18 Ağustos 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

18 Ağustos 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Yunan gazetesi Tay. Konyanın muhtelif yerlerinde bulunan Hitit mise cevap veriyor eserleri karanlıkta kalan maziyi aydınlatıyor Atinada çıkan Proiya gazetesi, Arnavutluk ve Yunanistan başhğı akında yazdığı bir makalede di yor ki: «Londradan gelen telgrafa göre, «Times» gazetesi, Balkan muhabirinin bir mektubunu neşretmiştir. İngiliz muhabiri, Arnavutluğun Mançesteri dediği, Göriceyi, ayni zantanda bir Yunan kasabası olarak tavsif ettikten sonra Yunanistan ve Yugosiavyanın yarı Arnavutluğu isgalleri altında bulundurduklaırı ve bundan maada Yugoslavyanın Ijkodrada, Yunanistamn stmalî Epirde siyasî emelleri bulunduğunu ilâve etmek • tedir. Harp sonunda dünyada pek çok şeyler deği^tiği gibi kim bilir bel ki de cTimes» gazetesinin de bazı Balkan muhabirierinin cinsi değismis olabilir. Bu gazetenin bütiin dün yada milyonlarla okuyuculacı vardır. Bu gazetede yazılanlarm doğru olduğu zehabı mevcut olduğundan şu bahsettiğimiz Arnavutluk mek tubunu sükunetle geçiremezdik, Bugün Yunanistan ve Yugoslavyanın Arnavut memleketlerinin yarısını ellerinde bulundurduklaırı lâkırduı, cürmü meşhut halinde yakalanmıs büyük bir yalandır. Arnavutluk hudutlarının Yugos • lavyanm lpek ve Yakova ve Prevezesine kadar uzanmaıını istıyen Arnavut milliyetçilerınin buiunduğunu biliyoı.uz. Yugoslavya için yazılan • lara mukabele etmek tabiî bize düsmez. Fakat Yunanistanda milliyet U tibarile Arnavutluğa ait olması lâzım gelen yerlerin bulunduğu hakkmdaki iddialara karsı protestoda bulunmak hakkımızdır. Yunan Epiri içinde bir adacık sayılan (Çapurya) da Arnavut ekalliyeti bulunması, bu yanlış telâkkiye hak verdiremiyeceği gibi Tepedelenli Arnavut müstevlisi Ali Paşanın istilâsını bir vakit • ler Tirhala ve Livadyaya kadar götürmesi de bu mahallorde Arnavutluk için bugün tarihî bir hak gü dülmesine ve buralardan her hangi bir suretle bahsedilmesine imkân toktur. Yunanistamn sinmlî Epirde ^pzü yoktur. Eğer Arnavutluk üzerm* yabanct d«vl«ilerin «özleri dikUnüsa* bu hareket muhakkaktır ki Yuna • nistan tarafmdan yapılmış değildir.» Konya ovasında saklı Hitit abide ve eserleri 18A§ustos Cumhmiyet Arnavutlukta ldmin gözü var? Bu da fennin bir miracı rin içerisine konan gazler vesair mad • deler her zerresine kadar sıkuıkıya tetkike, muayeneye tâbi tutuluyordu. Tecrübeler föyle oluyordu: Mermi tayyare yere istinat noktası kahn bir sehpa üzerine merbut demir bir çeroberin içine konuyordu. Harekete ge tirilecek teşebbüs yapıldıktan sonra herkes uzaklarda kazılmış siperlere kaçıyordu. Muayyen bir noktaya bü yiikçe bir ayna konmuştu. Mermi • tayyarenin hareketleri oradan daha vuzuhla takip ediliyordu. Fotoğrafçı • lar ve stnema operatörleri de mermi • tayyarenin resimlerini ve filimlerini başlarma demir kasketler giymiş ol duk'an ha'd^ siperlerin içinden alı yorlardı. On, on iki kilogram ağırhğındald mermi tayyareler ancak on bes meSro kad~r Insanlar mermi tayyarelerle yıldızlara çıkmağa uğraşıyorlar! Jül Vernin romanlarındaki hayal, yaratıcı Alman fenninin elinde başdöndürücü bir hakikat oluyor Top mermisi seklinde bir tayyare veya hava gemisi vücude getirerek bunu, içine depar .•' edilecek patlayıcı ' ve yakıcı gazle ' rin geriden iştia linin ve sızma *\ smın sebebiyet verdiği , tazyikle hafif ' hafif yürütmek ve havalandn mak uzun zamanlarılan beri insanlann zihnini iş gal eden bir meseledir. Hatta fennî romanlar yaz makla maruf Jule Verno de bir eserinde vektfle bun dan bahsetmisti. O zamnn bir hayal zannedilen bu mesele birkaç senedir, h*kika sahasına girnvlc üzeredir. Mer * mi tayyareler tecrübelerinin katetmekte oldukları mesafe ler gün gectikçe artmaktadır. Meselâ bundan fld srne evvel ancak on bes metro yürüyen bu çesit makineler geçenlerde oldukça uzun bir mesafe kat'ı na muvaffak olmuşlardnr. Diğer taraftan boş altı ay evvel Japonyada icat edilen ve iç;ndeki insan tarafmdan idare edilecek olan roüthis deniz tor pîlleri de ayni esasa müstenitti. Bunlann rn basit şekillerini za • ten havai fişeklerde ve alelâde torpillerde görmüyor muyduk? Mermi tayyareleri yürütmek Için şimdiyr kadar kullanılan vaotalar içinde en iptidaî tara tezyik edJbnif bava veya h?mızı karbonun geriden yavaş yavaş stzması teşkil ediyordu. Hatta bu usulfin alelâde otomobulere tatbikı da muvaffakiyetle neticrlenmisti. Sonra muhtelif mermilern birbiri arkasına pstlamannın o mermiyi geriden atan makineyi hâmi bulunan nakli . ye vasıtasmm müthiş bir sürat • le flerlemekte ve m«afe katet mekte olduğunu gösterdi. Yal • na, şimdilik böyl« bir nakl=ye mın üzerine binip onu i • Konyanın Yağhbayat köynnde balunan lâhitler Konya (Hu. Mu.) Anadolunun hemen her tarafı, sinesinde tarihî sır ları saklayıp duruyor. Konya vüâyeti, bu hususta hem dafaa zengm bulunu • yor, hem d« başka yerlere nazaran daha keturo!.. En büyük şefimizm açtığı ve baş ladığı Türk tarihini aydınlabna yolu üzerinde derin bir iştiyak ve vukufla çalışanlar arasmda Konya valisî Cemal Bardakçı Bey de bulunuyor. Seyahatleri arannda routlaka tarihî tetkikatta da bulnnmak itiyadıni ih • mal eylemiyen Cemal Bardakçı Bey Seydisehir ve Beysehir kazalanndan K^nyaya avdet etti. Bu seyahatin Beyşehîr kazası dahi • linde Fasıllar koyu civannda bulun duğunu isîttı'eimia tarihî ve mühim bir «•erm tetkiktle de alâkası olduğunn fcildiğhnizden vali beyi görerek mtı balarmı < Cumhuriye*» e lutfetmelerini r'ca ettim. RiHün Anadolunım şöhretile tamdiîi Meram bağlanndaki sayfiyeierinde bana s.u izahatı verdi'er: « Vilâyette kıymetli abide ve e • ierlcri buhnak. muhafaza etmek ve bj öz Tark yurdunda Türk tarihine Llzmet edebılmek için çalışıyoruz. Her btri Türk, MgîftH"1" birer şahps£n.oian kıymallı abide ve heykellere tesadüfecLyoruz. Geçen gün Konyanın «lli kilometre şarkında Yağkbayat köyünön bulunduğu mevkide milâdî birinci ve* ya ikinci asnrda yapıldığı tahmin edilen bir lâhit bulundu. Bunu yerinden çıkartbrarak ve basında durarak Konya roözesine naklettirdim. Lâhit pek ince işlenmis, çok san'atkârane ve rouhakkak kıymetli bir eserdir. Yağhbayat köyünün bulunduğu mevkide bir şehir harabesi vardur. Konya vilâyetinin Etiler devrindeld Idarî ve siyasî vaziyetini yakmda tes • bk edebileceğimizi ümit etroekteyiz. Hititler milâttan evvel 20 nci asır la 15 ind asn* araıında bütiin Anado • loyn içine alan kuvvetli bir imparatorluk tesis etmîşlerdi. Bu imparatorluk konfederasyon halinde birleşmis kü • çük. kuçük kralltklardan raüteşekkfl di. Bu krallıklardan dördünün Kon ya vuayetinm simdiki hudutlan içmde bulunduğu anlaşılıyor. Bunlardan bi • risi Tuvanuva krallığıdır. Bu krallık bizim fimdiki Ereğli kazasını da ihtiva ediyordu. Bu noktayı nazan dikkate alarak Ereğli kazasında tetkikat yap UİUb olmuş ve onu fimdiki tçel ve Seyhan vilâyetlerini ihtiva eden Arzava hü kuroetine karşı kuvvetli bir süâh ola • rak kullanmak istemiftir. Beyfehrin 15 kilometre »arkı cenu • bisrade ve eski ismi Mistsohiya olan Fanllar köyünün de mühim bir Hitit şehri olduğu anlaşılıyor. Burada yap tığım tetkikat beni çok büyuk imvtle re ve hatta heyecanlara düşürdü. Fa • nllar koyünde 7,5 metre uzunluğunda ve tahmmen 25 ton ağırhğmda mön ferit bir kaya üzerinde her bir dizini bir aslan üstüne kovmuş kabartma bir reshn var. Buntm bir Hitit kral veya maburluna ait olduğu tahmin edı'Üyor. En az beş bin senelik olan bu ka bar^payı Konya müzesine naklettire Ingilîz donanması manevralarında Yunan bahriyelileri de bulunacaklar İngiliz donanmasmm Akdenizin Tinoı Yunan adası sularmda yapacağı manevralarda Yunan zabitanmm ha • zır bulunmalan için İngiliz Amiralı tarafmdan vuku bulan davet üzerine Yunan bahriyesi ümerasından Alek • sandris Matesis ile Laskos ve Kundo • riotisin l»»«|i' bulunmalarına Yunan hükumetince müsaade venlm.ştira keümelere tesadüf edileceği tabiidir. Bu türkçe kelimeler, yabancı istilâlar altutda da eski Türklerin buralarda yaşamakta devam etmif olduklanm is • pat eder muhim deliller olacaktnr. Bu arastırmaların ehemmiyetini vilâyet dahilindeld bütün münevverler, muallimler, köyhjlerimizden mühim bir kısmı idrak etmislerdir. Bu sebepledir ki merkezlere en uzak köylerde bile ele geçen kitabeler bozulmadan, kınlmadan derhal müzeye gönderilmektedir. Vilây«tin saygılı halkının bu alâkasını şükranla yadederim. Bir misal daha söyleyim: Hiç süphesiz kıyafet te ispat delilleri arasında mühim bir mevki tutar. Hitit imparatorlugımun mfarazmdan sonra ve Selçuki devleti tesekkül et • meden evvel gene buralarda Türkler yasamıslar ve harslarile basbasa kal • mıslardır. Müattan evvel 1200 senesine ve Hib'tlere ait olan şu heykelde bastaki külâhı göriiyorsunuz. Aradan 1 7 1 8 asır gibi uzun bir zaman geçmis oldu • ğu halde bu serpuş daha düne kadar Konyada mevlevî şeyhleri tarafmdan kullanılan külâhın aynidir. Demek ki Hitit imparatorluğunun imnrazından Selçuki devletînin teşekkülüne kadar suren zaman içinde bir kıyafet ittîs«li de temin edîlmiştir ve iste bunu simdî şu heykelin ba^mdaki serpusla mevlevî şeyhlerinin giydiği serpusu karjılaştı • rarak hiç süphe ve tereddüde mahal ka'mıyacak surette ispat edebiliyoruz. Konyada ehemmiyetle talrio ehnekte oldrŞumtız ve TüWüŞe taaliuk # • den ! ' * • v»'^ır. T^^^^hTHZ^n neti • ? » • celeri bîzi daima sevindi^vor.» M. AYSEL Milattan 1200 sene evceUnâ ait bir Hitit heykeli bilmek için hususî bir araba yapbrmakla meşgulüm. Bu heykel, Anadolunun ırknmzın ezeli ve ebedî yurdu oMu ğunu teyit edecek muazzam bir tapu senedi mahiyetindedîr. Bu tetkiklerden, miUt tarihhnizin mühim bir boşhığunu doldurmağa hiz • met edecek ehemmiyetli neticeler almagı ümit ediyoruz. Hitit imparatorluğu milâttan sekiz a«r evvel münkariz olmuştur. Bu ta rihle Selçukilerin Konyada yeni bir Türk devleti kurduklan tarih arasmda 1718 astrlık bir zaman (arkı vardır. Bu Mman zarfında ırkuiMza menrap însanlann bu yerlerden aynlmamif olduklannı ispat etmek lâzımdır. FOhakika inkıraz bulan, yıkılan bir imparatorluk, nihayet siyasî bir tefekkülden ibraetkr. Bu teyekkülü meydana getiren mwınlar birçok isti • lâlara, siyasî ve dinî tahavvül ve takalHiplere ragmen buralarda mevcu diyetlerini muhafaza etmislerdir. İste biz bu iddiayı teyit için çalışıyoruz ve bu uğurdaki her eser bizim için çok kıymetli ve ehemmiyetlidir. Bulduğu • muz eserlere ait bazı misaller söyle • yim: Geçenlerde Konyaya gelen ve abideleri koruma heyeti azasından bulu nan bir mtehassıs yunanca bir ldtabede Didimos kelimesine tesadüf etti. Halbuki bu kelime yunanca değildi. An • Iadık ki bu sonuna yunanca bir Os lâhOcası ilâve edümiş türkçe Didim, Dedem kelimesidir. Didim, gelinlerin başına giydirilen taç deroektir ve türkçedir. Gene taç mananna gelen fran • sızca Diademe ve farsça Dihîm keli • melerinin bu Didim kelimesmin tahrif edihuis seküleri olduğu muhakkakhr. Halen Konya vüâyeti dahOinde (De dem) adında koyler vardır. Tetkikler flerledikçe boyle Lâtin ve eski Yu nan harflerile yazılmıs pekçok türkçe Ereğlinm Ivriz mevkiindeki bir kaya üzerinde bir kabartma var. Bu kabartma resimde Tuvanuva kralı olan Varba Luvinin feyiz ve bereket mabudu olan Landon karşısında ibadet et tiği gorülür. Bu dört krallıktan ikincisi olan Miranm Karaman havalisinde, üçüncüsü olan Haballanın Hadim ve Bozkır kazalannda, dördirncüsü olan Aruvananın Seydisehir ve Beyşehir taraflann da bulunduğu anlaşılıyor. Halen Bozkır ve Karaman kazaları dahflinde, Mira, Arırvana, Haballa kralukiannm îshnlerini tasıyan üc kö" vardır. Bu köylertn bu üç hükumetîn tdare merkezleri olması muhtemeldir. MuaJlim Hicri Bey tetkikatma isti naden Haballa kelimesmhı türkçe ve dağlık mahal demek olduğunu iddia ediyor. Filhakika fimdiki Haballa köyfi de sarp dağlar arasında bulunmak tadır. Hicri Beyin bu iddiasını tevsik edebilirsek aslen Turani oldukları esasen amumiyetle kabul edilmekte olan Hi titlerin Tfirklüklerini teyit eder kuv vetli bfr delil daha elde etmiş olaca gız. Milâttan evvel 1390 senesine doğru ikinci Hitit hnparatorluğunu kurmuş olan Subbiluliyuma bu Haballa kral • ehemmiyetli bir surette meşgol YuHanda tolda mermi tayyare patlarken demir kasklarla yerden resımve filim almırken, sağda bir mermi tayyarenin havaya atıhşt, afagıda solda bir mermi tayyarenin maktat, sağda mermi • tayyare uzaktan dare etrork doğrudan doğruya kuvvetli dürbünlerle takip olunuyor. ölüme koşmak olduğu için lcmse yükseldikten sonra patlayıp yaedilmesi kabildi. bu tebl&eye kendini atmak istenıyor ve dumanlar, alevler iç'nds Winklerin ilk mermi tayyaresinin medi. Binaenaley mesele tatbikat sa yere düsüyordu. Fakat bun'ac içine tahrik maddesi ol?rak oks'jenle hasma geçemedi. düne ait hahralardır. Son gelen ha mayi metan konmuştu. İlk model merFakat bundan mulhera olarak Mösberler mermi • tayyarelerin katettiği mi tayyarelerin tecrübeleri Dessauda yo Esnault Pelterie isminde bir Franmesafelerin fazlalaşhğmdan yıldız"*r yapıldı. Bunu Berlin cîvarında Tegeler nz ve Hermann Oberth namn'da bir arascdaki seyahatlere intizaren pek nisan sahasmdakiler takip ett!. Tec • Alman âlind gazlerin mütemadi ya . yakında 15 kilomstroya çıkması ihti • yılroası ve intisan esaslarma müsten't rübe yapılan sahalara seyyar lâbora • ^~1 ; bulundnğundan bahsetmektedir • mermi tayyareleri vucode getirmek tuarlar gctirilerek mermi tayyarele • ler. meselesini dSsunduler. Bu tazyikm nKrmitayyareleri saniyede 5 kilom^tro bir süraüe havaya çıkaracağını be(Birinci tahifeden mabat) Bulgaristanda hududa yaKın Tusap ettiler. nuslar köyü ahalisini toplıyarak kosöz gazetesinin son nüshasmda BulNazariye guzeldi, fakat tatbikat sayun boğazlarcasına dayak ve >şkengaristandaki Türklerin çektiklerine hasmda müthiş müşkulâtia karşılash csden sonra döve döve Ibrahrm oğlı dair yeni tafsilât verilmektedir. Sal'hi öldürüp dısarı atarlar. lar. Gazin her an brrdenbire uçması, Haksöz gazetesinin «Bulgar meZavet köyünde Hüseyin Ağanın zalimi, Bulgar vahşeti> bajlığı alpatlaması, yanmas» ihtimalleri mevcutailesi Bulgarlartn kudurmusçasına tında yazdığı bir makaleyi iktibas tu. Çünkü bu gazi taş^acak höcerenhı savletleı ine tahammül edemiyersk ediyoruz. Gazete, Bulgaristanın fevkalâde mukavemetli olarak yapıl güçhal bacalığa girerek iffet ve is1875 tenberi yaptıklarını izahtan metini kurtarmağa muvaffaik ol sonra diyor ki: man lânmdı ki erîmesin, tutuşmasm, mustur. «Şu son günlerde Bulgaristanda parça parça ohnasm. Çünkü o hoce «Kalava» köyü muhtan Romanyı husule gelen atkerî idare de gene redeki tazyik ve hararet derecesi fev Türklere eza ve cefa etmeğe başladı. Türkler ine silâh verdiği töhnmtile kalâde yüksek bir baddi bulacaktı. Bulgarlar taırafından öldürülmü<tür Bulgarlarm amansız zulümlerine tşe Alman mühendislerraden H. Caferler köyü hatibinin amcasıdayanamıyarak çift ve çubuğunu, Johannes Winkler kanşh. Bu muhennın kızı kaçırılmış ve el'an nam ve evlât ve ayalini yüziistü bnrakarak, dis, Stedenberi csuala işliyen motor ölümü gözüne alıp huduttan Roman nianı bulunmamıstır. Eski Balabanlar camisi içerisine ya topraklarına iltica eden Türk • ler» meselesüe iytigal ediyordu. önce pislik atmiflar ve camideki levhaler oldukça bir yekuna baliğ ol • sade tahrik edid kısmı vücude getir ları kırmışlaedır. makiadır. mekle iktifa etti. Onu istediği gibi yuBu ve bunun gibi insanlığa ve me Bundan bir iki hafta evvel Bul • rütmeğe muvaffak olduktan sonra müdeniyete sığmıyacak şenaat ve de garistan Türk gençlerinden 25 30 nasip bir yerine içine bmflecek par • naetlerin Bulgaristandaki mazlum yaşlarmda tsmail, Ahmet, Recep çayı üâve edecekti. ırk ve düvdaşlarımıza reva görül • Ahmet, HalU, Halil, A,nf Mehmet, Winklerin şuala işliyen motörlerine mesinî Romanya müslümanları na Ahmet Mehmet, Halil Kadir, Ab mına şiddetle protesto eder ve bu bu isim hareketlerini yanan gazin şu dullab, Süleyman, Ahmet Mustafa alan sayesinde yapabfldikleri için ve ve Mustafa Mehmet bu meyandad'ır. yolıuzluclaıra bir nihayet verilmesi hususunda hükumeti metbuamızla, ribnisti. Mermi tayyarenin yürümesiHudutboyu Türk köylerinden âli makamat nezdinde kap eden teRahmanâşıklar, Köseabdi gibi köyni ancak bu motör temin edebüecekti. şebbüsün yapılmasım efkâri umu • lere işkenceye dayanamıyarak Çünkü onun patlayıcı maddelerin iştimiye namına belkeriz.> can atanlar az değildir. ali üe daha kuvvetli bir şekilde tahrik Zavalh Bulgaristan Türkleri

Bu sayıdan diğer sayfalar: