23 Ocak 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

23 Ocak 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 İkincikânun 1938 CUMHURİYET Askerî bahisler Deniz kuvvetleri beş yılda nekadar artacak? İngiltere 52,000 tonluk ve 406 milimetrelik toplarla mücehhez müthiş zırhlılar yaptıracak Sıhhiye tayinleri Mülâhazalar Bir çok doktorlarımız terfi ettiler Ankara 22 (Telefonla) Sıhhat Vekâleti tarafmdan hazırlanan tayin, nakil ve terfi listesini aynen bildiriyorum: Mutki hükumet tabibi Ömer Mah mud Kayaalp Bitlis merkez hükumet tabibliğine, Fatih hükumet tabibi Rauf Tevfik Tunçtekin Beyoğlu hükumet tabibliğine, Eminönü Beledive tabibi Ali Memduh Türkay Fatih hükumet tabibliğine, Uzunköprü sabık Belediye tabibi Kâzım Başak Eminönü Beledive tabibliğine, Trabzon memleket hastanesi röntken mütehassısı trfan Kaysa Cerrahpaşa hastanesi röntken mütehassıslığma, Denizli memleket hastanesi röntken mütehassısı Osman Nuri Artam Kayseri memleket hastanesi röntken mütehassıslığına, açıktan çocuk müte hassısı Ataözkal Gazianteb Belediye çocuk mütehassıslığına, M. Kemalpaşa Belediye doğum mütehassısı Süphan M. Kuntalp Kars doğumevi doğum mütehassıslığına, açıktan doğum ve kadm hastalıklan mütehassısı Mahican Erünoz M. Kemalpaşa Belediye doğum mütehassıslığına namzed olarak, Karaca köy dispanser tabibi Hıkmet Erdem tayininin olmamış addile Gemlik Belediye tabibliğinde ipkası, Yozgad Belediye tabibi Osman Yaşa Senat Babaeski hü kumet tabibliğine, îstanbul Kuduz müessesesi mütehassılarından Sami Engez Diyarbakır kuduz müessesesi müdürlüğüne, Bodrum hükumet tabibi Mustafa Kocaer Mudanya hükumet tabibliğine, açıktan mütekaid tabib Kemal Anıl Seyhan Sıtma Mücadelesi tabibliğine, açıktan diş tabibi Hali Tüzemen Erzu rum nümune hastanesi diş tabibliğine, açıktan eczacı Sarım Hüsnü Çelebioğlu Hıfzıssıhha işleri dairesi ispençiyarî ve mü9tahzarlar şubesl ikincî mütehassıslığına, açıktan eczacı Melâhat özlü Ayancık Belediye eczacılığına ve Elmalı Belediye eczacısı Ruhl öztürkdoğan Amasya memleket hastanesi eczacılığı na tayin edilmişlerdir. Edebî nevi ve şekiller Yazan: ŞERİF HULUSt nun tarihini tetkik etmek, değişmelerini tesbit etmek, bir nevi Brunetiere müridı olmak tehlikesini doğrur. Filhakika, İtalyada ve bilhassa Almanyada, birçok münekkidler, hatta aralarında pek meşhur olanlar bile, o meyanda, herbiri azamî serbesti içinde konuşan birçok ferdî kabiliyetlerin resmigeçidini görmek iddia sma taraftardırlar. Halbuki, beynelmi lel edebiyat pazarında, rayici ikinci ve üçüncü derecede olup da, faraza Türk edebiyatı gibi, daima tesirlere karşı za yıf olan edebiyatlarda, edebî nevilerin nasıl bir muhteva değişmesini intac ettiği nazarı dikkate alınırsa, edebî nevilerin, sadece san'at eserinin doğmasında değil, hudud tecavüzlerinde de ne büyük bir ehemmiyete sahib olduğu kendiliğinden anlaşılır. Maamafih, şekil, dehanın serbest ve hür yaratmalarında tesadüfen iktibas edilmiş de olsa, bu, edebî nev'in ehemmiyetsiz olduğunu anlatmağa kâfi değildir. Dehanın biraz daha ileri hamleler yapan bir kuvvet olmasında şekle aid hisse pek barizdir; çünkü, edebiyatı, sadece ruh ve muhteva