CUNMURİYET Ankara stadyomu büyük merasimle açıldı Galatasaray, Fenerbahçe, Ankara ve İzmir şampiyonları arasında yapılan futbol turnuvasını nartaran 1 inci sahiledei Üü v mmtamlan vud. Br kadır #önerram be kalabalık, belki de Tür iyed dlk defa olarak intizam ve rahat: hikla yetlerine geçti- Saat 14 1e giddeli biralim, Başvekü İsmet İnsönünün locar Si çiklğın bildiriyordu. Vekiler ve| Ankara Vali Nerzad Tandoğan da hetaberindeydi. Başvekilimiz, - kendiini gok seven hallı, ayn ayrı selâmlar gibi, kanklamı bötün tebünlere doğru talladı 3 halka selümza ler zamenki yevi C e Gi önera opurlinün 3 - Büne grlerek gu açit nutkanu töyledi. Başvekilin açış nutku — Ankarallar, bize bu gözel everi| Ankara Valisi Tandoğan verdi. H Beulik (e ada Ka tepelür e - defi Türkiyeyi idlre edenler vadyomu en kiymetli mekteb gibi ber jerde kurmağa galşacaklardır. Bu teplantıda hepinizin - bayramınıı kutluların. Sizinle beraber bütün Tür - Kiyenin buyramını d kutlulıyalım. Bü tün Türkiye ile beraber Başımız ve Ca - Kamız olan Atatürke sevgi ve saygılarımı- 2 sunaln, bayranmını kutlulıyalın, Askadışlar. unutmamlıyız ki bugün. büyük deramız Sancak meselesi Cei -| 'eği Akvamda müzekere ediliyar. Yü - Seklerimiz . beyecanla - döludur. Dot Framadan ve Cemiyeli Akvamdan em -| Siyet ve Btklal bekliyoruz.> 'Bu kua mutkun her dümleri urun ve göddeti alkışlarla kesildi, von kazm ize, a0 blerce yurddaşı ayağa kaldırdı ve her yacan sen teddesini buldu. Başvekilinizi bundan - 3oti sahada göldik Ayni şiddeli alkışlar arasında Şene soorcuların içinc Kati Si Aakara Güdü ve Galatasaray futbolcu - Tn bir arada idi. Biraz vonra bu iki tar kam araanda yaman bir maç. başlya » çah “Yesil çimenli sahanın düzerine çiçekler gibi dizilen futbolcularımız. ilk pası Bap-| Şekilden aldılar. İsmet İnönü başı açık| u yeni dar Ginda ilk defa onun ayağle - barekete geldi. İsmet İnönü, umumü sevgi ve mu: top Ankat ve paltosuzdu; Habbet tezahürleri arasında tekrar Joca- sına Gönerek Ankara ve İstanbulun iki amlı ve küvvetli kulübü arasındaki ma-| arasndaki istirahaı genclik için yeni müjde- Terle dolu idi: Başvekil, Dahiliye Vekili| Şükrü Kaya ile, bütün Türkiyede asri stadların kürulması yolunda görüşüyor -| u, Bu görüşme, hemen ani denecek e- kilde bir beşaret haberile neticelend.: GEvvelü İstanbuldan başlanarak mem-| deketic seri stadlar kurulacaktır.> Halid Bayrak ve Hamdi Eminin 1i « calan üzerine Başvekil 1937 Balkan fut- bol şampiyonasının Ankara sadında va pilmasi için de Tözim olan tahıkatın 1 min edilmesini emretmişlerdir. Ankaragücü - Galatasaray maçı Tumuyanın ilk maçı, / Galatasarayla | Aakara Gücü arasınla oynandı. Galatasaray takımız Avni - Reşad, Lütli - Salim, Hüseyin, Suad - Necdet, Erfak, Gündüz, Bülend, Danyal, Maç Federasyon Başantrenörü Mister Bocth'un idaresi altında başladı. —Arası) birkaç dakika geçmeden sahanın soğuk- tan tamamen dağmüş olduğu ve oyuncu- Jarın koşarlarken muttası! yere yuvarları dikları nazar dikkati celbetti. Bu şerait bütün manasile teknik bir 6- İyunun