13 Haziran 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

13 Haziran 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Haziran 1938 CUMHURİYET SON Çekoslovakya Belediye intihabatının son safhası Alman matbuatının şiddetli neşriyatile meşgul olan Fransız gazeteleri, bu hareketi tefsir ediyorlar Prag 12 Belediye intihabatının ya Çeklere Südet Almanları arasında geüçüncü gününde de öğleden sonraya ka çimsizliği idame eknek siyasetini güdii dar hiç bir hâdise çıkmamıştır. İntihabat yor. Figaro gazetesi de şöyle yazıyor: tam bir sükunet içinde cereyan eylemiştir. Alman ve Fransız matbuatının Çekoslovakyada hükumeti Südet Alneşriyatt manlarile anlaşmak için azamî bir gayParis 12 Çekoslovakyada nahiye ret gösterdiği sırada şimdiye kadar asla intihabatının son safhasınm cereyan et uğramamış olduğu çok çirkin ithamlara mekte olduğu bugün Alman matbuatının ve hücumlara maruz kalıyor. Acaba Göneşriyatı şimdiye kadar görülmedik bir bels'in oyunu nedir? Çünkü Alman matşiddet bulmuş olması Fransız gazetelerini buatı demek Gobels demektir. Bütün bu meşgul etmektedir. Fransız matbuatı Al şuursuz hücumlar Ahnanyaya döner ve manyanm bu hattı hareketini uzun uza Almanyanın omuzlarına ezici mes'uli yetler yükler. Herkesin aklına gelen şudıya mevzuu bahsediyor. dur: Acaba Hitler hükumeti guya hi Pöti Pariziyen diyor ki: Çekoslovakyada başgösteren uzlaşma maye eylediği Südet Almanlarının isteihtimallerinin Berlinin hoşuna gitmediği diklerini elde edebilmeleri ihtimalinden anlaşılıyor. Hazırladığı şiddet hareke korkuyor mu ve bu onun hoşuna gitmiyor tinden vazgeçmeğe mecbur kalan Alman mu? Hatayda büyük tezahürat [BaştaTafı 1 inci sahifede] aldılar. 20 kadar arabadan mürekkeb o larak Türk Fransız dos.tluğunu temsil eden albay bu suretle 16,40 da Isken derun istasyonunu terketti. İstasyondan şehir dışına kadar Antakya yolunu dolduran her cemaat ve sı nıftan kesif bir halk tabakası, Orgenerali ve heyeti coşkun bir surette alkışlıyordu. Generalin otomobili bütün Hatayda Türk kalesi namile anılan Beylana yak lastığı zaman, kasaba kenarında büyük bir intizamla toplanmış olan binlerce halkın sevinc ve heyecanı çılgınlık derecesini bulmuş, ve «yaşasm Atatürk» ve «yasasın Generalımiz» seslerini yerler ve gökler alamaz olmuştur. 700 metre yüksekliğinde olan ve tabiatin esasen bin bir rengini ihtiva eden bu güzel Beylan, üzerine «kırk yıllık Türk yurdu esir olamaz» yazılı kırmızı takm, renk renk kadm ve çocuk elbiselerinin ve hazırlanmış büketlerin inzimamile cidden güzei bir manzara arzediyordu. Kilometrelerce mesafe insan kümelerile dolu idi. Alkış, yasa seslerinin ardı, arkası gelmiyordu. Iste Beylan geçidini geçiyor, Beylan sırtmı iniyoruz, aşağıda Amik ovası bir zümrüd sahası halindedir. Amik gölü, biraz ötede Asî nehri bu kutlu alayı sabırsızlıkla bekliyor. Şimdi virajları geçtik. Top bağazındayız. Kırık handan ve köylerden inen binlerce halk köprüyü tuhnuş, generalı görmeden, otomobilden indirmeden geçirmek istemiyor. Davul, zurna, alkış, yaşa sesleri ve köy bayrakları arasındayız. Büyük ve tarihî bayram günlerine mahsus bir manzara içindeyiz. Kurbanlar kesiliyor, gözlerden sevinc yaşları damlıyor, Otomobilimiz, Türkün bu göğüs kabartan tezahürünü bozmamak bu heyecan kaynağmdan uzaklaşmamak istiyor. Bir türlü uzaklaşamıyoruz. Bir