1 Mart 1 35 ' Camhariyef TELGPAF MABERLERİ Ingiltere Dış işleri Bakanı Pariste Kırtasiye eni Türk Lugatini tertib e« denlerden niyaz ederim: Kırtaaiye kelimesinin karsıhğma, öz türkçe sözlükte yer vermesinler. Asnmız öyle bir aaır ki, icad lar, keşifler biribirini kovalıyor. Mesafeler gittikçe kısahyor, altmıç saniyelik dakikanın kıymeti gü nün, haftanın, hatta ayın bundan önceki kıymetinden gittikçe üstün oluyor. Şuracıkta, Bursaya gitmek için akrabamız, dostlanmızla helâllaşmayı âdet edinen bizler, nerede ise, sabahleyin habersizce evden Çikıp, Diyarbekire kahve içmeğe gittikten sonra, öğle ye meğine tekrar eve döneceğiz. Böyle iken, henüz elektrik, telsiz telefon, tayyarecilik, ve daha bunun gibi birçok keşifler, bizlere bütün kudretini göstermiş, olanca verimini temin etmiş değildir. Birkaç yıl daha yaşamamız mukad derse, birçok harikalara şahid olacağız. Üzerinde bulunduğumuz kürenin bu dev adımlarile terakkiyatına mukabil, bir tek şey, bütün köhneliği, çirkinliği, mazarratile hâlâ yerinde saymaktadır: Kırtasiyecilik! Kazara, devairin birinde bir işiniz varsa, göreceksiniz ki eizi, gene eskisi gibi, anlaşılmaz bir lisanda kaleme alınmıs kayıdlar, havaleler, derkenarlar, zahriyeler, tahçiyeler, mütalealar, hâmişlerlerle, oradan oraya gönderecekler, üzecekler, bekletecekler, istiskal edecekler, usandıracaklar ve çile den çıkaracaklardır. En ehemmiyetsiz bir vesikayı almak için, ilmühaber, fotoğraf, nüfus kâğıdı, damga pulu, tayyare pulu, numara kâğıdı, şahid, muarrif ve daha bilmem ne lâzımdır. Nizamsız yakalanan yurddaşların çoğu, bu kırtasiyecilikten yıl mıç, pısırık, ve yahud ki yüreği dar biçarelerdir. Bunlar, kırk sekiz saatte bitecek bir işin haftalarca, bazan da aylarca uzamasını göze aldıramıyarak, nizamsız olmayı tercih etmişlerdir. Doğru8u sürat a«n diye şöhret alan asnmızda, bu mertebe şekilperestlik hiç te yakışık almıyor. Yaylı araba ve pazar kayıgı devrinde manatı olabilen müesses bir usulün bugünkü günde devamı çekilmez birşeydir. Bunlan ya kaldırmalı ve yahud ki basitleştirmeliyiz. Sürat asnnda, içlerin de süratle görülmesi kadar tabiî ve gerekli birşey olamaz. Eskiden, vakit nakiddir derdik. Halihazrda, vakit altın olmuştur. Kırtaaiyeciliğin muktezası budur diye, ia. sa hiblerini üzmek hiç kimsenin hakkı değildir. Venizelos Paşa Izmir jHEM NAL1NA MIHINA işgalini nasıl yapmıştı? Kok fiati indirildi ama Giridli devlet adanu, Yunanîstanm ugradığı belâ ların ve Anadolu hezimetinin en büyiik mes'ulüdür Eski Maarif Bakam Hikmet, Üniversitemizin tnkılâb kürsüsünde, Venizelosun iyi bir portresini yap • tı. Ona, eski Osmanlı tabkile «dü•eli muazzama» nm ve dünyanra siyasetini ellerinde tutan ecnebi dev> let ad'amlarına yaranmagı en bu • yük siyasî meziyet sanan Osmanlı pasalanna benzetti: Venizelos Pa>;al Ne güzel ve ne yerinde bir isim! Venizelos Pasa, tıpkı Damad Ferid Pasa gibi bir adamdır. Aralarında yalnız bir fark varsa Damad Ferid Pasa ahmaktı, Venizelos Paşa ise hinoğlu hindir. Her