t Jük uokyuzu romant 36 = = Camhuriyet 10 iVjart Şehirve MemEeket Haberİerıj Siyasî Güzicîe bir kuman 1 İlkmekteb hccakrı telâşta Olçunluk imtilîanı dan kaybettik Liseyi bitirirken Üniversiteye girmek için şart koşuldu General Kenan Diyarbekîrde vef at etti Yenî kararlar zam ve terfii güçleştirdi tlk tedrisat başmuallimlerinîn ve müfettislerinin makam tahsisatlerınuı kaldirilmasi kültür mufettisleri ve basmuallimleri arasında telâs uyandımustır. Muallnnlerin kıdem zamlanndan da otomatik usulün kal • dınlması muallimleri müteessir etznistir. Evvelce muallimler her üç •enelik mesai neticesinde ve oto • matik bir sekilde kendi kendine terfi etmekte ve bu suretle maaş • larına zamlar yapılmakta idi. Bu nsul son zamanlarda kaldınlarak ye • rine her vilâyetin muallim adedine göre kıdem dereceleri aynlmıstır. yeni sekilde kıdem zammı alabil • mek için bir muallimin bulunduğu dereceden diger bir üstün dereceye geçmesi lâzım gelmektedir. Bu da ancak üstün derecede münhal bu lunduğu takdirde kabil olmakta • dır. Bu usulle ilk okul muallimleri çok yavas terakki edebilecekler dir. Muallimler bu suretle terakkilerinin güclesmesinden müteessir olmaktadırlar. Dün ilk tedrisat muallimleri Kültür müdürlüğünde toplanarak tna kam tahsisatının ve kıdem zammı usulünde otomatik şeklin kaldırıl . ması hakkında bazi kararlar ver • miflerdir. tlk tedrisat muallimleri yeni vaziyet karşısında Bakanlığa ve Fırkaya müracaat ederek bu hususta bazı dileklerde bulunacak lardır. Diğer taraftan Muallimler Bir • liği de bugünlerde fevkalâde bir içtima aktederek bu meseleleri görii • şecektir. Yazans Reşad Nuri Guntekin = • Hatta hastabakıcıya da Kurtuluş taki kızkardeşini görmek üzere bir gece izin vermekte bir tehlike görmedim. Ve biz Gülşen kalfa ile yalmz kaldık, fakat... Geceyle beraber başlıyan nöbet arttıkça artıyordu. Bursadaki seasiz dalgınlıklar nev'inden birşey olsa o kadar aldırış etmiyeceğim. Fakat bu seferki nöbet bambaşka bir şey... Yüzü buz gibi soğuk bir ter içinde, dili dışarı çıkmış, gözleri idonuk bir cam parıltısile parlıyor.. Vücudü zaman zaman karyolayı sarsacak kadar şiddetli sarsıntılarla titriyor. Gülşen kalfa ile beraber kollanna bacaklanna basıp dur durmak istiyoruz. Ag içinde çırpınan büyük bir balık gibi bizi silkeliyor. Bileklerime yapışarak ya • takta doğruluyor, elbiselerimi yırtıyor.. Sonra arasıra insan sesine benzemiyen acı bir makine çığlığile haykınyor. Gülşen kalfa şaşkınlığından bağıra bağıra dualar okumağa baş • lamıştı. Mükerreme telefon ede • ceğim: «Bir doktor bul. Acele yetiş» diyeceğim.. Aksi gibi telefon bozuk. Saate bakıyorum. Daha yanm... Sabaha dünya kadar vakit var. Sokaktan bekçi geçiyordu. Ça • ğırdım; bir otomobile atlıyarak acele bir doktor bulup getirmesini eöyledim. «Kimi getireyim?» deElverir ki |ldi. Khn oluraa olsun. bana can yoldaşlığı edecek aklı baçında bir insan olsun. Gözürn duvardaki saatte, dakikalan sayıyorum. Yanm saat, bir saat geçiyor.. Ne bekçiden, ne doktordan haber yok... Gülşen kalfanın dualarına mukabil ben de Gülistanın nasılsa hatırımda kal mış bir hikâyesini durmadan tekrar ediyorum: «Adamın biri sabaha kadar hastanın başında