kaç kilometre ötede ayni manzara: Köy bayraklan, yine davul zurna sesleri, güzel köy kostümleri ve «yaşasm Türkün büyük Atası» ve «yaşasın heyetimiz» sesleri.... General ve maiyeti, bu cuşuhuruş içinde Antakyaya yaklaşıyor. Burada halkın kesafeti ve coşkunluğu her Türkü tah minin kırk bin nüfuslu bir şehrin bütün imkânlarının üstündedir. .Böyle kendili ğinden vuku bulan tezahüratta değil, müretteb tezahürlerde bile iki yüz bin nüfuslu şehirler, bu manzarayı veremez. Denilebilir ki, bütün Antakya, tek bir ferd hariç olmamak şartile, heyetimizi alkışlıyordu. Otomobillere atılan çiçekler artık bir yagmur halini almıştı: Işte Orgeneral Asım Gündüz ve refa katındekı zevatı hamil olan otomobiller bu çılgınca tezahürat arasında saat 17,40 da Antakya Belediyesinin önüne vardı lar. General o noktadan itibaren ihtişam vaziyetinde kendisini selâmlıyan askerî kıtaayı teftiş ederek ikametine tahsis edilmiş olan kaymakam Süreyya Halefin evine girdi. Kapıda kaymakam tarafmdan selâmlandı. Evin önünde biriken halk kendini tutamıyordu. General müteaddid defalar dışarı çıkmağa ve halkı selâmîa mağa mecbur kaldı. Dışarıda evvelâ İstiklâl, sonra onuncu yıl marşı çalınırken evvelâ Halk Partisi erkânı ve sonra Fransız askerî erkânı Generale takdim edildiler. Kapı önüne di zilmiş olan kız talebe kendisine büket verdiler. General küçük kızların hatırlannı sordu. Şu sırada halk dışarıda çılgınca tezahüratına devam ettiği için General tekrar bahçeye çıkarak çok mütehassis ve müteşekkir olduğunu bildirdi ve istirahdt etmelerini ısrarla rica etti. Ancak bu ısrar üzerinedir ki halk intizam içinde dağıldı. HtTLER VlYANASlNDAN RÖPORTAJLAR: 4 llâdiseler arasında Bîr cemiyetin hikâyesi Yazant NAD1R NADl Fakat ben Friiz"\ kızdırıp söyletmek istediğim için, zaten haftalardanberi Hitlerin emrile durdurulan bu taşkınlıklardan dolayı dostuma mubalâğalı bir şekilde çıkıştım. Hiç kızmadı. Yalnız hafif gülümsiyerek kulağıma iğildi ve bana bir iki cümielik bir havadis verdi. Duyduklarımı size de anlatacağım. Fakat işin evveliyatını bilmediğıniz için bir mukaddeme yapmalıyım: Vaktile, Balkanlı komşularımız tam istiklâllerini henüz kazanamadıkları bir devirde, Rumelinin büyük bir kısmı bizde iken Viyanada binlerce Türk Yahudisi varmış. Bunlar orada içtimaî bir teşekkül kurmak istemişler ve zamanın Padişahı olan Abdülmecide müracaat ederek Avusturya İmparatoru Franz Joseph nezdinde iltimasta bulunmasını istemişler. Abdülmecid de Franz Joseph'e bir mektub yazarak Türk Yahudilerinin arala rında içtimaî bir cemiyet kurrnalarına müsaade etmesini rica etmiş. İmparatorun müsaadesi üzerine Viyanada «Türk Musevî cemiyeti» namı altında on bin mukayyed azalı bir Yahudi teşekkülü kurulmuş. yor: Maariften polise ve Adliyeye ir okuyucum, gazetelerden kestiği şu haberi bir kâğıda """" iğneliyerek bana gönderi Leh Cumhurreisi Meksikada büyük Italyaya gidiyor bir grev başladı Yaz tatilini Adriyatik sahillerinde geçirecek Varşova 12 Reisicumhur Mosiski, pek yakında Adriyatik sahillerinde kâın Abazziya'ya gidecek ve altı hafta tatilini orada geçirecektir. Kendisine zevcesi, ailesi efradı ve askerî ve mülkî dairesi erkânı refakat edecektir. Devlet reisi, ilk defa olarak tatilini Reçirmek üzere bir ecnebi memlekete git mektedir. Reisicumhur, bütün mühim vcsaiki yazlık ikametgâhında imza edecektir. Mesiski'nin ikamet edeceği köşkle Varşova'daki Başvekâlet dairesi arasında doğrudan doğruya ve daimî bir telefon irtibatı mevcud olacaktır. Bundan başka Fiyume tayyare meydanında bir tavyare daimî surette Reisicumhurun emrine amade bulunacaktır. (a.a.) Amele, Kardinas'ın siyasetini beğenmiyor Meksiko 12 Mensucat endüstrisi patronları amelenin taleblerini reddettikleri için Puebla vilâyetinde umumî grev ilân edilmiştir. Meksiko 12 Puebla vilâyetinde başlıyan umumî grev oldukça siyasî ehemmiyeti haizdir. Çünkü bu grev, Reisicumhur Kardenaş tarafından Meksika ekonomik vaziyetinin vahim olduğu ilân edildiği ve bütün vatandaşlardan memleket ekonomisinin inkişafına mâni olacak her türlü hareketten içtinab edilmesi taleb edildiği bir sırada başgöstermiştir. Bu suretle Puebla amele sendikalarmm Kardenas'm riyasetim karşı ayaklandıkları anlaşılıyor. Ayni zamanda mesai konfederasyonunun kat'î emirlerine karşı da gelmiş oluvorlar. Bu da gösteriyor ki Meksikada sendika disiplini her tarafta teessüs etmemiştir. ( a.a. ) Fransa Nafıa Nazırının bir nutku Pozenas 12 Nafıa Nazırı Frossar cumhuriyetçi sosyalist birliğinin vilâ yet kongresinde söylediği bir nutukta ezcümle demiştir ki: < Avrupanın bugünkü vaziyeti bize Daladye ve Bone'nin, gerek Fransanın, gerek sulhun müşterek menfaatlerini koruyabilmeleri için dahilî nizalarımızda bir tevakkuf devresi emrediyor. Bugünkü kabinenin bütün milletin itimadma mazhar olduğu haricde hissedil mektedir. Bugünkü şerait altmda hükumet is tikrarsızlığı bizi en vahim tehlikelere maruz bırakabileceği gibi mukaddera tımıza hepimizin ayni derecede alâka dar olmadığımız ve taahhüdlerimizi de tutmak iktidarında olmadığımız zehabını uyar.dırabilir. Bu suretle çok kıy metli dostlukları kendimizden uzaklaştırmış oluruz.> Dostum Fritz'le tatlı tatlı konuşurken, onu kızdırıp söyletmek için yalancıktan isyan ettim: Artık fazla ileri gidiyorsunuz, dedim. Yahudilere yaptıklarınız insanhk namına ayıb olmuyor mu? Hadi resmî vazifelerden uzaklaştırmanızı kabul edelim; kahvelere, lokantalara girmekten menedilmeleri nedir? Evli kadınları, geceleyin yataklarından kaldınp kışlalaıı süpürtmek ne oluyor? Genc kızlara Prater'dt saatlerce jimnastik yaptırmanız bir nevi sadisma değil mi? Yazık, yazık; bunlar ağırbaşh insanlara yakışmaz doğrusu! Isyanım samimî değildi, çünkü senelerdenberi zavallı Avusturyalıların Yahudilerden neler çektiğini iyi biliyordum. Bazı taşkmhkları mazur görmemiz lâzım geldiğine inanıyorum. Içtimaî vicdanın motörü mantık değil, yalnız sinirdir. Bir kumandan kazandığı zaferden hiç heyecan duymıyabilir. Vazifesini yapmış, düşmanı mağlub etmiştir. Tarih, büyük askerlerden böylelerini çok kaydeder. Fakat kütle ferde benzemez ki. O coşmağa, kendinden geçmeğe mecburdur. Bu arada yapacağı ifrat hareketleri, vaktıle içine hapsedilmiş ve orada birikmiş bir takım hislerin ve duyguların fiziyolojik diyebileceğimiz bir şekilde boşanması addetmeliyiz. Burada iki yüz bin halis Yahudi var. Bir o kadar da yanm Yahudileri ve dönmeleri yani sonradan hıristiyan olanları hesablayınız; iki milyon nüfusta yüzde yirmi eder. Bütün Fransada dört yüz binden fazla Yahudi bulunmadığını düşünürseniz yüzde yirmi nisbeti Avusturya aleyhine korkuncdur. Bu dört yüz bin