6 tkincitesrin 1935 CUMHTJRÎYE'İ SON TELEFON HABERLER TELCRAr VCTELSİZLE Radyo işine büyük bir önem veriliyor Radyoların köylere kadar yayılması için bir proje hazırlandı, makinelerden gümrük alınmaması da tetkik ediliyor Ankara 5 (Özel) Hükumet radyo işine büyük bir önem vermektedir. Radyoların köylere yayılması hakkında bir proje hazırlanmıştır. Radvoların güm rüksüz girmesi hakkmdaki teklif te bu proje ile birlikte tetkik edilmektedir. Lâyiha dolayısile muhtelif bakanlık ların noktai nazarlan sorulmuştur. Öğrendiğime göre İç Bakanlığı bu münasebetle önemli mütalealar ileri sürmüş, diğer bazı Bakanlıklar da bu noktai nazara iştirak etmişlerdir. Lâyihaya henüz kat'i bir şekil veriî miş olmamakla beraber radyonun devlet elile işletilmesinin zarurî görüldüğü anlaşılmaktadır. Yeni istasyonlar kurulması, bilhassa Ankara istasyonunun kuvvetlenmesi de alınacak tedbirler arasındadır. Ankarada garib C bir ispritizme tecrübesi Tayyare piyangosunda bu seferki büyük ikramiye 2416 No,ya çıkacakmış Ankara 5 (Özel) Burada hususî surette yapılan bir tecrübede muhtelif sualler arasında medyuma bu seferki tayyare piyangosu büyük ikramiyesinin hangi numaraya çıkacağı sorulmuştur. Daha evvelki suallere yanındaki meraklılan şaşırtacak derecede doğru cevablar veren medyum 2416 rakamını söylemiş, hatta bu numarayı dolabdan çekecek olan küçük bayanm ismini de bildirmiştir. Bu nun üzerine bu hususî tecrübeyi yapan zat telgrafla îstanbul Tayyare Müdiriyetine müracaat ederek bu numaralı bilete talib olduğunu bildirmiştir. Gelen cevabda 2416 numaralı ^iletin parçalarından birinin Ankarada, iki parcasmın Boluda, iki parçasının İstanbulda, diğerlerinin de İzmir ve civarında olduğu bildirilmiştir. Bu zat Ankaradaki bileti satın almış, İstanbuldaki biletlerin satılmış old^ği'nu anlamıstır. Ayni zat Boluda ve diğer şehirlerdeki biletleri oradaki talihlilere bırakmıştır. Şimdi ayın on birini merakla beklemektedir. Anadoln Notlan:20 Tuluat tiyatroları [2 •] Yazan : Reşad Kuri Güntekln türdükleri gibi bir sırık hamalı kazan cından farklı olmıyan kazanclarından devlete vergilerini veriyorlar. Keşke he pimiz üzerimize aldığımız işleri onlar kadar başarsak.. *** Neşe ve hareketin halk için nekadar lâzım birşey olduğunu, durgun ve renk siz bir hayatın kasabalan nasıl öldürdüğünü, zekâları nasıl körlettiğini artık bi liyoruz. Asırlarca memleketin bütün mes'uli yetleri gibi san'at mes'uliyetini de omuzlarında taşımış Istanbulun Anadolu ka sabalarına gönderebildiği hemen tek ses bu beğenmediğimiz tuluat kumpanyaları olmuştur. Memleket açık kadın çarşafları gibi onları da hem sever, hem çekemezdi. Tuluatçılar gecelerce boğazı toklu ğuna güldürüp eğlendirdikleri kasaba lardan çok kere koğularak çıkarlardı. Hacılar, hocalar onları halkta din bağIarını gevşetmekle, kasabanın ağır başh okur yazarları ahlâk bozmakla, çoiuk çocuğa ayıb lâkırdılar öğretmekle itham ederlerdi. Ayıb lâkırdılar! Evet. Tu!uatçılar yerini getirdikçe halkı güldürnıek için ayıb lâkırdılar söylemekten geri