CUMHURÎYET 14 Birinciteşrin 1996 Mecburî tasarruf Madam Luazöl, o gecekı baloya gide | miyeceğini düşündükçe üzüntüden deli oluyordu. Bundan evvelki balo için yap tırdığı robu giymeğe, çarnaçar razı olu yordu. Fakat bu ayıbı örtebilmek için mutlaka bir mücevhere ihtiyacı vardı. Eşe dosta karşı, üstüste ayni robu giyip baloya gitmek olmazdı. Uzunuzadıya düşündü, nihayet M a dam Forestyeye müracaate karar verdi. Madam Forestye, zengin, asil bir ka dındı. Madam Luazölle aralannda haylice yaş farkı olmakla beraber, dostluklan fazla idi. Vakıâ, o zamana kadar, Madam Luazöl, bu zengin kadından herhangi bir hizmet istemiş yahud onun herhangi bir yardımını rica etmiş değildi. Fakat, baloda, şık ve kibar görünmek mevzuu bahsolduğu için, kiiçüklük te olsa, Madam Forestyeden istimdadı göze almıştı. Madam Forestye, arkadaşının müra caatini güleryüzle ve müsareatle karşıladı, kendisine en güzel gerdanlığını çıka rıp vererek: t Yeni tarih kitabı çıktı Ilk mekteblerin dördüncü ve beşinci smıflarında okutulmakta olan tarih ki tablannm, Türk Tarih Cemiyetinin yeni tetkik ve araştırmalanna göre bu sene tadil edildiğini yazmıştık. Bunlardan be * şinci sınıfa mahsus olan kitab, gayet nefis bir kap içinde olduğu halde basıhşı ikmal edilmiş, dün satışa çıkanlmıştır. Bu seneki beşinci sınıf tarih kitabının birinci dersinde eski medeniyetler, ilerle yiş ve bu medeniyetlerin kablettarihî yayılışlan hulâsa edildikten sonra doğrudan doğruya vesikalara istinad eden eski, orta ve yeni zamanlar tarihine geçil • mektedir. Bu kitabın sonuna, lise kitab" larında olduğu gibi tarihden evvelki devirlerde orta Asyada coğrafî ve fizikî şartların değişmesi neticesi olarak vuku bulan büyük göç istikametlerini ve bu göçlerden sonra ülke değiştiren kütlele rin muhtelif yerlerde kurduklan hüku met ve medeniyetlerini, büyük Selçukî İmparatorluğunu, Ortazamanlann so * nunda başlıyan büyük keşfiyatı, 1359 1699 senelerinde, Avrupa, Asya ve Afrika arasında yayılan büyük Os manlı İmparatorluğunu ve bu Imparatorluğun devir devir yaptığı istilâlan gösterir nefıs haritalar da ilâve edilmiştir. Bundan başka Büyük Harbden evvel ve sonra olmak üzere Avrupanın siyasî vaziyetini gösterir haritalar, Türkiye Cumhuriyetinin demiryolu ve büyük endüstri faaliyetini gösterir haritalarla, endüstriye aid grafikler, kurulan fabrikalara aid birçok resimler de tarih kitabma ilâve edilmiştir. Yalnız bundan evvelki beşinci sınıf tarih kitabı 15 kuruş olduğu halde yeni tarih kitabı 30 kuruştur. Taksiler azalıyor, hususî arabalar çoğalıyor RADYO Ç Bu aksamki program J ISTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12.50 hava . dis 13,05 plâkla hafıf müzik 13,25 m u h telif plâk nesriyatı 18,30 çay saati, dans musikisi 19,30 Pışfcin Teyze tarafından monolog 20 Muzeyyen ve arkadaşlan t a rafından Turk musikisi ve halk şarkıiarı 20 30 Munır Nureddin ve arkadasları t a r a fından Türk musikisi ve halk şarkıiarı 21 plâkla sololar 21,30 orkestra 22,30 ajans haberlerı . 23 son. VİYANA: 18,10 musiki 19 05 konuşmalar 20,05 saat, haberler, hava raporu 20 30 opera yayınr Samsun ve Dalila 23 15 haber ler 23 25 gramofon . 24,50 musiki. BERLIN: 17,50 gramofon 19,05 konser 20,05 o pera parçaları 20,50 günün akisleri •21,20 gene milletlerın zamanı . 21 50 musiki 22,05 askeri musiki 23,05 hava ra poru, havadis, spor 23,35 gece musikisi ve dans havaları. BUDAPEŞTE: 18,05 viyolonsel konseri, konferans 19,05 salon musikisi. konferans 20,15 salon musikisi 21,15 eğlenceli konusmaıar 21,35 cingene musikisi ve Macar şarkıiarı 22,35 haberler 22,55 piyano musikisi 23 35 gramofon 1,10 haberler. BTJKREŞ20 05 konferans 20 25 balet musikisl, konferans 21,30 org konseri . 22,15 şan konseri 22,35 haberler, spor 22,50 gece konseri 23.50 fransızca ve almanca ha berler 24 son haberler 18,50 gramofon . 19 20 çoctıklarm zamanı 20,05 orkestra konseri 21.05 hava dıs 21,35 orkestra konseri 22,20 piyes 23 20 konusma . 23 50 o zaman kararlaş tırılacak bir numara 24.05 havadis 24 30 dans musikisi 1,35 havadis 1,45 kıraat. 1,45 şarkılar. PARİS tP. T T.l: 21,40 orkestra konseri 22.05 turizm hıberleri . 22,20 konuşma 22,35 Strasburgdan nakü 24,35 havadis 1,05 Amerika haberleri. ROMA: 18,05 havadis 18 20 gramofon 19,25 yabancı dillerde yaym 20,10 almanca t u rızm haberleri . 20 25 yabancı dillerde ya yın 20,50 Yunanistan icm yayın 21,10 havadis. gramofon 21 35 devlet yayını 21.45 karışık konser 22,25 konusma 22,35 keman konseri 23,25 turizm haberleri 23,35 dans musikisi, havadis. Al Maltildciğim, dedi, bunu bu gece boynuna taktığın zaman balodaki bütün kadınları kıskandıracağından emin olabilirsm. Balonun, hiç şüphesiz en güzel mücevheri olan bu gerdanlık, senin gibi en güzel kadımn boynunda pırılda dıkça kamaşmıyacak göz yoktur. Madam Luazöl, balo gecesi, boynundaki ariyet gerdanlık sayesinde hakikaten bir yıldız gıbi parladı. Bütün gözler onu süzüyor, bütün ağızlarda onun ismi dolaşıyordu. O akşam onunla dansetmeğe fırsat bulamıyan erkekler, dansedebilen bahtiyarlan adeta kıskandılar ve Madam Luazöl, sabahın saat dördünde, yan o dalardan birinde mışıl mışıl uyuyan kocasını uyandınp ta evin yolunu tuttuğu zaman, kendini, binbir gece âleminden yeryüzüne inmiş sandı. Baloda, kavalyelerinin kolunda sıçrarken, hakikat âlemini tamamile unutmuş, yavaş yavaş içine daldığı hayal ülkesinde, ruhile beraber vücudü de adeta kanatlanmıştı. Onun için, bindiği otomobilde, benzin kokusu, biraz evvel ayrıldığı salonun muattar havasma alışan burnunu, yanıbaşında hâlâ uyku sersemliğini gideremiyen kocasının horultu artığı karışık bir sesle söyediği sözler, cazbandm zıplatıcı viyaklamala rını benimsiyen kulağını adeta incitti. Eve girdikeri zaman Madam Luazöl, biraz somurtkandı. mur bütçesi, gerdanLk parasım tamamlamak için sağa sola edilen borcun yükü altmda ezilmiş kalmıştı. Evin içinde kav ga, kapının önünde alacaklı eksik olmu yordu. Boynuna gerdanlık takmadan baloya gidemiyen Madam Luazöl, şimdi rengi solan mantosunu boyatacak parayı tedarik edemiyor; dikişsiz çorab yüzü gör müyordu. Hizmetçiyi savmışlardı. Madam Luazölün hayatı, artık, deliklitasın önünde bulaşık, liğenin başında çamaşır yıka makla geçiyordu. Altıncı katında otur dukları binanm sokak kapısına kadar inip çöp tenekesini taşımaktan, pazara gidip zerzevat almağa vanncıya kadar her iş artık onun üstündeydi. Bir gece nin zevki için boynuna taktığı ariyet gerdanlık, orada, ebedî bir boyunduruk halinde asılmış kalmıştı. Ve bu hayat tam on sene sürdü, en müthiş yokluklar, en acı mahrumiyetler içinde geçen on uzun sene! Gerdanlık ceremesi için alınan borç para, her ânı mütevazı bütçenin en büyük kısmını sir mürüp götürdüğü halde, bir yandan biriken faizlerle bir çığ gibi büyüdükçe büyümüştü. Ana para, şanına lâyık bir tenasül bereketile durmadan yavruluyor, günler geçtikçe bu yavrular da birer ana oluyordu. Kan koca artık hesabını bulamaz oldukları azametli borç yekunu k a r şısmda, masrafı kıstıkça kısmışlar, nefis lerini her şeyden mahrum etmeğe mec bur işkenceden farksız bir hayat geçir meğe başlamışlardı. Ufacık bir dalgmlık, bir dikkatsizlik bütün hayatlarını zehir etmişti. Fakat bir tesellileri vardı; hayatları ve saadetleri pahasma da olsa haysiyet ve şereflerin den fedakârhk etmemişler, en kıymetli mücevherini emanet edecek kadar kendilerine itimad gösteren Madam Forestyeye karşı küçük düşmemişlerdi. ŞehrLn tekmil kuyumcularmı dolaştıkları halde bir tek mağazada bulabildikleri pırlanta gerdanlık kaybettiklerinin o kadar ayni idi ki, Madam Forestye en ufak bir şüpheye bile düşmemiş, onu, bir gün evvel emanet ettiği kendi gerdanhğı zannederek almış, mücevherat çekmecesine koymuştu. Zaten o tarihten sonra da, Luazöller, kendi derdlerine düşmüşler, eski ahbablarını ziyaret edemez olmuşlar, yoksul hayatlarının içine büzülüp unu tulmuşlardı. Gerdanhk vak'asınm üzeriden geçen yıllann on birincisine devrettiklerinin haftasıydı. Bir pazar günü, kan koca, içinde pek bunaldıkları daracık apartımandan çıkıp biraz nefes almak için Belediye bahçesine gittiler. Orada bir tahta sıraya oturdular. Madam Luazöl, bir aralık başını çevirdiği zaman, sağ taraftaki kanepede Madam Forestyenin oturduğunu gördü. Önce kendi derdine düşüp etrafını görecek hali olmadığı için, sonra da Madam Forestyenin oturduğu evden başka yere nakletmesi üzerine adresini bulamadığı için gözden kaybettiği bu ahbabını on sene sonra karşısmda birdenbire görüvermek kadıncağızı şaşırtmıştı. Madam Forestyenin yüzünü görmek, ona ayni zamanda kendi felâketini de hatırlattığı için şaşkınlığına bir yürek azabı da inzimam ediyordu. Yerinden kalktı, ona doğru yürüdü. Madam Forestye, bu eski ahbabını güçlükle tanıyabildi. Nekadar değişmişsin Matildciğim! dedi. Kaç senedir nerelerdeydin? Muhtelif sebeblerin tesirıle bırinin azalmasına mukabil diğerinin adedi tedricen artmakta olan tahsı ve htısusi araba îstanbul^a taksi otomobillerinin bir müddettenberi azalmasına mukabil hu susî otomobıller çoğalmağa başlamıştır. Bugün İstanbulda 780 taksi, 675 hususî otomobil, 470 kamyon ve kanr yonet 89 otobüs ve 230 motosıklet var dır. Bu gidışle bir sene sonra hususî oto mobillerin adedce taksi arabalarını geçeceği zannedılmektedir. Hususî otomobillerin çoğalmasının muhtelif sebebleri arasmda işleri icabı olarak mütemadiyen dolaşmak mecburiyetinde olanların hususî arabayı daha ekonomik bularak taksiye tercih etmeleri keyfiyeti de vardır. Taksi şoförleri, vergilerin ve Belediye rüsumunun çokluğuna mukabil müşterinin azalmasmdan, Belediye cezalannm ço ğalmasından otobüslerin her tarafa işle mesinden, bilhassa hususî plâka ile ça lışan taksilerin müşteri taşımalarından şikâyet etmektedirler. Başkırdistan Cumhur Reisinin hediyeleri "POÜSTE DENİZDEN ÇIKARBLAN CESED Evvelki gece saat 21 raddelerinde Arnavudköyünde Feyziati lisesi önün den geçmekte olan bir yolcu denizde dalgalar arasmda bir erkek cesedinin bulunduğunu görmüş ve civardaki polis karakoluna haber vermiştir. Cesedi denizden çıkarmışlar ve rıhtıma koyarak nöbetçi Müddeiumumiye telefonla bir cesed bulunduğunu bil dirmişlerdir. Cesedin üzerinde siyah bir elbise vardır. Üzerinde hüviyetini belli edecek hiçbir vesika bulunamamıştır. Yalnız ölünün müslüman olmadığı anlaşılmıştır. GÖZTEPEDE YAKALANAN KU MARBAZLAR Göztepede tstasyon caddesinde Atıfetin kahvesinde Hasan ; Şaban, Rıfkı, Zeki isimlerinde dört kişi iskambil kâğıdı ile kumar oynarlarken polisler tarafından yakalanmışve Üsküdar Müddeiumumiliğine teslim edilmişlerdir. ELEKTRtK CEREYANINA TUTULMUŞ Dün sabah, Eminönünde gümrük rıhtımmda Liman şirketine aid 8 numaralı vincin kazanına delik açmakta olan Reşad usta tuttuğu elektrikli delme makinesindeki cereyana tutul muş ve baygın bir halde hastaneye kaldırılmıştır. Gazetemizm 2/10/936 tarüüi nushasında Kari sütununda neşrettiğimiz bir mektubda «İnhisarlar idaresinin daktlloluk İçin açtığı imtıhan neticesınin uzun zaman geçtığı halde anlaşılamadığı ve sonradan seksen kadar namzedın uçte biri erkek olduğu halde kazananların yalnız bayanlar olduğu nazarı dikkate konulmakta idi. inhisarlar idaresi dün bu husus hak kmda şu tavzıh mektubunu göndermiştir: «Daktılo ımtihanı 30 eylulde yapıldığma gore bu fıkranın çıktığı 2 teşrinievvele kadar aradan uzun bir müddet değil, iki gıin geçmiştir ki bu müddet zarfında imtihan evrakı henüz tetkik edilmemiştir. Bu itibarla kimlerin muvaffak oldukları belli olmadajı bayanların tercih olunduğu yo . lundakı iddia varid olamıyacağı tabiidir. Keyfiyet tavzih olunur > inhisarlar idaresinin tavzihinden bah settıği rmtihan yalnız bayanların istirak ettiği en son imtıhandır. Karilerımizin bahsettikleri imtihan ise bundan bir iki ay evvel açılmış olan memur imtihanı olsa gerektir.. Bundan bir müddet evvel şehrimizi ziyaret eden Başkırgistan Cumhurreisi Tahirof Yoldaş, İstanbuldaki fakir çocuklar için birçok hediyeler göndermiştir. Sovyet sefareti memurları, Tahirof Yoldaşm bu hediyelerinden bir kısmını dün Kadirgadaki Kımsesizler Yurduna götürerek minimini yavrulara dağıtmışlardır. Yukarıki resim hediyelerin çocuklara dağıtıhşmı göstermektedir. NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece nobetçl olan eczaneler şunlar dır: Istanbul cihetindekiler Aksarayda (Etem Pertsv), Alemchrda <Eşref Neset), Bakırkoyde flstepan), Be yazıdda (Belkis), Emınonunde (Beşir Ke mal, Cevad), Fenerde (Emılyadı), Kara gümrükte (Suad), Küçükpazarda (Hasan Hulusi), Samatyada (Erofilos), Şehreml ninde (A. Hamdi), Şehzadebaşmda (A saf). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Hldayet\ Haskoyde (Barbut), Kasımpaşada (Vasıf), Merkez nahiyeJe CGalatasaray), (Garih), Şişlide (Maçks), Taksimde (Kemal Rebul), ıKurtuluş». Üskudar, Kadıkoy ve AdalardakılerBuyükadada (Şinasi^, Heybeüde (Ta naş), Kadıköy Pazaryolunda (Rifat Muh tar), Modada (Alâeddin), Uskudar Imra horda (İmrahor). Çok yafamak için... Gülmek, daima gülmek lâzımdır. Ve gülmek için de bugün matinelerden itibaren Madam Luazöl, yatak odasına girmiş, soyunuyordu. Birdenbire bir çığlık ko pardı. Ariyet gerdanlık boynunda yoktu. Feryadı işiten kocası yandaki odadan koştu, geldi. Beraber aşağı kata kadar indiler; sokak kapısının önünü, hatta caddenin, gece kıyafetile ıleriliyebildikleri kadar kısmını aradılar; tekrar eve dö nüp elbiselerini, çamaşırlannı silkeledi ler, topluiğne arar gibi ortalığı altüst ettiler. Gerdanlık hiçbir yerde yoktu. Baloda kaybolmuş olamazdı. Demek ki oto mobilde düşmüştü. Kan koca müthiş bir kavgaya tutuştular. Mösyö Luazöl, uyku sersemlığinden eser kalmıyan gözlerini açarak karısının üstüne yürüyor, dövecek gibi yumruklannı sallıyordu. Bir defa, elâlemin gerdanlığını ariyet almak ne oluyordu. Sonra insan bindiği otomobilin numarasına dikkat etmez miydi? Evlendikleri günden beri hayatını zehir eden bu kadm işte şimdi de, kendisini durup dururken, belki de sittinsene ödiyemiyeceği kadar büyük bir para tazminine mecbur bırak mıştı. Zaten maaşınm yarısım losyona, pudraya, tırnak cilâsma, kuvafüre ver mekten bıkmış usanmıştı. İnsan tuvalete bu derece düşkün olunca, babasınm evinden gelirken drahomasını da beraber getirirdi. Şimdi ne yapacaklardı bakalım! Madam Forestyenin binlerce frankhk gerdanhğmı bakalım nasıl ödiyeceklerdi ? Luazöl, içinden doğru birşeyler kabanp şiştiğini hissediyor, kansını saçlanndan yakalayıp yerlerde sürüye sürüye bir temiz patakladıktan sonra pencereden aşağı fırlatıp atmak istiyordu. KLan koca, o geceyi saçsaça, başbaşa geçırdiler. Birbirinin nekadar kusuru, leabahati varsa karşılıklı sayıp döktüler. Luazöl, bu arada, gerdanhğın sahibine de hayli iltifatlar savurdu. Ertesi sabah, Luazöl ve kansı kuyumcuları dolaşblar. Kaybolan gerdanhğın bpkısmı nihayet bir kuyumcuda bulabildiler. Luazöl, gerdanhğın fiatını sorup ta kırk bin frank cevabını almca rengi uçtu, elleri titremeğe başladı. Elinde avcunda olanı satıp savsa, gene bu parayı vere mezdi. Luazöl, namusuna ve şerefine herşeyden fazla ehemmiyet veren bir adam olduğu için tereddüd etmedi; kırdı sardı, parayı tedarik etti ve gerdanhk Madam Forestyeye iade edildi. Fakat o günden itibaren de, Luazöl aîlesinin hayatı ta temelinden sarsılmış, berbad olmuştu. Luazölün ortahalli me Y I L D I Z ALKAZAR sinemalarında birden gösterilmeğe başlanan ŞARLO'nun jn şen ve en gülünçlü temsili olan ESKİ ZAMANLAR 2 saatlik kahkaha filmini görmelidir. 10 kısım tekmili bir defada İnhisarlar Idaresinin bir tavzihi Ç ASKERLİK İŞLERİ Şubeye davet ") MATBUAT MUNTESIBININE AÇIK DAYETIYE . Yarın akşamdan itibaren sinemalarımızda göstermeğe başlıyacağımız, büyük rejisör Wt L L Y F O R S T ' u n şaheseri Eminönü Askerlık şubesınden: Bandırma şubesinde kayidli iken İstanbula gelen tabıb ıhtıyat yüzbasısı Osman oğlu Ihsanın şubeye muracaat etmesi. filmi YARIN SABAH SAAT 10,30 da M E L E K sinemasında şehrimiz matbuatı müntesibinine hususî bir matinede gösteri • leceğinden sinemalarımızın serbest davetiyelerini haiz zevatın teşrifleri rica olunur. M E L E K ve SAKARYA sinemaları müdiriyetleri M A Z U R K A Bütün kederlerinizi unutmak isterseniz bu hafta gene 2 büyük filim birden gösteren Ş A R K Eski (EKLER) sinemasına gidiniz. Bugünden itibaren sarışın ve sevimli yıldız ANNY O N D R A ve meshur Box şampiyonu Sormaym madam. Birbirimizi görmediğimiz on senedenberi hayatım altüst oldu. O uğursuz balo gecesindenberi... Madam Forestye balo gecesini hatırlamıyordu. Hangi balo? Hani bana gerdanlıgımzı ödünc verdiğiniz balo yok mu? İşte o. O zaman sızden gizlemiştim. Fakat aradan on sene geçti, şimdi söyliyebilirim. Ben o gece sizin gerdanhğı kaybetmiştim, yerine başka bir tane aldım, size getirdim. Tıpkısı olduğu için tabiî farkına varmadı nız. Fakat kırk bin frank bizim belimizi büktü, işte bu hale geldik. Nasıl kırk bin frank? Kaybolamn yerine aldığımız ger danlığa kırk bin frank verdik. Madam Forestye birdenbire yerinden fırladı. Yüzünde hayrete, merhamete benzer bir ifade ile Madam Luazöle baktı. Sonra onun ellerini tutarak, sevincli bir haberi birdenbire söylemek istemiyenlere mahsus ihtiyatlı bir tavırla: Gene talihin varmış yavrum, dedi. Siz mecburî bir tasarruf yapmışsınız. Benim gerdanhğım iki yüz franklık taklid bir gerdanlıktı. Paranızı bankaya yatırmışsınız demektir. Yarın bana gel de bu şi halledelim... Çeviren: | EHLİSALİB MUHAREBELERi ) T Ü R K Sinemasında Moskova tiyatrosu ar tistleri tarafından oynanmış gayet şen büyük bir komedi. MAX SCHMELİNG (Çajjrılar, konferanslar, kongreür^) Edebiyat Fakültesi Talebe cemiyeti başkanlığından: Idare heyeti ekseriyetinin istifa etmesi dolayısile umumî heyetin 16/10/1936 cuma günü saat 14 te Üniversite konferans sa lonunda yapılacak fevkalâde kongreye gelmesi. / > KNOCK OUT Büyük Şark opereti İşte müntehab bir program tarafından temsil edilen f i 1m i 1e Edebiyat Fakültesi Talebe Cemiyeti utnuraî heyeti GENCLER önUmüzdeki P E P O Bugün ŞIK Sinema CHARLES BOYER ve DANiEL DARiEUX Gibi iki büyük san'atkirın en güzel eserleri olan Lise ve Orta mektep talebesine En iyi ve çabuk fransızca öğreten kitab Merhum Ali Nazimanın CUMA GÜNÜ Bu hafta T Ü R K HARVEY ve WİLLY sinemasında FRİTSCH'in La Clef du Français kitabıdır. Maarif Vekâletince kabul edilmiş, ikinci defa basılmıştır. Üç talebe, bir muallim kısmı vardır. Birinci 23, ikinci 34, üçüncü 40 kuruştur. Taşrada toptan alanlar dan posta ücreti alınmaz ve tenzi lât yapılır. Satış yeri Cumhuriyet matbaası sıdır. K A R A Bu LİLİAN MAYERLİNG Filmine devam ediyor. Güzel filmini gidip görünüz. G Ü L L E R M İ L L Î filimlerinden Bugün matinelerden itibaren senenin yeni SAKARYA GÖNÜL DEDİKODULARI Sarışm yıldız MARTHA EGGERTH'in en güzel filmi Ayrıca: Ç Ö L S A V A Ş L A R I Baştan başa heyecan dolu a sergüzeşt filmi (Eski Elhamrd) sinemasında JEAN KlEPURA'nm BÜTÜN GÜZELLERİ SEVERİM muvaffakiyetli filminin son günlerinden istifade ediniz. HAMDİ VAROĞLU M