bekledi. Sabahleyin hasta iyi olup ayağa kalktı; hastayı bekliyen öldü.» Nihayet bir saat bir çeyrek saat sonra kapıda bir otomobıl duru yor; içinden çişman bir adamın indiğini görerek geniş bir nefes ahyorum. Bu gece doktorların deniz eğ lencesi varmış. Bekçi kimin kapı•ını çaldıysa boş dönmüş. Nihayet Tophane karakolunda bir beledıye doktoru ele geçirmiş... Tuhaf tesadüf! Doktor uzun ramandır izini kaybettiğim bir eski Gülhane arkadaşı çıkmasın mı? Mektebde Hasan Çukurçeşme dediğimiz bu arkadaş şimdi belediye doktoruydu. Bu gece âşıkı tarafından yaralanmış bir Rurn kadmı için karakola çağırmışlar. İşini bitirip evine döneceği zaman bekçile karşılaşmış... Doktor krizi yatıştırmak için bir iki şınnga yapb, neyse çocuk biraz sakinleşir gibi olarak gözlerini kapadı. Hasan bembeyaz saçlarile Sevime şırınga yaparken ben bir koşeden onu seyrediyordum. Zavallı Hasan Çukurçeşme I O da vaktile benim gibi çok parlıyacak sanılan bir çocuktu. di. Fakat Hasancık böyle gıdemeyip talih onu büsbütün başka yollara saptırdığı için Paşanm tahmini de doğru çıkmamıştı. Hasan Çukurçeşme mektebden çıkar çıkmaz göderildiği Arabis tandan bir türlü kendini kurtaramadığı için körlenip gitmişti. Ostelik Büyük Muharebede üç sene de Bombayda lngilizlerin elinde esir kalmıştı. Kendisini on on iki sene evvel bir kere daha görmüşiüm. Saçlan gene ağarmıştı. Fakat şimdiki kadar çökmüs değildi. O vakit: «Ben tekaüd oldum. Fakültede çalışarak ihtısas imtihanına girmek istiyorum» diye güzel bir cesaretle yeni bir hayata başlamağa hazırlanıyordu. Fakat pek az bir ara ile kendisine tekrar rasgeldiğim zaman: «Çocuklar daha vetişmedi. Bir hükumet doktorluğu aramağa mecburum» demişti. Feyzi Pasanın müstakbel âlimi odada iğilip kalktığı sırada pantalonunda bir yama gözüme ilisti. Biraz evvel de şınngaya hazırianırken gömleğinin eskilikten akmış bileklerini içeri doğru kıvırdığına dikkat etmiştim. îçim sızladı. Hasılı eski mekteb arkadaşım mesleğe vefasızhk etmemiş olmakla beraber o da benim gibi bir rate idi. Hayat acayib şeyl İnsan ne umuyor ne buluyor! Hasan Çukurçeşme de vaktile benim gibi ukalâdı. Daha talebe iken kendini ermiş yetişmiş bir doktor gözile gördüğü için bana ve arkadaşlarına: «Collegue» diye hitab ederdi. Nedense şimdi de bana söz söylerken öyle diyordu. Mesleği kırılmış bir insan olmanın acısını bana duyurmamak için mi? Yoksa kendinin de yanyolda ka!dığına, benden daha fazla bahtiyar olmadığma bir işaret mi? Bunu ancak kendisi bilir. Seni olmıyacak bir saatte rahatsız ettik, dedim, galiba çok yorgunsun... Uykusuzluktan gözkapakların şiş... O gülümsiyerek: Uykusuzluktan değil böbrekten. dedi, kalb de bozuk... Gerçi bozuk olmıyan yer de yok gibi ama çoluk çocuğu daha birkaç sene sürükliyebileceğim.. Öyle umuyo rum. Hasan Çukurçeşme sıkıntılı bir zamammda imdadıma yetiştiği için çok memnun görünüyordu. Hastadaki sükunetten ziyade onun yorgun mavi gözlerindeki tat lılık beni yatıştırıyordu. Karyolanın önündeki halının üstünde diz çöküp oturan ihtiyar Gülşen kalfa yorgunluğa dayanamamış, bir zaman sallana sallana uyukladıktan sonra nihayet sec deye yatar gibi avuclannı ve yü zünü yere koyarak