4 Ikincikânnn 35 TELGRAF HABERLERI Receh Pekerin dünkii dersi Çikolata edebiyatı ir ahbabımın çok sevimli, terbiyeli, zeki, onbir yaşmda bir kızı var. Ahlâk hususunda pek temiz ve titiz insaniar olan dostumla, zevcesi bu çocuğu binbir itina ile, nadide bir fidan gibi yetiştirmeyi ülkü edınmişlerdır. Çocı^jjn, kaç defa, babasının karşısında ve onunla beraber, içlimaî bahislerde kuvvetli bir manlik yürüttüğüne şahid oldum. Dostum bu biricik yavrusunup istikbaji hakkında müsterihtir. Ona, kendi dili döndüğü kadar ve onun zekâsının erebildiği kadar, Türkün muazzam inkılâbını, Türk varlığının ehemmiyetini anlatmıçtır. Vt hergün, kızcağızm mciekâtı inkiçaf ettikçe, baba. derslerini daha genişletir. Çocuk, şimdiden, yurdunun, yurdu kurtaranın, inkılâbımızın hayranı hem de meftunudur. Yann, iyi bir yurcıdaş, erkeğıne iyi bir eş, çocuklarına iyi bir ana olacaktır. Bundan emin bulunan ebeveyninin gözlerinde, vakıt vakıt bir iftihar şimşeği çakar. Geçenlerde bir akşam, evlerine gitmiştim. Dostumu da, kansını da »inirli ve kederli buldurn. Bana, sebibini izah ettiicr. Dottum dedi ki: Kızıma, yılbaşı dolayısile bir kutu çikolata hediye etmişler. Her biri, yaldızlı bir kâgıda aanh jıçlfolatalann içinden birer tane de beyit çıkıyor. Bunun, kime ne faydası olduğunu bilemem. Bıldiğim bir şey varsa, bu çikolataiardan ziyade, böyle içerisinden çıkan beyitlerin, çocuklanmızı rehiıliyecek mahiyette olmasıdır. ışte, al bak. Demindcn, yavrumun getirip bana göst^rdığı şu hezeyam oku: Ambar üstünde dan.. Ne yanarsın, be karı? Ankaradan haber geldı, Bir erkeğe bej karı!!. Görüyor musun? 5u dört kotü mısra, benim »ene'ercienberı nergün, her saat, usanmadan, yıinıadan kurduğum eserı yıkmak istiyen, yaptığım telkinle.ı tekz'be kalkıaan, zehirli bir dıicîir. Ben, kızıma, cumhuriyetin, kaJını esirlikten kurtararak. her eık^ğe bir tek kadın tanıyan ve o bir tek kadını da erkekle her hususta bir tutan yüce bir kurum olduğunu öğrettim. Yurdumun her bucağına «insi sinsi sokulan bu çikolata e debiyatı, ufacık bir çocuk ruhunun üzerinde iz bırakır ve bu iz, be nim telkinlerimi, benim hakikat olan ifadelerimi cerhetmese de tezyif ederek kıymetten düşürür. Nedimin Hammamiyesini ede biyat kitablanndan çıkaralım di • yoruz. Amenna! Bunun asla a leyhinde değilim. Fakat bu çikolata edebiyatına da bir nihayet verelim. Çünkü bence bu, ötekinden çok daha muzırdır. Okuduğun biraz evvelki saçmalan tahlile gi rişmiyorum. Evlâd sahibi olanlar bunun kötülüğünü takdir ederler. Kadehlere ölçü koymak için yasa çıkari3roruz. Bu çikolata edebiyatını da pekâlâ yasak edebiliriz. Çocuklanmızın, bu çikolata denen nesne i!e midelerinin bozulmasına haydi katlanalım. Fakat ahlâk ve maneviyatlannın da beraber bo zulmasma as!a tahammül edemeyiz, Hakkım yok mu?. Evet, azizim! dedim. Yerden göke kadar haklısm! fnşallah, benden başkaları da hak verirler de bu zarard^.n da kurtu!uruz. Ercümend Ekretn TALU Arnavudlukta ihtilâl çıktığı haberleri asılsız İhtilâl şayialarını çıkaranlar, Arnavudluk hükumetinin yapacağı istîkraza mâni olmak istemişler v Devlet tipleri ve siyasal Fırkaların doğuşu «Şef Fırkanın bütün heyecanını ruhunda besler, muhiti kendisinin doğruladığı amaca götürür» nasıl bir mikyasla elinde tuttugunu Cumhuriyet Halk Fırkası genel izah etti: kâtibi Receb Peker, Üniversitede