14 Mayıs 1937 CUMHURIYET Ne de olsa bu durgun san'at havası içinde bir kımıldanış olduğu için hepsisıktım Macar millî kahramanı Rakoçi için dikilen abide nin ellerini senedir ve tebrik ettim. OnBeni sevindiren şoför ları birkaç tanıyorum. Ders vakitlerinden ziyade istirahat saatlerin nin açılışı ve Avusturya Cumhurreisinin ziyareti den çaldıkları zamanlarmı Galatasaray aktile atlı tramvaylann rakibi gene atlardı, tramvaydan hızlı mektebinin yemekhaneleri arasında sıPeşte için birer bayram oldu gitmek istiyen herhangi bir a kışmış bir genişçe odayı atölye yapmışdam beş kuruşu feda edip Eminönünden lar, muallımlerinin nezareti altmda resme çalışıyorlar. bir ata atlardı, eski devirlerin ulakları, Geçenlerde bu mesailerinin semere yahud tatarları gibi tozu dumana kata[Baştarafı 1 inci sahifcde] lerini bir araya toplıyarak adeta bizi tirmek için Londra şenliklerini vesile yap rak on dakikada Beyazıda ulaşırdı. Halkıskandıracak ve utandıracak kadar gü nasebetlerimiz vuzuh kesbetmiştır. Yu mıştır. Başbakan bir harb tehlikesinden buki tramvayın Köprübaşından Beyazıda zel ve verimli eserlerle bir de sergi vü nanistan, Romanya ve Bulgaristan ile bahsetmektedir. Bu tehlikeyi, askerî itti varabilmesi bir saate bakardı. cude getirdiler. Galiba bu sergi onların münasebetlerimiz samimidir ve inkişafa fakları yüzünden hakıkaten müthiş taarFakat ne ata, ne tramvaya binemiyendördüncü sergisi. doğru gitmektedir. Italyanın coğrafî re ruzî teslihata tevessül mecburiyetinde kaler tabana kuvvet verip yokuşlan, inişleri Hepsinde de kuvvetli istidadlann göz alitelere dayanan lslâm politikası da hiç lan Çekoslovakya cihetinde aramalıdır. çıkıp inerken edebiyat mensubu iseler kamaştıncı alevini seyrediyorum. O ne kimseye karşı müteveccih değildir. Almanya kimseyi tehdid etmemektedir. için için şu kıt'ayı okurlar ve kendilerini temiz, ne samimî görüş, o ne yapmacıkYeni bir Lokarno misakını imzalamaya Ve hiçbir kimse de bu hakikati suiistimal sız duyuş, o ne sadeliğin, iptidailiğin yaya bırakan bahta karşı edibane küfür hazınz. Fakat Avrupadaki diğer dev etmek hakkını haiz değildir.» güzelliğini buruşturmadan çalışış. Onsavururlardı: lara dememişler ki «karanfil kırrm letlerin de bilhassa Lehistanm menafii İsveç Hariciye Nazın Berlin ve Bahti kaviye malik olup dehri dun'da zıdır, yaprak yeşildir.> Onlar, tüpleri nin de ayni jekilde temin edılmesini isteVatşovayı ziyaret edecek Eşheb süvari izset olan ester istemes nin maveraî renklerini boca ederek tü riz.» Stokholm 13 (A.A.) Siyasî me Lâkin piyadegânı rehi sa'bt igtirab vallerine olanca samimiyetlerini boşaltBir îngiliz gazeteci kadın hafilde beyan olunduğuna göre, 23 ma Muhtacı esbu ester olur ister istemez mışlar. ttalyadan çıkartılıyor yısta Varşovaya gidecek olan îsveç HariŞimdi tramvaylar elektrikle yürüyor ve Bir güzel san'atlar talebe sergisi Roma 13 (A.A.) Salâhiyettar ciye Bakanı Sandler Berline de uğnyarak onlara otomobiller rekabet ediyor. Ortabundan daha fazla müjdeli bir belâgat