28Ağu5tos 1934 Beklediği Aşk Edebi roman 45 Yanıhyorsumız, düsuncelerim hiç | degişmiyor, bep ayni seyi düsünüyo rum. Ne düşünüyorsunuz?... Beni maxur göriin, saygısızlık ediyorum ama... Hayır, sorabflirsiniz, zaten dü şündüğüm saklanacak birşey değil. Geçen yaz, giizel bir aksam. B'rge bana balkonda derdini anlatmıştı, onım bana gösterdiği samlmyete mukabil ozun uzun gülmüstüm, ve gülüşlerimden daha acı bir de nutuk irat etm'ştim. Bu nutkun sonunda Birge haklı olarak bana danlmıstı. tşte o zaman söylemis olduklanmı düsünüyordum. Ya... Demek geçen yaz arkadaşmızı iizen, danltan sözleri bu yaz düfünüp acumı duyuyorsunuz ?.. Evet, ne îyi buldunnz. Geçen vaz söylediğim sözlerin acumı bu yaz duyuyorum. P:şman olmakta pek acele etmîyorsunuz, atna ne de olsa, pisman olmak bos değildir. Pişman olmak mevzuubahs de • *fl. öyle ise ne düşünüyorsunuz? O zaman söylediklerunin tnanalannı... Siz hastasınız, ivflestigmizi iddia ed>yorsunuz ama, hastasmız. Hiç te zannettiğiniz tarzda hasta değib'm, zerre kadar atetim, sancım yok, birseyim yok. Ama hastadan daha fenaynn. Sizin için hastalıktan daha fena ne olabilir?.. Şiiphe, tereddüt!... Neden şSphe ediyor, ve neye tereddüt ediyorsunuz? Düsünceleriroden şüphe ediyor, ve düdnmoğe tereddüt ed'yorum. Muammadan fazla hoslanıyorsunuz. BHâkis, muammadan nefret ederim. Fakat benim elîmden ne gelir?.. Hepîm'z bhb'rinrz için muammavız.. Allah böyle istemis, herhalde bütün yapbklan gribi, bunun da gizli, iyi bir tarafı vardır. Galiba dindarsımz, * Evet!... Niçin gülüyorsunuz?.. Dindar olmanız tuhafıma gitb* de. çunkü kendmize cennette değil, cehennemde yer hazırlamağa uğrasıyorsu • nuz. tstiyerek bir fenalık yapbğımı hafarlamıyorum. tstemiyerek nled>ğim günahlan da çektiğim azaplan öde • mesi lâzım. Bu, her gece, yaphğı günahlara mukabil kendini sakalından asan Fir'avunun düsünüsüne benzedi. Hem ben sizin dindar olduğunuzun hiç farkma varmamışhm. Jale de böyle birsev söylemenrsti. Ne zamandanberi dindarsımz?. Büsbütün bedbin olmağa başla • dığımdanberi. Semiramis, kendine hayretle bakan adama acı bir tebessümle gülümsedi. Yüzü biraz süzülmüştü. Kirpikleri her zamank'nden daha uzun, gözleri daha iri, daha manalı görünüyordu. Hasta olduğu gecedenbeti Nedretle ilk defa yabıız konuşuyorlardı. Kaç gündür, Semiramis, tamamile eski, lâkayt haîini takınan adamın boşu bosuna düşüncelermi anlamağa ça hsmıstı. Nahak yere gozlerini açhğı zamandan gece bitkin bir halde kapanıncıya kadar: Acaba beni seviyor mu, sevmi yor mu? diye düşünüyordu. Hatta gördüğü rüyalar bile, hep seviyor, sevmiyor kelimeleri üzerinde dönüyordu. Bir gece onun kendini sevdiğine o kadar manmıs ve bu inanışta o kadar zevk bulmustu ki, aksini düşünmek bile is • tenryordu. Halbuki sevdi«H adamın acayip hali, ona, mâtemad'ven bu istemefJ;«H sejr düsündurüvordu. Bazan, düşünceleri hisleriie ettiği mücadeleden yorgun, mağlup bir vaziyete: tmkânsu, seven böyle hareket edemez diyordu. O zaman kendini bırakıyor, artık düşünenvyor, hatta kıpırdanamıyor, öldüğünü zannediyordu. Fakat biraz sonra, kalb:nde daha yeni, daha hırcm bir helecanla yerinden fırhyor; vahtile • sen bir hırsîa, kendisile sevd:ği adamla, herşeyle, mücadeleye hazırlanıyordu. Halbuki, Nedret, gayet sakin bir halde idi. Düsüncesile hareket etmeğe karar verdiğindenberi gayet rahattı. Çiinkii onun için düsünce ile hareket etmek, kadına karsı lâkayt davranmakb. Bir iki kere böylelikle muvaffak olmuştu, lâkin bu kadınlar his itibarile karşısındaki kadına benziyorlar mıy dı?.. Böyle bir düfünce başının yanından bile geçmiyordu. Onca insan, sade görebild'ği seylerle mesgul olmalıydı. Görünm:yen şeyleri anlamak, tetkik edebilmek imkânsızdı. tmkânsız olan birşeyle uğrasmak ta budalalıktu Genç kızm kendisine çılgınca âşık olduğunun farkında değildi, kendini sevdîrmeğe çahsıyordu. Semiramis yerinden kalktı, Nedrete doğnı yürürken: Korkarun resmi benden güzel yapmağa çahfiyorsunuz, dedi. Genç ressam basmı salladı. Gene hırçın bir sesle cevap verdi: Ne münasebet, sizin kadar güzel yapabilsem daha ne isterim?... * Basını kaldırdı, Semiramisin gözle • rile karsılastı. Genç kjz^ içindeki bütün çılgınlığı, coskunluğu gözlerinde top • lamtf, «rarla bakıyccdu. Nedret birkaç saniye tereddüt erti. Fakat bu nazarlann karşuında mukavemet etmek, beyninin saçma emirlerini dinliyebilmek imkânsızdı. Yerinden fırladı. Genç kızın ince yuvarlak belini kollarınm arasına aldı, bütün kuvvetile sıkh. Rirkaç saniye daha bakıştılar. Senvramis gözlerini yavasça kapadı. Ağırlaşan başını yumusıyan boynu tutamadı, sevdigi adamın göğsüne düftü. Sem'ramis Necmiyi son defa bek • lediği gün gibi sedirin üzerine arkası üstü yatmış, gozlerini tavana dikmiş hiç kıpırdaımyor, konusmuyordu. Nedret, bir zaman onu seyretti. Sonra iğildi, yanında duran kısacık boylu masanın üstündeki çanaktan bir sigara aldı ve sordu: Müsaade eder misin? Bir sigara içey'nv Semiramis sesini çıkarmadan basını salladı. Nedret sigarasmı yaktı. Duman • ları seyre başladı. Biraz sonra boynunda Serrnamisin kollarını hîssetti. Basını çevirdi, yüzü genç kızm yüzü ile karsılastı. Semiramis titrek hafif bir sesle soruyordu: Beni seviyor musun?.. (Mabadi var) BoğazSar meselesi Ingilizler söylüyorlar? «Times» gazetesinde çıkan bir makale (Birinci sahifeden mabat) lerkıî bildirmek üzere naklediyo • ruz: Times diyor ki: «1933 senesi martında silâhlan bırakma konferansı ilk defa top landığı vakit Hariciye Vekili Tevfik Riiştü Bey Türkiye hükumetini Boğazları tahkimden meneden Lozan muahedesi maddelerinin ilga sını hükumeti metbuası namına resmen talep etmişti. Bundan sonraki hâdiseler nazan dikkati Harbi Umutnide hayatî bir rol oynıyan bu dar su yolları üzerine temerküz ettirmistir. Geçen tesrinisanide Türkiye Cumhuriyetinin onuncu yıhnı tes'it münasebetile Türkiyeye gelen Har biye ve Bahriye Komiseri Jenral Voroşilofun riyasetindeki Sovyet heyeti Çanakkaleyi de ziyaret etmisti. üç ay evvel de Gazi bu sahada bir teftis seyahati yapmıştı. Hazi randa dahi Şehineah ile Gazi, tsmet Paşa ve Tevfik Rüştü Bey Çanakkalenin Avrupa yakasını ziyaret etmişlerdi. Gene geçen haziranda Tevfik Rüstü Beyin Cenevrede Boğazlann tahkimi meselesini tekrar ortaya çıkaracaği beklenmisti. Fakat Tevfik Rüstü Bey Bogazların tahk'mi talebini tekrarlıya • cagı yerde Türkiyenin Boğazlan tahkim için müsaade ve salâhiyet istemek ve aramak tesebbüsünde bulunmadığım tngiltere Hariciye Nazın Sir Con Simona temin et • mişti. Gene mumaileyh Cenevreden avdet ederken Sofya istasyonunda Bulgar gazetelerine Boğazları tahkim meselesini ortaya çıkarmaği simdilik tasavvur etmediğini temin etmişti. Fakat ayni zamanda Türkiyenin Boğazları heran müdafaa etmeğe muktedir ve hazir bulun '. duğunu da sözlerine ilâve etmişti. Bu kaydi iyice anlamak için bu mevzu üzerindeki Türk duygnlannın temayülünü tetkik edelim ve Boğazlann müdafaası meselesinin vâsi sabit istihkâmat manzumesi vücude getirmeksizin amelî cfhetten halli îçin ne gibi tedbirler almdığını görelim. Türkiye Boğazlar mukavelesini imzalarken Cemiyeti Akvamm cihan sulhunu terviç ve muhafaza edecek hakikî bir tesekkül olacağım zan • nediyordu. Malumdur ki Boğazlar mukavelesi Cemiyeti Akvamm manevî himayesi altmda icra ve tatbik olunacaktır. Bugün Türkiyedeki fikir ve telâkkiye göre Cemiyeti Akvamuı kuvvet ve nüfuzu a>rtmaktan çok uzak olup bilâkis gittikçe azalı» yor ve Avrupa daha ziyade, yekdi • ğerine rakip gruplara ve teslihat rekabetine avdet ediyor. O halde Boğazlann taan uzdan masuniyetini Türkiyeye karşı tekeffül eden ne kalıyor? Filvaki bu meselenin sulh zama • nınd» yalnız ilmî ve akademik e • hemmiyeti vardır. Fakat harp za • manında meselenin rengi değisir. Her ne kadar Boğazlar mukavelesi Türkiyeye kendisine düşman olan devletin harp gemilesrinin ve tayyarelerinin Boğazlardan geçmesine karsı tedabir almak hakkını tanı makta ve bu hak Türkiyenin ağır toplar ve torpiller kullanabileceği • ni tazammun etmektedür; fakat diğer taraftan bu mukavele harp za • manında dahi bitaraf devletlerin harp gemilerile tüccar gemilerinin Boğazlardan serbestçe geçmesi esasını muhafaza etmekte ve bu sıvcet» le Boğazlann kapatılmasuu meneylemekte, müdafaayı gayrikabili tatbik bir sekle sokmaktadır. Binaenaleyh Boğazlar üzerine nagihani bir hücum vukuunda ya hut harp zamanında diğer devlet ler tarafından bitaıraflığın ihlâli takdirinde Türkiyenin mevkii gayrimüsait ve uygunsuz olacaktır. tste bunun içindir ki Türkiye 1914 te Belçikanın düştüğü vaziyete uğramamak için bizzat Boğazları müdafaa etmeğe hazır bulunmağı arzu ediyor. Türkiyenin, Cemiyeti Ak vam hakkında bugünkü fikir ve telâkkisine göre, Boğazlardaki mürur serbestUini ihlâl edecek yahut bi • taraflığını bozacak ahvale karsı ahkâmı havi olan Boğazlar muka velesinin on sekizinci maddesine verdiği ehemmiyet ya pek az yahut hictir. . ,,^, „ Binaenaleyh hayli zamandanbe • Iktısat İşleri RADYO Ç j( "u ak&amki program j İSTANBUL: 18,30 plâk neşriyatı 19 Mes'ut Cemll Bey tarafından çocufclara masal . 19^0 Türk musikl neşriyatı: (Stüdyo aaz heyeti ve Rifat Bey, Belma, Mehlika Hanımlar)21,20 Ajans ve borsa haberlerl 21,30 Ce. mal Reşit, LaşLaski, Izzet Nezlh, Mes'ut Cemil Beyler tarafından klâsik musikt VIYANA: 16,55 hanımların zamanı . 17,15 lkindl kouseri 17,45 çocukların zamanı 18,15 lkl musahabe 18,50 konser 20,40 VI . yana şarkılan . 21,15 konser: Mozartın eserleri . 23,15 eglencell konser . 23,35 haberler 23,55 eğlenceü konserln devamı . 24.50 gramofonla gece musikisl. VARŞOVA: 17,05 hafif muslki konserl 18,05 ha berler . 18,20 solistlerin konserl . 19,05 «tnoğrafyaya dair konferans . 19,20 halfc konseri 19,5 konferans 20,20 hafif musikı konserl . 