değil, ayni zamanda şekil ve madde olarak da telâkki etmek icab eder. Maamafih, ne olursa olsun, bugün edebiyatta şekil mefhumu, muvakkat bir zaman için ehemmiyetini kaybetmiş gibidir. Buna mukabil, edebi nevi ve şekil, mukayeseli edebiyat telâkkilerile uğra şan bir âlim için, büyük ehemmiyeti olan bir kriterium'dur. Muharrir ister eserinin nev'ini kendisi yaratmış olsun bu edebiyatta pek az vaki olan bir hâdisedir , ister menşe itibarile çok muhtelif mevadla inşa etmiş olsun, ister onu dehasma ve maksadına göre tadil etmiş olsun en çok raslananı ve makbul olanı budur , veya ister modellerini azçok muhafaza etmiş olsun, muharririn şahsiyetile iktibas etliği nevi arasmdaki münasebet, her ikisini de tenvir için tesbit edilmesi pek faydalı olan mühim bir meseledir. Bazan, intihab edilen şekille bu şeklin hududları, ilhamın iyice tebellürüne sebeb olur; bazan, ilhamı teşvik eder ve inkişaf ettirir; bazan da, tahdid eder, istikametini değiştirir. Ekseriya, bilhassa Fransada klâsik edebiyatın hüküm sürdüğü devirde, edebî miras olarak devam eden an'anevî şekille, muharririn orijinalitesi arasında daimî bir mücadele vardır. Bu hal, Fransada Corneille, Moliere ve La Fontaine'in eserleri için vaki olmuştur. An'ane ile ferd arasındaki bu mücadele, beşerin fikir tarihinde en heyecanlı ve şayanı dikkat sahnelerden birini teşkil eder. Binaenaleyh, edebî nevilerin iktibası veya bunlardaki değişme, mukayeseli edebiyatta birinci derecede bir ehemmiyet kazanı yor. Görülüyor kî, mukayeseli edebiyat, edebî şekil ve neviler bakımmdan tesirleri tetkik ederek, bir edebiyatın fikir ve hislerine ne suretle istikamet tayin ettiğini, ve bu istikametlere göre de, his ve fikirlerin ne nevi tahavvüller arzettiğini tes bit etmiş oluyor. Filhakika, Türk edebiyatmın, islâmî devirde, ve Tanzimattan sonra da garb tesiri alhnda, edebî nevilerin ve şekillerin iktibasile, edebî muh tevaya verdiği istikameti tetkik, bugüne kadar ihmal edilmiş olmakla beraber, hakikaten yeni bir takım meselelerin ortaya atılmasında çok alâkabahş olabilir. IgSCumhuriyet Teşekkür tyıını , 635 FRANVR ! 13 1720 398 ALMANYA INCIUTERE 1365 AMERİKA. Altı büyük devletin 1938 başındaki ve bugünkü inşaat programlarına göre 1940 taki umumî tonajlarını gösterir tertibî resim [Siyah resimlerin Jçindeki beyaz rakamlar 1938 tonajım, noktalı resimlerle üsttekl rakamlar 1940 tonajım göstermektedi r. Rakamlar bin tonu İfade etmektedlr. Mlsal: Fransa 1938 de 512,000 ton, 1940 da 635,000 ton gibi.] Pariste çıkan Vu mecmuasından: 1626 senesinde, Şövaliye de Razilly, Richelieu'ye verdiği deniz programmın başına §u cümleyi yazmıştı: «Denizlere hâkim olan karada da büyük bir kudrete sahib olur.» Tarihte, hiçbir hâdise ve hiçbir mevki yoktur ki bu darbı meselin doğruluğunu göstermek fırsahnı vermiş olmasm. Her büyük devlet, bu darbı meseli benimse dıkten sonra, onu kat'î bir kaide olarak kabul etmiştir. Bu söz, bugünkü deniz sıyasetinin başındadır ve denizci olmıyan devletler bile, deniz siyasetine girmişler dır. Fazla olarak, Italyanın, en kısa bir zaman zarfında, 35,000 tonluk iki zırhlı daha inşasına başlamak hususundaki anî karan Amerikanın ve îngilterenin âerhal mukabelede bulunmalarını intac etmiştir. Amerika meclisi 50,000 tonluk üç zırhlı inşasmı kararlaştıracaktır. 