mehafilden bildirildiğine göre îtalya hakAlman Hariciye Bakanı von Neurath'ı da ne at, ne araba var. Lâkin yayalar gele konuşamaz. Daha kapıdan girer gir kmda yalan haberler veren îngiliz News ziyaret edecektir. ne yerliyerinde duruyor ve bu kıt'a belmez grileri bolca bir saksı, içinde ge Rakoçi abidesi açthrken Chronicle'in Roma muhabiri Bayan MaGörirtg tekrar ttalyaya gidiyor ki serbest nazma çevrilerek, yahud fütüniş yaprakh bir ortanca, altmda Fethi [«Cumhuriyet», Macarhlanm merktzi Çok geçmeden Rakoçi Tekirdağında Berker imzası. Biraz ötede Salim Ek kenzin polis tarafmdan îtalyadan çıkma Berlin 13 (A.A.) Avusturya gaze rizme uydurularak gene okunuyor. Pe§tede de bir hususî muhabir iemın el vefat etmiş ve orada defnedilmişti. şinin tath bir natürmortu daha. Beni ğa davet edilmiştir. teleri bazı ecnebi ajanslarından iktibas etBen, yıllardanberi böyle manzumelerin Altnan gazetecilerinin Çek miştir. Muhabirimiz Macaristan ahoaliııe Bütün Macar milleti Rakoçi'ye karşı omuzlarımdan yakalayınca kendilerine tikleri veçhile cumartesi günü îtalyaya hafızıyım. Çocukluğumda ata ve arabaya yakından vâkıf olduğundan cereceği ma derin hürmet beslediğinden bu asrın ipti doğru çektiler ve belki yarım saat karBaşvekiline tarizleri hususî bir Alman treninin gideceğini yaz bakıp hafızamı konuştururdum, şimdi o lumaitan okuyucularımızın istifade ede dalarında Rakoçi'nin kemikleri Macaris şılannda mıhladılar. Berlin 13 (A.A.) Gazeteler, Çe mışlardır. tomobillere baka baka ayni şeyi yapıyoBunlar, öyle cakalı fırçalarla insanı koslovakya Başvekili Hodza'nın Mor ceklerine şu'phe yoktur. Muhab'uimizln tana nakledilerek ebedî metfenine parlak Bu habere bir takım siyasî kombine rum. Dün, bir de kendi düdüğümü çahp kandırmağa kalkışan süslü üslublarla ilk mthiubunu dercediyoruz:] ning Post gazetesinin bir muhabirine ver zonlar atfolunmuştur. Halbuki salâhi neşelenmek istedim, daha doğrusu aceîe merasimle defnedildi. yaldızlanmış, ustalıkh tuşlarla seyirei*** diği mülâkatı kaydediyorlar. Peşte (Hususî) Türkiyede vefat yettar mehafilden alınan malumata göre bir işim çıktığından dolayı âderim hilâfıyi kafese koymağa kalkışan küstah e Rakoçi abidesinin açılma töreninden dalı usta malı değil, bunlar, sadeliğin Berliner Lokal Anzeiger gazetesi diyor mevzuu bahsolan şey, Göring'in hususî na hareket ettim, bir otomobile atladım. eden büyük Macar vatanperveri Rakoçi maksadla ve kısa bir müddet için Vene Şoför, kitab okuyordu, beni görünce jöyiçin yapılau muazzam ve muhteşem abide iki gün evvel Peşte başka bir bayram yap ve anlayışm acemice fakat tertemiz, ki: «Hodza, başka bir memleketi çekiş dik'i ziyaretinden ibarettir. gayet mutantan bir surette açıldı. O sa mıştı. O gün Avusturya Cumhurreisi M. vakur ve terbiyeli mahsulleri. Muzaf le bir baktı: bah saat on buçukta selâm topları atıldiğı Wilhem Miklas ve zevcesi beraberlerinde ferde de, Cihadda da, Doğanda da, hep Buyurun Bay Turhan, dedi, matve Peştenin bütün kilise çanlan sevıncİe Avusturya