20,55 spor haberlerl 21,07 spora ve edebiyata ait neşrlyat 21,17 Cici: Stolzun opereti . 23,20 lennl konferans . 23,35 dans havalan. BUDAPEŞTE: 17,05 hanımların zamanı . 18,05 kon ferans 19,05 eğlence 19,35 cazbant ta> kımının konseri 21,05 boru konseri 21,55 haberler . 22,15 Çingene musikisi 23,25 orkestra konsari . 24,35 dans ha « vaları. ROMA: 17,35 çocuklarm zamanı 18 haberler. 18,10 inşat 18,20 Mailanddan nakil 20,05 haberler . 20,20 ecnebl lisanında haberler . 20,35 gramofonla konser . 20,45 Napoliden nakil 21,15 gramofon . 21,50 komedi 22.20 İtalyanlar ve Almanlar arasındakl mübadele konserinden ital yanca kısım, sonra konferans . 23,20 dans havalan . 24,05 haberler. BERLİN: 19,05 haberler . 19,10 gençligin zamanı. 19,50 genç bestekârların eserleri 20,45 günün akisleri 20,55 haberler 21,05 Stütgrattan naklen Almanyada seyahat Yazan: PERÎHAN ÖMER Almanyanın ticarî ve ziraî vaziyeti Almanyanın Avrupa kıt'asında ki memleketlerle 1934 senesi ilk altı ayına ait ticaret bilânçosu 1933 seaesinin 768 milyon mar kına mukabil 425 milyon markla lehindedir. Bu memleketin 1933 te Avrupa He (Rusya hariç) mübadelâtı u • mumiye bilânçosu bir sene evvel • kinin 979 milyon markına karsı 469 milyon lehte netice vermisti. Amerika ile olan mübadelâtına gelince Almanya bu sene 6 ay içinde mezkur memlekete ihraç etti • ğinden 353 milyon mark fazla ithalâtta bulunmustur. Almanyanın Amerika ile ah»verisi geçen seoe • nin ilk altı ayında 244 milyon marklık bir açık vermisti. Alman ticareti hariciyesinin a • çıği bu senenin 6 ayında yalnız Asya kıtasındaki memleketlerle a • zalmıstır. Fransa, tsviçre, Holanda, Bel • çika, Avusturya ve Lehistana ih • racat bu sene daha ziyade azal mif, ttalya, Danimarka, Yunanis tan ve tngiltereye ise fazlalastnıs tır. Almanya hayvan yemi azlığı ve zahire darkğı dolayısile bu sene bizden arpa, buğday ve yulâf alıyor geçen senenin 11,380,000 tonuna mukabil bu sene 11,540,000 ton yani % 1,5 daha çoktur. 1924 ilâ 1933 seneleri zarfında vasati olarak istihsalât miktarı senevî 11,400,000 ton olduğuna gö • re bu seneki başlıca gıda maddeleri istihsalâtı hemen hetnen son 10 sene vasatisinin ayni gibidir. Bu sene yulaf istihsalâtı son 10 sene vasatisinden % 21 eksiktir. Patates, saman istihsalâtı dahi evvelki senelere nazaran son derecede noksandır. Bilhassa hayvan yemi azlığı son dereceyi bulduğu cibetle Almanya bu mevat için bu sene harice muhtaç vaziyete düşmüstür. Almanya bizden zahire alıyor Son günlerde tstanbul Ticaret ve zahire borsasında müteferrik su rette mühim arpa, buğday ve yu laf muameleleri olmaktadır. Harice bu seneki buğday, arpa ve yu laf sevkiyatımızın çoğu hayvan yemi azlığı ve zahire darlığı dolayısile Almanyaya gitmektedir. Ge çen ve evvelki senelerde Almanya bu ihtiyacmı geniş mikyasta Kanada ve Amerikadan temin ederdi. Bu sene ise, hem Kanada hem de Amerikada hububat ve zahire is • tihsalâtı pek fena bir vaziyete düftü ğünden Almanya ihtiyacmı baska taraflardan ve bu meyanda Tür> kiyeden tedarfc etmeğe baslamıstır. Alâkadar zahireciler mühim haricî satışlara intizar ediyorlar. Almanyada ziraî vaziyeti ittihtalât 1 ağustos 934 tarihinde yapılan son resmî tahminlere göre bu sene buğday, çavdar, arpa ve yulaf istihsalâtı bir ay evvelki tahminlerden fazladır. Ekmek imaline mahsus hububat istihsalâtı umumiyesi irlanda karışıyor mu? Paris 27 (A.A.) Deyli telgraf • Daily telegraph ın muhabiri, tr> Lândada vaziyetin yakın bir zaman da ciddî karışıkhklara sebep olacak fekilde inkişaf ettiğini bildir mektedir. Filhakika, senelerdenberi çok kuvvetli olan trlânda cumhu riyet ordusu, bkdenbire bu kuv • vetli vazîyetini kaybetmif bulun maktadır. Bu teşkilâtı idare edenler,, aralarma siyasî faaliyette bulunan bütün cumhuriyetçi isçileri alan yeni bir teskilât yapmaktadırlar. Birkaç aya kadar bu yeni teşkilât muazzam bir nümayif yap • tnağa hazırlanmaktadır. Tefkilât bugünkü müsküllerden dolayı mem lekette çıkacak her buhrandan istifade niyetindedir. Tefkilât reisleri, aralarma komünistleri almakla beraber komünist olmadıklannı söylemektedirler. Tefkilâtın maksadı, îktıdar mevkiini ele almak, bankalara vazıyet etmek zengin çiftçilerin arazisıni taksim etmektir. Vekillerin tetkikatı (Birinci sahifeden mabat) mis ve oradan Ankaraya hareket etmiftir. Vekil Bey perfembe giinü tekrar fehrimize gelerek tetkikatma de • vam deceğini dün bir muharriri •' mize söylemiftir. Nafıa Vekilinin Ankarada bilhassa elektrik ve tramvay sirketlerine ait îflerle mesgul olması muhtemeldir. saiti nakliye harcirahı alacağı kat'î bir fekilde tesbit olunacak, bu suretle lüzumsuz sarfiyata ve bilhassa. müstaöel olmıyan vaziyetlarde otomobil tnasrafına meydan veril • mîyeceğinden harcirah tahsi«atında ehemmiyetli bir tasarruf yap • mak mümkün olacaktır. Celâl Beyin meşguliyeti Şehrimizde bulunan tktısat Vekili Mahmut Celâl Bey dün Perapa las otelinde geç vakte kadar istirahat etmif ve bazı ziyaretleri kabul etmiftir. Vekil Beyin daha btr müddet lstanbulda kalmasj ve ay sonunda açılacak olan tf Bankası Edirne şubesmin küsat merasiminde bazır bulunraası muhtemeldir. Yeni harcırah kararnamesi Şehrimizde rahatsızlığmın teda visile mesgul olan Maliye Vekili Fuat Bey dün Ankaraya avdet et • miftir. Fuat Bey tamamile iyilef • mist'r. Vekil Bey Ankarada, bilhassa yeni harcirab kanun lâyihası hazırhklarile mesgul olacaktır. öğrendiğimize göre, lâyiha tnü • him esasları muhtevi bulunmaktadır. Meclisin bu devresine yetiftiri • lecek olan bu lâyiha ile harcirah iflerinde tereddüdü mucip olan bütün noktalar halledilmif olacak, bir memurun hangi ahvalde hangi veri Çanakkale havalisinde gösterilen büyük faaliyete hiç hayret etmemelidir. tki sene evvel ikmal edilen Kütahya Balıkesir demiryolunun baslıca ehemmiyeti sevkulceystir. Şimdi de Balıkesir ile Çanakkale kasabası arasında mükemmel bir sose yolu yapılmiftır. tzmir • Bandırma demiryolu dahi ahiren dev let tarafından alınmiftır. Her ne kadar Türkiye askerlikten tecrit edilmif mıntakada asker bulundurmaktan memnu ise de mahallî Hıtiyaçla gayrimütenasip miktarda jandarma kuvveti bulundurmaktan kendisini birşey menedemez. Bo ğazda sahile yakın yerlerde hazır • lanan mervkilere Balıkesirden ağır toplar getirmek ve Boğazın dar yerlerine torpiller koymak birkaç sa • atlik iftir. Türk ordusunun en muktedir zabitanmdan olup birçok seneler İs • tanbul Kolordtau kumandanı bu lunan Şükrü Naili Paşa daha birkaç hafta evvel Balıkesire nakledilmistir. Mumaileyhin hususî vazifesi zannedildiğine göre Harbi Umumide Boğazlann müdafaası mesele • tinde tecrübe gören Gazinin doğrudan dogruya nezareti altında Bo • ğazlardaki müdafaa sistemini te • kemmül ettirmektir. Trakya cihetinde dahi müfettisi umumilik diye yeni bir memuriyet ihdas edibniftir. Buraya tayin olunan Ibrahîm Tali Beyin bafhca vazifesinin yollar insası olduğu bildirilmiftir. Bu yollar Şarki Trakya • dan dahi Çanakkale Boğazına asker ve top nakil v e hareketini kolaylas* tıracaktır.» ... Milli Müdafaa Vekili geldi Millî Müdafaa Vekili Zekâi Bey dün Ankaradan fehrimize gelmif ve Haydarpafa istasyonunda Mer kez kumandanı Fehmi Pa;a ile diğer birçok zevat tarafından karsı • lanmiftır. Zekâi Bey Haydarpasadan mo • torla Dolmabahçe sarayma giderek Gazi Hazretlerine tazimlerini ar zetmiftir. Vekil Bey, bir müddet sehrhniz* de kalacak ve Harbiye mektebinin yüzüncü yıldönümü münasebetile 30 ağustosta yapüması mukarrer merasimde haznr bulunacaktır. ÖLÛM Esbak Emniyeti Umumiye mSdnr muavini, lzmit pirmç fabrikssı sahip ve müdüni Ihsan Şakir Bey dün gece ve • fat ftmif. cenazesi dün Möhürdardald evinden kaldmlarak Karacaahmede defr,olunmuftur. AHesme beyanı taziyet ederiz. Maarif Vekilinin tetkikatı Maarif Vekili Zeynelâbidin Bey dün b'ğleden sonra saat dörtte Kandüli ra satanesmi ziyaret etmistir. Vekil Bey rasatanede iki saat kalarak rasatanenin ihtiyaçlannı tetkik etmistir. Zegrnelâbi din Beyin bugfin ÜnJverstteye gelerek mefgnl olması muhtemeldir. Müzayede ilânı Cağaloğlunda eski Düyunuumumîye karşısındaki Cumhuriyet matbaasmda bazı makina aksamile hurda demir ve dökmeler ve eski burufat kasaları müzayede ile sablacaktır. Müzayede eylulon üçüncü pazartesi günü saat on beştedir. Hergün matbaada Mehmet Derviş Beye müracaat edilerek gorülebilir. 30 8 934 perşembe günü skşatm saat 21,80 da Tepebaşı Belediye bahçesinde Şehir tiyatrosu san'atkârlan tarafından Dikiş mektebini bîtirenler Ziraat Vekili Giresttnda Girosım 2 7 (A.A.) Ziraat Vekili Muhlis B. Karadeniz vapurile Hmanınazdan gecmislerdir. Vddl Bey dcğruca Ilopaya gitmektedirler. Oradaa Art vin, Kats yolıie Erzunım, Erzmcan taraflanna gidecek ve bu vilâyetlerde tetkikatta bulunacaktır. Van, Mus taraflannda hayvan, at ve ığdır mmtakasmda pamok vaziyetini ve ihtiyaçlannı ve buralardaki ziraat ve hayvan muessseselerini esash bir sorette gözden geçirecekler ve Şarkî Karahisar yoülo Giresuna gelecekler • dir. Vekil Bey Grresunda fmdıklar hakkında tetkikatta bulunacaklar ve mu cadele vazfyetinde alınan neticeleri teftiş edecfklerdir. Muhlis Bey Anadolu ajansmın Gire. sun muhabtrine gelecek sene Giresun • da bir fmdık enstitüsü açılacağını ve fmdık ittihsalâhnı çoğaltmak için has . talıklarla mücadelenin lâboratuvarlaf • fanlacagou soyl«mistir. Yalova Türküsü Büyük operet, g perde Nakili: I. Galip, Besttlıyen H. Ferit Yagmurlu havada temsiüer kışlık sahned» Bebek, Şışli, Jstanbul cihetine tramvaylar temin edilmiştır. Gedikpaşada Nuemi Asaduryan h'ck'ı ve dikis mektebinin mezuni • yet imtihanlan bitmif ve mezıa lara diploma dağıtılmıstır. Resmi miz mektepten bu sene mezun o lan hanıml&n göstermektedir. Üsküdar HALE Sinemasında ATLAMİD Mümessih: BRl(ilTTE HEÜ4 Ilâvetea Dünya haberleri