| ! | i Uludagda yapılan kayak müsabakaları İki kategori arasında yapılan müsabakaların hepsini”“ Ankaralı” sporcular” kazandı Aayranda Uldağda yaptan. mitabakalara işirak eden. soorcdardan Buna (Hissi / mühabirimizden) — Bayram günlerinde Bursa, Avrupa: dağ şehirlerinden farksızdı. Sokaklar ka- yaklı iasanlarla dolup taşıyordu. Hergün yukanı çıkan aşağı inen otobüsler kayak: ça kahlelerini götürüp getiriyarlardı. Bu Sefer bilhassa Ankara aporcuları ekseri" yeti teşkil ediyorlardı. Aralarında meb- aalar, hariciyeye mensub zevat dahi bu- Tunan Ankaralılar; yüksek mekteb tale- belerinden ve mühtek£ spor - kulühlerine mmemsub genelerden mürekkebdir. Oteller (Nuhum gemisi) denilerek gi bi her çeşid ve her kıyafette, cins cins iz anla dol idi. Yer bulamıyanlar / geri dönmüşler, bazıları red cevabi aldıkla - Tından hiç gelememişler, buraya çıkabilen bahtiyarlar ise yataklarda ikişer üçer yat amağa mecbur kalmışlardı. Takvimin geçmediği, santin işlemedi > iniş yapılmış, Ankara Ziraat Enstitüsüne| den Ahmed birinci, Niyazi ikini, Anka- İrn Genelerbirliğinden Keyfi üçüncü, ls tanbul Alman mektebinden Sadım dür düncü gelmişlerdir. O gün havanın rüz” gârli ve soğuk almasına rağmen iniş mür sabakaları güzel ve muvatfakiyetk ol - mmuşbur. Çam ormanları arasında yapılan bu inişte bayraklar mühtelif tehlikeli vel sarp naktalara dikilmişti. Slalam denilen teknik müsabaka havanın mümid olmu masından yapılamamıştır. Derece al İara Federasyonca mükâfat olarak d çılara lâzim olan eşyadan bazı hediyeler| verilmiştir. Bu bayramın hususiyetlerin - 'den biri de Uludağda ilk defa - küçük mikyasta atlamalar yapılmış olmasıdı Kayak evi yanında yapılan atlama saha” sında Birçok gençler çalışmışlardır. H ginin, bilzmedii bu diyarda or | Musa- Ataş ney'e, kahkaha ve eğlenceden başka bir Tekirdağında bir stadyora yey hüküm sürmüyordu. Konya meb'usu Tüzüllimik Hamdi, Takad meb'unu Süreyya Genca a aramızda idiler. Bu sefer 2.000 metre irtifan ilk defa alarak bir radyo - çıkarmışlardı. - Fakat müharek radyo arasıra kendiliinden ya sesini yutuyordu, yahud istasyon değiştir yiyordu. Anlaşlan buradaki kavada bir, Saşkalık vardı Bayramın üçüncü - günü İstanbullu - Jarla birlikte zirveye çıktık. Zirvede bu sene yapılmış olan aığınağın het tarafını bir metro kalınlığında buzlar kaplamışı. İşi de tıpkı bir dondurma kutusuna ben” ziyordu. Sobayı yaklığınız zaman tavan- daki buzlar eriyip üstümüze damlamıya başladı. Zaten sığınağın kapısındaki buz-) Jat kayaklarla kırarak içeri girebilmiş - dik. Bayramın üçüncü günü aynca Ule-, dağda ilk dela olarak federaeyanca bir, deşvik mürabakası — yapıldı. İki kategori üüzerine yapılan bu mürabakalara Bur < sadan Uludağda — kimse / olmadiğı için:) İsanbul dağcılaı da dağa geç geldik derinden ve antrenmanları olmadığından| girmemişlerdi. Birinci kategoride; 250 metrelik bir iniş ve 800 metselik bir mesafe üzerinde yapılan müsabakadal| Ankara Ziraat Ensitüsünden - Mahmud| 1 dakıka 15 seniyede birinci, Arkaral Tekirdağ (Hunsi) — Şehrimizde ya” pılmasına karar verilen stadyomun plün ve sair evrakı üzerindeki muamele bilinl. miştir. 