52 bin tonluk gemiler inşasına karar verdiğini ilân etmiş olan îngiltere, şimdiye kadar en büyük gemiler için azamî 356 milimetrelik toplar kullanıldığı halde, bu gemileri 406 milimetrelik toplarla teçhize karar vermiştir. Öyle ki, deniz teslihatı yarışı esasen bütün süratile devam ederken, büsbütün hızlanmış ve bu yanşa, dünyanın bütün büyük devletleri, ister istemez dahil ol muştur. Yukarıdaki tertibî resmin ifade ettiği rakamlar İngiltere Amerika Japonya Fransa İtalya Almanya Devlet J | ( : ! l 1938 de 1940 t a 1,295,000 ton 1,720,000 ton 1,165,000 > 1,365,000 » 803,000 » 968,000 > 512,000 > 635,000 > 430,000 > 555,000 > 148,000 > 398,000 > lacaktır. italya yarımadasınm coğrafî vaziyeti ve o sayede, donanmanın hava ve kara kuvvetlerile sıkı bir elbirliği yapmak imkânına sahib olacağı düşünülürse, bu kuvvetin ehemmiyeti daha ziyade anlaşılacaktır. Alman donanması Almanya, donanmasını yeniden kur mak için, büyük bir azimle ve başdöndürücü bir süratle çalışıyor. 1921 de Alman donanmasının mevcudiyeti kalmamıştı. Fakat, Alman hükumeti, 1925 te yüzündeki maskeyi atıp muahedenin zincirle rini kırdı Almanya, 1 kânunusani 1937 de 6 zırhlıya, 27 hafif harb gemisine ve 2 tayyare gemisine sahib bulunuyordu. O sene içinde, 14 denizaltı gemisi ve 35,000 tcnluk bir zırhlı inşasına başlanıldı. 1938 senesinin ilk aylarında, 26,000 tonluk bir zırhlı tecrübelere hazır bulunacak ve gene bu sene içinde, 380 lik 8 ağır top ve 150 lik 12 vasat topla mücehhez 35,000 tonluk üçüncü bir zırhlı tezgâha konula caktır. Almanya, sahillerini, bir tek deniz üzerinde müdafaa edeceğine göre, 420 bin tonluk kuvveti, Şimal ve Baltık de nizlerinde, hücuma her an hazır bulunacaktır. tngiliz donanması Denizcilikteki şöhret ve nüfuzunu inkâr etmek kabil olmıyan İngiltere, bun " dan birkaç ay evvel, o sahadaki tefevvukunun sarsıldığını hissetmişti. Ingiliz Alman deniz anlaşması bu vaziyeti büsbütün vahimleştirince, İngiltere tehlikeyi gördü, vüs'atini kavradı ve bu tehlikeyi bitan evvel uzaklaştırmak, irtikâb edilen hatalan tamir etmek üzere, cesurane bir kalkınma teşebbüsüne girişti. Bu teşebbüsün ilk senesi olan 1935 te, İngiltere tezgâhları, manidar bir faali yete atılarak 25 gemi yaptılar. Bugün, bir kısmı önceden tesbit edilen programın muayyen tarihini geride bırakmak şar tile, tezgâhlarda 100 gemi yapılıyor. Gaye, kruvazörleri 70 e çıkarmaktır. Bundan başka, inşasına devam edilen 5 zırhlıdan ikisi 1940 sonbaharında, diğer üçü de onu takib eden ilkbaharda yani 1941 bahannda bitecektir. Fakat Britanya amirallığı, 1938 senesinde 4 zırhlı, 1939 da 1 zırhlı daha inşasmı tasavvur etmektedir. Bu suretle 1942 senesinde, İngiliz harb filosu yeni ve eski 25 zırhlıya sahib, bulunacaktır. Gelecek aylar zarfında, hâdisat, büyük harb gemilerinin derhal ve süratle inşasına başlanmasını icab ettirdiği takdirde bu vaziyet değişebilir. Amerika ve Japonya donanmaları Amerika ise, 300,000 tondan fazla yeni gemiyi tezgâha koymuş bulunmak tadır. Japonyaya gelince, onun son günlere kadar deniz