8 Âğtıstos 1933 CUMHURÎYET KÜLTÜR BAHlSLERh TARİHtEN YAPRAKLAR: Orta öğretimde ulusal eğitim Bugün, göz önünde bulundurulacak en önemli mesele, tahsilin her devresinde ulusal terbiyenin esaslı olarak verilmesine çalışmaktır Köylünün çarığı! Gazetelerde deri fabrikatorlarının, köylünün giydiği çarığı kaldırıp, ucuz, elverişli, medenî ayakkabı yapmak için bir çare aradıklarını okuduğum zaman, bilmem neden, akhma Almanyadaki otuz sene muharebeleri, ve bu harblerde köylünün derebeylerine karşı yaptığı çarık ittihadı geldi. Bu ikisi arasında münasebet yok amma, çarık kelimesinden doğmuş bir fikir tevarüdü olsa gerek. *** 50 metro sakalh imparator Ikinci Frederikin ölümünden sonra bütün Almanya yüzlerce yıl onun tekrar dirilmesini beklemişti Yazan: M. Turhan Tan Yaz geçti, gidiyor! avaların hâlâ sıcak gitmesine bakmayın: Yaz geçti, gidiyor.. Eski Papalar Alman prenslerini «enUzüm salkımlarının üzerinde, gerek yılanları» diye anarlardı. Çün Ulusal eğitim (terbiye), her ulusun benliğine kavuşuyor. Bununla beraber sonbaharın döktüğü kuru yaprakları hakü bu prensler kilise egemenliğini bir en başta tuttuğu son kertede önemli bir türkçe bütün güzelliği, inceliğile önütıra getiren çiller var. Şeftaliler, tüylü türlü iclerine sindiremiyorlardı, dere müzde duruyor. Dilimizin ilk araştır sorum (mesele) dir. Yunus Nadinin manzaralarile, dolablarda, sandıklarda beylik haklarını o egmenlikten üstün Viyanadan gönderdiği bitge (makale) malarındayız; bir takım kelimeler, sakh kürklerin meydana çıkmalan zamabulundurmak istiyorlardı. Bu yüzden de dediği gibi. Bolşevik Rusyada bile, yanlış almmış olabilir; zamanın on nınm yakınlaştığını ihtar ediyorlar. Ne prenslerle Papalar arasında bitrrez t'iulusal eğitim önemli bir yer tutuyor. ları düzelteceğinde işkil yoktur. rede ise, kebab kestane ile hünnab, boîkenmez bir boğuşma vardı. Papalar, İş kelimede değildir; yeni kelimeler* Kendini bilmiyen başkasını bılmedıği şevıkleşmiş bir zeytini andıran kızılcık, prenslerin burunlarım kırmak için Alçocuklar, gencler için çabucak öğreni gıbi, kendi ulusunu bilip sevmiyen de mangal başında pinekliyen İcocakanları man imparatorlarile uyuşmak yolunu insanlığı sevmeği edinemez. Oysa ki lir. İş türkçenin öz güzelliğini kavra Bizde çarık ittihadı yok. Fakat çarığı tutmuşlardı. Fakat bu imparatorlar da tahassürle yadeden üvez ortaya çıkıp, biz, bu eğitim bakımından, gerideyiz. makta. sevmektedir; bu kavrayışla bu kaldırma ittihadı var. Ecnebi sermayesıgeçen yazın mersiyesini okuyacaklar. sevgi ile edebiyat eserleri yaratmaktaCumuriyet Halk Partimizin dayan ne kar5ı yerli sanayiin yerleşmesi, içti l e r i n d m y a r d ı m aradikları Papal Günler kısaldı; akşamlar melâîlendi.. dır. ara dığı altı esastan biri de ulusçuluktur. maî ilerlemenin bir merhalesidir. Fakat Şehrm, aylardır boş kalan kapalı evleri, Edebiyat progranumız. çok aşağıdır. karşı arasıra dirsek göstermekten geri Başönderimiz, her söylevinde, Türk uvefasız bir yarin akıbet pek yakında geBunu yükseltmek, Türk gencine dil bu sanayi kurulurken, yukarıda Islihsal kalmazlardı. lusçuluğunun önemini imlemekten (ivasıtalarına sahib