insan, harsına, kültürüne, millî benliğine tamamile yabancı olarak halkm sırtına bir sülük gibi yapıştı; ekalliyet olduğu halde memlekette iktısadî bir tahakküm kurdu. Ticaret onların elindeydi. Bu sayede hars ve kültür sahasına da sokuldular. En çok iş gören avukatlar, en fazla şöhret yapan doktorlar Yahudilerden çıkmağa başlamıştı. îlmî kitablardan tutunuz da gündelik gazeielere kadar matbuat Yahudileşmişti. Beynelmilelcihk nazariyelerile gencliği zehirliyorlar, cemiyetin benliğini çürütmeğe çalışıyorlardı. Işte bu felâketi önliyen bir topluluk biraz coşar da kendinden geçerse artık o mazur görülür. Hem coşup da ne yapıyorlar? Adamları zindanlara mı atıyorlar? Kurşuna mı diziyorlar? Genc kızlara Prater'dt mecburî jimnastik yaptırmak, ortalık süpürtmek, Yahudilerin her yere girip çıkmalarına mâni olmak öyle vahşet, cinayet denecek bir taşkınlık sayılmaz herhalde. Reyhaniyenin Ayrancı köyüne gönder dikleri kundakçılar vasıtasile bu köyde sekiz evi ateşe vermişlerdir. Yanan evler den dördü Türklere aiddir. Dışarıdan gelen bu şahıslar kimsenin evinden çıkarak yangmları söndürmeğe teşebbüs edeme mesini temin için evvelemirde havaya 15 el silâh sıkmışlardır. «Bartında, Cumhuriyet İlkmektebi talebesinden sınıflartnı geçemiyen birkaç çocuk, bayan muallimin yolunu beklemişler, kendisine sözle hakarette bulunmuşlar, gözü önünde karnelerini yırtmışlardır. tçlerinden biri bayan muallime taş da at miştir. Maarif İdaresi, bu çirkin hâdise hakkında alâkadar makamlara müracaat etmiştir.y> Geçenki Adana ve İzmir vak'alarından sonra artık sayısını şaşırdığımız hâdiseler üstüne, bir de bu haber karşısında bizim düşünecek, söylenecek, yazılacak hiçbir fikrimiz, sözümüz, ibaremiz kalmamıştır. Düşüneceğimizi düşündük, söyliyeceğimizi söyledik ve yazacağımızı yazdık. Yıllardanberi bütün tenkidlerimizin ve telkinlerimizin anlaşılmış olduğuna dair bir işaret bekliyoruz, fakat hiç birşey göremiyoruz. Meclis encümenlerînde faaliyet Ankara 12 (Telefonla) Meclis, Maliye, Nafıa, Gümrük ve înhisarlar ve Millî Müdafaa Encümenleri yarın öğleden evvel toplanarak ellerindeki lâyi haları müzakere edecektir. Meclis ya rın saat 15 te toplanacaktır. Meclis içtimamdan sonra Dahiliye ve Adliye Encümenleri de içtima edecek tir. Nafıa Vekilinin Derincede yaptığı tetkikler îzmit 12 (Telefonla) Nafıa Vekilimiz Ali Çetinkaya bu sabahki posta ile İzmite gelerek Derinceye gitti. Derincede traves fabrikasını gezerek takdir etti ve akşam Ankaraya döndü. Ankara 12 (Telefonla) İlkbahar at yarışlarının altıncısı bugün İpodromda Oslo 12 Norveç telgraf ajansı, Nor yapıldı. Aralannda Adliye, Millî Mü veçin enternasyonal ihtilâflar karşısm dafaa, Maliye Vekilleri de bulunan seda nasıl bir hattı hareket ittihaz edece yirciler çok kalabalıktı. ğine dair parlamentoca 31 mayısta ittiEfgan elçiliği îstanbula fakla kabul edilen takrir hakkında bazı memleketlerde yapılan neşriyatı tavtaşınıyor zih için mezkur karar suretinin metniAnkara 12 (Telefonla) Efgan bü ni neşretmektedir. Bu metin şudur: yük elçiliği yaz mevsimini geçirmek ü«Norveç meb'usan meclisi, Norveç zere yarından itibaren İstanbulda Esivasetinin daima memleketi harb ihti mirgâna nakletmektedir. lâflarından kenarda bulundurmak olaHindiçininin yapacağı cağına dair Kralm küşad nutkuna at fen, Norveçin Milletler Cemiyetinin