ki inkılâb tarihi derslerine dıin de Feodal devlette devletin meş devam etti ve dünkii konferansm • gul olduğu ve elinde tuttuğu şey ler da siyasal fırkaların doğujunu anbunlardı: Daş siyasa, askerlik, iç lattı. emniyet ve para işleri. Fakat, liberal devlette, yani tek insanm kayidsiz Receb Peker konferansma ipti şartsız uluslara hâkim olması vazidaî devlet tip'nin ne suretle vücude yeti kald'ırıldiktan sonra dahi devlet geldiğini izahla başladı. idaresJnin yalnız şu dört nokta ile Derebeylerinin bir takım insan me.^gul olması devam etmiştir. yıgtnlarını idare etmesile ortaya çıReceb Peker dış siyasanın doğ kan bu devletler, sonraları nisbeten rudan doğruya derebeyleri ve ha» büyük devletlerin kurulmasma eebep oldu. Zira, bu küçük feodal dev nedanın kaprislerine göre idare olunduğunu, hatta bugün dahi idare letler, bir şuur altınd'a birle^e başmda bulunan hanedanlar ararek değil biri ötekini yiyerek ve böylece biri ötekinin içine girerek ge • smda kız alıp vermeğe iki milletin mukadderatına az çok tesir edici bir nişledi. Artık başlarına birer hanemahiyet atfedildiğîni, fakat feodal dan geçmiş olan büyük devlet tipdevirde aile yakınlığının iki dev leri, sahhlan büyümüş, hacimleri let politikasında daha mühim bir genişlemiş oimalarına rağmen, ni hayet gene bir feodal devlet tipidir. esas olduğunu misallerle izah tti. Bu devlet tiplerinin askerlik, iç emTabiî bu devirlerde siyasa, halniyet ve maliye işlerile de ne şekilkin kanşacağı iş değildir. İdare ede ve niçin tneşgul olduklarını söydilen insan yığuıları içinde, ne bir ledi. Bugün ise, yalnız kültür, ba topluluk, ne de tek bir adam, dev yındırlık, sağlık, soysal yardım gibi letin siyasasını şu veya bu yöne göen ince teferrüatına kadar birçok satürücü hiçbir faaliyet sarfetmez. tnsanlann yaşayısı bu halde iken, yisız işler değil, ekonomik işlerin bütün safhaları bile devletin omuzdevlet idaresi çe;idlerine esas olan Iarında bulunuyor. ihtilâl tiplerinden hürriyet ibtilili Receb Peker; devlet telâkkisinin çıkıyor. Bu ihtilâlin getirdiği idare basit şeylere inhisar eder devirden sistemlerinde insan yığınlarının teşkil ettikleri devletin idaresinde, mes çıkıp ta, her işin devlet işi addedilmesi devri gelip çatınca, bu vazî • uliyet ve mukadderatında rey sahibi yetin siyasal fırkaların ehemmiyeolduğu ileri sürülüyor ve hakikaten tini arttırdığını, siyasal fırkaların bir takım profesyonel politikacılar, devletin hergünkü çalışmasında tehalk namma olsun, idare başında sirini gösterir bir hale geldiğini kilerin nüfuzuna müdahale ediyor sözlerine ekledi ve devletin ve ulular. sun hayatmdaki bütün işlerin yü • Hatlnn, devlet idaresinde reyini rütme şekilleri üzerinde biribirlerine înfaz etmesi zamanmm gelmiş ol inananlann bu inanma ve yürütme masi üzerine siyasal fırkalar do • kararının tatbikı içi nçalışma birliguyor. ği yaptıklannı, bu hususta vücu • Liberal devlet tefessüh etmiştir de getirilen birliğin siyasal fırka • Receb Peker, yukarıdaki şekilde tıın ta kendUi olduğunu söyledit kısa?ttığimız bu izahatı arasmda, c Siyasal fırkalar bir inanma devlet tipleri hakkında daima ha ve bir yapma kararmda birleşince tırda kalması fayd'alı ve lüzumlu obu karann ana çizgileri üzerinde lan bir t«;njf yaptı. bir mukavele yapılır. Bu mukavele tnsanlann teklikten çıkıp yigın • siyasal fırkaların programlandır. lar haline seldikleri ve müşterek Bir yurddaşın siyasal fırkaya girmukadderata bağlandıklan ilk feomesi, zor kullanılmaksızm başını dal devlet tipinden, bugün dünya ve yüreğini siyasal fırkasma bağ • mn bazı ktsımlannda kırıntıları mevlatnası, ona karşı bu yolda sada eud olan liberal devlet tspine giriş • kat ve dürüstlükle yürüyeceğme söz lerini bu tasnifle anlattıktan sonra, vermesi demektir.» liberal devletin birçok bakımlar Receb Peker fırka programlartndan tefessüh ettiğini ve yerini ba;ka dan bahsettiği sırada, bugün Tür devlet tiplerine bıraktığmı söyledL kiy^nin mukadderatına hâkim olan Liberal d'evlet, bir tarafta yerini Cumhuriyet Halk Fırkası progra diktatör devlet tiplerine terkediyor, mınm nasıl doğduğunu da izah etti bundan başka fırka ve sınıf dik ve programm geçmişte ve halde oltatörlüğü tipi de bazı liberal mm duğu kadar gelecekteki değer ve takalarda devlet idaresini eline ahayatiyetini de anlattı ve bir siyasal lıyor. Başka bir tip te, Türkiyemizin fırka yaşayışında çok mühim olan ulusal devlet tipidir. bir unsuru anlatmaya geçti: Receb Peker dedi kit « Bu mühim unsur şeftir. Si • « Türkiyenin devlet idaresin • yasal fırka hayatında şef bilh&ssa deki ana siyasal fikirleri kavramaüzerinde ehemmiyetle durmaya demıa olanlar ve yahut bu fikirleri kav ğer bir varhktır. Şef fırkanın bü ramakla beraber hakikati oUuğu gi tün heyecanını ruhunda besler ve bi göstermemek için ayn bir hesabbütün muhiti kendisinin doğrula • ları olanlar arasmda bizdeki ulusal dığı amaca doğru götürür.» idareyi diktatörlükle tavsif edenler Receb Peker, ordudan aileye kavardır. Bizde ne sınıf ihtilâli, ne de dar, hatta üç kişilik bir cemıyette şahsî diktatörlükle idare edilen bir bile şef nüfuzunun kıymet ve ehemdevlet tipi yoktur. Türkiye Cumhumiyetini çok güzel anlattı. Bu bahsi riyeti dogrudan doğruya ulusal bir bitirirken: devlettir. Fakat bu hakikati, iza € Ne mutludur o millete ki buhat arasmd'a şöyle kısaca kaydedegün dünyanın bu çetrefil, bu girift, rek geçmiş olmıyacağız. önümüz • karmakarışık hayatı içinde şef diye deki derslerde diktatörlükle karşı ardında gittiği, peşini kovaladığı karşıya olan vaziyetimizi aynca ve ins&n, kendi muhitinin değer, ahlâk ehemmiyetle göstereceğiz.» irade, cesaret, nihayet kültür kıy meti itibarile en yükseğidir.» dedi. Eski devletin uğraşttğı isler Receb Peker, yarın da derslerine Receb Peker bundan sonra muhdevam edecektir. telif devlet tiplermin devlet işlerini MIHINA Âğırbaşlılık ve dostluk dersi arbî Trakyada çıkan* bir Türk gazetesinde garib haberler okuduk. Garbî Trakyadaki Yunan komiseri Türklerin ramazan davuluna, ancak hıristiyan evlerinden 4Q metro uzakta çalınmak suretile müsaade etmia, Hıristiyanlarla Türkler, mahalle lerde karışık oturduklan için hıristiyan evlerinden 40 metro mesafede davul çalmağa müsaade etmek demek hiç müsaade etmemek de mektir. Anlaşılan davul sesi, hıristiyanları rahatsız ettiği için böyl yapılmış. Eğer, böyle ise şöyle sual sorulabilir: Acaba, Garfa Trakyadaki Yunerı komiseri, mü» lüman evlerinden 40 metro uza] olmıyan kiliselerin de çan çalma lannı menetti mi? Fakat, biz boy le bir sual sormıyacağız. Çünki Yunan gazetelerinin cübbe mes» lesinde yaptıklan gibi manasız bii gürültü koparmak arzusunda değiliz. Sonra, Iskeçede