hükumeti erkânından birçok sinde bu vakar, sahteliğe meydan okubaaya mı? Negüs istanbula geliyor çalmakta bulunduğu halde Macaristan zevat olduğu halde Peşteyi ziyarete gel yan tevazu var. Tanmmak hoşuma gitmedi değil. Fa • Niçin mi bu kadar sadeliğin ve ace devletinin şefi Amiral Horthy Miklas d» mişlerdi. Burada üç gün Kral Naibi A [Bajfaro/ı 1 inci sahijede] Birkaç ay evvel Suriye gazetelerinden kat şoförün başka bir sözü ve hele gös miliğin müdafaasını yapıyorum? Niçin împaratoru Istanbulda birkaç gün kaldıkNogybauge abide meydanına geldi. miral Hothy'ye misafir oldular. birinde Negüs'e atfen her Türkü haklı o terdiği bir istiğna daha fazla hoşuma gitmi samimiliğin ve iptidailiğin meftu tan sonra, Toros ekspresile ve Suriye yo larak teessüre düşürecek mahiyette bir ti. Genc yurddaş beni arabasına aldıktan, Avusturya devlet şefine fevkalâde Askerî bandolar millî Macar marşını nuyum? Çünkü o kadar uydurma usta çaldı. Hususî tribünlerde mevki alan hü parlak istikbal merasimi yapıldı. Hususî resimlerinden iğrendik ki, malını be lile Filistine giderek, AdisAbabayı ter mektub intişar etmişti. Biz de bittabi bun arabayı da yürüttükten sonra, benim gelikümdarlık hanedanına mensub prensler, treni şehrin Belediye hududuna girdiği ğendirmekten başka gayesi olmıyan kettiği gündenberi Kudüste bulunan Ha dan müteessir olarak çok şiddetli bir yazı şim üzerine yanıbaşına bıraktığı kitabı nazırlar ve en yüksek sosyete erkânı dev zaman 21 pare, tren büyük gara geldiği binbir dalavereli fırça oyunlarile mad beş lmparatoriçesine iltihak edecektir. yazmıştık. Halbuki bilâhare Negüs'ün o gösterdi: zaman da 21 pare topla selâmlandı. rabazlık yapan resimler gördük ki. On Habeş Imparatoruna kızile eski Habeş gazeteye böyle bir mektub yazmamış ollet şefini karşılayıp selâmladılar. Vecizeler, dedi, bugün on beş kuMacaristan Kral Naibi garda Avus lar da orada, o salonlarda asılmışlardı. Hariciye Nazın refakat etmektedirler. duğunu ve bu mektubun Suriye gazete ruşa aldım. Sudan ucuz. Fakat tadına Başvekil M. Daranyi Kral Naibinin onüne gelerek Rakoçi abidesinin açılma turya Cumhurreisini karşıladı. Macaris Cehle ağzının suyunu akıttıran, etra Imparatorla maiyeti erkânı şehrimizde leri tarafmdan kötü bir niyetle tasni edil doyulmuyor. «ına müsaade istedi. Amiral Horthy tas tanın belhbaşlı bütün simaları garda top fında anlamamazlığın meftuniyetlermi bulunduklan müddet zarfında Perapalas miş olduğunu öğrendik. Suriye Vatanî Baktım. Atalar Sözü adlı bir eser • toplıyan ve ziyaretçiyi hokkabaz kar otelindeki krallara mahsus dairede oturadik cevabım verdıkten sonra askerî ban lanmıştı. partisinin nasiri efkârı olan gazetelerin, le Jean Jacques Rousseau'dan tercüme şısmda çocuk vaziyetine sokan mari caklardır. dolar meşhur Rakoçi havasını çalmağa İstasyondan şatoya kadar olan cadde fetlerden öyle gözümüz yılmıştı ki. gazetecilik düriistlüğüne a«la yakışmıyan olunmuş bir takım hikemî cümleleri muhbaşladılar. lerde askerler saf teşkil etmiş ve bunların