16 Temmuz 1938 CUMHURÎYET Asrî mezarlık davası Iktısad Vekili Zonguldak ve IBaştarafı 1 inci sahlfedel Vali Muhiddin Üstündağ ile arkadaşlannın muhakemesi esnasında fotoğrafçuıuzın aldığı muvaffakiyctli bir resim Muhiddin Üstündağ: « Müfettişler sormuşlardı. Cevab vermiştim. Dahiliye Vekâletinden bazı sualler geldi. Bunlar mahrem şeylerdi ve arasında mezarlık işleri de vardı. Suallerin her birini aid oldukları müdiryet lere göndererek cevab istedim. Mezar'ık işine aid olan sualin cevabmı mezarlıklar müdiirü hazırladı. Ben de müdürlüğün bu cevabını Dahiliye Vekâletine bildirdim. Yoksa Dahiliyeye yazdığım cevab, kendi mahsus tetkıkim değildir. Bununla beraber bu ifade ile mahkemedeki ifadem arasında hıçbir mübayenet yok tur. Gerek bu ifademde, gerek Dahiliyeye verdiğim cevabda mezarlığın pazarlıkla alındığını def'atla tekrar etmişim dir. Sonra pazarhk usulünün ne şekilde yapıldığına dair kanunda bir sarahat yoktur, satm aldığımız arsanm haritası yoktur denildi. Halbuki haritası vardır. Arsanın kıymeti takdir olunmamıştır denildi, bu da doğru değildir. Arsa satın alınmadan evvel, kıymeti takdir edilmiştir. Yalnız menafii umumiye karan almadığımız doğrudur. Ancak, pazarhk usu lünde böyle bir karar almağa kanunen mecbur değildik. Mezarlıklar müdiriyetinin cevabmda zâfı telif olabilir. Fakat zatı meseleye müessir değildir.» olduğum da yalandır. Karaağac mezbahası bir aralık şahsiyeti hükmiyeyi haiz bir müessese hahne getirildi ve o zaman burada çalışan maaşlı memurlar, ücretli müstahdem halini aldı. Bir müddet sonra Karaağac mez bahası Belediyeye bağlı bir müessese haline getirilince, çahsan bütün memurların tekrar maaşa nakilleri muvafık görüldü. İşte Eşref de bu memurlar arasında maa5a geçmiştir. Onu aleyhimizde bir delil olarak kullanmağa insaf müsaid midir? Nihayet ben Belediyeye geldiğim zaman Eşrefi Oktrova müdür muavini olarak buldum. Oktrova işleri lâğvedildiklen sonra kendisi bir müddet açıkta kaldı. Açıkta kalan ve yerleştirilmeleri lâzım gelen diğer memurlarla beraber Eşrefi Mezbaha levazım âmirliğine getirdık. Kendisinin terakki merhalelerinde hususî bir muameleye tâbi tutulduğunu gösterecek bir delil mevcud değildir. Diğer bir arsa Takdiri kıymet meselesi Reis: « Takdiri kıymet olunduğunu söy lüyorsunuz. Takdiri kıymet yapılmış mıdır?» Muhiddin Üstündağ: k . « Evet... Belediye umumî meclisi tarafından seçilen bir hef¥î*tâkdiri kıymet yapmıştır.» Bundan sonra Dahiliye Teftiş heyeti tarafından yapılan tahkıkat fezlekesi okundu. Bunda Tan gazetesinin mezarlık arsasının satın alınmasında Muhiddin Üstündağın kardeşi Hikmetin de alâka dar olduğunu yazdığı, halbuki yapılan tahkikatın bu neşriyatın asılsızlığını gösterdiği kaydedilmekte, satış işinin safa hatı izah olunmakta idi. Fezleke okun duktan sonra İstanbul Valisine fezleke hakkında bildiği olup olmadığı soruldu. Muhiddin Üstündağ, cevabında ezcümle dedi ki: « Def'atla arzettiğim gibi, biz, arsayı kanunun verdiği salâhiyetle pazar lıkla satın aldık. Üzerinde bir vazifenin mes'uliyetini taşıyan bir adam, bu