CUMHURİYET 23 Haziran 1937 Küçük hikâye Melâikeler Kraliçesi lardan birçok kadm tipi resmigeçid ya pıp da Şekib hiç birinde karar kılamayınca Nezihe: Beyefendi, demiş, affedersiniz amma, siz ne istediğinizi bilmiyorsunuz! Şekib sesinin perdesini biraz yükselterek cevab vermiş: Hayır hanımefendi pekâlâ biliyo rum. İstediğim kadın şudur: Yaşı yaşı ma münasib.. Ruhu temiz, kalbi saf.. Mümkün mertebe okumuş, yazmış.. Zeki, şıkça giyinir ve saire.. ve saire. Nezihe gülmüş: Aman beyefendi, denu'î, siz bir tane değil, galiba birçok kadm anyor sunuz.. Ayni kadında bütiin bu mezi yetlerin toplanmış olduğunu görmek hehemen hemen imkânsızdır! Ben hiç de bu fikirde degilim! Alâ.. Eğer böyle birini buldunuzsa ne duruyorsunuz, hemen koşup elini isteyin! Koşmama hacet yok.. O kadın karşımda duruyor!.. Kim bu kadın.. Karşmızdaki bu kadın.. Ben, ben miyim.. Siz çıldırdınız mı? Derken ortalık karışmış, birbirlerine girmişler.. Bedianın ağzı kulaklanna uzamış, zevkten her tarafı titremege başlamış: Aman Necibeciğim, ah sen.. Nesin, ne tatlı hikâyeler, ne işitilmemiş maceralar bilirsin.. Peki sonra.. Iş nasıl gazetelere intikal etmiş.. Şekible Nezihe dövüşmüşler mi? Yok canım evlendiler. Bir hafta evvel izdıvac merasimi bütün gazetelerde uzun uzadıya yazıldı, çizildi! Gazeteye intikal meselesi bundan ibaret! Bedia az kaldı bayılacaktı.. Bir felâket, bir rezalet beklerken mesele ne şekle girmişti. Derhal suratını astı, çantasını eldivenlerini aldı: Aman Necibe, dedi, ben de bir şey olmuş sandım.. Böyle saçma şeyleri nereden bulursun! Necibe kapanan kapmm arkasmdan bir kahkaha kopardı: Ya, dedi, Melâikeler Kraliçesi!. Her zaman şunun bunun felâketile eğ Ienip zevk alacak değilsin ya.. Bazan da böyle tuzağa düsersin! ((Türkün Kanadlı Amazonu)) Izlanda Balıkçısı Remzi Kitabevi îstanbul 1937 Fiatı 50 kuruş Evvelâ bir Şark, sonra da bir Türk dostu olan Loti'yi tanır, fakat eserlerini pek tanımayız. Yurdumuzda onun hak kmda, bazı mecmua ve gazetelerin hu susî sayılarmda, birçok anketler yapıl mış, birçok yazılar yazılmışsa da bun larda hep onun şahsmdan bahsedilir, e serlerinden bahsedilmez. Ötede berıd ancak iki üç kitabmın ismi geçer. Yekunu çok kabarık olan romanlarmdan ancak bir iki tanesi tercüme edilmiştir. Bunun muhtelif sebebleri vardır. En başta Loti'nin yazılarmdaki hususiyetın bir başka lisana kolaylıkla tercümeye elverişli olmaması gelir ki bu nokta ka bul edilirse diğer sebebleri zikretmek fuzuli olur. Hüseyin Cahid Yaîçınm güzel kale mile lisanımıza çevrilen «İzlanda Balıkçısı evvelce her nedense «İzlanda Balıkçılam adile kısmen tercüme edilmişti. Izlandalı bir balıkçmın aşkı ve ayn lığı hikâyesi olan bu esere bu isim daha uygundur. Burada açık denizler balık çılığı, Okyanuslar çok kuvvetli tasvir lerle canlandırılmıştır. İzlanda denizi Loti için cHayatsızlık manzaralarım, bitmiş ve yahud henüz halkedılmemiş dünya manzaralarım» haizdir. Britanya peyizajı onda üç bir. sene evvelki gibi iptidaî peyizajlar tesir yapar. Fakat arzın büyüklüğünü ve temadisini düşündüğü sırada derhal onu kü çük ve fani hisseder. Çünkü namütenahî ve ebedî olmıyan bir şeyin ne kıymeti vardır? En canlı tasvirlerin içine mev cudatın hiçliği ve boşluğu hissi karışır. Her an, ölüm fikri bu mevcudatı