durmazlardı. Fakat doğrusu aranırsa bunlar çoluk çocuk için, gencler için pek öyle bilinmedik şeyler değildi. Çocuklar, sokakta, gencler kahvede hergün o ayıb lâkırdıların bin kat çiğ ve iğrençlerini elraflarındkilerden duyarlardı. Ne yapahm çocuklar nebat değil ki camekânlı kış bahçelerinde saklıyahm. Sokakta ne söyleniyorsa zarurî olarak işitecekler. Artiste âşık olanlar vardı. Fakat ne çare ki artist olmıyan âşık olanlar da her zaman her yerde görülüyordu. Adi bir mevzuun, adi bir muhaverenin zekâyı bozması korkusuna gelince, içinde bir patça hayal olan hiçbir şey zekâyı bozmaz. Bu oyunlar bilâkis uyuyan zekâların uyanmasına ve kımıldanmasına yardım ederdi. *** Anadoluda tuluat tiyatroları pek çabuk arkası almacak bahislerden değildir. Söylenecek daha birkaç sözümü bundan sonraki makaleye bırakarak bunu otuz otuz beş sene evvel kasabalardan Lirinde geçmiş bir vak'a ile bitireyim. Deve, koç, horoz güreştirmekten ve çiftliğinde kadın oynatmaktan usanrnış bir yerli zengin bir gece bir tuluat tiyat rosuna gider ve son derece eğlenir. Oyundan sonra kumpanya direktörü nu yanına çağınr, nekadar zaman kala cağmı sorar. Direktör: «Zamanlar fena. Yer ki rasını bile çıkaramıyoruz. Çocuklar aç kalıyor. Yarın gece de bu geceki kadar hasılat yapıp yol parası toplarsak nıye tim İzmire inmek... Bakalım ramazanı orada geçirelim» derler. Bu havadis yerli zengini hiç memnun etmez: Sen ramazanda da burada kal, der, yer kirasını ben vereceğim. Başka mas raflarını da koruyamazsan tamamlarım. Böyle sigortalı bir işe girmek direk törün canına minnettir. O geceden itibaren kumpanya zenginin Jımıaye ve cmri altına girer. Beş on gün neşe içinde çalışıhr; ak şamlan artistlere çiftlikten karavanalarla yemek gelir; geceleri oyundan sonra gene hep bir arada çiftliğe gidilır, sahura kadar sazla sözle vakit geçirilir. Kumpanyanın kel bir tiranı varmış. 1 ıran tıyatro dılınde cinayet ve fena insan rolleri yapan artist demektir. Bir gece zengin direktörü yanına çağırır: « Kumpanyandan çok memnunum, der, hakikaten güzel oyunlar çıkarıyor sunuz. Yalnız aranızda uygunsuz, ge çimsiz bir herif var. Bakıyorum her gece bir münasebetsizlik çıkanyor; ya birini öldürmeğe, ya kızı sevdiğinden ayırmağa kalkıyor. Oyunun tadını kaçırıyor. Gel istersen masrafını verelim de şu mızıkçıyı îzmire defediver. » REŞAD NURÎ GÜNTEKİN HFM NALINA MIH1NA 3iz ve onlar! g talya Habeşistan harbi, bazı AvII rupa gazetelerinin palavracılıklarını meydana çıkardı. Bilmem bizim gazeteleri beğenmeyip te Avrupa gazete lerine bayılanlar, bunun farkındalar mı? Gerçi, bizim de, ufaktefek bazı marifetlerimiz vardır ama, herhalde, bu hususta Avrupalı üstadlarımıza yetişemeyiz. Meselâ, Antakyada Yeni Gün gazetesinin Istanbula gelen son nüshalarında okuduğumuz haberleri, hemen özel aytarımızdan diye ve üste bir de yanlışhk yaparak Antakya yerine Antalyadan almış gibi gösteririz amma Avrupa gazetelerinin sık sık yaptıkları gibi, meselâ, Habeşistana aid haberler uydurmayız. Avrupa gazeteleri, bizim gazeteleri mizle kıyas kabul