uyumuştu. ö y le ki uzaktan biri görse onu namaz kılıyor sanırdı. Hasanla karşı karşıya bir saat, belki hatta daha fazla dcrdleştik. Nihayet yorgunluktan onun da Gülşen kalfaya döneceğimi anlı yarak artık gidip yatmasım söyle Macar Parlamentosunun feshi acar Basvekili General Gömböş kabinesinde son günlerde bazı tadilât yaptıktan sonra parlamentoyu fesih ve kanunu esasî ahkâmı dahilinde yeni intihabat yapılacağını Uân etti. General Gömböşün ekseriyet sahibi bulunduğu halde parlamentoyu feshe lüzum görmüş olması ziyadesile nazan dikkati celbetti. Macaristanda parlamentonun uzun müddettenberi tatil edilmiş bulunması müşkül bir vaziyet doğurmuştu. General Gömböş sabık başvekil Kont Bethlenin lideri bulunduğu hükumet fırkası (millî birlik) ve Macar Yugoslav ihtilâfı esnasında Uluslar Derneğinde Macaristanın davasmı parlak şe kilde müdafaa eden M. Eckhardın riyaset ettiği muhalefet fırkası (kü çük çiftçiler) ile tesriki mesaide bulunuyordu. Bu iki fırka arasında ötedenberi zıddiyet vardı. Köylüleri teşkilât landırmak ve harekete getirmek gayesini güden (küçük çiftçiler) fırkasımn ahiren başvekile dayanarak faaliyetini atırmış olması hükumet fırkasını büsbütün galeyana getirmişti. Nihayet Başvekil General Gömböş bu iki fırkadan birini tercih etmek mecburiyetinds kalmıştı. Neticede küçük çiftçiler fırkasını feda etmişti. Buna karşı Eckhard son derecede münfail olarak üzerindeki vazifelerden ve hatta Cemiyeti Akvamdaki murahhashktan bile istifa etmiştL General Gömböş bir taraftan bu işleri yaparken diğer taraftan yaînız millî birliğin ve bunun lideri Kont Bethlenin himaye ve sahabetine bağh kalmak ta istememiş, milletin reyine müracaat etmeği daha uygun bulmuştur. General gizli intihab usulünün vaz'ı hakkında küçük çiftçilerle uyuşmuştu. Lâkin millî birliğin zoru üzerine bu itilâfı bozmuştu. Eğsr bu intihab usulü muvaffak olsaydı Macaristanda intihablann sükun ve hakkaniyet dahilinde cereyanı temin olunacaktı. Yeni intihabat bu ayın son günü yapılacaktır. General Gömbüs meydan okuyan ve k>..J: u . . tine dayanan bir politika tutmağa mecbur kaldığı için Kont Bethlenin mevkii sarsılmış, mumaileyh nihayet millî ıbirliğin parlamentodaki grupunun riyasetinden çekilmeğe mecbur kalmıştır. Hulâsa General Gömböş Macaristanın iç ve dış politikalan üze rinde ortaksız hâkim olmağı tas mim etmiş ve filiyata geçmiştir. Başbakan yeni parlamentoda yalmz kendi nüfuz ve tesiri altında bulunacak bir ekseriyet temin edeceğini ümid ediyor. Eğer bu maksadına muvaffak olursa Macaristanın haricî siyaset veçhesi daht hayli değişecektir. General Göm böş Macaristanın Italyadan ziyade Almanyaya ve Lehistana da yanmasına taraftardır. Macaris tanla Lehistan ve Almanya arasında yalmz bir Çekoslovakya kori doru bulunuyor. Bu iki kuvvetli devlet Macaristana silâhla daha yakından ve daha müessir olarak yardım edecek vaziyettedirler. Romadaki Fran sız Italyan anlaşmasmdan sonra Macaristanın Italyaya karşı beslediği merbutiyet ve itimad büsbü tün azalmıştır. Hulâsa Macaristandaki buhran memleketin yalmz iç işleri itibarile değil, Avrupa politikasına alâkası cihetinden dahi e • hemmiyetle takibe lâyıktır. Muharrem