zulmete garkeder. Bu fikir gayet tabiî surette kendi kendiliğinden fışkırır. Üzeri mizde yaptığı tesir pek büyüktür. Çünkü, ne dersek dej'elim, ölüm kadar hüzünlü ve anlaşılmaz bir şey yoktur. Eserin başmdan aldığımız bu sözler onu kâfi derecede anlatmış oluyor. Biz dünya muharrirleri serisinin bu doku zuncu kitabını da karilerimize tavsiye etmekle iktifa edebiliriz. Bediaya bu ismi alay olsun diye takmışlardı: Melâikeler Kraliçesi!. Çünkü huyunun, ahlâkının tamamile zıddını ifade ediyordu. Dünyada ondan daha kalbsiz bir kadın tasavvur olunamazdı. Hiç kimse için benliğinde muhabbet ve merhamet hissi duymaz, herkese hiç yoktan fenalık etmek ister, tanıdıklarımn başma gelen felâketleri ballandıra ballandıra anlatırken adeta mestolurdu. Saçlarını akaju rengine boyamış olmasına rağmen ellisine yaklaşmış olduğunu bir türlü gizliyemiyordu. Hayatında hiç iyi bir hareket yapmamıştı ki ruhunda duyduğu ferahlık yüzüne vursun ve onu kısmen gencleştirsin! Maneviyatı kadar, maddî zevki de berbaddı. Giyinmesini de bilmezdi. Daima yaşile hiç mütenasib olmıyan biçimleri ve renkleri seçerdi. Fakat bir çok ları onu şerrine lânet meclislerine kabul etmek mecburiyetinde kalmışlardı. * * * Geçen aym başında Avrupa seyaha nden dönen Bedia birkaç gün içinde bü[tün dostlannı dolaşarak tıpkı kana su amış bir sırtlan gibi felâket ve rezalet baberleri almıya çalışıyordu. Bu arada Jecibeye de uğramıştı. Necibe müte »zi, sevimli bir duldu. Bedianın tama üle aksi bir zihniyete sahibdi. Herkese linden geldiği kadar iyilik yapmak, büjün dostlannı, tanıdıklannı mes'ud gör ekle bahtiyar olur, daima onlann iyi tlerini söylemekten zevk alırdı. Bedia, erzamanki gibi Necibenin üstünde bir baykuş tesiri yapmıştı. Şimdi onun kendisine ölenlerden, hastalananlardan, yı kılan aile yuvalanndan bahsettirmek is tiyeceğini biliyordu. Onun için: Aman, dedi, sana mühim dedikodu.. Amma, müthiş bir şey.. Iş gazete lere kadar aksetti. Deme Allah aşkma!.. Banka direktörü Şekibi biliyor sun.. îriyan ve kırkını geçmiş olmasma rağmen sureta nazik görünen adam.. Sonra Nezihe.. Genc ve zengin dul.. Ey.. Şekible Nezihe ötedenberi tanışı yorlardı. Fakat sıkı fıkı görüşmüyorlardı. Geçenlerde bir çayda yanyana tesadüf etmişler.. Söz dönüp dolaşıp izdivaç bahsine gelmiş.. Şekib malum ya.. He nüz dünya evine girmemiş bir zat.. Ne zihe: «Şekib Bey, demiş, sizi evlendirelim!» Şekib cevab vermiş: «Zevkmize itimadım var.. Bana birini seçin.. Derhal evlenirim!.» Hava kahramanımız Sabiha Gökçen Yalovada Atasma tazimlerini sundu [Baştarafı I inci sahifede] dar halk birikmişti. Meydanın ortasına bir tribün kurulmuştu. llkönce ilkmekteb muallimlerinden Sadriye tribüne çıkarak şu nutku söyledi: « Sabiha Gökçen! On üç yıl evvelki günle bugünü karşılaştmrsak yolumuzu aydınlatan L'lu Atamızm biz genclere emanet ettiği canımızdan daha üstün Cumhuriyetimizin varlıklanndan biri de Türk kadmına siyasal ve sosyal alanda hakkını vermesi olduğunu görürüz. Binlerce yıl önce Türk kadını her işte olduğu gibi cenk meydanlarında da erkeklerle beraberlık ederken çok yazık ki sonralan bu hususlarda onun beraberliğinden milletin aldığı yardım ve kuvvet ihmal ve nisyana ugramıştır. Türk kadınmm, yaratılışındaki değeri takdir etmek ve ona vazifesini ve