etmiyecek kadar zengin oldukları için, Eritreye de, Habeşistana da muhabirler gönderdiler. Bu muhabirlerden İtalyan ordusile beraber olanlar, gazetelerine telgraflar, mektublar ve resimler yolluyorlar. Bunlar, italyan sansüründen geçmekle beraber hakikate az çok uygundurlar. Fakat Habeşistana giden gazeteciler, Adisababada oturuyor ve cepheye gidemedikleri için oracîan haber uyduruyorlar, yahud duydukları her sokak şayiasını, hakikat diye gazeielerine bildiriyorlar. Onun için, yanlış ve mübalâğalı, yahud da tamamile saçma ve uydurma haberler karşısında kalıyoruz. eçenlerde, Almanyadan gelen ve gazetelerimizde çıkan zayiat listeleri (12,000 İtalyan ve 70,000 Habeş) işte bu nevidendir. Şimdiye kadar Habeşistanda hiç bir esash ve ciddî muharebe olmadığma ve yalnız müfrezeler çarpıştığına göre, bu korkunc rakamlan, hayali geniş bir muharririn uydurduğuna şüphe yoktur. Italyanların, şimalde Sudandan Fransız Somalisi hududuna, cenubda da İngiliz Somalisi sınırlarından gene Ingilizlerin Kenya müstemlekesine kadar iki cephe teşkil ettikleri haberi de bu nevidendir. Bu iki darülharbdeki îtalyan kuvvetleri muhtelif gruplar ve kollar halinde öbek öbek mevzi almışlardır. Yoksa bu geniş ülkelerde, imtidadlı cepheler teşkil etmek için, Avrupadaki îtalyan ordusunu bütün mevcudile Doğu Afrikasına taşımak lâzımdır. Habeşistanın seferber ettiği kuvvetlerin mevcudu ve Habeşistanın harb masraflan için tahsis ettiği paraların yekunu da, mubalâğacılıklan meşhur Marsilyalı muhabirlerin ortaya attığı rakamlar olsa gerek... Trakya Genel Enspektörlüğu | Yeni almacak zecrî tedbirler Daimî bir Ekonomik Mü 18 ler komitesinin bugün yapacağı toplantı şavirlik ihdas ediliyor Ankara 5 (Özel) Trakya Genel Enspektörü Kâzım Dirik buradaki te maslarını bitirdiğinden bu akşam Ankaradan Istanbula hareket etmiştr. Ofis raportörlerinden Hüseyin Şükrü de Kâzım Dirikle Birlikte Trakyaya gitmektediı. Hüseyin Şükrü Trakyada on beş gün kadar tetkikler yaparak Ankaraya dö necek, bundan sonra üçüncü genel ens pektörlükte olduğu gibi Trakyada da bir daimî ekonomik müşavirlik ihdas edile cektir. Londra 5 (Özel) 18 ler komitesi yarın toplanarak pamuk, demir. benzin gibi başlıca maddelerin de İtalyaya gönderilmesini yasak etmek hususunda yapılan teklifi tasdik edecektir. Komite ayni zamanda bu maddelerin Amerika ile Almanyadan da İtalvaya gönderil memesini temin için bu hükumetler nezdinde yapılacak teşebbüslerin şeklini kararlaştıracaktır. Franstz Sosyalist Liderinin bir makalesi Yunan Kralı ayın 24 ünde Yugoslavya yolile gelecekmiş (Bas tarafı birinci sahifede) penoya 2,5 milyon kişinin ist'rak etınediği yolunda îngiliz membalanndan Vfrilmiş bir haber çıkmıştı. Şpl.rimizdeki resmî Yunan mehaffii buna karşılık ge noya 1,400,000 kisini iştirak ettiğini. bınaenaleyh Londradan verüen haberin mübalâğalı olduğunu, seçime girmiyen Ierin ancak 100,000 tarimin edildipüii söylemektedirler. Akhisar ve Muğlada tütün piyasası açıldı Akhisar 5 (Özel) Tütün piyasası burada 70 kuruşla 90 kuruş arasında açıldı. Muğla 5 (Özel) înhisarlar idaresi nin ve Amerikan kumpanyalarının istirakile bugün tütün pivasası açıldı. Ahş veriş hararetlidir. Fiatler 60 85 kuruş <»rasında dalgalanmaktadır. Parti Kamutay Grupunun dünkü toplantısı Ankara 5 (A.A.) C. H. Partisi Kamutay grupu heyeti başkanlığından: C. H. Partisi Kamutay grupu bugün Hasan Sakanın başkanlığında toplanmı§tır. Millî idareler, ilk tedrisat, millî em lâk, memurlar. kanunu ve topnk kanunu komisyonlan gibi Partinin özel kumisyonlan üyelerile Kamutay encümenleri mütehassis üyelerinin seçimi etrafında gö rüşülerek tesbit edilmiştir. M Titülesko Bükreşe döndü Bükreş 5 (A.A.) Titulesko bu gün Bükreşe varmıştır. Iç İşleri Bakanı İnculatz, Tıtuleskoyu ilerden karşılamış ve sanıldığına göre hikumetle Zaranist ulusal partisi arasın da 14 ikinciteşrin şenlikleri hakkında çıkan anlaşmazlığı hal için gayret sarfet mesini kendisinden rica etmiştir. Titülesko, akşam üstü Kral tarafın <dan kabul edilmiştir. Paris 5 (A.A.) «Populaire> gazetesinde Leon Blum, şunları yazıyor: «Paktm etrafında artık kendisini saydırabilecek, kuvvetli bir devletler grupu toplanmış bulunmaktadır. Barışçil olmakla beraber tesirlerini gösterecek edbirlerin mevcud olduğu şimdi ispat edilmiştir. Maamafih, harb daha uzun aylar devam edecektir. Vukuu en fazla muhtemel olan durum, ttalyamn, Habeşistan içlerine girdiği nisbette tehlike ler ve manialarla karşılaşması ve tat (Bas tarafı 1 ind sahifede) bik edilecek kollektif tedbirlerden do ayı çok ağır bir yük altında kalacak ol sablannı Tetkik encümeni başkanlığına masıdır.> Esad (Bursa), Mazbata muharrirliğine Amerika ve zecrî tedbirler Hakkı (Van), M. Müdafaa encümeni Vaşington 5 (A.A.) Resmen teyid başkanlığına General Şükrü (tstanbul) edildiğine göre İtalya ve Habeşistanla Mazbata muharrirliğine Kâzım (Diya Ruzveltin ihtarına rağmen Amerikah ıckir), Nafıa encümeni başkanlığına Aar tecimde devam ederlerse silâh ih :iz Salih (Erzincan), Mazbata muhar racı yasağı, petrol, kömür, demir, çe irliğine Ahmed Hilmi (Kayseri), îçti liğe de teşmil olunacaktır. maî Muavenet encümeni başkanlığına İtalyan gazetelerinin neşriyatt doktor Ahmed Fikri (Erzurum), MazRoma 5 (A.A.) Giornale d'İtalia ıata muharrirliğine Refik (Bursa), Teşgazetesi, Avusturya, Macaristan ve Al ilâtı Esasiye encümeni başkanlığına manyamn zecrî tedbirlere iştirak etme> msettin (Sıvas), Mazbata muharrir diklerini kaydederek, «eski dürüst düşiğine Kenan (Manisa), Ziraat encümemanlarımıza heyecanlı bir selâm yol ni başkanlığına Mustafa Rahmi fîzmir), uyoruz> diyor. Habesistamrı finansal yardım di Mazbata muharrirliğine Yaşar (Mani a). Kamutay Encümenleri leği Cenevrede reddedilecekmiş Ankara stadyomu Ankara 5 (Özel) Ankara stadyomu baharda açılacaktır. Bundan sonra Türkiyeye gelen bütün yabancı takımlann Ankaraya da uğnyarak maç yapmaları temin edilecektir. 1 t Staviski davası Cenevre 5 (A.A.) Yetkeli çeven lerde sanıldığına göre, Habeş hükumeti tarafından yapılan finansal yardım di leğinin reddedilmesi muhtemeldir. Finansal bir yardımda bulunulması için Uluslar Sosyetesine üye olan dev letleri bağlıyan hiçbir arsıulusal mukavele mevcud bulunmadığına işaret edilmekte ve böyle bir yardımm İtalyan Habeş anlaşmazlığını yatıştıracak yer de ağırlaştıracağı kaydedilmektedir. Sekreterlik, bu Habeş dileğini üye olan devletlere malumat kabilinden bildirecektir. Bu dilek, devletlerden biri bu nu kendi hesabına yapmağı kabul ederse, bir sonuç verebilir. îzmirde bir cinayet Izmir5 (Özel) Bu gece burada ıir cinayet olmuştur. Kemeraltında Ke mahlı hanında kahvecilik eden Rifatın >ğlu Muzaffer, gece saat 21 de bir inad üzünden garson Süleymanı tabanca ile altı yerinden vurmuştur. Süleyman aldı;ı yaraların tesirile hemen orada ölmüşür. Katil Muzaffer yakalanarak hak kmda kanunî tatkibata başlanmıştır. Çekoslovakyanın yeni Başbakanı Prag 5 (A.A.) Cumhur Başkanı Masaryk, Başbakan Malypteri vazife inden affetmiş ve yerine Tarım Bakanı Milan Hodzayı tayin eylemiştir. Söy endiğine göre, yeni Başbakan ayni zamanda Tarım Bakanlığı işlerini tedvirde devam edecektir. Paris 5 (A.A.) Seine cinayet hakyeri dün nisbeten kalabalık huzu Adana 5 (Özel) Seyhan nehri tekrunda Staviski davasına başlamıştır. Dünkü celsede iki saat süren itham rar taştı. Sedleri yıkarak Yüregir ovaname okunmuştur. Yeniden davacı çık sına yayıldı. Bazı köylere gidiş gelis, tığmdan dava bir aydan fazla sürecektir durmuştur. Ceyhan ve Tarsus ırmak ları da taşarak etrafına zarar verdi. Alman Leh Macar bloku NACt Seyhan nehri gene taştı haberleri ve Bulgaristan Sofya 5 (A.A.) Bulgar Ajansı bil idiriyor: Bulgaristanın muhayyel Almanya Lehistan Macaristan blokuna girmesi için bazı devletler tarafmdan nüfuz vapılmakta olduğu hakkında yabancı ga zetelerde çıkan şayialar tamamen ha yalidir. Mısır Uluslar Kurumuna girecek , Berlin 5 (Özel) Havas Ajansıngöre, İngiliz hükumeti Mısır kanunu esasisinde bazı değişiklikler yapılmasını k bul etmiştir. Ayni ajansa göre, Mısır yakında Uluslar Kurumuna sirecektir. Londra 5 (A.A.) Bildirildığine göre, İngiltere, Mısırın Uluslar Sosyetesine girmesine taraftar bulunmakta, fa kat bugün derhal teşebbüs yapmayı za Tnanlı bulmamaktadır. Prag 5 (A.A.) Hodzanın Baş bakanlığa tayini siyasal çevenlerde bü Avusturyanın Otto ile görüşmi yük bir sempati ile karşılanmıştır. İîk deye gittikleri söylenen fa olarak bir Slovakın Başbakanlığa gelmesi, ulusun birliğine bir sembol olarak mümessilleri Brüksel 5 (A.A.) Salâhiyettar me telâkki edilmektedir. Hodza, Küçük hafil, Starhombergin iki mümessüi Ge Anlaşmanın hararetli taraftarlanndan neral von Königsbrunla von Zolavinin dır. Arşidük Otto ile müzakere için Belçikada bulundukları hakkmdaki haberin asılsız olduğunu bildirmektedirler. Anadoluda hangi büyücek kasabaya ayak atsanız bu tuluat kumpanyaların dan birine" rasgelirsiniz. Yahud hiç değilse çarşı duvarlarında kafilenin yakın bir zamanda buraya konup göçmüş ol duğunu gösteren yırtık bir ilâna tesadüf edersiniz. Oyunlar kasabanm bir tiyat rosu varsa orada, yoksa bir kazinoda, hatta büyücek bir kahvede