Mart yaa7 Anadoluda F San'at tetkikleri “YAĞID. YOLUNDA .—— z?Aa- Malatyada sat Ulucamlin - kubbeli / kumında / fazla| durmuyarak mihrabın / karşısındaki geniş Kemerden avluya çıkalım, / çikarken sol darafımızdaki kemetli ayaklar ilk yapıya gid kasımlardır. Muhtelif renkli sirh tuğ- İalarla işlenniş bu tuğlalardan / mozaik ve alçak kebartma tezyinat vücude geli- silmiştir. Hele çıktğımız büvllk kemerin zabhları bu neviden fevkalâde tezyinatı gruhtevidir. Bu tazif ettiğim kemesli ayakların mü- tenaziren mukabilindeki kemerler kesme | daştan ve Sontadan — yapılmıştır, her ikil kemerli kısımların atası kible istikametin: de ve camlin mihverinde / tulünileşen bir. avla gibi ortada mevki almış ise de cki kemerli kumin — üntünde saçak yerinde eveud olan bir tonoz üzengisinden bel- Ti bi başür avlu eli ünü sak dıren ba boşluğun üstü de bir tonozla vaktile Bhtülü imiş, İşte bu heyetile Kayseride ve Nizdedeki eserlerde hiç görülmiyen bir cami pİSni tarif etmiş oldum. Şimdi ondördüncü asırda mimar Hus” zevin yenilediği ve daha muahhar ame * Hiyelerle genişleyen kısımlara geçiyorum, Merkezi ve kubbeli kuumdan saz ol çıkân kemelere bakılıma bura -| n sonraki kusımların da alında mevcud| oldağu anlaşılmaktadır ki bu ilâve ki - Husrevin yenilediği kuımlardır ve bu kır #emlar sağlı sollu bütün binanın yan cep> belerini işenl etmektedir. Camün mihrab cephesinin mukabilindeki simal cephe - sinde oldukça geniş bir sal daha vardır. Ki bu ekleme kurm - büglün cami olarak kullanılmaktadır. Binanın garb kapısı - civarından kalın tuğla minaresi / yükselmektedir. Şerefes bile erimit olan bu minarenin ilk minare gifakıme hüküm eddblir. Zi S- kiler minarelerini bazan camlin eirle minfeki olak vaparlaıdı. Ve muhakkak bu minare mükemmel bir ka- Burada da minarenin| a) kıtımlara — nazaran böyle elduğu gibi minarenin muhteşem kaidesi Ge ekleme Kınmlar arasında gömülü ve| boğulmuş bir halde kalmıştır. Bu minarel armiz tuğladan sade bir şekilde yapılmı| 'ar. Minarenin iç cidarlarının sırli tuğla - Jarla yapılmış. olduğunu — yefakatimdeki zevattan bazıları idelin ettler. Hakika | ten insanı - aldatabilecek bir şekil almış| ise de bunlar sırli tuğla değildir. Azırlar” | danberi inip cıktıkca milerrinlerin kollar nn eteklerinin delk ve temacile tuğla Aatıhları kirden husus bir venk almiş ol duğu gibi aşınmak mretile mina gibi mü Gellk bir gekil almıştır. Birdenbire insanı aldatabiliyor. Fakat bir çakı wcile hait ge dokunulurca tuğlalar nekadar sert ol 4a da bunların minali olmadığı anlaşıl- yor, Mimar Husevin eklediği - kusmlarda | a mütebelir karekleri olan yark ve garb kapılandı. Kesme taş san'atinin yüksek | Birer everi olan bu motifler Kayserideki | san'at esedlerini - hatırlatmaktadır. Şimdi tekrar camle gireceğiz. Hem de kubbe ile avlunun arasındaki kemerin karşısına ger geceğiz.. Tuğladan çok müzeyyen ola - zak yapılmış olan bu geniş kemer sakat” anmış olduğu için bunun asliyetine iliş- erip aynen muhafaza edilmek kardile) kemlerin içine aynca kesme taştan bir tak- viye kemeri yapılarak o müzeyyen keme”| rin Üetündeki kubbe ile birlikte hayatı si n at abıdelerı gorlaya alınmıştır. Bu mahirane ameli yat yeni değildir. - Pek muhter bu'da mimar Husrevin marifeti olsun. İşte Malatyadaki Ulu cami hakkında okurlarıma mühteriz bir ilade ile e ol bu kadar malümat verebildim. Muhteriz bir ifade diyorum. Çünkü bu şaheser ü zerinde bir sastlik Bir tetkik değil me - zürle, pergel ve kalemle iki üç ay çalır| tıktan sonra sözün doğrusunu söyliyebil. 