26 #kinciklnnn 107 Güzel San'atlarda Şeytan Şeytan mefhumu Güzel | San'atlara nasıl girdi? | Ortazamanda şeytanın fena işleri iyi başa- rabilmesi için kadın kuvvetinden istifade ettiği kanaati vardı Hit n saırab Paristeki Notrdam kilisesinde şeytanın mabedlerde çektiğini gösteren heykelle İnsanlar en iptidat derirlerden “Hha- 'zen, kendilerini iğfel eden, doğru yok | dan ayıran bir. varlığa inanmışlardır. Tabiatin - hakimiyelinden korkan . ve| yüleenk manevi bir varlığa- kendisini barakan insan, Allahına iyi” görünmek ve anün takdirini kazanmak endişesini' hiç bırakmamıştr. Bu endişe icdir ki, #evki tabiilerinin, fena taraflarının. ha Teklti sebebini kendi vestnda bul mamak. hadkâmliğini — gödtermiş ve bu sakkiyeli fena bir mahiüka at - fetmiştir. Za adak Alah telökbi —| kerinden di yülmek — Ülnlere kadar u fenahğs sevkeden mahlük düşünü! Müş, imine şeytan denilmiştir. Bu su- Fetle hayallerin en mülilm e olan yaytar, dimağların yorulmaz fes diyetile binlerce şekilde tasavvur edil. mmitir. Tahistie gürel san'arlar bu ter girden azade kalamazdı. Çünkü her ha Şal en güzel tathik sahasını güzel san” atlarda Sulur, Şeytan ve fena işleri iyi buşarması için kullandığı kadın a fenalik ruhena malik oluyer. Karan-| ha ve fenaliğı seven b ruh, dünyada fenalığa sürüklüyor. işte bu malümst -| dadır ki ilk harkstiyan ikonografisi yar| vaş şeytanın. Tetmini yepmağa Türk üleminde şeytan, muhtelit din- lerin tesirile berabor görünür. İslâmi yekten evvel Şamani telökkisine - güre| Ozanlar ayni samanda . sihirkazlardır. Öbmü gatulanıdu 'aağmelesinde süz İ lerinde da'ma muzur bir verhıkda wöra | gilmış, Kalk edebiyatında buna mükim ir yer veritmiştir. Bu mretle kayırla| fenalik gerginliği başlamıştır. ei balkk he daft ayrılıp eğlehceye gütikleri zeman .) kendilerinin şeytan tarafından çağını - diklarına kani lüder. San'atta goytanın tasviri zesmini d veren Bizanlilar olmuştur. Onlar ki - izelerinde ikonografi sahasına mühim bir yer ayırmışlardı. (psikastasya). Son sorgu süjesini komplike bir ge kilde tasvir ederlerdi İsa hâkim yuka- e planda, aşağıda bir tarafta Mükâi melek elinde bir terazi ile Insanların dünyada yaptıkları fezalıkları tartıyor, diğer tarafta da şeytan hazır bulumu İyardu. Şeytan meleğe nisbetle - ufak, kambur, göcekuşu kanadlı. karkune si. ah bir şekilde gösterilirdi. Penalıkları 1 şeytan hemen cehenme vsülü yapılmış. v İzorgu süğesi, Torseilo gehrinin kate, drafinde şimdi / mevcuddür. Dü eser vaktile hirietiyanlık san'atına derin bir| gu sülesi asırlares yapılmış ve türiü te- Kimüllere ağramışlır. vt Ortaçağlar mristiyan. dininin — xoyu tasasut devridir. Din kozkusu bu de - virlerde bir şeytanlar mevsimi vücude Zetirmiştir. Şeytan bu zamanda herşe-| Zerdüştlerdeki (Hürmüz) ve (Ehri men) mefharmları ayni telikkinin te - Madi ve ifedesinden Tbarettir. İslâmiğet devrinde şeytan ve ondan Mmasuniyet ibadetin başma geçmiş. ve Cuzübesmele, dusların ayrılmaz bir ci | ü olmuştur. Şeytanın güzel san'atlara görmesinde Ainin hayli yardımı olmuştur. Edebi yattan başıyarak tahayyül “sahusına) #erçmiş, musiki ve raksa kadar tesiri ol muştur. Eski İranilerde, Keldanilerde, Nosırlı- larda şeytan dalma mevenddü. Bir tar taftan bu eski medeniyellerin korkune| ejderleri diğer taraftan Filistinde ve Bi faki ilk Nasrani rahibleri dini te.