vazifesini yaparken kanunun kendisine verdiği müteaddid salâhiyetlerden bir tanesini tercih etmekte serbest olmalıdır. Kanunun bize bahşettiği müteaddid salâhiyetlerden birini kullanmakla diğerini kullanmak, bize mes'uliyet tahmil etmeli midir? Gene, bu işte mecbur olmadığımız halde istimlâk kanununun ikinci maddesini tat bik ettik. Bu suretle muamelemizi usule uydurmak istedik. Buna kanunî hiçbir mecburiyetimiz yoktu. Başka birşey arzedeyim: Ben arsanm sakıt hanedanı saltanat veresesine aid olduğunu bilseydim almak tarikini iltizam etmezdim. Sürpagob mezarlığının alt tarafında bir arazi vardı. istanbul Belediyesi, bir spor sahası yapmak için burasını müsaid görmüştü. Bunun için tetkikat yaptık ve arsanm sakıt hanedan azasın dan Yusuf Izzeddine aid olduğunu öğrendik. Vekili eski Maliye Nazırı Tevfikle görüştük. Arsaya 30 35 bin lira kadar kıymet gösteriliyordu. Tevfik, 45 bin lira istedi. Çok bulmakla beraber muvafakat ettim. Benim muvafakatimi gö rüace, arsa evvelâ 55 bin, » a » 9 7 bin liraya çıkarıldı. Bu tarz muameleden fena halde müteessir olduğum için arsayı satın almadım.» Avni Yağızın cevabı Tahkikat fezlekesinde encümeni daimî azasından Avni Yağızın, Eşrefin Belediyeye 73 liraya sattığı arsayı 30 liraya aldığını bildiği yazılmaktaydı. Reis buna karşı ne diyeceğini Avni Yağızdan sordu. Avni Yağız cevabında ezcümle dedi ki: « Ben, nereden duydum bunu? cevabım, iade edılmiş bir sualden başka birşey değildi. Masumum. Huzuru âlinizde beraet reyi alırsam Dahiliye Heyeti Teftişiyesinin ve Devlet Şurasınm çizdiği yoî üzerinde değil, mesleğimin bana emrettiği yol üzerinde yürüyeceğim.» Dahiliye Heyeti Teftişiyesinin tahki kat fezlekesine zeylen hazırladığı fezleke okundu. Fezlekenin bu kısmmda eski istanbul Belediye Reis muavini îzmit valisi Hâmidin istimlâk kanunlarını bildiği halde tatbik etmediği kaydedilmekteydi. Hâmid, buna verdiği cevabda dünkü ifadelerini tekrar etti. Bu işin hiç bir safhasile meşgul olmadığını ve teftiş heyetinin vaki istizahı üzerine, tahkikatın yanlış bir mecrada yürütüldüğünü anlatmış olmak için, kendi noktai nazarını izah et «Delili verilemiyen iddicdar» Tayyareci Hughes Paristen geçerken tiğini söyledi. Bundan sonra tahkikatın tnuhtelif safhalarına dair evrak okundu. Bu arada reis, Muhiddin Üstündağdan dünkü celsede ibraz edeceğini söylediği vesikaları göstermesini istedi. Muhiddin [Baştarafı 1 inci sahitede'] Üstündağ istenilen evrakı reise verdi. Karabükteki muazzam tesisat Bunlar arasında Asrî mezarlığın haritaZonguldak 15 (Sureti mahsusada gilarile mezarlığa mücavir arsaların satış bedellerini gösteren vesikalar bulunmak den arkadaşımızdan, telefonla) Bugün sanayiimizin anası olan Karabükteki ta idi. tesisatı gördük. On bir ay evvel dümdüz, Müddeiumuminin bir talebi Müddeiumumî, pazarhk komisyonu a boş, geniş bir saha olan bu yerde şiımfc fabrikasının zalarının teftiş heyetine verdikleri ceva muazzam bir demir, çelık iskeleti yükselmektedir. bî mütaleaların okunmasını taleb etti. Kok fabrikasının 80 metre uzunlu Bu cevablar