ikisi de kendi milletlerine, kendi milletlerinin kuvvetine değil, ecnebi siyasetine, ecnebi himayesine dayanarak is görmeğe çalışmr?!ar, ikisi de husrana uğramıslardır. Bi* ri ahk olduğu için, yuvarlanıp gitmis, öteki kurnaz olduğu için kendini kurtarmıstv. \lenizelos, Ghdili olması dola yısilf eski bir Osmanhdır, o, eğer politikacilığa atılırken Atinaya teveccüh edeceğine tstanbula dönseydi, Sultan Hamidin ve Osmanlı saltanatmın meshur Rum sefirleri ve Hariciye Nazvrları pa'alar arasina girerdi. Adı, tarihe «Yunan Başvekili kirye Venizelos» yerine «vüzerayı izamdan, d'evletlu Venizelos Pasa Hazretleri» diye geçerdi. Onun siyasî hayatını ' yakından takib ed'enler iyi bilirler ki, salta nat dverinîn sadrazam pasalan gibi M. Venizelosun da bütün emeli ve arzusu, bütün düsüncesi iktidar mevkiinden düsmemek, söhret ka » zanmaktı. Bunun için de memleketin lmvretlerine istinad edemeyince kendine haricden destek arardı. Venizelosun bu sonsuz, bu bitmek tükenmek bilmez hıcsı yüzündendh* ki Yunanistan d"a Türkiyede birçok kanlı belilara uğradılar. tnsanca, malca büyük zayiat verdiler. Ana« dolunun en mamur yerleri harabe oldu. Yunanistan, tarihin nadir kaydettiği büvuk hezsmetlerden birine ugradı. Bütün bunlardan 1922 senesî te*rinisanisinin 28 inci RÜnü alaea. karanlıkta kursura dizilen altı zavalh nazır değil, bizzat Venizelos mes'uldü. ayındırlık Bakanlığı Tramvay kumpanyasını yola getirmeğe çalışırken Ekonomı Bakanlığı da yıllardanberi kokkömüründe ihtikâr yapan havagazi kumpanyalanmn ve öteki kok yapıcılarının haksız ve yük sek kârlanna sed çekti. Tramvay kumpanyasından iki milyon liranın geri ahnmasına çalışıldığı halde, ne yazık ki kokkömürlerini pahalı pahah satanların halktan çektikleri fazla parayı geri almak kabil olmuyor. Kadıköyünde oturan ve kokkömürünün pahalılığı, Kadıköy şirketinin münasebetsizlikleri a leyhinde ta eski zamanlardanberi bize mektublar yazarak dikkatimizi celbeden Mehmed ismindeki okuyucumuz, kokkömürü meselesi hakkında yeni bir mektub daha gönderdi. Muhterem okuyucu muz, kendisinin 1 1 sene önce gormüş ve haber vermiş olduğu bu ihtikârın, geç te olsa farkına varıl mıs ve önüne geçilmif olmasını memnuniyetle kaydettikf^n sonra diyor ki: «Fakat, şirketler, hükumetçe konulan nerh dolayısile eksilen kazanclannı diğer icadlarla telâfiye çahşıyolar. Meselâ: A Şinıdi sattıkları kömürün tonuna «tahmil ücreti» diye 50 kuruş ilâve ederek halktan adeta yeni bir vergi alıyorlar. Halbuki sabahm sekizinden ^kçamın sekizine kadar kömür yüklemek üzere çalıstırdıklan bir ameleye yalnız yüz kuruş gündelik v e r m ektedirler. B Kömür koyduklan çuvallar için de ton başına 50 knruç kira ahrlar. Bu çekil, müşterilere bir çuvalı en az yüz defa satmak «Jeğil midir? Perakende olarak tonu 18,5 liraya satılan yerli kokkömürlerine 50 kuruş tahmil, 50 kuruş çuval kirası, buna bir de nakil ücreti ilâve edince bu koklar Alman koklarile rekabet edemez bir hale gelirler. Çünkü yanma kuvvetleri daha çok olan ve hiç kül bırakmıyan Alman koklarınm tonu eve teslim 21 liradır.» Kok fiatleri daha indirilebilir, indirilmese bile tahmil ücreti, çuval kirası gibi yeni icad zamlara müsaade edilmemelidir ki Ekonomi Bakanlığının muhtekirlere zoıla yaptırdığı ucuzluktan halk istifade edebilsin. I Sir Con Simonun Moskova seyahati projesi Avam Kamarasında bazı itirazlarla karşılaştı Londra 28 (A.A.) Gazete Ier Sir Simonun bugün ParUi ziyaret ettikten sonra Berline ve belkî de Varşova ile Moskovaya yapacağı seyahatler hakkında muhtelif mütalealar ileri sürmektedirler. Deyli Meyl gazetesi, Sir Simo • nun Fransız Bakanlarma vazih tekHfler yapmak niyetinde olduğunu yazıyor ve <eğer bunlar kabul ediIirse, hafta »onlarma doğru M. Hitl«re de ayni teklifleri yapacaktır» diyor. Bu gezete, hükumetin beş seneden on seneye kadar sürecek bir anlaşma teklif edeceğini zannet • mektedir. Bu anlaşmada pek tabiî olarak, şu veya bu şekilde olsun, Almanyaya karsi hukuk müsavatmı tamyacaktır. Seyahatin Varşora ve Mokovaya doğru uzamın Berlinde alraacak neticelere bağlı gibi görünmektedir. Deyli Telegraf gazetesi, tngiliz hükutnetinin Moskova ziyaretiae karşi göstermif olduğu anî tered • düdü Berline karşı yapılmıs bir cemile olarak tefsir etmektedir. tyi haber alan Frannz mehafi • line göre, Ingilis hükumeti, Sovyet Rusyanın A«mpa »ulhunu tanzime iştirak hutusundaki arzusuna karşt «oğuk davranıldığı takdirde doğrudan doğruya bir Fraıuıs Sovyet andlasmasını temin için Sovyet Rusya tarafmdan yapilan tazyikin iki misli artacağı fikrindedir. Londra 28 (A.A.) Dış isl«r! Bakaninin Moskovaya seyahat projesi, Avam Kamarasında bazl mukavemetlerle karsUanmaktadir. Sağ cenab muhafazakârlan Sovyetlerle herhangi bir diplomasi müzakeresine girifOmeden evvel iki hükumet arasmda muallâk • ta olan ticari ve raalî meselelerin ballini istemektedirler. Pazartesi giinfi muhafazakâr mcb' uslardan Vilyam Davisoş, Sir Simon nezdinde ba yolda tescbbüste bulunacaktir. tngilterenin Dış Bakanmın Parit seyahati Paris 28 (A.A.) Sir Con Simonun bugün saat 1130 da Londradan tayyare ile gelmesi bekleniyor. Sir Con Simon, tngilterenin Paris sefirine misafir olacak ve verüecek bir öğle zi • yafetinde M. Laval ile M. Kampbell hazır bulunacaklardır. M. Kampbell, fevkalâde murahhas olarak bulunmaktadnr. Londra anlasmalarma müteal • lüc muzakerelere ve Sir Simonun Ber • lin ziyaretine dair iki dıs işleri bakam ba ziyafette ve Sğleden sonra goröş lerini karşılaşhracaklardır. Paris 28 (A.A.) M. Lavaî, saat 13 te tngiliz sefiri M. J. Klarkın Sir Con Sîmon şerefine verdiği ziyafette hazır bulunmuştur. Daha evvel M. Laval, Sovyet Rusya bü • yük elçisile görihmüstür. Bu gSrüşmenin mevzuunun 3 subat tarihli Fransız tngiliz tebliğin ve bil hassa bu tebliğin şark misakma aid kı«mj olduğu tahmin ediliyor. tngîltere sefaretinde verilen zi • yafetten sonra tngilizlerle Fransızlar arasmda noktai nazar teatisi yapılacaği ve bu suretle iki hükumet adamlan arasındaki gorüşme nin devam edeceği zannedilmektedir. M. Laval ve Sir Con Simonun tn • giliz Hariciye Nazırnın 6 şubatta tesbit edildiği zannolunan Berlin seyahatinden evvel bahse mevzu olan tneseleleri derin bir surette tetkik edeeekleri tahmin ediliyor. W. Vtıizelos karısmif, gözlerinden yaslar aka • rak bir masal aiılath: Türkler, dedi, bir beyanname neşrettiler. Bu beyannamede, bü • tün müslümanlan, Izmardeki hıristiyanlan kesraeğe davet ediyorlar. Hazırlanmakta olan kanlı faciadan, Türklerin dokecekleri hıristiyan kanlarından sizler mes'ulsünüz ofendiler. Bunu söylerken, ttilâf ordulannuı terhis edildiğini ve askerle rin yurdlarına dönmekte olduk Iarını, 4 sene süren kanlı ve korkunc mücadeleden herkesin usanc ve iğrenclik getirdiğini, kimsede tekrar silâh altına dönmek arzusu olmadığını biliyordu. Haib.uki tz • mirde Türkler tarafmdan kesileceğini söylediği hıristiyanları kurtar» mak için asker göndermekten ba<ska çare yoktu. üçüzler, Venizelosa: Bulgar Yugoslav konusmaları bittî Mukavele dün Sofyada merasimle îmzalandı Sofya 28 (A.A.) Bugün Hariciye Nezaretinde YugoslavyaBulgaristan arasmda yeni hudud ge çtdleri vücude getirilmesi ve pasaport islerinin basitlestirümesi için aktedilmiş olan konferansm tanzim etmiş olduğu protokollar imza edilmiştir. Ba münasebetle trad edilmiş olan nutuklarda konferansm viicu • de getirdiği eserin Kral Borisle müteveffa Kral Aleksandrm açmış olduklan Bulgar Yugoslav dostlu • gunun takviyesi yolunda bir hatve teskil etmekte olduğu söylenmiştir. Yugoslav heyeti, yann Sofyadan hareket edecektir. Amerikahlar Sovyet Rusyayı tanımaktan vaz mı geçecekler? Vasmgton 28 (A.A.) Röyter ajansı bildiriyor: Disarı tsleri Ba • kanlığınin protestolanna rağmen Mumessuier MedUİ Hariciye Encfi meni, Finkdamin Sovyet Rusyanta diplomasi bakimindan tanmmasin • dan rücu edilmesmi Düzam edea ıtakririnin 19 martta müzakeresine ' karar vermiştir. Daha evvel Âyandan Barbour buna mflmasil bir teklifte bulunmuf idi. SSyleodifİBe f8r« Disan tsleri Bakanlığı boyle bir takririn kabulü aleyhinde siddetli itârazlarda ba lanmakta ve bu gibi meselelerde münhasiran Reisicumhurun salâhi • yettar oldugu meselestni Üeri sur . mektedir. Böyle bir takririn kabulü Rusya ile olan tnünasebatin sevk ve idaresini müsküllestirecektir. Kooperatifçilik Cemiyetinin senelik kongresi Ankara 28 (Telefonla) Koo peradfçüik eemiyetinin senelîk kon • gresi yann saat beşte yapılacaktir. Kongreye Ekonorai Bakanı riyaset edecektir. Türk Sovyet * bilgi münasebetleri Moskova radyosunda türkçe konferanslar verîlecek Moskova 28 (A.A.) Bilgiler akademisinin Türkiye ile bilgi münasebetleri komisyonu mart ayı »çinde Moskova radyosunda veril • mek üzere türkçe konferanslar tertib etmiştir. Bu konferanslara aka* d"emi azasından Samoiloviçle Va • vilof istirak edeceklerdir. Samoiloviç, Soryetler birligi ve Türkiye arasmda bilgi rabıtasının ehemmiyetinden ve Vavilof ta acun külttirünün beşiği olan orta Asya • dan bahsedecektir. Yakalanan kaçakçılar Ankara 28 (A.A.) Son yedi gün içinde rauhafaza teşkilâtı ta • rafmdan 34 kaçakçı ile, 480 kİlo gümruk kacağı, 397 kilo mhisar kaçağı, 105 kilo esrar, 14 aded altm, gümüş zinet, 21 altın lira, 29 mecidiye, 120 kağid lira, bir tüfek, bir tabanca ve 10 kaçakçı hayvanı ele geçirilmistir. Üniversite Rektörü Italyada Roma 28 (A.A.) Padovadan bildiriliyor: Cenevreye geemekte olaa tstanbul Universitesi Rektörü Cemil buraya gelmis, Universiteyi •e ona merbut müesseseleri ziya ret etmiştir. Cemil, tensik edilmekte olan yüksek tedrisatın inkişafı meselesine pek ziyade alâka gös termiştir. Yunanistanda yeni bir darbei hükumet hazırlığı mı? Yüksek Sıhhat Şurası Ankara 28 (Telefonla) Yük sek Sıhhat Şurası bugün çalısması* nı bitirdi. Kafkasyada yeni bir yanardag ' Moskova 28 (A.A.) Tas ajansuıın haber verdiğine göre, Baküden 15 kilometro mesafede bulu • nan Lokbatan yanardağı, 3 sene • lik bir fasıladan sonra yeniden faaliyete baslatnıstır. tndifalar, siddetli değildir. Yal nız bürfcâni bir gaz yanmakta ve fakat, da*gm yamacında bulunan petrol tsletme tesisatını tehdid el » memektedh. Ziraat EnstitUsü talebesi Uludaga gidiyor Ankara 28 (Telefonla) Ziraat Enstitüsünde sömestr tatili basla • tnıstır. Bir kafile talebe yann Bursaya giderek Uludağa çıkacaktır. Enstitüsü futbol takımı da Üniversite takımile karsılasmak üzere ts • tanbula gitmektedir. tzmiri isgal etmek lâzım. Halbuki elimizde kuvvet yok. Onun *çin birşey yapamayız, dedikleri zaman, o önceden hazıraldığı şu ce vabı verdi: Yunan ordusu emrinize amadedir. üçüzler, coğrafyada hayli ca hildiler. tzmîrin bir Türk yurdu olduğunu p«k iyi bilmiyorlardı. Bu işgalin nelere sebebiyet vereceğini de kestiremiyorlardı.. Binaenaleyh, fevkalâde Yunan Yunan ordusunun tzmiri Ssgal divaniharbinin idam hükmünü in«tmesini kabul ederiz, ama bu iffaz eden Yunan mangasinin kur» gal mavakkat, mahdud o» harbriz funlan hedefini sasırmıshr. olacaktır, dediler. Büyük Harbde. Fransız, tngiliz 1 kânunuevvel 1916 da Atinaya ordulannm Selâniğe çıkmasını, ttilâf askerlerinin ihracı iiserina ne Kraldan, erkâniharbiyeden ve kakanlı bir facia vukua geldiğini üçüzbinedeki arakadaslanndan gizliee ler unutmuflardı. Sulhperverane istemek suretile 1915 senesi son • maksadla yapilan askerî ihradann, bahanndan 1923 senesi temmuzunbu suretle onüne geçîlmek istenilen da Lozan muahedesi imzalanın tehlikeden daha büyük ve daha vacıya kadar Yunanîstanm bütün cekhim kansıklıklara sebebiyet verditikleri, hep Venizelosun yüzün • ği bire defa daha tecrübe edildL dendir. Yunan askerleri tzmire çıkar çık ttil&f devletleri, bilhassa Yuna . maz silâh patladt ve bundan sonra nistanda onlarm elebaf tn olan Frano kadar kan döküldü ki Venizelosa, Venizelosa dayanarak, Venizesa inanarak Izmir işgalini kabul e1 los ta Frasaya istinad ederek, harb den üçüzler, buraya bir tahkikat yıllannda Yunanistana yapmadık komisyonu göndermeğe mecbur clIarmı bırakmamışlardır. Büvük dular. Bu tahkikat komisyonu 300 Zalim hükümdarlann nüfuz ve Harbde Yunanistanin çektikleri hasahifelik bir rapor yajıp verdi. hakimiyetini kıran cumhuriyet kikaten bir faciadır. O kadar ki Bu mahrem rapor ttilâf devlet • mütarekede tstanbulun çektikleri kudreti, kırtasiye hazretlerinin de leri Hariciye Nezaretlerinin ev bunun vanında hiç kaltr. ttilâf devnüfuz ve hakimiyetine temmet rak mahzenlerine atıldt. Raporun letleri Yunanistanin hâmisi ve dosçekmelidir. gizli tutulmasma rağmen, Venize tu diye girdikleri bu memleketin Bahusus ki, zannolunduğu gilosun Klemanso • Vilson Loyid amivane tabirile canmt okumus Corc «acayağma gosterdifci ve onun bi, muamelâtın çokluğu işlerin selardır. Atinayı bombardıman etmissavesînde tzmirin işgalini temin etlâmeti noktai nazarından da asla ler, Yunanîstam abloka ederek hal« tiği Türk beyannamesinin hani su faydalı değildir. Kılı kırk yarmak, ln aclıktan öldürmüslerdir. Bütün müslümanlan tzmir hnistiyanlarmı o kıhn kopmasını kolaylaştırmak bu islerde, Venizelos, ttilâf devietkesmeğe davet eden beyanname tan başka işe yaramaz. lerinin bas teivikçisi, ba# akil he> yok mu. işte onun • sahte olduğu cası ve bas vasıtası olmuştur. Bü • Hasılı kelâm, kırtasiye ve kırtatahkikat neticesinde meydana çık > tün bunlan da kendîsrai tktıdar siyecilik, kapkara devirlerden armıştı. mevkiinden attıih için Kral Kostantakalmış, muzır iki nesnedir. Bunun üzerine Klamanso, tzmiri tine karsı beslediiri kin ve husumeBunlan memleketten hudud hatahliye etmesi icin Venizelosu taz • tm. iktidar mevkiini ele geçirmek rici etmek ve isimlerini lehçemizyik etti. Venîvelos, yalms kendi Ihtirasinin svekile yapmıstn*. den sümek, bütün Türk yurdunu mevkiini ve söhretini dü unerek bu Venizelosun. Yunantstanm ba#na teklifi kabul etmedi. 1920 subatınsevindirecek mükemmel ve pek natıl belâ k^si'di^ini hikâve etmek da Loyid Crrcn eattı. O, Türk dü*. yerinde bir i$ olacaktır. uzun sürer. Yalnız onun son Yunan manını kendi fi^irlerine uygun bulErc&mend Ekrem TALV hezimetine sebebiy^t ver»n Anadomustu. tngiliz Başvekîlile Harbiye lu macerasma nasıl girdiğini anlaNazırımn »ualine cevaben «Yuna » talım. nistanm, kendisine verilecek olan Mutareke devri baslar başlamaz arazide, Türklere, Sevr muahede Venizelos evvelâ, ttilâf devletleri kadar sini cebren kabul ettvecek »in Sovyetlere ka^sı Karadenizden olduğunu» sovlemİKti. yapmağa kalkıstıkİTi taarruza i* • Bu esnada Anadoluda mlllî ordu Atma 28 (Hususi) Hükumet tirak etmek icin onlann emr'ne *>îr kuw«tlen:yordu. Frnas'zlar kendi taraftan Ellinikon Mellen grzetesinin Yunan kolordusu verm»«ti. Bu ttikahramanlan olan Venizelostan büsbS* yazdığma göre Venizelos ve Plastiras lâf kuvretleri. Kızilordudan RÜzel tün yöz cevirmi*'er, Türkiveye müza bir dayak yediler; bu arada Yunan taraftarlannın hükumet aleyhine ha • reret ediyorlardı. tzmir ve bavalisî kenfırk^lan da k^rlı zaviat vermrlerzırlamakta olduklan kıyama başkan di«.ine vadedilmisken verilmiven tdi. Sovvetler, V^nizelosun bu mü hk etmek üzere Plastirası