Tamamile gayriresmî sıfatla seyahat bu yalan ve uydurma mektublarının, bizi tevi küçük bir risale. îkisi bir cild içinde. Bunlan görür görmez bahara açılan Hükumet namına Kültür Nazın Dr. arkasında ahali toplanmıştı. bir pencereden sanki ciğerlerime kadar edecek olan Habeş Imparatorunun şeh Negüs aleyhine haksız bir yazı yazmağa Biraz karıştırdım ve sordum: Homan, Rakoçi'nin Macar milletine yapPeşte Belediye reisi Mussolini mey hava doldu ve içimdeki saf resim işti rimizde kaç gün kalacağı ve Kudüse gi sevketmiş olduğundan dolayı müteessir Kısa günün kân az olur, derler. tığı hizmetlerden bâhis bir nutuk söyledi. danında Avusturya devlet şefini istikbal yakı nefes aldı. derken Ankarada kalıp kalmıyacağı hs bulunuyoruz. Siz de küçük bir kâra razı olursanız bu Çünkü yolunu şaşırmışların vardık nüz belli değildir. Nutkun akabinde Peşte Belediye reısi etti. Millî Macar kıyafetinde güzel bir abidemn fahrî muhafızlığı vazifesini der kızcağız Avusturya Cumhurreısine ve ları o sahte ve çetrefil avlayıcı ve do Avenol Londrada gizli temaslar Gümrük memurları arasmda kitabı otuz kuruşa bana satınız Genc şoför güldü: uhde etti. zevcesine buketler takdim etti. Şatoda lambaçlı yollar. san'atın çıkmaz sokakterfi ve tebeddüller yapıyormuf larıdır. Fakat hakikî san'ata giden yol Teşekkür ederim. Fakat satamam, Küşad resmini müteakıb Kral Naibı biraz istirahat ettikten sonra Cumhurreisi budur. Londra 13 (A.A.) Havas ajansı Ankara 13 (Telefonla) îstanbul kendim okuyacağım. Amiral Horthy abideye muhteşem bir çe meçhul askerin mezarına çelenk koydu. İşte onun için ben de o genc istidad muhabirinden: Gümrük Başmüdürlüğü manifesto memuErtesi günü bütün Peşte ayaktaydı. ları kucaklamak ve resim hocaları genc lenk koydu. Ayan mechsı namına Kont tçimden nazlanıyor, dedim ve baKsi Avenol, mütenekkiren buraya gelmiş ru Fethi, kimyager Sami, şube müdürleSzecheny ve Meb'usan meclisi namına Çünkü o gün Büyük Harbdenberi emsali arkadaşım Halili tebrik etmek istiyo tir. Öğrenildiğine göre kendisi, tac giyme rinden Enver birer derece terfi etmişler kapar gibi göründüm. Yolculuğum bitip da meb'us Sztranwsky, Arşıdük Jozsef görülmemiş muazzam bir askerî geçid rum; onun için seviniyorum. te borcumu öderken teklifimi tazeledim: merasimi münasebetile burada toplanmış dir. Kimyager Nedime terfian ikinci smıf ve Adolbert ve Kolman Daranyi birer resmi yapılacaktı. Şehrin bütün caddeleri EL1F NACI olan Hariciye Nazırlarile büyük bir ke Kitabı elli kuruşa alınm. ağır tankların ve makineleştirilmiş kıt'alaçelenk koydular. kimyagerliğe, muhasebe tetkik memuru Umumî mağazalar kanunu tumiyet dairesinde Milletler Cemiyetinin Satamam bayım. Kendim okuya * Kral Naibi beraberinde devlet erkânı rın yürüyüşünden titriyordu. Saat onda mayıs nihayerinde ve mezkur cemiyet a Ali Rıza, Tetkik müdürlüğü memuru Başvekâlete verildi cağım. olduğu halde abideyi tetkik ettikten son Oktogon meydanında büyük geçid resmi samblesinin eylulde aktedecekleri içtima Hayri, tthalât Gümrüğü ambar memuru yapıldı. Ankara 13 (Telefonla) Karade ra memnunıyetını beyan eyledı. Bir liraya diyeceğiniz olmaz ya. da Habeşistan heyetinin bulunup bulun* Nazif, Salih, Münir, Cevad, başmüdürYeni Macar ordusunun muhteşem kıt niz sahillerimizdeki vilâyetlerde umumî Askerî bandolar Kurucen havalmnı mıyacağı meselesi hakkında görüşmüştür. lük ambar memurluklarına, Galata Itha Alm lirayı, verin kitabı. çaldılar. 