936 senesinde vilâyet ve beledi bülçesinden ayrlanı 3,000 Tiralik tahsi - tata Türk Spor Kurumu da 4.000 lira eklemiştir. Bir Macar güreş takımı geliyor. Macar gürey milli takımı ayarında ve) kaymetindeki / Üyeş güreş takımı mazt ayı tonunda şehrimize gelip £ veya ç) mmaç yapmak üzere Calatasaray ile Cü 'neş külüüklerimize müracant etmişir. Meşhur prafesör Karpatinin ider deki bu takımın getirilmesi iin iki kulüb aralarında / uyuştuk'ar sonra Macatlar mukabil teklifte hulunacaklardır. Galatasaray - Robert Kollej kır koşusu Galatasaray ile Robert Kollei atlet * Teri arasındaki senelik kır koşusu önümüz- deki çumartesi günli Bebekte yapılacak” tır. Üç bin metro mesafe üzerinde yapı- Jacak elar bu müsahakaya İKi takımdan onar atlet iştiak ederektir. Viyananın Hakova takımı Genclerbirliğinden Nazım ikinci, Ziraat geliyar Enstitür İatanbul| / Galatasarayla Güneş kulübleri 20 ve| Alman meklebinden Öberle dördüncü) 21 marta tesadüf eden cumartesi ve pa” açlalerdi. Dü müabakaya 15 öpnnen zar günleri illi küme maçları oynama” yıp Boy kalacaklarını nazan itbara alar tohumluk ve pulluk pamak tohumu üzerine verdikl mımtaka pamukçularına iyi tohum veril- mesi için bazırlıklara hareket büyük bir tevincle karyılanmıştr. Ziraat Çırçır Akirle cinsinden 160 bin kilo tohum ver reteği habe 've ambalâj başma 2 kuruş Val ve vilâyet bütçesinden 2.200 Hira ayırar zak köylüyü borçtan ve muamele kül - Fetlerinden kurtarmıştır. Gene İzmir çite- çilerine mahsus olmak üzere tohum ekmel ve 15 beyeir paça makinesi de bekler - mmektedi. ve börülce de ekilebilmektedir. Makine | lerin kullanılma tarrları ifiçiye öğretile cektir. Nazilli makineden süretile İzmir civarı müstahsiline verler cektir. Umumi tohum tevziatı 938 te baş- hiyabilecekti. Bunun bir sene önceden bu- şanlabilmesi için vilâyette bir tohum ü- Tetme istayonu a muştır. Yeri henüiz İkinci kateşoride 13 müsabık aranmda |3? marer dün Müzeler umum müdürlüğüne teslim edilmiştir. 452 tanesi altın ve 205 tanesi gümüş olan paralar muhtelif kıy. mettediri bit edilen bu paralar Sultan Mahmudla tak Viyananın Hakova takımını getir meğe karar vermişler ve bu kulüble şe it bususunda mutabık kalınışlardır. İngiliz takımlarının yapacak- duğunu nazarı terlib etmektedir. dünci olan Çerli zere bir kunturat imzalamıştır. 19 ma - yöta da nihayet bulacaktır. takımı tarafından 17 mayısta İngiliz amatör mülli takımı ise profesyo: caklardı. rizelindada, ) olmak üzere on yedi dört ay sürecek büyük bir seyahate ha - ah konferandlar devam Bu İDedri Rahmi tazafından resim ve res İsam mevrulu bir konferans ve bunu bir çay takib edecektir. Gün: kulübü bu ku İzan teşrifini rica etmektedir, cimmmiyen Ege cıf(çı]erı ve %Wğ Boğaziçi mecmuası Çıkarin: Şirketi Tüyriye Bunun - için şimdiden hazırlıklara başlandı (Hususi) — Başbakanımızın <O mahiler ki derya içredir derye bilmezlere diyen şair, belki de Bo çinde dola; © bedü - kordetinim meçhul kalmış *arihini - düşünerek bu sözü süylemiztir. Fakat Boğeziçinin yı İvöz tarihi mmi meçhuldür? Ulu Tanrının çok neş'eli bir gününde işlenilip Xürr. nin şu müstesna köçesine iliştirilen eşsiz dantelin bin bir kıvramında - bin bir güzellik var. Ne yazık ki biz. Bo - zaziçinin, birçok müverelhleri işgal e- 'den tarihine kulağımızı tıkadığınız gi bi o güzelliklere de görümüzü - kapalı| tutmakta iszar ediyoruz. Bu sözümüz kuru bir iddin. değidi Sizaton'un iki bin iki yüz yıl önce ve) Strabon'la kürrenin ilk fizişçilerinden biri elan Diodere de Sicile'in ondan üç yüz yıl kedar sonra Boğaziçi için yaz. dikları şeyler, dilimize çevrimiş midir? Eski Pransiz elçilerirden Kont An - Artosay'nin ve onun haleflesinden Chalsrul'üa gene Boğaziçi hakkında ka: leme aldığı eserler kitebhanelerimizde İyer almış midir? Binbir gece masalla, ından çak daha marelı ve hiç olmazsı| eğlenceli olan güzet İyo'mun hikâyesini ve bu kızın ineğe temcssül ederek Bo -| Bazı bir yandan öbür yana masıt aştığını İçimizde kuç kişi merak edip okumuş « Sur? Ya Pransalı, İngiltereli, Holandalı samların Boğaziçinden dham alarak yarattıkları tablolar? Bunların kaçı eve lerimizde veya müzelerimizde asılıdır? başlanmış ve b Vekâletinin saıntakasında İzmire, / Eekişebir| yetiştirilmiş — olan alınmıştır. Ancak nakliye sarafi olarak çifiçinin kila borçlanması — İâzımdır. hi Güleç bunu da düşünmüş| miz F: Bu makinelerle icabında msır| untakasına alınan 200 bir kumı da borçlardırma kararlaştırı! -| li değildir. Fakat Bergama, ya Meneren veya 'Tor MÜZELERDE vsalk Sden elsnen Hkiydlerini bi ü teslim edilen eski yana bırakalım. Anadolukisarının, he KD NER ür o'adı elmeden Ervul ve 1 Şağlerı da oyradığı röller, Sisamlı Androk - les'in orada yaptığı köprü ve Düran'ın ene orada kurduğu tahi harçimizi e't |kader etmiştir? Pierre Lotiye sahile -| lerle menmur, gi yazdıran Gökmüyel simdi içimizde kaç kişi gidip te ziyare Gdert İşte Şirketi Hayziye idaresi, yürüne her gün baktığımaz halde özünü anla ya tek bir günümüzü feda etmeğe ü İnım görmediğimiz bu yetim - güzellii, . |Boğaziçi adimı taşıyan bedi denteli yor İver ve ulam tutam bize tanıtmak di İküsüne bel bağlamış, sik asdanberi bir mecmun çıkarmıya girişmişir. Boğazçi adını taşıyan b moemn han altencı sayısı da bezün elme geçti Tikketle ve dikkatle görden geçirdim e yalın söyliyeyin. Necmuanan heri sahilesinde, güzetiği tarimar olup ge der göbi görünen Boğuziçi hakkında bi iye ekcayacağımi umuyordum sahilede « haf olenmış likler üzerine sevgi ve alâka cel- beder mahiyelle yazlar “ve gene bu güzellklerden bir kasmnı — bütün eliklerile « tecessim ettien - tablolar şörünce rikketim sevince münkalih ab. u, Sirketi Hayziyeyi candan alkışla &i Şi satırları yazarken de sahifelerini| İseve seve ve sevine sevine çevirm oldüğum 6 memaralı mecmasdı Hüca -| Cehidin, Abidin Daverin birer netis esi, Mithat Cemalle Farak Naft Salamsöğüdde bulunan altınların ta- Asari atikadan alduğu tes- ları müsabakalar Hagilizlerin tanınmış profesyenel takım> 1 futbol mevsiminin sana ermekte ol itbara alarak türneler| Hali hazırda birinci lik tasnifinde bi -| ton takımı Kanada ve gi li Amerikada on bir maç yapmak Ü- acak olan seyahat 9 temmüz” | Anenal, / Sandirlendi — Everlen ve| Portmavt takımları da cenubi Âmeri - kaya ve Rusyaya davet edilmişlee de kat'i bir karar verilmiş değildir. Çeke takımı Ayurturyanın ” Admira Viyanada y karşılaşmak üzere davet edilmiştir. Berlin. Olimpiyadlarına iştirak eden Gaşim Abidin Daver, burada nalına ma a vurmuyor, deniz harblezinden ve devletlerin askeri kuvvetlerinden bah-| setmiyor, siyasi tahliler ve tahminler| Sapmayar, mecmuanın taallâk ettiği bür yük Şiciyetle, Boğaziçinde gülen, ya < İştvan ölmez şüirle alâkalanarak şairle iyar ve bize mensuz bir şir sunuyor Onün gerçekten nclle slan . yazısının slığı eRoğarda Meyaz Gecelere dir ve şüphe yok kE Boğaziçi, bu gecelerin zeryüzünde yeğüne kaynağıdır. Mec -İ muzdaki öbür yazılar da seçmedir, fayı | dalıdır, resimiler ve tablolar ise ayrı ay-| İ birer zarafet ve san'at nümünesidir. Şirketi Hayriye, birçok mecmuacıla- İrımızın gıptasını celbedecek nefasetteki ga mesmuayı çıkarmakla büyük bir 'naksamı gidermiş, bize Boğaziçinin lâhi güzelliklerin öğcelmiş olacağına — ve lerden daha büyük bir tumeye çıka ”| İngiliz amatör mili takımı, sekizi Ye- dokuzu da Avustralyada maç yapmak için zarlarmektadır, Güneş kulübünde konferans Güneş kulübünün terkib ettiği fay etmektedir. hafta da cümartesi günü Ressam deransa aza ve dostları -| larda tanımuza geçtik tavsiye ediyorum. | kumalıdırlar, & Mart 07 Şişman Bertanın esrarı | Parisi döven müthiş top nasıl yapılmıştı? Profesör Ransenberger'in ilk tecrübesi boşa çıkmiş- tı. Uzun emeklerle P. 2 hazırlandı ve ateş tecrübe- lerinde mermiler 120 kilometroyu buldu Simen zertanı Bayik Palde, Alikilem (3i rebe S0 Ka el Tometro uzaktan Parisi dördükleri <Şi İya göz gezdirdi. sonra kiğidin öntüne man Berar denlen mejir tap, Kütün |bkaç fermü oraladı ver lünyayı bayret ve meraka düşüren bür| / —— Mesele hatledilmez biney değil * yük bir'nr olmuş, harb bittikten sonra, | dir, dedi. Ka Almanların, bur topum vücudüne dair or. | — Ceneral ayağa kalkarak, cevab ver « tada hiçbir iz bırakmamaları yüzünden, |dir zmmammna halledilememişt. ZO küdi ğ büzün ai Şimdi Remsin Frisch isminde bir AL-| — Siratosfer'den geçen mermiler man, Şişman Bertan'ın esranmı faşetmiş| — Profesör Rawenberşerin el dete bmlunuyor, Bir Framiz gazelesinin. on |uhde eliği metele müşEği bir menlerdi, dan naklen neşekiği bu ifşantı aynen -| 130 kilemetta mentili bir. tep ” tali bvoruz merznbalan. Halbaki, bu büyüklüke Bir mesafe, Balestik kazınlarını tama mmen altlet ediyordu. rofesörün imdadıma talih yetişü O saada, uzun mencilli top tecribelerine sahe olan Nizppen talimhane mefda « SAA yayanı hayret neticeler elde edil. g. Öbüs topları yimmi kilemetro me saleye endabt yapmaları icab ederken, tecribe eanasında, ebillerin kırk Ko metro mesafe kalettikleri - görülüyordu. Bu nasil eluyordu ve bunun sebebi we ) Krupp fabırikasi mühendizlerinin tet * İkikan gu neticeye vardı: bünlerin mah Teki kimen srsleeleiden — geçiyer 1 memi, burada daha a hava mükareme «İtine maraz kaldiğı için, tahmin — edilen menzilden daha uzağa kadar gidiyordu. Profesör Ramenberger, bu neklyi an itbara alarak ve sirterfer aba » kalanndaki derecek hararet düşüklükle » ni de gözönüne getizerek bir top ö ani 1916 — Alman umumi| güden yol sürekli bir yağ mur altında kamçılamıyor. Saat akşamın albsı. On santimetro - ileriye — baksanız gölgeden başka birşey göremezsiniz. Sis sında bir otumobilin korası işitliyor. ve otomobil. içinde Alman Erkânıhar ” Biyesinin çalıştığı eski binanm methalini bütün süratile dönü -| nöbetçilerin — önünde tamobilden, bir sövil. — çevik bi yere iniyor. Onun ününde bür tün kapılar açılıyor. Aradan bir dakika. geçemeden kendisini Erkâmharbiye ve -| isinin odasna sokuyorlar. Rek bu zöta doğru ilerliyor vez — Profesör Ravsenberger siz mi İniz2 diye toruyor. Filhakika, şimdi, generalin bir işareti üzerine, yumuşak deriden bir- koltuğa yerleşen bu zat meşhur topçü mütehar - at ve Krupp fabrikalarının başmüben dniydi. Tine girti. Bu top kırk kilemetro iztifa General, birdenbire söze şöyle başlar İdan gecen ve makıs 50 derece harare y tahammnül edebilen mermiler atacaktı P. V in akameti Aradan / aylar — geçti. — Almanyanın muhtelif dökünhanelerinde, topun muh - telif parçaları üzerinde hummalı bir çaz lışma devam ediyordu. Bu. harikulüde topun aksamı üzerinden bir plân vücude getirilebilmesine mâni olmak için — onu müteaddid parçalara — ayırmağa — karar vermişlerdi. Ve bu sr mükemdel suretiz muhafara edildi. 1917 ilkbaharında tep ikımal edilmiş. İ ilk teerihe endahtinı yapmağa mü - sald bir yer bulmağa kalmıştı. Meveud atış meydanları bittabi çok dar olduğu için, — tecrübenin — denizde - yapılmasna mecburiyet hasıl oldu. Günün - birinde, büyük bir deniz üstü olan Cuxhaven mıntakasında sabilin büyük bir kamr ge- kerf muhafaza altına alındı ve elekirkli |elemir tellerle çevrildi. İhzari ameliyeler Escen'den gelen makine bölüğü efradına yaptınldı ve hu efrada, gördükleri şeye — Profesör, vaziyet vahimdir. Harb) iki senedir devam ediyor ve zaferle bit mesi için de, denirde, karada ve hava - ten sonra, müthiş bir. , Frantada panik — uyandıracak | etmek İüzım. Paris bir yasıtaya müracs Bu söz kamçı gibi şaklamıştı. Profe sör Rawsenberger yerinden filadış se <| lüm vaziyetinde cevab verdi — Emredertiniz, ekselâr Odada derin bir süküt vardı. Profe - *ör masanın üstünden bir blok aldı. Cep- ayni zamanda ona karşı taşıdığımız sev-| ginin Kâyık olduğu hadde temin edeceğine kansatim var, Bu kar tle mecmmayı bütün okuyucularıma Boğaziçini sevenler ve onun hakike-| ni öğrenmek istiyenler Şirkeli Hayri. nin çıkardığı mecmuayı mutlaka o MT.T. Teri söylemiyeceklerine dair yemin «tti - | Köşe r_nzı_(_ıdsmıının esrarıi 1| — Hayır. sunüz yaı — Çek iyi. Size gayet fena bir haber vermeğe geldim. Bu haberin fenalğı dimdilik yalnız bana taallük ediyor, gibi görünmekte ie de korkanm siz bundan daha çok müteensir olacaksınız. Hasan Azmi büyük bir hayret içinde; — Nasıl haber bu? diye sordu. Prens bir ekni yazıhaneye duyayarak yüzünü Hasan Azmiye yaklaştırdır. — Sir benim karımı kaçırmak istiyor-| Dedi. Hasan Azüi daha büyük bir, hayretler — N diyorsunuz, ben mi?.. Ananl Poens hazretleri.. Kendinize geliniz Ne mmünasebet? Ben Hasret Hanımı kaçı ayım öyle mi>. Hasan Azmi o kadar soğukkanlı ve ») Kkadar tabii İdi ki Prens - daha - giyade niddetlerdi: — Bana vol yapma... Herşeri biliyo- Yapayalnızım, görüyor -| verdiniz. Haydi, çabuk cevab ver. Doğ Tuyu söyle... Çünkü. — Amma”, Biraz cör'eikâr hareket| ediyorsunuz Prens.. Ne kadar kuvvetli iddia.. İftira — Bana bak, Hasan Nori., Herşeyi biliyorum. Hatta aşağıki kasadaki para- Jarı yavaş yavaş kaldırmıya başladığını, simdilik yarmm götürdüğünü de biliye 'um. Bugüne kadar paralarn hangi göz de alduğunu bilmiyordun. Evvelki akşam burada Kalarak onu da öğrendin ve yüz z bin lirayı kaldırdın. Nuri - kendine gel Hasan Azımi bir kahkaha sahverdi; — Aman dattim Samoilof. . Neden Tlasan Nuri diyorun? — Ya sen bana neden Samcilof di - yorun?. Birdenbire ikiri de vustu rine bakmaktan çekiniyorlardı. Preni Rizkullah ba sükütü kest G, dedi. Azük herşeyi ban z Birbirle Nibayet| sekçal Jomun gözlerinden a vum. Sevişiyorunuz. — Kaçmağa — karar| konuşabiliriz. Anlaşldı - ki sen — kendail benden daha kuvvetli samıyorsun, Çünkü| Birdenbire, korku ve dehşet içinde geri| ben bütün silâhlarımı sana gösterdim ve| çekildi. Yortıcı bir sesler bütün vastaları senin gözünün önüne| — — Sen.— ten.. sen misin?, koydum. Amma bütün bunları ben geri| — Diye sordu. Hasan Azmi alaylı ve va- almasını ve seni bir tabak gibi kırıp fir -| kin: Jatmasını da bilirim. Şimdi sana soruyo -| — Beniml... Mevküm baş kalınca - Tum. Paralar nerede? Bu projeden vazı geçecek misin? T Allah Allah, doktorcuğum. Tasını işgal etmeğe de mi hakkım yok?. Ne yapayım?... Hasan Nuri gidecekmiş. Baktım ki işler altüst olacak, ben de de| liniz pek garib... Eğer bana Hasret veya | bizin dibinden çıkıp buraya geldim, azi davıddan hengisinin abbeti için endişe- zim.. Hem bu hal, size ne detece mer 'e olduğunuzu bildireydiniz sözlerinize but olduğumu da göstermer mi2 Ben şu daha ziyade ehemmiyet veridim. Han- Razkullah - Samoilof denilen zatım ba- gisi? Hasret mi, -Davud mu? Dediniz na ne derece ihtiyacı olduğunu da tak gibi Hasretten şüphelendiğinizi farzede -| dir ediyordum. Hasan - Nuri- irmindeki lm... Peki amma, Havretle benim ne -| gencin size ne derece zararlı olabilece lökam olabilir> Hasretin alâkadar oldur | ini de anlamışım. Sizi ondan kurtar ü adam ben değilim başka birici mak ta vazifemdi. Bundan dolayı bana Prens Rizkullahın gözleri birdenbire | teşekkür eznelisiniz yar. Aremza gire İbüyüdü. Şüphe ve endişe ile başımı Ha- İzavallı bir enai.> Çoktan bu dünya san Âzisiye yaklaştırırak ve gözlerini | alâkasım kesmiz olac umuyarak: tan Yar etmiştiniz. Ona yaşamak, hayat — Başkası m? Kim bu başkası? — |tan zevk almak imkânlarını temin etmiy- — Demin bahediyordunuz ya, Ha- Ha n siz ea yok- siniz... Amma o bir aşk yüzünden nan san Nuri. körlük ediyor. Nasil Ne dedin?. Rizkullah büyük yazıhanenin önünde Hasan Azmiye © kadar yaklaşmısı ki ona dokunacak sanılırdı, Nefesini duyu: Ki kanapeden ayağa kalkmış, birkaç x- dlim geriye alarak olduğu yere mihlar Sağ eli bir anda arka cebine gilli ve sö- züne de senin anlamadığın birşey ve bar mevkide Sen vazifen olmıyan ve öğremnemen J8- lan bir adlamla, daha ciddi ve daha esaslr müzakereye girişmen lâzım, Şimdiye ka:- dar cürüm şerikin - olan adamı ni uzanan elindeki silâhin sesi takih 'zu bekliyordu. Önum elinin açt Zaten tam o irada ve kumun abl mmadan bir saniye evvel, Murad Ferdi de) saklandığı yerden gember icine aldığı gibi dizlerinden bir- si de bir tekmeyle bükmüş, yere yıkmış- sildi. Topun namlatunun fazla gözükme » mesi ve casunların nazarı dikkatini cel - betmemei için, beton kaide — çok derin kazılan toprağa gömülmek mretle ya - pıldı ve böylece, namlunun pek az bir kumi zeminden dışanda kaldı. Ameliye uzun müddet devam eti ve bir mayıs gür ü herşey hazır oldu. Muszzem mamla aheste aheste yukari doğmu dikilirken, — Helişoland. adasımn arkasırda, çok uzakta bir tapilo filetillie mevzi almış ve bir tayyare filosu da e- daht takih etmek ürere havalanmıştı. —P. I. ateşe hazır olt — Ateşl Hava sanıldı. deniz zabitleri, krono * metro elde, vaziyei takib ediyorlardı. Ür dekike sonra, merminin, hedefine u. laşınış olması İazımdı. Mütbiş bir su sütunu havaya fırkırdı; fakat 120 kilemetro uzaktaki hat üze - sinde değil, millerce geride kalan bir naktada. Mesafe derhal ölçüldü ve mü” tehasınların çehresinde haşrel ve yeiş ae lümeti Belirdi. Mermi, 120 kilemetre ye- rine, ancak 90 kilomctroaya kadar gide- bilmişti. Dev yapılı ilk topun imali aka- levam eder görünerek: Anlaşıldı Azmif dedi. mra dişlerinin arasında vilk çalar| Anlaşıldı. diye tekrar — etti, fakat Ben senil birakır mayım sanıyorrun2. z gelen birçok şeyleri öğrendin. u Samoilof.. Bu vaziyette e- bundan vik yapmalının, Yahud ortdan kaldırmalıyım!. Bu sözlerle Rızkullain çınlıyan 5e Fakat Hasan Azmi çoktan bu taamır uzandığımı| oltma ai vez yazıhanesinin çikmş, Rezkullakn Arkadan kollarımı - bir İyor ve gözlerini” kırımadan bakıyordu.| mıyb. Gözleri kin ve nefretle parlıyordu. Kartan var) ücelenmişli, — (Sonu yarın)