Feyzi TOCAY Genc ve kıy Yeni orta tedrisat yoklama talimat • namesi mucibince bu seneden itibaren j metli ko'ordu ku mandanlanmız • Universiteye devam edecek okur'ar dan Genecal Kemezuniyet imtıhanlanndan başka bir nanın Diyarbe • de olgunluk imtihanı geçirecektir. Ol • kirde vef at etti gunluk imtihaninı veremiyen talebe 0 jtfni dün teessürniversiteye devam edemiyecektir. Talimatnamenm 74 Sncii maddesine gö • le haber aldık. re liselerden bitirme diplomasi alan • Gen«ral Kenan lardan Üniversiteye veya başka yiik nezfi dimağiden sek okullara gireceklerin olgunluk dipanî olarak irtî lomasi aimaları şarttir. hal evlemiştir. Olgunluk imtihanlari haziran ve eyCesedi bugiinlerIulde o'mak üzere senede iki defa yade »ehrimize ge Merhvm General pılacaktir. Imtihanlar fen ve edebiyat tirilerek mera Kenan kisimlan nzerinden ayn ayn olacak • simie defnedilecektir. tir. G»vTeral Kenan, Büvük Harbde Olgoınluk imtihanlannda muvaffak ve Millî mücahedede çok büyük ya» olabilmek içm bir der» grupunun çifararlıklar gösetermiş, bilhassa cehî imtihaninda ikiden aşağı not almanub cephesinde muvaffakiyetle mak şartile bu der» grupunun şifahî ve harb ederek Gazi Anteb ve hava tahrirî imtihanlarindan alman notla • Iisrnin kurtanlmasına hizmet etmîşrin yekunu altıdan aşağı olmaman lâ tir. Harb Akademisinin kurulmasım xım gelmektedir. Bundan bafka bir müteakib bu müessese kumandanlttahrirî imtihanı olan derslerden ise üç ğma getîrilmîs ve senelerce ehliyetten az not alınmamasi lâzimdir. Bu le bu vazifede çahşmı<tn*. imîilıanlara otuz iki yasına kadar gi • Merhum son zamanlarda Diyar • riiebıiecektir. bekirdeki 7 nci kolordunun kumandanı bulunuvordu. MÜTEFERRtK General Kenanm ölümü memle • ketimiz ve kahraman ordumuz için büvük kayıbdır. Merhuma rahmet Evvelki gün tstanbula gelen Mos dilerken, ailesine ve asıl ailesi olan kova büyük elçimiz Vaııf Çınar ocdumifza tazivetlerîmizi sunariz. dün aksamki ektpresle Ankaraya ÜNİVERSÎTEDE gitmistir. Vasıf Çınar on, on beş gün sonra tekrar Moskova ya döcıe* cektir. Moskova Elçisi Ankarrya gitti Seyyah işleri Türk Ofisîn turizm işlermi de üzerine aldıgı yazılmıstı. Ofis tnerkezi tstanbul subeıine gönderdiği yeni bir tamimde seyyahlann ne gibi müskülâttan fikâyet ettiklerini, pasaport i*lerinde zorluklar ve Gümrük muamelelerinde sikâyet olup olmadığını, lstanbulda seyyah oturabilir otellerin miktar ve üc • retlerini, lokanta ücretlerini, seh • rin «ayanı temafa mahallerini, vesaiti nakliye ücretlerini ve diger bir çok »eyleri »ormuştur. Türkofis tstanbul cubesi bu hu • rusta esaslı bir rapor hazırlamak tadır. Rektör Cenevreden geldi On ^ün evvel Cenevreye gitmtş olan üniversite Rektörü Cemi] BiW ge dün sabab dönmüstür. Cemil Bil I ge Cenevreye giderken ttalyadaki Bavara Ünîversitesine de uğramıstır. ECNEBt MEHAFİLDE\ M. Riaza madaiya Trabzondan aldığımız bir mektubda on bir senedenberi orada muallimltk yapmakta olan profesör M. Riaza, Fransız harsına yaptığı hizmetten dolayı akademinin Oficiyer madalyası verilmiştir. KÜLTÜR ÎŞLERt lik okul arda ısiahat İlk okullarda yapılacak ısiahat • la meşgul olmak üzere yakında bir mütehssıs heyet toplanarak çalıs • mağa başlıyacaktır. Yugosiavya ataşemıliteri Kütübhanelerin ıslahı SAGTAK ÎŞLERİ Froiıtfen bozanlar Bir yılda 150 haıta erotn kullandıklan için akıl hastanesine gön • derilmiştir. Sebir kütübhanelerinin ıslahı için Kültür Bakanlığı tetkiklere baş lamıştır. Bunun için Üniversite Arab ve Fars dilîeri profesörü M. Ritter kütübhanelerde tetkikat yaparak bir rapor hazırhyacaktır. M. Rittere kültür tnemurlanndan Nedim yardım edecektir. 