Yakın tarihten sahifefer Oamfmriyei Sason hâdiseleri patlak verînce... Ingiiiz Sefiri bir tahkik heyeti teşkili ve buna konsolosların da iştiraki için Abdülhamidi ve Babıaliyi tehdide başladı Sasenda a: Ertnenilere kar şı tanki! hare ketleri başlamıştı. Vuknata dakr gelen fena ha • berler tevali • • dinc* togUix aefiri Sk Filip Küri beni görüp dedî ki: < Pidaşah? soyleyiniz. He nwz mükemmel üsmanh ricalinden malumat alama devlet başmiman dığımızdan dere Balyan Serkte Bey cesi malumumuz değilse de hissediyoruz ki Sasonda fetıa şeyler ol • muşrur. BitlU Valisinden, daha barı memurlarmudan v« zabitandan şi • kiyetler var. Oraya herkesin kima. dına fayan, doğruluğüe maruf haysiyetli memurlardan mürekkep bîr tahkik komisyonu göndersinler. Bi* de komisyoaa bir memur veririz. Kürtlerden haydutluk etmiş, can ve mala kıymış, Ermenilerden, bizlere söylenildiği gibi, kadın, erkek bigünahlan, acezeyi öldürmüş kimseler varsa onları T« bunlara mâni olmıyan ve şiddetli tenkilitla sebepsiz kan döktüren meraurlan ve zabit • leri cezalandırınız. Bizlerin ve ec • nebî devletlerin müdahalesine meyd"an vermeyiniz. Meseleyi bOyütme • yiniz, bir an evvel kapatınız. Aksi halde, hele vak'aların şenaati ta • mamile kabinelere aksederse, dev • letlerin müdahale ve tazyıkile şimdi yapmasını istemiyeceğiniz çeylerin fenalarınt yapmağa mecbur o • lursunuz. Başmıza bir Ermeni meselesi çıkarursımz.» Keyfiyeti Abdülhamide anlattım. Hemen Sasona öyle bir komisyon gönderilmesi hakkında Babıaliye emir verdL Fakat ayni zamanda «komisyona Ingiliz memurunun veya konsolosunun terfiki caiz değildir. Çünkü onlar Ermenileri tesa • hüp ederler. Bitaraf davranmazlar. Hem de yaloız Ingiiiz memurunu terfik edersek tngilterenin nev'ama nezaretini ve vasayetini kabul ettiğimiz manasını verenler bulunur. Binaenaleyh Amerika »efaretinden bir •»emur istenilip terfîk olunsun» dedi. Babıall, Amerika sefirine bu suretle müracaat ettUe de eefaret teklifi kabulden imtina etti. Bunun üzerine AbdUlhamit, Kanbona ve Nelidofa benimle haber gönderdi. Fransa ve Rusya konsoloslanmn Ingiiiz konsolosile beraber ko> misyona terfikini istedi. Elçiler bu teklifimizi kabul ettiler. Halbuki komisyonun salÂhiyet ve vazifesi ve azasmin intibabı meselelerini Babıali izam ederek muhabereler, istizanlar, müzakerelerle uzattı. Bir türlü kararlaştıramadı. Bevhude vakit zayi etti. Nihayet Küri, Sason vnkuatmın fecaati hakkında kenditine gelen son raporlardan müteessir olarak sefaret ataşemiliterini sefaret memurlanndan bir diğerile, bizim memurların iştiraki olmaksızın, tah kikat yapmak üzere Sasona gön • dermeğe kalkıştı. Abdülhamit, Sason vukuatmdan dolayi cidden müteessir olmuştu. Kürinin verdiği kararı duyunca bir kat daha sıkıldı. Gidip Fransa sefiri Kanbonun fikrini anlamaklıgunı emretti. Kanbon istifsarıma cevaben konsoloslardan gelen son raporlardaki malumattan kendisince hasıl olan