10 Temmuz 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

10 Temmuz 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 10 Temmuz 1935 KUçUk hlkâye En büyük sevgi Suad Derviş ( Kitaplar arasında Uyanış devirlerinde tercümenin rolü ) Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Afyon çekerken ölıim 3 Ha geçti, Ha geçiyor Tarihî roman 7 Yazaru M. Turhan Tan Uluslar sosyete Yedi şehzadeyi öldürmeğe niyetlenen 2 sinin, uyuşturucu bu altı sataylı koğuşun üstündeki Hırka Son günlerde çıkan eserler arasında maddeler aleyhin dairesine doğru yürüdüler. Gözetleme Yağmurdan kaçarken... şüphe yok ki Hilmi Ziyanın (Tercü de mücadele ettiği için öbür istikamette yürüyen Çengel Hıme) adlı kitabı birinci plânda olanlar Dedikodusu gibi yaralan da henüz ka« ve bu iptilâya sed zırdan beş, on metro ayrıldılar. Onde panmıyan Büyük Harb, Bosnasarayda arasındadır ve bu kitabın ortaya attıçekecekken kuvvet Pirî Halife yürüyordu ve altı kişi bir atılan bir kurşundan çıkmıştı. Orası, vakğı tez şudur: li çareyi aradığı şu tuma katan teşkil ediyordu. Dairenin ya tile Türk idaresi altmda bulunuyordu* Hiçbir medeniyet kapalı bir daire srrada Çang Kai nma geldikleri ve Çengel Hızırla arala Mühim eyaletlerimizden biri idi. Hattat değildir; kendi kendine doğup gelişe nndaki açıklık biraz daha genişlediği Hasan Paşa hazretleri, hesablı bir sadamez. Bütün tekâmülü yapan karşılıklı Şek tarafından tatsırada Pirî Halife birdenbire geri dön kate ve hançerle adam öldürmekte gös # tesirlerdir. Tesir nekadar kuvvetli ise bik edilen cezayı dü ve durdu. Öbürleri de ona uyarak terdiği meharete binaen işte bu mühim aksi tesir de o kadar kuvvetli olur. zikretmek yerinde durduklan vakit rurna dizisi bozulmuştu vilâyetin idaresine memur edilmişti. »Kendi içine kapanan ve herşeyi yalnız bir iş olur. Çin diktatörü, afve cinayet yolculan top haline gelmişlerkendinde arayan cemiyetlerin yeni birImparatorluğun ilk devirlerinde vali * şey yaratmasma, medenî açılış yoluna yon müptelâlarını tevkif etmek üzere di. Fakat bu toplulukta tuhaf bir şekil lerin ehliyetli olmasına dikkat olunurdu. girmesine imkân yoktur.» Kapılarını zabıtaya emir vermiştir. Tevkif edilen vardı. Her Hasodalı bir Kapıağasının ler, hususî bir hastanede tedavi gördük yanına düşmüştü. Sözgelimi Pirî Halife O sayededir ki bütün Macaristan, bütün her yönden gelen tesirlere geniş su rette, daima açık tutmasmı bilmiyen ten sonra üç ay kürek cezası çekiyor nin sağında Toraman, solunda Kılsız bu Sırbistan ve bütün Yunanistan dağlanncemij'etler yeni birşey yaratamazlar. lar ve ondan sonra serbest bırakılıyor lunuyordu. Kılsızın soluna Hattat Ha daki çamlara, bağlarındaki kötüklere kaHind, Çin, Osmanlı medeniyetlerinin lar. san ve onun soluna Küp Musa tesadüf et dar yazılmıştı. Fakat, veyl yeniden afyona başlıyan mişti, Musanın solunda San Veli durubir zaman sonra kuruyup kalmalan, dıImparatorlukta kaç nüfu« vardır, bu lara! İkinci yakalanışta