çıkan Trakya gazetesinin 28 birinkânun tarihli sayısında okuduğumuz bir hâdiseden de pek kısaca bahsetmek istiyoruz. lskeçede 2728 birincikânun ak şamı, Türkler iki Rum öldürdü, diye bir şayia çıkmış, halbuki bu şayianm hiç aslı esası yokmuş; bilâkis bir köyde, muhacirler, hernedense Türkler aleyhinde galeyana gelerek bazı soydaşlarımızı sopa ile dövmüşler ve Türk mektebinin kapısını kmp içeri girmişler, mektebin camlarını, çerçevelerini, ejyasını parçalamışlar. Tahkikat yapan Yunan jandarma zabiti, mütecavizlerin kimler olduklan kendi«ine söylendiği halde, gene TürkIeri sıkıstırmıç... ] Biz, bu haberi Trakya gazete * sinde okumus, nakil bile etmemif tik. Sonra başka bir arkadaşımız «inanmak istemediğimiz bir ha ber» kaydile bunu Trakya gazetesinden aldı, diğer bir refikimiz de hiçbir mütalea ilâve etmeksizin sa"dece nakletti. Istanbul gazetelerinder bu haberi kendi sütunlarına geçirenler bile, Rum muhacirlerin Türkler aleyhinde niçin galeyana geldiklerini sorup araştırmağa Iüzum görmediler. Türk matbuatı, iki meraleketin yüksek menfaatlerinin, Türk Yunan dostluğunu kuvvetlendirmeği emrettiğini bildikleri için, böyle hâdiseleri mesele yapmamağı bir vazife addediyorlar. Hatta, Hestia gazetesinin «Türkiye Dış Bakanının Türkler lüzumu takdirinde Yunanistan için istekle kanlarını dökeceklerdir» gibi civanmerdane bir sözüne karşı «Tev> fik Rüştü Aras Yunanlıların Türkiye için kan dökeceklerini zannediyorsa aldanıyor» gibi nezaketsiz ve kaba bir sözüne karşı sadeco omuzlanmızı silkiyoruz. Papaz cübbesini Türk Yunan dostluğunu bozacak bir umacı haline sokan Atinalı meslektaşlanmız, bizim bu ağırbaşlıhğımızdan bir ibret dersi almışlardır, ümidindeyiz. Tiran 3 (A.A.) Arnavudluk matbuat bürosu Kralın sarayında bombalar patladığına ve Arnavudlukta ihtilâl çıktığına dair yabancı kaynakların verdikleri haberleri kat'î olarak tekzib etmekte, içeri vaziyetin normal olduğunu ve Kralın da yeni yıl dolayısile yanında prensesler ve maiyeti olduğu halde kendi ismini taşıyan hastaneye giderek orada birkaç saat kaldığını yazmaktadır. Tiran 3 (A.A.) Arnavudluk matbuat idaresinden bildirildiğine göre, karışıklık şayiaları, Bayraktari nammda birisinin, polisçe aranılan bazı şahısları Ulmişte köyün de saklayıp, hükumete teslimden imtina etmesinden ileri gelmiştir. Hükumet, ortaya çıkmıyan Bayraktariye karşı tedbir almak mecburiyetinde kalmıştır. Londra 3 (A.A.) Londradaki Arnavudluk mehafili ihtilâl şayiasmm Arnavudluğun dahilî inkişafı için Holanda ve ısviçre bangerlerinden yapmağa çalıştığı bir milyon Ingiliz liralık istikrazm men'ine matuf olduğunu bildirmektedirler. tstikraza karşılık olarak Arnavudluğun tesis etmek tasavvurunda olduğu tiitün inl/jan karşılık gösterilecektir. Ankara hukukunda Amerika sularmda iki gemi çarpıştı diploma tevzii Başbakan merasimde bir nutuk söyliyecek Ankara 3 (Telefonla) Ankara Hukuk Fakülte«i mezualanna diplomalan önümüzdeki perşembe günü verilecektir. Bu merasime riya • set edecek olan tsmet tnönü dahilî ve haricî siyasamıza aid bir nutuk •öyliyecektir. Biri 10 dakika içinde ikiye bölünerek battı Nevyork 3 (A.A.) Limana mensub Leksington vapnrile, 5,000 ton • luk Jone Kristenson vapuro çarpış • mişlardir. jone Kristensonun prova»ı, Lek • singtonun bodos'amastaa derin surette sanlanmifbr. Her iki vapnr bir müddet bu vaziyette kalmişjar ve bu sa yede Leksingtonda balunan 130 yoletı ile mörettebattan 52 kîşi, öbör gemive aktarma edümitlerdir. Mürettebattan 5 kişi kayiptır. 20 Ankara 3 (A.A.) Büyük Er • lcadar yaralı vardır. kâniharbiye Reisi Mareşal Fevzi Nevyork 3 (A.A.) Kazadan kurrefakatindo ikinci reis General Atulaniarin ifadesine göre, çaroişma o •nn bulunduğu halde bugün Istan kad»r fiddetli olmuştur ki. Nevyork • bula hareket etmiş ve îstasyocıda tan Providansa gitmekte olan LeksingBajvekil tsmet îoönü ile Hariciye, ton vapuru hemen ikiye biçîlmîştir. Dahili;. Bakanlan ve Büyük ErVapnrda büyük bir telâş hasil ohrnif kâniharbiye ve Millî Müdafaa Basa da, mürettebat çok iyi davranmiş • kanlığı erkânı tarafından uğurlanlardir. Hatta, korkuya kapilan volcu • mıştır. lar tahlisiye yeleklerine sanlırlarken, genvnm orkestrasi caimakta devam etmiştir. Karada derhal nhh! bir îmdad mevkii tesu olunmuıtur. Le'ssîngton Ankara 3 (Telefonla) Yeni as» vapuru batmıştir. 4 0 kadem derrâli • ğmde yatmaktadir. Baealan, suyun kerî ceza kanunumıa 81 inci mad yuzünde görülüyor. desinde aahte vesika kullanmak, Kaza, General Sloktm vanurunun yerine başkasmı göndermek ve ken1904 haziranmda 1021 yolcu ile be • dini hasta göstererek askerlikten raber battıjh noktadan biraz ötede vu« kâmilen veya kısmen kurtulmak iskubulmuştnr. tiyenler için beş sene ağır hapisten Çarpışmadan 10 dakika sonra ba • başlıyarak en az bir seneye kadar tan Leksington, 1240 tonluk bir gemi hapU tayin edilmis olduğundan yok • lama esnasında buhmup ta hile y& idi. Süvari, kazanin bazı yanlış ijaretpanlann bu eeza ile tecziyeleri Iâzım lerden ileri geldfcinî zannediyor. geldiği Ankara Askerlik aııbesi ri yaseti tarafından alâkadarlara biltstanbul 3 (A.A.) Büyük Ulos dirilmiştir. Kurultayi Başkani General Kâzim özalp, dün akşam, Taksimde Siraservilerde Güneş kulübünü tejrif etmişler Ankara 3 (Telefonla) Univer•He Rektörü Cemil bugün şehrimi^e ve kulüb başkani Bolu saylavı Cevad gelmiştir. öğleden sonra Kültür Ba Abbas Gürer tarafından karşilanmış • latdır. Bir maddet istirahatten s&nra kam Abidin, heyeti teftiriye reisi kulübü gezen General, çok begendik • Avni ve muhasebe müdirile Rektör, lerini söyliyerek memnuniyetlerin: iz üniversite bütçesini tetkik etmis • har etmişler ve kulübde asih kendi folerdir. toğraflarim «degerli gonellere aktüler diler» sözPe imzaliyarak Güneçlilere yüksek iltifatta bulunmuşlardır. Ankara 3 (Telefonla) Nüfu» umum müdürü Ali Galibden alınan malumata göre şimdiye kadar gizli Ankara 3 (Telefonla) 2643 olarak 2,700,000 nüfus tesbit edil • numaralı muaddel bugday vergisi miştir. kanununun sureti tatbîki hakkında Büyük Erkânıharbiye Reisi bugün Istanbula geliyor Askerî ceza kanununda yapıiacak tadilât Kâzım Ozalp GUneş külübUnde Oniversite rektörü Ankarada 2,700,000 gizli nüfusu Bugday talimatnamesi Saylav seçimi işleri bir talimatname hazırlanmaktadır. Atinadaki müzakereler Ankara 3 (Telefonla) Dahi liyeye gelen malumata göre her tarafta askıda bulunan defterler cu martesi günü inecek ve itirazlar gelecek hafta tetkik edUecektir. 