CUMHURIYET 19 Birincikânun 1937 Silâhın yuttujjıı hazineler Teslihata günde bir milyar frank veriliyor Milletler Cemiyeti hesabma göre Sovyetlerin harb tahsisatı 593 milyon, Almanyanın 520 milyon Ingiliz lirasıdır Beş büyük devletin teslihat masrafınt Fransız frangına göre gösterir bir grafik Bugünkü maçlar G. Saray Güneş, Fener Vefa karşılaşıyorlar Lik maçlarının yedinci hafta karşılaşmalarına bugün Taksim, Şeref ve Kadıköy stadyomlarmda devam edilecektir. Bugünkü karşılaşmalardan başka müteakıb iki maçtan sonra millî kümeye ayrılacak dört takımın meydana çıkarılması işi nihayete ereceğinden bu son müsabakalar büyük bir ehemmiyet kazanmış bulunmaktadırlar. Üsküdar cinayeti failleri aranıyor Zabıta, katillerin izi üzerîndedir Üsküdarda Yenimahallede lğrioğlu sokağmda 106 numaralı evde oturan 60 yaşlarında Onnikin boğazına mendil tı kılmak suretile bıçaklanarak öldürüldü ğünü yazmıştık. Geceli gündüzlü çalışmalar sayesinde cinayetin esrarı çok zorlukla çözülebilmiş ve elde edilen ipuçlan ile de katillerin izleri bulunmuştur. Parmak izi mütehassıslarınm çalışmaları bir netice verememiştir. Çünkü cinayet mahallinde hiçbir parmak izine tesadüf edilememiştir. Evde yapılan aramada Fakabasmaz imzalı bir de mektub bulunmuştur. Bu mektub katilin çok kurnazca hareket ederek her şeyi evvelden hazırladığmı ve tahkikatı işkâl için plânlar tertib ettiğini gösternvektedir. Cinayet esnasında katilin kullandığı bıçak da dün evde bulunmuştur. Hüviyeti tesbit edilmiş olan katil kısa bir zamanda yakalanarak Adliyeye teslim edilecektir. Zabıta, iz üzerindedir. nutmıyacağını ümid ediyoruz. Fenerbahçe Vefa maçı da on beşer puvanla ikinci vaziyette bulunan iki takımı karşılaştırması itibarile ehemmiyetlidir. Futbol oyununun nazarî kavaidine mümkün olduğu kadar uygun, seyredilmesi hoş bir tarz tatbikına çalışan Vefalılar bugünkü hallerinden kolay kolay mağlubiyete boyun eğecek bir halde değildirler. Son oyunlarında Lutfiyi de merkez muhacime geçirerek akın kudretlerini çoğaltmağa çalışan Vefalılara karşı sanIâciverdlilerin ne gibi bir kadro ile çıkacakları malum değildir. Bugün mühim olarak bir de İstanbulspor Süleymaniye maçı vardır. Bu maçm galibi son tasnifte ortalarda ve diğerinden daha üstün bir vaziyette kalabilmek ihtimalini de kazanmış olacaktır. Hâlen dümenci vaziyetinde olan Eyüb ile Topkapı takımları Beşiktaşla Beykoz gibi yenilmek ihtimalleri çok az olan rakiblerle karşılaşacaklanndan bu hafta da sonunculuktan kurtulacaklanm zannetmiyoruz. Müntehab bir ORKESTRA refakatinde Budapeşte Operet Şantözü RUDOLFFY ile sevimli tenor YUNKA nm şarkılannı dinleyiniz. (Fiatlarda zam yoktur) Tepebaşı Daire NOVOTNide Hoş bir vakit geçirmek içi Zayi 933 934 senesinde Tıb Fakültesinden aldığım 651 numaralı hüviyet cüzdanımı kaybettiğimden hükmü ol « madığı arzolunur. 