teslihatını büyük bir sır halinde tutması, bu husustaki faaliyetinin ehemmiyetini göstermeğe kâfidir, kanaatındeyiz. Japon Bahriye Nezareti, 35 bin tonu mütecaviz gemiler inşa edip etmediğini açığa vurmak istemiyordu. Bugün, yaptığı gemilerin en aşağı 46,000 tonluk olduğu anlaşılmıştır. Bu suretle, deniz teslihatı, gerek ge milerin adedi gerek tonajlarının hiç umulmadık bir nisbette yükselmesi ve inşaattakı sürat itibarile, şimdiye kadar misli görülmemiş bir inkişaf arzetmektedir. Herhangi bir insanın portresini yapmak istediğimiz zaman bunu ister çizgiyle, ister yazıyla yapmak mevzuu bahsolsun evvelâ dıştan, haricî çizgilerden başlar, sonra da karakterine ve nıhuna nüfuz etmeğe çahşırız. Kitab da bir insan gibidir. İnsan gibi, onun da muhtevasını mütalea etmeden, evvelâ şekli üzerinde düşünü rüz. Bu, sadece kitab için değil, istiklâli ve bir vahdeti olan, faraza hikâye, essai, dram, sone gibi şeylerde de mevzuu bahistir. Alel'ekser, yabancı bir edebiyata tesir eden millî bir an'anede, veya millî edebiyata vaki olan yabancı bir tesirde şeklin büyük bir rol oynadığı görülür. Bu ıtibarla, edebiyatların mukayeseli tetki kile uğraşan bir âlim, muharririn his ve fikirlerini ifade etmek üzere tercih ve intihab ettiği kalıbın, yani edebî şeklin daha evvelki muharrirlerdeki hususiyetlerini kavrıyabilmek için, bu muharririn kullandığı edebî şekilde yenilik gösterip göstermediğini, ejjjer bir yenilik göstermişse bunun gayri meş'ur sebeblerini veya bu yeniliği icab ettiren zaruretleri araştırmak mecburiyetindedir. Edebî an'anenin bü tün salâbeti, muhtelif edebiyatların birbirlerile olan münasebetleri, hiçbir zaman jeklî salâbet ve münasebetlerindeki kadar vazıh değildir. Bu itibarla, edebiyatların tetkikinde bu meselenin az alâkabahş olduğunu, ve şeklin muhtevadan daha az mühim olduğunu zannetmek çok yanlıştır. Bilâkis, intihab edilen edebî nevi, kullanılan ifade tarzı, fikir ve hisler üzerinde tesir eder, onları tevsi etmekte veya darlaştırmakta müessir olur, veya şu ve bu istikamette anlaşılmalarında mühim rol oynar. Edebiyat, en umumî manada, yazı yazmak san'ah olduğuna göre, muhtelif san'at tetkiklerinde olduğu gibi, edebiyatta da şekil ve üsluba aid unsurlann, şahsî ve orijinal unsurlara verilen ehemücretlerî tezyid edilenler Merkez hıfzıssıhha mütehassıslarm miyetle tetkik edilmesi icab eder. dan Niyazi Musa Erzinin Ücretinin üç Edebî şekiller üzerinde vaki olan yayüz liraya çıkarılması, merkez hıfzıssıh bancı tesirleri iki kategoriye ayırmak ha müessesesi mütehassıslanndan Ali mümkündür: Edebî neviler ve üslublar. Mustafa Menteşoğlunun ücretinin 300 Bugün de, eskiden olduğu gibi, yabancı liraya çıkarılmasına Sıhhiye Bakanlığı edebiyatlardan, fikir veya icada, şeklini tarafından karar verilmiştir. veren bir nevi kalıb mahiyetinde olan Tekaüde sevkolunanlar ve ;debî nevilerin iktibasına devam edilmekistifa edenler :edir. Bu yazımızda sadece edebî nevi Teklrdağ memleket hastanesi nisaiye lere aid meselelere temas edeceğiz. mütehassısı Hikmet Aladağın Lstifasınm Edebî nevi tabiri, bugün, edebiyah kabulü, tpsala hükumet tabibi Fuad Görkmenin tekaüd edilmesi, Beyoğlu yalnız