bunların gide yordu. şarıdan gelen tesirlere kapılarını ka nüfusun kaçı müslümandır, kaçı hırisriYağmur sessiz, sessiz ağlıyan bir ka Söyle, söyle.. Hani sen yapr?.amış patmalannın ve bir ipekböceği gibi ko ceği bir hastane değil, darağacıdır. Bu tuhaf çevrelenmenin kurulmasile yandır, arazinin nekadarı ekilir, nekadan Pekinde, son zamanlarda, bu tedavi Ümm göz yaşları gibi dansla, damla a tm, hani sen bana öldürmedim demiştin.. zaları içinde kapalı kalmalarmm netiberaber Pirî Halife yavaşça öksürdü. çoraktır? Köylerde, kasabalarda kaç decesidir. Garb cemiyetlerinin ilerleyiş tarzımn neticelerini gösteren bir ista kıyor. Öldürmedin değil mi? Kendilerinden bir hayli Uzaklaşmış olan ğirmen, kaç dükkân, kaç tezgâh, kaç lerinde en büyük âmil tesirlere kapı tistik neşredılmiştir. Bu istatistıkte o Hapisane kapısının onü öyle kala Kumral, gürbüz delikanlı akları kızıl Çengel Hızınn uzanıp kısalan endamma ev, kaç mesçid, kaç kilise, kaç havra bularını açmaları olmuştur. Hakikî yara kunduğuna göre, payitahta tevkif edilen balık ki... gözlerile kadınına bakıyor: doğru hızlı bir bakış attıktan sonra bir da lunur? Hepsi, evet hepsi yazılr ve belli tış ancak bununla mümkündür. Bu te beş bin afyonkeş arasında yirmi biri saKapı önünde bekliyenlerin hepsi ka idi. Bu sebeble hazineye girecet para, Bırak şimdi bu sualleri. ha öksürdü: dın... harbe gidecek asker, memlekete gıren ve Ne bunaltıcı bir gün, yağmur sıkın sirlerin uyandıracakları aksi tesirler bıkalı çıkmış ve idam edilmiştir. Arkadaşlar dedi, hançer yok, bı memlekettn çıkan mal biliniyordu. Beş binde ancak yirmi bir kişiyi usBunlar zayıf yüzleri hey«can ve ha tısı, açık pencereden bir kâbus gibi bu ve bu tesirlerin çarpışması yeni bir çak yok. Yalnız el var. Anladınız değil organizm yaratacak ve bu organizm landıramıyan bu tedbirin mükemmel lecandan solmuş, soluk rmntolu, eski koridora dolmuş: Ehlijyete kıymet verilmemek, hatta ehgitgide gelişecektir. Binaenaleyh her liğine bakınca «Çin işi...» demeğe insa mi? elbiseli, eski çarşaflı kadınlar. Öldürmedin değil mi?.. liyetli insanlara düşmanhk gösterilmek Toraman, yiizünü ekşiterek cevab îçlerinde süslenmiş olanlacı, kaşlarına Öldürdükse kıyamet mi koptu.. medenî açılma bir çıraklık devrinden, nın dili varmıyor. devri açılınca valiler uşaklardan seçilm*. Kalamıyorum, gldemiyorum verdi: rastık çekmeği, yanakların* boya sür Sana ne?.. Cezasmı ben çekmiyor mu bir uyanış devrinden geçmek zarure ğe başlandı. Memleketin idaresi başdöntindedir. «Her medenî açılışta birer dömeği' unutmamış bulunankrı da var.j'um?., Ne yersiz öğüd, ne lüzumsuz buy dürücü bir hızla altüst oldu. Artık dev . Kendine «Siyah Kartal» adını takan nüm noktası teşkil eden Uyanış devirFakat buraya gelen kadınların hepsi, ruk. Elimizi kana bulaştırmıyacağımızı letlu eşkiya hükumeti başlamıştı. Gerçî Sarışm kadm: lerinde, yeni fikir ve san'at mahsulle zenci tayyareci Hubert Julian Negusun