'mek mümkürdür. Ve bu eser de böyle bir ciddi tetkike Tâyıktır. Malatyadaki Ülucami / yurdumuzdaki sayılı şaheserlerden - birisidir. Yalnız bu bir tek ezer bir millete kâfi geref verecek kudreti haizdir. Okurlarım arasında bil- kasta/ Malatyalı ” kardeşlerimizin nazan dikkâtini celhederim. dümar SEDAD ÇETİNTAŞ Ankara - İstanbul hava seferleri 1 marttan itibaren gün-, delik seferler başladı Yeşilköy Devlet Harayolları idate - sinden bildirildiğine göre V marttan ili - baren Ankara - İstanbul gündelik sefer derine başlanınıştır. Gidiş bileti yirmi iki, İsidip gelme otuz alk liradır. Sizorla da: kildir. On beş kilo bagaj bedava taşınır Meydanlarla şehirler arasında hususi © - tabis şervislerinde yaleular bedava nak Jolunuz. İstanbul - İzmir - Ankara - Adana> seferleri İstanbul < İzmir, Ankara - Adana tayyare seferleri de mayısın birinde baş- hiyacaktır. Bu tarihe kadar idarenin İn Biltereye sipariş ettiği veni on kişilik tay- | Şarelerin gelmesi de beklenilmektedir. Çorabların standardizasyonu Ticaret Odan çorabların - standardi- n hakkadali raponum bazılamış Tkmend Vekileine göndemiyti. Ra - bar kadın, erkek ve çöcuk” çorablarının Be yekilik saalletiiee alebleedi ha kinda Odanm mütaleaanı bavi bulun » lij CUMRURİYET Habsburglar arasında rezalet ru- oğlu hanedandan hak arıyor SA K 5a ezideri ihimel- kadir ee ü M ü gme ” | ni başladığı gu günler f b Virni Pi » baiy " lanldenü inenii d kanleş llli “dinek dedlkedinie — çal at anyen Kut baeleie Hi Viyeniller deven he geee gfi eat Ö eli Di yarlemin beşlk < imyanarağhreşpalr a dpcnliş Hai ae li Fi ahrkndı bt hati eeei dan hayli ekiir ve 1088 ÜAlAİR YoĞRAK bağiyelür b eli Üuen, Ahatayı * Masatinen Vet Ü Ralk Taapr'e Pai Tn Taşülüei ll suzade e üztşgeedeemi gyanetakemİyrera t Üa gue lünsen ayara del aa a. NDi bit senı İ e Lablüm işken hizün d H mer y İmparator Franenis - Jazeph bunu dur Ça aat ah Vnara e | egtlar gral nüA e LN KDU bi gea liçana mişti. İsmini Kurt koydular. — İmparator K AAA KDD b vendi "i VSK B lli memüi v Yühdi Sak Fakak, ba teiblkdde aa S danlan n bi TTi gea blam YA Bdi a MA ue 4 T KN Ü Gi el < ÜN ek ' DS Slinge, Tidl Kat fihakla . Veti Fiancoh :| Ba n ö eö li D ai B3 TĞRR di he a Hi Ünent pelkaes; adat a hdi Dt At M 7 bezey et y sğlerer gll İzal, zi işlaklez Hezlığa boad, A ÖÜT iR aa Pa yay mpyer sabık İmpa KAT AR ON eli di mlde & Gik e İ Bi Kimt'a d l ga günermeneği gl aŞ ae ZT mnllak « KA a Vrln wi Rab vv aha saiArn akartar ea Heier Virr. hatiselerde 4” Tünmape ae p blemaiyel b ae Cçi hbük Vai tefrile İ ve kendi kardeşi Dük Max de Ha -| öseipekarey) rftayul a a İK Sanağla. Dök. ü banl e arda Va gü gl l ll - Hi bti pak yeeme at l uK Ke Bd Hd b ee tak, bir. delab ve bi z &ü ÜE Güş vam v zi a berl önür süküyer. Ka Sişbaine de ya ha Fayparekalar brarağoleli eee - Prer l masadan Parça türüm bacaklarile Eski Veliahdin gayrimeş- hâdisesi siyasi bir maksad, ne de IBaştarafı 1 enct saniyeser Dirahi ile kızları 20 senedenberi o - turmakta oldukları bu evde komyuları ilel hiçbir münatebette bulunmamaları