bugünkü halinden ibaret zanneden hastanesi dahiliye mütehassısı asistan ve edebiyatın mazisi hakkmda mektebde Raşid Reşad Erdenin vazifesine niha veya mekteb kitablarından öğrendiği mayet verilmesi, Tokad merkez hükumet lumatla iktifa eden kariimin kafasmda tabibi Salâhaddin Ağlarcanın izninden pek o kadar alâka uyandırmaz. Garbda avdet etmediğinden müstafi addi, An maruf münekkidlerin yazılarında da, bu kara Belediye kimyahanesi asistanlarm tabire, pek istisnaî ahvalde tesadüf edi dan Nazmi Ulusemrenln işinden ayrıl lir. Ancak bugünün edebiyatı içinde hadığından kaydma isaretl kararlaştınl şır neşir olanlara edebî nevilerin tadadı, mıştır. bir nevi mumya resmigeçidi tesiri yapar. Mazideki edebî tarihi, edebî neviler a Çorumda imar işleri rasmdaki farktan hareket ederek, gösterÇorum 64 bin liraya malolacak orta okul ve 50 bin liraya bitecek hasta mek de, şedid tenkidlere maruz kalmak ne, inşaatlannın birinci katlan bitmiş ve tehlikesini ortaya atar. Filhakika, Fransa, Fernand Brunetiere'in, edebî nevilemuvakkat kabulleri yapılmıştır. Bundan başka 15 yeniden 40 tamir, rin tekâmülü hakkındaki meşhur nazari55 kilometro yol, 39 küçük köprü ve yesine aid kötü bir hatırayı yaşamıştır; menfez, üç büyük köprüyü betonarme bu nazariyenin hakikaten edebiyatın araolarak bitiren ve sonbahar faaliyetini ta dığmdan çok fazla sinematik ve mutlak til eden nafıamız yol çavuş ve mutemed bir tarafı vardı, ve canlı mahluk nevi ve leri için bir kurs açmıştır. Kursa 90 kişi cinslerile, edebî neviler arasında mevcud olduğu kabul edilen bir ayniyete istinad iştirak etmektedir. ediyordu. Binaenaleyh, bugün Fransada, bir edebî nev'in alâkasmı göstermek, oUludağda meteoroloji Hariclye Vekâletl evrak kalemi memmv luğundan mütekaid Süreyya imzasile aldığımız mektubda denllıyor ki: «Çocuğumun hastalığını tedavi hususunda maddeten müşkul vaziyette kalmıştım. Tekaüd maaşım da Emlâk ve Eytam Bankasına kırdırılmıştı. Bu esnada mezkur bankanın müdürü gösterdiği teshllât sayesinde evlâdımı kazandım. Kendisine âlenen teşekkürii bir viodan borcu bilirim.> İstanbul Maarif İdaresinin nazarı dikkatine Beşiktaş Ortamekteb birinci sınıf talebesinden F. T. imzasile aldığımız mektubda denıliyor ki: «Sınıfımızda üç ay almanca derslerinl boş geçirdlk. Nihayet geçenlerde bir muallim geldi ve bize değeri 110 kuruşa bir kitab aldırdı. Fakat bir İki ders verdikten sonra bir daha gelmedl. Blz kitablarımızla bekleşlrken bir ingllizce mualllml daha geldl. Bizlm sınıftan başka iki üç şubede ajml hal vâkl oldu. Maarif İdaresinin dikkat nazarlarını çekmenizi dllerim.» Bir rica Bilecik Vilâyetinin Söğüd kazasmda Tuza karyesinden Osman oğlu Mehmed La« burant imzasile aldı|ımız mektubda deniliyor kl: «Balya Karaaydın madenî kimyahane şubeslnde kimyager yardımcısı olarak 6 sene çalıştım ve pratik olarak bir hayll malumat edlndlm. Son defa Ankarada Maden Tetkik ve Ara^tırma Enstitüsüne müracaat etmistim. Bana iş verdiler, fakat Üç beş gün gibi kısa bir zamanda birçok şubeler değlştirdikten sonra yol verdıler. Ben kendime göre bir şeyler bildiğimi ve bu şubede hizmetim mukabill ka« zanacağımla geçinebileceğimi zannediyoi rum. Mudur Raşid Osmanın benimle alâ» kadar olarak bu çok sevdiğün mesleğe tekrar alınmamı rlca edlyorum.» konpreler^ G Di§apnlar, Konferanslar,kongresi tabiblerinin Diş Tabiblerl Cemiyeti Genel Sekreter* liğinden: • Senellk kongremiz 23 İkincikânun 938 cu« ma günü saat 18 de Cemlyetimizin Cağaloğlundakl merkezinde yapılacağından aza arkadaşlarımızın teşrifleri. Ruzname: 1 İdare heyeü raporu. 