verilir. Ahalı için birkaç peyke, arkalıksız kahve iskemleleri, oyuncular için yerden birkaç karış yüksek bir kerevet, delikdeşik iki boyah perde yeter de artar bile. Elverir ki gönüller şen olsun. Gönül şenliği meselesinde hiç tasa çekmeyin... Biraz evvel ciğer tavasile fasulye piyazile kendilerine bir akşam ziyafeti çekmiş, oyundan sonra başlarını sokacak bir otel yahud han odası hazır lamtş, artistler memnundur. Seyircilerin gencleri memnundur; hatta kasabanın yüzü gülmez ihtiyarları ile görünüşte bu rezaletle alay etmeğe gelmiş mütefekkirleri için için memnundur. Sokakta her zamankine benzemiyen bir gece hayatı... Kapının önünde fenerler, bayraklar, renkli kâğıdlar üzerinde elleme kömürü iriliğinde yazılardan bir ilân: (Komiki şehir filân tarafından beş perdelık «Sefahetın encamı» nam ko medi dram, ayrıca aktiris şehire Katina, Marika, Eleni Hanımlar tarafından kantolar, düetolar..) Yedı sekız senedenberi bu ilânlar aktris ve aktör resimlerile daha modren bir şekle sokulmuştur. Marikaların, Katinaların yerini de Neclâ, Ayten, Nermin gibi yeni uydurma isimli yerli bayanlar almıştır. Oyun başlayıncıya kadar sokakta ilânın önünde çalan mızıka etrafa bir şenlik gecesi hareketi dağıtır. Unutmamalı ki Anadolu bugün yavaş yavaş kendine mal etmeğe çalıştığı alafranga müziği yıllarca evvel ilk defa bunlardan işitmiştir. Amma en kaba saba, en iptidaî ve fal solu şeklinde imiş ne çıkar? Fiatler her keseye elverişlidir. Kapıda, istiyenler için pazarlık ve tenzilât ta yapılır. Bu kumpanyaların piyeslerini, reper tüvarlarını da pek hor görmemelidir. Aralannda adeta dünya şaheserleri var dır. Gülmeyin ezbere söylemiyorum. «Arabın hiddeti» Şkespirin «Otello» sudur. «Amerika vahşileri» Şato Briyanın Atalasından başka birşey değildir. «Sersem kocanın kurnaz karısı» Molierin Jorj Dandeni, «Sefahetin encamı» Emil Ojiyenin ismi aklıma gelmiyen bir dra mıdır. Çocukken bir tuluat tiyatrosunda kocasına kızdığı için iki çocuğunu elile boğazlıyan bir ananın hikâyesini seyretmiştim. Erkeğin kansını «Midya... Midyacığım» diye garib bir isimle çağırması tuhafıma gitmişti. O vakit seyrettiğim ko medi dramın Evripidin meşhur Medisi olduğunu senelerce sonra anladım. Tuluat piyeslerinden hengisinin altı eşelense esash bir Avrupa piyesinin te mellerine varılacağını çok kuvvetle tahmm ederım. Birçok kimseler bunları tuluat aktör lerinin kendi uydurmalan zannederler. Yapısında gizli bir teknik, insan ruhunu bılinmez bir tarafından kavrıyan esrarlı bir tesir olmıyan bir eserin otuz kırk sene çocuğu, genci, ihtiyarile; âlim ve cahilile bütün bir cemiyete kendini dınlet mesini zorla kabul ettirmesi akla sığacak şey midir? Memleketin belli başh kalemlerinden çıkmış, birçok dekor, ışık ve saire hilelerile allanıp pullanmış eserler Darülbedayi sahnesinde bir hafta güç belâ dayanır ve ancak vatan ve hamiyet adına kendini dinletirken bunların basit görünüşlü bir dikili taş gibi senelerce da yanmalrında elbette bir hikmet vardır. Ama «tuluatçı dediğimiz bu insanla nn elinde bu