intıbaata göre reyini, mütaleasını hu • lâsa ederek dedi ki: • Ermeni sakin olan vilâyetler idare tarzlarınin âcilen tslahi şüphesiz elzemdir. Tenkilâtta kanunen eezayı mucip hareketlerde bulunan memurlarla askeri ümera ve bilhassa Hamidiye süvari alaylarma men•up olan Kürtler mes'ul tutulup haklannda kanunen lâzun gelen muameleler yapılmalıdır. Padişahm hükfitn ve nüfuzunu ve emir ve nehvini, kuöVetini herkese tanıtmalıdır. Padişah tahkikatı, kendisinin em niyet ve itimadını haiz, herkesin hürmetine sayan memurlara havale ile, derhal icra ettirirse ve ayni me • murlara, cezaya müstahak olanla • n a tedibmi ve nizamsızlıklarra ve fenalıklann izalesile islerî yoluna koyabilmek için kâfi salâhiyet ve • recek olursa, tngilizlerden çekinmefe mahal kalmaz. Bu dediklerhne ehemmiyet vermiyecek olursaaız Ermeni işi Avrupa' meselesi olur. Nihayet tamamiyeti mülkiyenize ha • lel gelir.» Kanbonun bu cevabi üzerine Abdülhamit, Rusya, Avusturya ve Al • manya sefirlerinin de mUtalealan • mn tsHfsartm tenbih etti. Onlar da Kanbonun, dediklerjnin a**$ı £ukari Olen çocuğun hüviyeti anlaşıldı Yenî Rumen kabinesinin ömrü Zavallı Nurettin yaraj M. Titülesko Başvekille mazlıgınuı kurbanı olmu1 anlaştı Sirinct sahifeden mabait Isveç Veliahti Hz. bugün gidiyorlar Prens Hz, Büyük Şefimizi ve memleketimîzi hayranlıkla takdir eden beyanatta bulundular j aynmi soylediler. Abdülbamit sefirlerin nasihatleri kabul etti. Babıaliye irade göndererek tahkik konaisyonunun hemen te>kilini ve BitlU Va lisile haklarında şikâyet edilen memurlartn ve zabitlerin, tahkikata baslanmadan evvel, azillerile divani» harbe sevkedilmelerini ve komisyona verüecek talimatın sureti husu • siyede İngiliz elçisine gösterilmesini emretti. Küri de ataşemiliterini . yola çıkmak üzere iken gönder • medi. * Halbuki Babıali tarafmdan gazetelere verilen nimresmî bir tebliğde Sasona gidecek komisyonun yalnız «Ermeni eşkiyasınm irtikâp ettik • leri cinayetleri tahkika memur olduğu> zikredİliyordu. tngiliz elçisi susturulmuf ve bu sayede Sason vukuatı mes'uliyetinin tamamile memurlarımıza ve aske rimize yükletilmemesi için tahkikatm tarafıroızdaa icrası imkftnı hasıl olmusken Babıalinin o münasebet siz tebliği iti bozdu. Vaziyet va himlesti. Ingilizler davayi azttttlar. Hariciye müsteşarı Lort Gemberli Londra sefiri Rüstem Pasaya şu ihtarda bulundu: < Meclisi vükelâmız Babıâltnin muamelesi ve tarzı hareketi tecviz ve tahammül olunamıyacak raddeyi bulduğuna ittifakı âra ile hükmet • miftir. Kat'î protesto tebliğile Er • meni meselesinin tesviyesi rçin Ii • zım gelen esbaba tevessül etmeğe karar verdi.» Sir Filip Küri de Kanbonla Nelidofa müracaat ederek kendi itikatlannca Osmaalı komisyonunun tahkika tınd an iyi netice beklenemiye ceğinden «Erzurumdaki konsolo» lar marifetile müstakillen ve ayrıca tahkikat yapılmalıdır > iddiasını ortaya atti. Fakat M. Kanbon tahkikat işini