2 Ikincıkânun •5 « < Jürklerle Süngu Süngüye No. 64 Nakili: A. DAVER Çanakkalede > • f Şehir ve Memleket Haberleri A Siyasîicmal Vaşington muahedesinin feshi 1922 de Vaçingtonda imzalanan deniz muahedesi su mukavelelerden mürekkebdi: 1 îngiltere, Amerîka, Japonya, Fransa ve İtalya arasında büyük harb gemilerini ve üssübahrileri tahdid eden beşler mukaveleai. 2 Bahrimuhitikebirdeki arazî vaziyetlerinin muhafazasını taahhüd eden İngiltere, Amerika, Japonya ve Fransa arasmdakı dörtler mukavelesi, 3 Uzakşarktaki iktısadî serbestiyi ve Çinin mülkî tamamiyetini temin eden ve yukarıda isimleri geçen devletlerden maada Çin, Holanda, Portekiz devletlerinin iştirak ettikleri dokuzlar mukavelesi. Bu muahedenin bahrî esaslan üzerinde 1930 da Londrada ingiltere, Amerika ve Japonya arasınde bir baska üçler muahedesi daha yap:lmıştı. Herhangi bir devlet tarafından bu muahedelerin feshedilmesinc lüzum görüldüğü takdirde inkızası tarihinden lâakal iki yıl evvel keyfiyetin o devlet tarafından vazıülimza diğer devletlere bildirilmesi icab ediyordu. Teşrinievvelde Londrada baslıyan müzakereler Japonyanm Vaçin?:ton ve Londra muahedeierindeki bahrî esasların değistirilmesine aid taleblerine Amerikann razı olmamasından dolayı yerinde saymağa başlamış, bundan sonra Japonya büsbütün serbest kalmak, eski muahedelere bakılmaksızm yeni esaslar dahilinde müzakereler yapılmasına imkân vermek üzere mezkur muahedelerin feshini haber vermeği düşünmüştü. Londra müzakerclerinin sarpn sarmasına rağmen itilâf ümidler: büsbütün kesilmemiş olduğundan Jaoonya hükumeti fesih kararını bildirmeyi son dakikaya kadar tehir etmişti. Japonyanın muahedeyi feshedeceği çoktan malum bulunduğundan fesih haberi Amerikada hayret uyandırmamıs ise de Amerikantn Bahrimuhit ve Uzakşark politikasına, bahrî ve askçrî siyasetine çoJ uygun olan böyle bir muahedenîn ortadan kalkması düşüncesinin evvelce uyandırmış olduğu inkisar ve infiali artırmıştır. Maahaza mezkur muahedeîerin tamamen ortadan kalkma vaziyeti fesih ihbanndan iki sene sonra, yani gelecek sene kânunuewelin ; n otuz birinde hasıl olacağından bütün ümidler henüz kesilmemiştir. 1922 ve 1930 da olduğu gibi Ingilterenin Amerika ile müttehid bir cephe tutacağım, bu suretle Japonyaya, istenilen şeyleri kabul ettirmek imkânının hâlâ mevcud bulunduğunu zanneden Amerikalılar da büsbütün nevmid değildirler. Amerika Reisicumhurunun denizlerin serbestisi meselesinde kongreden Ingiliz noktai nazanna uygun gelecek bir karar sureti almağa çalışmakta olması dahi İngilizAmerikan cephe birliğine bir hazırlık sayılabilir. Amerika bütün bahrî kuvvetlerini Bahrimuhitikebirin şark nısfında tahsid etmistir. İlkbaharda gayet büyük harb manevralan yapmak ve bahrî satvetini göstermek arzusundadır. Diğer taraftan iki Okyanus arasında bahrî münakaleyi artırmak için Panama kanalına ilâveten Nikaraguadan diğer bir kanal açmak karannı vermiştir. Bu da Japonyaya karşı bir tehdiddir. Fakat bu nümayiş ve tehdidler Japonyaya tesir etmemektedir. İngiltereye gelince bu devlet Japonyanm bahren kendisine müsavi kuvvette bulunmasında bir mah zur görmüyor. Ingiliz imparatorluğu yollan zincir gibi dizilen üssübahrilerle mahfuz olduğundan Amerikanın Okyanus yollan gibi hücuma açık değildir. Bundan baçka îngiltere Hindistanm ve Asyadaki diğer yerlerinin müdafaa ve muhafazasında sıkıştığı zaman Japonyadan yardım görmek imkânını da feda etmek istemiyor. Binaenaleyh önümüzdeki iki sene zarfında Ingilterenin Amerika ile cephe birliği tesisine doğnı gideceği yerde Amerika ile Japonyanm arasını bulmağa çalışması ihtimali daha kuvvetlidir. MVHARREM FEYZl TOGAY Düşman ordugâhı, zavalh hayvanlar için âdeta bir mezbahaya dönmiiştü! 16 ncı Türk fırkasının kıt'alan, âziden istifade ederek mevzileriize sokulabildiler. Bütün gece, yer yer münferid uharebeler oldu; fakat gün doınca 5 inci ve 2 nci Türk fırkalaçok zayiat vermiş ve zayıflamıs malarına rağmen, hücumiarını krarladılarsa da kendilerini van eşine alan Ingiliz ve Fransız piıdelerile makinelitüfeklerinin ga:t siddetli atesleri yüzünden hiç ırliyemediler. Türklerin bu nevmidane utnumî arruzuna mukavemet etmiştik. a hücumlar, Türklere on bin ca» malolmustu. kendi cephesinden gorür, düsmanın kudretini, azmini, mukabelesini pek hesaba katmazdı. Kendisi isteyince ve emredince herşeyin olup biteceğini ve bir zaferin kazanıh vereceğini sanırdı. Nitekim tstanbula dönünce 5 inci ordu kuman danı General Liman von Sanderse bir telgraf çekerek «simal grubunda muharebenin son safhaya peldiğini, bu vaziyetin uzun müd det devamı caiz olmadıgını, yola çıkarılmış olan 2 nci fırkanın vusulünde bu cephedeki düsmana taarruz edilerek denize dökülmesini» emrediyordu. Liman von Sanders te birçok müşkülâtla karşılaşmakta olmasına rağmen, ayni fikirde idi. Avrupa cephelerindeki muharebelerde, makinelitüfekler susturulmadıkça, en yüksek kahramanlığın dahi di«şman mevzilerini ele geçirmeğe yaramadığmın tahakkuk ettipini, çünkü makinelitüfeklerin insanian basak demeti gibi biçerek yere serdiğini ve kahramanlığın ise ölülerde değil; canh insanlarda bulunduğunu Enver Pa?a gibi o da bilnıiyordu. Halbuki Çanakkale muha rebelerinde de, makinelitüfeğm ne olduğu tecrübe edilmişti. İneılizlerle Fransızlar, büyük kahramanhklarla hücum etmisler ve Türk makinelitüfekleri tarahndan biçümişlerdi. Sonra, biz de daha büyük kahramanlıklarla hücumlar yapmıstık, bu defa da, onlann makinelitüfekleri bizi biçmişti. Fakat Başkumandan vekili ile 5 inci ordu kumandanı 25 nisandan 18 mayısa kadar cereyan eden muharebe lerin verdiği neticelerden bir ibret dersi alamamışlardı. Onlar bir defa daha kahraman alaylanmızı boşuna makinelitüfeklere biçtirrr.ck istiyorlardı. Makinelitüfekleri nn cak kuvvetli ve sürekli topçu ateşlerile ezmek kabil olduğu h*lde bunu yapmağa kifayet edecek miktarda cepanemiz de yoktu. Bakınız General Liman ne diyor: Eski Rıhtım şirketi Gîzli nüfus kaydi memurları Kazalardan yekun Yabancı olanlann işîne nihayet verildi Yeni teşkil edilen Liman ve Rıhtım Genel müdürliiğü dün faaliyete geçmif ve yeni müdür, e»ki Vali muavirJ AH Rıza Çevik resme.i işe başlamıştır. Düa sabah AH Rıza Çeviğin ise baslacnası münasebe • tile evvelâ Vali ve Belediye Reisi Muhittin Üstiindağ Liman Genel müdürliiğü merkezi olan Liman hanraa gelerek AH Rıza Çeviği kutlulamıstır. Bunu diğer bazı zeva tın tebrikleri takib etmiştir. AH Rıza Çevik dün sabah ilk defa Liman müdîri umumisi sıfatile bir liman hareket kâğıdına imza atmıs tr. Maliye Müsteşarı Faik te dün oğleden evvel ve sonra Ali Rızanın yanına gel«"*'»k n"s?ul olmustur . Soy adı kanunu meriyete gîrdi Tatbikatta müşkülât çıkması muhtemel Soy adı kanunu bugünden itiba ren resmen tatbik mevküne girmektedlr. Maamafih tç t;Ieri Bakanlı ğmdan verilen emir üzerine kanunuo teyin ettiği müddetten evvel de vaki müracaatler kabul edilmiştir ve hâlâ da edilmektedir. Bu suretle memurlardan pek eoğu halka ornek olmak üzere nüfus *ubelerine müracaat ederek soy ad • lannı yazdırmıslardır. Soy adı nizamnamesi Resmi Gazetede iıttişar etmeHle beraber henüz Vilâyete tebliğ edilmemiştir. Bu sebeble Vilâyet d'ahilindeki nüfus memurluklan tç Isleri Bakanlığm dan evvelce yapılmış olan tebliğ dairesinde müracaatler kabul etmek tedirler. Buna göre soy adını tescil ettirmek istiyenler puUuz bir be yanoame ile, kayidli bulunduğu nahiye müdürlüğüne müracaat etmekte, nahiye müdürlüğü de nüfus memuru vasıtasile o adamın nüfusuna soy adraı tescil ettirmektedlr. Şayed her hangi bir kimse mukayyed bu • lunmadıjı mahald'e oturuyorza gene o mahallln nahiye müdürvns müracaat etmekte ve nüfus cüzdanîannı oraya vermektedir. Bu cüzdan Iar müracaatcinîa kayîdli bulunTuğu yere gonderilerek tescil ettiril mektedir. Yeni nizamname geldikten sonra tescil muamelesinin değişmesi ve bunun mahalle mümessilleri tarafın dan tanzim edilecek cetvellere göre yapılması lâzım gelmektedir. Maamafih nizamnamcnin bu m.ndJesinin tatbîkında müşkülât ctkaca^ı zanaediliyor. Cünkü mahalle mü • messilleri aylıklı memur olmadık • lanndan pünlerce sürecek bu muacelenin îcrasile ne derece meşgu! olacaklan malum değîldir. Maamafih nizamname tebliğ e • dîidikten sonra kaymakamlann i?tîraklerile aktedılecek bir içtimsda yapılacak muamele tesMt oluna • caktır. Kastamonu saylavı doktor Suad, arzu edenlerin asıl isimler.'ni d'e yeni Türk adlarile değiştirebilmelerini Büyük Millet Meclisine teklif etmtsti, Teklif Meclisten çıkmadığ:ndan bu gibi müracaatler mahkeme ka ranna iktiran etmedikçe kabul edilmemektedir. cetvelleri istenildi Gizli nüfus kaydi için tayin edi • len müddet e^yvelâ bir ay temdid edilmi'ti. Bu müd'det te evvelki ak • sam bhmiştir. Halbuki Büvük Millet Meclisi, bu kayid müddetini tatilinden bir müddet evvel hazirana kadar daha uzatmıstı. Bu ikinci temdid henüz resmen Vilâyete tebliğ edilmediğinden dünd'en itibaren yeni müracaatler hakkmda cezah kayid yapılmasi lâzım gelmektedir. Maamafih r^itün müracaatler evvelce yapılmış olduğundan yeni müracaat olmamıstır. tkinci temdid kanununun da bugünlerde tebliğ edilmesi muhte • meldir. Nüfus uımım müdurlüğü geçrn ayın sonuna kadar yapılmıs olan gizli nüfus kayid miktarımn gönderil mesini bildirmij olduğundan bu miktar kazalardan istenilmi*tir. Netice bir iki arüne kadar anlasılacaktır. )rdugâh hayvan mezbahası Ordugâhta birçok hayvan öl üstü. Burası zavalh hayvanlar in adeta bir mezbahaya dönmüşi. Sağ kalanlar ürkek ve sinirli tr haldedirler. Çünkü ölümün, er an, etraflannda dolaştığını hissdiyorlar. Seddilbahri bombardttan eden lntepe bataryalan gittik: artan bir şiddetle ateş ediyorlar. 'rdugâhta insanca zayiat azdır. linkü ilk gülleler gelir gelmez erkes, bir sığnağa saklamyor. eddilbahir köyü harabesinden topıdığımız tahtalarla toprağın altma kendimize iyi kötü, dogrusunu ı^erseniz, çok kötü sığnaklar yapk. Yarahlar tekrar kumsala doğnı ürü aürii geliyorlar. Yarah kolunu boynuna asmış, •orgun ve perişan ateş hattmdan ;elen bir piyade neferine köyden jeçerken yaklaştım ve sordum: Nen var? Nazik bir yara. Kolumi bir curşun saplandı. Türkler ne âlemde> Nereye cadar geldiler? Türkler, hücum ettiler v<» hiç jnutamıyacaklan bir ders aldılar. Yarah nefer, dudaklannda bu sehennemden kurtulmuş olmak tan doğan bir tebessümle kumsala do^ra«2akla?ıp gitti. Kendisinden haber ve malumat olarak aldığım şey, bundan ibaret kalmıştı. Yeni kadrolar Yeni Liman Genel müdürü Ali Rıza Cevik, Maliye Müstesarı Fa ikle birlîkte yeni liman kurumu • nun kadrosunu hazırlamaga baf • Iamıstır. Dün edindiğimiz malumata göre yeni kurumun bir genel mü • dürliik muavini olacak ve bu liman iflfrile me<gu! placaktir. Bu i«e Liman Sirketi renel kâtibi Reşad Yılmazın get;rileceği söylenmek'.edir. Ayrıca bir a'îtrepolar, bir de rıhMm mirdürlüğü ihdas edilmek tedir. L:man S'rketi memnrîan pe*in maaj a'^ıkları icîn burada kado hu ay nihayetinde tatbik edilecektir. Rıhtım SirTceti memurlannd'Jn yabancı olanlarla bugün için i?i olmıyanî^rıa vazifelerine nihayet terilmistir. Dün sabahtan itibaren R:htira antrepolan yrni kurum tarafından idare edilmeğe başlanmıstır. Bu antrepolarda < a yeni defter tutul » maktadzr. Dün aksam aıttrepclar kapanırken kapılar Gümrük ve Liman Genel müdurlükleri tarafın • dan mühürlenmiftir. fstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğü tarafından yeni idareye verilen antrepolar defterine nazaran antrepolarda 200,000 parça eşya vardır. SRHln ISLKK1 Kadeh ve barc'aklara işaret konulmıyacak . Dünden itibaren şehirdeki bü • tün perakende içki satan dükkân larda kadeh ve bardaklarla kapalı siselerin hacimleri tesbit ve üzerlerine isaret edilecekti. tktısad Ve • kâletinden alınan bir emir üzerine ölçüler talimatnamcsînin 168 inci maddesince yapılacak olan bu if bilâmüddet tehir edilmiştir. Yağları bozaniar büjlik tac rlerm ş! Piyasada satılan yağlara muzır maddeler kanştırıldığı sikâyctleri üzccine tahkikata başlıyan B:Iediye yağlara baska maddeler katıştirıldığnı tesbit etmistir. Bu isi yapanların perakendeci • lerden ziyade büyük tüccarlar olduğu anla<ılmı;t!t. Birkaç tücca rın izi üzerinde yürünmektedir. Bu adamlann Trabzondan ve diğer mıctakalardan getirttikleri hilesiz yaflara buradaki imalâthanelerinde öteberi kattıkları zannedilmektedir. Antrepoların vaziyeti Eu'çe hazırlıcı baş'adı Belediye 1935 senesi bütçesinm hazırlıklanna baslanmıstır. Daimi encümen dün de toplanarak yeni bütçeyi müzakere etmistir. Yeni bütçede geçen seneden yanm kalan işleri tamamlamak üzere yolların ikmali ve içtimaî yardım için ayn ayn tahsisat ayrılmaktadır. Yeni şehir tiyatrosu inşası için tahsisat konmasınm mümkün olup olmıtdı • ğı da ayrıca tetkik edilmektedlr. Topçu cepanemiz pek az «5 inci Osmanlı ordusu için cepane keyfiyeti bir mesele teşkıl ediyordu. Piyade cepanesi kâfi miktarda vardı. Fakat topçu cepanesi ta bidayetten itibaren gavet cüz'î miktarda idi. Bu esnalarda Istanbulda topçu cepanesi yapacak fabrıka bulunmadığından ve aradaki bitaraf memleketler Almanyadan nakliyata müsaade etmediklerinden Osmanlı bataryalan ta muharebe lerin başından itibaren cepaneyi iktısadla kullanmak mecburiyetinde idiler. Türkler için mevcud olan Öteki müşkülâtı da ilâveten hesab edince hesabsız mühimmata malik olan düsmanlara karşı cepaneyi bu derece tasarrufla kullanmak mecburiyetinin ekseriya pek elinı olduğu meydandadır. lArkası »arl Ali Rıza Çeviğin sozleri Yeni kurumun genel müdürl) Ali Rıza Çevik dün kendisile konufan bir yazıcımıza demistir ki: < Vazifetne daha yeni basla dım. Umumî vaziyet üzerinde mesgul oluyorum. Bütün islere dair yeni izahat almakta olduğumdan simdilik efkârı umumiyeye kar?ı bicşey »övlemeyi münanb görnıüyorum.» Anburnundaki taarruzumiR nasıl o'muştu? Fransız yüzbaşısı, 19 mayısta yapılan kanh taarruzu pek iyi anlatamıyor. Çünkü bir meydan muharebesi mahiyet ve ehemmiyetini eJmış olan bu muharebe, Arıburnu mıntakasında yani şimal gru bunda yapılmıstır. Halbuki kendili cenub grubunda yani Seddilbafıir mtntakasındadır. Bu muharebejri Türk ve Alman membalarından nakletmek çok faydah olur. Baskumandan vekili Enver Pasa Rutnî 28 nisanda, yani 11 mayısta Çanakkaleye gelip muharebe cephelerini görmüs, sonra tstanbula dönmüştü. Başkumandan vekili, bütün hesab ve kitabında işi yalnız MAUYEDK Maaş verildi Diinden itibaren memur'ann ikincî • kânun maaşları tevzi edilmiştir. Eski şirkete ilk taksii veriliyor Değiştirilen borular Şehre Terkos suyu getiren ana borulardan ufak bir kısmınm daha değistirilmesine baslanmıstır. A • meliyeye bugün de devam edilecektir. Bu yüzden iki gündenberi sehre az miktar su verilmektedir. Rıhtım Şirketinin mübayaa be • deline aid 200,000 Hralık ilk tak sit bugünlerde hükumet tarafından şirket tasfiye heyeti namına ban • kaya yatırılacaktır. Bu paradan 90,000 lîrası şirket memurlârına bir senelik cıuhassesatları nisbe • tinde tazminat olarak verilecektir. . M. Kannoj sehrimizde sirkete aid tasfiye islerile mesgul olacaktır. VİLÂYETTE Meyvahoş hamallan arasında ihtilâf Meyvahoşta mavnalardan kabzimallara sebze ve meyva nakleden hamal • larla bu esyayı kabzimallardan ahp dukkânlara götüren hamallar arasın • da kavga çikmistir. Birinci kısım, ikin • ci kismı istememektedirler. Bunlar dün bir Utida ile Vilâyete müracaat ederek bir hâdise mhuruna meydan vermeden 1» işin halltni istemiflerdir. ECNEBİ MEHAFtLDE Yıibaşı resmi kabulleri Yılbası tnünasebetile dün ecnebi sefaret ve konsoloshanelerde resmi kabuller tertib edilmis, sefirler ve konsoloslar kolonilerinin tebrikâ • tını kabul etmislerdir. ÜNİVERStTEDE Hey Ehrimen, Ehrimen! Mutlusun Hürmüz gibi: Her saldırışın onda yeni bir hız yaratır! Ey büyülü karanhk, güzelsin gündüz gibi! Seni" hızın ısığı aîev alev parlatır: Senin her atıbsın çürüyeni temizler, Uyuyan her ulusu (milleti) yatağından fırlatir; llkeliği koşturup «oysallığı (medenîyeti) yuceltir; Çirkinügin amaçta (hedefte) güzel Hürmüze ıjyar! Var ol, dueman kılığı bürünmüs sevgili yâr! Sen kimsin? Kapkaranlık bir aynada Hürmüzün Korkunc kahkahalarla görunen bir gölgesi! Yaraşır, sana desem: Yaratışm ogesi! Reyni alevlendirir, varlığm yaUnsı bd: Vokluk önünde kercler uycun sesle inliy?r! Bu ne büğülü çalgı! Kim çalıp kim dinliyor? Bu ne bücuslü savaş! Bu earmıma olmadan, Bu carpıtmada Hürmüz Ehrimeni yenmeden: Çirkin güzelleşemez; sevgi olamaz, çirkenî Varlık bu çarpismadnr... Ba ç«rpişına bdyledir! Bu büyük çarpifma^a Türkfin Degîtim Uza Gönül verip taptığı Hürmüzle eleledir! Srjmestr iatili Oaiversitede sömestr tatiline bu aym on beşinden itibaren baçlanacaktır. Bir subatta ikinci sömestr derslerine başlanacaktır. Ba müd det zarfında ecnebi profesorlerden bir grub Bursaya giderek Uludağa çıkacaktır. Talihin yeni yarattığı zenginler Sinıflartla yer tutma meselesi Fakültelerde sabahlan erken geIen talebenin arkadaçlarma yer tutması yüzünden son günlerde bazı hidise!er olmaktadır. Universite RektörlÜğü bu gibi hâdiselerin ö nüne geçilmesi için bundan soira hiçbir talebenin kendisinden baska hiç kimse için yer tutamıyacağı hakkmda bütün Fakültelere tçb • ligatta bulunmuştur. Aksîni yapan talebeler înzıbat meclisine verile • cektir. F. SACtD ÜLKÜ (1) Dtışman türkçedlr, (yagı) demenln gereğl yoktur. (2) Ehrimen Karanlık ve âtülük Tanrısı. (3) Hürmüz Içık ve iyilik Tannsı. Bu koşugdaM deylm (kelimel lerin Değlşlm: İnkılâb . üz: San'atkâr :nclze Çlrken: Nefret Dirim: Hiyat an". İÇÖB: Sır . Us: Akıl . Erk: Kudret oanlık . Soysal: Medenl . Amac: Hedet igülü: Tılaımlı . Buğüslü: HıkmetU. anlamlan (manalan)f Mlnez: Seclye Yumuş: Vazlfe Tann?: Tevlr: Renk Blçlm: Şekll . üçun: Ci. Yengrî: Zafer tHus: Millet llV«>Mk: . Öge: Dâhl . Yalgı: Füsun . Kerç: ZA Cumhuriyet Almanağı Birkaç gün içinde binlerce nüsha satılmıstır. Elimizde oek ez ke'mıstır. Biran evvel bir dane alınız, sonra bula • mıyacaksınız. 1935 Sağda ve »olda zenginlerden mahpus Mustafa ve Ankaralt Taço, ortcda terzi Bedia Yıibaşı piyangosunun 500 bin ISralık büyük ikramiyesini kazanan 12199 numaralı biletin bir parçası Hapisanedeki bazı mahkumlardaydı. Mahkumlar, zengin olduklan haberini alır almaz fevkalâde sevinmişler, arkadaşlarına müşterek bir de ziyafet çekmeğe karar vermişler dir. Mahkumlarm kazandıkları para kendilerine tamamen teslim edil • miyecektir. Kendilerine bu para • dan cüz'î bir miktar verilecek, gerf kalanı ya ailelerine tevdi edilecek, yahud bankaya kendi hesablarına yatanlacaktır. Yıibaşı piyangosunda 50 bin Hra kazanan 10999 numaralı biletin bir parçası, Şehzadebaşında öztürk terzihanesi sahibi Bediadadır. Ayni biletin bir parçasına sahib olan Burdurda İbrahimgil oğlu da 2,500 lira kazanmıştir. Ankaradaki talihlüer Ankara 1 (Telefonla) 200,000 Krahk ikramiyenin kırkta bhi An • karada Yenişehirde Abdülhak Beyin evinde Sfteyyaya çıkmıştır. Bunun diğer bir parçasımn da gene Ankarada Şarkî Kacaağaçlı Mehmed isminde birisinde bulun • duğu anlasılmıstır. Fiati 1G0 kuruştur.