28 Birinciteşrin 1936 CUMHTJRİYET Spor Kurumu Başkanı Suriye muahedesi Dost memleketin kıymetli Başneşredildi vekîli dün şehrimize geldi tenkidlere cevab veriyor Lâzkıyeliler Suriye birliGeneral Ali Hikmet Ayerdem, Berlin Olimpiyadı ğine kat'iyyen girmek istemivorlar îçin 90 bin lira değil, 39 bin lira sarf edildiğini söylüyor IBaştarafı 1 ınci sahıfede\ Atatürk büyük misafirimizi bugün kabul edecekler [Baştarafı l ıncı sahifede] laber aldım. Benim merkezde yaptığım .etkikatla vâsıl olduğum neticeye göre Dlımpiyad için sarfedilen paranın mıktar fe müfredatı kiisursuz olarak şöyledir: A Istanbuldan Berline gidip gelme 3Ütün Olimpıyad masrafı 39,000 liradır. hlükumet yalnız güreş, eskrim ve yelken •porları için 37,000 lira tahsis etmişken eşkilâtımız bisiklet, basketbol ve futboü de ilâve ederek bunu 39,000 lıraya :ıkarmıştır. B Kamp masrafı 8,000 ve sporcuara verilen tazminat bedeli de 3,300 ki :eman aynca 12,000 lira da İstanbuîda iarfolunmuştur. İlâveten ihzar edilip gön Jerılen bisiklet, basketbol ve futbol ta umlan ıçın hükumetten bizzarure daha 15,000 liralık Olimpıyad tahsisatı isteıilmişken bu para verılmemiş ve fakat nemleket dahıhndeki masraf kısmının ahsisatı umumiyemizden yapılmasına nüsaade edilmıştir. C Finlândiya ve Alman güreş tacımlarile Avusturya, Macar ve Yugosav futbol takımlarının İstanbula gelip ;itmeleri ve bisikletçilerimizin de Ronanyaya gidip gelmeleri 33,000 liraya nalolmuşsa da bunun 1 7 bin lırası mü >abakalar hasılatile karşılanabilerek miiebakı 16 bin lırasının umumî bütçemızin îcnebi temasları tahsisatından tesviyesi cab etmiştir. Olimpiyada gidilse de gidilmese de îu takımlarımıza bu temasların yaptırılnası esasen mukarrer olduğundan bunarı bu suretle Olimpiyad arifesinc tesaJüf ettirerek yaptırmakla teşkilâtımız isifade temin eylemiştir. Binaenaleyh bu nasrafın Olimpiyad masrafile alâkadar jlmıyacağı tabiıdir. Maahaza, görülüyor ki, bu dahi daıil edilse, her iiç masraf yekunu bile unumen 67,000 lirayı geçmemektedir. Valnız Istanbul kapmpı ile beraber O impiyad masrafı sayılabilecek mikrar 31,000 lira tutmakta ise de doğrudan joğruya Istanbuldan Berline gidip gel neğe münhasır olmak icab eden Olim • liyad masarifi hakikiyesi ancak 39,000 iradan ibaret bulunmaktadfr1. • ' ' Bu açık izahat, Olimpıyad masrafmın 30 bin lirayı mütecaviz olduğu hakkınrlaki neşriyatı yapan gazetelere bu ma umatı veren membaların ne şekil ve maliyette malumat vermekte bulundukla 'inı gösterecek ve memleketimizde spo •un terakkisini köstekliyen amilleri ve ısıl gizli derdlerimizin neler olduğu hak<ında bu gazeteleri tenvir eylemiş ola • :aktır. netice üzerine olacak tesirine şüphe yoktur ki erbabı daha iyi takdir ederler. Binaenaleyh bilhassa son zamanlardaki mağlubiyetlerde tabiî ve psikolojik olan bu tesirleri de nazarı itibara almak halin icabıdır. C Futbolcuların gerek olimpiyadlara gerekse Sovyetlere gitmeleri bunların kendilerine güvenerek bizzat talebde bulunmalarından değil herseye rağmen bilhassa bizim millet ve hükumet menfaatı görerek bunların