| Sirlerle esrarengiz bir varlık hakkındaki Şazları İlk hiristiyan âlemindesi şey -| İnın temsili fasvirine çok tesir eimiş. dir. Satan (Satans), Ddmon, Diahle (D avsloj, Lucifer (Belzebu, Lucifero) g bi isimler hepsi eyni manayı veriz Şeytan demektir. n hurietiyanların mukaddes ki - | Sabna göre Allaha karşı- gelmiş bir Meleklr. Cernetlek Kortldktan'son İ Cumhuriyetin ictimaf romanı 102 Yazan: Hilmi Ziya Öğle üzeri ona gitmek istedi. Kapıya | ı muhafaza ediyor. İhtimal ikisi de söze eeldiği balde dünkü hâdieyi düşünerek, | başlamak kuvvetini bulamıyordu. Bu svr| Firmeğe cesaret edemedi. Ne olua ol - |retle bir kelime komuşmadan, birçok 30-| n görmek kararile, civardan ayrlamı - kaklar geçtiler, Nihayet, yordu. Ne yaptın? diye tordu. Karı kahvede ikindiye kadar oturdu. | / Halini anlatacak bir kelime bulama- İnanamadığı halde, tevksf mi ettiler? Dü | B için şaşkın bakımıyordu, inmeden kendini alamıyordu. Bir dakika tercedüdden sonra: Bu yabancı mahallede, geçenleri / gö-| — — Kanın nasıl dedi. O, bitkin ve bur zetliyerek kalmasının bösbüsün şüphe v-| lotlu gözlerini dikti; yandıracağın, düşünüyordu. Aleşlen kur- | — — Onu da çağınyorlar! Sulmak için, ateşin içine abıyordu!. Denir, hayretten dona kaldı, Ellerine Neden sonra kapı aralandı. Aydın, |sarilmın'ne diyeceğini şaşırımışı ctrafa bakınmadan koşar gibi gidiyordu. | — İmleâmı yok, gidemezl'. Buna mâni Demir, yerinden Srlayıp onu / karşıladı. / olmak lâzın! Gözgöze geldiler. Özeki, adımlarını Aydın, yele bapıaı iği, Demir — onu) Taştırarak, yanıbaşında birey söyliyecek- sarsıyordu; miş gibi durdu. Fakat derhal başımı iğdi | | — Hemten gidelim! Bunun delilik ol Yüzünün dünkü vahşi manan kalmamış | duğunu söyliyelim! 'a Büyük bir nedamet içinde gibi karan- | — — Söyledim. anlamak istemiyorlar. hik ve smit görünüyordi Demir kolundan türükler gibi caddeye | Demir konuşmadan, yanaıra gidiyor. İçıkandı. Az tonra arahaya atladılar: CUmmuRtyer İçel vilâyetinde pamuk işine ehem- miyet veriliyor |Şehrimize gelen Vali Rük- neddin izahat veriyor İçel valisi / Rükneddin - Ankaradan şehrimize zelmitir. Rükeeddin kendisle Bsen amitslekan " çanları söylü &— Bu ee Meniin örscat'eki 1e balı mazaraa daba banderiki ve daba İzeniş olduğundan bihussa tahmil ve tahr İire sevilelinin. ha mantaztmn bit ge hit almam n Tktmad Vekiletle taen iadadk Bacı mkdiller yapık. Bilinnm ç- Fada, depolama işlerinin tanzimine ka Börün işlerimizde olduğu gibi idarci V kusmiyeye aid mesnimizi de bir program dahilinde tatbik ediyoruz. Yallar, mek: ee MErdr d barlk böröm dabilinde tatbik ediliyor. Bülçemizin mü- ai uübetink bazı işleri İf senede mak: Mlüyorut Geçen zene' injanma ulutan ei Kai H yen eeei Kaaları aei Hü Türkiyede —oturan Alman kaden gazetccisi Margarele Kün- hel dün, bize şu yazını günderdi. Te mnesini aynen dercediyoruz: Alte senedenberi Hatay Türklerinin bürriyeti için mü- cadele edildiği şu endiyeli zamanda ora- daki Ermerilerin ve Arabların Türklere, aleyhtar olarak - yaptıkları nümayişleri dütündüğüm raman Türkiyedeki Erme-| nilerin ve Rumların vaziyeri gözümün ö üne geldi. Kısacası Türkiyede bir ekalı Tiyet metelesi var midir Aln senedenberi Türkiyede bir Al - 'man gazeteci olarak oturuyorum. Mev cud Ütilâfla alükam bulunmamanı ilba ile bitarafım, Bunun için gördüklerimi ve müşahedelerimi anlatmak — istiyorum. Böyle bir bitarahın fikrini duymak sizin için de şayanı arzu ve alâka - uyandınıı bir şey olacağım zannederim. Evve - İskenderin — Sancağındaki — Ermeni| ler hakkında birkaç söz - söylemeklişime müsaade ediniz. Malümdar ki - bunların arsunda Türkiyedlen siyasi sebeblerle fi-| rar edenler vardır. Bunların çoğu yatan| sız adamlar olup her üzgâra uymak B tidadında bulunduklarmı tüylerem hata olmaz, Bu gibi unsurlar dünyarın ker ta- ralında ve her devlette / vardır. Lâkin bunların Türkiyedeki Ermenilerle kiçbir münasebeti yoktur. Türkiyedeki Ermenilere bar| lardan hangisile görüştümse kendilerin den, Cumhurresi Atatürke karşı Böyük| ni hürmellen, ve yaptığı ilahata| can ve gönülden takdirden - başka birçey işitmedir Meriinin iyi v meseleri halledii tir, 280,000 'üra sarfile başlanan bu iş baharda bimiş olacaktır, Yeni sene için. İde yapılacak Halkevinin projesile mer ga ohyorur. Bü sene Batlanacak ve GAT senesinde Birmiş. olacaktır. İrtihab citiğimiz yer aymi zamanda Meninin Cumhuriyet meydanmın yanında aldu * 'iundan Menisin bu kam çok gözel.bir. hale gelmiş olacaktr. Buranın glânm profesör - Yansen'den aldık. Tatbikata baslıyacağız. Zirmat işlerinde - Mensin ve İçel çok mühimdir. Pamuk, bihasa limon ve çeylin mıntakaları olması itbarile zirat illeri çok şümüllüdür. Bu sene/ bühasn pamuk işine çok ehemmiyer verilmekte, Onlara görel inde herkesin yanııda “her yaman dolaşır. Bütün sarışıklıklara © sebeh olur. Büyük / yancınlarda, sari| — Ba Ermenilerin bepsini Türkiye va tarıne derin alâka ile merbut buldum. Bir zün öğleden sonra Büyükadada bir. Jikte tenezzüh ettiğim genc bir. Ermeni' kadım bana dedi kiz «— Çocukluğumu yaşadığım Büyük- aldayı ve Mafmatayi bir dükü 'cek olsazn dünyanın en gürel bir yerinde bulumam bile, ölümü bu - mahrimiyete tercih ederiman Siz ihtimal bunda fazla şairlik ve fartı hassasiyet vardır; - diyeceksiniz. — Fakat soydaşlarının mümeyyiz vasfı olan derin yatan muhabbotini tazammun etmeri iti- barle dikkate şayandır. Türkiyede irk meselesi var mıdr? şeytanin eli vardır. Ortaçağlardaki bir - hiristiyan, Ylâhi gazahia (Dles irse) korkusun herçeye 'den önce düşünür, ona yaranmak için çahşırdı. Bu muhit son sorgu süğesine çök eibinimiyet veriyordu. Bunun ne <| esi külselerde bunuz Taeviri san'at. lam vürüde gelmişti. Roman stüi dev İrinde san'atkârlacın ekserisi” rahibdi, Onun içindir ki dini tasvirler bilmasa İson serge süfesi en başta gelen eserler. di Bu zamanda şeytan kiliselerin (mikrab) avtellerinden başka her ve -| vinde meveuddur. Kapıların ve pencere | lerin kenarlarında, kornişlerin üzerin < de türlü türlü kambiresarlarla kabartı inde bulunur. Bu kabartmalarda şeytanin — yanınal bir kadın da ilâve edilirdi. Şeytanım fena işleri iyi - başarabilmesi| n kadın küvvetinden istifade ettği Kanaatinde idiler. Mesedü: Todi geh nin ei bir kilisesinde (S. Damenico) kapısı kenarında. kabartma - kuyruklü ze boynuzlu bir şeytan, bir kadına genc, bir rahibi göstermektedir. (Kadının karıştığı işe şeytan karışır) atalar sözü yapmak için müsaade İste. Ha lerimde Çümaş olucaki Bemn he İmislendi. Ha seüracani " aa - Tni kapılarında sütunlar altında büyük ve muvafık görülmüş; Belediye Fen heye- İkorkune aslan kabartmalari veya heye ti ve seyrüselerce mahatlirde - yapılan kelleri. yapıyorlardı ki bu da şeytamın setkikat meticesinde de arabaların işler Günit küvvetleri