18 Haziran 1937 CUMHURİYET Dünya iktısadî refaha nasıl kavuşabilir ? Herşeyden evvel milletlerarası ticaret ve ekonomisinin inkişafı lâzımdır Avrupada otoriter ve demokrat rejimlerden birinin daha ziyade inkişafı gayrikabili içtinab bir harbin zuhuruna sebeb olacaktır iktısadî Jıarehetleı Yüksek kumusyonların doğurduğu zararlar Fikirler İBNİSİNANIN YILDÖNÜMÜNÜN MANASI Tanıdığım bir ecnebi balık tüccarı Yazan: Dr. Saim Erkan memleketimizden balık satm alırken yüzde sekiz kumusyon ödediğini, bun Bugünlerde büyük tabib ve filozof kerliğine, ahlâkından uzvîyetîne kadar ° Imîn methi kolaydır. Onu goze ve gündüze benzetmekten başlıyarai dan böyle Türkiyeye ayak basmıyaca İbni Sinanın 900 üncü yıldönümü kutlu her tarafmdan çökmüş bir harabenin orcildler dolusu kasideler yazılabilir. ğını, çünkü dünyanm hiçbir yerinde bu lanıyor. Son yıllara kadar çok çorak ve tasmda kanlı canlı bir abide olarak yükkadar pahalı kumusyon alınmadığını. kısır sandığımız Türk ilim ve tefekkür seliyor ve yükseltiyor. Bununla da kalmı Zaten hepimizin şuuru da ilmin yüksekbunun bir nevi soygunculuk olduğunu tarihi içinde İbni Sina da büyük bir abi yor, tarihin ve geçmiş asırların uzaklığına liğini bir mütearife olarak kabul etmeğe geçenlerde bana yanayakıla anlatmıştı. dedir. Türk ulusunun tabiatle beraber ve karanlığına dalarak oradan Türk je hazırdır. Bilgisiz adamı kör ve cehli geBu yüksek kumusyonlar yüzünden bu dünyaya gelmiş ve tabiat içinde büyü nisinin ilk incilerini ve ışıklarını bulup ce olarak tasavvur etmeğe alışkmız. Bu sene ne İtalyaya ve ne de Yunanistana yüp, serpilip genişliyen bütün dünyaya güneşinin ışığma çıkararak kendi kurduğu sebeble cehlin methi hepimize gayritabiî balık satabildik. Çünkü kumusyonlar dalbudak salmış olduğunu bugün artık abidenin temellerini Türk ve tabiat tari ve gayrimümkün görünür. yüksek olunca ecnebi tüccarlar bizim Ben de bu kanaatteydim, vapurda Yazan : Pierre Etienne Flandin balıklarımıza en aşağı fiatı vermeğe herkes anlamış bulunuyor. Türk tarihi, hinin derinliklerine dayıyor. O gelişigü tabiat tarihi içine girmiş, bu itibarla da zel bir tesadüf eseri, sadece bir orijinal, duyduğum bir muhavere bir an için ka' Çünkü hali hazırda bu mecbur oldular. Bizim satıcılarımız ta Türk medeniyeti tarihi bakımmdan bu taIngiltere ve Fransa hü' bir harikulâde, bir fevkalbeşer olmadığını naatimi sarstı. Muhavere, üç bay arasınbiî bu aşağı fiatlara razı olmadılar. Biz ulaşılamaz bir şeydir. kumetleri ticareti canlande balık satamadık. Bundan kim kay biat içinde de en yüksek şahikalardan bi bununla da milletine ve bütün dünyaya da cereyan ediyordu ve biri cehli öğmek Bundan başka bugün dırmak ve diinyanm muhazmile şöyle diyordu: rini Ibni Sina teşkil etmiştir. betti? Tabıî memleket iktısadiyatı. ispat ediyor ki: muhtelif milletlerin hayat telif memleketleri arasın Montaigne şüphe yok ki büyük bir Yüksek kumusyonlar memleketimizin Tabiat tarihile beraber yaşıyan bir Ibni Sinanm her bakımdan yüksek bir da ekonomi münasebet sahasında aralarında nis hem haricî ve hem da dahilî ticaretmde filozoftu. Dört uzun asır onun admı helerini düzeltmek meselesi . bî bir müsavat da yok adamakıllı engel olmağa başlamışlardır. şahika