bir zümrenin, büyük nye geleceğini haber alan metruk sevgisevgisile beraber edebiyat tadımım da İkinci Frederik işte bu imparat ırların şaret etmekten) geri durmamıştır. E bir ekseriyetin zararına temel atıp birleş en tanılmışlarındandır. Kendisi Sçilya lıler gibi, için için seviniyorlar sanırsmız. aşılamak, bu yolda da ulusal edebiyat gitimimizin başlıca dayandığı Türk umesi, bu azlıkla, çokluk aras.ndaki içtı Kralı idi. Alman imparatorluğu için Yazhğa giden bahtiyarlar, şimdi kırlarBüyük Frederik konularmı bulup yazmak gerektir. lusçuluğudur. Sonra coğrafyamız, ulusal bir coğ maî zıddiyetlerin keskinleşmehi demektır. prenslerle Papalar arasında ar.laşma değil ancak hükümdarların saygı de da, denizde, gezmeden dönüşün, masaUlusal eğitimin öğretmenlerce oy rafya olarak okutulamıyor. Sinemalar. *** mazlık yüzgöstermesi ve imparator se ğer olduklarını söylüyor. Onun kara nın başında, kışa aid tasavvurlarından damlanmakta olduğunu kabul etsek bi gazeteler yolile yeryüzünün birçok Köylünün çarığı meğer çok kötü b!r çilen Otonun da Romaya kafa tutma düşüncesine göre Allah, kiüselerden zi bahsediyorlar. le buna yeter (kâfi) bir önem verebil memleketlerini, bu memleketlerin bir şeymış! Çarığı kaldırmak ıstıyenlenn ıd sı üzerine kilise yardımile, kilise duze yade saraylara yakışırmış. Kilise mis Dıikkân camekânlarında mevsim «onu mek için lâzım gelen erkte (kudrette) çok özelliklerini öğrenebildiğirniz hal diasına göre bu iptıdaî ayakkabı sıhhate nile imparator olmuştu. kin, saray kudretli imiş! münasebetile, ucuz pahalı elden cıkanlbulunup bulunmadıklanm düşünmek de kendi yurdumuzun coğrafyasını bil muzırdır. Medenî muaşerete uygunsuzBu adam ortaçağ hükümdarlan içinPapazlar meclisi Panamn imzasını ta m a ğ a bakılan mayyolar, beyaz panta zorağındayız. Bu, her öğretmenin al miyoruz. Acıdır; fakat bu, böyledir. dur.. Hem de çabuk eskir. Köylü her ay de eşi görülmiyen bir kişi idi. Kızıl din şıyan bu ağır satırları dinler dinlemaz lonlar, keten kadın elbiseleri, sandaüar, dığı ilk ulusal eğitim duygusuna, bu Tarih için söyliyeceğim şudur: Ta bir çarık almağa mecburdur. Bu sebeb sizdi. Lâtin ve Yunan terbiyesi almış küçük bir işkil göstermedi, tanık ara hasır şapkalar ve deniz levazımı, adamm duygunun kuvvetli olup olmayışma görihimizi Atatürk bulup önümüze koy le çarığı kaldırıp, köylüye medenî ayak tı. Ne kilise tanırdı, ne İsa. Ne papaz madı, yazılan şeylerin doğru veya iğri yüzüne melul melul bakıyorlarmış gibi re değişir. Onun için bu nokta üzerınmuştur; biz onu, istenilen önemle genc kabı giydirmek, medeniyetin geregidir. severdi, ne haham. Kendi kazancmdan olabilmesi üzerinde durmadı, inıpara geliyor. de durmaktansa, soysal ve ulusal eği başka hiçbir şeye değer vermezdi. Ya tor İkinci Frederikin aforoz edilmesine Hele çocuklann hali hepsinden acıklı. lerimize öğretebilirsek ne mutlu! Tatime yarıyan dersleri, bunlarm progBu gerekli işı, sadece deri fabrikator hudi, Arab hekimler kullanırdı. Müs karar verdi. Artık o insanlıktan çıka Şunun şurasında bir aylık serbestlikleri, rih kitabları yazıhp okulalarda okutulramlarmı incelemek daha uygun olur. mağa başlıyalı dört beş yıl oluyor. Ba larının görüp sezmesi, köylüyü bu felâ lüman askerler beslerdi. Hatta bu as rılmış ve hayvanlardan aşağı bir duru zevkleri, neşeleri ya kaldı, ya kalmadı. ma konulmuş oluyordu. Karısı, çocuğu, Renk renk kanadlı kelebekleri bırakıp, Bu derslerin en başihda türkçe ge na öyle geliyor ki tarihî hakikatleri, el ketten bunlarm kurtarması, ne şövalyece kerler için cami de yaptırmıştı. lir. Türkçe denince, tabiatile, edebiya den geldiği kadar şiirleştirerek yaz bir hareket.. Köylünün çarığı sıhhate ne Yedi yüz yıl önce ve haçlı orduları kardeşi bile ona bu aforozdan sonra se coğrafya haritalarına kavuşmak, k'.rîarın tı da bütün önemile işe karıştırmış o mak, bazı yerlerini en yüksek bir duy den muzırmış anlamadım. Medenî dün nın Anadoluda, Filistinde tırpana uğ lâm veremezdi. Kimse onunla konuşa can verici havasından ayrılıp sınıfm kasvetli muhitine kapanmak, oyundan derse luyorum. Türkçemizde ulusal eğitimi gu ile şiir haline koymak, ulusal eğitim yada ökçeli ayakkabıları sıhhate uygun radıkları günlerde Alman imparator mazdı. Ölürse cesedi gümüleniezdi. Bu yazdıklarımız aforozun doğura bırdenbire intikal etmek zorun zorudur. suz olduğu halde giyilir. Doktorlar bu luğu payitahtında cami?.. Bu, Sen pi yaratacak, ona hız, erk verecek çok az bakımından, son kertede önemlidir. yer halifesini, Papayı küplere bindir cağı sonunçlardır. Papalar bu s.lâhla şey vardır. Okul kitablarını baştanbaşa Onun için, gece oldu muydu, tatlı bir (İçtimaiyat) uluslaşmalıdır. Kendi nun sıhhate muzır olduğunu bar bar bamişti. Fakat Frederik bununla da kal bütün düşmanlarını ezebiliyorlardı, kı yorgunluğun verdiği ağırhkla kapanan gözden geçiriniz, çocuğu ulusal bir he cemiyetini öğrenmiyen genclerin, abs ğırdıkları halde, kundura fabrikatorlayecanla sarsacak kaç parça bulnrsunuz trait (mücerred) soyut bir bilim olan rının, şövalye tarafı hiç harekete gelmez. madı. İsanın insanlara parasız yaşa mıldanamaz bir hale koyuyorlardı. Do mınımini gözler aralandıkça, içlerinde, Köylünün bu medeniyete uygunsuz maları için öğüdler verdiğini ileri sü kuzuncu Greguvar da ayni sonuncu masanm altında yahud ki koltuğun ayak ki? Soysal, tarihsel bakımmdan edebi (içtimaiyat) kurallarını öğrenmelerin yatımız pek yavandır. Çocuklarımıza den ne fayda elde edilir? Içinde yaşa çarığı göze batar da, köylünün hayvanile rerek Almanyadaki papazlarm malla bekliyordu. Fakat devir, azçok dcğiş ucunda çöreklenmiş oturan (Sarman) a türkçemizi sevdirecek, onu bütün dil dığımız cemiyetin ilgili olduğumuz bir bir odada yatması, neden göze batınaz, rını, mülklerini ellerinden alroıya kal mişti. Kiliseye bakıp dalgınlasan göz karşı derin bir hased pırıltısı sezersiniz. kıştı. Koca imparator, altın işlemeli ve ler imparator saraylarının parlak bir ler üzerindeki egemenliğini sezdirecek çok kurumlarını, bu kurumlann nasıl orasını da anlamad'm. Bir yaz daha geçti, gidiyor.. Açık konuşalım. Eir ülkenin yüzde elmas düğmeli kostümler içinde salma güç anlamı taşıyan ışığını da görecek parçalar hemen yoktur. Bir halk diyi işlediklerini bilmedikçe, (mücerred) Bir yaz; yani bir yığın neşe, bir yığm şinin güzelliğini, özelliğini, kendıne soyut fikirlerin ilgi uyandıramıyacağı, doksanını teşkil eden cüyük bir çokluk salma gezen Papaları, piskoposları tm kadar keskinleşmişti. Papa cehennemi haz, emel, heyecan!. Hürriyeti temsil etgöreliğini anlayıp ta sezdirmenin dil hele ulusal eğitime yaramıyacağı söz çanğı çıkarır, kundura giyerse, deri fab kı Meryemin kalender yaratılışlı oğlu gösteriyorsa kral da mezarı hatırlat . tiği için, insanlara açılıp. saçılmak, seriİsa gibi ip kuşak sarılı tek b'r gcmlekle maktan ve ölüm tattırmaktan geri kal lıp serpılmek fırsatını verdiği için, günlerıkatorlan ıhya olur..* sevgisi bakımmdan önemini anhyor götürmez. mıyordu. Cehenneme imparatorların ri parlak, geceleri ılık ve tatlı, çiçekli, Köylünün çarığı çabuk eskiyor, diyen dolaştırmak istiyordu. muyuz? Anlasaydık, şimdiye kadar Liselerin dört yıla çıkarılması soruPapa Dokuzuncu Greguvar d'nli go zindanlarından gidilebiliyordu! meyvası, sebzesi bol olduğu için sevilen türkçemizde, bu yolda eserler yarata mu artık suya düşmüş görünüyor. Lise ler, acaba köylünün çarığını kendi hayİşte bundan ötürü Fredeıik aforoz yaz bu kadar çabuk mu geçmelidir? vanınm derisinden yaptığını bilmezler mi rünüp dinsiz çıkmak suretile kiliseye bılirdik. ; öğretim yılları üçte kalır; programıar külâh giydiren imparatorun yaptıkla dan sonra umulduğu kadar sars'lmadı. Eski zaman âşıkları Şebi yeld^dıa hoşBugün türkçemiz, büsbütün yeni bir genclerde srumenage denilen kafa yor dersiniz?.. rma dayanamadı, hemen saldırışa kalk Hele ordu, ona karşı beslediiîi sevgiyi lanırlarmış. Bu çağınkıler l SABİHA ZEKERİYYA yöne doğrulmuş, hakkile ulusal bir de 'îunluğuna engel olacak biçimde, yeğuzun g ünleri tı ve Romaya bir sürü papaz çağırarak ve saygıyı bir zerre azaltmadı. Fakat tercih ediyorlar. ğer almıştır. Oysa ki sağınızdan solu ntilir (ıslah edilir) de Üniversiteye, onlara kilisenin tehlikede olduğunu, î imparatorluk tacına göz diken prens Dedelerimiz, helva sohbeti yapm?t muzdan bir takım kelime hırçınlığın şimdikinden daha az hazırlanmış gencsa dininin temeline kundak konuldu lerin, Alman toprağından parçalar koiçin kış gecelerini iple çekerlermiş. Öğu' «lan başka birşey işitmiyorsunuz. Dil ler gönderilirse liselerden beklenen ğunu anlattı, onlara uzun bir belge ver parmak istiyen komşu krallarm bu fırlarımız, taze ciğerlerine can doldurmak den yabancı kelimeleri atmak, yerine erek (gaye) gene elde edilmemiş olur, satı kaçırmamaya çalışacakları da se için yaz günlerini koüuyorlar. Kongre için dün gece Rusyaya di: hiç işitmediğimiz birkaç kelime koy denebilir. Buna karşı çare vardır; onu Tarihte yaşayıp duran bu pek ünlü ziliyordu. Frederık işte bu bakımdan hareket etti Haklı olan, o eskiler değil, bu yenüermak, dili yabanhktan arımak, ona ken da başka bir bitge (makale) de söylekilise belgesinde aşağıdaki maddeJer diplomatça davranmayı gerekli buldu dır. Fakat ne çare ki felek hiçbinsin'n riz. di varlığını, kendi benliğini vermek Moskovada toplanacak olan Emrazı yazılıydı: ve Papayı kuvvetlendiren ka\ naktan o gönlüne göre donmüyor. Tabiat yasasttir. Bu kelimeler, ilkin, kulağa ağır, Ne olursa olsun, bugün için gözönün Akliye kongresine iştirak edecek olan 1 Frederik, bu iğrenç kral şu inanı da kuvvet almayı tasarlıyarak bütün nın değismek bilmiyen hükümleri mutlaktcitsız gelse bile, onu öz malımız olarak de bulundurulacak en önemli sorum, profesör doktor Fahreddin Kerim dün taşıyor: Bütün insanları üç kişi aldat Avrupaya haykırdı: tır. Bizler ona karşı ancak içimizi cekip. kırşılamaktan geri duramayız. (îkti öğretimin her devresi»de ulusal eğiti Dinini seven arkamdan gelsin. «Bir yaz daha geçti, gidiyor...» demekgece Çiçerin vapurile Odesaya hareket mıştır. Bunlar Musa, İsa ve Muham min, esaslı olarak, elde edilmesine ça dır) ı atıp (erk) i, (salâhiyet) i atıp meddir. Bu üç vicdan bazergâ.nından i Ben Kudüse gidiyorum. etmiştir. ten baska birşey yapamayız. (.;etge) yi... almakla ne bitirmiş (kay. hşmaktır. kisi, Musa ile Muhammed şan içinde, O günlerin en büyük şerefini Kudüs İnsan, ne zayıf, ne zavallı mahluk!. Profesör Fahreddin Kerim dönüşün şeref içinde ölmüşlerdir. îsa, yakapaça betmiş) oluyoruz? Belki dilimiz, öz KÂZIM NAMİ DURU yollarında boğuşmak ve ölmek verıyorErcümend Ekrem TALU de Almanyada Dresdende toplanacak sürüklenerek çarmıha gerıîmistir. Ne du. Frederik te başta Almanlar oîmak Emrazı Akliye kongresine de iştirak e. yazık ki biz prensler. şövalyeler, asıl üzere bütün Avrupaya o şeref yolunu lerce Alman onun sahsmda kendi milzadeler ve milyon ml'yon insan hâlâ gösteriyordu. Kilisenin dins:z diye afo letlerinin yüksekliğini decektir. görüyorlardı. o çarmıhta can veren adarrım adma rozladığı bir adamm böyle bir işe gi Hatta birçok yıllar Fredeıikin öldüğüGüzide doktor genel sekreteri olduvergi veriyor, onun adı önün'.'e iğiliyo rişmesi akan suları durduracak, ortaya ne inanmıyan Almanlar vardı. Birkaç ğu Türkiye Tıb kongresi evrakını haruz. atılan sözlerin değerini sıfırdan aşağı neslin kafasmda yer tutan urasa (hu zırlamıştır. 2 Gene bu murdar. bu iğrenç kral. düşürecek bir zekâ hamlesi idi. Kilise rafe) ye göre Frederik yüksek bir dağ Kayid muamelâtı gene ayni adreste kızoğlan kız yaşadığı, erkek yüzü gör susmuştu, Almanya imparatoru alkış üzerinde boş bir şatoya kapanmıştı. Ogenel sekreterlikte devam edecektir. mediği söylenen bir dişiden bütün a lıyordu. rada ve taş bir masa üzerinde uyjyorBu sene kongreye birçok tebliğler cunu yaratan bir Tanrı doğduğuna i Frederik, Kudüs yollarında gerçi za du. Sakalı o taş masayı üç kez saıacak nanmaklığm alıklık olduğunu söylü fer kazanamadı, islâm dinini korumayı kertede uzayıncıya değin uyuyacak \e verilecektir. yor. İsanm Tanrı oğlu olduğunu inkâr ödev tanıyan Türklerin saldırışı önün sakalı o uzunluğu bulduğu gün uya ediyor. Ruhulküdüsle eğleniyor, İsada de ağır bozgunlara uğradı. Fakat çok narak imparatorluğun idaresini yeni îzmir Tecim Odası başkanı ki tanrılık sıfatını gülünecek birşey sa işler başarmış bir kumandan cahmile den eline alacaktır. Üç yüzden arhk Avrupada bir inceleme gezisi (tetkik yıyor. yurduna dönmekten de çekinmedi. prensin boyunduruğu altında darmada3 Gene bu dinsiz ve utanmaz kral, Halk sonu ne olursa olsun, din için sa ğm yaşıyan Almanlar, ulusal birliği, bu seyahati) yapan Izmir Tecim (ticaret) Odası başkanı Hakkı Balcı bu geziden insanlar için en iyi kılavuzun akıl ol vaşa koşan hükümdarı baş üstünde gez elli metro sakalh imparatorun kurabileceğine inanıyorlardı. sonra şehrimize gelmiştir. Yarın İzmire duğunu söylemek cesaretinde bulunu direcek kadar cömerddi. Aforozu, bozArabsun (özel) Burada Kı müsamere ve temsiller vererelT muyor. Aklm bulamadığı, göıenıediği, se gunluğu ve herşeyi unutarak Frederiki O sakalm uzadığını 1871 de Bismark, zılırmak adında bir spor kulübü hiti canlandırmağa karar vermiş gidecektir. zemediği herşeye yalan demekten çe . yüksek buluyordu. /.ir..^. birliğini kurarak, meydana koyHakkı Balcı bu Avrupa gezisinde kinmiyor. Bu sözile mucizelere tükürkurulmuştur. Gencler şimdilik fut lerdir. Yalnız o gün rnü ya. Onun ölümün ±ı. Bu da gösteriyor ki ulusal urasalabol, voleybol, yüzme, binicilik ve Gönderdiğim resim Kızüırmak spor Izmirin çıkı ürünleri hakkmda temaslar müş oluyor. den birkaç yüz yıl sonra da nnun ha in içinde belirsiz dahi oisa ulusal dağ sporlarile uğraşmağa ve sık sık lu genclerden bir kısmmı gösteriyor. 4 Gene bu kâfir kral, Papalarm tırası kutlulanıyordu. Çünkü yüz bin ülküler saklıdır. da bulunmuştur. TURHAN TAN Dr. Fahreddin Kerim Arabsunda bir spor kulübü açıldı karşı bir kahkaha atarak çıktı gitti. Buna rağmen Nikola ertesi günü bir sürü çiçek demetlerile Varvara Petrovnanın evine koştu ve biçare kadın kendiM(i sine, yeğeninin henüz evlenecek çağda olmadığını anlatmağa çalıştı. Nikola bir " Cumhuriyet „ in edebî romanı: 9 gün sonra; içinde Aryanın adile balo taYazan: Klod Ane Çevirenler: F. Varal v« F. Otman rihi yazılı bir nişan yüzüğü getirdi, bü Ânnesi Kırımda oturuyordu. Anası Bir gece tanıdıkları Nikolayı, Zna tün şehirde Aryanın tahsilini bitirdığı gün nm aklını oynattığı, tanınmış bir dok menski jimnazının senelik balosuna gö Madam Nikola Ivanof olacağını ilân ettorun hastanesinde bulunduğu sb'ylenirdi. türmüşlerdi. Balo komiserlerinden olan ti. [Yalnız ve kimsesiz yaşamak, Nikolayı Aryan kapıda delikanhya bir çiçek verOndan sonra ve hergün Aryana laze sessiz bir adam yapmıştı ve konuşmakta di. Nikola onu teşekkür ederek ve keke çiçekler geliyor ve gene kız bunlan gülebile güclük çekerdi. Görüşmek lâzım gel lıyerek aldı. Gene kızı müz'ic bir ısrarla rek kabul ediyordu. Nikola ile yaptığı diği zaman kafasında kelimeler arar, uzun uzun süzdü ve bütün gece adım a güzel araba gezintileri nihayet onun da durur, tekrar başlar, söylediğinin tersini dım takib etti. Her dans edişinde, Arya hoşuna gitmeğe başlamıştı. söyler, bir cümlenin tam ortasında bir nı, dudaklarında kederli bir gülümseme Kendisinden iki kere yaşlı olan bu dev denbire kesip büsbütün susardı. Koyu ve derin bir heyecanla seyretmekten ken cüsseli adamı Aryanın nekadar ağır bir eaçlan, iri mavi gözleri vardı. Yüzü da dini alamıyordu. Aradasırada salondan istibdad altında tuttuğunu anlatmak gücha ziyade sempatikti. çıkıp büfeye koşuyor ve sanki biraz da dür. O, Nikola üzerinde mutlak bir et• Yetişkin kızları olan anneler çoktan ha cesaret edinmek için üstüste şarab' kisi (tesiri) olduğunu yavaş yavaş deberi bu zengin avı elde etmek istemisler içiyordu. Balo bitmek üzere iken Nikola ğil, daha ilk günü anlamış ve bu koca bedi. Çünkü Nikola Ivanofun bir milyon kahramanca bir cüretle Aryana evlen beği parmakları üzerinde oynatacağını rubleye yakın bir serveti olduğu zanne me teklif etti. O sırada henüz on altı ya o vakitten kestirmişti. Hakikaten münadiliyordu. Lâkin beyhude yere yoruldu şmda olan gene kız onu son derece küs sebetleri de öyle olmuştu. Nikolanm onu lar ve bir sonuc (netice) alamadılar. tahlıkla baştanaşağı süzdü ye yiuuac görmeğe ne zaman gelebileceğini, ve ne ceksiniz? Tanıdığım bir gene kilise meydanmın köşesinde beni bekliyecek. Lâkin kım olduğunu sız öğrenmemelisiniz. Nikola, onu hayretle süzdü. Bir dakika sustu. Söylemek için çok büyük gayAryan tiyatro san'atine bayılır ve ak ret sarfettiği anlaşılan bir sesle: Âlâ! dedi. törlerle sık sık görüşürdü. Bir gün kenBeraber çıktılar. Aryan kendisini bekdisinin de aktris olacağını, zaten yalnız liyen erkeği bir sokak fenerinin aydııılısahnede geçen hayata bir kıymet verilebileceğini söylerdi. Tiyatroya evi kadar ğmda gördüğü zaman Nikolaya «Allaalışıktı ve hemen hemen hiçbir temsıli haısmarladık» dedi ve hemen evine dönkaçırmazdı. Arasıra Nikolanın da kendi mesini de tenbih etti. sile gelmesine müsaade ederdi. Lâkin Durumun (vaziyetin) gözelliğini daoyunun yarısına doğru sahneye geçip ar ha iyi anlatmak için şurasını da haber tistlerin odalarına gıder ve bazan Niko vermek lâzım ki Nikola, Aryanı dehsetli layı unuttuğu da olurdu. O vakit zavallı kıskanıyordu da.. Onun şehirde birçok Nikola dişleri kenetlenmiş, söylene söy entrikaları olduğuna inanıyordu ve bu lene çıkar ve yapayalnız evine dönerdi. nun için sebebler de eksik değildi. Daha Aryan bir kere de şunu denemege kal garibi gene kız ondan hiç sır saklanvyor, kıştı: Bir kış gecesi saat ona doğru Ni düşündüklerini ve yaptıklarmı hep olduğu gıbı anlahyordu. Meselâ: kola ile evde çay içerlerken ona: kadar oturacağını hep Aryan kararlaştırıyor ve ona bıldırıyordu. Nikola ancak bu saatlerde eve gırebılmek ve onun huzuruna çıkmak müsaadesıni almıştı. Bunun haricinde Aryandan izin almadıkça Dvaranskayadaki eve uğrıyabılmek haddıne mi kalmıştı? ona âşıkım. Zaten mukavemet etmek te imkânsız! Gününe ve gecesine göre buna benzer daha birçok şeyler. Ayni akşam, kilise meydanı tecrübesini kahkahalar içinde Olgaya anlatıyordu. Onun böyle kaprislerine alışmış olan Olga soylenmekten kendini alamadı: Biliyor musun Aryan, sen hakikaten hain bir kızsın! E, şüphesiz hainim... Fakat yarabbi, mademki böyle hoşuma gidiyor; niçin hain olmıyayım? Sarışın kız şaşırmıştı. Aryan devam etti: Sana, yalnızbaşma imkânı yok keşfedemiyeceğin birşey söyliyeyim mi? Nikola, beni hain olduğum için seviyor. Sen melek kadar iyisin ama yazık ki seni hiçbir zaman sevmiyecek! Bu sözlerinden kendine de bir neşe Ah Nikola, diyordu. Biliyor mu geldi, oynıya oynıya dolaşmağa başla Nikola ben çıkıyorum, dedi, bir sun Moskovadaa kim geldi? Maklako dı. randevum var. Size refakat edeyim, nereye gide fun büyük oğlu. Şeker mi şeker! Galiba (Arkan var)