inkişaf etmesine müsaade etmi İyordu. Maamafih bidayette Galatasa - yaylılar iyi ve sıkı hücumlar yaptılar, Fa: Kat on dakika geçmeminti ki. taarruz kas biliyeti daha ziyade Ankara Gücüne iır tikal etmişti. Ankaralılar sağdan, soldan Galata » saray kalesine mütesddid hücumlar yap mağa başladılar. Bu hücumları idare « 'den merkez muavin Semihin ve orta mu hacim Yaşarın büyük — muvaffakiyetleri görülüyordu. Bilkassa Semih oyunun ve- İmuna kadar 22 kişinin en iyisi olarak kımına büyük faydalar temin etti Manmafih, Calatasaray da boş dür - İmuyar, topu kestikçe, hasım kalesie teh: dikeli akınlar yapıyordu. Fakat oyun i lerledikçe Galatasaray muavin haltıma i Yi işlemediği ve çok çalışan Salimin yal zaz başına bu boşluğu / dolduramıyacağı 'nazan dikkati celbetmeğe başladı. Ankara Gücünün soldan yaptığı sikı bir hücumla soliçin bütün müdafaayı at İstarak kaleye doğru indiği bir sırada bek Lütfi bir çelme takmak suretile cera sa- hati dahilinde hasım muhacimi yerlere |yuvarladı. Hakem bu hareketi halı bir penalti ile cezalandırarak Ankara Gü » Güne ilk sayıyı kazandırdı. Galatasaraylılar bu gölden tonra hu rekete geçtiler. Çok çalıştlar, fakat A kara Gücü şimdi tam kuvvetile oyun öy- muyor ve hasmının kendisine tefevruk er mesine meydan birakmıyordu. Devre bu İşekilde | - O Ankara Gücü lehine bit İkinci devreyi baştan beş dakika/ ve sondan gene beş dakika — Galatasarayın kuvvetli hökimiyetine ayınısak üst tarafı " tamamen Ankara Gücünün çüzel oyu muna tahsis etmek mecburiyetindeyiz. Fil- ıkika sarı - kırmızılılar devre başlayınca Başvekil İsmet İnönü, st. mükavatı temin edebilmek için ardı arkası gelmiyen sıkı hücuma başladılar. Bu tar amuzlar Ankara muavin hattının ve ni hayet Ankara müdafassının sıkı müda halelerile ve fakat güçlükle neticesiz zakılıyordu. 'Tam beşinci dakikada top Galatasa - zay kalesi önüne gelmişi. Ankara muhu- cimlerinin hücumları karşısında epey ça- yıran Lütfi topu uzaklaşrayım — derken < ders bir yuruşla ani olarak kendi kalesine sokürerdi. Ankaralıların - beklemedikleri bu gol vaziyeti birdenbire 2 - O Galata - saray aleyhine çevirdi. Bu. hal sarı - mızt takımı çok bozdu.- Bundan tonra yarım santten fazla Ankaralılar sağdan soldan güzel inişler, mükemmel - paslar yaparak İstanbul — kalesini — kıştımığa başladılar. Birkaç güzel şütleri direğe çarptı. Ba- zıları direğin yakınından açıklara gitl. Fakat hiçbirisi sayı — olmadı. — Nihayel 40 mncı dakikada Galatasaray da güzel Bir akınla bir gel kaydetti. Bununla ma- çatı yükselen sarı - kırmızı takım beş dakka müddetle çok güzel — hücumlar yaptılar, Biraz şanddarı olsaydı beraberliği te - min edebilirlerdi. 'akat çektikleri kornerler ve yaptıkları| hücumların hepsi neticesiz kaldı ve maç 2 - 1 Ankara Gücünün galebesile neti eslendi. Galatasaray - Fener mütekaidleri maçı Bayramın — ikinci / günü ası) maçtan evvel bir de mütekaidler maçı oldu. Ya h fatbolcular Calatasaray ve Fener for KARİSKİ Biz / dkia” Kakşilk$kbak “Mmakldek| höğetünlarinı yaşadılar ve yaşabılı < Fener tarafında -Kerim; Nasuhi-Bay- dar, Alâcddin, Sileyman, Danyal, M bust Başmüşaviri - Bürhün Asaf, Ratib Saim, Salühaddin ve Salim vardı. Galar tasaray takımında Külbastı Raif, Ohesle, Hidayet, Keşan Saim, Ahmed Karan -| H, Kemal Şefik, Mithat ve Sileyman Riza görünüyordu. Bazı yaşkların rahat-| bızlığı dolayısile - takımlar 9 ar kişlikti. Her iki taraf arasında topa — vuramadan üşenler, — boyuna iska/ geçenler — oldu aç taddaki halkı selâmlıyor muhacimler Ankaragürü kalesi önünde Fakat oyun biraz açılınca işin ciddileş -| den kapmış elinde tutuyordu. Nejad ka- ineğe başladığı görüldü. Ne çare ki bu tatlı maç ansızın kesiliverdi. Almorda ve Fener takımları önde ha-) kemleri sahaya birdenbire girdiler. Yaşıı Harın bu hale canları / çıkılmadı. deği hlana bu hale canları sıkılmadı — değ vardı. Senelerce sahalarda alkış toplamış olanlar görünüyordu. Stadın açılış gü - 'nün de memleket gencliğinin şerefine bil- Kü katılmak için kar ve kışla soyunup sa- haya çıkmışlardı. Bu yanlışlık güçlerine tütmekle beraber fazla iürnen lücum gör İmediler. Beş on dakika sonra hepsi kür gük kardeşlerini seyretmek için trbünler de've heyecan içinde idiler. İki tam£ ta birer gol yaparak berabere kalınışlardı. Yaşlılardan sonra Fenerbahçe - A İtmardü maçı yapıldı. Hakem Federas yonun ikinci antrenözü - Mister Brennel idi. Hakem, oyundan evvel iki taraf fut böltutarıdi 'Çağırarak bazı vasayada birl dandu. Bü arada vücud. çarpışmalarına ve elinde top tutan kaleciye sarj yapıl -| İmmasına müsaade - edeceğini, fakat diğer| favülleri şiddetle menedeceğini de tehliğ etti. Bihassa kaleciye sarj yapılmasın -| daki müsaade futbal sistemimize hu maç-| Tarda bir başkalık katmakta idi. Bu tebe ligattan önceleri Altımardulular / intitade etmek istediler. Fener kalecisi Hüsamedb| (dinin eline top geçince üçü dördü üze| tine hücum ediyordu. Birinci devrenin ilk taraflaında Al -| tinordufular hatta- bariz bir hâkimiyet zannını verebilecek kadar canlı bir oyun gönerdiler. Bu srada Fazılın sebeb ol - le önünde almadığı cihetle topu elinden| biraksaydı hiç olmazsa işi kemerin akı - betine havale edebilecekt cağına yer bulup ileri atmak için topla kalesinin önüne geldi. Hakemin 9- yun başlamadan evvelki talimatımı bu anda pek iyi hatılıyan Ali Rıza ayni z manda pek iyi de tatbik eli Kaleciyi giddetle göğüledi ve Altnordu kalecisil Nejad elinde sımcıkı tuttuğu tepile bi - likte ağlara takıldı. Bu darbeden - hayli sazaldığı için, bir müddet başı ağlara tar kil kaldı. Sonradan dan çıkarılarak yerine başka bir kaleci ikamesine mee - riyet hasıl oldu. | Bu gol bazı münakaşalata — sebebiyet verdi ve tibünlerde de şimdiye kadar a7 lşmış olduğumuz.merkezi Avrupa siste-| mine göre gol yerihe bilâkis Fener alev bine (avul cezası / yerilmesi icab ettiğin; eri söFERİEE de Bülündüyaz da bü sırada. lop orlaya getirlmiş, hakemin — düdüğül bunut gol olduğunu kat'iyetle her tarafa bildirmişti. Bundan sonra Niyazınin svğ- 'dan gönderdiği / yüksek bir şandel de kendiliğinden — Altnordu ağlarına take” iverdi. Oyuna alınan ikinci kaleci, topu kar sılamak üzere kaleden çıkmıştı. Uzaklar elen top Altınordu müdafile kalecinin arasına düşlü. Her ikisi de topu tutmuğı birbirlerine bıraktığı bir nrada tep 79 hyarak kalecinin başı üzerinden sallana| 'sallana kaleye girdi. Bu gole Altımordu. İalar bile şaştılar. Oyunun son dakikalarında Altınordu- |Alanordu kalecisi Nejad, Fenerin kalı dağu bir penalda - Fener aleykine ilk golü kaydettirdi. İşte bu gölden sonra Fenerliler daha İsıkı harekete geçerek Altınorduluları « kışrmağa başladılar. Tektük akın ve hi cumlar itima edilire Fenerin hâkimiye- 4i ikinci devrenin sonuna kadar - artarak, devam eti Fenerliler ilk gollerini birinci devrenin 20 inci dakikasında, ikinci g lerini de ikinci devrenin - başlangıcında| yaptılar. - İkinci gol futbolumuzda madir| görülür bir manzara halinde seyredildi./gene muvaffakiyetli bir netise aldıkları Daha evvel birçok kurtarışları beğlenilen | söylenebilir. -| “Fenerbahçe - Ankaragücü maçı Burünkü maçlara gelince, / program İlar hep birden müdafaaya çekilmişi (di Topu gelişişüzel atıyorlar ve munta- zaman vakiblerinin ayaklarına veriyor Tardı. Bu devrenin son dakikalarında Fe- nerliler haylı fırsatlar kaçırdılar ve oyun 3- Alınordunun mağlübiyetile netice Tendi. Maamafih Altnordu takımını teş kil edenlerden üçünün ikinci takım oyun- cusu Ve antrenmansız oldukları, ekseri sinin de yaşı 17-18 arasında bulunduğu| kaydedilirse küvvetli rakibleri karşısında) İye kadar uzanan bir akınında topu İFçqerbahçe kazandı mucibince evvelâ mağlübların - sonra da galiblerin karşılaşması icab ediyordu. Al- unordulular, oyunculanndan bir kumni - Jom hastalanması yüzünden sahaya çıka - aadıklarından, birinci maç yapılamadı. Yalnız galibler çarpıştılar. Saat 14 te evvelü Fener, sonta Ankı 'ra Gücü takımları tibünlerdeki halkı se- Jâmlıyarak sahaya çıktılar. Ankara Gü- cü takımı: Orman - Ali Riza, Enver - Musa, Semih, Orhan - Hamdi, - Fabri, Yaşar, Bilâl, Abdi, Fenerbahçe - takımı: - Hüsameddin « Yaşar, Fazıl - Mehmed Reşad, Angelir dis, Cevad » Şaban, Esad, Ali/ Riza, Neci, Niyazi Hakem baş anirenördü. Van hakem- leri de İhsan ve Kemal Halimdi. İlk akını Ankaralılar yaptı, Fenerbah- çeliler buna derhal mukabele ettler, far kat bundan sanra tap Fener kalesi önüne döndü ve bir müddet oralarda — dalaşı Fener kalesine üstüste birkaç korer çe- kildi; fakat her geçen dakika - Fenerli Jerin gittikçe daha acıldıklarını görteriyordu. Şiddetli akınlarının birinde Ali Rızanın ayağından ilk ve son golleri- vi attıla. ziyade Ankarallar bu göle — mukabele - için çanlı hücumlara — geçtiler. Bu — sırada Hamdi ortadan aldığı bir pasnı muvaflar kiyetle kale önüne kadar sürerken Fener |müdafilerinden Yaşarın bir çelmesile ye Te yuvarlandı. Hakem penaltı cezası ver. d, fakat Ankarallar bu frsattan istifade edemediler, top kalenin üstünden aştı. Bu fıratın elden gidişi bütün oyunun neti- sine müessir oldu. Her iki taraf sona ka- dar'layı çıkaramadılar ve Fener ilk dev zedeki tek gölle turnuvanın galibi vaziyer Fenet takımı bugünkü maçile Anka- zada simdiye kadar teyredilen oyunlaın: irisini, en cenlinnı gösterdi. An: karalılara gelince evvelki güne - nazaran çok gevşektiler. Kendilerinden beklenen oyunu çıkaramadılar. Buna rağmen Fe- . verin mütemadi akınlarını kermeğe mu - yaffak olarak takumları aleyhine - ikinci bir gole meydan vermediler. Fenerbahçe - Altınordu maçı Maçtan sonta Adliye Vekili Saracoğ- hu ve Türk Spor Kurumu erkâni sahaya çikarak turnuvanın - birincisile ikincisine kazandıkları kupaları hediye etiler. Ga- İatasaray ve Altnordu / takımlarını da birer kupa verildi. Bundan başka Fenerbahçe - kulübüne 500, Ankara Gücline 400, Galatasaray ve Alsnordu külüblerine de içer yüz fira nakdi mükâfat verildi. Ankaraya bu üç gün zarfında çok güzel bir spor bay- ramı yaşatan sporcularımız tribünleri dol | kütlesinin alkışları a- İrasında sahadan aynıldılar. Güneş kulübünde konferans a Birincizânun 98 cumartesi günü saat Tan içln dereüiyelenii het duran kesif vevi İkinci yolcu Yebmnı küçük sizacbili bıbaçlır Cei B Hi yi ça Tyar, yanındaki yeme kadma sordar Zi nni y ee A — sasta # 5 aa B z Kadın kalbi, senki katerc hapsedilmiş bir İaş gibi çarpıyor. Peki seranın - sane Neden korkuyorsun? Ölmekten mi? Ca- Di ddi ti denica ter. vediri Söyle bakayım: Ölüm nedir? Bana bur a salatabilir misin2 Belki de başka bir ayain aktarına olmek. T Bine ö pin. ZL ea baricl, daha ü sadk bir hayat, bunden bic kere - daha bürük bir âlem ki orada meddelere hük ieeden yöksir ruhlardr. Türeme küçük!. Su yalun her dönenecinde ölüm ıohlike Köşe minderini Zabıta romar n esrarı 1 si geçirdiğimizden dalayı bütün vi dün ürpenyor. Tehlikeyi atlattık'na son: Ta biçbir zevk duymuyor musun? — Ya şeytan, ya Allah bize bir © -| Küçük araba feryada beziyen seler| çıkararak durdü ve sinirli. kuru, küçük Vücudlü ihüyar, kapulunu sarılarak yere) öilad Gene kadın, arabanın içinden merak la soruyordu: Ctomobili idare eden adamın yanın — — Ne var Allah aşkına dokter? daki gene, başını çevirdi. —N6 olacak? Küçücük bir taş, ara- — Korkumuyorum, — hayır, hayır, .. banın bir adım daha atmasına imkân ol Hiş karkmuyanum efendim!. — Sade bu. madığını bize haber verdi. Şimdi töyle| karanlık ve fırtnalı gecede yelu masil bakalum: Bu olomabili kullanan ben mi- buluyonunuz? Onü merak- ediyorum. yim?.. Halbuki geceyarısında - İstanbula Çünkü ben hiçbir vey - görmüyorum.../ varmış bulunmamız (üzündı, — değil mi? Özümde zifiri karanlıktan başka hiçbir/ Bi sey görmüyorum. — Canım öyle söylüyorsun amma ba- kalım gü otomobili idare eden ben mi <| İyün? Ben pek emin değilim. İradem mi? Hayır. Benim iradenden daha kud retli bir el bana hâkim oluyor ve arabayı sevkediyor. Ben başka bir makineyi tevk ve idere eden bir makineden başka bir gey değilim. Bunları söyledikler sonra ihtiyar bir denbire — Vay, vay!, —Ne var? diye haykırdı. (yunun işte. Gece ve fırlna bize yol verdikleri halde benzin deporunun sızma-. # alikoyuyer. Ne dersin buna?: — Sindi neredeyiz acaba? — Bir dağ kenarında. Herhalde ben- zin depalarından, tamir yerlerinden bir. | kaç sant uzaktayız. İlerisi de ayai gerisi de. Yani senin anlıyacağın, burada sa -| bahlıyacağız. — Peki, fakat böyle yağmurun al - unda durmayınız da içeri girip anlatınız. İhtiyar can sıkıntarile; — Kadınlar hep böyledir, İzahat - derler; anlamak isterler. Amma anlat < bir profesör ki tabinte hükmetmek iddiar irda iken benzin deposunda iğnebaşı bü. yüklüğündeki deliği görememiz...x Gene kadın, anun sözüü kasiz — | Dokter. vallahi sinirlerimi büsbü- tün mahrediyorunuz, Düşününüz, kaç gallir şu arabanın içindeyiz... Bitkin bir) haldeyim. Üzüyorum. — Eret, roman devam ediyor: A -| cuba genc kız soğuktan , yoksa kor mmak hâdve üzerinde hiçbir değiiklik hu tüle getirmez ki. Haznede bir delik a - çılmış; benzin sizmiş. Durmamızın se - bebini bu kadar izah etlmem kâfi mi? Çatalca civarındayız. Eğer, beş en met- o daha yürüyebilseydik motörü ederek yokuş atağı hayli yol daha ala -| çaktık. Bu izahat kâfi mi> O da kâfi de- l öyle mi?.. O halde in aşağı, bana yardım et te arabayı bir kenara çekelim. Yok, yok. Daha kımıldama, Freni çöz. Kendi kevdine geri - gidecek. — Tamam, Sen berşeyde bir hikmet olduğuna mnisin? Benim ünanım vardır Sara: Bence — — Sonra ne olacak? Acaba tepele - her hâdisede bir sebeb aramak lüzımdır. haydudlar mı etomobilin bu geceyanmı bizi bu dağ çıkıp bu zavallıları basacaklar? Yakıa kudan mi biriyor? Bunu anlamak kabil değildi » kani | — Allah aşkına dökter. vin arkasından müsellâh teperinde bırakmasında da ya mazi, ya- gene bir adam, etomabilile oradan ge hud istikbal yalunda bir sebeb buluna - çerek onları kurtaracak mı? caktrr İhtiyar birdenbire sözünü kesti ve hay- Ağkadaşının yanına tekrar oturan ih - kirdi — Aman $; Sara... Sahi tiyar, etraftaki geceyi imicvab ederek söy- | Teniyordu; mevruu yaşıyoruz galiba... Zifiri ka — Mükemmel bir soman — zemini | ranlıkta bir şık... Görüyor musun? Ta, Bir profesörle gene talebesi, ötede bir vpik var, elli metroluk bir yerde. Hem bu işik demki bize göründü, demek ediyor. Hem dikkat ediyor mütun? Fir- ve yağmur hafifledi. Adeta bize yel veriyorlar. Haydi yavrum, yürü bas Kalım. Belki suğınacak bir yer, belki biraz benzin buluruz. İhtyar yere atladı; ceb fenerini çıka- rarak yol arkar 'ti. Birkaç saniye elektrik ziyası — altında kalan İi gete Kat etkek kayafetında S aL Kİ bi aalandi Si ekmk at kakalin içinde ve ada laplarmi özdek saçlerle vzad tüi d bir l öi K Vö çomblerie a köleme onun bir kadır dkdağına bir hd " * Haydi bakalımı dedi. Fakat ge « ai bu taatinde burlarda kim Belunie, Bo — Kimbilir, belki kolcu, belki çoban, bir dağ başırda bozuk bir araba içide | — E kalmışlardı. Etrafta göz gürü gümmiye » uzak gibi geliyor. Nanl gideriz oraya ka- kadar karanlık, siddetli - bir fırana, |dar, gökte bora hazırlıkları... görüyonum amıma bana pek Profesör, evet || — Hayır... En çok iki yüz, iki yüz ifiçi gibi birisidir. ve yatlan Dikkat et toprak fazla ça - Sen bana kolunu ver murluya benziyor, batmıyalım. arkan sarl