934 senesi Tıb Fakültesi mezunlarından Dr. Şeref öktem Zayi Hususî otomobilimin İstan * bul Belediyesine aid 706 numaralı plâkası Avrupada zayi olduğundan hükmü kalmadığı üân olunur. Mithat Nemli Beykoz Malmüdürlüğünden: I Bir Fransız gazctesi, dünya memleketlerinin silâhlanma yolunda sarfettikleri hummalı gayreti ve milyarlan ehemmi yetle tebarüz ettiren bir istatistik neşret • miştir. Hesabı yapan Milletler Cemiyeti, dünyanın, silâhlanma işi içio, 1937 senesinde, harbden evvelki para ile 7 milyar 100 milyon altn dolar sarfettiğini bul muştur. Bu, 355 milyar frank, yani günde bir milyar eder. Bu rakam bir rökordur. Dünyanın askerî masarifi 1935 senesinde 5 milyar 600 milyon altın dolar ve 1932 de 4 milyar 300 milyon altm dolar iken, beş sene zarfında yüzde elliyi mütecaviz nisbette artmıştır. Milletler Cemlyetinîn istatistikleri kâfi derecede beliğdir. Fakat, tngiliz endüs triler federasyonu, teslihat için yapılan büyük masraflan Ingiliz lirası üzerinden milyon esasına irca ederek, Avrupanm başlıca beş devletinin masarifini şu rakamlarla ifade etmektedir: Sene Fransa İnglltere İtalya Almanya Sovyet Rusya 1931 139,0 89,8 54,4 49,4 56,2 Sene 1936 143,0 169,2 174,2 520,0 593,0 M. Paul Reynaud bu sabah intişar eden bir makalesinde şöyle diyor: «Bü tün memleketlerin, birkaç senedenberi teslihata verdikleri tahsisatı bir çok defalar mevzuu bahsetmiştim. Bu kuvvet yanşında Fransanın geri kaldığını da birkaç defa söylemiştim.» Yukanda görülen rakamlar, bir ihtar ihtiva eden bu sözleri daha beliğ bir şekilde göstermektedir. Fransanın millî müdafaa bütçesi, îtalya da dahil olduğu halde, Avrupa büyük devletleri bütçesi nin hepsinden daha zayıftır. Esasen îtalya, geçen sene, teslihata Büyük Britanyadan fazla para sarfetmiştir. Fakat, nihayet, Ingiltere kendi madun vaziyetinden müteessir olmuş ve bu sene, ttalya ile arasmda fazla tehlikeli bir mesafe bırakmamak üzere, fevkalâde bir teslihat bütçesi tanzim etmiştir. Beş senede 250 milyar sarfedecektir. Almanyaya ve Rusyaya gelince, on lar, ordulanna, Fransadan dört beş defa daha fazla para sarfedeceklerdir. Teslihat masarifi, bazı memleketlerde, sınaî faaliyetin yüzde altmışını temsil etmektedir. Yani, harb hazırlığına çalışan i'"! nisbeti, üçte ikidir. M. Henry La Bugün Taksim stadyomunda Galatasarayla Güneşin, îstanbulsporla Süleymaniyenin; Şeref stadyomunda Beykozla Eyübün, Beşiktaşla Topkapmm; Kadıköy stadyomunda da Fenerbahçe ile Vefanın maçları vardır. Galatasaray Güneş müsabakası hiç şüphesiz ki haftanın en mühim maçını teşkil etmektedir. Malum olduğu üzere bugün Güneş takımi, üzerinde her türlü vasıtalarla çalışmalar sayesinde, Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaşın ayarına yükselmiş bulunmaktadır. Galatasaraya gelince, son birkaç sene zarfmdaki her porte, 1936 senesinde bir Almanya se çeşid sarsıntılara rağmen manevî kudreyahatinden avdetinde şöyle yazıyordu: tinden bir zerre bile kaybetmiyen bir te«Eğer aldığım malumat, tahminim gibi şekküldür. doğru ise, silâhlanma işi, Almanyada çaÇok taze bir geçmişe malik Güneşle lışan 15 milyon işçinin takriben yüzde pek eski bir tarihi olan Galatasarayın lik altmışını işgal etmektedir.» tasnifinde bir puvan farkla baş tarafı işgal Ingiliz endüstrileri