yalnız konsoloslara havale etmeği münasip ve icabı hale muvafık addetmiyordu. Bu i»in bir Osmanlı komisyonu tarafmdan görülmesini ve konsolosların yalnız mürakabeye ve tahkikatm l&yıkile icrasını temin için komisyona malumat vermeğe memur edilmesini tercih ediyordu. <tsin bundan daha ilerisine gitmek bizler için muhataralı olur. Çünkü komisyon gönderifimizden neşet edecek heyecamn neticelerinden biz mes'ul tutuluruz. Hem de Ermeni lerin husulü kabil olmıyan visi ü mitlerini kabartmıs oluruz » diye • rek reyinin doğruluğunu Nelidofla KUriye tasdik ettirdi. Elçiler bu kararlannı Babıaliye tebliğ etmeden evvel tngiltere elçisi beni göriip dedi ki: « Bitlis Valisile haklarında çikâyet oluman memurlarınızın, za • bhlerinizin tahkikat icra olunma rfan azilleri ve divaniharbe sevkleri, cezalandmlmaları münasip olmaz. Evvelemirde heyeti tahkikiye git meli, işi anlamalı, ondan sonra icap edenler hakkmda kanumî muamele yapılmalıdır. Ingilterenin maksadı laalettayin memur azlettirmek de • Sildir. Biz kendi konsoloslanmızuı Ermenileri ihtilile teşvik ettiklerine dair çıkanlan sözleri tekzip ettir raek istiyoruz. Bununla beraber Berlin muahedesinde ve Kıbrıs muka velemamesmde imzamiz vardır. Ermenilere zarar gelmesini tecviz e d'emeyiz. Ermeni sakin olan Tİlâ yetlerde emniyet ve asavisin teessüsüne delâlet edecek tedbîrleri ittİhaz etmenizi istemck mecburiyetindeyiz. Hasılı memurlanmzı dediiiniz (ibi defaten azletmemelismiz. Iptida bunlar hakkında tahkikat yapmah, ondan snnra icap edenler divanİharpte muhakeme edilmeli ve mes'ul olanlan tedin olunmalıd'ır. Şurasını da biliniz ki bu Ermeni ışlerinin ehemmiyeti giknden güne artmaktadr. tngiltere efkâri umu miyesi ve ona tehaiyet eden vükelâmız hevecandadır. Münakaşalarla, müxakerelerle vakit zayi ede • mem. Her ne yapacaksanız hiran evvel yapmz. Yapmazsanız konsoloslarımızı Sasona gSnderip müsta killen tahkikat icra ettirİriz. Kon soiosun yapacagı raporu hükumetim bıttabi parlametoya tebli^ edecektir. Parlamentonun dahi bazı dev letlere müracaatle müttefikan Er meni isinkı tesviyesine karar vere ceği muhakkak gibidir. Komisycna verîlen ve bana da Babıâlide sureti hususiyede tebliğ edilen talimatı okudum. Esas itibarile kabul ettim. Fakat memurları mizm komisyonun umuru tahkiki yesinde hazrr bulunacaklarınin ve komisyona reis vasıtasile sual irat ettireceklerinin ve reis tarafından reddedilirse kendileri sual tertip ve irat edeceklerinin tasrihini istedim. Ifin sizm menfaatinize muvafık *u NurHtmm h*bmat Nuri Efendî ttm b*rab*r alınmış bir r*»tm Şehzadebaşmda tramvay altında kalarak ölen zavallı çocuk nihayet dün teakis edilmiştir. Dün, çocuğun teahir edilmekte olduğu Morga Nuri Efendi namında bir adamla kansı Seher Hanım gelmişler ve cesedi görür görmez oğullan Nurettin olduğunu tanıyarak feryada başlamışlardır. Nâş kendilerine teslim edilmiş ve zavallı küçük buradan nakledilerek