JNisan 1 Cumhuriyet '• TELGRAF HÂBERLERI IBUGUN DEBLU Kamutay müzakereleri Senelerdir devlet hizmetine alınmıyan bir Danzigde intihabat İHEM NALINA MIH1NA Mezarlık mütehassısı! malmüdürünün vaziyeti harartle tetkik edildi Ankara 8 (Telefonla) Kamutay bugün saat 15 te Nuri Conker (Kü tahya) mn başkanhğında toplandu Çankin saylavi Abdülhalik Bozdoğan malmüdürü Kemal hakkmda arzuhal encümenince verilen karann Kamu tayda müzakeresini istedi ve müza kere açıldı. Mesele şudur: Malmüdürü Kemalin yanında çah şan tahsildar Ali Nazminin zimmeti çıkmıştır. O vakit ortadzn kaldınlmamış olan kefalet kanunu mucibince murakabeyi iyi yapamadığı için Ke mal malmâdürlüğiinden çıkardmışhr. Bu yurddas bilâhare her yere baş vurmuş, fakat hiçbir daire tarafmdan devlet hizmetine alınımmıştır. Arzuhal encümeni diyor ki: «Kefalet kanunu sonradan değiş • miştir. Yeni memurin kanununun 28, 29, 30 uncu maddeleri takdire lâyıktır. Maliye Vekâleti Kemalin vaziyetini tetkik ederek cezalanmasi lâzimsa yapar. Bu adamm vaziyeti devlet hizmetinde knllanılnvmna mâni değildir. Esasen bu zat suçunun cezasını da 4 sene açıkta kalarak çekmiştir.» .Bu mazbata hakkmda arzuhal encümeni nanuna Ziyaeddin tarafmdan verilen izahat dinlendi. Fakat bu izahat kâfi görülmedi. Tarik Us, Mus tpfa Şeref (Burdur) tekrar soz aldı • lar. Ismet (Çorum) encümenden bazı sualler sordu. Yahya Galib (Ankara) «terahi neresinde görülmüş? Malmüdürüne verilen ceza esasen m?halline masruf değildir. Çalan baskan. Bu adatnın elinden ne gelir? Bu gibi yanIışlıklar memurlar h?kkında yapılrmyor değildir. Arzuhal encümeni meseleyi tetkik ederek daha kat'î bir karar versin.» dedL Maliye Bakanı Fuad künüye gelerek encümen kararmm bir kı&mında işin Maliye Bakanhğmın takdirine bt • rakıldığını bir kısmında da tavsiye • lerde bulunulduğunu kaydetti. « Bu tavsiyeler mütalea kabüinden olmakla beraber heyeti umumi yenin tasvibine iktiran ettikten sonra Maliye Vekâletinin bunu emir şeklinde telâkki edeceğinden şüpheniz olmasın.» Dedi ve sözlerinin sonunda meselenin bir de Adliye encümeni tarafından tetkik edilmesini istedi. Bundan sonra bazı takrirler verildi, neticede mazbatanın adliye encümenine verilmesi hakkmda İsmet (Çorum) un takriri ek seriyetle kabul edildL Bundan sonra müh«ndis mektebi • nin yeni yd butçesi, reşid kadın tica • retinin men'i hr^kkindaki beynelmilel mukavelenin tasdHn 1yihası, Suriye deki Türklerin ve Türkiyedeki Suri yelilerin emlâki hakkmda 27 birinci kânun 932 de Ankarada yspılmış itiIâfnamenin 6 ay daha temdidi lâyi haları kabul edildi ve Divanı Muhaseb?ttaki açık azalığa da 232 reyle Maliye Vekâleti Umum Muhasebe Müdürü Mehroed Alinin seçfldiği anla • fildı. Kamutay perşembe günü toplana • cakfar. Serbest şehrm meb'us intîhabatında Naziler eskisinden fazla rey aldılar, maamafih umdukları muvaffakiyeti kazanamadılar Danzig 8 (A.A.) Havas muha • bhlnden: Saylav seçiminin ilk neticesi şudur: Ulusal sosyalist: 148,000 rey, sosyal