birliğinin neşrettiği etmeleri ve iki kulüb arasmda mevcud rakamlar, bu Fransız tahminlerini teyid hususî vaziyetler bu maçı büsbütün ehemediyor. miyetli bir şekle sokmaktadır. Bu maçm Bu kadar feci bir vaziyet ilânihaye de galibini, iki takımın bugünkü normal vavam edebilir mi? Tayyarelerin ve topla ziyetlerini nazarı itibara alarak, tahminnn bu kadar pahalıya malolması ve bu ler yürütüp meydana çıkarmak imkânsızkadar çabuk eskimesi, bazı milletler için, dır. Muhakkak olan birşey varsa o da bunlan istifade mevkiine koymak husus Güneşin müdafaası, Galatasarayın ise sunda nekadar büyük bir teşvik sebebidir. hücum hattının daha kuvvetli oluşudur. M. Mussolini'nin organı olan Popolo Güneş hücum hattında, netice üzerinde d'ltalia şu mütaleayı yürütüyordu: rol oynıyabilecek kudrette mevcud birkaç «Modem bir teslihat vücude getirebil oyuncuya mukabil Galatasaray müdafamek için kan ter içinde kalan fakir millet asmda da bunlan önliyebilecek değerde lerin, bu silâhlan, modası geçmeden kul elemanlar vardır. Bu gibi mühim maçlarlanmak sevdasına düşmeleri muhtemel da futbolun teknik hususlarından ziyade dir. Çünkü, ayni silâhlan bir kere daha âsaba hâkim olmanın büyük rol oynadıyaptıracak parayı ele geçiremiyeceklerini ğını da unutmamak lâzımdır. bilirler.» Binaenaleyh hangi taraf soğukkanlılıDemek oluyor ki, bugün yalniz bütçe ğını muhafaza eder ve alelâde maçlarmler değil, ruhlar da gergindir. Milyarlar dan birini oynuyormuş gibi davranırsa la oynanıyor. Ayni zamanda milletlerin si büyük bir avantaj elde etmiş olur, kananirleri ve arzularile de cynanmaktadır. atindeyiz. Bundan başka takımların kuvEndüstriler ve sermayeler seferber edili vetçe müsavat gösteren karşılıkh hatlayor ve ayni zamanda, bazı memleketler rından biri bariz hatalara düşer ve rakib de hakikî bir harb haleti ruhiyesi yaratıl taraf da bundan istifade etmek liyakatini mak suretile şuurlann seferber edilmesine gösterirse netice kendiliğinden meydana de teşebbüs olunuyor. çıkar. Oyun, tehlikeli bir oyun. Yalniz bu Biz bu maçın çok heyecanlı olmakla oyunu sevk ve idare edenler için değil, kalmıyarak çok zevkli olacağını kuvvetle bunun, aleyhlerine sevk ve idare edildiği tahmin ve maçm temiz sporculara yakışan kimseler için de tehlikeli. Zira, modern nezih bir şekilde cereyanmı hararetle teharbin tahrib kudreti karşısmda, kazan menni ediyoruz. dığı zaferden sonra yaşıyacağına, hangi Hakem Feridun Kılıcın da, kendi idagalib devlet güvenebilir? resinin maçm temenni ettiğimiz tarzda ceBu suretle, bizzat tehlikenin azameti, reyam üzerinde çok müessir olacağını usulhu koruyacak en büyük amil oluyor, yerinde rahat duramıyanlara tedbir tavsiye ediyor. Sulhsever milletlerin teyakku zu, geri kalan vazifeyi yapmağa kâfi gelmelidir. Takrim stadyomunda 1 A. Kavağı ile Umuryeri arasmda Sütlüce mevkiinde mevcud KALKER taş ocağı açık arttırma suretile ve üç sene müddetle kiraya çıkarılmıştır. 2 Tahmin edilen icar bedeli senevî (160) liradır. 3 Arttırma 5/1/1938 perşembe günü saat 11 de Beykoz Malmüdür lüğünde müteşekkil Komisyonca yapılacaktır. 4 Taliblerin arttırmıva iştirak edebilmeleri için muvakkat teminat olan (27) lira (50) kuruşu mezkur saatten evvel Malsandığına yatırmış olmaları lâzımdır. 5 Bu işe aid hususi şartname Malmüdürlüğünden bedelsiz olarak temin olunabilir. (8396) Nezle Butün gö?üs hastalık larına yol açabilir : Fakat bir tek GRİPİN Baş, diş, adale ağrılarile dığer ağrıları en kısa zamanda ve en kat'î şekilde dindirir, nezleye, soğuk algınlığına, gripe ve emsali hastalıklara karşı bilhassa müessir dir. B. takımları maçları Dün Şeref stadmda GalatasarayBeşiktaş B takımlan karşılaşmış, Galatasaray 4 2 galib gelmiştir. Taksim stadmda yapılan Güneş Vefa B takımlan mâçı da 3 2 Güneş kazanmıştır. icabında günde 3 kaşe alınabilîr Taklitlerinden sakınınız ve her yerde ısrarla "GRiPıNn isteyinizT Barutgücü sahasında Bugün Bakırköy Barutgücü sahasında şu müsabakalar yapılacaktır: Bakırköy Rum takımile Şişli Ermeni takımlan; Barutgücü A ve B takımlan arasmda revanş maçı. Urfa Nafıa Direktörlüğünden: Vilâyetin cenub hududu üzerinde Akçakale ve Resulüaym istasyonla • nnda yeniden inşa edilecek olan iki aded Gümrük Muhafaza Bölük Komu« tanlığı binası (55,462) lira (80) kuruş bedeli keşif üzerinden kapalı zarf uaulile eksiltmiye konulmuştur. 1 Ekskikltme 11/1/1938 tarihine musadif salı günü saat 14 te Urfa Nafıa Müdürlüğü odasmda toplanacak Komisyon marifetile yapılacaktır. 2 Bu iki bina ingaatına aid muvakkat teminat miktarı (4023) lira (14) kuruştur. 3 İsteklilerin teklif mektublarına aşağıdaki evrakı bağlamaları şarttırî A Yukarıda miktan yazıh teminat akçesinin Malsandığına yatırıldığına dair Sandık makbuzu veya hükumetçe muteber bir bankadan alınacak teminat mektubu. B Teklif sahiblerine Nafıa Vekâletinden verilmiş asgarî (30,000) IIralık ehliyet vesikası veya musaddak sureti. C Teklif sahiblerinin mensup oldukları Ticaret Odasından aldıklan 1937 senesine aid vesika veya musaddak sureti. D îsteklilerin mühendis veya fen memuru olmşsı veya bunlardan birinden bu işin mesuliyeti fenniyesini deruhte edeceğine dair alacağı taahhüd senedi. 4 İsteklilerin arttırma ve eksiltme kanununun umumî hükümlerile kapalı zarf usulile eksiltmiye dair olan maddeleri ve eksiltme şartnamesi ahkâmma ve yukarıda yazılı maddelerin icabma riayet eylemeleri şarttır. Aksi halde hiç bir mazeret kabul edilemez. 5 İsteklilerin bu işe aid proje, evrakı keşfiye ve şartnameleri Urfa Nafıa Müdürlüğünden istiyerek görebilirler. 6 ' Posta ile gönderilecek teklif mektublarımn ihale saatinden bir saat evveline kadar Eksiltme Komisyonuna varması şarttır. Postada vaki gecik melerden dolayı Komisyon mes'uliyet kabul etmez. (8432) Bilmiyor. Anneniz, babanız? Onlar da bilmiyor. Siz yeni m! öğrendiniz? Hayır! Zehra giderken biliyor • dum. Peki... Niçb polise müracaat ettiniz? Ben müracaat etmedim. Babam müracaat etti. Zaten merkez memuru yakın tanıdığıdır. Sabredemedi. Ben de önüne geçmek istemedim. Mahzur gör « medim. Hayretler içinde büyüyen gözlerimî Nerimandan ayırmıyarak: Neler söylüyorsunuz ? dedim. Peki... Nerede onlar? Bursada. Gene mi Bursada. Tahminim doğru imiş. Biraz evvel annenize söyledim. Evet. Herşeyi bu kadar iyi tahmin etmiş olsaydmız Zehraya o muameleyi yapmazdınız. Fakat sizi haklı ve mazur görüyorum. Çünkü bilmiyorsunuz. Neyi bilmiyorum? Bu meselede hâlâ benim bilmediğim bir nokta kaldı mı? Neriman yüzünü buruşturdu, öksürdü ve boğazmı yakar sigarayı söndürerek karşıma oturdu, benim gibi ayak ayak üstüne attı. (Arkast par) Bükreş muhteliti sah günü geliyor T . S. K. İstanbul Bölgesi Başkanlığından: Ankara ve Istanbulda maçlar yapacak olan dost Romanya federasyonuna bağlı Bükreş muhtelit takımi 21/12/1937 salı günü Romanya vapurile şehrimize muvasalat edecektir. Sayın konuklarımızı karşılamak üzere bölgemize bağlı bütün kulüb delegelerinin o gün saat tam 14 te Galata rıhtımındaki yolcu salonunda hazır bulunmalan tebliğ olunur. Bugünkü maçlar Alman müstemleke cemiyeti' nin bayramı Berlin 18 (Hususî) Alman müs temleke cemiyeti yarın beşinci yıldönümünü kutlulıyacaktır. M. Hitler bu münasebetle cemiyete çektiği tebrik tel grafmda Almanyanın yakında yeniden müstemlekelerine kavuşacağı ümidini izhar etmiştir. İstanbulspor Süleymaniye Galatasaray Güneş Saat 13 14.45 13 14.45 14.45 Şeref stadyomunda Beykoz Eyüb Beşiktaş Topkapı Fenerbahçe Vefa Harbiye Ankaragücü maçı Ankara 18 (Telefonla) Yarın Ankara lik maçlanna devam edilecek, Harbiye ve Ankaragücü takımlan karşılasacaklardır. Kadıköy stadyomunda Korkuyorum ! Tefrika: 67 Aziz Bey doğruldu ve canlandı: Yoo!.. dedi, olmadı bu; cevab güzel dfeğil. Sen kızını masum olduğu bir macerada feda etmezdin, hazret. Ben kızımı bu kadar dedikodu çıkmış bir meselede o adamla evlenmeğe mecbur ederdim. Zehraya da bunu teklif ettim. Ya kızın o adamla evlenmek istemiyorsa?.. Bu asırda zorla evlendirmek var mı? îstemiyorsa kendi düşünür, başının çaresine bakar. Mademki bir kız müstakildir, babasmın reyine muhtac değildir, bu vaziyette de kendi kendini korumağa çalışır. Korumağa çalışır da ne yapar? Bunu ben bilir miyim? Benim fikrim sorulduğu zaman söylüyorum: O a damla evlenmelidir. Dinlemezse geri ta•fafını kendi düşünür, değil mi? Değil! Kızını seviyorsan bunu da »en düşünürsün. Aziz Beyin karısı itiraz etti; kocasma doğru bir elini sallıyarak: Yo...k! dedi. sen de çok oluyor Yazan: Seroer Bedi sun. Daha neler... Ben yavaş yavaş Fazıl Beye hak vermeğe başladım. Zehra geliyor, bizi dolduruyor, hep onu haklı buluyoruz. Çünkü hep onun vaziyetini düşünüyoruz, bir kere de Fazıl Beyin vaziyetini gözönüne getirsene... Hayat mı bu? Güç tabiî... Ve lâkin ben insanlık namma söylüyorum. E . . . Yok... însanlık bu kadar olur. Kan koca münakaşa ederken içeri Neriman girdi. Beni görünce başile soğuk bir selâm vererek babasına polisten ne haber olduğunu sordu. Anladım ki bu evde aleyhime en büyük cereyan, Zehra kanalile, Nerimandan çıkıyordu. Biraz sonra davet* kabul ettiğime memnun olmıyarak sofraya oturdum. Neriman, harbde bir kolordu kumandanı kadar ciddiydi. Evin içinde yaşına ve