2 Vezne raporu. 3 idare heyetl lntihabı. ' Yeni Eserler Anadoluda eski düğün ve evlenme âdetleri Konservatuar Müdürü Yusuf Ziya De mirclnin Türk folklörüne aid eserlerinin beçinclsidir. Anadoluda yaptığı tetkik seyahatlerlnde topladığı bu notlar milli kültürümüze aid mühim kıymetleri ihtiva etmektedlr. Tavsiye ederiz. ŞEHZADEBAŞI TURAN TİYATROSU Sah'atkâr Naşid ve arkadaşları, oiuyucu küçük Semiha ve Mişel varyetesi Gündüz: Kazıklı humma, vodvil 3 perde Gece: (Sadakat zayi olur mu?) komedi 3 perde ERTUĞRUL SADÎ TEK Tiyatrosu Yarın gece (Kadıköy Süreyya)' Salı: (Bakırköy) Çarşamba: (Üsküdar)] sinemalarmda (Hanımlar terzihanesi)' Vodvil 3 perde Yunan Operetinin meşhur tenoru NOVOTNY'de DA P O L LA ve sevimlı şantöz istasyonu YUNKA'mn Iştiraklle şarkılı müzlk Fiatlar aynendir. Tepebaşı Daire İtalyan donanması İngilterenin, Hindistan yoluna tevcih edilecek olan her türlü tehlikeye karşı koymak üzere, bütün anavatan filosunu, bundan bir iki ay evvel Akdenizde toplamasını icab ettiren vaziyeti hiç kimse unutmamıştır. İngiltere bu suretle hare ket etmiştir, zira, badema, İtalyan do nanmasını hesaba katmak icab ediyor. Son on dört sene zarfında, İtalya donanması son darece büyümüştür. Bahriye Nezaretini, uzun müddet şahsan idare eden Mı^solini, 1934 senesine kadar, mütemadiyen ufak gemiler yaptırtmıştır. Çünkü, hiçbir muar""de, bu sahada onu takyid etmemekte idi. Fakat, o tarihten sonra, büyük gemiler inşasına başlanmış ve ezcümle, her biri 380 lik 12 topla mücehhez, saatte 30 mil giden 35,000 tonluk Vittorio Veneto ve Littorio gemileri inşa edilmiştir. Triyeste ve Cenova tezgâhlarında yapılacak olan ve isimleri şimdilik Roma ve İmpero olarak tayin edilen 35,000 tonluk 2 zırhlı, bu tonajdaki İtalyan gemilcinin adedini 4 e çıkaracaktır. İtalya, büyük kruvazörleri, muhrible rile, çok kuvvetli harb vesaitine malik o Bursa (Hususî) Hükumetimiz, Uludağda bir meteoroloji istasyonu kurmaktadır. Umum müdürlükçe tahsisatı hazırlanmış olan bu istasyon derhal açılacaktır. 2000 metro irtifada kış, yaz devamlı rasadat yapacak olan bu istasyonun memurluğuna îstanbul Dağcılık Hastanede öldü kulübünden San'at mektebi muallimi Geçen gün Halicde denizden yarı ölü Ekrem Karay tayin edilecektir. Ekreın bir vaziyette çıkarılan Aleksi Yani is Karay ayni zamanda Türkiyenin sayılı mindeki adam, kaldırıldığı hastanede kayakçılarmdan bulunmaktadır. ölmüştür. Belediye zabıta memurları Adliye tabibi Enver Karan, Aleksi Yaninin cesedini muayene ederek ölükursu münü şüpheli görmüştür. Cesed otopsi Bursa (Hususî) Belediyemizin zaiçin Morga kaldırılmiştır. bıta memurları için burada bir kurs açılmıştır. Belediye memurlarınm şe Akıntıda bir cesed bulundu hircilik. halkla temas şekli ve tahsil işDün sabah saat 10,50 