmiştir. Eti Bank Umum müdürü Londraya gidiyor Ankara, 21 (Telefonla) Eti Bank Umum Müdürü Ilhami Nafiz Pamir bu akşam Londraya gitmek üzere Ankaradan hareket etti. Eti Bank Umum Müdürü Londrada maden cevheri satış işlerinden başka mühim mubayaa işlerile de meşgul olacaktır. Bu arada, Çatalağzıada inşa edilecek liman tesisatı üzerinde görüşmeler de yapılacaktır. Hankov'a doğru adımıdır. ^ Yeni tütün kanunu Ankara, 21 (Telefonla) Tütün ve Tütün İnhisarı Kanunu önümüzdeki sah günü meriyete girecektir. Şimdiki kanuna göre bazı fiiller için para cezası vermek salâhiyetini haiz olan heyetlerin vazifesi de bu ayın 25 inden itibaren yeni kanunla Sulh Ceza mahkemelerine intikal etmektedir. Alâkalı idareler bu gibi heyetlerin ellerindeki işleri kanunun meriyete girdiği tarihte mahallî Sulh Ceza mahkemelerine devredeceklerdir. Bu cihet kendilerine hatırlatıldu Şanghay 21 (a.a.) Japon kıtaatı, dün Hankov'un 50 mil cenubu garbisint de kâin Tayeh şehrini işgal etmişlerdir. Yunan Kralı mütenekkiren Japonlar, Çin payitahtının memlekeseyahate çıkıyor tin sair aksamile olan son münakale hatAtina, 21 (a.a.) D. N. B. Alman tını kesmek için Hankov Kanton deajansı, Kralın teşrinievvel sonlarına doğ miryolu istikametinde ilerlemektedir. Tokyo'da müthiş bir kasırga ru yabancı memleketlerde mütenekkiren seyahata çıkacağını bildirmektedir. Tokyo 21 (a.a.) Tokyo'da zuhur Bir İtalyan heyeti Berlinde eden bir kasırga, tramvay münakalâtile Berlin, 21 (a.a.) Dahiliye Bakan telefon muhaberatını inkıtaa uğratmış ve lığı müşavirlerinden Kont Karlo Misturzi 10,000 evin zemin katları su altında kalnin başkanhğında 25 İtalyan belediye mıştır. J ^ S NADt Kısa haberler ^ Ortega İkase'nin sıhhî vaziyeti ciddî en dişelere bals olmaktadır. Kendisi bir kliniğe nakledilmiştir. * PARİS 21 Bone, dün Sovyet Rusya büyük elçisini kabul etmiştir. * ELKTON «Marilan» 21 Meşhur şatranç şampiyonu Kapablanka, Rus prenseslerinden Olga Şagodalf ile evlenimştir. * BTJDAPEŞTE 21 Başvekil, öğleden sonra, buraya gelmiş olan Almanya Adliye Nazırı Frank'ı kabul etmiştir. Bir haftada yakalanan kaçakçılar Ankara 21 (a.a.) Geçen bir hafta içinde Gümrük Muhafaza teşkilâtı, 88 kaçakçı, 1097 kilo gümrük kaçağı, 36 kilo înhisar kaçağı, 9090 defter sigara kâğıdı, 1 tabanca, 26 Türk lirası ile 25 kaçakçı hayvanı ele geçirmiştir. memuru, muhtelif Alman daire'erinde tetTeşekkür kikatta bulunmak üzere buraya gelmişlerEşim, eski Bahriye ve Beyoğlu hasta1 dir. neleri hekimi doktor Ali Rızamn irtiî Brezilya sefiri Almanyadan halinden mütevellid derin elem ve ke| derlerime ortaklık eden ve taziyet vel ayrıldı tesliyete şitab ederek candan alâka gösf Berlin, 21 (a.a.) Brezilyanın Ber teren akraba ve ehibbaya ayrı ayrı tej lin sefiri Momiz de Aragao ailesi ile bir şekküre imkâmm olmadığından bu vaİ likte saat 11 de Berlinden ayrılmış ve o zifenin ifasına muhterem gazeten ; zl| tomobille Parise hareket etmiştir. Sehr, tavsit eylemekliğime müsaadenizi ricaj Merhumun eşi bir müddet Paris'te kaldıktan sonra Rio ederim. Huriye de] aneiro'ya gidecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: