CUMHURİYET BİTİncikânun 1935 « Dünün Genci Anlatıyor Sermed Muhtar Alus { Şehir ve Memleket Haberleri ) ı • ' Siyasî icmal J Lavalin yeni Aiuvaffakiyeti ransız Başvekili Laval par »ı lamentonun toplandığı gün • denberi üçüncü defa olarat bir fırtına daha atlattı. Bu sonuncusu en tehlikelisi ve korkuncuydu. Kebinenin bu badireden sağ ve salim çıkacağı beklenmiyordu. Birinci fırtınayı sosyalistlerle komünistlerin çevirdikleri bir usulümüzakere manevrası doğurmuştu. Ikinci fırtına kararnamelerle takib olunan mali politikanın uygun olup olmadığı meşe lesinden çıkmıştı. Kabine birincisinde 120 ve ikincisinde 70 fazla rey alarak ekseriyet kazanmıştı. Muhaliflerin ekalliyette kalması bunlann teşkil ettikleri (halk cephesi) grupundaki üç sol partiden en kuvvetlisi o« lan radikal sosyalistler ekseriyetinin hü •* kumet lehine rey vermesinden ileri gel t mışti. Fakat (Ateş hattmda Haçlı macîal * ya alanlar), (Vatanperver Genclik) ve (Fransız Tesanüdü) gibi sağ partilere mütemayil ve askerî disipline tâbi (Liğ) lere karşı hükumetin aldığı ted birleri kâfi görmiyen sollann yaptıklan istizahlardan çıkan üçüncü fırtmada vaziyet büsbütün başkaydı. Bu (Liğ) lerin gayesi hükumetin o torite sahibi olması, parlamento fırkala i nna alet ve siyasî oyunlara kurban gıtmemesi olduğundan sollar bunlan Fransada faşizmi korumağa hazırlanmakla itham ediyorlar ve Fransadaki demok rasiyi ve dolayısile kendi mevcudiyetle rini bir tehlikede görüyorlardı. Bunun için (Halk Cephesi) zümresindeki par tilerden radikal sosyalistler dahi bu meselede hükumetin politikasına taraftar değillerdi. Hükumet (Ligler) meselesi üzerinde itimad istediği takdirde ekalliyette kalacağı muhakkak sayılıyordu. Ka bineyi ancak fevkalâde bir halin zuhuru ve mevcud vaziyetin temelinden de ğişmesi kurtarabilirdi. Laval yalnız memleketin parası frangı kurtarmak, bütçesini düzeltmek ve memleket millî gelirinin yüzde ellisini kaybettiğinden çok düşkün halde bu lunan iktısadiyatının kalkmmasmı te mine çalışmak, ayni zamanda zihinlen yatıştırmak, partileri uzlaştırmak için de çalışıyordu. Çünkü paranın, maliyenm ve iktısadiyatm bozuk gitmesinde başlıca âmıl Fransa dahilindeki fırkalann didinmeleri ve ortalığı heyecana vermeliy» di. Laval herbirinin yüzbinlerce müsel * lâh efradı olan (Liğ) lere karşı meydan okuduğu zaman, bunların yalnız sol partilere karşı değil bunların hâmisi tavrını takınmış olan hükumete de hücum ederek Fransanm asayişini altüst edecekleri muhakkaktı. Bu (Lig) lere karşı askerî kuvvet kullanılması memleketi dahilî harbe sürükliyebilirdi. Bunun için Laval hem (Lig) leri hem de sollan karşılıklı fedakârhğa ikna ederek, ortadaki gayritabiiliği bertaraf et meği ve bu suretle bu korkunc meselede kendisinin de, memleketin de selâmeüni temin etmeği düşünmüştür. Parlamentoda sağ ve sol (Lig) ler meselesi üzerinde düello ederlerken Laval elaltından il/i tarafın karşılıklı müsaadekârlıkta bulunmalan için bütün gayretini göstermiştir. Bu işte kendisine Heryonun da büyük yardımı dokunmuştur. Heryo radikal sosyalistlerin ekseriyetinden vekâlet alarak bunların mutedil dileklerini Lavale bildirmiştir. Radikal sosyalistlerin ek seriyeti yalnız sağ (Lig) lerin değîl ayni zamanda karşılıklı olan sol parrilerin hususî teşekküllerinin dahi kaldınlmasına laraftar olmuştur. Halbuki sosyalistlerle komünistler ve radikallerin sol cenalu yalnız (Lig) lerin ilga edilmesini istiyorIardı. Sağ (Lig) ler memleketin sol müfrit partilerinin müsellâh ve toplu teşekküllerinin zorile bir komünist diktatörlüğü nün idaresi altına geçmesine mâni olmak maksadile teşekkül ettiğinden sollar bu gibi teşekküllerden feragat ettikleri ve ölümle tehdid usulünden vazgeçtikleri takdirde kendilerinin de hikmeti vücudü kalmıyacağını anlatmışlardır. Yakın maziden maceralar 7 Gene böyle bir cuma akşamı. Sazdaki hanımlar dağıhyor. Benimki karşıdan çıkü. Yanında, ilk defa berabcrinde gördüğüm yaşlı kadın; biraz geriden yürü yor. Hiç unutmam, saz da: (Cana rakibi handan edersin) i çalıyor. Bakırköylü tam hizama gelince derinclen derine bir ah çektim. Etraftakiler duyacak kadar sesli ah değil; içten, kalbigâhtan bir ah; ve arkasından şarkınm alttarafmı getirdim: Beni binevayi giryan edersin Ayni zamanda pembe ipek mendil de elimde. Gözlerime tutuyorum; üstüste burnumu çekerek ağlıyor, hıçkınyor gibi yapıyorum. Hiç oralı olmuyor... Behey Allahın kulu, arkandaki kadma birşey söyliye cekmiş gibi, döner gibi yaparak yan göz]e bak; baştan savma olsun gülümse bari.. Hayır, hiç aldınş etme yok. Çatlıyacağım. Kalkayım mı, kalk mıyayım mı?. Takib edeyim mi, etmiyeyim mi?.. Ya gene aldırmazsa; umursamazsa; ekşirsem... Epeyce uzaklaştı. Yavaşladı. Durdu. Yüzünü çevirdi. Giilümsiyerek başını sallamaz mı?... Selâm melâm değil: şakası makası da yok, (gel!) diyor; davul zurna mı çalacak, beni çağınyor. O anda yerimden fırladım. Uzaktan uzağa takibe koyuldum. Hayli gittik. Tenha bir sokağa saptı. Hava adamakıllı karanhklaşmıştı... Daha yavaşladı. Yaşlı kadın yürüdü, ileriledi. Yanma sokuldum. Açtım aezı. Tut turdum kâtibce, Arabili Farisili lâflan. Onu göklere çıkanvordum. Hali pürmelâlimi de anlatıyordum. Kendisini gör düm göreli, 21 gündür tath uvkulann bana haram oldugunu, bir lokma ekmek. bir vudum su aezıma kovamadıîhmı. derdinden çıldıracağımı, iltifatından meh cur ederse canıma kıyacagımı. bir biçarenin katili olacasını savıo döktüm. Dedipim pibi bunlan hep inşa ve kıtabet lisanile, lugatli lugatli kelimelerle söylemi$tim. Pek ecvefi vavilerden değilİ7dir. O kadarcık Nabiliği bcceremezsk ayıb... Durdu. Etrafa bir göz gezdirdi. Bana döndü. Herhalde birjeyler söyliyerak, cesaret edip söyliyemiyor. Cok asaletli, mahcub bir kadın vesselâm. Bir emri seniyeniz mi var elmasım? dedim. Aman. diye cıromıyordu. Caromtıdan kalbim yerinden kopacak billâhi. Ne yapıyorsunuz? Görecekler; görenler ne demez? Tam sırası; fırsat bu fırsat. Kadın k:smına karşı mümkün olabildiği kadar ?erbest, girgin, pervasız olmalıd;r. En üs tününden ve kibanndan bile eğer o taraklarda bezi varsa ekmek ister gibi vadi muhabbet istemelidir... Hımbılcasına durur muyum artık? Meleğim, dedim, nerede iki çift söz konuşabiliriz? Nerede sultanıma razı derunümü açabilirim? îradeni kölene bidiriğ buyurma!.. O aksam arkasında koyu renk bir çarşaf vardı. Yan inik peçesile yüzünü kapatarak, korka korka dört tarafına bakınarak: Ne diyorsunuz, imkânı mı var? diyordu. Vallahi ağabeyim, paşa dayım beni öldürür; hele agabeyim kıtır kıtır keser alimallah!.. Demiyor muydum cok kibar, çok yüksek tabaka diye. Haklı mı imisim? Bak paşa dayılı; herhalde de paşa babaiı takımdan. Coştum. Yalvarmnm yakarmanın haddi hesabı yok. Ayak turabı, emre amade kul, ebedî köle olmalann bini bir paraya. İki tarafı bahçe duvarlı. dah* tenha ve karanlık bir sokağa geldik.( Durdu; birden titrek bir sesle: Peki, dedi, güzel hatmnızı kınrııyayım ama acele elmiyeceksiniz. Size haber ederim. Atlatmıyordu; yeminler ediyordu: Vallahi ne bu akşam mümkün, ne de yann akşam. Ağabeyimin sarayda nöbetçi olduğu veya paşa dayımın yalısma gittiği bir geceyi beklemeğe mecburum. Ağabeyi sarayda nöbetçi kalıyor; demek Mabeyin takımmdan. Ya Mabeyinci, ya mabeyin kâtibi, yahud ileride bir hünkâr yaveri... Ben, boynum bükük, nasıl ve ne şekilde bana haber edeceğini merakta, ağzının içine bakarken, anladı. Sesini daha yavaşlattı. Telâşmdan dili dolaşıyordu: Sirkeci istasyonunun büyük kapı sında, fıstıkçı bir Arnavud vardır. Ya nndan sonra, ikindi üstü o Arnavuda sorarsmız: (Bugün bizimkiler çocuklara şamfıstığı aldılar mı? Ayn ayn üç pakette, üç yüz dirhem fıstık!) dersiniz. Ayn ayn üç pakette demeği ve yüz dirhemi sakm unutmaym. Zira çok kimse fıstık aldığı için (ne bileyim kimdi?) demesin... Almadılar derse hiç beklerrteyin, evinize gidin. Şayed aldılar derse o akşam son trenle Bakırköyüne gelin... Sevincimden azkalsın ayaklanna kapanacaktım. Kendimi zor tuttum. Zira kadın kısmı fazla sırnaşıktan, yaltak tan, haysiyetsizden hoşlanmaz. Dün yanm en yakışrklı, en levend, en paralı erkeği olsa, hatta şehzade olsa, prens olsa tiksinir, nefret eder. (Tu Allah müstahıkını versin, uşak kılıklı herif!) der; bin gönlü olsa birini vermez. Bakırköyüne çıktımz, değil mi, istasyondan çarşıya giden yolda, sol kolda fes kalıbcısı vardır. Zaten ondan başka kalıbcı da yoktur. Oraya gidin. (Kirkor Efendi, su fesi 12 numaralı kahba vur!) diyin. Alttarahnm icabına o bakacak. Adeta kosa koşa, ayrıldı; karanlıkta kayboldu. O günlerde, Sirkeci istasyonunun karşısmdaki bahçeli birahaneye taşındım durdum. Içim içime sığmıyor, ikindi okunmadan çok evvel kalemi satıyor, birahanenin bahçesinde, istasyonla karşı karsıya olan bir ağacın altına yerleşiyordum. Gö'züm fıstıkca Arnavudda... Gelen giden var mı? Üç paket fıstık alındığını o söylemeden, alanı ben gözümle goreyim. Bakırköylü beni küplülerden sanmasm diye, ne dersin hemen hemen rakı bile içmivordum. Bir iki tek parlatıyor, arka daslara: Galatasaraylıların # telgrafları Yapılan tecavüz nefretle reddedildi Halkın şikâyeti Kabahat kimin? Dün bir okuyucumuzdan söylc bir mektub aldık: «934 senesi kazanc vergisine itiraz etmiştim. Itiraz komisyonu vergiyi tasdık ederek 2011935 te ikmcı bir ihbarname ile Küçükpazar malıye şubesi keyfiyeti bana bildırdi. Ben de müddeti kanunıyesi zarfında vergiyı vermek ve cezaya çarpılmamak istedim. Paramı tamamiadım, maliye şubesine götürdüm. Tahsil kısmı «bunun bizde henüz tahakkuku yok, alamayız» dedi. Tahakkuka çıktım. Tahakkuk «derhal tahakkuk veremeyiz, varidat müdürlüğüne bordro göndereceğiz, belki iki üç ayda gelir. Ve bu zamana kadar müddet geçer, muhakkak ceza verirsiniz» dediler. Bu hal karşısında şaşırdım kaldım. Para elimde iken almryorlar, tahakkuk vaktile yapılmamışsa kabahat benim mi?» UnkaDan: Küçükpazar caddesinde No. 13 k'induracı Halil ıbrah'ım . Şehidlikleri imar Cemiyeti kongresi Bir senelik mesai takdir edildi Şehidlikleri îmar Cemiyeti kongresi dün Şehzadebaşında Letafet apartıma nında' Halk Partisi Fatfcı kazası merkezinde toplanmıştır. Kongreyi Cemiyet Reisi Cevdet Kerim açtıktan sonra kongre riyasetine Parti Vilâyet İdare heyeti reisi Hilmi seçilmiş, ondan sonra da idare heyetinin senelik raporu okunmuş tur. Raporda evvelâ cemiyetin kısa bir tarihçesi yapılarak ezcümle şöyle denilmektedir: « Şehide saygı; onun kanile aldığı yüksek bir haktır. Bilhassa Büyük Harbde Türkün ayak bastığı her savaş meydanında; yurd içinde ve dışında birçok şehidlik vardır. Bunlar mezarlık adını taşıyan bir ölü tarlası değil; haddi za tinde Türk kahramanlığının tarihsel birer anıtı ve tarih boyunca tazelenerek gelecek nesillerin ulusseverlik, yurdse verlik duygulanm artıracak birer ders yeridir. Cemiyet ilk teşekkül ettiği zaman ilk mevzu olarak Çanakkaleyi ve Çanakkalede yaralanıp ta İstanbul ve civar hastanelerinde şehid olanların gömüldüğü Edirnekapı ve Karacaahmed şehidlikle rini ele almıştır. Ikinci olarak ta yurdun diğer yerlerindeki şehidliklerle yurd dışı şehidliklerini düşünmek olmuştur. Yedi bine yakın şehidin yattığı Edirnekapı şehidliği bugüne kadar sarfedilen emekle hâlen beş bin metroya varan muntazam bir duvarla çevrilmiş; güzel bir abide dikilmiş; binlerle ağac meydana getirilmiş, bir fen heyetine yaptırılan plânla mühım ana yollan yapılmış; ve şimdi geçen senedenberi beherinde yirmi şehid bulunmak suretile betondan şehid tarlalarının tanzim ve tesisine geçil miştir. Bu şehid tarlalanndan on altıs bugün tamamlanmış bulunmaktadır.» Raporda cemiyetin varidat kaynaklan ve bundan sonra yapılacak işler hakkında da izahat vardır. Rapor münakaşa edildiği sırada bilhassa cemiyet varidatınm pek az olduğuna temas edilmiş ve bunun artınlması için alınacak ted birler görüşülmüştür. Hesabatı tetkik için ayrılan ve Belediye teftiş heyeti reisi Tevfik; Refi Celâl Bayar ve Hayvan Borsası komiser. Kadriden mürekkeb bulunan üç kişilik heyetin raporu da okunarak idare heyeti ibra edilmiş ve yeni heyetin seçilmesine geçilmiştir. Yeni heyete de Cevdet Kerim; Nemlizade Cemal; Dr. Sani Yaver; Hayvan Borsası komiseri Kadri, Dr. Hikmet; Belediye mezarlıklar şu besi müdürü Süleyman; istanbul Müftisi Fehmi; Millî Emlâk mümeyyizi Sami; Şehir Meclisi azasından İsmail Sıtkı ayrılmışlardır. Bu sırada söz alan Cevdet Kerim; şimdiye kadar cemiyete durmadan büyük muavenetler yapan Nemlizade Cemalin eserlerinden alenen bahsetmeği bir vic dan borcu bildiğini söylemiş; kongre heyeti umumiyesi de Nemlizade Cemaî alkışhyarak kendisine teşekkür etmiştir. Bundan sonra otobüs ve otomobillerle Edirnekapıya gidilerek Şehidlik ziyaret olunmuştur. Kongre; Atatürkle İsmet lnönüne bîrer tejgraf çekerek tazimlerini bildirmiştir. Güneşin mağlubiyetile neticelenen maçtan sonra, Galatasaray Lisesi ve Galatasaraylılık aleyhine Tan gazetesinde yapılan sistematik hakaretâmiz neşriyat üzerine Galatasaray mezunlannın, cemiyet merkezinde toplanarak bu neşriyatı protesto ettiklerini dün yazmıştık. Bu içtima çok heyecanh olmuş, bilhassa lisenin manevî şahsiyetine karşı vâki olan tecavüz nefretle reddedilmiştir. Cemiyet idare heyetinden Bedri, söz alarak Atatürkün beş yıl önce Galatasaray Lisesini ziyaret ederek hocalarile konuştuğunu ve mektebi lâikliği, cumhuriyeti tamamile kavramış ve diğerlerine nümune olacak bir mekteb telâkki ettiğini söylediğini anlatmıştır. Bundan sonra Ercümend Ekrem Talu, Galatasaray mektebinin tarihçesinden, hizmetlerinden, hürriyet uğruna birçok kurbanlar verdiğinden bahsetmiştir. Bundan sonra Galatasaraylıların Tan gazetesini ve Hafta mecmuasını okumamalan ve Galatasarayın hakkını müda faa eden gazetelere teşekkür edilmesi kararlaştmlmıştır. Bu konuşmalardan sonra Atatürke, Başbakan İsmet lnönüne ve Parti Umumî Kâtibi Receb Pekere şu telgraflar çekilmiştir: Ondülâsyon ilâcı gene mesele oldu Berberler Kurumu mahkemeye müracaat etti Siz gelmeden dört beş karafakiyi hakladım; yahud midem berbad, fazla gitmiyeceğim! diyorum. İkindi ezanını bekleyip yanm saat kadar geçirdikten sonra Arnavuda başvuruyor, soruyor ve cumhuriyet rejimine sarsılmaz bağlıdum: (Fıstık almadılar!) cevabını alın lıklannı huzurunuza arzetmegi borc bi ca (ver öylese üc paket!) diyip fıstıkları lirler. cebime koyuyor, kös kös masamm başına dönüvordum. Gelsin rakı... Parti (Jenef Sekrehri Receb Pekere Allah eksik ebnesin eş dost çok. Beni Cumhuriyet rejimile onun dayandığı birahane bahçesinde gören tanıdıklar Partiye çözülmez bağlarla bağlı olan havdi etrafıma toplanmada... Yoook, Galatasaray mezunları bitaraf olması lâMirasyediliğe yanasmıyorum, herkes iç zım geldiği halde meşkuk bir zihniyete tiğinin parasını sökülüyor... Bende efkâr kapılan «Tan» gazetesinin garazkârane da var, ic babam ic... yazılannı protesto maksadile bugün yapŞıklık, tuvalet hususunda da öyle bir tıklan toplantıda sevgili mekteblerine hazırlıkhyım ki Arnavuddan haberi alır borclu bulunduklan derin ve sarsılmaz almaz eve koşup gireceğim kılığı bir gör hürriyet ve demokrasi aşkma daima itiEn yeni elbisem, mum gibi, ütüsü üs mad buyurmalarını zatıalilerinden derin tünde, dolabımda alesta. Fes, fotinl saygılarla dilerler. yepyeni. Hiç giyilmemiş iç çamaşın, İç Işhri Bakanı Şükrii Kayaya, frenkgömleği, çorab, mendil bohçada Cümrükler Bakanı AH Ranaya Tıraş takımı, lâvantalar, kolonyalar kon Yetmiş senedenberi memlekete irfan solun üstünde. ışığı saçan mektebimizin her yaştaki meHani demin (Gün Doğdu) mağaza • smdan ipek takim aldığımı söylemedim zunlan bugünkü toplantılarında «Tan» miydi, işte bu alışveriş te o sıralarda vu gazetesinin yersiz ittihamlarını kendisine iade etmeğe ve duyduklan haklı teessürü ku bulmuştu. siz büyük kardeşlerimize de derin saygıYalanım olmasın, beş gün mü altı gün mü, Sirkeci birahanesine devam ettik. Iarile bildirmeğe karar vermişlerdir. Karsıdan istasyon kapısının gözcülüğünü vaptık. Boyuna Arnavuddan fıstıeı al dık ve arkadaşlann alayma uğradık. Nihayet bir gün, Arnavud: Beyim, bugün sizinkiler üc paket şamfısbSı aldılar! Müjdesini verdi. Bundan bir müddet evvel Beyoğlunda Per Vasil adında bir berberin ondüKurmuş olduğun yüksek rejimi ema lâsyon için keşfettiği bir su yüzünden enet ettiğin Türk gencliğinin içinde bin peyce münaklaşalar yapılmış ve mesele lerce Galatasaraylı vardır. Senin yüce unutulup gitmişti. varlığma canla başla bağlı bu GalataBu kez bize haber verildiğine göre saraylı gencler ve onların büyük kar mesele tekrar alevlenmiş ve Berberler deşleri ulusal bir kurumun sermayesile kurumile Berberler mektebi talim heyeti çıktığı için kamoyda yan resmî sanılan bu meseleyi tekrar konuşarak kökünden bir gazetede meşkuk bir zihniyete hizmet halletmeğe karar vermişlerdir. Dün keneden bir muharrir tarafından ağır teca disini gören bir muharririmize Berberler vüze uğramışlardır. Bunlar kendilerine kurumu başkanı Ismail Hakkı şunlan yapılan ithamlan şiddetle red ve senin söylemiştir: varlığmla beraber onun dayandığı Halk « Bundan bir müddet evvel YunaPartisine, cumhuriyet rejimine ve hak nistandan gelme Per Vasil adında birisi ve hürriyet prensiplerine bağlılıklannı gazetelere beyanatta bulunarak berber sonsuz saygı ve sevgilerile bir daha su lerin halen kullanmakta olduklan ma narlar. kinelerin menenjid ve kapris yaptıklannı ve kendi bulduğu usulün salim oldu > ğunu iddia etmiş.. O sırada ben Ist^n Başbakan ın'ânüne bulda olmadığım için kendisine lâzım geYetmiş senedenberi memlekete irfan ışığı saçan, hürriyet ve fazilet telkin eden len cevab verilemedi. Bu defa yeniden Galatasaray müessesesinin her yaştaki bir toplantı yaparak büyük salon sahibmezunları bedhah bir zihniyete kapılmış lerini ve mütehassıslan topladık. Kullaolan «Tan» gazetesinin yazmış olduğu nılan makinelerden şimdiye kadaj hiç ağır yazıdan dolayı duyduklan teessürü bir hastalık çıkmadığını tesbit ettik. "**" ATATÜRKE ANKARA Son zamanlarda bu adamın tekrar aleyhte propagandaya girîştiğini gorerek mahkemeye müracaat ettik. Zaten SağIık Bakanhğı bu adamın kullandığı ilâcın sıhhî olmadığım ve berberlerce kat' iyyen kullanılmaması Iâzım geldiğini, çünkü içinde süblime bulunduğunu ve kullananlann para cezasile cezalandın lacağını bildirdiği halde bu adamın hâlâ bu ilâcı nasıl olup ta kullanmakta ol duğuna hayret ediyoruz. Bu iş yakında mahkemede halledilecektir.» MÜTEFERRİh Şirketi Hayriye memurlarmın v şikâyetleri (Arkası var) Siyasal durumun son şekillerî PTTJaşmakaleden devam) [ deceği anlaşılıyor. Şu var ki kurtanlacak şistanı istilâ etmek fikrini terketmiştir şeref yalnız îtalyanınki değil. Habeşisartık. Hatta öyle görülüyor ki şimdiye tanın da şeref ve haysiyetini korumak lâkadar işgal ettiği yerler ttalyaya bırakıla zım. Sonra Cemiyetin de şerefi var, ve bilse meselenin halli hemen hemen müm nihayet adaletin büyük icabımn da şerekün olacak gibi $rörii"üyor. Ancak bunu var. Habeslilerle beraber Ingilizler d>* kabule Habesistanda yenî yağmur mevsimine pek mütemayil bulunmuyorlar. Evvelki sunda nihayet dört ay vardır. Eğer mesele gün ve dün îngiliz Dıs Işleri Bakanı Sa bu müddet zarfında bitirilemezse davayı muel Hor Fransız hükumeti başkanı M. <?elecek eviuMe tekrar ele almak üzere Lavalle bu mevzu üzerinde konuştu. kıs uvkıısuna birak")"^ icab eder. Bu Görülüyor ki haddizatında lor olan meselenin harben değil. ancak sulhan, harb, arsıulusal siyasanin müdahalesile yani önünde sonunda ancak bir aniaşma bütün bütün aüclesen bir sekil ve mahivet ile bitinlebileceSinp \$p hemen hemen ualmıştır. Şimdi Italyanın da kendi şerefini mumî bir kanaat ha«'l olmus m'bidir. kurtaracak bir hal suretine muvafakat eYUNUS NADl Şirketihayriye memurlan kendileri ÜNİVERSÎTEDE hakkında tatbik edilmekte olan tekaüd nizamnamesinden şikâyet etmektedirler. Radyoloji Enstitüsü mütedavil Bize verilen malumata göre bu nizam sermaye ile çalışacak name şirketin ilk teessüs ettiği sırada tanGureba hastanesi civannda Univer zim edilmiş bir nizamnamedir. Memur siteye bağlı olarak yaptınlan Radyolcji lardan her ay yüzde yedi buçuk teka Enstıtüsünün halka faydalı olabılmesi üdiye kesilmekte olduğu halde otuz do için 15 bin liralık bir mütedavil sermaye ile çalıştınlması karar altına alınmıştır Galatasaraylılar Kurumu kuz sene bilfril hizmet eden bir memura Bunun için bir kanun projesi hazırlan • tekaüd edildiği zaman on altı lira aylık maktadır. SAGL1K İSLER1 verilmektedir. Bütün kanun ve nizam Dişçi mektebi için de ayni usulün tatBirteklif Iann ihtiyaca göre tadil edilmekte oldu bik edilmesi takarrür etmiş bulunmaktaArsıulusal Frengi Savaşı Kurumundan ğu bir devirde kendilerinin de mağduri dır. Malum olduğu üzere Radyoloji ilgili makamlara gelen bir tezkerede yetten kurtanlmalannı ve bu nizamname Enstitüsünde halkm yaptıracağı röntgen Sol partiler bu esası kabul etmişler ve Türkiyenin de bu kuruma üye olması muayeneleri için para alınmıyacaktır. nin tadilini rica etmektedirler. parlamentoda tasdik etmişlerdir. 712 teklif edilmektedir. Bu teklif ÜniversiAncak yapılan masrafları kurtaracak utece etüd edilmektedir. ECNEBİ MEHAFİLDE fak bir ücretin ahnması zaruridir. Bunun bin faal ve müsellâh azası bulunan (Aiçin bir tarife ile çahşılması halkın da teş hattmda Haçlı madalya alanlar) teşEcza depolanna dair yeni M. Wyatt Ankaraya gitti lehirne olacaktır. Bu enstitü îstanbulda kilâtınm liderleri dahi kendi adamlanni silâhtan tecrid etmeyi taahhüd etmişler talimatname Eski Osmanh Borclan meclisi îngiliz bir boşluğu doldurmakta olup hâlen ba dir. Laval iki tarafın bu sözlerini sened Ecza depoları hakkında tanzim edı murahhaslanndan M. Wyatt dün Av şında arsıulusal üç şöhretten biri olan ittihaz ettiğini söylemiş, itimad karan islen yeni talimatname nisandan itibaren rupa ekspresile şehrimize gelmiş ve Is ordinaryüs, profesör ve radyoloğ Desatemiştir. Ve nihayet 132 rey ekseriyetle tatbik edilecektir. Yeni talimatnameye tanbulda birkaç saat kaldıktan sonra ver bulunmaktadır. itimad karan almıştır. göre depolar mağaza şeklinde umumî Ankaraya gitmiştir. Yabancı dil kurlanna Laval kabinesinin dahilî mevkiinin bu cadde ve sokaklarda bulunmıyacaktır. suretle sağlamlaşmış olması be>'ne!milel gitmiyenler 13 Ramazan 1354 ı Depolar yalnız han içerilerinde yazıhane 1 9 Birlncikânun 1935 Muhtelif fakültelere mensub birçok politika üzerinde dahi şüphesiz çok mıişeklinde olacak ve sadece eczanelere topEzanf Ezan! talebelerin özel mahiyette yapılan top him tesirler yapacaktır. tan ilâc satışı yapacaklardır. Eczaneler; Imsak MUHARREM FEYZl TOGAY 12,46 5,27 lantı ve konferanslan bahane ederek Yadepolara siparişlerini yazı ile yapacaklarbancı Dil kurlanna gitmedikleri sık sık Güneş 2,32 7,13 dır. Bu vesikalar saklanacaktır. Depolar Camilerin tamiri öfile 7,25 12,06 | görülmüş olduğundan Edebiyat Fakül tamamile han içerilerine taşındıktan sonIKİndl 9,47 14,28 j tesi dekanhğınca bütün talebeye bir yaSon Iodos fırtınasında âlemi uçan Süra sermayeleri kontrol edilecektir. Taliyun gönderilmesi ve bu gibilerin yıl so leymaniye minaresile diğer zarar göAkşam 12,00 16.4O matnamenin tayin ettiği kadar sermayesi nuncîa yoklamalara kabul edilmiyecek en birkaç cami kubbesinin 1 Yatsı 1,38 18,20 olmıyan depolar kapatılacaktır. leri bildirilmesi takarrür etmi§tir. , yakında başjanacaktır.