seviyesine lâyı'c olduğundan fazla bir otorite sahibi gibi görünen bu kızm hali, sofranın havasma tesi» ediyor ve herkesi susturuyordu. Bu havayı dagıtmak için, Aziz Bev kızına dalkavukluk etmek ihtiya cmı duydu: Güzel nonom, dedi, sevgili kızım, bugün pek ciddisiniz! Sebebi nedir acaba? Ben hemen cevab verdim: Sebeb benim. Neriman çatılmış kaşlan altında önüne bakci gözlerini bana doğru kaldırdı: Evet, dedi. Sükunetimden hiç birşey kaybetmeden şunlan söyledim: Anlıyorum ki bu evde aleyhime peyda olan cereyan sizden doğuyor. Beni en çok haksız bulan sizsiniz. Neriman gözlerini tabağına indirerek: Işte bunda çok yanılıyorsunuz! dedi. Yanılıyor muyum? Çok. Siz d^ beni haksız bulmuyor musunuz? Nerimar. başını silkeledi: Hiçb : zaman! dedi, siz başından sonuna kadar ideal bir erkek gibi hareket ettiniz. Zehra da, ben de bu fikirdeyiz. Teşekkür ederim, Neriman Hanım. Sizden hiç beklemediğim şeyler söyIüyorsunuz. Benden niçin beklemiyorsunuz? Beni görünce o kadar dargın bir hr.Ntaiz vardı ki böyle düşündüğünüzü ümid etmedim. Siz çok haklısmız; fakat Zehraya karşı hareketinizi gene doğru bulmuyo sigara aldı ve yaktı. Dumanlannı tavana doğru üfledikten sonra, sigara içmeğe rum. Aman! Biraz evvel söylediğinizi alışmamış insanlann kırpışan ve kızaran gözlerile yüzüme bakarak dedi ki: hemen geri aldınız. Siz şimdi Zehranm nerede olduğu Hayır! Ben kaç defa sizinle konuşmağa gelecektim. Nebile söylemiştir. Fa nu biliyor musunuz? Arkama yaslanarak ve ayak ayak üskat vakti değildi. Sizinle konuşacağım çok şey vardı. Gene de var. îyi ettiniz de tüne atarak: Hayır! dedim. geldiniz. Artık tam vaktidir. Sigaranm küllerini yere silktikten son Buyurunuz! Şimdi olmaz. Yemekten sonra. ra bana doğru küçük bir adım attı: Ben biliyorum! dedi. Hususî görüşmek istiyorum sizinle. Sıçradım: Aziz Bey sordu: Biliyor musunuz? diye bağırdım. Bizden gizli mi? Biraz evvelki yerine çekildi ve yüzü Gizli. Nerimanda lâtife eden bir insan me dikkatle bakarak: hali yoktu. Bende merak uyandırdı. Söyliyeceği şeylerir bir takım şahsî mütalealardan ibaret olmadığmı zannettiriyordu. Sesimi çıkannadıın. Umumî şeylerden bahseden Aziz Beyi dinledim ve piyasaya dair sorduklanna cevab verdim. Yemekten sonra Neriman beni babasının kütübhane odasına götürdü. Geniş bir koltuğa oturttu. Elime babasmın havanalanndan birini tutuşturdu ve yaktı. Sonra karşımda, ellerini arkasına koyarak, ayakt? durdu. Alagarson kesilmiş kumral saçları, kısa etekliği, ciddiyetle çatılmış ince kaşlan, ona kız elbisesi giymiş bir erkek çocuk hali veriyordu. Ö nümdeki sigara iskemlesinin üstündeki sedef kakmalı oryantal ceviz kutudan bir Biliyorum, dedi, sizin bilmediğiniz çok şeyler daha biliyorum. Beni meraka düşürüyorsunuz! Evet. Nekadar merak etseniz yeridir. Merakmız boşa çıkmıyacak. Bir vüzuh ihtiyacile doğrularak sualimi tekrarladım: Siz, şu dakikada, Zehranın nerede olduğunu ve ne yaptığmı biliyor musu nuz? Biliyorum. Sağ mı? diye bağırdım. Sağ! dedi. Ömerle beraber mi? Beraber. Bunu sizden başka kimse bilmiyor mu?