18 Mayıs 1937 CUMHURtYET Ankaradaki son maçla Bunlar bir mahallebici dükkânını şayanı hayret rın dedikodusu etrafında bir maharetle soydular Galatasaray, bu maçlarda, iddia edildiği gibi, hakem tarafgirlik ettise, bunda hiçbir menfaati olmadığım söyliyerek şayiaları reddediyor Ankarada yapılan son maçlarda hakem Nihadın bu maçları idare tarzı, ortaya bir mesele çıkardı. Ankara muhabirimiz, hakemin idaresini tenkid ederek seyircilerin infialinden bahsetmişti. Dün gelen, Ulus gazetesi de birinci maçta, Genclerbirliğine yapılan birinci golün ofsayd, ikinci golün de yere düşen Salâhaddinin elile yapıldığını yazdıktan sonra, şu mütalealarda bulunuyor: «Genclerbirliği ferd ve takım halinde çok çalıştılar. Bilhassa ikinci devrede dokuz kişi kaldıktan sonra, cidden fev kalâde idıler. Ne yazık ki hakemin yanlış kararlarile sinirleri bozulmuş ve asabıyetle neticeyi lehlerine çevirememişlerdir. Genclerbirliği idarecilerinın eli sakat bir oyuncuyu raaça almaları, bilhassa müdafaaya koymaları da bir hatadır. Maamafıh hakemın bu vazıyette bir futbolcuyu oynatmaması da iktiza ederdi. Bu vaziyete rağmen İhsan diğer arkadaşlanndan hiç de geri kalmıyarak canla başla çalışmıştır. Bu karşılaşmanın bariz bir hususiye ti, Ankarada şimdiye kadar yapılmış olan maçlarda daima sükunetlerini muhafaza etmış olan seyircilerin, bu defa asabiyete kapılmış olmalandır. Nihadın tarafgirlik yapabileceğini düşünmemekle beraber, onun Güneş for vetlerinin ofsayd vaziyetlerini birçok defalar görmediğine ve yahud görmek ıstemediğine şahid olduk. Beraberlikle devam eden oyunu böyle ofsayd vaziyette yapılan bir golle Gü neş lehine çevirdıkten sonra, Genclerbirliği takımını felce uğratacak çok ağır ıki kararla Halid ve Kadriyi dışarıya çı kardı. Kararlarında çok mütereddid idi. Dü düğünü çaldıktan sonra cezayı hangi tarafa vereceğıni epeyce düşünüyordu. Fakat bu karar ekseriya tarafsızlıkîa te lifı kabil olmıyacak bir şekilde Genclerbirliği aleyhine oluyordu. Bu hal ıdarecılerın de gözüne çarp mış olmalı ki, aralarında maça devam etmemek hususunda müzakereler yapıldığını gördiik' Genclerbirliği millî küme maçlarında şımdiye kadarki karşılaşmalarile çok iyı bir mevki kazanmıştı. Bugünkü maçı kaybetmesinde kendi takımınm iyi oynamaması sebeb olsa bıle, çıkanlan iki değerli oyuncusunun gelecek hafta maç yapamaması vaziyetini çok sarsmıştır. Hatta bunun bililtızam yapıldığını söyliyenler de vardır. Buna innanmamak istiyo ruz.» Hakem Nihadın Galatasaraylı olmasından Ulus refıkımizin son ciimlesınde ima ettiği gibi hakemin Galatasaray nam ve hesabına tarafgirlik ettiği zehab ve şüphesmın uyandığı anlasılıyor. Dün, kendısile görüştüğümüz Gala tasaray kulübü ida^e heyetinden birı, bu zehab hakkında şunları söylemiştir: « Bu maçta Nıhadı hakem tayin eden biz değılız. Federasyon tayin et miştir. Federasyon reisi de Güneşlidir. Eğer Nihad, iddia edildiği gibi hakıkaten tarafgirlik yapmışsa, bunu bizim hesabımıza değil; Güneşin lehine yap mıştır. Çünkü, bu maçları kazanan Galatasaray değıl; Güneştir. Genclerbirli ğinden çıkanlan iki oyuncunun cezaları affedilmezse ,bundan da Galatasaray istifade edecek değildir. Çünkü Genclerbirliği bundan sonra ilk maçını Galata sarayla yapmıyacak; Ankaragücü ile yapacaktır. Biz, senelerdenberi daima tarafgir hakemlerin haksız idaresine kurban gitmiş bir kulüb olduğumuz için, hakemlerin yardımını temin etmek gibi işlerden nefret ederiz. Bunları söylemekle Güneş kuliibünün Nihadın yardımını temin ettiğıni de iddia etmiyoruz. Biz, Ankaradaki maçları görmedik. Binaenaleyh Nihadm tarafgirlik edıp etmediğini ve bazı hata lar yapdıysa bunu kasden yapıp yapmadığını tayin edecek vaziyette değuiz. Federasyon reisi, Nihadı hakem tayin ederken her şeyi iyice hesab etmeliydı. Nihadın Güneş kulübündeki eski arka daşlanmızla çok iyi dost olduğunu bildiği için, böyle dedikodulara meydan vermiyecek bir hakem tayin etmeliydi. Hele, Nihadın idaresi birinci maçta şikâyetı mucib olduktan sonra, ikinci maçta da onu hakem yapmakta ısrar etmemesi lâzımgelirdi. İzmirde bizim maçlarımızda hakem Adnanın yerine hakem Niyaziyi ikame ettiği gibi Ankaradaki ikinci maçta da böyle bir değiştirme yapabilirdi. Böylece dedikodulann önüne geçmiş olurdu. Gerek Ankara ve gerek bütün memleket spor efkân umumiyesi şunu kat'iyetle bilmelidir ki Nihadı, bu maç larda hakem yapan Galatasaray kulübü, Galatasaraylılar değildir ve kulübümüz Nihadın, fena ve tarafgir olduğu iddia edilen idaresinden hiçbir menfaat temin etmemiştir. Bizim Galatasaraylı hakemlerden, istediğimiz şey yardım değil; sadece «dürüstlük» tür.» Dört küçük hırsızın cür'etkârlığı Bütçe Kat'ileşiyor Yeni sene varidat ve masraf kısımlarına yapılan ilâveler IBaştaraft 1 inci sahifede] iki yüz küsur bin lirası zaten muhtelif Vekâlet bütçelerinde mevcudken bu bütçeye alınmış, maadası bu seney ilâve edilmiş tir. Maliye Vekâleti bütçesindeki fazla lığm en mühimmi istisnaî masraflar kıs mmdaki fasıllardandır. Bütçe encümeni istisnaî masraflar kısmında orman bütçesine yardım olarak konulan 900,000 liradan bu sene orman muhafaza teşkilâtma aynlacak efradm askerî talimgâhta kalacaklan müddete aid masraf miktarını tenzil edilerek Millî Müdafaa bütçesine ilâve etmiştir. Sadık tahsildar! Çabştığı müesseseyi aylardanberi soyuyormuş Bir müessesenin tahsildarlarından Fu ad dün 5,000 lirayı zimmetine geçirdi ğinden dolayı Adliyeye getirilmiştir. Müessesenin muhasebesi tarafmdan bir alacağın tahsili için Zonguldak va liliğine bir tezkere yazılmış ve müessesenin alacağı olan paranın gönderilmesini istemiştir. Zonguldak valiliğinden müesseseye gelen cevabda şöyle denilmekte dir: «Biz parayı göndereli altı ay oldu. Posta makbuzunun numarası da şudur.» Müessese derhal tahsildar Fuadı çağır mış ve keyfiyeti sorunca Fuad: « Evet ben postaneden aldım ve yedim» demiştir. Bunun üzerine Fuadın hesabları incelenmiş ve müessese adma Kızılaydan usulsüz makbuz tanzim ederek aldıgt 2300 liradan başka muhtelif posta havalelerile gelen paralan postaneden alarak zimmetine geçirdiği tesbit edilmiştir. Şimdiye kadar tesbit edilen miktar 5,000 liradır. Aynca daha 3,000 liralık bir açık üzerinde de tetkikat yapılmaktadır. Bunlann tesbitine intizaren Fuad tevkif edil Nihad ne diyor? Diğer taraftan, son Ankara maçlarının hakemi Nihad da, maçı bitarafane ve gayet iyi idare ettiğini; fakat gökten hakem inse gene kendini beğendiremi yeceğıni söylemektedir. Galatasaray kulübünün tavzihi Dün akşam geç vakit, gene bu mesele hakkmda Galatasaray kulübünden aşağıdaki tavzihi aldık: «Galatasaray spor kulübü başkanlı ğmdan: Ankarada Güneş kulübünün yaptığı iki maçta hakem Galatasaraylı Nihadın hakh veya haksız, Ankara takımlan hakkmda karar vermesi, millî kümede iyi bir mevkide bulunan kulübümüz lehine ha reket ettiği zehabını uyandırmıştır. Bu, yalnız şayıa olarak kalmış olsaydı, mesele ile alâkadar olmağı dahi doğru bulmazdık. Yalnız Ankara gazetelerinde çıkan yazılardan ve İstanbula Ankaradan gelen haberlerde bunun adeta edinilmiş bir fıkir olarak ortaya atıldığı anlaşılmıştır. Bu sebeble birkaç noktanın tavzihi ıcab edıyor. 1 Galatasaraylı Nihad Federas yon Başkanı Sedad Rıza tarafmdan întihab edilmiştir. Maçı idare ederken, bir hata yapmışsa, bundan Galatasaray değil, iki maçı kazanan Güneş kulübü istifade etmiştir. 2 Galatasarayın Beşiktaşla yap t.ğı maç hakemi, Güneş kulübünden Şazi Tezcandır. Birinci golü ofsayd sayarak ve bariz bir. peaaltıyı hiç görmiyerek, Galatasaray lehine değil, başta giden diğer rakib kulübler lehine hareket et • miştir. 3 Bir suitalih eseri olarak, hakemlerin hataları hep Galatasaray kulübü aleyhıne netice vermiştir. İki sene evvelki Fenerbahçe Galatasaray final maçında Şazi Tezcanın hatası, geçen sene Be ş:ktaş Galatasaray maçında Kemal HaLmin hatası Galatasaraya sırasile iki şampiyonluğa mal olmuştur. 4 Galatasaray 32 senelik mazisinde gayrimeşru vasıtalarla şampiyon ol mağı düşünmediği gibi, bugün de böyle cirkin ve merdud vasıtalara müracaat etmiyecek kadar alnını yüksekte tutacak sporculardan müteşekkildir. Sporu, spor diye yapar, gücü yeterse kazanır, yet mezse yenilir. Fakat bunun haricinde ne vasıta tanır ve ne de tanımak ister. 5 Hakem tarafından sahadan çıkanlan Kadri ve Halidin cezaları, Gala tasaray lehine olmayıp ancak ilk karşılaşacağı Ankaragücü " lehinedir. Millî küme talimatnamesi gayet sarihtir. Böylelikle Galatasaraya haksız bir isnadda bulunulmuş oluyor. Evvelki gün yaşlan henüz 16 ile 18 arasında bulunan dört çocuk Fantomalara taş çıkartacak şekilde bir mahal lebici dükkânını soyduklarmdan Adli yeye teslim edilmişlerdir. Bu çok me rakla soygunculuk hâdisesi şöyle cere yan etmiştir: Emin, Müştak, Kemal ve Abdülcelil adlarında olan çocuklar Beyazıdda 54 yaşlarında Abdülkadirin mahallebici dükkânındaki kasayı soymağa karar vermişler ve Aksarayda bir kahvede içtima ederek bunun için bir plân kur muşlardır. Bunlardan Emin bir müddet evvel çocuklarm <Hacıbaba» dedikleri Abdülkadirin yamnda çahşmış ve Ab dülkadirin kasasmda külliyetli para bulundurduğunu görmüştür. Ayni mahallebici dükkânma müdavim bulunan diğer çocuklar da ayni hali görmüş ol duklarından kahvede karar laştırılan plân mucibince harekete geçmişlerdir. evvelâ Müştakla Kemal Abdülkadire gitmişler ve: « Biz senin yamnda çalişmak isti yoruz.» demişlerdir. Abdülkadir bu teklifi memnuniyetle kabul etmiş ve tbu gece burada yatm da yarın gidip annenizi getirirsiniz, onunla mukavele yaparız» demiştir. Plân mucibince ertesi gece Eminle Abdülcelil sokaktan mahallebicinin arka bahçesine bitişik bahçeye atlamışlar, oradan da Abdülkadirin bahçesine ge çerek, taraçaya ve oradan da balkona çıkmışlardır. Mutfak kapısının açık olduğunu bilen çocuklar buradan da eve girmişler ve mahallebici ile Müştak ve Kemalin uyumakta olduklannı görmüşlerdir. Cüretkârlar evvelâ Kemali u yandırıyorlar. Kemal gözlerini açtıktan sonra dışarıdan gelenlere kasa anahtarının yerini elile gösteriyor. Eminle Abdülcelil horul horul oyumakta olan Abdülkadirin yamndaki anahtan alıp doğruca aşağıda bulunan dükkâna iniyorlar ve epeyce uğraştıktan sonra kasayı açıyorlar ve içinde bulunan 420 lirayı ceblerine yerleştirip tekrar yuka rıya çıkıyorlar. Anahtarı yerine koyu yorlar ve Kemale: Düyunu umumiye bütçesinde 1937 malî yılı içinde ödenecek olan borcların karşılığı toplanmiş bulunuyor. Millî Müdafaa, jandarma ve emniyeti umumiye gibi bazı hizmetlerin zuhur edecek yeni ihtiyaclarını karşılamak maksadile hüku metçe yapılan teklif üzerine bu bütçenin 1934 muvazenei umumiye kanununun dördüncü maddesi mucibince çıkanlan bonolardan ödeneceklerin faizle karşılığı fashndan 3,192,103 lir a ve Sümer Bank sermayesine ilâveten yapılacak tediye karşılığından 500,000 lira, mütekaid dul ve yetim maaşlan ve tahsisatları fashndan 500,000 lira tenzil edilmiş ve bu tenzi lâtm sene içindeki mecburî tediyelere halel getirmiyeceği Bütçe encümeni tarafından anlaşılarak kabul olunmuştur. Dahi liye Vekâleti bütçesinde görülen fark, seferberlik kanununun tatbikı maksadile yeniden teşkil olunan bazı kazaların teş kilât masraflandır. Matbuat Umum Müdürlüğü teşkilâtından iyi randıman ala bilmek için Bütçe encümeni bu daire büt mukayeseli olarak bildiriyorum: Daire isimleri 1936 bütçesi çesine hükmetin de muvafakatile bu sene 49,619 lira ilâve etmiştir. Polis kadrosunun ikmali ve jandarma efradının tedri cen daimî jandarma haline konulması için yapılan programın tatbikı masraflan ola rak Emniyeti umumiye ve jandarma bütçelerine bu sene daha fazla tahsisat ko nulmuştur. Sıhhiye ve İçtimaî Muavenet Vekâleti bütçesine bu sene bir milyon liradan fazla ilâve yapılmıştır. Bu paranın bir kısmı teşkilât kanununun tatbikı masrafından ibaret olup kısmı mühimmi Tıb talebe yurdu, trahom, zührevî hastalıklar ve sıtma mücadele işlerinin genişletilmesi, mevcud hastanelerin takviyesi, Ankarada açılması mukarrer olan Tıb fakültesile Sıhhat Vekâletine verilen Ankaranın kanalizasyon işine aid etüd masraflan ve sıhhat i^lerinde faydalı olacak sair masraflar için verilmiştir. Maarif Vekâleti bütçesine bu sene 2 milyon liraya yakın fazla tah sisat konulmuştur. Bu ilâvenin en mühim mıjtır. kısmı muallim adedlerinin tevsii, talebeleri artacak olan mekteblerin idare masraf Sakarya sineması İngiliz Kralmm tac ları için verilmiştir. giymesi merasimi münasebetile hazır îktısad Vekâleti bütçesinde geçen se lanan «Ingiliz tacınm incilerî» adlı neye nazaran bir milyon 400 küsur bin fevkalâde filmi, dün sabah hususî bir surette matbuat müntesıblerine ve dalira fazlalık vardır. Bu fazlalık Maden vetlilerine göstermiştir. Fransada ya Tetkik ve Arama Enstitüsüne verilen bir pılan ve meşhur aktör Saşa Gitri'nin milyon liradan ve Balkan memleketlerinde eseri olan bu filimde muharrirle berayeniden ticaret mümessil ve ataşeleri te§ ber Fransanın bellibaşlı bütün artistleri rol almışlar ve çok muvaffak olmuşkilâtı vücude getirilmesinin kontrolörler lardır. Filim, Kralın giydiği tacı süslikanunile iş kanununun tatbikı masraflan yen dört kıymettar incinin ne şekilde nın ve sair hizmetlerin icab ettirdiği ilâve ele geçirildiğini çok istifadeli ve me raklı bir şekilde göstermektedir. Bu lerden ileri gelmiştir. münasebetle îngiliz ve Fransız tarihi 1937 masraf bütçesi için encümence nin birçok meşhur simaları muvaffa kabul edilen miktarlan 936 bütçesile kiyetle canlandırıhnıştır. Ingiltere tacının incileri < Kasada 300 lira bulduk. Yarın sabah Valde hanına gelin paylaşalın^ deyip ayni yoldan savuşuyorlaj. Ertesi sabah Müştakla Kemal birşey yokmuş gibi dükkândan çıkıyorlar ve doğruca Valde hanma gidiyorlar. Haydudlar Valde hanında buluşup parâları taksim edecekleri sırada aralarında münakaşa çıkıyor. Çünkü parayı kasadan alanlar bu sefer de «300 lira değil 160 liraydı» diyorlar. Ve nihayet herbiri 40 lira alıp Çarşıya dağıhyorlar. Topluca paraya kavuşan küçük serseriler dük kân dükkân gezip kendilerine elbise, saat, fotoğraf makinesi gibi şeyler aladursunlar beri taraftan kasayı açan Abdülkadir vaziyeti anlıyor ve derhal polise müracaat ediyor. Orada yanma bir sivil memur alarak otomobille suçluların bulunabileceği yerlerde dola şarak onları aramağa koyuluyor. Diğer taraftan, hırsızlardan Müştak, vak'aya muttali olarak kendisinden pay istiyen Hüseyin adında bir arkadaşile beraber Taksimde Camlıköşkte otururken, birdenbire mahallebici ile karşılaşıyor ve bütün vak'aya hikâye ediyor. Bunun üzerine faaliyete geçen zabıta diğer suçlulardan Abdülcelil ve Emini de yakalıyarak cürmü meşhud mahkemesi Müddeiumumisi Hikmetin yanma götürüyor. Yapılan sorgu sonunda kü çük serserilerin hepsi dördüncü asliyeye verilmiştir. Bunlardan yalnız Kemal Galatasaray memlekete sporu aşılar henüz yakalanmamış olup zabıtaca sıkı ken, sporun manasını da beraber aşıla surette aranmakadır. mıştır. Spor, erkek oyunudur. Kulis ar Avrupada bulunmaları, bazılarının as kasında, oynatacak kuklalara Galatasa kerlik yapmakta olması, diğer kısmının rayın ihtiyacı yotur.» da atletizmi terketmiş bulunmaları dolayı Büyük Millet Meclisi 2.901.480 Riyaseti Cumhur 400.100 Divanı Muhasebat 589.590 Başvekâlet 1.211.240 Şurayı Devlet 220.900 Istatistik Umum Muduıiuğü 312.200 Devlet Meteoroloji İş Mudürlüğü Diyanet İşleri Reisliği 607.630 Maliye Vekâleti , , 17.715.158 Düyunu Umumiye 45.728.100 Tapu ve Kadastro Umum 1.248.990 Müdürlüğü Gümrük ve înhisarlar 5.101.160 Vekâleti DahiliyeVekâleti 4.724.622 Matbuat U. Müdürlüğü 136.390 Emniyet İşleri Müdürlüğıi 4.573.790 Jandarma U. Kumandanlığı 3.295.790 Hariciye Vekâleti 3.195.790 Sıhhiye Vekâleti 5.458.180 Adliye Vekâleti 8.798.880 Maarif Vekâleti 10.270.690 Nafıa Vekâleti 14.670.790 İktısad Vekâleti 4.180.900 Ziraat Vekâleti 8.040.830 Millî Müdafaa (Kara) 46.314.500 » > (Hava) 7.909.470 » (Deniz) 5.761.780 Askerî Fabrikalar Umum 3.065.270 Müdürlüğü Harita 745.170 212.755.380 NO'l Tezayüd miktan gerçi 20 milyon hüsur gözüküyorsa da Ziraat Vekâleti bütçesinden ve diğer bütçelerden tenakus miktan olan bir milyon dokuz yüz doksan dört bin sekiz yüz kırk beş li 1937 için Encümence Farkı kabul edilen 3.627.064 725.384 404.960 4.860 602.034 12.444 1.302.365 90.925 236.914 16.014 317.591 3.391 517.085 205.085 608.241 611 20.251.749 2.536.951 49.149.275 3.421.175 1.370.222 121.232 5.643.976 4.856.198 186.009 5.666.967 3.305.925 6.498.737 9.246.303 12.222.371 15.780.108 5.668.316 6.112.962 49.294.880 7.842.493 6.283.826 3.065.293 745.512 231.017.778 442.816 131.576 49.619 1.093.177 110.135 1.040.557 447.723 1.951.681 1.109.318 1.487.416 2.980.380 522.044 23 T. S. K. İstanbul Bölgesi Başkanlığmdan: 19 mayıs spor ve genclik bayramına iştirak edecek olan kulüblerimize dağıtılmak üzere Taksim ve Fenerbahçe stadlarma girme kartları bölgemize gönderilmiştir. Kulüb cıurahhaslarının bu kartları almak üzere bugünkü salı günü saat 14 ten itıbaren bölge bürosuna müracaat etmeleri bildirilir. İstanbul Bölgesi Futbol Ajanlığından: Aşağıda İsimleri y&zıh idmancı'.arıa i\fy bol levazımile birlikte 19 mayıs 1937 çarşamba günü saat 14 te Taksim stadında hazır bulunmaları. Eyübden: Adnan, Halid, Feneryılmazdan: Refik, Mukadder, Topkapıdan: Haydar, Salâhaddin, Kâmll, Ziya, Karagümrüktcn: Saim, Hüsnü, Süleymaniyeden: Ruhi, İbrahim, Süreyya, Sabri, İstanbulspordan: Fahrl, Seyfi, Saim, Enver, Vefadan: Muhteşem, Hüseyin, Mustafa, Namık. Aşağıda isimleri yazılı olan idmancıla rın da futbol levazımile birlikte saat 14 te Fenerbahçe stadında hazır bulunmaları önemle bildirillr. Beykozdan: Bahadır, Safa, Sadedin, Kemal, Şahab, Kâzım, Turhan, Hilâlden: Akif, Hakkı, Faruk, Rauf, Mesalim, Zeyr.el, Anadoludan: Zeki, Leva, Kenan, Mustafa, Cehdeddin, Şükrü. Beylerbeyinden: Mazhar, Adnan, Anadohıhisarından: Mümtaz, Sabahaddin. Kulüblere davetiyeler Davet edilen futbolcular 342 20.376.041 GÜNÜN BULMACASI 1 1 2 3 4 5 6 1 8 10 3 4 5 6 7 8 9 10 ra indirildiği takdirde hakikî tezayüdün 18,262,196 lira olduğu görülür. Ziraat Vekâletindeki tenakus da orman işlerine aid masraflann mülhak bütçeye alınma sından mütevellid zahirî bir tenezzüldür. İngiliz Kralınm fakir çocuklara ziyafeti • • • • • • • • • • • • • • • Ankarada üç şehir atletleri çarpışıyor 19 mayıs bundan sonra Türk atletleri için bir imtihan günü olacak Atletizm Federasyonunun İstanbul, Ankara, İzmir şehirleri arasında her sene 19 mayısta Ankarada yapmağa karar verdiği üç şehir müsabakaları çarşamba günü Ankaradaki yeni stadyomda yapılacaktır. Her sene ayni tarihte Ankarada yapılacak olan bu müsabakalar, bizde ilk defa büyük bir müsabakanın yerini ve tarihini tesbit etmiş ciddî bir atletizm hareketi olacaktır. Simdiye kadar zuhurata tabi olarak yapılan atletizm hareketlerinin en başında gelecek olan 19 mayıs müsabakaları üç şehir atletlerini muayyen tarihlerde karşıkarsıya getireceği için hususî bir ehem miyeti haizdir. Bu mevsim zarfında yapılacak müsabakalarda Semihi, Mehmed Aliyi, Fikreti, Raifi, Ömer Besimi, İrfanı, Fethiyi, Hilmiyi, Sedadı, Cihadı, Raşidi, Karakaşı, Nailiyi, Rıza Maksudu, bazılarının sile aramızda göremiyeceğimizden sahayı hep gene ve yeni atletler dolduracaklardır. İyi ve olgun bir atletin yetişmesi senelere mütevakkıf olduğundan hemen hemen bu mevsim ortaya çıkan bu yeni istidadlardan büyük bir derece beklemek doğru değildir. Bu sene İstanbul atletleri arasında yüz metroda Haluk, 400 metroda Fıruzan, Galib ve Faruk göze çarpmaktadır. İstanbul atletizm bayramı için Tekirdağdan gelen cirid atıcı Rasimin ilk yaptığı bir müsabakada ciridi Karakaşm senelerce emek verdikten sonra elde ettiği dereceye yaklaşacak kadar, yani 54 metroluk mesafeye saplaması hakh olarak bizi sevindirmektedir. Elhasıl üç şehrin en gene atletleri arasında yapılacak 19 mayıs müsabakaları her bakımdan nazarlarımızı üzerine çeken bir atletizm hareketi olacaktır. 19 mayıs müsabakalanna iştirak edecek İstanbul atletlerinden Haluk, Naz mi, Ömer, Firuzan, Galib, Faruk, Mehmed, Receb, Ibrahim, Artin, Haydar, Polat, Etem ve Rasimden mürekkeb İstanbul takımı dün atletizm ajanı Maz har Nâzımın riyaseti altında Ankaraya hareket etmiştir. Müsabakalar Ankarada çarşamba ve perşembe günleri yapılacaktır. Soldan sağa: 1 Afyonkarahisar clvarında Frikyalıların bir mabedi. 2 Rus usulü üzere, sır. 3 Bir çiçeğln fransızca ismi, iyi kokulu bir nebat. 4 Arabca «derin», bazı davalarda Tejnyiz mahkemesinin yaptığı şey. 5 Kaydırak oyununda kullanılan bir tabir, arabca «su». 6 Ufacık bir zaman, bir cins ağac. 7 Beşeriyetl yukselten şey. 8 Bir emir, sayı. 9 Taşmak üzere olan, bir edat. 10 Otomobillerin oteli, nehirdeki nakliye vasıtalarından biri. Yukarıdan aşağıya: 1 Bir şeye dilini sürmemekte ısrar etmek. 2 Bılgiçlere mahsus bir şekilde, balık tutma vasıtalarından birl. 3 Zulüm yapan, eski kumaşlardan biri. 4 Uzak, etraf. 5 Bir sıfat edatı, vilâyetlerimizden Hükümdarların arabasım çevrehyençocuklar ve sokak ortalannda ziyafet biri, eski Mısır mabudlarından biri. 6 Bir bez parçası gibi yığm yığın süprüntüden emir, dönemeç yeri. 7 Saçını tarakla düLondra, tetevvüc merasimınin ertesi zeltme. 8 Saf, bir çeşid pasta. 9 Nısıf, günü, tabiî hale derhal avdet etmiştir. bir zerresi bile kalmamış, hepsi temizlen aza kanaat etmemek. 10 Çok değil, bir miş, süpürülmüş, şehir tertemiz çehresile oyun vasıtası, deniz ölçüsü. Yorgunluktan, uykusuzluktan harab biı tekrar meydana çıkmıştı. Evvelki bulmacanm halledilmiş şekli hale gelen halk, serilip kalacağı yerde, Londra, çekiç gürültülerine boğulmus10 1 2 3 4 5 R 7 eskisi gibi sabah karanlığı caddeleri dol tu. Caddelerde, meydanlarda, sokaklar1 PTİİRTİİPTAIŞIAT» İl durmuş, bütün Londrada her zamanki da, dülgerler, tribünleri sökmekle mesgul. o t LİİİKİBİFİA NİİUİS normal faaliyet başlamıştı. Kral ve Kraliçe, öğleden sonra şehrin 3 Y AİVİEİR •İMİAİZİİ Heykellerin dibine, kaldmmlara, mer fakir mahallelerini ziyaret etmişler, oradiven basamaklarına, ağac diblerine, her da fakirlere ve fakir çocuklara bir ziya4 AİÇİAİNİB LİA M tarafa atılan, milyonlarca kâğıd, gazete, fet vermişlerdir. b • S AİBİI KİB, KANSIZUK benizsizlik icin yegâne deva kanl ıhya eden Ç T D A I En muntahip etibba tarafmdan tertıp edilmiştir. OU\.V/I Norasteni, zafiyet ve Chlorose DİBİY E GİE LİE MİEİK B|R • A T A L AİR •IPIA! 8 E L • HİBİR EİF İİK » D İ M 1İBİAİB A R A t A BİÜDİEİBİEİL E M o 6 : Kla