bir istikraz karan olarak kabul etmediği her hangi Saygon 12 Hindiçinî ahalisine hi bir harbde kat'î bitaraflığı muhafaza tab eden umumî vali Brevi, şöyle demiş etmesi lâzım geldiğine kanidir. Memleketin bu babdaki hukukunu muhafaza tir: eder.» Hindiçininin kendi askerî teçhiza îotidaî maddelerin taksimi tı için ihtiyarı zarurî masarifc tekabül etNevyork 12 Nevyork Taymis ga mek üzere piyasaya çıkarılan 33 milyon zetesi, iptidaî maddelerin tekrar taksi piyastr miktarmdaki istikraz tahvillerini mi için bir dünya ekonomi konferansı satm almağa şitab edeceğine kaniim. nın toplanması hususunda Ticaret NaBirçok milletlerin askerî satvetlerini arzırı tarafmdan yapılan telkini mevzuu tırmak için sarfetmekte olduklan mesai bahsederek diyor ki: muvacehesinde Fransa, bu yolda geri <Şurasmı unutmamak lâzımdır ki tatmin edilmediklerini ileri sürerek ip kalmamak ve müdafaa kuvvetini hiçbir tidaî maddelerin adilâne bir şekilde taarruzdan endişe etmesine mahal bırak taksimini istiyen memleketler geri ka mıyacak bir seviyede bulundurmak mec lan memleketleri bugün onları kontrol buriyetinde idi. edenler kadar istismar etmek istiyorlar. Bu devîetler emperyalizmin nihavet KISA HABERLER bulmasmı değil. kendilerine daha bü* yük bir hisse ayırmak arzusunda bu kanınIzmir, 12 Maarif VekUi Saffet Anyarın buraya gelmesi bekleniyor. lunuyorlar.» * MONTEVIDEO 12 Hususî mektebler hakkında parlamento encumeni taraSelânik sergîsi fmdan yapılan tahkıkat neticasinde mebAtina J2 1938 senesi Selânik bey us Frugoni'nin ileri sürduğü ıddıaların nelmilel sergisine getirilecek emtia ve doğruluğu tahakkuk etmiş olduğundan, enesyanın muayyen olan miktardan fazla cümen hususî mekteblerin kontrola tâbi ithaline ve serbest dövize tâbi oldugu tutulması hakkındaki kanunun tasdikisi na dair Selânik liman riyasetine emir Lstemiştir. * BRUKSEL 12 Burada saat 14,25 t€ verilmiştir. t»»krar hafif bix Beynelmilel ihtilâflar ve Norveç Ankara ilkbahar at yarîşlari Tesçil muamelesi devam ediyor Fransız askerî heyeti de Antakyada Antakya 12 Anadolu Ajansımn hususî muhabiri bildiriyor: Heyetimizle müzakere edecek olan Orgeneral Hutzinger'in başkanlığı al tındaki Fransız askerî heyeti bu akşam saat 21 de tayyare ile Antakyaya gel miştir. Antakya 12 Anadolu Ajansımn hususî muhabiri bildiriyor: Kayıd muameleleri her tarafta devam ediyor. Mühim hiçbir hâdise kaydedil memiştir. Evvelki gün büroyu terkeden Süveydiye Türk mümessilleri tekrar va zifelerine başlamışlardır. Hiçbir tarafta hiçbir hâdise kaydedilmemiştir. Yalnız bir noktanın altını çizme den geçemiyeceğiz: Bartm Maarif idaresi «bu çirkin hâdise hakkında* j Gel zaman git zaman, Osmanlı devhangi makamlara müracaat etmiş ol«j leti seneden seneye küçülerek itibarını sa gerektir? kaybettikçe Yahudiler de takım takım Şimdiye kadarki emsaline balahrt] daha münasib tabiiyetlere geçmeğe başsa: Polise, değil mi? Fakat bu çirkini] lamışlar. Fakat «Türk Musevî cemiyeti» yaşamakta berdevam. Cumhuriyet hâdiseler karşısında, polisle berabetjî hükumetinin ilk elçisi Viyanaya gittiği bütün memleketin kendisine mürai] zaman, binlerce azası bulunan cemiyette caat etmesi lâzım gelen bir tek maTürk tebaası olarak ancak yüz küsur ki?i kam vardır, ki o da, en küçüğündert] en büyüğüne kadar, Maarif idaresi) varmış. dir. 1931 