gömülmüştür. Kumkapıda Şehaüvar mahallesinde Hisardibi aokağında 8 numara da oturan Nuri Efendi olduğu da bu suretle anlaşılmıştır. Dün bir muharririmîz çocuğunun defninden dönen ve Kumkapıda Şehsüvar mahallesinde oturan Nuri Efendile Seher Hanırrn evlerinde ziyaret etmiş ve hazin vak'ayı matemli ana ve babanın kendi ağızlanndan dinlemiştir. Hâdisenin tafsilâtı şöyledir: Nuri Efendi fakir bir adamdır. En büyük oğlu 9 yaslannda Nurettinden maada Nuran namında bir kızı ve Ali Muhittin isimli bir oğlu vardır. Zavallı baba çocuklanmn ekmeğini tedarik etmek için Çatalca pazanaa gitmiştir. Geçen gün de Çatalcadan, ezilen Nurettinin beline 50 lira bağbyarak pazarda satılmak üzere hazır elbiseler almma»ı için annesine göndernıiştir. Nurettin bu parayı tekbaşına ve salimen Istanbuİa getirerek annesine teslim etmiştir. Ayni gün Nurettin evvelce okumakta olduğu Sultanselim civanndaki mektebe giderek Kumkapı mektebine nakil kâğıdı almak istemiştir. lşte meş'um kaza da bu esnada vuku bulmuştur. Çocuğun malle arkadaşlannın anlattıklanna inanıhrsa Nurettin gayet yaramaz bir ocuktur, tramvaylann ve otobüslerin arkasına takılar<tk her yere bu suretle kendini meccanen naklettirmek adetidir. İşte kaza günü de Edirnekapıdan dönerken tramvayın ön kısım basamağına atlamıs ve biletçinin geldiğini görünce romorka geçmek istemişse de kendini tekereklerin altına kaptırarak feci bir şekilde can vermiçtir. Hüviyetinin meçhul kalmasına gelince: Nuretti nin annesi, çocuğun gelmediğiui gorünce babasının yanma gittiğine hükmetmiş, fakat dün sabah Nuri Efendi eve gelince facia bütün çıplaklığile meydana çıkmıştır. hşamtyarak Bttkreşe avd**İRide muvaffak»y««*ixU$ÜKle* dolayı bu hususta Krala rapor verememesi ve bu neticenin kabinenin para mese • lesinî kendisine danışmaksizın balletmeğe kalkısmasını bir izzeti nefis meseîesi sayan Hariciye Nazırı M. Tituleskonun alacaklılar nezdinde tesir yantığma atfedthnesidir. tkincisi Başvekil M. Tataresko • nun tahakkuk etmek ve mevkü fiile çıkmak iLsere hulunaa Almanya, Polonya ve M&caristan grupuna mütemayil bulunduğunu hisseden Titu leskonun bunu, Fransa ve müttefik lerile Balkan müttefiklerine karşj muhalli şeref siyasf bir 4e«eklik, taahhüt edtlmiş vasiyetlere karşı siyasî bir seb*taızlık telâkki ederek geçen ayın yirsai sekiziade teljrrafla kabineden istifa eylediğini bil dirmiş olmaaıdır. Yukarıda da ded"i$im gibi bu ihtflâflar Başvekil M. Tatareskoyu da istifaya mecbır bırakmifsa da kabine Kral taraftndaa gene yerinde bıra • kılmıştır. M. Titalesko ahvali uhhiyesini bahane ederek istifasvnda ısrar etmektedir. Maamafih Bükreşe da • vet edildiği irin Kralın arzusunu is'afen tekrar Hariciye Nezaretini kabul eylemesl muhtemeldir. Diğer taraftan mubalif siyasî fu> kalar, her saman olduğu gibi son günlerde de hükumeti devîrmek iiçin faaliyette buluamaktadurlar. Bu eümleden olmak üzere meşhur Moldova kahramanı ve halk fırkası reisi Mareşal Averesko bh müddettenberi birbirlerine yakm olan muhtelif sancaklarda fırka liderlerinin iştirak ettikleri kongreler tertip etmekte, bu kongrelerde hükumet çok 5 şiddetli bir lisanla tenkit olunmak tadır. Eylulün otusuncu günü dokuz sancak liderlerinden mürekkep olan kongre Kalasta toplanmıstır. Bu kongreye Köstence sancağtndan da. 50 kadar murahhas gitmiş, başta sancak fırka reisi meahur profesör Zerota, doktor tbrahim Temo Bey ve Jeneral Miklesko bulunmuşlardn*. Konırrede hatipler, gerek milli kövlü fırkama ve gerek hali hazır hükumet ftrkasma şiddetle hücum ederek bu iki fırkanm iktidar raev kîmde bulunduklan sekiz senelik müddet zarfında vatam madd'eten ve manen izrar edecek birçok fe • nahklar, suiistimaller yaptıklarmı, parlamentodan birçok gayrikabili tatbik kanunlar geçirdiklerinl söy • lemişier, tehlikede olan vatam kurtarmak için reisleri bulunan Mare şal Avereskonun hükumet idaresini ele almasmm vatanî bir zaruret olduğundan bahisle hali hazır hüku metini düşürmek için ne mümkünse yapacaklarraı bildirmişlerdir. Halkevi kütUphanasine dair bir istatistik tstanbul Halkevi merkez kütüpanesine temmuz, agustos ve eylul aylan zarfında devam eden oku yucu adedi hakkında bir istatistik hazvrlanmıştır. Bu istatistiğe göre üç ay zarfında kütüpaneye 9681 okuyucu devam etmiştir. Bunlann okuduklan kitaplann adedi 2460 tır. Okunan eserler daha »iyade yevraî gazete, haftalık mecmua, ictimaî, iktısadî ve terbiyevî kitaplardtr. Okuyucular daha ziyade yüksek mektepler ve ortamektep lise talebeleridir. Eski harflerle yazılı eserler gittikçe rağbetten düşmektedir. rette bitmesi ve bir Avrupa meselesi şeklini almaması matlubunuz ise bu fıkralann kabul edilmesi icap edeceğini anlattım. Son talimatım kat'idir. Babıali başka bir teklifte bulunacak olursa telâkki etmiyecefim. tngilterenin nazannda işin hali ha • zın ve şekli pek vahimdtr. Padişa • ha böylece söyleyiniz. Bilsinler ki mübahasat ve müzakerat uzadıkça tngilterenin teklifleri ağırlaşacak tır.» SALİH MÜNİR Pren» ve Prensesİer Hazeratıntn dünkS Eynp ziyaretlermden bir inttba: Prensea tngrit güv'cinlere yem serpiyor ma'batt edecektir. Prens Hazretlerinin beyanaüart tsveç Veliahti Prens Güstav A • dolf Hz. düa bir mubarrirunizi kabul ederek şu beyanatta bulunmuslardır: € Güzel memleketinizi ziyaretten dolayı, refikanun ve benba duyduğumus sevinç ve memnuniyet her türlü tarifin fevkindedir. Gerek Ankara, gerek lstanbulda bize gösteriiea hüsaü kabul fevkalidedir. Buna son derecede mütesekküriz. Türkiyenkt Büyük Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal Hz. nin, hakkımi7 gösterdikleri yüksek nezaket ve fevkalâde samimî dostluk ve misafirperverlik eserleri, bizde unutulmaz hattralar bırakmıştır. Ankarada gordüğümüz sonsuz umran, yenilik ve terakki eserlerini bilhassa kayde sayan bulurum. O • Prens ve Prmnseder Heaerah Ey&p rada her adımda ratsgelinen varhk camîsinden çtktyorlar ve yapıcılık, dinç bir hayatiyetin eski ve tarihî eserlere bira» merakim el« gürbüz eserleridir. Gazinin esermi duğunu biliyorsunuz. Bu Hibarla temsil eden bu şehir (Ankara) ayni Bursada ziyaret ettiğim türbe ve zamanda, modern Türk dehasının mabetlerde rastgeldiğim sjın'at fübir remzidir. Bilhassa, Ankarada zizelliklerini, bilhassa nefis ve kıymçtl yaret ettiğimiz müesseseler ara smda büyük bir zevk ve takdîrle te sonsuz olan çinileri, seyrrne doyum olmaz «şaheserler» olarak tavsif emaşa ve her tarafını inceden mceye tetkik ettiğîmîz <Yüksek Ziraat Ens debilirim. Yepyeni ve modern bir şehlr ela» tîtüsü, tsmet Paşa Kız Muallim mekAnkaradan, dediğim gibi tarlhl hatebi» gibî yeni ve modern müessesetıralarla delu olan eski ve pitoresk ler terakki sahasinda atılan ileri adimların şaheserlerâKr. Bilfttereddüt Bursaya geloHiimia vakit, te»a* diyebilirim ki, bu ayarda ve bu mü larU dolu karşıUşmanto *evk ve heyecanım yaşadık. kemmeliyet derecesindeki müesseAna dolu seyakathniz esnasmda selerin eşine başka yerlerde rastgelyollarda oz Türk halkı tarafından mek mümkün değildir. bize gösterilen iyi kabulü ve candan Hükumet ad'amlannızın, bu güzel tezahürleri mümkün değil unuta ve şerefli memleketi daha İleriye mıyacağım. Türk koylüsünün însanl sevk hususundaki azim ve kabili misafirperverliğine işte bir büyttk yetleri takdirle zikre şayandır. misal! Memleketinizden nzalrta iken, setstanbnla gelince; her kh* kSşesi vimli ırkmızın kabiliyetleri ve mkıayn bir san'at ve tarfh bediası elan lâbınızm eriştiği merhaleler hak • bu müstesna şehri, kelimelerle izaha kında her gün yeni şeyler tşitiyor Teşrinievvelin on dördüncü günü imk&n bulamıyorum. Burada hazi • duk. Fakat itiraf etmeliyim ki, i*itYaş kasabasında daha mühim bir neler içinde oturuyorsunuz. Eslti sa« tiğimiz şeylerle gördüklerimiı arakongre yapılmasına da karar verilraylar, eamiler, Ayasofya, bilhassa smdaki fark çok büyüktür ve bizi miştir. müzeler, kıymetine paha biçilemi havrete sevketmektedir. Parlamentoda üç beş meb'uslan yecek servetlerdendir. bulunan ufak siyasî fırkalar da, Memleketiniz tam bir inkılâp yapEvkaf ve Topkapı Müzeleri, Amemleketin felâkete sürüklenmekte mış ve hakikî bir tekâmüle erişmişsari Atika Müzesi dünyanm birmcî olduğunu, Romanyanm tabiî s«r tîr. Isveç, yeni Türkiyenin tekâmü dereced'e zengin ve en mükemmel vetçe Balkan memleketleri içmde lünü hakikî bir alâka İle takip e • tanzim olunmuş müzeleridir îçmd^ en zengin metnleket olduğu halde diyor. mevcut eserler goz kamaştırıcj f«yRumen parasınm çok düştügünü, Ankadaran avdetimizde ugradı lerdir. Ne yazık ki vaktimin darlığf Romanyalılann borç icinde bunalğrmız güzel Bursa sehrinin üzeri dolayrsile bunlarla uzun uzadıya dıklarını ileri sürerek Averesko fırmizd*e bıraktıği intıbaı adeta tarif me'gul olamadim. kasına karşı mahsus ve meshut bir ed emiyeceğim. tlk fırsatta tekrar memleketml • meyil gBstermektedirler. Tarihî hahralar ve tabiat zengin ze gelerek, mhbaları darma canh bi* Bütün bunlara bakılarak, Fransa liğmin mebzul bîr ahenkle kucak hatira olarak hayalimde yaşayacaK bu defa ttalya ile siyasî işlerde anolan bu güzel şehri ve tarihî eserler] lastıgı bu eski ve yesil Türk sehri, laşabilhse ttalya tarafgir ve muhip sinesinde gizlediği kıymetlerle sontekrar doya doya seyredeceğimi üliğile tanılmış olan Mareşal Averes suz bir srüzellik mesheridir. Benim mit ediyorunv» konun Karl tarafından yeni bir kabine teskiline memur edilmesi pek muhtemeldir. M. Titülesko Harciye nezaretini kabul etti Bükreş 10 (A.A.) Sinaiada dün akşam saat 23,30 da aşağıdaki tebliğ neşredllmiştir: Başvekil M. Tataresko ile M. Tilulo'ko arasında anlaşma hasıl olmuştur. Esasen evvelki günkü konüfraalardan sonra M. Titülesko kat'î cevabmı bugün vereceğmi söylemisti. Son hâdiseler dolavısile M. Titülesko hemen müsait bir cevao vermiş ve Hariciye Nazın sıfatile de yemm etmiştir. Kapanma saatleri degiştirilmiyecek Memurin kursu imtihanlan başladı Mağaza ve dükk&nların kapanma saatleri hakkında yeniden bir kış tarifesi hazırlanacaktı. Haber aldı ğımıza göre Belediyece şimdiki kapanma saatleri muvafık gorülmüş ve de§isilrlik yapılmaması karar Ankara Bugday silosu Ankara buçday silosu inşaatı bitmisrir. Silo ile demiryolu arasın daki ray dSseme ameliyesi de ev velki gün bitmiştir. Sıvas silosu bazı eksikliklerîn tamamlanması ieîn, Fskisehir silosu da Eskîsehir belediyesinîn siloya henüz elektrîk cereyanı vermeme • sinden geri kaknıştır. Konyada yapılan silo işlemeğe başlamıştır. Kastamonu 10 (A.A.) Tosyada yenî pirînç mahsulü piyasava gelmege başlamıştır. fiatler 1620 arasmdadır. Satılan pirmçler arasm da dünyanm en makbul lüks pirinçleri vardır. Bu yılkı verimin altı milyon kiloyu bulduğu anlaşıknaktadır. Köylü bu yılkı halinden çok sevmçlidir Tö>»adaki Sümer Bank r celtık fabr,kfc«ı elektrik tesisatmı tamamlamadığmdan fabrika geceleri de çalısmaktadır. Bu yıl pirinç havzasında ekim yerleri dışmda kalmış, bor »razi kâmilen kesığe konulma suretile bütün pirinç eki • mine aynltnıştır. Tosya pirinci Uç aydanberi tstanbul Halkevin» de devam edilen maliye meslek kurslannda tedrisata nihayet ve rilmiş ve itntihanlara başlanmıştır. Dün sabah saat dokuzdan itibaren usulü defterî hntihanlan yapılmiftır. tmtihanlara yirmi kadar t* • hakkuk merauru iştirak etmiştir. Memureyni muhakematı, tahsili em» val, icra ve iflâs hntihanlan pasar günü yapılacaktır. Antalyada kahve ziraati tecrübe Sıcak memleketler znaat mfl • tehassısı profesör Tengmal Antal yada tetkikatını ilerletmektedir. Profesör Vekâlete gönderdiği bir raporda Antalyayı kahve istihs* • Iine elverişli bulduğunu bildirmiş • tir. Zjraat Vekâleti bu rapor üze • rine Antalyada kahve ziraatini tee> cübe etmek tizere hazırlıklara b^a»lamısbr.