anne, evlâd, karı, kızkardeş., maşuka ve Yalan diyor, yalan öldürmedin. içimizde bilmiyen var mı? eyaletlerde gene defterdarlar vardı. fakat rinin büyüklüğü, açmış oldukları te hava kuvvetlerine düzen vermek için metresi, hepsi mustaribdirltr. Ve zan Ayşe dinle beni... Dinle, koparma Pirî Halife kıpırdamadı: defter yoktu. Kadılar rümen tümendi, Habeşistana hareket etmek üzere ol netmeyiniz ki buraya keyif için gelinir. kıyameti... Anlamıyorsun sen... Anla sir kapılarmm genişliğile mütenasib duğunu ilân etmişti. Zavallının başma Kümeste tavuk kesmeğe gitmiyo mahkemeler hani hani işliyordu. Lâkin dir.» Bu tesirlerin başmda tercüme geSevmiyen hangi kadın, bu simsiyah ka mıyorsun, insan hali bu... îçki hali bu ruz, yedi şehzade boğacağız. Ne yapaca adaletin zerresi yoktu. O eski baymdırlık lir. Tarih tetkiki bunu gösteriyor. Bu çoçk fena bir vak'a gelmiştir. pıların önünde boynunu Niker de ce diyorum. Her şey geçer insanın başm Hubert Julian, kendisini Avrupaya ğımızı, nasıl davranacağımızı eksiksiz ko zevki, her yerde bir eser kurmak neşesi noktadan hareket eden Hilmi Ziya temiyetin arasından attığı suçluyu hasret dan... Sen hiddet nedir hiç bildin mi?.. ortadan silinmişti. zini eski Yunanistandan başlıyarak za getiren gemide ayağı kayıp düştüğü i nuşmalıyız. le bekler?... Başınm içinde bir damar açılmış gibi manımıza kadar gelen medeniyetler ü çin, Habeşistana, hasta bir halde var Gene Toraman karşılık verdi: Vaktile yapılan köprüler yavaş yavaş Dağınık saçlı, ltirli, pmsakla çocuklar bir sıcaklık duydun mu?.. Bomba patlar zerinde yapılan araştırmalarla ispat e mış ve üstelik te Negur kendisini ka Ne yapılacağını biliyoruz. Boşuna yıkıhyor, yollar bozuluyor, kervansaraykoşuşuyorlar. gibi bir kıyamet duydun mu?.. Gözün diyor. Hilmi Ziyanın müdafaa ettiği bule tenezzül etmemiştir. lar çöküyor, alışveriş kesiliyordu. Köyler vakit geçirmiyelim. hiddetten dumanlandı mı senin hiç... tez, bugün Fransada müdafaa edilen İhtiyar bir kadın yare çömelmiş, şiş Zavallı «Siyah Kartal», Adisababada, Memedeki çocuğun bile boğulması dağıhyor, arazi boşalıyordu. Fakat defBilemezsin... Arkadaş arasında erkek bellibaşh tezlerden biridir. Tercüme çok acmacak bir vaziyette kalmış, Aayağını uğuşturuyor. gücdür. Bilmem ama içime kurt düştü, terler düzeltilmiyordu. Sönmüş köylerin Ve hepsi kapıya hakıyorlar. Bugün lik haysiyetini korumak lâzım. nin terakki âmili olduğu nasıl bugün merikadaki zenci arkadaşlarına şu fiadeta işkillendim. Hepiniz pençenize vergisi henüz can çekişen köylerden alını Öldürmedin... sahdır. Salı günü h*pisaneyi kadınlar bir hakikatse, sulh ve anlaşma âmili raklı imdad telgrafmı çekmiştir: güveniyor musunuz? Sonunda bir biçim yordu. Olülerin borcunu diriler veriyorDiye inliyor genc kadın... ziyaret eder. «Kalamıyorum, gidemıyorum, para olduğu da öylece bir hakikattir. Hilmi du. sizlik olmasın. Eğer bir kere boyun eğdin mi bi Ziyanın bu noktaya da temas etmesini gönderiniz.» Kapının önünde iyi yüzlü bir gardiIç halkı, yani sınırlardan uzak yaşıyan Toraman dayanamadı: yan peyda oldu. Kapılar açüdı. Ziya nerler dalma, bir kaptuırsan, itlerin e isterdik. Anne klm olacak 7 vatandaşlar bütün bu zulümlere taham line sakalını... retçiler içeri girivurlar. Içine kurt düştü diye bu belâlı yermül edıyorlardı. Onlar, uyuşuk kanlı inMeşhur Fransız dıram müelliflerinden Öldürmedin. Dur bakalıro, dur tel⧠yok, elinde bizi sınamaya mı çekeceksin. Koluna İtiraf etmeli, bütün dünya medeni sanlar değildi. Döğüşmeyi, söğüşmeyi ve birine, gene Fransızların meşhur aktrısdeki paket nediırt.. Öldürdüm Ayşe. güvenmiyen bu işe girişmez. Allahını seyetlerinde tesir ve aksi tesirleri tetkik boğuşmayı bilirlerdi. Lâİcin iliklerine kaPaketler açıluor. Kadınlar birer, bi Genc kadm beyninden vurulmuş gi etmek çok güç bir iştir. Bununla be lerinden bırisi müracaat ederek kendisi versen sus ta, yürü! # dar işliyen, daha doğrusu işletilen garib rer bir barakayt giriyorlar, üstleri ara bi oluyor... Kara gözleri dehşetle açıl raber Hilmi Ziya bu güçlüğü yenmeğe için bir piyes yazmasını rica etmiş.Aktris Pirî Halifenin sesi tuhaflaştı, eğle bir tevekkül akidesile her felâkete v'c yaşlı olmasına rağmen, kendini genc görnıyor. mış: çalışmıştır. Kitabın göze çarpan bir tanen bir biçitn aldı: her sefalete göğüs geriyorlardı. Kannlan Öldürdün mü?.. diyor, öldürdün rafı proporsiyonel olmayışıdır. Yu mek ve göstermek merakında imiş ve daCibilliyetlart bozuklar buraya kadar Eh, dedi. Yedi şehzadeyi boğmak tok bulundurulan hocalar, kürsü şeyhleri ima genc rolleri almak sevdasından vazesrar getirmekten çekinmiyorlar ki... ha!.. nandan islâma, islâmdan Avrupaya geasan değil. Sınamaya da değer, düşün Allah namına bu mazlum halka tevek Nereye gidiyorsun?.. İyi bir kontrol lâzım... çiş, kitabın hemen hemen yarısmdan geçemezmiş. miye de! kül telkin ediyorlardı. Bu telkinlere göre Muharrir, aktrisin bu huyunu bildiği Bırak, bugün gideyim ben... Du fazlasmı işgal ediyor. Eserin en çok Sarışın, küçük bir kadın da bu kalaVe sözünü bitirir bitirmez bir balyemez dünya bir cifedir ve o cifeye talib olan ramam... uğraşıhp derinleştirilen ve en kıymet için, evvelâ tereddüd etmiş ve nihayet bahğın içlnde kapıdan giriyor. köpekleşmiş olur. Hakikî saadet, öbür teklifi kabule mecbur olmuş. Piyesi yaz topu gibi gürledi: Ve onun kan dökmüş eli genc ka li olan fasılları da bu kısımdadır. Haydi buyurunuz içeri... Geçiniz dünyadadır. Bu fani âlemde karnını do Alabre çocuklar, ya hay! mış, aktrise, küçük bir kız çocuğunun dma tam sürünürken kadın irkiliyor: bakalım. Eski Yunandan bugünkü medeniyegenc annesi rolünü tahsis etmiş. Bir saniye, belki bir salise içinde fo yuramıyanlara, gene bu dari dünyada Dokunma bana.. Sürme ellerini.. te fikrin sürekli bir surette intikal etIçeride demir parmaklıklı bir ikinci Provaya başlanmazdan evvel, muhar raman, Kılsız Gazanfer, Küp Musa yere malları ellerinden alınanlara ahirette çiftkapı daha var, arkasından hapisane bah Sürme o ellerini. tiğini göstermek meselesi müellif ta Genc kadın insan kanına bulanmış rafından herhalde esas problem adde rir, piyesi aktrise okumuş. Aktris eseri yuvarlanmışlardı. Hasodalılann becerik likler verilecektir. O sebeble gadre, taçesi görünüyor. Havuzbaşında dolaşanarruza, tecavüze ve en ağır zulme karşı lar.. Hasretli gözlerle kapıdan gelecek bu ellerden ürküyor. «Katil ha!... di dilmiş ve, bugünkü büyük milletlerin fevkalâde beğenmiş ve muharrire de li ellerinde parlıyan keskin hançerler, çamiş ki: buk yıkılışın sebebini gösteriyor ve çırpına mütevekkil ve mütehammil olmahdır. eiyaretçisini bekliyenler. İşte bu demir yor, katil öyle mi?..» Ve seven kadm bu birbirlerine yapmış oldukları tesirler Şairler de bu mefhumu başka şekılde Gayet mükemmel azizim! Fakat... çırpına can vermekte olan üç Kapıağa büyük suçun günahını onunla paylaş muayyen bir devrin müşterek çalışmaparmaklıkların arkasmdadir. Kadınlar taş bir merdivenden yuka mak istemiyor. Dehşetle yerinden kal lan şeklinde telâkki edilmiş olacak ki, Anne rolünü kime vermek niyetin4esi sının acıklı harharaları, Kızlarağası Mus terennüm ederlerdi. Onlann söyledikleritafanın büyük kuvvetine sanki alkış ka ne göre de zalimleri Allaha havale etmeız? n çüayorlar. Sarışm kadının dizlerinde kıyor. On dokuzuncu asırda Fransada yapı 100 sene naaıl yaşamış? lidir. Zira zalimin ku\"veti olsa da ehemsideleri sırahyordu. (1) derman yok... Kalbi hızlı, hızlı vuru Gidiyor musun?.. Sahi mi?.. lan bazı tercümelerden bahsedilmemiş, miyeti yoktur! Mazlumun minimini bir Gelirim... Belki haftaya geliıim... ve bahsedilenlerin de üzerinde lâzım yor. Yüz yaşına ka • Biraz sonra Çengel Hızır da yakalaBırak beni şimdi... O, erkeğini birinci defa olarak bugün dar yaşıyan in narak öldürülmüştü ve Pirî Halife Ağa ahı, zalimin bütün zametini altsüt edebigeldiği kadar ısrar edılmemiştir. EseVe.. Erkek onu tutamıyor... Buna ce rin son kısmmda bazı ihmaller ve dikhapisanede görecek. sanlarm her birisi, nın huzurunda muvaffakiyetlerini müj lir. Yırtıcı kuşun ömrii az olmaz mı ya, zalimin de sonu yakındır. Elverir ki mazHükmü yiyinciye kadar, çok, pek çok sareti yok... Kadm basma entarisi içinde katsizlikler görülüyor. Kitabda, Hilmi çok 3raşamanm deliyordu: kere tevkifhanede onu gördü amma, o bir sarhoş gibi sendeliyerek gidiyor. sırrını kendine gö Nebekâr gidileri hakladık. Masla lum tahammül etsin, beklesin. Ziyanın, tercüme edilen her eser ve gaman kalbi daima ümidle çarpıyordu. re tefsir eder. hatın üsttarafı artık sana kaldı. Bu kadar çok sevdiği erkek katil, öy her eserin yaptığı tesir hakkında ten(Arhan var) Bunların, guya kenÜmid ediyordu... Beraet edecek di le mi?.. kidî fikirlerini de göremiyoruz. Ağa neşeli neşeli gülüyordu. (1) «Toraman Hasan, nam Kapıağası **4 di rejimleri diye etye... Gayretinizden haz ettim. Eliniz, (Tercüme) kitabı, bugünkü şeklile asi olup şehzadeleri perdaht kasdin etrafa verdikleri nasihatler bir araya derd görmesin. Şimdi dışanya haber uçuEn kanlı katilin, en vahşi caninin ka îhtiyar bir kadın, siyah çarşaf'mn peçe tam ve kat'î halini almış değildir. getirilse epey meraklı bir cild olur. nsı, onun kabahatli olduğuna inanır sini açmış, nüzüllü ayağını sürüye sürup söz ayağa düşmeden maslahatı bitir tıkte San Veli, Pirî Halife, Hattat HaZikrolunmıyan kitablar, üzerinde rüye koridoru geçiyor. Bu katilin anamı?. Yüz iki yaşmda bir ihtiyar geçenler mek gerek. Bu zahmeti de sen yüklen. san ittifak edip ol asiyi ve yoldaşlarıra fazla durulmıyarak şöylece geçılen delcatletmekle.» sıdır. Onun mahkumiyetini duyunca Fakat şimdi hükmü yedi. Avukatlara, virler var. Müellif kitabının başm a de, bu kadar uzun ömürlü olmasının Tezkeremizi vezire götür. kalktı, Bursadan buraya geldi... Onu [..mahkeme masrafma harcedilen paralar, Naima: C. 3, S. 208 koyduğu mukaddemede, bir ikinci cild sebebini şöyle izah etmiş: İşte Birinci Mustafanın ilk defa tahevdeki son döşeği satarak yapılan emek görmek, ondan öğrenmek istiyor. « Çok yaşamamn yegâne sırrı, hiç hndan indirilişi, o gece yazılan tezkere ile hazırladığını bildiriyor. Şüphesiz orada, (2) «Darüssaade ağası ulema ve âyana *** ler mahvoldu. bu eksikleri tamamlıyacaktır. Fakat bir iş görmemekliğimdir. Yaşadığım bu temin olundu ( 2 ) . Toraman Hasanın haberler gönderip padişah, şehzadeleri Onu on beş seneye mahkum ettiler.. Loş koridorda karşı karşıyalar ve sev bugünkü halile bile eser, çok emek ve uzun ömrün devammca hiç çalışmadım. dinmemesine çalıştığı altın yağmuru ke katle dameni dermeyandır. Mansıblan • Avukat: diği kadına kendini mazur göstermek rilmiş, ve tarih, felsefe, edebiyatla uğ Tenbellik ve arasıra bir bardak limo sildi ve şehzadeleri korumak uğrunda el nızı da şuna buna tevcih ediyor de • Kendi itiraf etti. istiyen insan, sevgisinin sonsuzluğu raşanların çok istifade edeceği değerli nata... İşte beni yüz iki yaşına kadar lerini kana bulayan Hasodahlar, bol bol Diyor... Fakat küçük sarışın kadın o na sonsuz inandığı annesinin karşısm bir eserdir. Müellifi tebrik etmeği bir yaşatan iki ilâç! mekle can başlarına sıçrajup hal'ine mükâfat gördü. Turnayı gözünden vuran nun kabahatli olduğuna inanmıyor... da itiraflarile vicdanını temizlemek is borc bilirim. Otomobill! melek Hattat Hasandı, vezaret rütbesile Bos ittifak ettiler.» Mümkün mü hiç? tiyor: Naima: C. 2, S. 160 SUUD KEMAL YETKİN Genc, güzel, sarışın bir aktris, çok na eyaletine vali yapılmıştı. Üç senedir çılgın gibi sevdiği bu er Anne ben çok kabahatliyim... Ben heves ettiği otomobili almıyor diye, keğin, kendi yanında bir kuzu gibi yu öldürdüm onu. Bıçağım göğsünü delerdostuna fena halde kızmış, Moris dö muşak olan, bir kedi, bir köpek yavrusu ken «yandım» diye bağırdı, bu ses ku Başespektürün incelemeleri gibi ayakları dibinde sürünen kocası laklarımda hâlâ ötüyor. Ne gündüzüm Mezun olarak şarımızda bulunan Güm Kobraya derd yanmış: katil olsun. Alçak, demiş. En küçük arzumu rahattır, ne gecem... Geceleri onun ya riikler Espektörleri (müfettişleri) başbile yapmıyor. Bir de bana «meleğim» Onu o kadar iyi tanıyor.. Onun böyle rasmdan fışkıran kanla dolmuş bir göl kanı Muammer yakmda Ankaraya döbir şey yapamıyacağını o kadar iyi bi beni boğuyorlar. Gündüzleri her ya necektir. Izinli olmakla beraber Muam diye hitab eder utanmaz! de liyor ki... şıyan adam bana onu hatırlatıyor. O mer burada bazı işleri incelemiştir (tetMoris dö Kobrada, cevab hazır: *** nun ölü olduğunu.. Hatta kend* kalbim kik etmiştir). Ben kendisini haklı buluyorum. Toz, küf ve insan nefesi kokan kori bile, işlerken: «Ben onun kalbini sus Meleklerin otomobile bindiğini narede dor dolu. Her kadın birinm karşısma turdum» diye bağırmak istiyor... Cözleri gördünüz? günahım var anne. geçmiş, gözler kilidli, kalbler kilidli, cam gibi olmuştu.. Anne; yaratmak taVe kocaman adam dehşetle ellerine herkes yavaş sesle konuşuyor. öldürmek te insan işi değil... bakarken, ihtiyar kadm buruşuk ve titAda çamları tehlike atlattı Sigara bulabiliyor musun? Elleri kendi kucağında, ellerine bü rek ellerini ona uzatıyor. İnsan kanile Bu hafta yemek yedin mi'.. Dün Büyükada çamları büyük bir tehyümüş gözlerle bakıyor ve: boyalı bu elleri çekinmeden, tiksinme Daha on beş gün kaldı. Anne diyor, ellerim kendıme kor den dudaklarına götürüyor. Öpüyor, ö like geçirmişler. Altı sene geçti, dokuz sene göz ku ve iğrençlik veriyor. Ellerime kimse püyor, ve göz yaşlarile temizlemek is Büyükadada Seferoğlu köşkünün yuaçıp kapayıncıya kadar geçer.. sürünmek istemiyor. Kabahat benim ter gibi onun üzerine bol, bol ağlar kan kısmında Âşıklar yoluna giden taBir kadın hıçkırıyor.. Bir erkek üzeri dir... Ben içtim... içtim. Kanımın fena ken; kendi karşısında, oğlunun kar rafında çocuklar fundalıkları tutuşturne renkli mürekkeble Denizkızı rpsmi tesirini yenemedim. İçimdeki şeytanı şısında onun günahına kendi vicdanını muşlardır. Vak'a yerine itfaiye yetişmiş yapılmış göğsünün üstünde oğlunu sı ^enemedim. Çocukluktanberi böyle idim yüklemek istiyen bir fedakârlıkla: karken sessiz, sessiz ağlıyor. \e 20 metro murabbaı fundalıkla 10 taKuşları öldürmeği, kedileri öldürmeği, Resimde görülen şu dinc ihtiyarlar îtalyanm Rodero şehrinde yaşamakta Sen kabahatli değilsin, bütün ka*** köpekleri öldürmeği severdim. İçimde bahat bendedir oğlum, diyor. Beni af ne büyük çam yandıktan sonra yangının olan Ossola adında beş kardeştir. En büyüğü 89, en küçüğü 81 yaşındadır. Beşi Sarışm kadın gözlerile, dikkatile, var bir şeytan vardı. İziyet yapmasını seönüne geçilmiştir. de tam sıhhatlidirler. Beşinin birden ya§ yekunu 425 tir. Bunu 500 e iriştirmek fet, ben seni iyi yetiştiremedim. lığile ona bakıyor: ven bir şeytan. Ben kabahatliyim... Çok niyetindedirler. Polis çocuklan aramaktadır. SUAD DERVtŞ Yazan: Hilmi Ziya Ülken Beş kardeş, beş asır!

Bu sayıdan diğer sayfalar: