7 Mart 1 '35 M. Hitlerin hastalığı siyasî temaruzmuş! Berlin konuşmalarının geri kalmasına İngilizlerin neşrettikleri beyaz kitab sebeb olmus Londra 6 (A.A.) Royter ajan« 8i bildiriyor: Sir Con Simonun Berlini ziyaretinin tehir edilmiş olduğu haberi, birçok siyaset adamlrnnı M. HHlerin hastahğuun diplomasi bir temarnz olduğu ve hastlaığın dün nerıedilmiş olan tngüiz Beyaz Kit:bın4a Alman • yanın teslihahna mfiteallik olarak serRestnî mehafil, bu noktai nazarı kadedilmiş olan mütalealrla alâkadar bulunduğu düsüncesine sevketmiştir. bul etmemektedir. Bu mehafîl, M. Hitlerin sıhhi vaziyetmin ecnebi ziya retçileri k'bul ve onlarla yüksek siyasete müteallik meseleleri müzakere etmesine miisaid olmadığından şuphe etmemektedir. Şimdiye kadar Sir Con Simonun zi: yaret ne aid yeni bir tarih tesbit edil • memistir. Camhuriyet' Sürpriz dediğin Çek Cumhurreisi böyle olur! Mazarik 85 yaşında Evine ansızın girmek îsterken az daha öldürülüyordu Bandırma «Hususî» Burada çok tehlikeli ve oldukça meraklı bir hâdise olmuştur. Pasabayın mahallesinde oturmakta olan Hacı Mennan çiftliği sahiblerinden Fazıl, bundan üç ay kadar evvel bazı iş leri için Varşovaya gitmis ve geçen «alı günü Bandınnaya gelmistir. Fazıl geceyansı vapurdan çıkraca doğru evine gitmis, geleceğinden haberleri olmıyan ailesi efradım tatlı uykularından uyandırmamak ayni zamanda bir sürpriz yapmak arzusile kapıyı açtrrmanuş, bah çeyi geçip mutfak penceresini açarak eve girmiştir. Vapurun keskin düdük sesile uykusundan uyanmış bulunan Fazı • lın 14 yaşıdaki kızi Sabriye, bahçe kapısının ve mutfak penceresinin açıldığmı *luymuş, annesini uyan • dırarak hırsız geldiğini ve mutfak penceresinden içeri girdiğini söylemiştir. Ana ve kız heyecan ve korku içinde bir müddet bekledikten sonra aşağı kattan duyulan ayak seslerini tekrar işitmişler, bunun muhakkak bir hırsız olabileceğine kanaat getirmişlerdir. Bunun üzerine Sabriye odadaki bir tabancayı almış ve büyük bir cesaretle dışan fırlıyarak merdi • venlerden yukan çıkmakta olan ve karanhktan eşkali fark edilemiyen meçhul şahsa dogru «ilâhını kullanmağa başlamış ve beş el ateş etmiştir. Annesi de pencereden: < Hırsız var.. Yetişin.. lmdad! Diye bağırmağa başlamıştır. Hiç hatıra gelmiyen bu feci akıbet karşısında Fazıl selâmeti kaçmakta bulmuş ve kendini güç hal mutfağa atabilmiştir. Silâh seslerile imdad avazeleri • ni duyan zabıta memurları ve komşular derhal yetismişler kapıyı a çarak evin içinde hırsız ararken mutbakta Fazılı yere serikniş baygın bir halde bulmuşlardır. Hırsız zannolunan şahsın Fazıl olduğu ve büyük bir lutuf eseri olarak isabet etmemiş bulunan kurşunlann se«inden itidalini kaybeylediği anlaşıl • mıstır. Sporcu bir kız olan Sabriye' yüksek cesaretinden dolayı herkes tarafından takdir edihnektedir. Fahri YURDAKVL f Çekler Büyük Reislerinin yıldönümünü kutluluyorlar Meşhur haydud Spada ölüme mahkum oldu Bir Fransız gazetecisi; Korsikanın Çakırcalısile Lopinya dağlarında yaptıgı mülâkatı anlatıyor Korsika ağnr • ceza mahkemesi meşhur Korsikalı haydud Spada • yı ölüm cezası • na mahkum etti. Spada, hayah s o y gunculuk ve ci • nayetlerle dolu bir şajddir. Fransa hükumeti bu sakiyi yakala mak için takibi • ne kuvvetli as • keri müfrezeler hatta topçu kıt alan çıkarrmştı. Frznsızca «Paris • Soir» gazetesinin bir mu