senesinde, ben Viyanada okurken elçiliğimizin bu cemiyete müracaat Yok eğer bundan sonra mektelj] ederek «Türk» kelimesini alem diye kul çocuklannm idaresi ve terbiyesi maalanmağa hakkı olamıyacağından bunu rif ten polise ve adliyeye intikal edej değiştirmesini yahud da idare heyetinin cekse, biz mekteblerde ceza ve disipj Türklerden teşkil olunmasını taleb ettiği lin sisteminin ıslahını istemeğe artılcj ni işitmiştim. O zamanlar, cemiyet riya lüzum görmiyeceğiz. Çünkü bu iş setinden sefarethanemize küstahça cevab için ceza kanunumuzda kâfi derecelar geldiğini konsoloslukta çalışan bir ar de madde ve memleketimizde lüzukadaşım söylemişti. Mesele, elçimizin ta mu kadar hapisane vardır. kibattan vazgeçmesi üzerine zannedersem PEYAM1 SAFA öylece kalmıştı. Şimdi, Avusturyanın Almanya ile birleşmesinden sonra burada bütün Yahudi teşekkülleri faaliyetten menedilmiş bulunuyor. Yalnız, binlerce azasınm ancak yüz şu kadan tabiiyetimizde bulunan «Türk Musevî cemiyeti» dağıtılamamıştır. Bunlar kanunun bilmem hangi maddelerinden istifade ederek: Biz Türküz, bize dokunamazsınız! Diyorlarmış. Ve hakikaten kimse onlara dokunamıyormuş. Paris 12 Tan Yazımı burada kesersem, belki daha gazetesinin Strasiyi tesir eder. burg'dan aldığı bir NADIR NADl telgrafa göre, Gö ring, dün sabah anî olarak Stras mobiline almak suretile Türk listesi aleyburg'un karşısında hinde kaydı teşvik ve tezahürah teşçi etRen nehrinin üze mek istemiştir. rindeki Alman köp Çölden getirilen bedevilerle Beyrut rüsünün başına gel tan, Şamdan ve Halebden alelâcele cel miştir. Karlsruhe bedilen Ermeniler 24 saat içinde b'jtün den gelen Mareşal merasimi ikmal edilerek kaydedildikleri refakatinde birkaç Mareşal Göring zaman Türk cemaati mümessillerinin bü general olduğu halde derhal Ren köptün itirazlarına karşı «bizim hükumet me rüsünün üstüne gelerek Reihsver ta murlarına itimadımız vardır» cevabmı rafından son zamanlarda vücude geti veren komisyon delegeleri şimdi Hatay rilen müdafaa tertibatını uzun uzadıya Türkünün hâmisiz olmadığım görerek tetkik etmiştir. kendini biraz toplamış olan ayni hükumet Mareşalla maiyetinin nehrin sahilinî memurlarının temine çalıştıkları düzeni takib ettikten sonra arabalara binerek bozmak ve Türk listesini baltalamak için teftişlerine devam ettikleri, Renin ellerinden geleni yapmağa azmetmiş gö Fransızlara aid kısmından görülmüş tür. rünüyorlar. Mareşal Göring Fransız hududunda Göring, yeni yapılan müdafaa tertibatını İ tetkik etti i İşten el çektirilen memurlar c Antakya 12 Anadolu Ajansımn hususî muhabiri bildiriyor: Vazife ve salâhiyetlerini Türklük a leyhinde suiistimal etmiş olan İskenderun jandarma kumandanı yüzbaşı Münir, eski Antakya jandarma kumandanı Mihran ve Kırıkhan jandarma kumandanı Ab Orgeneralimizin beyanatı Antakya 12 Anadolu Ajansımn düssamed işten uzaklaştırılmışlardır. Küstahça bir nutuk hususî muhabiri bildiriyor: Antakya 12 Anadolu Ajansımn Orgeneral Asım Gündüz, muvasalathususî muhabiri bildiriyor: larını müteakıb bana yapmak lutfunda Türk unsuru üzerine yapılan tazyik bulundukları beyanatta bu fevkalâde tezahüratın kendisinde çok büyük bir in kalktığmdanberi tescil bürolarındaki detıba ve ihtisas hasıl eylediğini ve Fran legelere bir gevşeklik ârız oldu. Ekseri sız Generali Monen'in gösterdiği nazik bürolar erken kapanmakta ve az kayıd kabul ve muameleden dolayı ayrıca mü yapmaktadır. Bunun Anker'in Cenevre tehassis olduğunu söylemişlerdir. den avdetine intizaren vakit kazanmağa Konsolosluğumuzda ziyafet matuf olduğunu zannediyorum. Komis Antakya 12 Anadolu Ajansının yonun halkı asayişi bozmağa ve hükumete karşı koymağa teşvik eden tebliği kâfi hususî muhabiri bildiriyor: Bu gece Türkiye konsolosluğunda he görmüyormuş gibi levsiye bürosu reisi vayetimiz şerefine bir ziyafet verilmiştir. zife ve salâhiyeti aşarak halka hitaben Bu ziyafette Halk Partisi erkânı ile va bir nutuk söylemiş ve «Türk Fransız li, kaymakam, belediye reisi ve gazeteci anlaşmasının bizce kıymeti yoktur, netice bizim vereceğimiz karara bağlıdır» de ler bulunmuslardır. miştir. Yakılan eoler Antakya 12 Anadolu Ajansımn Diğer taraftan mayısın başmda hususî muhabiri bildiriyor: Türklerin yaralanmasile neticelenen ilk Son dakikada aldığım malumata göre, hâdiseye sahne olan tahrikât kaynağı vaziyeti karıştırmak ve dünya efkârını Tavla nahiyesindeki tesçil bürosunun reyanlış yola sevketmekte menfaati olanîar isi ve Alevî cemaati mümessillerini oto Yalancı Suriye gazetelerinin satışları menedildi Antakya 12 Anadolu Ajansımn hususî muhabiri bildiriyor: [Başmakaleden devamî Tamamen yalan ve tahrikâmiz neşriseyrüseferine müsaid olacak veçhile yayat yapan bütün Suriye gazetelerinin Hatayda satılması ve dağıtılmasınm pılmak lâzım geldikten başka ta denize menedildiği haber alınmıştır. kadar bütün Sakarya vadisini de kezalik Bir Arab ajansımn verdiği haber gemi işliyecek bir kanal halinde tanzim Antakya 12 Arab Telgraf ajansı etmek icab edecektir. 2030, hatta 4050 Türkiyenin Suriye, Lübnan ve Hatay tonluk gemileri bu kanallar üzerinde yükonsoloslarının Beyrutta bir toplantı ya rütmek kabildir. Malumdur ki su üzerinparak bunun sonunda Suriye Fransız de nakliyat dünyanın en ucuz işidir. BuFevkalâde Komiseri Kont dö Martel nun Ankaradan başlıyarak denize veya nezdinde teşebbüste bulunduklarını ve denizlere kadar bütün geçtiği yerler için günün yeni temayül ve direktifleri muci müstesna ve çok ileri bir medeniyef ve bince Hataydaki yeni idarî tedbirler bayındırlık eseri olacağında şüphe yokhakkında görüştüklerini yazmaktadır. tur. Yalnız Antakya konsolosu sıhhî sebeble Denize veya denizlere diyoruz. Filhaailesini götürmek için Beyruta gitmiş, bir kika Sakarya şimdi Kandire civarında gece dahi kalmadan dönmüştür. Konsolos Karadenize dökülür. Halbuki Sakarya resmî hiçbir temasta bulunmamış, Mar kanalını bir kolla Sabanca gölü üzerintel'le görüsmemistir. den İzmit körfezine bağlamak da kabilYalan bir haber daha dir. Hatta fazla olarak bir üçüncü kolla Antakya 12 Anadolu Ajansımn İznik gölünden Marmara denizinin diğer hususî muhabiri bildiriyor: bir sahiline bile. Arab Telgraf ajansı Iskenderundan Yukarıki yazılar bir fikir olarak ileri aldığı kaydile şu haberi veriyor: sürülmüştür. Bunlann hesabını yaptırmak Burada dolaşan bazı şayialara göre Payasla İskenderun arasmdaki Tüık hükumete düşer. Ve bu hesablar yapıldıhudud karakolu kaldırılarak yerine Ha ğında görülecektir ki asla olmıyacak birtaylı polis karakolu ikame olunacaktır. şeyden bahsetmiş değilizdir. YUNUS NADl Bu haber de yalandır. Ankara kanalla denize bağlanabilir mi ?

Bu sayıdan diğer sayfalar: