6 Ağustos 1937 CU?IHURİYE1> aa vH NOS Hâdiseler arasında Kedi ve köpek emen her Türk evinde kedi vardır. Hiçin? Çünkü, hemen her Türk evinde fare vardır. Köpek millî hayvanlanmız arasına girecek kadar itibar sahibi olamamıştır. Niçin? Çünkü, salyasınan «necis» sayıldığı ve ağzmın değdiği yerde namaz kılmmadığı zamanlardan kalma tiksintiye bugünkü nesiller de varis oldular. Fakat, bu basit muhakemeden ayn ve galiba içine bol miktarda hayal karışan bir mülâhaza, romanlarımdan birinin kadın kahramanma, kediyi şarkın ve köpeği garbm sembolü gibi tasavvur ettirmişti. Niçin? Çünkü, içi rüya dolu, yumuk ve tembel gözlerile, kuştüyü minder anyan ve onun kadar yumuşacık vücudünün rehavetile, kendi içine gömülü ve iştahlarının daveti olmadıkça dışarı açılmıyan tasasız ruhunun mes'uliyetten daima kaçan hodbinliğile, kauçuk tabanlarının gökten yere isteksizlikle inmiş bir kuş gibi hafif, nazik ve ihtiyatlı adım atışlarile, yeknesak mınltılarile, ağır kımıldanışlan ve gerinişlerile, kedi dedikleri bu esrarkeş hayvan, şarka aid manzaralan ve seciyeleri yadettiriyor. Çevik, dikkatli, pratik, dışan dünyaya karşı her an uyanık, dürüst, sosyal tesirlere derhal intıbak eden, itaatli, sadık, zeki ve çalışkan köpek de garb âlemine has tabiatlerin ve itiyadların bir hulâsası gibidir. Makul bir sıhhat endişesile Belediyenin giriştigi kedi katliâmmın büyük doktorlanmıza varmcıya kadar çoğumuzda uyandırdığı fena tesir, acaba içinde bir ayağımızuı hâlâ sürçtüğü şark dünyasından kalma sempatilerin incinmiş olmasından mıdır? Yoksa, kapısının önündeki yanaşma kediye tirid yediren büyük annelerimizin bütün hayvanlara karşı duyduklan belki lüzumsuz, hatta zararlı fakat güzel merhamete mi varisiz? Belediye bize diyebilir ki: Ben de hayvanları çok seviyor ve onlara acıyorum; fakat sizi daha çok seviyor, hele büyük hastalık zamanlanndaki hsaklı endişelerinizi gördükçe size daha çok acıyorum. Yarının kaıtalları arasında Yunanistanda bayram Halk yeni hükumetin iktidar mevkiine geldiği giinü büyük merasimîe kutluladı Atina 5 (A.A.) Atina Ajansı bildiriyor: 4 ağustos gününün dün kutlulanan ilk yıldönümünün en bariz ve en göze çarpan vasfını, bütün programın halk tarafından tertib edilmiş olması teşkil eylemektedir. En ufak eve kadar bütün binalar, zengin bir surette bayraklarla donaülmıştı. Geceleyin de bütün binalar elektrik ziyatsle tenvir olunmuştur. Dün sabah halk, bütün kiliselerin neşeli çan sesleri ve mahalleleri dolaşan mızıkaların meserret verici nağmelerile uyan inıştır. Daha şafakla beraber, civar halkı, ellerinde «yaşasın Kral, yaşasın Metaksas, yaşasın 4 ağustos» yazılı bay raklarla, devlet merkezine akına başla mıştır. Kanunuesasî meydanında öğleye kaiîar durmadan halk danslan ve millî o yunlar oynanmıştır. Hükumet reisi Metaksas alkışlar ara sında, Kipseli mahallesinin halk pazarının küşad resmini yapmış, «Yeni lonia» varoşunun stadyomunun ilk temeltaşını koymuş ve belediyenin yeni sarayım da açmıştır. Dün bütün kiliselerde, 4 ağustos şerefine, büyük ayinler yapılmıştır. Atina stadyomunu halk daha öğleden itibaren doldurmağa başlamıştır. Birkaç saat sonra oturulacak bir tek yer kalma'iıtınıiılııınillfllll İnönünde 140 Tiirk genci Eski Kral Venedikte, deyelken uçuşu öğreniyor nize diişen bir Amerikalı İlk tedrisat müfettiş ve öğretmenlerinden bir kızın çantasını kurtardı grup da bir aylık modelcilik kursundan sonra, talebenin faaliyetini yakından takib ettiler Windsor Dükünün bir cemilesi mış ve koca stadyomu 300,000 kişi tahmin edilen muazzam bir halk kütlesi işgal eylemiştir. Saat 18 de Metaksasın vürudu, dinmiyen alkışlarla karşılanmıştır. Yapılan geçid resmi ve oyunlar, şimdiye kadar değil, yalnız yabancılann hatta bizzat Elenlerin dahi görmediği derecede mükemmel olmuştur. Evvelâ, memleketin dört tarafından gelmiş olan heyetler, mahallî millî kostümlerle millî oyunlar oynamıştır. Bunu müteakıb, 1500 kişiden mürekkeb olan bu heyetler, millî elbiselerile önlerinde, eski Elen ve Bizans elbiseleri giymiş «Hellenides» kız lisesi talebesi olduğu halde, büyük bir geçid resmi yapmıştır. Bu, bütün Elen tarihinin ve an'anesinin bir geçid resmini teşkil eylemiştir. Halk, ayakta olarak, geçidi çılgınca alkışlamış ve sonra, koro heyetinin de iştirakile, hep birden millî marşı taganni etmiştir. Gece, bütün şehir ışıklarla donanmış, ve Pire limanından' donanmış olarak kalkan gemiler, Sunion burnuna kadar ışıklı bir hat resmetmiştir. Yunanistanın bütün şehirlerinde ve bütün köylerinde de, dün, ayni tarzda mühim tezahürler yapılmıştır. Gece sabaha kadar, şehirde bütün lokantalarda ve kır kahvelerinde, dans edilmis ve millî şarkılar söylenmiştir. Windsor Dükü, Venedikte tenis oynarken Türk Hava Kurumu Baskanı Fuad Bulça Inönündeki Türkkuşu kampında kız talebe arasında [Fuad Bulçanm yanmdaki zat Eskişehirdeki Kolordu Kumandanı Korgeneral Abburrahman Nafız Gurmandır] Korkma, sönmez biı şajaklarda yüzen al sancak Pembe bir şafak arasında, yeni doğan güneşin ve nazlı nazlı dalgalanarak yükselen hflâlin huzurunda, muallimlerile beraber kız ve erkek, 150 Türk gencinin gür sesi îstiklâl marşını söylüyor. Bu gür ses, eşsiz Türk kahramanlığınm tecellisine şahid olan o tarihî İnönünün sarp, kayalık yarlanna çarparak boğuk akisler halinde uzayıp gidiyor. İsmet İnönünün yalnız düşmanı değil; milletin makus talıhıni de yendiği İnö nünde, Türk Hava Kurumunun açtığı Türk Kuşu Plânör ve Yelken Uçuşu kampındayım. Bugünkü adı «Türk Kusu Kampı», yarınki ismi ise «Plânör Yuksek Uçuş mektebi» olan bu havacılık müessesesi için İnönünden daha müsaid bir yer olamazdı; manen ve maddeten. Manevî sebebleri malum. İnönü, Türk Cumhuriyetınin tarihinde kutlu ve mutlu bir yerdir. Türk ordusu İnönünde üç defa galıb gelmıştır. İnönü, Ismet İnönü gibi büyük bir Türke kendi ismini soy adı olarak vermiştir. Nihayet, Türk havacılığı için çok mühim ve kıymetli bir müessese burada kurulmuştur. Maddî sebeblere gelince, arkasını yüksek ve dik tepelere vermiş geniş bir uçuş meydanı. Motörsüz yelken uçuşları için ideal bir yer. Suyu, güneşi, rüzgârı bol bir mıntaka. İnönü kampına bir geceyarısı gittim. Gece, karanlığında, ovanın üstüne yürüyen korkunc birer deve benzettiğim kayalık tepelerin eteğinde, bütün kamp beyaz çadırlarının içinde uyuyordu. Bindiğim motosiklet gürültüsü bile sıkı bir çahşmadan sonra rahat ve tatlı bir uykuya dalmış olan gencleri uyandırmadı. Çakan şimşeklerin beyaz ışıkları arasında, es rarlı bir güzellik arzeden kampta Yardirektör, bana bir çadır gösterdi ve hayırlı bir gece geçirmemi temenni ederek çe kildi. Sabahleyin şafak sö'kerken kuşlarla kız talebenin birbirine kansan cıvıltıları beni uyandırdı. Teftiş için bir gün evvel buraya gelmiş olan Türk Hava Kuru munun çok kıymetli ve çok çalışkan Başkanı B. Fuad Bulça da uyanmış, çadı rından çıkmıştı. Kampta mutad günde lik hayat başlıyordu. İlk iş bayrak çekme merasimi oldu. Ondan sonra, Fuad Bulça, saffıharb nizamında dizilmiş olan talebe gruplarının önünden geçerek on lan selâmladı: Merhaba arkadaşlar! Sağ ol bayım! Her postada erkeklerle beraber bir de genc kız, tam bir asker gibi dimdik du ruyordu. Bu Türk kızları güneşten, rüzgârdan öyle yanmış, yüzleri öyle tunç laşmıştı ki bir bakışta, onlan erkek ar kadaşlanndan ayırmak ve kız olduklannı anlamak bile kabil değildir. Kampın, tam bir askerî hayat geçiren 20 kız ve 120 erkek talebesinden başka, ilk tedrisat müfettişlerinden ve öğretmenlerinden mürekkeb bir misafirler grupu da vardı. Türk kültür ordusu subayları, Türk Hava Kurumu tarafından İstan bulda San'at mektebinde açılan Havacılık kursunda, Türk Kuşu modelci mu allimlerinden bir ay müddetle ders görmüşler, tayyare modelleri yapmağı öğ renmişlerdi. înönünde uçurdukları mo deller arasında iki dakikaya kadar ha vada kalanları vardı. İçlerinde bir de bayan bulunan müfettişler ve muallimler, bir müddettenberi kampta yaşıyorlardı. Burada plânörleri görmüşler, talebe ile beraber plânör çekmişler, motörlü tayyare ile uçmuşlardır. İstanbuldaki Modelcilik kursu ve İnönü kampmdaki hayat, onlan havacılığa adeta sevdalamıştı. Hepsi havacılıkla son derece alâkadar oluyorlardı. Memleketin muhtelif yerlerinden gelmiş olan bu ilk tedrisat müfettiş ve öğretmenleri, evvelki gün yerlerine döndüler. Hava Kurumunun kendilerine temin edeceği bol modelcilik malzemesile mıntakalanndaki okul öğretmenlerine ve mekteb talebesine modelcilik dersi vereceklerdir. Muallimleri, o kadar heyecanlı ve Fuad Bulçaya karsı o kadar mütesekkir gördüm ki Dük ve Düşes de Windsor'un, Avus* turyadan Venediğe gelişleri son derece sessiz sadasız olmuştu. Fakat, Dük, bıl gizliliği istemiyerek i'hlâl etmiştir. Doge'lar sarayının rıhtımma Amerikali seyyahlar toplanmış, bulanık sularm üstünde kayan gondolleri seyrediyorlardı. Bu gondollerden biri rıhtıma doğru ilerliyordu. İçinde sanşın bir genc er • kekle esmer ve güzel bir genc kadın vardı. O sırada, seyyahlar arasında bir iti$ kakış oldu ve gondol rıhtıma yanaşırken, seyyahlardan birkaç kişinin suya düşmesine ramak kaldı. Bu kargaşalık esnasmda, bir genc kız, gondole o kadar yak * laşmıştı ki, elinden birdenbire kurtulan çantası, doğruca Wındsor Dükünün a • yaklan dibine düştü ve nhtımın ıslak taşlanndan kayarak suya yuvarlandı. O zaman, Windsor Dükünün, beyaz deriden iskarpinli ayağmı suya daldırarak eğildiği ve akıntıya kapılıp sürüklenmeğe başlıyym çantayı sudan çıkardığı, eğilirken gözünün üstüne düşen saçlarım elile alnına doğru düzelterek çantayı genc kıza uzattığı görüldü. Düşes, bu sahneyi mütebessimane seyretmisti. Dük, çantayı sahıbıne iade etti. bu usulün, memlekette kuvvetli bir havacılık ruhu yaratacağına şüphem kalma» dı. Çocuğa, daha ilk mektebde ıken, öğ« retmeninin telkinlerile havacılığı sevdırmek, Almanların usulüdür. Türk ilk tedrisat müfettişleri ve öğretmenleri, bundan sonra, her yıl yaz tatilinde, modelcilik kursunda ve İnönü kampında yarınki ismile İnönü plânör yüksek uçuş mektebinde havacılıkla yakından temas