şaheserlerin çarpık bir iskeletinden, san'atsiz bir karikatüründen başka nesi kalmış?» diyeceksiniz. Bu noklada ben de sizinle beraberim. Fakat ne yapahm. Bu şerait içinde ellerinden bu kadarı gelmiş, bu kadarını yapmışlar. Ne ektik ki ne biçmeyi ümid edelim? Maksadım şu ki onlar gittikleri yere karınca karannca neşe ve hareket gö Feyin iştirak ettiği av partisi hikâyesi Viyana 5 (A.A.) Feyin yabanc memleketlerde iddia edildiği gibi, 3/11 tarihinde Sopronda bir av partisine iş tirak ettiği doğru değildir. PARİS BORSASI Paris 5 (Özel) Paris Borsasımn bu günkü kapanış fiatleri şunlardır: Londra 74,72, Nevyork 15, 17 3/4, Berlin 610, Brüksel 256,37 1/2, Madrid Bir hava faciası 207,25, Amsterdam 1030,75, Roma 123,15, Riga 5 (A.A.) İki süel uçak ycre Lizbon 68.10 Cenevre 493,50. bakı İnerken meydanda çarpışmışlardır. Ik.i 39 3/4 40, kalay 224,10, altm 141,3 1/2 gümüş 29 5/16. «ubay ve bir assubay ölmüştür. Sonra, resimlerde de dalavere yapıyorlar. Geçenlerde Habeş askerlerinin hücumu diye bir resim gördüm. Bunda beş on beyaz entarili Habeş ellerinde çeşid çeşid tüfekler koşuyorlar... Fakat hem koşu yorlar, hem de kara yüzlerinde bembeyaz dişleri şimşekler çakacak kadar kahkahalarla gülüyorlardı. Resmi basan Fransız gazetesi, bu yersiz gülüşe mana vermek lüzumunu duymuş, klişenin altına «Habeşliler, sevincden gülerek îtalyanlara öyle hücum ediyorlar» ibaresini yazmıştı. Hakikatte ise bu resim, kimbilir, nerede Habeşli kıyafetine sokulmuş beş ıltı zencinin beş on para mukabilinde koşturularak alınmış fotoğrafileri idi. Herifler, kendilerine muharebe ve hücum oyunu oynatan Avrupalılarla alay ederek güle güle koşmuşlardı. Daha önceleri, İmparatorun hassa alaylarına mensub muntazam Habeş askerlerinin Adisababa cddelerinin ynıbşınd yaptıkları talimleri, (çünkü bu resimlerde, muntazam ağach yollar göründüğü gibi, askerlerin de tüfekleri arkalarına takılı idi) Habeş askerlerinin muharebe resimleri diye basan bu gazetelerin bazıları, nihayet işi fiüm fotoğrafileri nev'inden düzme harb resimleri neşrine dökmüşlerdi. Bir Fransız gazetesi, bu muharebe ve hücum resimlerinden bazılannın Cibutinin kenar mahallelerinde Habeşli hamalları figüran gibi kullanarak yapıldıklarını yazarak alay etmektedir. Halbuki Avrupa gazetelerinin zenginliği onların uzaktan belinogramta yani telsizle yahud da telefo[*] Birinci yazı 5 ilkteşrin tarihli sa tografi ile verilmiş fotoğrafiler basmalanna da müsaiddir. Geçen sene, Pariste, yımızda çıkmıştır. Paris Soir gazetesinin idarehanesirde, böyle kilometrolarca uzaktan, verilen resimleri almağa müsaid makineler görmüştüm. Gerçi İtalya Habeş harbinin başlangıcmda bizim gazetelerde de, müheyyic haberler uydurmak hususunda bazı palavracı Avrupalı ağabeylerine benzenıek istidadı görüldise de, çok geçmeden bundan vaz geçtiler. Onlar günde 2,000,000 nüfha basarlar, bizim en babayiğitimiz ise Habeş harbi sayesinde 3035 bin sayıya varmıştır. Fakat, aradaki nisbet, palavra yazı ve resim basmak hususunda da hemen hemen ayni derecede gibi görünüyor.