25,000 çocuga aşı yapıldı Bir müddettenberi şehrimizde yapılmakta olan difteri a^ısı tatbikatının birinci kıstnı bitmiştir. Şimdiye kadar 25 bin çocuga difteri aşısı yapılmıştır. Daha ası yapılacak 50 bin çocuk bulunmaktadır. Bunlar da 20 gün sonra baslayacak olan ikinci par • tide afilanacaklardır. LÎMANDA 500 seyyah gel.'p gitti Dün tngiliz bandiralı Zetîtia vapu • rfle »ehrimize beş yüz Ingiliz »eyyahl gelmiştir. Seyyahlar öğleye kadar otomobillerle fehri gezmişler, müze ve camüeri ziyaret etmişlerdir. Vapur aksam Akdenize gitmistir. Liman şirketi kadrosu Haber aldıgımıza göre Liman Şirketinin beklenilmekte olan yeni kadrosu idareye tebliğ edilmistir. Yeni kadroya dahil olanlarla ol • mıyanların isimleri bir iki güne kadar kendilerine tebliğ edilecektir. On senedenberi münhal bulunan Yugo»lavyanın Ankara elçiligi ata* »emiliterliğino tayin edilen kaymakam Novitza Rakoçeviç dün ak • samki ekspresle Ankaraya gitmiatir. Miralay Novitza dUn bir mu harririmize sunları söylemiştir: €Türkiye cumhuriyeti son zamanlarda Belgrada bir atasetnüiter gönderdiğkıden, bükumetim de beni Ankara ataşemiliterliğine tayin ettî. Dost bir memleketin yanlı ordusunu yakından tanımak serefine nail olacağımdan dolayı son dereco mütehassisim. Akarada kendimi öz memleketimde sanacağıma eminim. Türkiyeye ilk gelişimdir. Bu fırsattan Utifade ederek iki milleti birbirine baglıyan samunî dostluk bağlannı elimden geldiği kadar sağlamlastırmaya çalısacagım.» İNHİSAREARDA Yugostav matbuat ataşesi öğrendiğimize göre, Yugosiavya müslümanlarından Hafız Bielovatz Yugoslav sefareti matbuat atase • liğine tayin edilmistir. Yeni atase bir iki güne kadar Istanbula gelecektir. U. Müdür Ankaraya gitti înhisarlar Umum Müdüru Mithat Yenel, yeni seneye aid bütçe ve kadro işleri üzerinde Inhisarlar Vekâletile temasta bulunmak üzere Ankaraya git • mistir. Mithat Yenelin gaybubetinde umum müdürlük işlerine vekâleten müski • rat işleri müdürii Münir Hüsrev bakacaktır. Muallim Feyzi Paşa onun için: dim. Zavallı yeni bir kriz karşısm«Böyle giderse bu çocuk görürsü ı da tekrar şaşırmamdan korkarak: nüz bir büyük âlim yetişecek» der j {Arkast var\ Mühendisler Birliği kongresi Tramvaylardaki tertibat denendi ADLÎYEDE Bir katil mazrunu beraet etti Bundan bir müddet evvel üskfi • darda Selimiye mezarlığında rençper Kirman oğlu Hasan Umind'e bi ' rinin kafası kesik olarak cesedi bu ! lunmustu. Bu cinayetin suçlusu ola rak tevkif edilen Kurbaç Osmanu» muhakemesi Aığrceza mahkeme • sinde bitmiştir. Yapılan tetkikat Osmanın bu suçu islemediğini gös • Dünkü toplantıda buluncuıîar termiş, iddia makamı beraet isteDün Mühendisler Birliği, Halkemühendislerîmiz amelî sahada fazmistir. Mahkemece de bu taleb kavinde eski Nafıa Vekili Muhtarın la görünmüşlerdir. Meselâ ecnebi • bul olunarak beraetine karar ve riyaseti altında kongresini yap • lerin yüz milyona yaptıklannı, bi • rilmistir. zimkiler 60 milyona yaparlar. On • mistir. lara nazaran mütevazı bir kâr gö Mühendis Ziya, Ankaradaki konzetirler. llim var, amel var. Fakat greden bahsetmiş, orada faydah bir arada tesanüd yok. Mühendisleri • çok münakaşalar yapıldığmı ve iyi miz il'm ve amellerine güvenerek neticeler almdığmı söylemiştir. Otuz iki ki;inin ölümile netîceleteskilâta lüzum görmediler.» nen Firuzan vapuru ile Afitab moBundan sonra Ankacada MühenReis bundan sonra mühendisle törünün Heybeli açıklarında çar • dis Birliği binasının in<ası etrafın rin çok kazandıklan hakkmdaki cepısmalan faciasının muhakemesi da görüşülerek burasmın Türkiye reyanlara cevab vererek: «Cumhudün de Ağnrcezada devam etmiştir. nin diğer yerlecinden gelecek müriyet devci 400 milyon liralık is yapMuhakemede suçlu Firuzan vapuhendislere bir yurd" olabilmesini tetı. Bunun hîç olmazsa 350 milyon runun süvarisi Hüsnü kaptanla gemin etmek lâzım olduğu neticesi • liralığmı Türk mühendisleri yaptı. mici Şevki ve motör kapt.^nı Faikle ne varılmıştır. %10 kazanmak meçrudur. Mühenvekilleri hazır bulunmuşlardır. FaYeni kaıarlara göre, Birliğin meo dislerimizin 35 milyon kazanmak kat çağırılan sahidler gelmediği imuası bu ay çıkacaktır. Birlik zahaklarıdır. Halbuki bundan daha çin bunlann zorla gethrilmeîerioe man zaman konferanslar verecek • çok asağı kazanmıslardır» dedi. ve »uclulardan Hüsnü kaptanla getir. Müteakıben idare heyetine su zemici Şevki tarafından gösterilen müReis Muhtar bilhassa demiştir ki: vat seçilmiştîr: dafaa sahidlerinin de davetlerine karar verilerek dava başka güne bıZiya Erdem, Rahmi, Mustafa < Evvelpe ecnebi mühendisler rakıJmiftn*. kullanılırdu Son 12 sene zarfında Hulki, Halet, Nebil. Ecnebi tabiiyetindeki türkler EUerkıde nüfus kâğıdı veya muhacir vesikası bulunmıyan ecnebi tebaası Türklerden bir kısmının bazı nahiye ve köylerde ikamet tezkeresi almadan oturmakta olduk • Iarı ve hatta bina insa ettirdikleri anlasılmaktadır. Bunlann ikamet veya muhacir kâğıdı almalannın temini ve nü • fusa tesçil ed!İmeleri bildirilmistir. Marmara faciasınln muhakemesi Tramvay kaptlarma yaptlan tertibafyn karştdan ve yandan iki görünufu Kazalarm oaünfl almak uzere tramvayların kapüanna ilâve edi • ten tertibatia dün tecrfibeleri yapıltnıstrr. Bu tecrübelerde Şirketler ko^iniseri lbrahimle Beledıye ve Nafıa nruHeiItHsIeri de hazır bulunmuş Eardn». Tecrübeler çok iyi netice jrhrmiştvrA Meyet yeni tertibath bir tfamv'ây aJVbasile Şi;Ii deposundan Vreket ederek Yedikuley* gitmis ve yolda atlama tecrübeler} yapılmistır. Kapılar basamaklan tamamen kapamaktadır ve ancak içeriden açiIabilmektedrL Dısardan hiçbir «uretle basamaklara atlanamamaktadır. Dünkü tecrübe bunu gostermistir. Yenî tertibat iki arabaya konulmushı. Bu sekil az bir masrafla temin edildigi için bütün arabalara tesmil edilecektir. Cumhuriyet Nüshası S Kuruftar JTürkiye Senelik 1400 Kr. Altı ayhk 750 0ç aylık 400 Bir aylık 150 şeratti I ^ in Hariç 1700 Kr. 1450 800 yoktur •«*•