olduğunu, talebesi Cuzcanlı Ebu Türk tarihi bir Türk medeniyet ve jenisi nüz unutturamadı. İşte bu filozof iptidaî Ubeyd Abdülvahid bin Mehmed tara vardır. Bu asırlann ve tarihlerin ötesin nin tetkikini Van Zee tur. Binaenaleyh insanlı Bunlarm memleketimiz iktısadiyetı fmdan yazılmış olan kısa fakat özlü bi den doğmuş yaşamış, dünyaya serpilip kavimlerin içtimaî durumlannı mütekâmil land'dan rica ettiler. lhtığa taalluk eden meselele na olan zararları tasavvur edilemiyecek milletlerin mekteblere, darülfünunlara, sası dolayısile bu iş için rin her cephesinde bütün kadar büyüktür. Bu yüksek kumusyon yografisi, karakterinin yüksek ve Türk kol salmış olan millî varlığın ilk ve son kanunlara, kitabhanelere dayanan hayaten ziyade salâhiyettar budünyaya aid bir sulhun lar yüzünden müstahsil istihsal ettiği ruhu ve ahlâkı bakımmdan karakteristik şaheseridir. Bununla da kalmıyor. Türk larına tercih ediyor. Ona göre bu kavimlunan Belçika Başvekili hüküm sürmesi imkânsız malı hiçe satar; müstehlik istihlâk etti taraflarmı kâfi sarahatle göstermektedir. istikbalinin asırlar sonrasına varan ve bu lerde «eteklik kullanmak» ihtiyaa bile de bu vazifeyi kabul e dır. Hatta mevcud mü ği malı en pahalıya satm alır; yabancı Uludağlara yaraşır bir .heyet ve haş ufuklan aşan sahnelerini şimdiden göre duyulmamıştır. Çünkü cahildirler ve c*derek çalışmağa başladı. savatsızlıklara mukabele tüccar mallarımıza en aşağı fiat verir. metle ilim ve felsefe tarihimizin sinesinde rek ve yaşiyarak, kendi yaptığı ve dikti hil olduklan için başkasmın hakkma hürCumhurreisi Roosevelt'ın çin cebir kullanılması bi Velhasıl şu vaziyetten ne müstahsil, ne yaşamakta olan İbni Sinada da, tabiate ği abidenin ve kendi kurtardığı ve yük met etmeği bilirler!.. müstehlik, ne hariciî t'caretimiz ve ne ve anayurda doğuşundanberi Türk ru selttiği milletin istikbalini çiziyor ve ha bir umum dünya ekonomi le ene Eski Fransız Başvekili Pierre 8 dünyada mevcud de devlet istifade eder. tstifade eden Cehli hararetle öğen bay, bir nebze zırlıyor. konferansı toplamağa teEtienne Flandin senetlerin taksimınde dün muhtelif namlar taşıyan kumusyoncu hunun ana karakterinden hiç birşey kaydüşündükten sonra sesini yükseltti: şebbüs niyetinde olduğu betmemiş olduğunu görüyoruz ve atavik Diyorlar ki, îbni Sinaya sahib çıkan ya milletleri arasında re lardır. Sokratı da hatırlamak ve hatırlatmükerreren işaa edildi. bir intikalle asırlara ve nesillere intikal veya çıkarılmak istenen başka milletler ümidlere düşmiye hak vermemektedir. Memlekette hayatı ucuzlatmak ve etmiş olan Türk ruhu onda bir şeniyet varmış; olabilir. Elinden gelse Atatürke mak isterim. O büyük üstad, «Birçok şaMeselenin esası milletlerarası ticare • kabet başlıyacaktır. ir, birçok hatib, birçok alim, birçok kâhin, müstahsilin vaziyetini daha fazla îslah tin ihyasınm kabil olup olamıyacağı ve de bütün dünya sahib çıkacak; o bizdenBugün Avrupa tam bîr şekilde teşek edebılmek için çok büyük teşebbüslere olarak yaşıyor. birçok hekim tanıdım. Kendimi her karbu maksadın istihsali için en münasib uEn sakin ve sessiz, hatta ıstırablı gö dir ve o bizimdir diye tesahub etmek is şılaşmada onlarla ayrı ayn ölçtüm ve sokül etmiştir. Artık yeni bir hükumetin or girişmiş olan hükumetimiz bu yüksek sullerin bulunmasındadır. Maatteessüf taya çıkması ve hatta muhalif devlet kumusyonlar işini de ele almalıdır. Çün ründüğü zamanlarda bile azamî randı tiyecektir. Nitekim bugün bile o yalnız nunda şunu anladım ki bu adamlar hiç muharebe dünya ekonomisini ve millet gruplannın tevessüü bile imkânsızdır. kü hükumetimizin giriştiği çok büyük manla çalıştığını ve bu arada ancak sizin değil, hepimizin bütün insanlığın birşey bilmemekle beraber birşey biliyolerarası ticaretini o kadar kökünden sarsBugün Avrupada iki müfekkireye vak iktısadî hareketlere başka bir engel teş Türk ululanna yakışır sayısız denecek malıdır demiyorlar mı?.. ruz sanıyorlar. Ben ise birşey bilmemekle tnıştır ki aradan yirmi yıl kadar bir za Bizce, Ibni Sina Atatürkümüzün ana beraber bilmediğimde şüphe etmiyorum» fedilmiş iki ordu cephesinin bulunduğu kıl etmektedir. kadar çok hamleler yaptığjnı görüyoruz. man geçtiği halde bugün 1914 e kıyasen muhakkaktır. Belki Avrupaya aid olmı Birçok memleketler bu kumusyon Türk millî jenisinin bütün tabiat tarihi vasıflanndan hisse almış, onun küçük bir diyor. Bu söz, iyi tahli] olunursa, Sokrapek aşağı bir sahada bulunduğumuz aşibüyüklüğünü ve tm cehli sena ettiği neticesine vanlmaz yan Rusyayı bir tarafa bırakırsak eskî lara kanunlar ve talimatnamelerle yüz nin seyri içinde verdiği en yüce sembolün benzeridir; demek, kârdır. Milletler Cemiyetinin bu hususa de iki veya üç olarak had koymuşlar Türklüğünü göstermeğe yetişir. Ve onun dünya hürriyet ve diktatörlüğe taksim eaid istatistikleri vaziyeti izah ettiği ka dır. Yahut da müstahsille müstehlikin biz bugün gölgesinde ve dinamik tesir sa da Türk medeniyet ve jenisi tarihi içinde mı?.... Pyrrhusün Romaya gönderdigi dilmeğe doğru gitmektedir. Bir taraf lnelçi Cineas'm kanaati de bu merkezde. arasındaki mutavassıtlan muhtelif koo hasmda yaşıyoruz. Sinirlerimizin bu yükdar da fütur getiricidir. giltere ve Fransanm diğer taraf da Al peratifler vasıtasile tamamile kaldır sek frikanslı cereyana dayanabildiği ka bir şahika olduğunu ispata başka delil Zeki elçi, Roma senatosunu hükümdar Geçenlerde Nevil Chamberlain ban manya ve İtalyanın riyasetindedir ve bu mışlardır. lar meclisine benzetmiş ve niçin diye sodar seçerek ve gözîerimizin kamaşan fo aranmaz. gerler birliği azalarına karşı konuşurken noktai nazarlardan birinin tevessüü gayİbni Sina yüzlerce asra varan Türk ve rulunca «Hükümdarlar cahil, fakat heytometrik tesirinin müsaadesi nisbetinde Af. TEZEL bugünkü silâhlanma programmm bütün rikabili içtinab bir muharebenin zuhuruna tabiat tarihine göre; on asır evvel doğ betli olur. Roma senatörleri de öyle!» cegörerek diyoruz ki: dünyada sanayi faaliyetlerini artırdığına sebeb olacaktır. ve işsizliği azalttığına münasib surette naTabiat tarihi içindeki Türk jenisinin muş bir şafak gibi, bize Türk jenisinin bir vabmı vermişti. Ya İspanya Kralı katolik Van Zeeland eğer CenevTenin sesini zan dikkati celbetmişti. Fakat bu faaliyeten yeni ve en yüksek eseri Türk tarihi güneşi doğacağını haber veriyor ve bu Ferdinandın cehle lâyık olduğu şerefi ve* dmleyip de milletlerarası ticareti ihya için lerin nihayete ereceği bir dakikanın ge nin Everesri olan Atatürkümüzün yanın güneş geldikten sonradır ki, o da bir şa ren hareketi?.. Tarihlerde okunduğu üUniversalisme yolunu tutmağa kalkarsa leceğini unutmamalıdır. Bugün silâhlanda îbni Sinamız da bir Araratur. Şu fak olarak daha çok aydınlatryor, yükse zere bu zeki hükümdar, müstemlekelerini gayretleri mazideki gayretler gibi suya neşelendirmek için Hindistana, Amerikaliyor ve manası daha iyi anlaşılıyor. ma siyasetinin muharebeye sebeb olmı \Vindsor Dükile farkla ki: düşecektir ve belki de Avrupa birliğinin ya göçmen yollarken içlerinde mektebDr. SAtM ERKUN yacağı ve bilâkis muharebeden kaçmmak Mrs. Wallis'in dinî Atatürkümüzün Türk medeniyeti, kaden çıkmış, ilimle şöhret almış veya uğiçin milletlerarası bir uzlaşmaya varaca sulha terakki göstermediği bu dakikada nikâhlarını kıyan ve rakteri ve jenisi bakımmdan birer şaheser hüküm süren emperyalizmin kan ve muraşmış kimse bulunmamasını emretmişti. ğını ümid edebiliriz. Memleketlerden bir bu uğurda Angli olan ve her sahada kendıni gösterebilmek harebe fecayii tesri edilmiş olacaktır. Bu da cehlin krymetini tebarüz ettiren bir çoklan silâhlanma masraflarına devama kan kilisesine mey hamlekrinin küçük izlerini ve en basit örnek değil midir? Mev'ud refahm uzun süren bekleme dan okuyan rahıb artık muktedir olamadıklarından böyle şeklinde bile olsa zerrelerini İbni Sinada bir uzlaşmayı âmir zaruret dakikasından lerinden yorulmuş bulunan Avrupa aha Jardine, haziranın Nazlı geçen bir bahardan sonra yaz aCehle âşık vapur yolcusunun şevki gitda görüyoruz. Iisi hervakitten ziyade şimdi sulh ihtiya on dördüncü günü deta baskın verdi. Hele bir haftadır tikçe çoğalıyor, öteden beriden seçtiği miçok uzak bulunmadığma inanılabilir. Zamanına göre ona da ilimler, devir mevsimin en sıcak günlerini yaşatan hakılisesinde vazini Chamberlain Avrupada silâhlanma cım hissetmektedir. saller de birbirini kovalayıp duruyordu. ler ve felsefeler yetişmiyor. Herkesi yo raret fazlalığı deniz kıyılannda, sayfi Milletlerarası kredi ve ticaretin mey verdikten sonra, vaprogrammın terkedilmesinin tabiî netice Nihayet sözü, Volter'in «âkil mecnun» ran ve yıpratan gündüz mesaisile yorul yelerde yeni bir hayat uyandırdı. Ar olarak baş gösterecek sanayi faaliyetinin dana gelmesi gayretine Avnıpadan baş zifesinden istifa ettidediği Jan Jak Ruso'ya getirdi, onun muyor, geceleri de sabahlara kadar ça tık Florya, Suadiye, Ada sahilleri ve azalmasına ve işsizliğin çoğalmasma lamalıdır. Bir Avrupa gümrük ittihadının ğini, cemaate haber Rahib Jardine Boğaz, şehrin bütün birikmiş ateşini ve ağzmdan cehle dair bir rıayli methiye milletlerarası ticaretinin başlamasile mu teessüsü için muhtelif memleketlerin ha vermiş ve bu istifanın son hâdiselerle a lışıyor. Etrafmda çevrilen fikir ve ilim yorgunluğunu sularda yıkayan başka bir dinletti, Kemal Paşazade rahmetli Said kabele edilebileceğine emin bulunmakta yat sahasında büyük farklar olduğu şüp lâkadar olmadığını, hatta bu karardan halesini en koyu karanlık gecelerde nur âlem oldu. Beyin: «Alemde bence maarif ehli hesizdir. Hayat sahasile sanayi ve ziraat karısının bile henüz haberdar bulunma lu bir ışıkla aydmlatıyor. Ve sonsuz bir dır. Florya plâjlan