buralara gönderil melerini iltizam eylemiş bulunmaklığı mızdandır. Şu halde netice üzerine münakaşa yapılırken bu noktanın da nazarı dikkate alınarak tenkidlerin amatör oyuncularımızı haksız yere rencıde etmiyecek sekilde yürütülmesi muvafıkı in saf olur. Atletlerimize gelince 3 Balkan Olimpiyadı için Yuna nıstana gıdıp gelen atletlerimizin beş Balkan milleti arasında dördüncü gelmiş bulunması da bazılarımızı sinirlendirmiştir. Fakat ne çare ki memleketimizde hakıkî atletık derecemiz halen işte bundan ibarettir. Bunun böyle olduğunu da O limpiyada atletlerimizi neden götürememekte olduğumuzu söylerken evvelce şu ifadelerimle bildirmiştim. «Atletizm hareketleri saat ve metro ile ölçülebilecek bir mahiyettedir. Her milletin rökoru ve beynelmilel rökorlar malumdur. Buna nazaran bizim de kendi derecemizi anlamamızda sühulet vardır. Atletizm hareketlerinde bizim yüzümü • zü güldürecek ancak bir iki numaramız bulunmaktadır. Fakat 22 atletizm nu marasının yalnız bir ikisi için ancak birer kişi çıkarabilmek Olimpiyadlara işt;rak için tabıî bir salâhiyet bahşedemez. İşte bundan dolayıdır ki bu Olimpiyadlara atletizmi maatteessüf gönderemiyo ruz.» Hal böyle iken bu defa atletlerimizi Yunanıstana göndermeklığımız Berlin Olınr pıyadındaki bütün spor takımlarımızı her fırsat düştükçe ecnebi temaslan yapma • sının faideleri olacağına emniyet getirdiğimizdendir. Gerçi biz de bundan sonra afletizme fazla ehemmiyet vererek bu husustaki kudret ve derecemizi yükselt meye çalışacağız ve umarım ki yakm bir âtide buna muvaffak ta olacağız. Fa kat o zamana kadar halli icab eden ortada bir mesele mevcud bulunduğu görüimektedir ki o da şudur. Haleb 25 Suriye muahedesinin tercümesi neşir ve tevzi edilmiştir. Mu ahedede Sancak hakkında bir kayid yoktur. Yalnız üç sene sonra Fransanın bütün haklarının Suriyeye devredileceği noktasına istinaden Suriyeliler bu nok tayı da benimsemektedirler. Katolik kulübünde verilen bir ziya fette Sadullah Cabiri bir nutuk söyle miştir. Ekalliyetlerin bu nutku anlamalan için türkçe konuşan bu zat Erme nilerin bütün haklarının mahfuz oldu • ğunu söylemiştir. Bundan sonra Vatanî kütle merke zinde gazetecilerle hasbıhal eden Sadullah Cabiri Suriyenin büyük kardeş T ü r kiye Cumhuriyetile samimî bir dostluk münasebatı kurmağa azmettiğini söylemiş ve geçen hafta Türkiye aleyhinde yazı yazan bir gazeteciyi tenkid ve dr ğerlerini böyle bir harekette bulunmak • tan tahzir eylemiştir. Fransa Suriye muahedesinin bugüne kadar neşredılmemesının sebebını Lâz • kiyedeki Alevî ekseriyetinin Suriye bir liğine girmeyi kabul etraemelerinden ileri gelmiştir. Lâzkiyeliler kayıdsız ve şartsız birliğe girmemektedirler. afyon bürosu müdür ve memurları, İstanbul gazetecileri ve çok kalabalık bir halk kütlesi tarafından büyük bir samimiyet, hürmet ve sevincle istikbal edilmiştir. Askerî bir kıt'a resmi selâmı ifa etmiş Ve mızıka Yugoslav millî marşını çalmıştır. Büyük misafirimiz; Yugoslav millî marşını ayakta dinledıkten sonra kendisini alkışlıyan kalabalık halkı şapkasile selâmlamıştır. Bu