12 pare top atıldı. Devlet şefi alan iki devlet şefinin önünden geçtiler. mağazalar tesisi etrafmda tetkikler ya Hayır, bayım. Yapamam. Filhakika Necaşinin mümessillerinin lât Gümrüğü manifesto memuru Mehmed beraberinde kumandanlar olduğu haüe Alaym önünde bembeyaz bir ata binmiş pan Iktısad Vekâleti Iç Ticaret Umum bulunmalarının Italyanın cemiyetten kat'i terfian başmüdürlük memurluğuna, Tet Kınîarak, danlarak değil, sevinerek bir kabul resmi yaptı. Merasimin hitamın olan Macar Başkumandanı General Müdürü Mümtaz şehrimize dö'ndü. TiNogy ve erkânıharbiyesi bulunuyordu caret ve Sanayi Odalarile, Ziraat, îş, surette çekilmesini ve vahim bir buhranı kik müdürlüğü memuru Muzaffer terfi ayrıldım. On beş kuruşa aldığı bir kitabı da Amiral Horthy şatosuna avdet etti. Bunlan muhtelif kıt'alar takib etti. Üçün Sümer, Osmanlı, Emlâk ve Eytam intac eylemesinden korkulmaktadır. an üçüncü sınıf muayene memurluğuna, bir liraya, on liraya satmıyan genc bir şoAvenol bu meseleleri Londrada bu cü gün parlamentoda büyük merasim ya ve Türk Ticaret bankalan tarafmdan Abidesi dikilen tarihî zat, 1705 senebaşmüdürlük memuru Enver manifesto för bana, tabaka tabaka bütün yurdu sasinde Macar Prensi intihab edilen Ikinc: pıldı. Burada, Avusturya Cumhurreisi, teşkil olunacak Umumî Mağazalar Türk lunan nazırlarla bilhassa Eden ve Delmemurluğuna, başmüdürlük kâtibi Lut ran okuma, nurlanma ve yücelme aşkının Franz Rakoczy'dir, o zaman Pariste bu Macaristanı, bir nezaket eseri olarak de anonim şirketi esas nizamnamesi tasdik e bos ile görüşmüştür. Fakat iyi malumat fiye başmüdürlük memurluğuna, Galata remzi gibi geldi, içime kıvanc doldu. Bir, lunuyordu. Osmanlı padişahının daveti ğil; Macar milletine karşı yüksek hür dilmek üzere Başvekâlete verilmiştir. Şir almakta olan mehafile göre, henüz bir Ithalât Gümrüğü kâtiblerinden Müker yüz liralık kitabları on kuruşa satan bir üzerine İstanbula geldi. Fakat bu sırada, met ve takdirini izhar için ziyaret eyledı ketin merkezi Ankarada ve sermayesi 2 anlaşma zemini bulunamamıştır. Bir tavzih rem ve Remzi terfian ambar memurluk nesli de tanımıştık. Şöyle bir hâdise karPasarofça muahedesi imza edildiğinden ğini söyledi. Avusturya Cumhurreisi ay milyon lira olacak ve şirket umumî mağaC U M H U R İ Y E T Bu münase lanna, Sabahat terfian muhasebe memur şısında nasıl sevinmeyiz? Rakoçi'nin Türkiye ile birlikte hazırladı ni parlak ve samimî merasimle Peşteden zalann faaliyeti sahasına giren bilumum aynldı. Andre Kadar ğı plânlar akim kalmıştı. işlerle uğraşacaktır. betle bir noktayı tavzih etmek