hakkı olan mevkii vermek kutlu cumhuriyeti mize nasib olmuştur. Türk kadınının göklerde uçması ve tayyaresinin mağrur kanadlarını yurdun üzerine açarak yavrusunu koruyan bir aslan gibi düşmana saldırması biz kadmlara onurlar ve kıvanclar veriyor. Gökçen! Sen Türkün kırılmamış kanadlarını göklerde açarken senin öz kardeşlerin olan biz Türk kadınları da ha vada olduğu gibi karada, ve denizde de başarılar kazanmağa ve Türklüğün yüksek şerefine lâyık olmağa çalışacağız. Mutlu kardeşler! Türk ulusu günün kara bahtı içinde çırpınırken onun top rağını paylaşmak ve on binlerce yılhk tarihini yoketmek istiyenler çok geçmeden gördüler ki Türkün bağnndan çıkan Atamız kimsesiz sanılan Türk yurdunun ufuklarında güneş gibi doğarak bizi bu aydınlık göklere kavusturmuştur. Milleti için canını da vereceğini söy Iemiş olan yüreği şefkatle dolu Atatürk sonsuz yarattığı varlıklarla milleti güzelliğe, iyiliğe ve doğruluğa koşturmakta dır. UIu Atanın yüce admı saygı ile ar.ırım. Gökçen! Bugün sizi ve uçuşunuzu yeniden görüp alkışlamak iştiyakile bu meydana toplanmış olan Yalovahlar adına size hayırh yolculuklar ve daha büyük ba şarılar diler ve sizi uğurlarım.» tribüne gelerek şunlan söyledi: « Uzun bir ihmal ve nisyandan, mukaddes bir kurtancınm mucizeli elile kurtulan Türk kadınhğmın kısa bir zamanda vâsıl olduğu inkişaf ve muvaffakiyet'n en güzel misallerinden biri olan tayyareci Sabiha Gökçeni Yalovahlar namına selâmlamakla çok mutluyum. Bu genc ve bahtiyar tayyarecimiz, ilk Türk kadın tayyarecimiz olmak saade tini tattığı gibi yakın günlerde ifa ettiği unutulmaz kahramanlıkla da dünya as kerî kadın tayyarecilerinin ilki olmak şerefini kazanmıştır. Türk tayyareciliği tarihinde Atatürk Kızı Gökçenin ismi muvaffakiyetin, cesaretin ve kahramanlığın timsali olarak geçecektir. Kadmlık âleminde vatanı için ça lışmak ve muvaffak olmak insanhğın en büyük saadetidir. Bununla beraber Sabiha Gökçen yalnız vazifesini yap mıştır. Bir Türk kızı için bundan tabiî birşey olamaz. Sabiha Gökçen bu vazifeyi yaparken Türk kadınlığını, yüksek kabiliyetını, fedakârlığını, ve kahramanlığını havacılık sahasında da göste ren bir nümune olmuş ve garb matbuaü ona «Türkün Kanadlı Amazonu» admı vermistir. Türk kadını vatanın her hizme tinde asil meziyetlerini mebzulen ispat edegelmiştir. İstiklâl savaşındaki Türk kadınınm hukuku kalblerimizi daima heyecanla çarptıracak mahiyette olmuştur. Türk kadmhğının her faaliyet ve vazifede bu misallerinin hatırlanması on!a ra hududsuz bir ufuk gösterecektir. Uğurlar olsun Gökçen!» R A D YO (^ Bu aksamki program j İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 hava* dis 13.05 muhtelif plâk neşrlyatı 14 son18,30 plâüa dans musikisi 19,30 konfe . rans: Eminönü Halkevi Neşriyat kolu namına Nusret Safa 20 Nezihe ve arkadaşları tarafından Turk musikisi ve halk şarkıları 20,30 Omer Rıza tarafından arabca söylev 20,45 Bimen Şen ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, saat ayarı 21.15 orkestra 22,15 ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı22,30 plâkla sololar, opera ve operet par çalan 23 son. VTYANA: 18,05 karışık yayın 18,35 KONSER • 19,35 karışık yaym 20,30 BAR MUSIKİ SI 21,10 konser 23,15 muhtelif haber • ler 23.25 EĞLENCELI KONSER. BERLİN: 18,05 karışık MTJSİ3Cİ 19,05 PİYANO VB ŞAN 20,05 günün akisleri, gramofon, haberler, gramofon 22.05 musikili piyes 23,05 hava, habeıfer, spor 23,25 spor haberleri 23,35 dans musikisi. BUKREŞ: 19,05 gramofon, konferans 20,25 EĞ « LENCELI KONSER 21,25 konferans 21,40 KEMAN KONSERİ 22,15 ŞAN KONSERI 22 35 hava, haberler, spor 22,50 GECE KONSERİ 23,50 almanca ve fransızca haberler 24 son haberler PEŞTE: 18,25 gramofon, konferans 19,50 MA CAR HALK ŞARKILARI 20,45 musıkili manzum facia 22,15 haberler 22,35 SALON ORKESTRASI, PİYANO KONSERİ 24,05 fransızca ve italyanca haberler 24,15 ÇINGENE ORKESTRASI 1,10 son haberler. BELGRAD18 25 KONSER 19,15 konferans 19,35 HALK ŞARKILARI 20,35 ulusal yayın 20,55 KONSER 21,25 haberler, mizah 22,35 DANS MUSİKİSİ 23,05 son haberler. LONDRA: 19.05 İSKOÇYA ORKESTRASI 20,05 eğlenceli ve karışık yayın 22,05 Parlsten naklen: BUYÜK KONSER 23,05 hava, haberler, spor 23,30 DANS ORKESTRASI 24,35 haberler ve saire 24,45 gramofon. PARİS [P.A.A.]: 17,35 şarkılar 17,50 gramofon, konuç ma, kıraat 19 05 PİYANO KONSERİ, KEMAN KONSERİ. TIROL MUSİKİSİ 21,35 Verdun hatırası 22,05 radyo sekeçi 22,35 ŞAN VE MUSIKİ 23,35 haberler, hava. ROMA: 18.20 ODA MUSİKİSİ 18,55 karışık yayın 21,45 KARIŞIK MUSIKİ 22,05 komedi 23,20 ODA MUSİKİSİ, en sonra dans musikisi. Bu akşam şehrin muhtelif semtlerinde nöbetçi olan eczaneler şunlardır: Istanbul cıhetindekiler: Emmonünde (Beşlr Kemal), Beya?ıdda (Haydar), Kuçukpazarda (Hikmet Cemıl), Şehremininde (Nazım Sadık), Karagüm rukte (Suad), Samatyada (Teofılos), Şehzadebasında (Universite), Aksarayda (Ziya Nuri), Fenerde (Emilyadi), Alemdarda (Esad), Bakırkoyde (Merkez), Eyubde (Hikmet Atlamaz). Beyoğlu cihetlndekller: Galatasarayda (Ahmed Cevad), Bostanbasında (Garih), Galatada Topçularda (Hıdayet), Taksimde (Kemal Rebul) Kurtuluşta (Galopulo), Şisli Maçka cad'desinde (Macka), Kasımpasada (Vasıf), Has koyde (Barbut), Beşijîtaşta (Ali Rıza), Sanyerde (Osman). Usküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Usküdarda (Ahmediye), Kadıköyde' 3öğudlüçeşmede (Arman Hulusi), Buyukadada (Halk), Heybelide rTanaş). ^•BjnMiıaıııııiiNininiiuınını Hava kahramamna buketler verilen AHMED H1DAYET Ege mıntakasında havalar kurak gidiyor Son haftalar içinde Marmara ve Ege mıntakasile orta Anadoluda havalarm kurak gitmesi mahsul bakımmdan endişe uyandırmaktadır. Uzun zaman yağmur yağmamış olması ve havalarm kavuru cu sıcak gitmesi yüzünden birçok mahsuller kemiyet itibarile azalmıştır. Ka raklık devam ettiği takdırde bu halin keyfiyet üzerinde de fena tesir yapma sından korkulmaktadır. Ege mıntakasında, bu sene, 936 mahsulünün çok iyi fıatlarla satılmasından cesaret alan ekiciler çok fazla tütün ekmişlerdi. Ilk tahminler bu mmtakada 40 milyon kilo tütün elde edileceği merkezinde idi. Fakat, havalarm kurak gitmesi yüzünden mahsul şimdiden 30 milyon kiloya inmiştir. Gene yağmursuz mıntakalardaki çiftlik, bostan ve bahçelerin her nevi mahsullerinde miktarca azalma müşahede olunmaktadır. Karadeniz mmtakasma son zamanlarda bol ve feyizli yağmurlar yağdığmdan burada mahsul vaziyeti memnuniyeti mucib bir haldedir. ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınııııtııııın Hususî ve münferid dans derslerî Beyoğlu Karlman karşısında eski <Polonya» NurZiya sokak No. 3. MüBir hafta sonra Nezihe Şekibe tele racaat saatleri pazardan maada her gün fon etmiş: (12 14) ten (17 21) e kadar. Size göre birini buldum. Bu akşam Profesör Panosyan beşte bana çaya gelin de görüşelim! Şekib ram vaktinde görünmüş.. Çayın ılık kokusu ve sigaralarm keyifli dumanlan arasında Nezihe bulduğu kadındaki Kongreye davet meziyetleri saymış dökmüş, fakat en soTopkapı Yoksullara Yardım (Fıkaranunda çok masumane tavırla öyle bir perver hayır müessesesi) kurumundan: Her üç yılda kurulması gereken konkusur da zikretmiş ki Şekibin müstakbel gre, 26/6/937 cumartesi günü saat 17 de zevcesini pek gözü tutmamış!. Topkapıda tramvay caddesindeki kuruTelefonlar, telâkiler birbirini takib etmun kendi evinde toplancaktır. Nizammiş.. Nezihede hep ayni terane.. Namnameye göre kongreye gelebilmek şartzedi evvelâ metede ede göklere çıkarıyor, larını yapmış olan bütün üyeler yazı ile sonra öyle bir kulb takıyor ki Şekibin bü çağırılmışlardır. Bu şartlarda olan üyetün hevesi kö'künden kırılıyor. Bu suret ler şayet ve her nasılsa çağırılamamış le genclerden, orta yaşlılardan, hassas iseler bu yazımızı bir çağırık saymalarılardan, zenginlerden, bakirelerden, dul nı ve çağırılan günde gelmelermi dıleriz. •lllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllinıınl IIIIIIIMHIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII1IIIIIIIIIIIIIIIIIIII1IIIII Her iki nutuk sık sık alkışlarla inkitaa uğruyordu. Nutuklar bittikten sonra Bayan Gökçene Yalovanın on teşekkiilü tarafından birer genc kız marifetre bu ketler takdim olundu. Bunu müteakıb Bayan Gökçen tayyaresine bindi ve a şağıda halk şapkalarla, mendıllerle, «bravo» seslerile kendıni uğurlarken o bir iki mahirane cevelân yaptıktan sonra Eskişehir istikametine yollandı. Yalova tayyare meydanmdan saat Müddeiumuminin nutku beş buçukta kalkan Sabiha Cökçen saMüteakıben Yalova Müddeiumumisi at altı buçukta Eskişehire varmıştır. NOBETCI ECZANELER Izmirde yeni yapılan güzel binalar Izmir (Husu sî) Kültürpark ve sergideki inşaat, şehir ortasınm çeh resini değiştirecek mahiyette inkişaf etmektedir. Şu bir iki sene içinde, eski yangm yerinin ortasında birçok büyük ve güzel eserler yükselmiş olacaktır. Bu meyanda, Sıhhat Vekâletinin yaptırtmakta olduğu büyük Jiiıhat müzesile paraşüt kulesi de zik redilmege şayand:r. Paraşüt kulesi 18 20 bin liraya çıkacaktır. înşaatı iyi den iyiye ilerlemiştir. 40 45 metro < .• yüksekliğinde ola caktır. Hem asanTürkkuşunun yaptırmakta olduğu Paraşüt örü, hem de mer kulesi inşaat halinde diveni bulunacaktır. inşaat bitirce, | Diğer taraftan sergide geniş mikyasta burada gerek Türk Kuşuna devam eden, inşaat yapılmaktadır. Bu sene, sergi, yep;erekse haricden talib olacak genclerle, yeni ve olgun bir çehre gösterecektir. mektebli ve sporcuların faaliyetleri baş Muhtelif vilâyetler ve millî müesseseler, ıyacaktır. başlıbaşına büyük paviyonlar inşa ettlr Sıhhat müzesi de, halka sıhhî malu mektedirler. Bu meyanda İzmir vildyetimat ve fayda vermek, onun sıhhat ter nin ve Trakyanın paviyonlan dikkati biyesini kuvvetlendirebilmek için azamî celbetmektedir. şekilde zengin olacaktır. Bunu, büyük Şimdiden bütün sahadaki paviyon saAtatürk müzesinin inşası takib edecek