harriri Spada da • Alman Devlet Re*si hergünkü meşguliyetlerini btrakmamış Berlin 6 (A.A.) Hıvas muta • birinden: Politlk ve diplomasi mahfiller, M. HMerin anî rahatsızlığı yü • ziinden Sir Con Simonun ziyaretinin bir başka tarihe bnakılması krrşısında ha'ikî bir heyecan doym*ktadır. Resmî tebliğ, sadece M. Hitlerin Sarrbrük seyehatinde haflfçe soğuk aldığını ve sesinin kısıldıspnı sövlemektedir. Fskst harbde gazle hastalık kanmış olan M. Hitlerin gırtleğında ciddi b?r rehatsızlık olduğu şayiası, *ık sık deveran ederdi ve sesînde zaman zaman kısıklıklar görülmüstü, Cuma günu «h^atini düsünmeden dışan çık • mışh. Söylendiğine göre, bn rahatsızIı&n» diplomtik o'dnŞnnu zannettirecek btrtey yoktur. Bu kadar ısrarla bu ziyareti istiyen hükumet, mühim se • fcebler olmasa, bu ziyaretten vaz geçmezdL Bununla beraber, Alm'n efkân a • mumiyesi, «Fuhrer» in rahatnzlığı baberine karsı bu dakikaya kadar t?maroen lâkayd kalnuştır, ve iyî bir membadan öğrenildiğine gSre, M. Hitler metguliyetlerini bırakmış değildir. Dün aksam geceyansına kadar bir cok kimaeleri kabul etmi* olan M. Hitler, ö?leden sonra da, von RJbbentrop ile silâhlan bırakma meseleleri hak • k'nda görüşmüştür. Iddia e^ildigipe göre, propsg'nda nazın M. Göbbels ile de görüsmüştür. Berlin politika mehafui, tngiliz hii • kumetinden Sir Simcnun ziyaretini tehir ebnesinin litenflmesinde M. Hitlerin rahatsızlıgınm munzam bir tesiri olduğuna saklamamakt'dır. Çünkfi bu, Avrupa büyük devletleri arasnc'aki görüsmelerde bir gevşekliğe sebeb olacaktır. Bö>lece vakit kaybedümesi de mecburî olarak, Avrupa vaziyeünin inkişafına nrâessir olacaktır. Şaki Spada ufuklart gozlerken arasmda tutuyordu. Belindeki keme • rinde de üç tane parabellum tabancasmm sapları görünüyordu. Tabiî o kalabalıkta birşey görüse> medik. Yemekten scnra kendisine bir otomobil gezintisi teklif ettüer. O da memnuniyetle kabul etti. Yalnız bir mesele vardu En aşağı üç jandarma karakolunun onünden geçmemiz lâzım geliyordu. Acaba Spadayı bu vaziyet rahatsu etmiyecek miydi? Rahatsız olmadığı pek mükemmel görünüyordu. Çünkü mükeUef oto * mobillerden birine tıpkı bir hukumdar gibi kurubnuştu. Gezmti çok nefis oldu. Ormanlarda ve sık ağach yoDsr • da gezindik durduk. Akşam da do • nanmalar, şenlikler yapıldu Havaya binlerce kurşunlar sıkıldı. Fakat gezetecüflc namma maatteessüf hiçbir ış görememiftim. Yalnız sabaha karşı kendisinden aynlırken bana: Ah, dedi, bana bir pasaport verseler de kaHap Amerikaya, Arjantîne gitsem, orada koyun guder bayabmı kazanır, sonra da namuslu bir insaa olarak memleketime dönerdim! Herkes onu kucaklayıp öptü ve Andre Spada saraymm karanlık koridorlarında kayboldo. »•• tngiliz kabinennin dünkü içtimaına riyaset eden Mr. Baldoin nvnya, bu modaya tâbi olmazsa Londra bundan hayret etmemelidir. Germania şunlan yazıyor: «îngüizlere karşı söylenebüecek en nazikâne şey, Beyaz Kitabm Alman • yayı iğnelediğidir.» Döyçe Algemayne gazetesi, miisaid bir hale giren siyasanm, bu tngiliz it • hamlrı yüzünden ihlâl ediîmesîni hayretle karşılayıp: «Bu, dostluğa sığmı • yan bir harekettir ve ayni zamanda 1934 ikincitefrininde Londrada hü • kümferma olan harb ve panik zibni • yetlne riicu etraek demektir» diyor. Nazflerin organı olan Angrif, başlıklarmın ve metninin sureti tertibfle, Beyaz KH'bın neşri ve M. Hitlerin hastalığı yuzünden tngiliz nazırlann<n geri kalan seyahatleri arasındaki münasebete işaret ediyor. İH. Mazarik kütubhanesinde Cekoslovakya bugün Cumhurreisi M. Mazarikin doğumunun 85 inci yıldönümünü kutlulamaktadır. Umumî Harbden sonra merkezî Avrupada yeniden kurulan bu devletin basına geçen M. Mazarik son asrın yetistirdiği büyük adamlar • dan biridir. M. Mazarik 1850 senesi martının yedinci günü Hodonin kasabasında doğmu?, fakir bir kan kocanın oğludur. Babası Slovak, anası Çektir. M. Mazarik orta tahsilini Bron da yapoııs, yüksek tah silini de Viyanada bitirmistir. 1880 senesinde Prag Üniversitesinde profesörlüğe tayin edilmistir. 1890 senesinde siyasî hayata atılmıs ve Avsturya meclisine meb'us olarak girmistir. Fakat siyasî hayatı uzun sümemis, tekrar ilim hayahna atılmış ve birçok eserler ne;retmistir. Bunlarm arasında «Çek meselesi> ismindeki eser Çek millî hareketini idareyi 19 uncu asrın ilk kısmmda deruhde edenler hakkmda etüd oldu. Ortaya koyduğu programı tatbik sahasına çıkarmak için tekrar siyasî hayata atıldı ve münevver • Ierden mürekkeb küçük bir fırka • nm basına geçti. " "•*" * 1914 te Avusturya hükumeti, Avrupa harbine sebebiyet verince M. Mazarik siyasî muhalefetini ihti • lâlci bir muhalefet haline soktu. 1915 te Felemenge ve oradan da ttalyaya gitti, bir Çekoslovak ihtilâli zuhurunda. alınacak vaziyeti tetkik etti. Memleketine dönmek istiyordu. Ancak Avusturya zabıtası ttilâf devletlerile olan münaseba • tını haber almış ve kendisini tevkif etmeğe karar vermisti. tsviçrede kalmağı tercih etti. Çekoslovak ihtilâl hareketlerinin programını çizerek muhacir Çekoslovak merkezlerine gönderdi. 1916 senesi suba • tmda Fransa Başvekili olan M. Briyan, Mazarikı kabul ederek Cekoslovakya ihtilâl hareketine Fransanın muavenet edeceğini bildirdi. 28 teşrinievvel 918 de Avustur * ya • Macaristan hükumeti Vilson sulh sartlarım kabul ettiğini bildirince ayni günde Fransa da Çekoslovakyanın istiklâlini ilân etti. M. Mazarik 1920 de ilk defa Reisicumhur intihab edildi. Çek kanunu esasisi bir zatın ikf defadan fazla Reisicumhur intihab edilme • «ine müsaid oltnadığı için bu mad • de tadil olundu ve M. Mazarik 1*927 de ikinci defa ve 1934 te de üçüncü defa Cumhurreisliğine mtihab edildi. ha Korsıkada iken kendisfle bir mü lâkat yapmıştu Muharrir bu meraklı müiâkatı şöyle anlatıyor: « Andre Spada ile konuşmak için evine giderken doğrusu korku duy • muyordum, dersem yalan olur. F'kat bu adamın nasü olup ta böyle beynelmilel şöhreti haiz bir haydud olduğu hakkmda kendimde hasıl oUn merak ve onu bütün içyüzile okuyuculara tanıtmak merakı bana bu teşebbusüm için lâzun gelen cesareti verdi. Spsdanm hayahnı tetkik etmek için bundan •peyce ewe!e göz çevirmek gerektir. 1925 snesi mayumda bütün Fransız vuâyetlerfle birlikte Korsıkada da belediye intihabatı yapılıyordu. Bu iş, Korsıkada diğer yerlerdekmden daha fazla ehemmiyetli görünüyordu. Çünkü bu çiçek kokulu adada halk sade muhtelif fırkalara aynlmakla kalmaz. Her aile başka bir fikir, başka bir gaye besler. Çünkü orada adeta ortaza • manın derebeylik devri h&kimdhr. Ben de bu sırrlarda Lopinya kasabasmda idim. Köyün en büyük sokağmdan gecerken siyah elbiseler, yuvaıiak fötr * '•' !ar giymiş birkaç kişinin siyasetten v hsederek gezinmekte olduklan na dikkat ettim. Onların arasmda açık başlı, uzun boylu bir delikanlı da vardu Gözleri eteşli, saçlan dimdikti. Omzunda bir de tüfek taşıyordu. Biraz sonra ba adamın yeni btihab edilmiş olan belediye reisinin koluna girerek ayni caddeden geçmekte olduğunu gördüm. Halk ikisini de aSnşhyor, bhçokları ilerleyip eHerini sıkıyordu. Birine yaklaşıp sordum: Bu zat kimdir? Andre Spada! Dediler. Biraz sonra kendisine takdim olundum. Tanıştık. Görüştük. Aradsn zaman geçti. Rutili isminde bir haydudun muhakemesi için gene Adaya gelmistim. Bu sakinin Spadanın gayet sıkı fıkı dostu olduğunu «öylüyorlardı. Havîdis almak için kendi» sine maracaati kararlaştırdım. Beni evine yemeğe davet ettL tşte korku içinde gittiğim mülâkat buydu. Sofrada kızarmtş keçi yavrusu ve nefis şarablar vardı. Meğer benden baska daha birçok davetliler varmıs. Otuz ki»L Bunlardan yalnız Urisi kadmdu Spada; belediye reisile şehir nKclisi azasmdan bir zahn arasmda oturuyordu. Garibi Spada sofrada bile tüfeğini bnakmamıştı. Onu dizlerinin Frannz gazetelerinin mütalealart Pari» 6 (A.A.) Ingiltere AImanya görüşmelerinin teahhura og • raması, Başvekil Hitlerin kararıni tngiliz Beyaz kitabmin intişarı ne • ticesi telâkki eden Fransız matbuatında uznn tefsirleri mucib ol maktadir. Gazeteler, tngiliz • Alman hududunun, işmdi ber vakitkmden ziyade, Ren nehri üzerinde buhın duğumı ve Sir Con Simonun Mos • kova ve Varşovaya seyahat tasav • vurlarının altüst oldu£unu kayde • diyorlar. Echo de Paris diyor ki: «Esef ve hid<det!ai zaptedememiş olan M. Hitlerin hareketi akilâne değildir.» Maten gazetesi, Almanyanın «i • lâhlanma keyf iyetini, imparatorlu ' ğu bieyyih1 müdafaaya karar var • mış olan tngilterenin askerî tedbirlerini tamamile haklı kıldığım ifade ediyor. Romanyadan gelecek muhacirler Arazi ve emlâk için iyi bir şekil bulundu Romanyada çıkan türkçe Yıldı • run gazetesinin verdiği malumata nazaran Romanyadaki Türklerin memleketimize nakilleri için Türk ve Rumen ' hükumetleri arasında bazı esaslar tesbit edilmistir. Buna nazaran Türk ve Rumen murah • haslarından mürekkeb bir heyet yakında Dobriçeden göçmek isti • yen Türk köylülerinin arazi ve mülklerini mahallinde görmek ve kıymet takdir etmek üzere gide • cektir. Böylece toprağmı ve mülkünü satmak müşkülâtmdan kurtulan göçmenlere Rumen hükumeti (kollektif) pasaport verecek ve ana vatana götürülüp yerleştirilmeleri temin edilecek bu suretle senelerdenberi devam eden pasaport soy • gunculuğu da nihayet bulacaktır. Rumen hükumeti buralardan göçen Türklere aid araziye diğer unsunlann geçmesini tehlikeli bul • makta ve kat'iyyen buna müsaade etmemektedir. Romanyadaki türkçe gazeteler bu suretle Türklerin mallarının elinden yok pahasına allnmasmın önüne geçilmiş olaca ğmı yazmaktadırlar. Bizim istihbaratımıza nazaran hükumet oradan gelecek göçmen lere mrakttklan arazi kıymetine muadil arazi verecektir. Rumenlerden bu aravzi bedelinin bir kısmı para, bir kısmı da petrol olarak aIınacaktır. Birçok hfikumet adamlarmı ve kasabanın üeri gelenlerini sofrssmda toplıyan, onların her birinin elini n • kan bu adam kanun nazannda neydi? Müthiş bir c n i , bir haydud. Nitekim bir müddet sonra Bastiya mahkemesi onu bu cürumlerle Hham ederek gıyaben ölüm cezasma mah • kuro ettL Spada iste bundan sonradır ki i»i azıttu Bir jandarmayı öldürdii. Uç