sırada alkış sesleri arasında Madam Stoyadinoviçe birçok buketler takdim edilmiştir. M. Stoyadinoviç ve refikası rükubla rına tahsis edilen otomobille doğruca Perapalas oteline gitmişlerdir. Yolları dolduran binlerce halk, aziz misafirlerimizi siddetle alkışlamışlardır. Aziz misafirimiz için Ankarada hazırlanan program Ankara 27 (Telefonla) Dost ve müttefik Yugoslavya Başvekili için Ankarada hazırlanan program mucibince, Cumhurreisi Atatürk, yarın buyük misafirimizi kabul buyuracaklardır. Perşembe günü M Stoyadinoviç Ataturkle beraber Cumhuriyet bay ramı münasebetile yapılacak resmi geçidde hazır bulunacaktır. Gece, Atatürk tarafından yuksek misafiri miz serefine bir ziyafet ve bir suvare verilecektir. Cuma günü Hariciye Vekilı doktor Tevfık Rüstü Aras, aziz misafirimiz serefine bir öğle ziyafeti verecektir. Öğleden sonra M. Stoya . dinoviç Gazi ciftliğini ziyaret ede cektir. Gece, Yugoslav elçLsi M. Lâ zareviç tarafından sefarette bir zi yafet verilecektir. Cumartesi günü, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yüksek misafirimiz serefine mükellef bir ziyafet verile cektir. M Stoyadinoviç pazar günü. Büyük Millet Meclisinin kusad merasiminde hazır bulunacak ve aksam treniîe I=tanbula dönecektir. Aziz misafirimiz İstanbuîda iki gün kaldıktan sonra Belerada avdet edecektir. rinden M. Yosenioviç ve Slovenac gazetesi başmuharriri M. Ahçin. Ankarada konuşulacak meseleler Belgrad 27 (A.A.) Başbakan Stoyadinoviçin Ankarayı resmen ziya • reti, bütün siyasî Yugoslav mehafilinde azim bir alâka uyandırmaktadır. Samu Pravea gazetesi diyor ki: «Bazı coğrafî ve siyasî mülâhazalar, Balkan birliğinin bugün her zamandan ziyade muhafazasını âmirdir. Balkanlar ihtilâf haîinde bulunamazlar ve Balkan menafiine elzem olan Avrupa muvaze nesini tutmak için elele bir grup halinde yürümelidir. Yugoslavya daima sulh i dealıni ilân etmiş ve bütün komşularile tesriki mesai arzusunu teyid eylemiştir. Fakat bugün garbde mevzuu bahsolan meselelerin vahametini Yugoslavya ta mamen müdriktir ve bizzat büyük dev letler için bile kendi emniyetine ınamn nekadar güç olduğunu pekâlâ bilmekle dir. Binaenaleyh Yugoslavya kendisi gibi düşünen herkese elini uzatmaktair. Bu yolda Balkanlarda sulhun ve emni yetin müdafaasında teşriki mesaide bu * lunan Türkiyeye Yugoslavyanın hissi • yatını arzetmek için Stoyadinoviçten daha salâhiyettar kimse yoktur. Yugoslavya Başbakanmın, Ankarayı ziyareti münasebetile Türk devlet adamlarile dost ve müttefik iki memleketi alâkadar eden bütün iktısadî meseleleri görüşecek ve Türk zimamdarlarile Balkan teşriki mesaisini, Balkan Antantı çerçevesi dahi * linde ve Küçük Antanta imtisalen tevsi hususunu da derpiş etmek imkânmı bu lacaktır. Bittabi bu Balkan Antantınm Muhterem misafirimizin ziyaretleri Muhterem misafirimiz saat 1 1 de vilâyete giderek Vali Muhiddin Ustündağı makamında ziyaret etmiştir. Muhte rem misafirimiz, Vilâyete girer ve çıkarken merasim yapılmıştır. Vilâyetten sonra otomobille Taksime giderek Cumhuriyet abidesine büyük bir celenk koymuş ve saat 12 de Yugoslav konsolosluk binasına gitmiştir. Sancak Türklerinin hepsi şapka giyiyorlar Antakya 25 Sancak Türklerinin hemen hepsi şapka giymektedirler. Hatta köylerde parası olmıyan fakir köylü ler bile tavuk ve yumurta satmak suretıle şapka parasını tedarik etmektedirler. Dün buraya gelen Sungur köyünden Mustafa Çavuş 700 kasket satın alarak köyüne götürmüştür. bir halk kütlesinin coşkun tezahüratı ve Yugoslavya Başvekili konsoloshanede alkışlan arasında Haydarpaşadan aynlIstanbul matbuatı mümessillerini kabul mıştır. ederek şu samimî beyanatta bulunmuş M. Stoyadinoviçin bu ziyareti müna lardır: sebetile Yugoslavya matbuat bürosundan «llk defa Türkiye Cumhurîyeti M. Lukaçeviç, Vreme gazetesinin siyasî toprağına ayak bastığım bu anda muharriri M. Svetovski, Politika ga M. Yoksimoviç, Avala dost ve mtittefik Türkiyeyi, onun zetesinden ajansı müdürü Dr. Petroviç, Samonpra Muhterem misafirimizin kıymetli beyanatı 4 Çanakkaledeki Alman harb maktullerinin kemikleri Harbi Umumide Çanakkalede ölen Alman askerlerinin kemiklerinin Tarabyaya nakline Almanya hükumetinin müracaati üzerine hükumetimizce müsaade edilmiştir. Eski silâh arkadaşlanmızın kemiklerini buraya getirmek üzere Al man ataşemiliterinin riyasetinde bir he • yet Çanakkaleye gitmiştir. Kemikler orada iJğur vapuruna merasimle nakle dilecek ve Tarabyada yazlık Alman sefarethanesi bahçesindeki mezarlığa gömülürken gene askerî merasim yapıla caktır. Bu merasime ordumuz namına bir kıt'a da iştirak edecektir. Halli lâzım gelen bir nokta «Atletizm hareketleri gibi daha evvel de derecesi anlaşılabilen veya bir futbol takımı gibi noksanı daha evvelden an • laşılan sporlar için şayed derecemiz kat'î olarak kazanmaya müsaid bulunmuyorsa bu gibi ecnebi temaslardan büsbütün çekinmek mi lâzımdır. Yoksa bu gibi ec • nebi temaslarına bilâkis iştirak ile ibrel ve dersler alarak kendimizi alıştırmak mı muvafık olur? Bizzat ben, Olimpiyada gitmek sı ralarında iken birinci hale göre hareket muvafık olacağmı düşünüyordum. Olinr piyaddan dönüşte ise bütün âlemin yaptığı gibi ikinci hale göre hareket daha münasib olacağı fikrine temayül ettim ve atletlerimizin Yunanistana gönderilmesini bu defa ondan dolayı tasvib ey ledim. Bence, önümüzdeki Balkan ku pası ve saire gibi haricî temaslar için de böyle hareket olunması musammemdir. Ancak spor ile alâkadar gazeteler kendi sahifelerinde bu fikri ilmî ve mücerreb bir şekilde münakaşa ederek şayed derecemiz kat'î olarak kazanmağa müsaid değilse haricî temaslardan büs * bütün çekilmemiz daha münasib olaca ğını tesbit edebilirlerse bunun da dikkat ve teemmüle almması mümkündür. Spor işlerini tenkid bahti Ege tütün piyasası açılıyor Ege tütün piyasasmın Cumhuriyet bayramını müteakıb açılacağı anlaşıl maktadır. Bu mıntakada tütünlerin pey lenmesi işi çoktan bitirilmiştir. Kum panyalar şimdiden münferid surette mubayaata başlamışlardır. Fakat asıl piyasa aybaşında açılacaktır. Tütün tüc car ve şirketlerinin mübayaa memur ları Egedeki müstahsil merkezlere da ğılmışlardır. Mübayaa hakkında tali mat almak üzere şehrimize gelmiş olan İnhisar idaresi eksperleri de yerlerine dönmüşlerdir. spora kat'iyyen meydan verilmiyecektir. Bu sebeble disipline mugayir mesai k a r şısında sporun da ve ne kadar kıymetli olursa olsun hataya düşen sporcuların ve hatta iktıza ederse bütün bir kulübün de feda edilmesinden çekinilmiyeceği bilin melidir. Sovyetlerle yapılan futbol maçlart 2 Futbolculanmızm Sovyetlerde vaptıkları maçlarm hiç birisinde bir galibiyet kazanmamalan bu sporumuz hakkında yeniden pek çok tenkidler ve münakaşaların açılmasına sebeb olmuştur. Bu meselede doğru bir karara varabil mek için millî futbol takımımız hakkın daki şu malumatın gözönünde tutulması icab eder. A Millî takımda bir iki yerin ehil oyunculan mevcud değildir. Nitekim Olimpiyada gidıleceği sırada, benim, bidayeten mücerred bu eksiklerden dolayı takımı götürmekten sarfınazar eylediğimizi sarahaten tebliğ ve ilân eylemiş bulun duğum hatırlardadır. Olimpiyadda takımımızın pek güzeî oynadığı Alman ve İngiliz futbol fede rasyon reisleri tarafından da teslim ve ifade olunmuşken bunların «takımda yalnız gol yapmak fikri ve elemanlan mevcud değildir.» demiş bulunmalan da bu noksanımızı teyid eden hakikatler dendir. Filhakika takıma bilhassa mer kez muhacim ve merkez muavin oyuncuları bulunamamaktadır. Millî takımda vaktile Zeki ve Nihad tarafından işgal olunan bu yerler bugün daha bunlar derecesindeki ehillerini bulamamıştır. Gc*çi bunların yerine yetişecek kıymetli gencler belirmiştir; fakat her biri 15 20 senelik oyuncular olan Zeki ile Nihadın yerini tutabilecek bu genclerin iyice yetişmesi de şüphe yoktur ki, çok pratiğe ve elbette zamana muhtacdır. Su kadar var ki bu yerlere namzed gencler de biran evvel yetişmek için bizzat çok çalışmakta bulunduklarından temenni edelim ki, bunlardan istifadeye başlamak zamanı da o kadar geç kalmasın. Fakat şimdiki halde de neticeleri takdir husu sunda takımımızın bu esas aksaklığını daima gözönünde tutmak lâzımdır. uzun zamanlardanberi tanımakta olduğum çok mükemmel matbuatının mümessilleri vasıtasile, hususî bir sevincle selâmlarım. Yugoslav devlet adamlarının kâffesi için yeni Türkiye anlaşma ve dostluk, Balkanların muslihane tekâmülünün temel taşt ve yer yüzünde sulh ve terakki işinin en mühim mesnedidir. Balkanların, cihan matbuatı için, anlaşmamazlık ve ardı arası ke « ısilmiyen cidallerin bir misali o • larak görünmüş olduğu zamanlar geçmiştir. Bugün sulh işi, bütün meselelerin en mühimmi olan bu meseleye atfedilmesi icab eden Müttefik memleketin kıymetli Başvekili Cumhariyet ciddiyetle anlaşılmıştır. tahrir erkânile görüşüyor Bütün Avrupanın geçirmekte va gazetesinden M. Milan İovanoviç ve diğer rüknü olan müttefik Romanya ve olduğu bu müşkül demde müsta Liyubliyanada çıkan Slovanya gazete Yunanistanla mutabık kalınarak yapilakar ve devamlı bir sulh için en faal sinden M. İvan Ahcıl de şehrimize ge caktır.» Falih Rıfkı Atayın bir yazısı bir şekilde Balkanlarda çalıştl lerek Başvekillerile birlıkte Ankaraya gitmişlerdir. makta olduğunu sb'ylemek müba Ankara 28 (A.A.) Yugoslavya Ankarada yapılacak merasim Başbakanı M. Stoyadinoviçin Ankarayı legâlı olmaz. Benim Ankara seyaAnkara 27 (Telefonla) Yann ziyareti münasebetile Falih Rıfkı Atay hatim, bunun yeni bir delilidir.y> Bu toplantıda, M. şehrimize gelecek olan dost Yugoslavya Stoyadinoviçin Başvekili Ekselâns Stoyadinoviç burada merasimle karşılanacaktır. Ankaradakı yeni Yugoslavya elçiliği binasının inşaatı bitmiştir. Küşad resmi 30 ilkteşrin cuma günü Ekselâns Stoyadinoviç tarafından yapılacaktır. i Yugoslav matbuat heyetinin memleketimizi ziyareti Türk gazetecilerinin bundan bir iki ay evvel Yugoslavyaya vaki olan ziyaretinden sonra Yugoslav gazetecilerin den mürekkeb bir heyetin de memleketimizi ziyaret etmesi takarrür etmişti. Bu ziyaretin Başvekil doktor Stoyadinoviçin memleketimize muvasalatı gününden ıtibaren başlıyacağı da zannediliyordu. Fakat Yugoslav gazetecilerinin bu umumî ziyareti başka bir tarihe kalmıştır. Muhterem misafirimizle beraber memleketimize birçok Yugoslav matbuat mümessilleri gelmiştir. Fakat bunlar, bu mühim ziyaret hâdisesini takib için gelmişlerdir. Dr. Stoyadinoviçle beraber memleketimize gelen resmî matbuat mümessilleri arasında şu zevat bulunmaktadır: Avala Ajansı müdürü M. Petroviç, resmî Sanoprovola gaetesi başmuharriri M. Hovanoviç, Politika gazetesi muharrırle Antrenörler 6 Yeni işlerimiz içinde bir de an* trenör mesdesi vardır. tngiltereden an trenör celbi esas itibarile yeni birşey değildir. Teşkilâtımızm şimdiye kadar da kadrosunda iki antrenör mevcud bulun makta idi. Yalnız bu defa bunların istihdam şeklinde muayyen bir maksadın temini istihdaf edilmektedir. Filhakika şimdiye kadar bazı kulübler kendilerine mahsus olarak Amerikalı, Alman, îngiliz ve saire gibi istedikleri milletlerden birer antrenör celp ve istihdam eylemekte oldukları gibi teşkilâtı mızca da diğer kulüblerin dahi istifade edebilmesi için aynca bir iki antrenör celb ve tavzif olunmakta ve bunlardan her biri, oyunculan kendi şahsî meslek ve metodlan dairesinde çalıştırmakta oldukları için muhtelif kulübler oyuncula nndan bir millî takım teşkil olunduğu zaman bunların, ayrı metodlarla yetişmiş bulunmalarından dolayı oyunlarında beraberlik temin olunamamakta idi. Şimdi bir baş antrenörün nezareti altında bü tün antrenörlerin her kulübe birleştiril miş muayyen bir metod dahilinde oyun öğretmeleri temin edilmiş olacağından bundan böyle millî takımı teşkil edecek olan oyuncular arasında metod beraberliği kendiliğinden husul bulmuş olocaktır. Binaenaleyh bu mesele, teşkilâtımızca düşünülen esaslı işlerden birisidir ve behemehal tatbik ve takib olunacaktır.» Muhterem misafirimiz matbuat mümessillerile bir arada memleketimizi ziyareti münasebetile Istanbula gelen Yugoslav gazetecileri de bulunmuşlardır. Yugoslav Başvekili, refikası ve yanındaki güzide zevatla bir likte öğle yemeğini hususî surette kon soloslukta yemişlerdir. 4 Spor işleri hakkında bir taraftan aîeddevam ve mükemmelen her türlü tenkidler yapıhp dururken diğer taraftan «spor işlerinin tenkidi menediliyor» tar * zında neşriyat yapanlar bulunduğu da görülmüştür. Tenkidlerin filhakika amatör sporculanmızı büsbütün spordan so ğutacak neticede sporun terakkisini d a r beliyecek şekilde olmaması, sırası düş tükçe, alâkadarlardan rica edilmektedir. Ve bu keyfiyet, amatör sporcuları o kadar acı tenkidlere katlandıracak ortada kendi zevklerinden ve millî şerefe hiz met etmelerinden başka hiçbir saik ve menfaat mevcud bulnmamasından dolayı icab etmektedir. Binaenaleyh daha ziyade sporcuları tenkid şekline matuf olan bu kaydin alelitlâk «spor işlerini tenMillî takımda bıkkınlık B Millî takım haziran ayı içinde kid menediliyor» mahiyetinde telâkki okampa alınarak Sovyetlerden dönüş ta lunmaması muvafıkı insaf olur. Her şeyden evvel ditiplin rihi olan eylul nihayetine kadar hemen 5 Son zamanlarda maatteessüf di4 ay hiç durmadan hep futbol oynamıs ve mütemadiyen ekzersizler ve maçlarla siplin hilâfma bazı meselelerin zuhuru da üssülesası meşgul edilmiştir. Bu halin tabiatlie ve görülmüştür. Teşkilâtımızm receği yorgunluk ve bıkkmlığı dolayısile «spordan evvel disiplin» dir. Disiplinsiz Misafirimizin dünkü gezintileri Aziz misafirlerimiz dün öğleden sonra saraylan gezmişler ve Sakarya motorile Boğaziçinde bir gezinti yapmışlar ve ak" şam saat 19,40 da kalkan hususî bir trenle Ankaraya hareket etmişlerdir. yazmış olduğu bir yazıda ezcümle şun ları söylemektedir: Yugoslavya ile Türkiye dostluğunu vasıflandıran esaslar, dışanda başarıcı olmak, içeride halk saadetine ve memlcket umranına çalışmak, ve millî müdafaalannı, milletlerinin sarsılmaz ve yenil mez hayat iradelerine timsal kılmaktır. Nazik zamanlar geçiriyoruz. Cihanşü • mul buhran, bölge bölge, harb tehıike • sini önlemek ve sulh davasına sadık kalmak istiyenlerin danışma ve azmini za • rurî kılıyor. Sulhun kıymetini Yugoslavya ve Türkiye, ve onların Balkanh dostları kadar kimse takdir etmez. Tuna ve Adriyatikten Kafkas, Mezopotamya ve Suriye hududlarına kadar, koca bir âlem sulha karar verdiği zaman, her tarafta harb fikrine karşı mücadele etmekte olanlar, bu karardan kuvvet alacaklar, en • ternasyonal barış müesseseleri, kendile • rine, geniş bir mesned bulacaklardır. M. Stoyadinoviçi ve onun şahsmda kardeş Yugoslav milletini selâmlanz. A* tatürk devrinde hürriyetini elde etmiş olan Türk kadınlığı, Madam Stoyadi noviçin ziyaretinden Yugoslavyah hemşirelerine sevgi ve selâmlannı göndermek için istifade etmeği Sahtiyarlık bilecek tir. Aziz misafirimiz Ankaraya gitti M. Stoyadinoviç ve refakatindeki zevat Haydarpaşada Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağ, Istanbul Kumandan vekili General Ali Fuad, Yugos lavya konsolosluğu erkânı, İstanbul gazetecileri ve kalabalık bir halk tarafından uğurlanmışlardır. Haydarpaşa garı da Türk ve Yugos lav renklerile donatılmıştı. Bir müfreze asker büyük misafire selâm resmini ifa etmiş ve mızıka Yugoslav ve Türk millî marşlarım çalmıştır. Muhterem misafirimizi götüren hususî tren bütün garı dolduran çok kalabalık Kıymetli misafirimizin başka bir resimleri