yeni tesisatile modem Tercih ediyor uluma cehli» dediğini haışık olarak karanlık gecelerin içinden dığmı söylemiştır. Van Zeeland ihzarî tetkikatını bitir işçileri arasında da çok büyük farklar bir banyo ve istirahat yeri haline gel tırlatmayı da unutmadı ve sonunda *u Rivayete göre, rahib Jardine, Wind Türk millî jenisinin parlak ve sonsuz ışı miştir. Anadolu kıyılanna ise Suadiye hükmü verdi: ardır. Fakat esasm kabul edildiği şu diği zaman hiç şüphesiz elinde milletler va ğına çevresindeki ferdlerin dimağlanna plâjlan can veriyor. arası ticaretinin canlandırılması için bir dakikada bir nevi rüçhan sisteminin tat sor Dükünün hizmetine girecektir. • îlmin, sahibine getireceği kazanc süzüyor. Senelerdenberi o havalinin hemen he «iyi söylemek» tir. Halbuki lâfla peynir sürü istekleri gösteren cevablar buluna biki kabildir. Bundan sonra Avrupayı İbni Sinamız Ararattır, onun için ki, men yegâne plâjı ve eğlence yeri olan eksnomi birliğine gotürecek olan bütün milletlerarası bankası da kolayca vücud caktır. gemisi yürümez. Cahil, bu hakikati alynzamanını aydınlatan bu ışık Türk muha bu müessese, Avrupa su şehirlerinin ousuller tetkik edilip takviye ve istihzar bulmuş olur. İktısadî müsavatlar tevazün etmedikçe den iyi bilir, «iyi söylemeğe» değil, «iyi ceretlerinin tesiri altında yurddan yurda tellerini aratmıyan oteli, güzel plâjı, edilebilir. Fevkalâde ehemmiyeti olan babilhassa efkârı umumiyenin ruhunu tazyik Daha tamam olmıyan bu ihtimalleri kazinosu, bahçeleri, sahnesi ve bütün yapmağa» çalışır. eden haricî bir muharebe korkusu ve iç sit rüsum tarifeleri şimdi de vardır. Bina saymakla Avrupada hüsnü niyet sahibi koşuyor. Kendine bir yurd yapamıyor. bunları ikmal eden muntazam servisile İkide bir tarihî şahid göstererek konutimaî, siyasî istikrarsızhk devam ettikçe enaleyh az bir zaman içinde kolayca bir insanlar için faaliyette bulunacak neka Ve bunun için de bütün dünya semasında bütün ihtiyacları karşılamakta, gelenle şan bu cehle âşık bay, talâkatile yanınmilletlerarası ticaretinin ihyasınm pek güç ekonomi silâhsızlanmasmda mutabık ka dar geniş bir saha bulunduğu görülmek ışıldanan ancak bir yıldız oluyor. Bir gü re huzur, istirahat, eğlence ve zevk te dakileri büyülemiş gibiydi. Ben de aşağı hnabilir. Nıhayet ekonomi ihtilâflarını tedir. Fransa hududları dahilinde serbest neş olamıyor. O güneş Atatürktür. olacağı görülmektedir. min etmektedir. yukarı ayni vaziyetteydim, cehlin kıymehalledecek bir mahkemenin kurulmasmda ticareti tatbik etmekle eski asırlarda kayAtatürkümüz bir Everesttir. Onun için Muharebenin sonunda insanlar, MilPlâjm tabiî güzelliği kadar sıhhl şe tini bugüne kadar düşünemediğhne adeta betmiş olduğu saadet ve refahı 19 uncu ki: letler Cemiyetinin dünya sulhunu ve mil da hiçbir müşkülât yoktur. raitin hepsini de ihtiva ettiği malumdur. nedamet etmek üzere bulunuyordum. Borsacılık bakımmdan ihraç banka asırda kazandı. Avrupa 1919 muahede Yok olan bir ülkeden var olan bir Kazinoya ise mükemmel bir cazband te Benimle birlikte vapura gelmiş, şu mu letlerin mesai birliği devresini açmağa muvaffak olacağmı ümid ediyorlardı. Bu ları arasında bir teşriki mesai için yapıla lerinin yığdığı manialan ortadan kaldır yurd, can çekişen bir camiadan dirilen, min olunmuş ve maruf şarkıa kadınlar havereyi gene benimle beraber kelime kerüyanın tekzibi maalesef «Universalis cak gayrete bugünkü vaziyet çok müsa makla saadetlere erecektir. O muahede yaşıyan, canlanan ve büyük hamlelere da getirilmiştir. lime dinlemiş olan ihriyarca bir dost şuSuadiye plâjı her halde yazm en iyi urumu gafletten ve dalâletten kurtardı. me» e istinad edecek daha iyi yakın bir iddir. Bir superbe banque teşkil olunup ler ekonomi bakımmdan ahmakça yapıl hazır olan bir ulus çıkarıyor. istikbalin tahakkuk edebileceği hakkında ayni usullerle idare olunabilir. Bu suretle mış şeylerdir. Tarihinden siyasetine, iktısadmdan as geçirileceği bir mahal haline gelmiştir. O, kulağıma iğilip fısıldamıştı: Alim adam, hiç olmazsa çok obı« Yeni taşındılar. Bilmiyorum. «Dün Orhanın apartımanında idim. <s23 teşrinievvel, yalı, gece Bu umuş adam. Öyle olmasa cehli bu kadar «Onu davet etmekten vazgeçmesinden çurum nasıl dolar? Ben güvenilecek bir Divana arkaüstü uzanmıştım. O ayakta, methedemezdi!.. yerim olmasmı istiyorum. Kimsem yok. geniş adımlarla dolaşıyordu. İçi dolu ol korktum. Beni tecrübe etmesind«n de M. TURHAN TAN Ne anam, ne babam. Artık yengem de duğu zamanlar öyledir. Dolajır, dolaşır. korkuyordum. Adresini buluruz, diye yok sayılır. Onunla da aramıza bir uçu Ve yere bakarak, ba|mı hiç kaldırmadan medim. Halbuki... Biliyordum adresbi. Zehirlenerek ölmüş rum girdi. Kime güveneceğim? Orhan benimle konuşur. Üçüncü yalan. Çünkü yeni apartımanına Evvelki gün Samatya polis karakolu» söylemiyor tabiî amma ruhumun tam na meçhul bir şahıs tarafmdan Yedi « Bu perşembe akjamı kimleri ça iki defa gittim. teslim olmasmı istiyor. Ben vücudümü ğırayım? diye sordu. kule hastanesi kapıcısı Yaninin zehir «Orhan mırıldandı: Orhan birdenbire defteri kapadı ve dia! Kalk! Uyan, Vedia, uyan, kalk vermeğe hazırım. Evlenmeden evvel bile, « Ve saydı: « Kabilse ona da bir haber yolla ve lenerek öldüğü ihbar edilmiştir. Polis hastanm karyolasına baktı. Vedia uyu ruhum, biz de onlar gibi sevişeceğiz, kalk, komiseri bu ihbarı Müddeiumumiye haevlenmiyecek olsak bile vermeğe belki « Yengen bir, Safiye iki, Necati çağır. onlar gibi sessiz, onlar gibi arızasız ve yordu. İniltileri azalmıştı. ber vermiş ve bir doktorla birlikte mehazırım. Fakat gizli bütün silâhlarımı de üç, başka? « Peki... dedim.» Onun yüzünü yakından görmek isti macerasız, onlar gibi romansız... Mus po ettiğim ruhumu vermek... Ah... zar açılarak cesed çıkarılmış, Morga kal« Sen bilirsin, dedim, kâfi gelmez Orhan defteri kapattı ve yere fırlata. dırılmıştır. Tahkikata devam edilmekyen Orhan, yerinden kalktı, yatağa yak tafa ile İclâl için yazdıklannı bütün öm«24 teşrinievvel, yalı, gece Fakat Kalbi çarpıyordu. Ayağa kalktı ve ol tedir. laşa ve üstüne iğildi. Vedianın başı sol rümde unutmıyacağım, Vedia, o satır o istiyor. Ben Rüştüyü unuttuğumu ve dülarla aşkı sen keşfetmiş oluyorsun. Ru « Beş kişiyiz, altı olmamııı istiyo duğu yerde bir burgu gibi döndükten tarafa doğru kaymıştı. Saçınm terden ısnmramBnnımTTnrmnmnınınnnniTiınnmıiTiır lanarak birbirine yapışmış telleri sağ ya hum, on bin senedir bilinmiyen şeyi sen şünmediğimi ona