yü -| ründen aleyhlerinde bir dedikodu baş - Ulamıştir. Diruhi ile kızlanının yapılan dedikodu: Jara aldırış etmemeleri / komşuları daha gok arabiyete sevketmiştir. Hâdiserin çıktığı evin yanında oturan Fatma, bunlara daha yakın olduğundan sira gelen maliye memurlarına yapı - ters müameleyi görmüş ve içinde bir süphe uyanmıştır Günler geçtikçe Fatma bu sileye karyı | kin beslemeğe başlamış, —ve mihayet bir gün kavga etmiştir. Fatma kendisile görüşen gazetecilere gunları söylemiştir &— Bu kadınlar evrarengiz bir hayat yapyorlardı. Sokaktan geçen - Türklere hain hain bakarlar, dalma külür ederler” . Bu yüzden kavga ettim.» “Adliyeye bu evin gizli maktadları Glan bir yer olduğu hakkında bir yapılınca tahkikata başlanmıştır. Evvelki akısın da ev sanlmış ve polisler kapıyı galınca kadınları bir korku almıştır. Meryem, akli müvazenesinde zaten bo- zukluk olduğundan bu hâdise karşısında karkudan şaşırmış, eve ateş vermiş ve bıçakla gartlağını kesmiştir. Diğer kadır: lar e vak'adan büsbütün yeite düşerek evle birlikte yanmağa karar vermişleri Evde yapılan aramada kiymeti 1000 firaya yakın mühlelif milletlere nid pa- ralar bulunmuştur. Runlar arasında Sur giye paraları da vardı Birçok mektublar ve müğtür. Bunlar m et Ermeni muhacirleri Dün Sovyet konsoloslu- ğuna hücum ettiler Seryetler Birliğine Türk tebaası olan| Ermesilerin ve esir bazı kimselerin mu - bacir olarak kabul edildikleri hakkında bir şayia çıkmışr. Bu şayia üzerine, Se| İmatyadaki Muhacirhanede oturan Er <| meni mühacirleri erip - halinde - Sovyet!| Kansoloshanesine — mürscsatle Sovyetler Birliğine - gönderilmelerini itemiylerdir. Dün de 25 - 30 kişilik bir grup, görüllü-| 1i bir şekilde komoloshaneye - müracaat İstanbul Söyyet — Başkontclosluğunun bize verdiği malümata göre, çıkarları şa- yistin katiyyen aslı yaktur ve Sövyet) Rusyaya bu şekilde hiçbir mahacir kabul edilmemekteslir. Konsolorhane bu münasebetle şehri - İmizdeki ermenice gazetelere birer tavzih göndermiştir. ütaklar bulun- relif Isanlarla yazıl- Diğer taraftan Ermeni Muhacirin ko- müsyonu da Erivana muhacir göndermek salâhiyetii hair bulunmadığını bildire « ek, bu maksadla kendisine müracaat € - dilmemesini ilân etmiştir. Buna reğmen, - Ermeni — mühacirleri Beyoğlu kilsesi dahilindeki — Muhacirin| komisyonuna dün de kalabalık bir kütle halinde müracaat etmişler. fakat şayin - 'nın asılsız olduğunu öğrenerek dağaı!mışı hardır. Cumhuriyetin edebi tefrikası: 9 BiZ iNSANLAR Orhan hemet çocuğu kucakladı, kol- Jamn ürtünde en yakın smfa tapdı vel| bir sandalyeye oturtu. Çiğlıklar - kopa-l yazak arkasından gelen çocuklardan iki| sine mekteb müdürünün ikamet ettiği bar| zem tarafından pamuk ve tentürdiyot İ temelerini, birkaç tanesine de büyüklerin| teneffikhanesindeki — müidlerden - birinil çağırmalarını emreteikten — sonra - geride Kalan çocukları dişarda biralesiş ve ka | Piyı kapamıştı. Cemil sandalyede, yüzünü yere doğru garkıtarak iki ket oturmuş, ulumaya bem zer boğulk serler çıkarmıya devam ederek, “cıdan ve korkudan, bir ayağile yeri eşe-| Tiyordu. Orhan, pamuk ve tentürdiyod gelinciye kadar, çocuğun nezfe bir de yeceye kadar müni olacağını umduğu el-| ni yüzünden çekmesini itemedi. Bekle diği gelince hemen pamuk paketini açt ve Cemilin başımı yakarı kaldırdı, İçeriye mmvid de gimişti. Onun yardımile çocu an bileğini tutarak ellerini - yüzünden| ayırdı. İlk bakmta, Cemili yumulu gö Yazan: Peyami Safa İmuştu. Fakat pamukla bal bir kan taba- ım göze dekun: madığım ve bir parmak açağıda — yanağı bastinrken bu şiddetii nezfin önüne geçe. mmemekten korkuyordu. Muide, civardaki| İskeri mektebe telefon etmesini ve/ bir, İçocuğun pansımanı yapılmak için orayal gönderileceğini haber vermetini tica et Yaraya tektar tampon yaptıktarı sor tentürdiyod sürdü, üstüne kalın - bir parl mük tabakatı kapata ve çocuğa elile ya mağının üstüne / kuvvetlie - bastırmannı İtavsiye ehikten sonra, onu tekrar kucağı 'na alarak mektebden çıkardı. Aakeri idadi yakındı. Bazı müallimler| İher iki mektebde de ders - verdikleri için Orharın bu müraesatinde - komşuluktarı| gelen cekareti artıyordu, Çocuğu mekte- bin hastanesinde pansıman odasına aldı. lar. Mektehin doktoru yarasını temizler di dikti, vardı “Tahrinin attığı taş, Cemilin sbhatine. üü de kan içizde gördüğü için kork den ziyade, Orkanın mektebdeki vaziye-| dakdiğini yöndü. Pacroğu yaranın öatüme | v K için tehlikeliydi. Baliçede çocukların başından aynıldığı için böyle bir inzibat | yak'asına meydan Vermesi, — mektebdeni çıkanılmasına kadar varacak nahoş bir) takım hâdiselerin - başlangıcı - olabi Bunlar aranında müdürün bir türü ma- zur görmüyeceği şey. ailesi tarafından) çocuğun bir daha mektebe — gönderilme- mesi ihtmaliydi. Ornanın anıfta kaybol masınt İstemediği tevbikin kıymeti, idare süphesiz bir çocuğun kiymetinden de- ha aşsin yadigim olmanı gibi bir hakikstim maze- vet yerinde kullanılmasına imkân vermi yecekti Vak'ayı öğrendiği andan çocuğun ba-, ge sanlıncıya kadar geçen zaman içinde, karanlık bir tahminden aydınlık bir id ke çıkan bütün merhaleleri hızla geçerek bunları derece derece - sarahatle - d 'nen Orhan, çocuğu ailesine - bizzat gö türmeğe ve hüdisede kazanın kendi ihma- linden fazla rol oynadığım izah eder örür dilemeğe karar verdi. Biliyordu ki bar yüzden kendisinin mektehden çıkan manı, tekrar sefalete düşerek, birkaç gün daha yaşıyahilemek için belki palosunu da salmıya mecbür olduktar / sonta, bit ortasında sipsivri kalması demekti. Dok- tor işisi bitirdikten sonra çocuğun başın- Ki sargının üntüne bir çengeliğne geçi sirkea Orkan bunu düşünüyor ve mekl görülecekti ve bu. tesbibin baba | tebden acele çıkmak mecburiyetle ken- Gizinin de, Cemilin de giymeğe vakit b İamdkleri: pükühesi zetzülilei " bi bir nefer koşturulmasını d rica ediyore İstediği geldikten sonra, çocukla - be- raber, aşkeri mektebin büyük kapıtından ağır ağır çıkılar ve sol taraftaki / deniz kıyıs boyunca birkaç adım attılar, Kara- 'denizden kalkan ve kumaş zev'inden müdafan tanımadan dosdağru elbiselerin ve çamaşırların altına geçerek vücude so: ğuk bir muşamba gibi yapışan sert bir Tüzgür esiyordu. Çocuk arkasına doğru kayan fesini iki elile birden huttu, sonra| bir avcunu sarı yanağının üstüne kapa: d Rüzgür Orhanın sağlam yüzünü bile) urmalıyor, çinko rengi bağlıyan denizde| yumuşaklığını kaybeden dalgalar. üzer| Terinde süpürge gibi dikleşen köpüklerile| 'sert ve keskin serler çıkararak birbirin furçahıyorlardı. Yahlar başlayıncıya kadar, bir kelime kesildiği bir noktada, — Orhar yürüne doğrı iğilerek sordu:. çocuğun — Asıyor mu? Cemil ağızının yarımı kapatan pamu- üun ucunu bir parmağile kaldırarak ce| İvab verdir. — Rürzgür evene daha fazla acıyor. Kadıköydeki yangın anlaşıldı ve mevkuf kadınlar dün tahliye edildi , İtercih etmişlerdir. İ |ötimi Ziya bu tezini ikmal edip Fekü- konuşmadan, hızla yürüdüler, Rüzgânn | ve kapandı Paris mahallesinde bir yangınla çıkan vakada ne esrarlı bir cihet olmadığı Müddeiumaminin - Beyanatı Bu hâdiseye dair Adliye tahkikştı da dün sona emilfir. Bu münasebetle İ tanbul Müddelamümüsi” Hikmet bir muharririmize şu beyanat muştür: e— Vak'aya aid tahkikat dün netice- mahiyet'e " görülmemiştir. Bu vak'a münhasıran kuvvetli bir vin: Tanı ve müzayake halinde Bulanmaktan vukua gelmiştir. Ölü Kavga sonunda eve çok airli olarak gel miş ve birez sonra polikerin de evi dikların görünce bödbütün ünübizliğe düperek biçakla gotlağini kemik, — erini utuşlurmuş ve bu halde duvarlara tü - zarak anmesi ve kardeğinin bulunduğu . Haa eli ereda yee yaadarmını | tzmla ve kardeyinin bu hale geldiğimi gören anne ve kız müvazen e Slarak kaçmıklamıa yanşında alküst Evvelki gün ve dün evin enkarı ade te elendi. Bombaya delâlet eder hiçbir gey, biçbir emare bulunmadı. Yalsız bir çakı, bir et satırı, sapı yanık bir ekmek, biçağı, çatal, kapık ve saire bulunmuştur. Bulunan bir iki defter sigara kâğıdi da çok eski zamana aid bulunmuş olduğun. dan kaçakçılık — mahiyetinde görülme miştir. Bulunan — paralar da - kadınların senelerdenberi çamaşırcılık ve mire Te kazandıkları ve birikündikleri paralar — Hulâsa — vak'anm / hiçbir — eerarengiz mahiyeti yaktır. Kadınlar da dün v best birakılmışlar ve metele de bu süret Je kapanmıştır.s Balkan hava hatları Yakında bir tayyare servisi işe başlıyor Yunın Hamcamiyeinin . Kabbörle| sakade Bulkın dnlederi makeleri v anda muntazacan iŞiyecek bir teyya| ve serebi barulacaktır Diğer . ua| Yanazblanla İagililerin İapezi A | a küğyeve HB aati ahai ai mularele lli Tereikince b n Kat desir üyrerderi ua töree ee dlan Pati 4 Yeşiküy alini a Denet KÇ ga ahai yapalak bi Antak Yüzan Fi semipeti de Balkanlarıra bir hava hati kalı ceğinden, İngiliz tayyarelerinin seyrüse f bazi ae vi mlacakin u basia Yo Müğeni KA Hgtrrase bt aa x hei üi serdirde tepbbülerie hai Heman Yanakı EA Gelk e S imeei Simk B B K Eabaş el İ örçr » lli Hilmi Ziya Felsefe profesörü oldu Kiymeti fekse - B versite, Edebiyat Va kültesinde profe sörlük imtihana yaz pılmıştır. Felsete - yelle verdiği bu im iban için (Türk islâm — Tuhiyatında tekimülün garb oe Hülmi Ziya Ülken a zamanıma lesiti) üsmi altında mu - bir tez hazırlamış bulunuyordr. 'te Dekanlığına verdikten sanra şimdiye neşelmiş olduğu ve 2dedleri 19 a baliğ nlan felsefi eserlerinin de bir li gesini yaparak mühan komisyonuna vermiştir. Bundan sonra da Üniversite ektörü Cemil, Fakülte Dekanı İbrahim, Haa ile felsefe şubesi Türk ve eenehl bütün profesörlerin huzurunda İbni Sinanın Tuhiyatı hakkında, bir sant -| tuk beş dakika devam eden Bir. derel| İyapmıştır. Gerek bu. dürsle, — gereksel hazırlamış olduğu son felsefi eseri üze-| rinde profesörler ve imtihan vaki olan istizihlara mukni cevablar. vermiştir. Sazt 17 ye kadar devam eden imtihan eti -| sesinde imtikan komisyonu kaymetli f Fini gayani takdir balmuş - ve profeör | ağreğeliğe terflini marvafık görerek key. İtiyesi Pakülte Dekanlığı vastasile Rek- törlüğe bildirmiştir. OÖnat,| bulun <| lenmiy ve şayi olduğu / gibi / esrarengiz alelâde bule olarak - bulunan) Meryem, komşularle yaptığı şiddetli bir Zarif bir mukayese eçenlerde ve gene bu sütünda: «Nerede o atlar, nerede o bir micilerda başlıklı bir fıktam çık- mmıştı. Atseverliğe taallük eden bu yazıyı okuyan atseverlerden bir bay, beni dün Köprlide yakaladız. Fıkran: okürken, dedi, gene at meve Za üzerinde yapılan zarif bir mukayese- yi katırladım. İstersen anlatayım. Ben teşekkür ettim. « da hikâye etlir Dil bayramında Konyada bulunuyordum. Vali Cemal Bardakçının Halkevinde - bir konteranı vereceğini duydum. Malüm ya, bu - zat, gerçekten olgun ve gerçekten seçkin - bir idareci olduğu gibi ünlü bir ilim adamız d da. Birkaç fizan bilir, içtimai ve felk sefi araştımalarla meygul olur, bu sebeb. de hitabesini dinlemek fırsatını kaçınmak üstemedim. Halkevine gittim. Salan, eşir ie kadar doluydu, herkes İlbayın hitabet |kümsüsüne çıkmasını iştiyakla bekliyordu. Cemal Bardakçı muayyen dakikada gek |di ebir gür okuyacağım, İütfen cafikular öle dinleyinize sözile konferansa bazl di. Okuduğu gair Nef'inin mek meşbur olan arahşiyyen lerinden biri olup şır heyirleri ihtiva ediyordu: Geçen — seneki | Ger vise e göriftani | Salanıı dolduran halk, melül bir tevek> külle hatibi dinlerken ©, eşu okuduğum sözlerden bir mana çıkaran varsa parma: Şini kaldırsın dedi. Herkesin eli sımer kı kapalıydı, tek bir parmak oynamıyor- da. Cemal Bardakçı, biraz bekledikten sonra ebir çür daha okuyacağım, bu de şimdi okunan manzume gibi at vavında. dir, lütfen dinleyinize diyerek helk şaz okudu: Bir ati severim, haf de güzei ahi Aklidı samen dikaadı Saman GGt t on bezmta sirdini sanan Atin Röyük aa kalkon döşlüsü Hatib, siri bitirince erki teklifini, ter> kine çevirerek tekrarladı, ebu sefer güü anlamıyan parmağımı kaldırsını dedi. EL ler gene kapalı kaldı ve Cemal Bardak- ç: eİşte dürkü ve bugünkü diln farkı Dün anlamadan konuruyorduk. - Buzün anlıyarık konusuvoruzo deyip künüden, |alkdlar icinde indi. | Gerçekten güzel ve zarif bir muka- İiyese değil miz, M. TURHAN TAN Çocukları Kurtarma Yur- dundaki hâdise Üç, dört gün evve) Çocukları Kurt ma Yurdunda bir hâdize olmuş, talebe den biri tarafından anılan bir yumrukla bir muallimin gözü şişirilmiştir. Mezkür muallim Belediyeye — mümesat — ederek anektebin vaziyetini şikâyet ve bazı ihbar” Jarda bulunmuştur. Bu ihbar ve hödie üzerine Bal iki kişiden mürekkeb bir müfettiş heyet Yurdun hesabat: ve müsmelütm tetkike ve hâdiseyi tehkika memur elmiz, bu mü” Hettişler de Yurda giderek kasayı, ame barları mühürliyerek teftişlerini yapmış « lardı Müfettişlerin tehtişleri dün akşam ni * hayet bulmuştur. Bugün hazırladıkları tefliş zaporunu Belediye Riyasetine ve - receklerdir. Mektebde . suüstümal bulunup bulunmadı « ü bu rapora göre verilecek karar netice- sinde anlapılacaktır Mülâzimin Romanı Nakali Abidin Daver Gazetemizde tetrika edilmiş elan bar zoman, Kanaat Kitahevi ta- zafından kitab şeklinde neşer edilmiştir. Resimli ve cildli elan kitabın flata 100 kruştur. idaresizlik olup olmaz Kiymetli felsefecimizi tebrik ederi irlerinden Dadal oğlunun şu beyitlerini | a | i 1 | |