15 ikincikânunda müntehibi sani se • çimi baslyacakhr. Emden limanımıza gelecek Ankara 3 (Telefonla) Bura • ya gelecı haberlere göre Almanların Emden kruvazörü nisan ayında Istanbula gelerek bir hafta kalacaktır. Şeker fabrikaları birleşiyor Ankara 3 (Telefonla) Alpullu Uşak, Eskişehir ve Turhal şeker fabrikalannın bîr anonim şirket halinde birleşmeleri kararlaştırılmıştır. Bu »uretle şeker fabrikalannın idare masrafları azalacak ve bir anl&samamazlık uıtimali ortadan kldrnlacak, ziraat ve ticaret işleri bir elden idare edilerek daha iyi tanzim olunacaktır. Bu hususta yapılan temaslar ne ticesinde esas üzerinde anla*ılmıxtır. (Türkiye şeker fabrikaları şirketi) ismini alacak olan «irketin nizamname projesi hazırlanmakta olup yakında işe başlıyacaktır. Seylan adasındaki beyin malaryası Kolombo 3 (A.A.) Salgın hastalıklar esnasında fedakârlıklar sık sık olur. Bir doktor, burada salgı • nıh en çok olduğu bir yerde yaka • landığı beyin ma'aryasından ölmüş ve hasta olmasma rağmen son da kikaya kadar tedavilerine devam etmiştir. Ağızlanna kadar dolu olan Se • rendib hastanelerine binlerce hasta hecrgün müracaat etmektedir. Salgının ancak yağmur yağdığı takdirde azalacağından korkulu yor. Çünkü burada yağmur pek nadir yağmaktadır. Yeni Italya sefiri kim oiacak? Ankara 3 (Telefonla) Alınan haberlere göre Italyanın Belgrad orta elçisi Türkiye büyük elçiiiğine tayin edilecektir. Tayyare balosuna hazırlık yapıhyor Lindbergin çocugunu öldürenlerin muhakemesi Flemington Amerika 3 (A.A.) Lindbergin çocugunu kaçirmakla maznun Hauntmanin muhakemesi dün başlamiştir. Üç kişilik bir jüri heyeti se • çumiştir. Bunlardan ikisi kadmdır. HauptmanTa Lmdberg çok sakin duru • yorlarsa da kat'iyyen birbirlerinin yü • züne bakmiyorlardu taraft btrinei sahifede] olarak Ankarada müzakere edilerek gelecek 10 mayista Bükreşte Balkan andlaşması toplantısraa arzedilecek raporun esaslarinı hazirliyacaksiniz.» Romanya heyeti reisi B. Tabacovid demiştir ki: « Umumt bir anlaşma için yapı • lan gayretler akim kaldığı için, bütün mem'eketler, kendi iktidarlannı asan mü^küUeri mahalli tedbirlerle hallet • mek üzere boşubosuna çahşmaktadir • lar. Fakat bu müşküller, anlavişîl ve geniş bir teşrikî mesai ile halledüe • bilir.» Eski Maüye Nazıri ve Yunanistan bankasi ikinci müdürü Varvaressos, konseyin bu toplannsina reis seçilmiştir. Tabacovici, Hasan Saka ve Beli banovic ikrncî reis seçPmîslerdir. 28 Ramazan 1353 '= Cufflo 4 Birincikânun 1935 Ezani Vasati ^ ^ 5,W Gfineş «,3S 7,«* 7,»6 I«,«9 Cğle 14,41 Ifcindi 9^7 1*,S3 XX Afcf«« Ymm Amerika ve Mıllstler cemiyeti Vaşington 3 (A.A.) Amerika parlamentosu muhalif cumhuriyetçi • ler fırkası başkani âyandan Monari Havas ajansma demiftir ki: « Amerikanm Ulusîar Kurumuna girmesi yolunda hükumetin yapacağı bir teşebbüs bize aradığımız sflâhı verecektir. Fakat böyle bir tesebbüse hiç ihtimal vermiyoruz. Maraş elektrikle aydınlacak Bir soyguncu öldürüîdü Kırklareli 3 (A.A.) Şakavet ve soygunculuk yapan Vekli oğlu Hasan jandarmalarımız tarafın dan öldürülmüştür. Bu zorba, 926 da şakavet yaptığından dolayı u • mr dısına Maraş 3 (A.A.) Maraşi elek trikle aydınlatmak için Beiediye Ue Sümer Bank arasindaki konuşma bit • mif gibidir. Yakında beiediye tesisata basbyaeaktir. Tayyare Cemiyeti merkez kadın kolu dün öğleden sonra saat ücte cemiyetin merkezinde içtima et mişar. Bu içtimada cemiyetin faaliyeti hakkında görüşülmüş ve verilecek olan senelik tayyare balosunun hazırlıklarmı yapmak üzere beş ki • şilik bir komite seçilmiştir. *m