Kandan alıp talva da Türkî"evi mukavemete teşdahalesinin intîkamım Odesada ogetirecek bir heyetin seçfldiği hüku vik ediyordu. Venizelosun yardım • turan ve yür btni «»ecen Rum ve Yumetçe kesfedilmistir. cısı yalnız Lovid Ccwcdu. Lovîd Corc nanlıdan ald'lar. Bunlar peri^an olise, yukanki malumatı eserinden hudu ve bivcoŞu. Y«'nanist«na kactı. m»ohur bir tnjrüîztn Bu esnada Pariste sulh müzakeAnkara 28 (Telefonla) Dil d gibi «asker! iderin cahUi, releri uzavıp duruvordu. Günfin tiheyeti bugün buraya gelerek çalısvakin sark meselesini M bilmez rinde Venizelos, Parise cıka geldi maya basladı. bV ba»vekildi ve bövle bir ba«ve • ve orada ellerindeki makasla dün» kil. ba«ka b'ı memleketin afkerî baya haritasını istedikleri gib! do* rekâtına burnunu sokar, onları idarıyan Klemanso Vilson Loyid re ederse çıkacak netice hezimet ve Yakın bir vilâyetimizde vazife Core saçayağım ziyaret etti. Üçüzfelâketten başka birşey olamazdı.» görecek bir doktor aramyor. İdalerin huzurunda, tam bir melo dram Nitekim de öyle oldu. Yunani» rehanemize müracaat olunması. aktoru gibi saç ve sakah birbirine Dil Heyeti Ankarada Doktor aranıvor tanda Kral Aleksandr bir maymun ıırrouma kurban gittikten sonra Venizelos serbest bir intihab yaptı. Bütün millet Venizelosa değil, sa bık Kral Kostantine rey verdL Giridli diplomat, giriştiği belâlı Anadolu macerasind^n kurtulmak ve bunun ağır yükünü rakiblerinin omuzlarına yüklemek üzere hemen * Yunanistandan sıvıştı. Yerine ge çen Gunaris, Anadoludaki Yunan askerini geri çekmek istediği za • man tngiltere buna mâni oldu. Büyük Türk taarruzu ba'ladığı •akit Venizelist kumandanlardan Plastiras, kendine verilen emirleri dinlemiyerek Yunan hezimetine yardım etti. Kral Kostantin, Veni zelist zabitleri ordudan çrkarma dığının cezasını çekiyordu. Loyid Corc, Gunarise Almanlann 1918 deki hatalarmı tekrar etmemesini Te Türklerden mutareke istememe sini bildnrmişti. tst ebu esnada Plastiras ve diğer Venizelosçu zabitler Atinada, «Trakyayı kurtaracağız> bahanesile bir isyan çıkardılar ve ikhdar mveküni ele gecirdiler. Kral Kostentini halettiler ve Yunan haricî siyasetini nazır olmadan. Ve nizelosun idaresine verdüer. Ondan sonra Venizelosun siyasî hasımla nndan üç eskİ basvekili. ikİ sabık nazırı ve Anadoludaki Yunan or dusu Başkumandanmı kurşuna dizdirdiler. lnfrilizler. harbe devama teşvik ettikleri Yunan ordusunu hezimetten kurtaramadikları gibi Venizelosçu zabitlerin elinden, ba Yunan nazırlannı da kurtarama mışlardı. Adamcagızlar Venizelosun mes'ul o!du?u ve tngilizlerin devam ettirdiii bu felâkete haksız yere kurban şittiler. Venizelos 1928 de tekrar Bas veki) olduftu zaman, Türkive ile dostluk tesisine muvaffak olmak suretile Yunanistana hakikî bir ivilik etmis ve bu suretle günahlarmm bir kısmmı affettirmi«tnr ama ik tıdar mevkiinden uzaklastığmrtan beri arasıra «htrsı piri» ile gene dem»»oji yapmaktan ve potlar kır mak tan geri kalmamaktadır. Ne yapsın. huy canm altındadır. ABlDtN DAVER