altında istirab çekti - mesinde mahrac olmadığı anlaşılmış < ini görlermek maksadiledir. tar, Selerler yakında. başlıyacakctır. Tarkası vari ” Ekmek fiatı Zeynel Akkec | anumüsaninin yirmi yedinci Kitakya Tağlk ae Yarınki sayımızda Sirkeci - Emirgân otobüs seferleri Rar etobüs sahibteri Belediy Tacaat ederek Emirgfinln Sirkeci ara <| sında se çar - azami fiatı on bir kuruş, ikin ci nevi ekmeğin on kuruş ve francala- İzan on beş buçuk kuruştur. nlan gün Feriha Fikreti buldu. Tahmi - Ertesi günler, Demirin hayatı halecan | inin aksine bir hizmetçi kız omu ünkata, içinde geç Yeniden merkeze - uğrayıp| hanımın odasına götürdü. Vakık burada| börürleri tenialenini Akadalar vab-| kendii kin yabancı bükaç mnlr, ter, 'adan haber aldıkları zaman, korkulacak | zezadeler ve arkadaşlar varın da, bunlar) yer kalmamış. Bu urada Aydımı yalmız sanki önceden törleşminler gibi erkenden birakmıyor, günde birkaç kere evlerine dağlarak onlam yalnız burakmışlardı. vürayıp hastaya bakeyordu. Demit, gene kadının odasında saziler Onun parçalanırcanına / yaptığı yar - ce kaldı. Ve -garib şeyi- bütün ev halkı dmlara Âydin mukavemet ediyor. Öde.|bundan şüphelenmemiş — olacak kiç bul mekter korkuğu için redletmek isiyor müddet rarfında adaya kimse - gelmedi sa da, Demirin bütün bunlara kendilğür | Bu ziyaretlerde Demirle Ferihann mü - den ve tabü olarak devam etiğini görün |nasebeti gitikçe uklaşmadaydı. İlk za <n börkücüne sürükleniyorda. İmanlar akraba hanımlar arasında yalnız Jlkbaharda Boğaza - taşındıkları za -| estetik bahisleri etrafında dolaşmıya me İmandanberi, Cemalin ailesi tarafından |bur oldukları halde, artk münanib za karama itima ile bakıildiğım, yeniden| manlarda da buluşsukları için sedire © düryaya gelmiş gibi günden güne hat | zanarak vatlerce yalnız kahıyorlarıı. kazandığını gördükçe sevincinden Demir, bu ateşli kucaklaşmalardan ay- gülüyor; tenelerdir kaybetmiş olduğu bir | nldığı zarvan içindeki boşluğun biraz ol İcocuk meşesile hayata bağlamyordu. De-|sun dolduğunu zantederek neşeden ziya: miri gördüğü zaman görleri narlıyor, far İde sarhosluğu benziyen - bir taşkınlıkla kat ondan — şüphelendiğini - hatırladıkca | eve dönüyordu. Her seferinde bütün gay- utancından yüzüne bakamıyordu. retine rağmen bu sarhoşluk nöbetleri geç- Bu mırada gazetenin faaliyeti, herteye | Hkten sonra, gene erki buhrana geldiğini zümen, devam ediyordu. Demir bütün| görüyordu. O zaman delce bu işler arasında gece geç vakitlere kar dar matbaadan çıkmıyordu. Şişldeki dar| bile Azık elüzümsüz!e bulduklarını G Öleki, utancından, b mavana sükü-| — — Harbiye Nezaretine! vetler aklaşmağa başlamıştı. Kararlaşlı-İ saklamağa Küzum — görmedikleri bir taş- Bir Alman - gazeteci diyor ki «Türkiyede ekalliyet meselesi yoktur!»> Almari kadın gazetecisi bitaraf bir müşahid sıfatile Türkiyede bütün un- surlar için hürriyet ve müsavat olduğunu söylüyor ŞEHİR İŞLERİ| N Divaneler mi, divanelikler mi? li adamların çocukçı yaptıkları ak sık görüldü. çecukların da arana bü damları “hatırlatacak süreme a davrandıklarına tesadüf olmur. arkır düştüğü için bu balletinil hayret uyandırır. Benim divanelik diğim de bu cümledendir. divane yanlar elinden çıkan divanevari iş Dün lapa lapa dökülem kar ve | İçağlıkla gürliyen pi altında b bayların, vardakosta bayanların v miai haylazların yarattıkları eyun lerini sokak sokak ve köye köye se, ken bu divaneliklerden — bir. ha neklere ratladım. Meselâ bir bi bir bayanın başını kolu arnar mişt, ensesine tutam tutam Savaşıyordu. dönt beş gene hayla taşları bir zavallıyı kardan kefen dir diri kömmeğe çalışıyorlardı. £ zıpır gördüm Ki divane değilse bil, neletmişti. Zira atacağı kartoplar f bularak su ile ulatımak çarele d, İütife, atalanımızın dediği gb olmalıdır. Şaka hududumu aşan iş hayet suç olur. Margarete Künkel, Bu el cevab vermek için — Türkün| anflarını — Silmek - icab) eder. Türkiyede uzun seneler devam &- den ikametim eenanada yaptığımı tetkika: 1a göre Türkün evas mümeyyiz vasılları sanlardırı. Nezaket, müsamahakârlık ve ulüvü cenab. Birbirine karabeti olar bu esas hatlar, 'Türkün hayati — menfantlerinin mevzuu) bahsolmadığı her yerde mutlaka kendisini gönlermekledir. Devlet büyük bir lütufla ilmi müetse- selerini, akademilerini ve İstanbul Ün -| ürkiyedeki bötün halkları geneliğine açmıştır. Hiçbir irk ve mezheb farkı gözetil « emektedir. Pek yakında gözümle gö düğüm diğer bir misali de anlatayımz| Seket bayramında — Reyazıddaki Kızei Jay sübesini ziyaret etim. — Müesese halis bir Türk mahallesinin ortasındaydı. Gene reki Küzüm Sar: ile ve bütün heyet araları ve burada çalışanlarla: görüştüm. Bir Ermeni kızının burada hayır işlerile fanlâne çalıştığım gözümle gördüm. Fa. kir çocuklara, elbise ve ayakkalı dap hiyordu. Kimlere verliyordu? Yalnız ta kir Türk çocuklarına mm2 Hayır. Mem-| leketin bütün fakir evlâdına yani Türk, Ermeni ve Rum çocuklarına tevzi edil- yordu. Yüksek Kizlay komitesinin ara Jar iek ve din farkı gücelmeyip — yalnız kalbden gelen şefkat ve merhamet hissine tübi olmağa karar vermiz bulunuyorlardı. Diğer taraftan Kızılaya kimlerin yar- dım ettiklerine bakalım? Türkler, Erme- niler, Rumlar. Hatta Türkiyede oturan cenebiler bile yardıma birsedar elmuş < Tardır. Para ile yardım edemiyenler mesabsile imani vazifelerini ödemişlerdir. Meselâ erkek ve kadın terziler meccanen fakir çocukların elbisvelerini dikmişlerdir. Yüreklerin ve ellerin hayır maksadile müşterek iş için betaberce çalıştıkları bir yerde, Vir'unsünim ezildiği ve diğerinin tercih edildiği iddia olunamaz. Türkiye- 'de ekalliyet meselesi yoklur. Bilâkir A. talüek rejiminin dileği veçhile hürriyet ve müsavat vardır. İşte hak ve hakikate hiz- mmet için bu noktayı teharlir ettirerek fik- rimi söylerim. * Bu görüşler bana tabistile cak neleri hatırlattı. Karla ilçili olarak gelen divanelerden biri aBölbül « si> diye anılan adamdır ki hal tenc İsi yahmetli / Evliya Çelebi ya: Merhumur. Seyahatmamesinde oki Haa göre Bülbül divanesi, yala günleri boy gösteren bir kime ol aylarında onun yüzünü gören, seni yan olmazmış, Faat kar düşüp te huz kesilince bay divane saklandığ. den çıkar, elinde bir kafer olduğu zokak sokak dolaşırmış.. Evliya ( kelimelerin insan ağzında buz | demlerde hu divane tarafından içinde teşhir olunan bülbülün dun ötüğünü söylüyor ve iadesiniz e€ leri müteaceib eden de ba nn acil cümlerile bitiriyor. Eski divanelerden bir de edayak eti var, Bu adam, Önyedici bütün İstmabulu kendisile yıllaren v etmişti. Kanmpaşahı olup zemheri rinde kürkünü, enterisini, gömleğini Şirm, çorabını, paptctınu atar, tar oonlak alduğu halde Okmeydanına sek karlar içide dolaşır ve yatar tanbullular, seak hahvehanelerde dah dinlemekten vekx Karagör mekten ziyade onun seyrine gitmeğ verler ve tercih ederlerdi. Çünkü döranesi, göklerde hazılanıp yere beyaz ve yumuşak - yatağına uza yatarken yalansa vebaki bu hikâye zanların baynuna olun- külhanda muyormuş gibi buram buram terlerr kendisini temaşaya gidenler, onun y Tarından yuvarlanan ter tanelerini h hayran sayarlarmış. Her iki divanenin efaneleştirilen Jai bir yama birakılmak şartile hayı süphe yok ki, dikkate değer. Çünkü soğuğa karş bedenlerini kuvvetleni söortmenlerdir. Kendileri, gene İyok, divane değildir. Fakat yapl divanelik sayıldığından © süretle Ve olunmuşlardır. Evliya Çelebi, kızların emtesine 1 tatam kar dolduran - bayları gör başka bir isim mi arıyacaktığ.. M. TURHAN T. Margarete Künkel DENİZ İŞLERİ Tarife komisyonu içtimamı| tehir etti Akay, Şirketi Hayriye ve Halie va -| purlarının yeni bilet ücretlerini tesbir| edecek alan tarife komisyanu dün De 'niz Ticaret müdürlüğünde toplanacak | u Fakat tarifeler hakkında yapılmale | 4a olan tetkikat henüz neticelenmemiş olduğundan toplantı - şubetin — üçüncü gününe bırakılmaştır. Tarife komisyonu azaları şimdi üç i- darenin 986 senesi içinde maszat/ ve| hasılatını tetkik etmektedir. Bu idare: lerin bilânçolarınız göre kat'i amıars | İman ve kâr meydana çıkarıldıktan son. a halk Jehine yapılacak olan tenzilât nisbetleri tesbi: Komis - sabların nihayet bu hafta içinde icmar line çalışmaktadırları kanlıkla - konuşuyori — Azmninin — hasedi, Hafızın hamurtusu ve Kadrinin isühza-| vile kazşılaşıyor, Arif Ekzemin bütün bu sahneleri örtmek için yaptığı cali — hare- ketlere gülüyor, bumunla - beraber aynı aym tahlilde hiçbir fayda görmüyor; on: ları daima goldukları gibin kabul etmeyi dercih ediyor, herşeye tağmen» bu kütle hareketini andıran küçük hamleyi yaşat. mak için teferruntı görmemeyi doğru bir huyordu. Hele söz Arife geldiği zaman, «bu çocuk, herhalde dürük adamdırle diye yalnız başkalarına karşı değil, kendi ara- Tarında bile onru mildafnadan çekinmiye 'du Son zamanlarda Âydının ona gö derdiği haşinliği kaç dela tenkidden geri kalmamışı. Açıkca söylememekle berar mıştı. Bir gün evi tenha bulduğu birlikte Hisara çıktlar. Ona me zan dir birşeyden bahsetmek intiyor, faki forsatı icada cesaret, edem B onu zorla bu mevzun sevkedecek 24 gelmişti. — Meklub almıyor musun? Bu, onun boşalnası için beklediğ İret vazifesini gördü. — Yalnız bir defat Muhabereyi mek istediği için, e ben yazdım, n kendisinden aldım. Belki böyle dahır di duğunu bilmiyor musun? — İltimal.. Bubası yüzünden terketmesine ne diyeyim? — Başka halletmeme fınat vermedi. Gazete, matbasya, 't Ekteri Şişliye gitmediği zamat yazıhaneye, arkadaşlar arasına koşuyor. bandan sonra onlara - uğrar ve sastlerce | ber, Ariften bahtedilirken endişeli bir fade kullanmasını siddetle karıılamış, ve | abir kahraman diyeyem, Fakat temik v damdırl» diye açıkça onun - tarafından olmuştu. Aydın — Rümelihisarına — yerlerince, Demir Cemali sık vk görmeğe başlamış: Baa, bütün işler. beni mmavdu? © Bunların, adeta bir suka kir'vünde cakelkai a sonradan öğrenmedi mi2 İsediği 29 bir şehri hiçe snyacak kadar clr'et f temiyer müydağ Herketin alişbir düğü zamanlar, bu cür'etinden hayran olduğumu söylemiştim. Tasm disine mhtze oldüğum ada niçin lardı. bi Cemalle çoktundır başbaşa — konuşma- tarkan — Onun şimdi aasıl bir cendered |)