kişiyi de soymak ve öldurmek kas« dile yaraladu Korsikayı bümiyenler buraya kadar naklettiğim hikâyeyi tamamen hayalî zannedeceklerdir. Halbuki baştan a şağı doğrudur. Çünkü Kortikslılarm gözü ötedenberi haydudlardan kork • mustur. Onlara yardım etmiyecek, onlan hükumete karşı himaye eylemiyecek bir Korsikalı muhakkak haydud • lann hışmına uğrıyacaktır. Orada h a y dudlan biraz da paralan zenginlerden ahp fıkaraya dağıtan bir vasıta gibi telâkki ederler. Fra Diyavolo gibi piyesler ve operalar bu yanliş inancia tezahurleri değil midir? Spada belki dağa çıkmazdan evvel iyi bir adamdu Fakat dağa çıktıktan sonra bir belâ, bir canavar oldu. Ni hayet lâyık olduğu cezayı da buldu.» tngiliz kabinennin içtimat Londra 6 (A.A.) Makdonald, soğuk algınlığından rahatsız olduğundan kabinenin haftalık toplantısına M. Baldvin riyaset etmiştir. : Kabinen n tehar edilen Berlin ziyareti hakkmda göriistüğü zan • nedihnektedir. Alman gazetelerinin nesriyatı Berlin 6 (A.A.) Alman matbuah, tngilterede neşredüen Beyaz Kitabın Almanyayı silâhları bırakma konferansimn akametinden mes'ul hıtmak modasmı takib ettiği fScrindedir. Al • Atina mektublan tarafi birinci sahtfede\ toplanan yfiz binlerce halk yeis ve heyecan içinde asüeri takbih wdiyor. tsyanm neden ve niçin çıksrıldığmı havsalasma sığdıramıyarak bunalıp sinirlenîyordu. tnsanm, isyana isrirak eden efzon alayi kişlanm ve Harbiye mektebi binasmm bombardımandan sonraki haUni görünce ve bunlarm içinde öîenleri hahrlaoıkça Yunanistan halkına hak vermemek elden gelmiyor. Cevab vermeğe cesaret ede • miyor musun? Biz cellâd değil askeriz. Eğilen baslan kesmek ade • timiz değildir!» Hulâsa Atinada isyanın tevessü etmesinin önüne geçiknesinde en büyük âmil Harbiye Bakanı olmuştur. İsyanın ticari faaliyet azerindeki tesirleri Bütân Yun&nistanda ticaret ve e • konomi isleri tam manasile felce uğramıştır. Borsa kapalıdır. Ban • kalar muamele yapmıyorlar. Va • purlar liznanlarda nhtunlara ya • naşdınknıyor. Yunanistamn ka • botaj eferleri de lâğvedildiğinden dahilî ticaret te durmuştur. Drah • minin hali pek berbaddır. Ecnebi piyasalarile iş yapanlarm ağızla • rını bıçak açmıyor. Hükumetin it Hhaz ettiği tedbirîer harb halinde olan devletlerin aldığı tedbirlerdir. Bu tedbirlerin ne vakte kadar sfireceğinin bilinmemesi de tüccarı bunaltıyor. tşte bunlar ve bu gibi şeyler balkı isyan edenleria aleyhine çevir • mektedir. Venizelos znemleketine olduğu kadar kendi fırkasına da fenalık etmiştir. tsyan tamamile bastırıldıktan sonra (Hürriyetperver) fırkanın dağılacağı, namıaın ortadan silineceği muhakkak ad • dolunuyor. tsyan ve General Kondilh tsyandan bahsederken bunun bas • tın'masında General Kondilisin oy • nadığı rolü anlatmamak hksızhk olur. tsyanT» çıktığı dakikada Harbiye Nezaretindeki iskemlesîne oturm General ertesi gün öğleye kadar ne ye • roiş, ne içmiş, mütemadiyen emir vermîs, mütemadiyen tedtir almstır. Harbiye Bakanı bu miîddet zarfında yalnız bir defa hususî denebilecek bir mükâlemeye be» dakikasını Hasr^tmistir. ' ^ . Harbiye mektebinm de isyaria isti rak ettiği kendisine haber verüdigi vakit: Elebasılannı tutup getiriniz! Demistir. Bir müddet sonra isyanı idare eden miralay Sarafis tutulup ta yanına. getirilince sükunetle sormustur: Sen de m! isyan ettin? Miralayın cevab vermemesi fizerme sunları söylemijtir: Hükumetimiz Trakyada tedbirîer alıyormuşî M. Piyosun suçu görüls\Bat tarafr bır*nrı sahtfede] medi, beraat etii Sofya siyasî mahfelinde heyecan Türklüğü tahkir suçile üçüncü ceza mahkemesine verilmiş alan Ünyon Sigorta şirketi müdürü M. Piyos hakkındaki dava dün bitmiştir. İddia makamı, M. Piyosa is nad edilen suç sabit olamadığı için beraetini istemistir. Heyeti hâkime de bir müddet müzakereden sonra suçlunun ittifakla beraetine karar vermiştir. ı an ı . Türklüğü tahkir Meclisin bugünkü toplantısı 'Baştaraft birinci sahifede\ rasiz olarak devri hakkmda Nafia Vekilliğince hazirlanan ve tcra Vekille • rince Meclise arzi kararlaşünlan lâyi ha, Cenevrede imzalanan reşid kadm ticaretmin men'i hakkmda beynelmilel nrakavelenin tasdikina dair kanun lâ yihasi, Türkiye Bulgaristan bitaraf lık, uzlaşma ve adlî muahedenin dört sene daha uzatılmasi hakkındaki pro • tokolun tasdikina dair lâyiha, Kirk • lareli meb'usu Fuadin verdiği 16 ya şindan aşa§ı çocuklarin umumî sine • malara kabulünün yasak edOmesi hakkindaki teklifi Meclise gelmistir. Bu sene bitecek yollar Vilâyet dahilinde inşaaı teahhüd altına alınmış yollar, Topkapı • Silivri, Edirnekapı Terkos, Ediraekapı Yedikule, Bakırköy iltisak yolu, tstinye Büyükdere, Pasabahçe ' Çubuklu, Usküdar • Iskelemeydaru ve Beykoz yoludur. Bunlar dan yeni sene içerisinde MaltepeKartal, Yalova Bursa müstesna olmak üzere diğerleri kâmilen bitirilecektir. Yalova • Bursa ve Maltepe Kartal yollarmm bu sene yalnız tesvi • yei türabiyeleri yapılacak ve gelecek sene bitirilecektir. 935 faaliye•»»• nisanda baslanacakUr. Koridorda kadın kavpası Dün gene Adliye koridorlarında iki kadm arasuıda bir hâdise ol • muştur. Saime ve Şefika isimlerincTeki bu kadınlar aralarındaki bir dava için Sultanahmed sulh ikinci eeza mahkemesine gelmişler ve mahkemeden çıktıktan sonra münakasaya baslamıslardır. Bir aralık münakasa bü>ümüs, Saime yumrukla Şefikanm kafasma vurmustur. Hâdise tesbit edilerek Saime hakkında takibata baslan mıstır. Sofya 6 «Hususî mubabirimizden telefonla» Bulgaristanm Yunan hududuna asker sevketmesi Sofya diplomasi mehafilini harekete getirdi. Dün Bulgar Haridye Nazirmı Rumen, Fransiz, Cekoslovakya, Yugoslav, Alman, Yu nan sefirleri ziyaret ederek kendisinden bu hususta malumat istedfler. BugSn de Türk, tngiliz, Leh, Belçika, Macar, A • merika, Avusturya sefirleri M. Batalofu ziyaret ettüer. Bulgar matbuatı bu ziyaretlerin içinde bilhassa Sofya elçi • mizin ziyaretine ehemmiyet verroekte • dir. Bulgar gaztelerinin neşriyatina na • zaran Sofya elçimiz M. Batalofa Türkiyenin Trakyada tahşidat yapmadığmı, bu hususta Türk hükumetinin Bulgaris • tana karşı olan dostluk hissiyatinin değişmediğini bildirmistir. Bulgar Erkâniharbiyesi de Sofyadaki bütün ecnebi ataçemilterlerini dün ve bugün davet ederek kendilerine, hududa gönderilen bu kıtaatm her ih • timale karsı sirf hududu takviye etmek için olduğunu ve başka hiçbir gayeyi istibdaf etmediğini söylemiştir. Bortalara dair lâyiha Ankara 6 (Telefonla) Meclise gelen bir lâyiha ile menkul kiymetler ve kambiyo borsalan haricinde kalan bütün borsalar devlete aid olacak ve kâffesi tktuad Vekâletine bağlanacakUr. Ticaret Odası teskfl edilmiş olan şehirlerde mahallî ticaret odasmin teklifi üzerine vflâyetçe birer borsa açi labilecektir.