da okundu. Bundan sonra iddia makamı, tekrar söz alarak istimlâk ğundaki bacasile yükselen fırın^r bütün komisyonu azasının vazifeleri 932 sene sahaya hâkim olmaktadır. Burada şimdi sinde bittiği halde 937 senesine kadar 3500 amele çalışıyor. veni şehirle beraifayi vazife ettiğini kayıdla bu tarihe ka ber Sümerbankm Karabükte vücude gedar kendilerine ücret verılip verilmediği tirdiği mamure kilometrelerce sahayı kaplamaktadır. Türkiyenin ilk derrir ve nin tesbitini istedi. çelik fabrikaları gelecek sene temmuzunMuhiddin Üstündağ verdiği cevabda komisyon azasının 937 kânunuevveline da işe başlıyacaktır. Şimdi gölgede 40 kadar ifayi vazife ettiklerıni ve kendile derece sıcaklıkla yanan bu yerlerde gerine verilen ücretlerin hesabı kat'ilerde lecek sene bugünlerde kızıl demir ve çegösterildiğini söyledi ve mahkeme arzu lik nehirleri akacaktır. Fabrikanın tesisat ederse bunu tevsik edeceğini ilâve etti. ve makineleri 20 milyon liraya mal olacaktır. Müddeiumumî bu noktanın telgrafla soFabrika binalarının inşaatı 4 milyon rularak tevsikini istedi. 1 lira tutacak, Karabük şehri 5 milyon liKenan ömer diyor fci Muhiddin Üstündağm avukatı Kenan raya çıkacaktır. Sehrin plânmı M. Prost yapacaktır. Ömer, buna lüzum olmadığını, çünkü saFabrika 8 büyük kısımdan mürekkebdır. tın alma muamelesinin pazarlıkla icra edildiğini ve Belediye reisinin pazarlığı i Günde 3 yüz tonluk maden eritecek olan timad edeceği zevata yaptırabileceğini yüksek fınnlar 4 adeddır. 50 yataktan mürekkeb hastane, 20 bin söyliyerek dedi ki: « Burada mevzuu bahsolan istim kilovatlık elektrik tesisatı, günde 1600 lâk komisyonu azaları değildir. Kjgmğ tonluk kömür işliyecek kok fırınlan, benyon bu vazife ile mükellef olsa da olma zol, katran, ağır ve hafif makine yağları gıbi tâli istıhsalâta mahsus imalâthaneler, sa da bunun kendilerine isnad olunatrrettrenede 20 bin tonluk istihsalât yapacak me tesiri olamaz. Beyhude yere sual ve çelık boru fabrikası, kücük makineler de istizah yapılacak, mahkemenin bu hususyapacak olan mükemmel bir tamirat ata bir karar vermesini rica ederim.» telyesi vardır. Müzakere salonuna çekilen mahkeme Karabük koca bir şehir oluyor heyeti kısa bir müzakereden sonra verdiği Karabük şehrinde mekteb, hastane, şu kararı tefhim etti: «Satın alma muamelesinin pazarlık Halkevi, umumî hamamlar, spor yerleri, la icra olunmasına nazaran, istimlâk dans daireleri, kütübhane, sinema, otel, komisyonu azalannın 932 senesinden memur ve amele için bahçeli evler, aparsonra sıfat ve vazifelerinin tahkikine tımanlar, su, havagazi, elektrik tesisatı, lüzum görülmediğine ittifakla karar kanalizasyon yapılacak ve bu aıretle 7 verildi.» bin kişilik bir sanayi şehri meydana getddianame bugün serdedilecek ecektir. Burada beher ekipı 1000 ameleKararın tefhiminden sonra reis, tahkiden mürekkeb olmak üzere 3000 amele katın bittiğini söyliyerek Müddeiumumiçalışacaktır. yi iddianamesini serde davet etti. MüdBu muazzam tesisatta bu kadar az adeiumumî iddianamesini hazırlamak için mele bulunması hemen hemen bütün mamühlet istedi. Bu sırada muhakeme altıkinelerin otomatik olmasından ileri gel na alınmış olanlardan Mehmed Ali ile mektedir. Karabük şehrinde amelenin yaîhsan Namıktan gayrisi vekilleri de burısı bekâr, yarısı evli olarak, apartırran ve lunduğu cihetle mahkemede hazır bulunev yapılacaktır. Memurlarla aüeîeri bin maktan vareste kalmalarını istediler. kisi hesablanmaktadır. Şımdı calışan Mahkeme, bunu muvafık gördü ve Müd3500 ameleden 2000 kişi yeni şcHirdeki deiumuminin iddianamesini serdetmesi ibüyük amele kıslasında yatıp ka'Vmakçin muhakemeyi yarın saat ona talik et ta, diğerleri de Safranbolu ve etrafmdati. ki köylerde oturmaktadır. *** Simdilik müteaddid memur evleri ve Muhiddin Üstündağ, yarın akşam îsbir otel yapılmıştır. 90 kadar İngılız tanbula hareket edecektir. mütehassıs bu evlerde ve otelde oturuyorlar. Karabük tetkiklerini bitirdi Sağda, maden kuyularına inen gazeteciler, solda Vekil bir maden iskelesini geziyor vardır. Bunlara bilâhare diğer çeşidler de ilâve edilecektir. Fabrika ziraat aleteri yapmıyacaktır. Fabrika bittikten kısa bir müddet sonra bütün demir ve çelık ihtiyacımızı karşılamağa kıfayet etmiyecektir. den arkadaşımızdan telefonla) Çata^ lağızı limanınm henüz sadece avanprojesı hazırlanmıştır. Lımanm inşasma kat'î karar verilmiş değildir, tetkıklere hâlâ devam edilmektedir. Bu limanm yerine Ereğlınin yapılması veya Zonguldağın genişletilmesi münasib olacağını iddia edenler de vardır. Son tetkikler bittikten sonra Heyeti Vekile bu lımanm inşasına karar verirse kat'î projeler yapılacak, bu da 6 ay sürecektir. İnşaata da bittabi ondan sonra başlanacaktır. Burada bir harb limanı inşası hakkında henüz hiçbir karar verilmemiştir. Evvelâ kömür ve ticaret limanı yapılacak ve sonra lüzum görülürse harb limanı da buna ilâve edilecektir. Bu da yalnız muh« ribler ve denizaltıları için olacaktır. Harb limanı henüz tasavvur halinde olduğu irin bunun kaça mal olacağı da tahmin edilmiş değildir. Proje hakkında şu malumatı aldım; Limanın methali 200 metre genişliğin * dedir. Methalde biri küçük, diğeri bü * yük iki dalgakıran yapılacaktır. Men « direklerin iç tarafları dalgalann şiddetini ahfıf için kumsal olacaktır. Küçük mendirek 300, büyüğü 1000 metre olacakır. Plânları İngiliz Gip müessesesi hazıramıştır. Fakat limanı, toprağı kazarak karanm içinde yapmak fikri Esad Kerimol isminde bir Türk maden mühendisinindir. Sondajlar neticesinde buranın sonradan dolma olduğu anlaşılmıştır. Onun çin açılması kolay olacaktır. Limanda 8 tane kömür iskelesi, büyük bir kömür stok"yeri ve bir ticaret rıhtımı bulunacaktır. Bu nhtıma iki büyük vapur yanaşabilecektir. Karabük için de ayrı iki iskele yapı > lacaktır. Oraya Karabük fabrikaları için maden ve saire ihrac edilebileceği gibi, Karabük demir ve çelikleri de buradan vapura yüklenecektir. Limanm içinden geçen trenin getireceği kumlarla limanı doldurulması için, kumlan süzen terşih havuzu yapılacaktır. Limanm derinliği 10 metre olacaktır. 2025 vapur sığabilecektir. Avanproje ye göre 11,700,000 liraya mal olacağı tahmin ediliyor. Kat'î proje yapıldıktan sonra inşaata ancak gelecek sene başlanabilecek ve iki senede gemiler yanaşabilecek hale gelecek, fakat 3 senede tamamlanacaktır. Yeni fabrikalar Sümerbankm birinci beş senelik plâna dahil fabrikalarından geri kalanlar da şu zamanlarda ikmal edılmiş olacaktır: 1939 temmuzunda Karabük, eylulde sellüloz, teşrinisanide Malatya bez, 1940 nisanında ikinci kâğıd, temmuzunda klor, teşrinisanide hamızı kıbrit ve Sıvas çi mento fabrikaları. Hamızı kıbrit fabrikası üç ajra kadar, Sıvas çimento fabrikası birkaç ay sonra nsaya başlanacaktır. Bakırköyde kurulacak potrel fabrikası da bu sene temeli atılarak 1940 son arına doğru ikmal edilecektir. İkinci beş senelik plân esasları Bu yıl ikinci beş senelik plânın esas an kat'ileşecektir. Karabükte gördüğü müz cidden muazzam eser kırk derece sıcakta toz toprak içinde dolaşarak çektiğimiz zahmeti unutturdu. Oradan yor 2un fakat millî gurur ve iftihanm z kabarmış olarak ayrıldık. Türkiyede hakikî ve tam endüstrinin temeli atılmıştır diye iddia edebiliriz. Abidin Daver Zonguldakta tahlisiye istasyonunun küşadı yapıldı Zonduldak 15 Zongulddk maden havzasında kazalara karşı mücadele etmek üzere 30 apereyle mücehhcz olarak tesis olunan tahlisiye istasyonunun dün İktısad Vekili Şakir Kesebirin huzurile küsad resmi yapılmıştır. İstanbul gazetecilerinin tetkikleri Takdiri kıymet mazbatası yoktur de niliyor. Halbuki mazbatalar vardır ve bir komisyon tarafından yapılmıştır. Bu komisyon takdiri kıymet mazbatasını yapmağa salâhiyettardı. Sonra satış bedeli olan 73 bin liranın rayice uygun olmadığı söyleniyor. Fakat bunun delili ve rilemiyor. Bir kimseyi ucuza aldığı bir malı ayıi fiatla Belediyeye vermesi için icbara kanunî salâhiyetimiz yoktur. Sakıt hanedana aid araziden Beledl yenin haberdar olmaması mümkün değildir, deniliyor. Halbuki Belediyenin bundan haberdar olması için bir sebeb yoktur. Maliye dahi bunu bilmiyebilir. Nihayet bu muamele böyle birbirinden uzak ve fasılah değil, biri biterken diğeri başlıyan bir muameledir. Fabrikamn istimlâk istihsalâtı ve Likoğlu Eşref meselesi Tahkikat fezlekesinde Likoğlu Eşre fin sicillinin bozuk olduğu, benim kendisini ücretten maaşlı memuriyete gecirdi ğim kaydedilmektedir. Eğer bu adamın sicilli bozuk idiyse ve ben sicilli bozuk bir adamı istihdam etmişsem hakkımda kanunî takibat yiipılmak lâzım gelirdi. Müfettişin konuşacağı lisan, bu değildir. Kaldı ki, bu adam, benim zamanı me muriyetimden evvel, Belediyeye girmis tir. Kendisini ücretli iken maaşlı yapmış Nevyork 15 Hugues, tayyaresini stop ettirdiği zaman, tayyare karargâhmda alman mühim zabıta tedbirlerine rağmen, dünya turunu yapan tayyare nin etrafı büyük ', bir kalabalıkla çevrilmiş ti. Sinema operatörleri, ve fotoğrafçılar dunya turunu dört günden daha az bir zamanda yapmağa muvaffak olan kahraman sporcu tayyarecinin resimlerini Dört günde dünyayı dolaşan Amerikan tayyarecisi Hughes, Pariste Burje hava meydanında Karabük ve etrafındaki arazinin kıymeti bire 200 nisbetinde artmıştır İlk demir, çelik fabrikalarımızın azametini anlamak icin senede 350,000 ton demir cevheri, 480,000 ton kömür ve bınlerce ton kireçtası istihlâk edeceğini ve 180 bin ton mamul demir çıkaracağmı söylemek kâfidir. Günde yalnız bu muhteüf istihlâk maddelerini taşımak için 3750 vagon fabrikaya girecektir. Fabrikadan çıka cak mamul esya bundan haricdir. Imalât arasında petrol, ray, hertürlü demir çubuk, gemi yapacak kadar sac levhalar, her kalınlıkta dökme demir ve çelik borular, hulâsa demirin her nev'i otomobil içinde tam saat 19 da alkışlar arasında tayyare meydanım terketmiştir. Hugues, şu beyanatta bulunmuştur: « Bütün sefer esnasında kendimizi, hiçbir zaman tehlikede görmedik. Dünya turunun meşakkatalerine rağmen pek de o kadar yorgun değilim, bilâkis eğlenceli bir sefer teşkil eden bu seyahatten çok memnunum.» Hugues ve arkadaşları, dünya tu runu 4 günden 8 saat daha az bir müdtesbıt için birbirlerile rekabet ediyor dette yapmak suretile 1933 senesinde lardı. Post tarafından kurulan rökoru hemen Hugues, etrafı motosikletli polislerle çevrilmiş ve bayraklarla donatılmış bir yarıya indirmişlerdir. (a.a.)' Zonguldak 15 İstanbul ga<!ete leri başmuharrirleri, bugün Türkiş maden şirketi müesseselerindeki maden amele sinin sosyal teşkilâhm tetkik etmişlerdir. Şirket tarafından tesis edılen ilkmekteb faaliyettedir. Amelenin nezafetine sıhhî durumlarına fevkalâde itina edilmekte ve amele sarayları halinde inşa edilen iki katlı dört büyük bina dahiünde amele yatmaktadır. Gazeteciler, öğîeyin beîediyenin deniz kenarındaki parkta tertib ettiği ziyafette hazır bulunmuslardır. Öğleden sonra Kozluya giderek Kömürısın inşa ettir mekte bulunduğu memur ve amele evlerini gezmişlerdir. Bundan sonra millî bir şirketle ecnebî bir şirketin faaliyetleri arasındaki farkları tesbit maksadile ecnebî bir tesisat gezilmiş, millî şirketimiz lehine görülen farklar hakikaten göğsümüzü kabartacak mahiyette kabul olunmuştur. Abidin Daver îzmirde et meselesi İzmır (Hususî) Vilâyet ve Belediyenin kanaati, İzmirde et fiatmın pa ' halı olduğu merkezindedir. Hatta, bui yüzden Hususî İdareye merbut muh t\ telif hastane ve teşekküllerin et mas raflarının bütçelerde yüksek rakamlar] tuttuğu da görülmüştür. Bu sebeble, Vilâyet ve Belediye te j maslarda bulunmuslar, müşterek ted1 bir almak hususunda mutabık kalmış «| lardır. Bir müteahhid 40 kuruş üzerindenl bütün koyun eti sarfiyatını deruhde et«j mek istemiş, fakat fiat çok görülmüş tür. Belediye Encümeni vaziyeti tetkilsl edecek, ya doğrudan doğnıya, yahut daj tek rrmtavassıt bulundurarak satış ya«j pacaktır. İktısad Vekili Maden Mühendisleri Cemiyetinin fahri reisi Zonguldak 15 Kozlu Kömüriş müdürü İhsan Soyak bugün Maden Mühendisleri cemiyeti merkezindeki toplan tıda İktısad Vekilimize cemiyetin fahri riyasetini kabul buyurmak suretile şeref vermesini rica ermiş ve cemiyet azalarına mahsus rozeti Vekilimize takdim etmiştir. İktısad Vekilimiz Maden Mühen disleri cemiyetinin fahrî reisliğini kabu etmiştir. Liman meselesi Zonguldak 15 (Sureti mahsusada gi