demokrat: 39,500 rey, merkez katolik: 33,000 rey, komünist: 8,000 rey, ulusal Alman: 10,500, Polonya: 8,700 rey. Bu rakamlar ulusal sosyalistlerin tahmin ettikleri gibi reylerm yüzde yetmiş beşini değil, yüzde altmışini al dıklarini göstermektedir. Danzig 8 (A.A.) Dün yapilan seçimlerin son resmî neticelerine gö re, parlamentodaki azalıklar şöyle ayrilmaktadir: Nasyonal sosyalistler: 1933 teki 38 azalığa mukabil 44, sosyal demokratlar: 1933 teki 13 azalığa mukabil 12, komünistler: 1933 teki 5 azalığa mu • kabü 2, merkezciler: 1933 teki 10 a • zalığa mukabil 9, Alman müliyetperverleri: 1933 teki 4 azalığa mukabil 3, Lehliler: 1933 teki 2 azalığa mu • kabil 2. da ne suretle alttan alta tahrikât yap mıs olduklan bilhassa nazari dikkate çarptniştir.» Frani'zlar ne diyorlar/ Pariı 8 (A.A.) 1933 intihaba tma kiyasen ve yapilan azim propa • gandalara nazaran, Danzig intihaba • tinı, Paris gazeteleri, yan muvaffaki yet ve yarı hezimet sayiyorlar. Peti Pariziyen diyor ki: « Şayed hezinıst teeyyüd edecek olursa, bunun Almanyada derin akisIeri olacaktir. Zira bu nasyonal sosyalizmin ilk muvaffakiyetsizliğidhr. Temel yasasini kanun dairesipde değis • tirip, Danzigin Almanyaya idareten ühakını rahatça hazirhyabilmek için Nazilerin, reylerin iiçte ikisine ihtiyaçlari vardı.» n D stanbul Belediyesine vakit va kit istihzaya vesile olan meseleler arasında bir de «asrî mezarlık» işi vardır ki senelerdenberi uzar, durur. AJmanların yeni silâhlarına dair ir Ingüiz gazetes! Almanlarin beş altı tane korkunç silâh icad ettiklerini haber verdi. Bu haber, pek tabiî olarak, her tarafta de dikoduyu mucib oluyor. Beyoğlunda fransızca çikan İstanbul gazetesi buna «Bayat bir nisan balığı» diyor ve ba münasebetle dün bizim koyduğumus tertibî resim için de «sflâhlarm tesiratinı vukuundan evvel gösteren bir resim» diyerek hafif tertib alay ediyor.' 1918 yilinin baharında Parite gülleler düşmeğe başladığı zaman da, 1 nisana bir hafta kadar vakit olmasma rağmen, Fransızlar, 125 kilometrodan yapilan Paris bombardnnaninı «pois • son d'avril» sanmişlar, roütemadiyen Paris göklerinde Alman tayyaresi arayip durmuşlardu Alman tekniğini, Alman fennini kokmuş nisan balığı sanmak hayli hafiflik olur. Fransız gazetesi, Alman icadları hakkmdaki haberm altma «Z ısiğmdan sonra bu makinelitüfekîere ne lüzum var?» diyor. tlk bakışta koprüleri yikan, topları eriten, tayyarele • ri parçaliyan, telsiz istasyonlarile demiryollanni, zirhlılari toz halme getiren Z şuaı varken dakikada 1400 kurşun atan otomobilli makinelitüfekle mermisi 180 santimetro kahnhğinda zirhl de'en başka bir makinelitiifeğe ne lüzum var, diye hakikaten bir sual sorulabilir? Fakat, sualin cevabı ba • sittir: Bunlar Z ışığmdan evvel icad edilmistir ve fazla mal göz çikarmaz ya, diye yapiünıştir; denilebilir. Ba yazdıklanma bakıp ta, sakuı, Almanlara atfedilen bu icadlarin hepsine topyekun inanmak safdüliğine düçrüğümü sanmayiniz. Almanlarin harb sa nayii ve bazı sanayün harb için kul • lamlması bakımlarmdan yeni kadlari yapmakta, öteki garb milletlerinden, bir miktar yüksek olduklarını kabul etmekle beraber, bir makinelitüfek kurşununun 180 santimetroluk zirhı deleceğini ak?im almaz. Belrika kale lerinin 30 santimetroluk zirhlarinı v« betonlannı darmadağm etmek için, Almanlar 25 sene evvel 42 lik topları icad etmislerdi. Arada geçen çeyrek asir içinde fen, bu kadar büyük bir «içrama yapamaz ve bir kurşun 180 san • timetroluk, yani iki metroya yakin ıirhı delemez. Zırh, dediğimiz nesne, kâğıd helvasi değildir, ki bu derece ko • layhkla delinsin. Z ısiğı ise, ismini aldığı Lâtin alfa • besinin son harfi gibi dünyanın sonu nu getirecek sonuncu bir icad olacak mahiyettedir. Almanlar m motörleri durduran bir ı«ık keşfettikleri çoktan beri söylenmekte idise de bu Z şual, adeta ihtiyar dünyayi berhava ede • cek kadar zorlu görünüyor ve işte o nun için benim küçiik aklima siğmıyor. Motörleri durduran ışiğin icâdmdan, bana, ilk defa Midilli kruvazörü ba tarken içinde bulunan ve ölümden kurtulduktan sonra, memlekerimiıe gelerek ticaret yapan Alman deniz yüz başUi müteveffa fon Haydebrek bah setmitti. Alman zabitinin, kulağuna bu sim fisladığı tarih, hattnmda kal dığına göre, 1926 yilı idL Fen adami olmadığim için, motörler bilfiil dur madıkça, bu keşfe dahi inanamiyo rum; Hele o korkunc Z İşığina hiç... Bu gibi müthiş icadları ilkönce ha ber veren gazeteler, Almanyanin na sıl harbe hazirlandığım ve sulha düş man olduğunu göstermek için propa ganda maksadile bunlan yaziyor, habbeyi kubbe, pireyi deve yapiyorlar, Fakat, bir Alman çikip ta: « Peki ama, böyle harika nev'in • den silâhlarımiz olduğu halde hemen \LUt1en nalıitevı çevırıntz] Bu, her nedense öyle müzminleşmiştir ki, ilkmekteb çağında Belediyemizin böyle bir teşebbüsünden haberdar olanlar, normal bir ömürden sonra hayata göz yumacaklan zaman, bu asrî mezarlığa gömülmek kendilerine nasib olmıyacak gibi görünür. Halbuki, İstanbul gibi bir yerde, muntazam bir mezarlık yapmak, pek te güc bir iş, değildir. Biz bunun nekadar kolay olabileceğini, geçenlerde, arkadaşımız Vartanı kabre götürdüğümüz gün gözlerimizle gördük. Filhakika, Şişli Ermeni mezarhğınadaki intizama, temizliğe, ferahlığa ve asudeliğe hayran olduk. Bir cemaatin kendi kendine başardığı bu işin üstesinden nasıl olur da koskova İstanbul Belediyesi hâlâ gelemez? Paraaızlık sebeb oluyorsa, Evkaf adlı köhne kurumun elindeki paralara bundan iyi, bundan yakışıklı mahalli sarf mı olur? Zaten mezarhkların idaresi teamülen Evkafa aiddir. Ama, o hiçbir vakit bakmamıştır. Bu ayrı mesele. Zaten neye baktığı var ki? Hükumet onun yedi ema*etindeki bu paralan bir iki maddelik bir yasa ile belediyelere devrettimiydi, mesele kalmaz. Dünkü gazeteler, Dahiliye Vekâletinin bu mezarlık işile ciddî surette alâkadar olmağa başladığını haber veriyorlardı. Bu hususta bir de kanun hazırlanıyormuş.. Âlâ! Demek ki, elegüne karşı koskoca bir ayıb teşkil eden mezarhklarımız yakında öliimün azamet ve kutsiyetile uygun bir şekle kona cak. Kemiklerimizin üzerine, herhangi bir mütevelli, günün birinde bir apartıman kuramtyacak. Sevdiklerimizin mezarlarına bıraktığımız çiçeklerle, mahalle çocukları kuzu beslemiyecekler. Elimiz değdikçe ziyaretlerine koştuğumuz atalarımızın kabirlerini yola kalbolmuş bulup ta, iki türlü gözyaşı dökmiyeceğiz. Bunlann hepsi de insana teselli veren düşüncelerdir. Lâkin aklımızın almadığı birşey varsa, o da gene dünkü gazetelerden rivayet, yabancı ülkelerden bir mezarlık mütehassısı getirile ceğidir. Eğer aslı varsa, bu biraz, biraz da değil de çok garib olur. Son zamanlarda, biz bu mütehassıs ge titrmeği, tetkik seyahatleri yapmayı bir parça suiistimal ediyor gibiyiz. Olur olmaz şeyler için, avuc dolusu paralar verip te mütehassıs getirtmek, kendi kabiliyetimizden şüphe ettiğimizi, yahud ki bizzat iş görmeğe üşendiğimizi gösterir. Mezarlık yapmak için beheme hal mütehassıs arıyorsak, Şişlideki Ermeni mezarlığınm müdürü bu işin tam ehlidir sanınm. Ercümend Ekrem TALU Lehler ne diyorlar? Varşova 8 (A.A.) Leh gazete lerinin Danzigdeki hususî mubabirle • ri, Nazilerin bir plebisit mabiyeti vermek istedikleri intihabat neticelerinin onlarin ümidlerrai suya düşürmüş ol • duğunu yazmaktadirlar. Naziler tarafmdan elde edümis o lan rejrler bir miktar daha artmissa da bu miktar kanunu esasinin tadili için zarurî olan iki sülü» ekseriyeti temine kâfi değfldir. Gazete muhabirleri, Nazilerin yap • mış olduklan muazzam intifaab müca • delesinden ve siyasî rakiblerinin iize • rinde icra ettikleri tazyikten urarla bahsetmekte ve bu tazyikin Nazi mu • arizlarmin herbangi bir intihab mücadelesinde bultmmalanna mâni o^du ğunu kaydeylemektedirler.» Almanlar ne diyorlar? Berlin 8 (A.A.) Danzig intiha batı neticeleri hakkmda mütaleatta bulunan Volckischer Beobachter, ez • ciimle diyor ki: < Danzigde vaziyetin nekadar müşkül olduğu malumdur. Son haftalardaki intihab mücadeleleri esnasmda yeni Almanyayi kendi gözlerile gör • mek imkânma malik olmiyan kimse • lere Almanya hakkinda yanlış bir fi • kir verraek için nasyonal sosyalist Al • manyaya düşman olan hain bir takım fırkalarin pek ktea bir zaman zarfin • Vapurculuk Şirketi Amerikadâ telâşa düştü siddetli fırtınalar Kabotajın iki idareye taksimi güçleşiyor Ankara 8 (Telefonla)Vapurculuk Şirketi namma Ekonomi Bakanlığile temaslarda bulunmak üzere buraya gelen Ruşen re Fehmi bugünlerde tstanbula döneceklerdir. Şirket Denizyolla* rile seferlerin tanziminde sabit bir nisbet ıstemektedir. Bu nisbet fimdi tonaj üzerine ve her yıl kânunusanide he sablanmaktadır. Denizyoüanna on milyon lira kredî verilmesi şirketi endişeye düşürmüştür. Bu »uretle Denizyollannm alacağı yeni vapurlarla tonaj nisbetinin Vapurculuk irketi aleyhine azalmaaı ihtimsli mevcuddur. Nihayet bu nisbet seferlere göre tutu • lunca her iki tarafın da vapur alma isinde zararh bir rekabete girişmeleri yolunun açılması melhuzdur. Fakat fimdiki esasın vapurculann istediği şekilde değişmesi de yeni bir kanuna müte • vakktfbr. Murahbaslar da bunu temine çalışmaktadırlar. Murahhaslar bnrada diğer bazı îşlerini te»viye ettikten sonra bir müddet sonra tekrar gelmek üzere tstan • bula gideceklerdir. Denizyollarma on milyon verilmesi hakkmdaki lâyıha Bütçe encümeninden çıkmıştır. Bu • günlerde Meclise gelecektir. Yunan donanması Kılkış tamir ediliyor, bir de kruvazör ısmarlanacak Atina 8 (Hususî) Bahriye Ba kani Dusmanis, umum donanma ku • mandani ve Bakanlık heyeö fenniyesî ıraüdîrUe milzakerelerden sonra Kılkiy nrhlıstata tamirine karar vermiştir. Gemi son »istem silâhlarla teçhiz ve büyiik mikyasta tamir edilecek, sürati yirmi mili bulacaktır. Bundan sonra da son sistem bir kruvazör ısraarlanacaktır. Muhriblerin yapacağı büyük ma • nevralarm gelecek ay başhyacağı sa • lâhiyettar makamat tarafmdan bildi • rilmektedir. Habeşistana gönderilen silâhlar Aden 8 Cibutiden gelen bir habere göre, Habeşistana gönderümekte olan silâhlar ve mühimmat Fransız Somalisinden serbcstçe geçmiftir. Bu süahlann geçenlerde Almanya, tsveç ve Danimarkadan gönderümis olduğu söyleniyor. 34 kisi öldü, 100 den fazla yaralı var Nevyork 8 (A.A.) Siddetli bir fartına, Amerikanm cenub, orta ve garbinde mühim hasarlara se bebiyet vermiş.tir. Luizyand'a, Misisîpide, Teksas ve Florîdada hortımılar gcıülmüş tiir. Şimdiye kadar 34 telef kayde dilmittr. Yüzden fazla yaralı vardır. Binlerce kişi yersiz yurdsnz kalmısttr. Yalniz Gloster şe>hrînde üçii kilise o'.mak üzere 150 bina harab olmuştur. Sofyada tevkifat Birçok komünistler tevkif edildi Sofya 8 Maliye memurlarndan komünUt Radenkofun ihtilâsile alâ • kadar olarak, polis komünist hareke tine mensub başka birçok tevkifat yapmiftır. Ezcümle Mopr ismindeki ulus • Iararası kurumu Bulgar merkez komi • taıi azasınm hepsi tevkif edilmistir. Bu komitenin Paristeki mcrkezî büro ile olan muhaberah müsadere edilmistir. Bu muhaberattan anlaşıldığina göre, Bulgar komitasmm pek fazla malî vesaiti vardı. Son seneler zarfmda Pa • risten yedi mflyon leva muavenet görmüştür. Erdekte cok siddetli zelzele oîdu Erdek 8 (Hususî muhabirimiz den) Bu gece sabaha karşı saat bese on kala 15 saniye devam e den çok siddetli bir zelzele olmuştur. Sarsmtı pek az sürdüğünden hasar yoktur. Mimari sergisi Ankara 8 (Telefonla) Mi • marî resim sergisi yann (bugün) saat onda Sergi Evinde Kültür Bakanı Zeynelâbidinin kısa bir soy Ievile açılacaktır. Davet edilenler arasında ecnebi sefirler de vardır. Mimar Sedad Çetintas sergide teşhir edilen (51) eser hakkında dayetlilere izahat verecektir. Paris Elcimiz bir ziyafet verdi Pari» 8 (A.A.) Türkiye büyük elçisi Suad bugün bazı Fransız profesörlerine bir öğle yemeği vermistir. Yunan divanı harblerinde Atina 8 (Hususî) Dün pazar tatüine rağmen buradakî her iki diva • nıharb de muhakemelere devam et • miîlerdir. Tersaneyi basanlarin mu • hakemesinde yalniz btrkaç sahidin dinlenmesi kalmiştir. Bunlar da dinlen dikten sonra muhakeme bitecektir. Aydın demiryolu anlaşması Ankara 8 (Telefonla) Aydın Demiryolunun satın alınması hu • susunda sirket mümessillerile mu tabık kahnmıştı. Şimdi iki taraf hukuk müsavirleri mukavele müs veddesini hazırlamağa devam et • mektedirler . Parım Bakanlıgı Ankara 8 (Telefonla) Türk Dili Tetkik Cemiyeti ziraat karşı lığı olarak parım kelimesini seç • miştir. Yeni kılavuzda Ziraat Ve • kâletinin ismi Parım Bakanlıgı o • larak kabul edilmistir. Dış işleri Bakanı bugün geliyor Ankara 8 (Telefonla) Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras bugün ts • tanbula hareket etti. Osmanlıcadan türkçeye karsılıklar kılavuzu: 14 • 1 öz türkçe köklerden gelen sözlerin karşlsına (T. Kö.) beldeği (alâmeti) konmuştur. Bunlann her biri hakklnda slrasile uzmanlarlmlzln (mütehassls) yazılarlni gazetelere vereceğiz. 2 Yeni konan karşilıklarln iyi aylrd edilmesi için, gereğine göre, fransızcalarl yazllmış ayrlca örnekler de konulmuştur. 3 Kökü türkçe olan kelimelerin bugünkü işlenmiş ve kullanllan sekilleri allnmlşUr. Aslı ak olan hak, aslı Ugüm olan hüküm, türkçe <çek» kökünden gelen şekil gibi. tnsiyakî = tçgüdel = (Fr.) Instinctif. Örnek: İnsanların da insiyakî hareketîeri vardır rs İnsanllann da içgüdel hareketîeri vardtr Les hommea aussi ont 'ıdes âctes instinctifs. Gark Batma Örnek: Geminin garkı, yalnız içindeküere değil, onlarm akraba ve tallukatına da büyük bir felâket oldu = Geminin hatmsaı, yalnız içindekilere değil, onlarm soyuna sopuna da Şüyük bir felâket oldu. Garketmek = Batırmak Garkolmak Batraak Müstağrak, mağruk = Batmıs, batılc Istiğrak = Dalım Örnek: Hali Utiğrakta ne yaptığım bilmiyoT s= Daltm ha linde n* yaptığmt bUmtyor. Garsetmek = Dikmek Gaseyan etmek = Kusınak Gasl = Yunu Örnek: İslâmiyette mevta badelgasil defnolur = İslâmlıkta ölü yunudan sonra gömülür. Gasletmek = Yumak Gasp = Kapaç Örnek: Eski zamanlarda derebeyleri için gasp bir hak ?a yılırdı =z Eski zamanlarda derebeyleri için kapaç bir hak saytlırdt. Gasıp = Kapman Gaspetmek = Kapmak, zorla almak Mağsup = Kapık Örnek: Mağsup, ktmin elinde bulunursa bulunsun istirdad edilir = Kapik kimin elinde bulunursa geri alınır. Gaşyetmek = Kendinden geçirmek Örnek: Gurubun bu güzel ıstklan beni gasyetti = Gün batısmın bu güzel ışıkları beni kendimden geçirdi. Gaşyolmak = Kendinden geçmek Gaşy içinde = Kendinden geçetek Gat«etmek = Daldırmak Gavr = Dip Gavvas = Dalgıç Gaybubetinde = Yokken Örnek: Onun gaybubetinde işlerine kim bakacak? = 0 yok. ken işlerine kim bakacak? Gaye = Erek = (Fr.) But Örnek: Bütün Türk çocuklannı okutmak başlıca gayemiz . dir = Bütün Türk çocuklannı okutmak başlı$a ereğimizdir = Notre but principal est d'instruire tous les enfant» Turcs. Hedef = Amaç = (Fr.) But Örnek: Ordularl İlk hedefiniz Akdenizdir = Ordular! İlk amacınız Akdenizdir = Soldats! Votre premier but est la Mâditerrannee. Maksat = Vargı = (Fr.) Intention Örnekı Ankaraya gelmekten maksadım sizinle görüsmek . tir s= Ankaraya gelmekteki vargtm sizinle görüsmektir = Sizi görmek vargıst ile (maksadile) Ankaraya geldim = C'est dans l'intention de vous rencontrer (de causer avec TMUS) que je suis venu â Ankara. Matlup = Alacak = (Fr.) Credit, avoir, creance Örnek: Ondan yüz lira matlubum var = Ondan yüz lira alacağtm var. Matlup = lstek = (Fr.) Derir. Örnek: Matlubunuzu Is'af edemiyeceğim = İsteğinizi yeri ne getiremiyeceğim = Je ne pourrai pas accomplir votre disir. Mefkure = Ülkü, ideyel = (Fr.) İdeal Temesıni = Dilek = (Fr.) Souhait, coeu, demande, aollidtude Örnek: Sizden temennim odur ki Sizden düeğim odur ki Temenni etmek = Dilemek Gayet = Pek, pek çok Gayret (Bak: Cehd, sây) =2 Çalişma, çabalama. dürüşme Gayrete gelmek = Davranmak, canlanmak Gayrete getirmek = Davrandırmak, canlandırmak Gayretkes = Yardakçı Örnek: Arkadaşlik iyi seydirt gayretkeşlik kötüdür = Arka daşltk iyi şeydir, yardakçıhk kötüdür Gayr = özge Örnek: Gayrendiş = Özgecil Gayri = Yâd , sız, mak Örnek: Cazip = Gözen, gayricazip = Yadgözen . milli = Ulusal, gayrimilli = Yadulsal. Gayrimuvafık := Uygunsuz \ Gayrikabüi icra = Yapüamaz. Gayıriahlâkî (Bak: Ahlâk takımı) = Yadablâksal (<L> t'nce okunur), ahlâksızca Gayrielâstikî = Esnemez Gayriir^dî, gayriihtiyarî = tradesiz, istemek*izin Örnek: 1 Gayriiradi hareketler için kanun cezayt tah fif eder = îrdesizce hareketler için kanun cezayı azaltır. 2 Gayriihtiyari olarak hatınnvn kırdım ~ İstemeksizln hattnnızı kırdım. Gayrikabili afiv = Bağışlanmaz ' Örnek: Bu kusurunuz gayrikabüi afiv netayiç tevlid etmiS' ür = Bu suçunuz bağışlanmaz sonuçlar doğurmuştur. Gayrikabili inhina = Bükülmez Örnek: Onun gayrikabili inhina bir yaradüısı vardır ^ onun bükülmez bir yaradılışı vardır. Gayrikabili itiraz = Söz götünnez Örnek: But gayrikabili itiraz bir bedahettir =r Bu, söz götürmez bir besbelliktir. Gayrikabili kıyas = Bambaşka, eşsiz Örnek: O, akranüe gayrikabili kıyas bir çocuktur =2 O, taydaşlarvndan bambaşka bir çocuktur. Gayrikabili şifa = Onulmaz, savuşmaz Örnek: Bu hastalık gayrikabili şifadır = Bu hastalik onul. maz (savuşmaz) bir hastalıktır. Gayrikabili tahammül = Çekilmez Örnek: Onun asabiyeti artık gayrikabili tahammiil bir de. receye geldi = Onun sinirliliği artık çekümez bir dereceye geldi. Gayrikabili telâfi = Yecine konmaz Örnek: Bu, bütün beşeriyet için gayrikabüi telâfi bir zıya olur ss Bu bütün insanlık için yerine konmaz bir kayıp olur. Gayrikabili tezelzül = Sarsılmaz, yerinden oyna maz Örnek: Türklüğün terakki edeceğine gayrikabili tezelzül bir imanımız vardır • Türklüğün ilerliyeceğine sarsılmaz bir inanımız vardır. Gayrikat'î Kesimsiz, kestirilmez. Gayrimahdut = Smırsız, çevrilmemiş Örnek: 1 içimizdeki çalışma hevesi gayrimahduttur = İçimizdeki çalışma isteği sınırstzdır. .. 2 Gayrimahdut arazi = Çevrilmemiş topraklar. GayvLmahsu» = »elli belirsiz, duyulur duyulmaz, duyulmıyacak kadar