haları işgal edilmiştir. tngiltere hükumetir. ti paviyonunun hazırlığı da başlamıştır. (Çajjrılar, Konferanslar, kongreler") Japonların asıl kuvveti! Japonlar niçin ve nası] yükseldiler? IIIIIIIIIIIIIIIII1I1IIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIII Mersinde güzel san'atlara verilen ehemmiyet General Pertev Demirhanm bizzat Japonyadaki tetkikleri mahsulü olarak viicude getirdiği ve Türk gencliğine armagan eylediği kıymetli bir eserdir. Tevzi mahalli Cumhuriyet matbaasıdır. Her kitabcıda bulunur. Bedeli: 50 kuruş | ıııiöiıınıımnıımımiDjııııımııınıınıraııııiHiiiıınıııuıınınıııııııiMiiHBiBİ Teşekkür Kızım Argironun Heybeliada sana toryomunda bir seneden fazla müddetle tedavisme ve hastalığının geçmesine çok büyük yardımlarda bulunan Sertabib Tevfık Gülce ve doktor Fazıl Yurke ile Bay Zühtü ve asistan Bay Fehmi ile hemşire Bayan Şerıfe Sevene sonsuz teşekkürlerimin iblâğma muhterem gazetenizin tavassutunu rica ederim. Babası: Eftat Tapanidis Açık teşekkür ADLlYEDE îcra daireleri eski gümrük binasına geçecek Gümrük müdürlüğünün Galataya taşınması üzerine boşalan binaya icra daireleri nakledilecektir. Bunun için ha zırlıklara başlanmıştır. p^ 1 Temmuzda •• Paris Sergisi için yola çıkacak ve 14 teromuz şenlikleıini sabaha kadar görecek grupun Son kolektifi Perşembe kapatılı^or, acele ediniz Sahibinin Sesi müessesesine yaptır • dığım Kelvinator soğuk hava deposunun son teknik ve tam muvaffakiyetle başarmalarından dolayı memnuniyetimi müesseseye ve muhendis Bay Vortike alenen teşekkür ederim. Çarşıkapı No. 3/5 Asrî kasap Halid Korçan v Mersin (Hususî) Halkevi binasında açılan resim sergisi geçen seneki birincisine nisbetle çok muvaffak bir eserdir. Bütün bu varlığı hiçten meydana getiren ve Mersinde güzel san'atlara karşı alâka uyanmasına amil olan, bu rada inzivaya çekiîmek ıztırarmda kalan ressam Ali Cemaldir. Geçen sene Halkevi Güzel San'atlar şubesinde ça lışan 17 talebesinin kısa bir zamanda meydana getirdikleri eserler resme karşı alâkayı ihtiyarlarda bile uyan dırmış ve bu seneki talebe sayısı 49 u bulmuştur. Güzel resmi sevmenin, takdir etme nin en sathî bir nazarla faydaları §im Kadının çantasından 10 lira çalmış diden muhitte de görülmeğe başlanmıştır. Şehrin birçok evlerinde tablolaria işlenmiş yastıklar, masa örtüleri görülmektedir. Sergi hakkmda Seyhan muhitini de alâkalandırmak üzere müntehab birkaç tablo Adanaya gönderilecektir. Yukariki resimler sergiden muhtelif intıbalardır. Meşhur sabıkalılardan Piç Mehmed, evvelki sabah Çiçekpazarında Emine adında bir kadının çantasından 10 lira çalmış, kaçarken halk tarafından yakaanmıştır. Sabıkalı dün ikinci sulh ceza mahkemesine sevkedilmiş ve 5 ay 25 gün hapse mahkum olmuştur. 30 Temmuz Paris ile beraber Londra, Berlin, iükreş, Venedijri de geîecek grupd? Beyoğlu 11 inci ilk Okul takir yavruları Himaye Kurumundan: Beyoğlu 11 inci ilk okul fakir yavruları menfaatine 26 haziran 937 cumar tesi günü yapılması mukarrer olan deniz gezintısi rağbet görmediği cihetle yapılmasından sarfı nazar edilmiştir. Bu tenezzüh için bilet almış olan saym halkımızın bilet paralarını (Galatada CENYO lokantası sahıbi Bay Rahmi) den almalarını rica ederiz. 11 boş yer kalmıştır. Müracaat: Beyoğlu N ATTA Telefon: 44914