zannettirmeğe nekadar rum. Lutfen bir isim daha söyle. sonra defteri tekrar aldı, 26 teşrinievvel nağınm üstüne doğru uzanıyor, ona bah anhyorsun. Bu bir keşiftir, Vedia, dün çalışırsam çalışayım, anlıyor ve istemiyor. « Hatırıma gelmiyor, dedim. tarihini aradı. çede ip atladığı için terlemiş ve hemen yanın keşfi kadar büyük bir keşiftir. Bu uçurum bizi ebediyen ayırabilir, fa «26 ieşrinievvel, yalı, gece Bugün «Birinci yalan. yatağına girerek uyumuş genc bir kız ço Kalk. Bu keşfi yapan insan böyle yatıp kat ikimizi de içinde parçahyarak.» «Fakat o içimde sivrilen ismi hemen Rüştüyü gördüm ve Orhanın davetini Orhanın kalbi çarpmıya başladı. Titcuğunun masum, hırçın ve sevimli por kalmamalıdır. Sevilmeğe o herkesten haber verdim. söyledi: riyen parmaklarile sahifeleri çeviriyordu. tresini veriyordu. Yalnız, dudağmın ke fazla lâyıktır. Uyan, sevgilim, uyan, yok« Gene mi bu Orhan? dedi. « Rüştüyü çağırmıyalım mı? «25 ieşrinievvel, yalı, gece Tanınanndan çenesine kadar uzanan keskin sa öleceğim.» «Kıskanıyor. « İstersen çağır. General Pertev Demirhanm dığım bütün insanlar bana yalansız ya bir çizgi, hastahklara gösterdiği mukaveTekrar iğildi, başını yatağın kenarına « Adresini bilmiyorum. Sen onu «Safiye onun kıskanmadığım söyler. bizzat Japonyadaki tetkikleri şanmıyacağını söylüyorlar. Aldatmak ve metleri hulâsa ederek yüzünün gencliğine kapadı ve hıçkırmıya başladı. Ne yanlış. Her his her insanda vardır. görür müsün? mahsulü olarak vücude Retiransızm hudud çiziyordu. Orhan dudak Vediada hiçbir hareket yoktu. Hava aldanmak şartmış. Bazı kere buna isyan Ama az, ama çok. « Yalıya uğrarsa... diği ve Türk gencliğine armalarını Vedianın hummalı yanağı üstüne gittikçe karardığı için yastığın üstünde ediyorum. Bazı kere hissediyorum ki bü« Bundan evvel ne vakit gb'rdün? «Başka birşey söylemedi. ğan eylediği kıymetli bir koydu ve bir müddet, öylece kaldı. başının manzarası, güneşe tutulan, yıkan tün felâketlerimiz, hakikati söyliyeceği « On beş gün kadar var galiba... «Gününü ve saatini haber verdim. Se eserdir. Sonra doğruldu. Kızda hiçbir hareket mamış bir fotoğraf kâğıdındaki resim gi miz yerde yalanı tercih ettiğimiz içindir. «İkinci yalan. Galibaya sıgınıyorum. sini çıkarmadı. Tevzi mahalli Cumhuriyet Bu bana en büyük budalalık gibi geliyor, Rüştüyü evvelki gün gördüm. yoktu. Orhan birdenbire onu uyandırmak, bi kayboluyordu. «Gelir, mutlaka gelir. Benim bildiğim matbaasıdır. yatağın içinde oturtarak kollarının ara Orhan elektrikleri yaktı ve tekrar budala insanlar bunu marifet sanıyorlar, «Orhan susuyor. Her kitabcıda bulunur. sina almak ve gözlerinin içine bakarak, şezlonga uzandı. Rasgele başka bir def asıl aldatırken aldanıyorlar, başkalannı «Birdenbire karşımda durdu: «Uykum var. bütün ruhunu bir kelime ile boşaltır gibi: ter alarak sahifelerini açmıştı. aldatırken kendilerini aldattıklarını bilmiBedeli: 50 kuru* « Adresini bilmiyor musun? diye {Arkası var) «Vedia!» diye bağırmak istiyordu. «Veyorlar. Okudu; sordu. Cehlin methi D Windsor Dükünün nikâhını kıyan rahib Suadiye plâj ve gazinosunda yenilikler Cumhuriyetin edebî tefrikası: 104 BİZ İNSANLAR Yazan: Peyami Safa laponlann asıl kuvvetij Japonlar niçin ve nasılj yükseldiler? i