istiyoruz. luğuna tayin edilmiştir. Af, TURHAN TAN Peştede yapılan iki büyük merasim SarCata dair Yeni istidadlar Italya Ingiltereye karşı takib ettiği siyaseti ne için değiştirmiş ? Kont Ciano dün Parlamentoda irad ettiği bir nutukla bunu izah etti içindeydi. Bu halden kaçıp kurtulmak is yoktu ve Amerikan yazıhanesinin kapağı sırmalar vardı ve yüzü gülüyordu. Ben yanyana getiremedim. ter gibi koştu. Mektebe yaklaşırken iki üç açılmıştı. Bu çocukta bulduğunuz en büyük de o ata binmek ister gibi bir hareket yapCumhuriyetin edebî tefrikası: 74 defa durmağa mecbur olmuştu. Göğsü Elinde kitablarla içeriye Cemil girdi. tım. «Sen kal Vedia, dedi, yorulunun. noksan nedir? nün sol tarafında, kalbinin etrafında kes Sol yanağında hafif bir dikiş yeri kal Uzülmeni istemem.» Size söylemiştim sanırım. Erkek bence yalnız akıldır. kin bir sancı duydu. Sol kolunun üstün mıştı ve gülümsiyormuş gibi yüzüne hafif Orhan da rüyasını anlattı. Ikisi arasınden eline kadar yürüyüp kayboluyordu. ve sevimli bir gölge veriyordu. Orhana da bir benzeyiş aradılar. Düşünüyorlar Dün gece gördüklerimir arasında Yazan: Peyami Safa Kalbi şiddetle çarpmağa başladı. bakan gözlerinde hiçbir fena hatıra yok dı. Vedia ayak ayak üstüne attı ve elle ecnebileri bir tarafa bırakınız akıl itibarile hangisine reyinizi verirsiniz? Orhan tekrarladı: ruldu. Ali Haydar, onlara doğru koş Mektebde yatağına girdiği zaman bu tu. Bir saat ders yaptılar. rini bir dizinin üstünde kilidliyerek: Benim istediğim gibi hiç birine. Evet. muştu: çarpıntı hafifledi ve ağn geçti. Uyumağa Çocuk çıktıktan sonra odaya Vedia Geldiğinize çok memnun oldum, Rüştüyü de mahrum ediyor musu Ben ne yapabilirim, Orhan Bey? Maşallah! dedi, nereden teşrif böy istidadı olduğu halde birçok şeyler dü girmişri. Üstünde beyaz kemerli lâciverd dedi, bu sabah fena kalktım. Bir dosta Ayağı bir taşa takılan Vedia sendele le? şünmek istiyordu. Fakat çarpıntısı dindi elbisesi vardı. Gözleri yorgun görünü ihtiyacım var. Sızin yanmızda kuvvet his nuz? Vedia Orhanın bir istihzasından kormi|ti. Orhan eğildi: Orhan ona Bahri ile koruya çıktıkla ve gözleri kapandı. Kendisini birdenbire yordu. Orhanın elini gevşemiş parmakla sedıyorum. karak yüzüne baktı: Müsaade eder misiniz? nnı anlatırken Vedia Samiye Hanıma gayet iri topuzlu bir tunç kapının önünde rile yanm sıktı: Bu sözünüz de bana kuvvet veri bulmuştu. Içeriden Bahrinin kuru bir neDedi ve onun koluna yavaşça girmek doğru ilerliyordu. Hiç birine akılsız diyemem, tabiî.. • Hava nasıl? diye sordu. yor. Ben de yorgun uyandım. Şimdi kenîstedi. Vedia biraz çekildi, sonra yaklaOrhan da biraz sonra Samiye Hanıma fes halinde sesi geliyordu: Biraz serince... Vedia Hanım. Benim dediğim akıl, nasıl söyliyeyim, dimi daha iyi buluyorum. yaklaştı: jarak Orhanın koluna girdi: « Orhan Bey... Girme içeri, Or îsterseniz çıkmıyalım ve burada oVedia bir elini uzattı: geniş düşünce, etraflı düşünce... Söyle Sizinle herşey ne iyi konuşuluyor! Bu gece Cemili göremedim, dedi, han Bey, girme... turalım. Bakınız! dedi, nasıl ritriyor. miştim size. Rüştünün hoşa gidecek bajdedi. yarın öğleden evvel gelirim. Şimdilik baTunç kapı bir perde gibi sallanıyordu. • Ben de bunu tercih ederim. Orhan da elini uzatarak avcunun içine ka halleri vardır. Fakat söylediğim gibi Bu rüya hemen kayboldu ve yerinde OrYalılar bitmişti. Deniz kenarına gel na müsaade ediniz. Orhan yazıhane koltuğunda oturuyor bu elin yem arıyan bir kuş gibi konma bir zekâ... Hayır. Salondakileri de uzaktan selâmladı ve hanın kendi sesine benzer bir ses kaldı: du. Vedia yemek odasından bir sandalye smı bekledi. Vedia elini onun avcuna dil«r. Vedia durarak: Söylediği sözleri ağzından çıktıktan Ah, dedi, sabahleyin bu koy çok Vedia ile beraber sofaya çıktı. Genc kız «Bitti artık...» diyordu. Sonra bir gü getirerek onun yanıbaşında yer aldı: yaklaştırmış, fakat bir parmak eninde bir sonra kontrol eder gibi düşündükten songüzeldir. İsterseniz yarın gelıriz. Bu gece ona elini uzatırken ertesi sabah koya doğ ğüm ve yanında küçük bir bakır kadeh Alçak sesle konuşabilmek için... mesafe ile havada tutuyordu: ra: ru bir gezinti yapacaklarını hatırlatıyordu. belirdi. «Likor içti, likor...» sözleri gü dedi, çünkü sesimi yükseltmek beni çok yalıda kalacaksınız, tabiî... Benim ellerim her zaman titrer, de Evet, dedi, Rüştü başka taraflarile Hayır, mektebe döneceğim. Çün Orhanın eli Vedianın avcunda mutad ğümün içinden çıkıyordu. yoruyor. Hele hiç bağıramam. Hemen di, amma bugün çok fazla. Içim titrediği enteresandır; Ali Haydar hiç benim kü ben tekrar o mektebe girdim. Fakat, dan fazla kaldı. Bakıştılar. Vedia bir başım döner. zaman böyle olur. janrım değil. belki yarın sabah bir aralık çıkar, geli denbire elini çekti ve uzaklaştı. Biraz durduktan sonra îlâve etti: Orhan kızın elini avcu içine aldı ve o Elini çekti: rim. Orhan da hızla yürüyerek yalıdan çık Dün gece uyumadım. Bahriyi rü na doğru biraz eğildi: Orhan ertesi sabah müdürden son de Görüyorsunuz işte, dedi, konuşu Beni yalıdan alırsmız. mıştı. Yolda bir sigara yaktı. Vücudünde fa kaydile gene izin alarak yalıya gitti. yamda gördüm. Sonra uykum kaçtı. Za Elinizin ruhunuzla bir giden has lacak insan yoktur. Kadın olmak ne feci Döndüler. yerini tayin edemediği bir rahatsızlık du Iclâl onu yemek salonunun yanındaki kü ten çok geç y^ttık. sasiyetine köprü başında dikkat etmiştim. değil mi? Salona girdikleri zaman ecnebılerden yuyordu. Içine bazı ümidler ve hangi in çük odaya aldı. Hizmetçi çıktıktan sonra Ben de Bahriyi rüyamda gördüm. dedi. Erkekler arasında da öyle: Müştebaşka herkes onların kayboluşlanna dik tıbalara aid olduğunu anlıyamadığı renk Orhan burada yalıya ilk geldiği zamana Siz nasıl gördünüz? Sabahleyin Bahriye bir mektub rck huylar ve seviyeler nadirdir. kat ettiklerini belli eden bir hayretle doğ ler batıp çıkan müphem bir can sıkıntısı aid hatıralannı aradı. Lâvanta çiçekleri Al renkli bir ata binmişti. Üstünde yazmayı tecrübe ettim. îkı kelimeyi bile (Arkası var) BİZ İNSANLAR