edecekler, havacılığı öğrenip anlıyacaklar, onu sevecekler ve bu sevgiyi Türk çocuklarına aşılıyacaklardır. Türk havacılığında, yeni bir inkılâbın temeli atılmıştır. Bundaa dolayı, Türk Hava Kurumunu tebrik etmeliyiz. inönünde gördüğüm plânör ve yelken uçuşlarını başka bir yazıya bırakarak, orada yapılan ve bir buçuk iki aya kadar ikmal edilecek olan yeni mekteb binasından bahsedeyim. İnönü Türkkuşu plânörcülük kampi geçen sene açılmıştır. Hedefi, Türkkuşunun muhtelif şehirlerdeki plânörcülük kurslarına devam edenleri, burada tekâmül ettirmek ve motörlü tayyare pilotu olmağa hazırlamaktır. Kampa iştirak eden gencler arasında, yedek hava subayi olmak için çalışanlar da vardır. Bunlar da plânör ve yelken uçuşlarını öğrenerek C brövesi almaktadırlar. Geçen yıl, ilk sene olmakla beraber kamp hayli rağbet görmüştü. Bu sene rağbet bir misli daha arttı. Meselâ, geçen sene yalnız 6 genc kız vardı. Bu sene kamptaki genc kızlar 20 yi bulmuştur. Bütün talebe sayısı geçen sene 72 idi; bu yıl 140 tır. Türk Hava Kurumu, bu mütezayid rağbeti görünce, kampı, hemen bir mekteb halinde ve esaslı olarak kurmağa karar vermiş ve işe başlamıştır. Bir buçuk iki ay sonra, İnönünde çadırlı bir kamp yerine modern bir mekteb göreceğiz. Yeni yapılan binalar, şimdiden hayli yükselmiştir. Yeni binalar, 40 kız ve 160 erkek talebe ile muallimlerini ve mekteb idaresini alacak bir genişliktedir. Bol akar suyu, elektriği, sınıfları, yemekhaneleri, yatakhaneleri, konferans salonu, banyo ve duş daireleri, hangarlan ve sair müştemilâtile mekteb, yepyeni ve mükemmel bir müessese olacaktır. İcabında iki misli daha tevsi edilecek kadar arazisi vardır. Uçuş sahasının da düzeltilmesine ve tevsiine başlanmıştır. Etraftaki bazı tarlalar da satm alınarak bu saha, bir hayji genişletilecektir. Yeni mekteb, tarihî İnönü kasabasma da, hiç şüphesiz, yeni bir hayat verecektir, burası da mektebin sayesinde medenî ve mamur bir yer olacaktır. İnönü kampında geçirdiğim 24 saat içinde, gördüklerim o kadar çoktur ki, bunları bir yazıya sığdırmağa imkân yoktur. İkinci bir yazıda kampın çalışma ha Berlin ve Paris İtalya İngiltere anlaşmasını müsaid karşıladı Berlin 5 (A.A.) Siyasî Alman mehafili, Almanyanm Ingiliz îtalyan mukareneti teşebbüslerini müsaid surette karşılamakta olduğunu beyan etmekte dir. Yanresmî Correspondance Politique et Diplomatique, bir kere daha bu noktai nazara tercüman olmaktadır. Bu gazete diyor ki: «îngiltere ile İtalya arasında yapıl ması mutasavver uzlaşmanın gerek bir nevi kıskançhk saikasile, gerek yeni dost • luğun Almanyada nahoş bir tesir bırakmış olan Stresa anlaşması vadisinde in • kişaf etmesinin tevlid edebileceği inki sarıhayal dolayısile bazı memleketlerde fena karşılanmasına Almanyada pek akıl erdirilememektedir.» İthalât rejimf Tadilât yapılacağı haberlerinin aslı yok Ankara 5 (Telefonla) 15 tem muzdanberi mer'iyete konulmuş olan yeni genel ithalât rejimi kararnamesinin bazı maddelerinde değişiklik yapılacağı ve bazı maddelere daha geniş ifadeler verileceği hakkında çıkan haberler Vekâlet mehafilinde tekzib edilmiştir. Kararname neşredildiği mealile tatbik edil mektedir ve faydah tesirleri piyasada görülmeğe başlamıştır. Sanayi umum müdürlüğü kararnamede zikredilmiş olduğu veçhile iplikler için yeni bir liste hazırlamakla meşguldür. PEYAMI SAFA 13 ağustosta ilk tren Zonguldağa gidecek Hatay Halkevi Programmı hazırlıyarak çabşmağa başladı Ankara 5 (Telefonla) Buraya gelen haberlere göre Antakya Halkevi hararetle çalışıyor. Merkezde yeni bir idare heyeti kuruldu. Heyette merkezden ve mülhakattan azalar vardır. İlk toplantı iki gün evvel yapılmış ve bir program hazırlanmıştır. Programda Halkevinin gaye ve vasıfları tesbit edilmiştir. Halkevi bütün Ha taylılara açıktır. Heyette bulunan azanın isimleri şunlardır: Abdullah Şeyhzade, Bekir Bereket, Cafer, Hüsnü, Kemal, Nizameddin Sıddık, Süreyya, Şükrü, Tevfik, Yusuf, Kâmil, Talib, Mahmud, Bürhan, Sabit, Sabri, İbrahim, Asaf, Hacı Arif. Ankara 5 (Telefonla) Ereğlide demiryolu inşaatı Çatalağzından maden havzasına kadar gitmiş ve Zonguldağa Fransız gazetelerinin neşriyatı varmıştır. Bu hat üzerinde ray ferşiyatı Paris 5 (A.A.) Gazeteler, îngi devam ediyor. 13 ağustosta ilk tren Zonliz îtalyan mukareneti hakkında mütaguldağa gidecektir. Hattın büyük ehemlealar serdine devam etmektedirler. miyeti barizdir. Bu suretle Anadoluya Matin gazetesinin Roma muhabiri dikaradan vasi mikyasta kömür sevkedi yor ki: lebilecektir. «M. Mussolini ve kendisinin haricî Eti Banka devredilen bir siyaset müşavirleri, îngiliz îtalyan mukömür ocağı karenetini Avrupa uzlaşması için çok büyük bir fırsat addetmektedirler.» Ankara 5 (Telefonla) 2818 nuEpoque gazetesi, diyor ki: marah kanunla devlete intikal etmiş olan «İngiliz İtalyan müzakerelerinden Ereğli kömür havzasındaki 364 numa • dolayı hiçbir veçhile endişeye kapılma ralı ocak îcra Vekilleri Heyetinin karamıza mahal yoktur. rile Eti Banka devredilmiştır. Bilâkis biz Lâtin hemşiremiz İtalya îzmirden üzüm sevkiyatı İzmir 5 (Telefonla) Üzüm kurumu ya karşı infiallerimizi iskât etmek sure tile müsbet netayic elde edilmesini temen bugün Avrupa ambalâjıle İstanbula ni etmeliyiz. Akdeniz işinde husule gel înönü vapurıle 1500 kutu yaş ve çekirmiş olan sükunetin ümid bahşettiği veç deksiz üzüm gönderdi. Badema sürat hile biz Avrupaya aid işlerin de ayni su postalarile sevkiyat yapacaktır. rette salâh bulmasmdan ancak müstefıd İzmir Telefon şirketinde olabiliriz.» Hatay da fesadcıların tahrikâtı Adana 5 (Hususî muhabirimiz den) Hatay Türklerinin her vesile ile gösterdikleri uzlaşma temayüllerine mukabil hâlâ Vatanî partisine mensub bir kısım Arablar fesadcılığı ve garazkârlığı elden bırakmamaktadırlar. Bilhassa yakında yapılacak intihabatta her ne pahasına olursa olsun ekseriyet temin etmek için vâsi mikyasta propaganda yapmak tadırlar. Istanbul Belediyesinden : 1 îstanbul Belediyesinin Kadıköy, Usküdar, ve Beykoz şubeleri sınırları içinde 15 ağustos 937 ve Adalar, Bakırköy, Sarıyer şubeleri sınırları içinde 20 ağustos 937 tarihinden itibaren arkalıkla her nevi eşya taşmması yasak edilmiştir. 2 lskelelerden deniz vasıtalarından kara vasıtalarma yükleme ve boşaltma işlerile kara vasıtalarından mağazalara ve hanlara boşaltma ve buralardan kara vasıtalarına yükleme işlerinde arkalık kullamlması şimdilik caizdir. 3 Şehrin muhtelif mmtakalarında bulunan ve araba, kamyonet gibi vasıtalarm işlemesine müsaid olmıyan dar ve dik yokuşlarda nakliyat için arkalık kullanılabilir. Ancak bu nevi eşyanîn yokuşların başına kadar araba ve yahud kamyonla taşînmış olması lâzlm geldiği gibi taşmacak her parça yükün 75 kilodan fazla olması caiz değiMir. 4 Her türlü deniz vasıtalarından kıyılara kadar kömür, kum, tuğla, çakıl ve kereste taşınmasînda arkalık kullanılmasına izîn verilmiştir. 5 Bu tenbihler şimdilik seyyar satîcılar hakkında tatbik olunmıyacaktır. M. Mussolini bir nutuk söyliyecek Roma 5 (A.A.) 12 18 ağustosta Sicilya'da yapılmış olan büyük ma nevraların sonunu gösteren rapor üzerine M. Mussolini mühim bir siyasî nutuk söyliyecektir. suüstimal Hitler'le Mussolini arasında da mı mektublar teati edildi? Roma 5 (A.A.) Mes'ul mehafil, ecnebi memleketlerde intişar eden ve Hitler'le Mussolini arasmda mektublar teati edilmiş olduğunu bildiren haberleri Japon Imparatorunun kardetekzib etmektedir. şi Almanyaya geliyor Tire ortamektebinin Bu mehafil, Roma Berlin mihverinin Berlin 5 (A.A.) Japon İmparatorunormal bir surette işlemekte olduğunu nun kardeşi Prens Chichibu, nazilerin temelatma merasimi beyan ve fevkalâde usule müracaat edil Nuremberg kongresinde hazır buluna İzmir 5 (Telefonla) Ödemişte memiş olduğunu ilâve etTiektedirler. caktır. bulunan Adliye Vekili Saracoğlu Şükrü, Hitlerin «Mücahedem» Çin, Ingiltereden borc alıyor İzmir Valisi Fazlı Güleç ve MüddeiuLondra 5 (A.A.) Royter ajansının mumî Asım, Tire ortamektebinin temel kitabı Avusturyaya istihbarına göre, halen Çine gitmekte atma merasiminde hazır bulunmuşlardır. girebilecek olan Çin Maliye Nazırı Kung'un Lon Memleketimiz hakkında Viyana 5 (A.A.) Geçenlerde Avus drayı ziyareti esnasında Çin lehine bir bir kitab turya ve Almanya matbuat mümessille ikraz yapılması için bir itilâf hasıl ol ri arasında hâsıl olan bir itilâf muci muştur. Varşova 5 (A.A.) Polonyanın bince Hitlerin cMücahedem> unvanı sabık Ankara elçiliği ticaret ataşesinin altındaki eserinin memnuiyetinin ilgası kardeşi Pr. Thade Vetulani, son zamanParis 5 (Hususî) Paris borsasımn takarrür etmişti. Bu karar, bugün fili larda «Anadoluda Seyahat» isminde bir bugünkü kapanış fiatları şunlardır: yat sahasma girmiştir. kitab neşretmiştir. Londra 132,83, Nevyork 26,67 1/4, Ber Bu itilâfname ahkâmı mucibince neVarşova şark enstitüsü tarafından zenzaket dairesinde yapılacak ideolojik lin 1072, Brüksel 448,87 1/2, Amsterdam gin resimlerle süslenmiş olarak neşredilen Roma 140,35, Lizbon 120,75, Ce münakaşalar eaiz olduğundan bazı A 1471, vusturya gazetelerinin <Mücahedem> nevre 612,75, bakır 65 66, kalay 267,17.6 bu kitab, profesörün Türkiye dahilinde deki tez üzerine münakaşalar yürüte altırı 139,08, gümüş 20, kurşun 23,0,7 1/2 üç ay süren seyahati btıbalarını ihtiva çinko 23,16,10 1/2. cekleri tahmin edilmektedir. etmektedir» İzmir 5 (Telefonla) Telefon şirketi mükâleme defterindeki kutularda vuku bulan yolsuzluklar dolayısile buraya memur olanlardan Süleymanla ağa beyisi Cemal, Adliyeye verildiler. Ce mal, şirket müdürünün emri ve muvafakatile evvelce Karşıyaka kablo tamiratmda Liman idaresine aid motörün kaptanına 11 lira kadar para verlidiğini söylediğinden yarın müdürün de malumatma müracaat edilmesi kararlaştırılmıştır. Gedizde kar yağıyor Gediz 5 (Hususî muhabirimizden) Çoktandır iyi giden havalar evvelki günden itibaren birden bozuldu ve dün hiç ümid edilmedik bir anda kar yağ mağa başladı. Yağış hayli devam etti ve yerde beş santimlik bir tabaka teşkil etti. Nureddiıı. PARİS BORSASI yatını yazacagım. AB1D1N DAVER