raddelerinde lerile diğer bilgilerini artırmak maksaArnavudköyünde Vapur iskelesi açık dile açılmış olan bu kurs bir ay devam larmda bir erkek cesedi görülmüş ve sa edecektir. Dersler, Belediye salonunda hile çıkartılmıştır. Cesedin hüviyeti verilmektedir. Bazı derslerde tekmil tesbit •edilememiştir. Denizde üç gün Belediye memurları bulundurulmakta dır. İlk dersi Belediye reisi Neşet Kiper denberi durduğu anlaşılmaktadır. Gö vermiştir. rülen lüzum üzerine Morga kaldırıl mıştır. Erzincanda hastane ihtiyacı Erzincan Memleket hastanesi Erzincan (Hususî) Erzincanda Hususî muhasebeye aid otuz yataklı bir memleket hastanesi varsa da üç kazalı ve 134,000 nüfuslu bir vilâyet halkının hastalarının ihtiyacma kâfi gelmemektedir. Böyle olmakla beraber hastane 12 bin lira gibi az bir tahsisat ve dar bir kadro ile çok iş görmektedir, Hastanenin bir dahiliye mütehassısile bir de operatörü vardır. Bunlardan başka bir eczacı, bir kâtib ve birkaç tane de hemşire ve hastabakıcı hademesi mev cuddur. Belediyenin doktoru olmadı ğından şehrin bütün hastaları burada muayene ve tedavi olmaktadır. Bu su retle iyi bir varlık gösteren memleket hastanesinin bu sene bütçesinde daha fazla bir tahsisat ayırmak suretile hiç olmazsa kırk yatağa çıkarılmasınm teminini halk beklemektedir. Memleketin büyük ve haklı olan şi kâyet ve dileklerinden birisi de bir kadın hastalıkları mütehassısmın Erzin cana tayin edilmemesidir. Köy ve şehirde doğum yüzünden çok büyük tehlikeler geçirmekte ve hatta bu yüzden birçok kadınlar da ölmektedir. Bunun için açık bulunan belediye doktorluğuna bir nisaiyecinin tayinini halk çok beklemektedir. Ötedenberi bakımsız ve yağmurlar altında çürümiye yüzçevirmiş bir hal de bulunan ve şimdiye kadar isteniien faydaları temin edemiyen beş ütü ma kinesi bu defa Sıhhat müdürünün te şebbüsile Trabzondan getirtmiş olduğu bir usta vasıtasile ve 350 lira gibi az bir masrafla tamir ettirilmiştir. Sağlama çıkan bu makinelerin birer tanesi Ke mah, Kuruçay, Refahiye kazalanna gönderilmiş, diğer iki tanesi de vilâyet merkezinde işe başlamak suretile sıhhî tedbirlerden biri olan memleketin ütü ihtiyacı önüne geçilmistir. KENAN Bursa (Hususî) Hayatı ucuzlatma Kurtuluşta Tepeüstünde beynine tayolunda hükumetimizin aldığı son tedbanca ile ateş edilerek öldürülen meç hul şahsm meşhur hırsızlardan sabıkalı birler Bursada büyük bir sevincle karşılanmıştır. Ekserisi fakir olan Bursa Said olduğu anlaşılmıştır. halkı bu tedbirlerin İstanbulda olduğu gibi Bursada da tatbikını dilemektedir Otobüs tahkikatı Çünkü, etin kilosu burada (50) kuruşBazı noktaların tahkiki için Mülkiye tur. Bunun için halk az et yemektedir müfettişlerine iade edilen tahkikat ev Binaenaleyh halkın mühim bir gıdasım rakınm bu hafta zarfında ikmal ve in teşkil eden etin istanbulda olduğu gibi on kuruş ucuzlatılması beklenmektedir tac edileceği anlaşılmaktadır. Sabıkalı Saidmiş! Bursalılar da etin ucuzlatılmasını istiyorlar GRiP ve NEZLE'yc karşı en lüzumlu ilâcdır. Operatör Oogum ve kadın hastalıkları mütehassısı Cağaloğlu, Nuruosmaniye caddes No. 22, Mavi yapı hutubetlı havalarda RIZA UNVER Telefon 22683

Bu sayıdan diğer sayfalar: