^Cnmhnrivet Casuslar Arasında 112 Nakili: A ÜAVER f Şehir ve Memleket Haberleri j Siyasî icmal Macaristan ve devletler acaristan BaşvfkiH M. GSrabösle Hariciye Naztn M. Kanyanın gelecek ay Var • şovayı ziyEirete karar vermeleri Maca • ristanın haricî styasethıe tekrar bvtfin Avrupanın nazan dikkatfni celbetti. Avrupa drvletleri içinde siyasetinde en ziyade istikrar bulan bir devlet te Macaristnıdır. Ayni zamanda bu dev • : let n »iyaseti büsbütün hareketsiz ol • mayıp ahval ve şeraitin değişmosine mehirane uymaktadır. Bu sayrdedir ki Avrupanın ortasında nesli Turanî ol • masmdan yamn; ve ysbancı kalan Ma carlar sryasetlerinde bezimete nğramı yorlar. Harbi Umumiden sonra Macaristan KraHığının arazisinden onda yedvâ eünden almmıs ve kütle halinde yast • yan milyorjarca Mdar unsuro Çek, Rumen ve Sırp gibi yabancı hüicu metlere teslim edilmişti. Bu frlâket y«bşmemif gibi memleketin idaresf ko . m"rütlerin eline geçmişti. Macar va • tanoerverleri için ilk is bu idareyi yıkmak ve dhildeki yaralan kapatmak olmuştu. Bundan sonra Macarialan, uzak ve yakm devletlerin teveccühu nü kazanmağa çalısmış ve millî hudutI?rm haricinde kalan mUyonlarea Ma cann ana vatana iad^ai için sulh mu abedelerinin tadîli davasında mütemadiyen mücadele ederek mağlup devletlerin cümlesinden ziyade fleri gelmtf . br. Macarstanın bu davası evvelâ tngi lizlerin teveccühünü *™"»n"Wfh, Sabık Başvekfl Kont Bethlen ttalyaya tema . yül göstererek muahedelerin tadîli davasında bu büyük devlebn taraftark • ğmı kasandığı gîbi siyaset âlemtnde : Macaristanı tecrit edilmif b r halde kaJmaktan kurtarmıstu Şimdiki Basve • kil Jeneral Gömböş ise h'm ttalyaya müteveccih siyaseti flerletmif, hem de Almanya fle stkı dosüuk tosis ebneğe muvaffak olmuşhır. Hitler adeta devletlerin boykatu • na uğrtdığı ük sıralarda onu Dk aya • ret eden ecnebi devlet reisi Jeneral Gömbüştür. Muma.<loyh ayni zamanda Almanya ile Orta Avrupadaki devletlerin arasını bubnağa da çalısmufa. Maearistan Avusturyadaa aynlarak tam ishTclâljni kazandıktan . «oara. asırlırca b!rlikte ve ayni han«d«na idaresi al • tmda yasadığı Avuttaryaya karşı da ha s'mimî bir tavur ve hareket almışb. Buun neticesi olarak bu iki devlet ricali vakk vakit görüs<rrek masterek hattı hareket takip edivorlar. Avusturyanm sabric BaşvefciK M. Dollfuss, stk sık Peşteye geb'yordu. Avusturyanm yeni BaşvelriB M. Scbuschnigg de harice seyahaöerine Pesteden başlamışfar. Bu 3d devlet m*lum Roma protokollarile ttalya ile s'yasî ve îktısadi bazı anlaşmalar ak • Kmişlerdir. Fakat ttalyanm Avustur • yadaki son hadiseier esnasmda bu devletı'n bududuna asker yığarak askeri müdahale ile tehditte bulunması 1 • talyanın siyaseti kıhç kuvvetinden zi yade hiknv/t ve kiyasete müstenit ol • dupıma ait akideleri hayli bozmuatur. Bunun için Macaristan Avrupanın Fransadan sonra en büyök askerî dev leti o!an Lehistanla sıkı siyasî m&nase* bata gr'rismeğe mecbur olmustur. Lch * liler M'caristanm istiklâlmi müdafaa için pek çok kurban verd3deri gibi Le. histanm istiklâli uğnmda Lehlerden sonra en ziyade gayret gösterrn ve kan döken Macarlar olmuştu. 1921 de Varşova tehdit edildiği zaman Macaris • tan Lehistana yüz bin kişilik bir gö • nüllü ordusu teklif etnvşta*. tşte bu ta • rihî r>bıtalardan istifade etmek istiyrn Macar ve Leh devlet adamlan ihtimal siyasî itilâf doğuracak bir gaye etra • fında konuşmağa hazırlanıyorlar. MVHARREM FEYZt Polis hafiyeleri, fare deliğinin önünde bekliyen kediyi büe hayrette bırakacak bir sabra maliktirler Delikanlı çıkıp gittikten sonra Sırp, Elliota şu sözleri söylemişb': Bu genci bir yerde gördüğümu hahrlıyorum. Sîzrn Leicester Square (Leysester Sikırver) deki büronuzda memurdu. ^ Hayır, aldamyorsunıız. Aldandığunı zannetmem. Çünkü gördüğüm yüzleri ender onuturum. Sizinle bahsederim ki bu adam siVn m°marunuzdu. Hatta ismînin Brovn olduğunu bile hahrlıyorum. Bahis tutusursanız paranız g'der. O hicbîr zaroan benim memurum de • ğiMi. îsmi de Vilyamstır. Bu kadar malumat çok müpheındL Maamafih, bütiin poIU merkezleriiM bir tamim gönderdik ve matbaalarda ça hşan Vüyams isminde bir genç oiup olmadığmm tahkikini istedik. Bu tamimin eevabmı merak ve endişe fle bek* liyordnk. Londranm şimal mahallele • rtnden btrindeki poliı ınerkezinden beklediğimiz cevap geldi: Tenha ve nm bir sokakta, bir parmaklığm Sı • tünde sflik yazılı bir levhada «Mat baacı Vflyams» yazılı olduğu, fakat yapılan tahkikata gSre, bu binanm bof olduğu b'idıriliyordu. • • Bu kadarı bize kâfî îdi. Bu haberi bir salı rifati, Sğleden sonra saat 2 de öğrenmişb'k. Saat 2,45 te başm&fettiş Fovler, ismi bildiıîien sokaktaa ağnr ağn geçiyordu. Müfetta'ş, sokakta bîran bile durmadı ama alıskın gözleri bir • çok mühîm noktalar görmüştu. 1Ahıra benziyen bir yere açılan kapınıa parmaklığı üstündeki yazılar o kunmiyacak kadar eski idi ama parmaklığm boyasmda burayı açmaça çal»*an bir adarrnn buraktığı yeni izler vardı. 2 Bu parmaklığın karsısmdaki bir bimnjı penceresinde bir levha asılı ve levhanın üstünde «kiralık odalar» yazıl' idi. Bu Ievha daba o akşam kaldırcldı; çünkü ev »ahibi, odalarını Liverpuldan ticaret için geldiklerini ve birkaç fün kalacaklarını töyliyen tiç efendiye kiralamıstu Bu efen • dilerin ticaret adamlanna yaraş • tnıyan garip âdetleri vardı. Evdea Iıiç çıkmıyorlardı. Nöbetleşe, bir tanesi hiç pencereden aynlmıyor, «okağı taratsut ediyordu. Hatta ye • raek zamanlan bile mutlaka birisi pencerede idi. Bu esrarengiz kiracılar, ev »ahibi kadına daha btiyük bir sürpriz hararlıyorlardu Liverpullu tacirlerin, bizim başmüfettiş Fovlerle maiyetindeki memurlardan fluai olduğunu elbette anlamıssmızdır. Odalanmn penceresinden karşıdaki binalan gayet iyi «örüyorlardı. Asıl tarassut ettikleri ev bostu. Sokaktaki parmaklıgm kapısmdan araba geçebilecek bir yol, eve bitişik yarım kubbeli bir yere gidiyordu. Bu kubbeli yerin arkasında ne olduğu pencereden görü • Icmiyordu. • • » . • » ! İş Bankası sergisi Yunan Nafıa Nazm | Macar gazetecileri dün gittiler hazırlıkları İzmirde de büyük merasim yapılacak Galatasaraydaki İş Bankası sergisi • nin hazırlanmasma hummalı bir faali • yetle devam edilmektedh*. Paviyon • ların birkaç güne kadar dekor, boya ve taks'mat cihetleri ikmal edilecek, bundan sonra teshir edilecek esyalarla, istatistik, grafik, Ievha, resim, model vesaire yerliyerine konulacakhr. Sergiye girilen kapınm tam karşı • smda Gazi kösesi hazırlanmaktadır. Buraya Büyük Rehberin bir resmi konacak, altma ts Bankasmm Büyük Gaziye sükranlannı bildirir bir cümle ile, resmin iki tarafına bhrer vecizeleri yazılacaktır. Pavyonlardan kömür islerine tah sis ediieni aynen bir madenocağı ga lerisî halindedir. Sergide mevcudîyetme büvük iHna edilen istatistik ve grafikler hemen kâmüen küb'"k ve nisbetlen'ni eb'atlarüe gosterir sütunlar halinde hazırlanmaktadır. Şeker sanaviinin faalîveb' ve verimi çofc sayanı dikkat bir buluşla temsil olunmaktadır. Yfiksek bir sahhtan asağiva altı delikten sular akmaktadır. Ve bunlar sağdan sola doğru gittikçe azalıp mcelmektedir ve gene ayni sıra ile pancara, vergiye, köroüre, amele • ye ve diğer ibtiyaclara ver'len parayı ve nihayet muesseseye kalan kân gösterecektir. tpekiş paviyonn ise sanayiin maddî manzarası içinde bahar çiçeklerinden yapıhnıs bir demet gibi rub açıcı bir kö«e olacaktır. Burnda fabrikanın faaltyeti, ve randımanı ile beraber zarif kumaşlan, güzel tuvaletleri man • kenler özerrHe ince bir zevkle teshir p^ilîr göreceğiz. iş Bankostmn 10 uncu ynldo^ü • miinde izmirde de merasim yapılocak * tzmir 17 (Hususî) İş Bankasi • nm ononcu yıldönümü 26 ağustosta, burada da muazzam 'tezahürafla kutîuIanacaktır. Ayni gunde açılacak olan bevnel • mîlel sergide, bankanm on senel'*k faaliyetleri de modern bir şekilde can • landınlacaktn*. ts Bankası paviyonla n dekorasyon itibarile de emsaUiz bir hâdise teşkil edecek kadar güzel ve iht:ıtamlıdır. tzmir gazeteieri, ts Bankasmm e • nuncu yıldönümü miipasebetile yaz dıkları makalelerde, bankanm nv'llî iktısada yapbğı yüksek hiznoetleri sitayişle kaydetmekte, Büyük Şeften aldığı ilhamla bankayı knran ve kudretli iradesile bankacılıktaki Törk zekâ ve kab'liyetini göstermiş olan tkhsat VekHi Celâ! Beyin bu es»rinden bay ranl'kla bahsetmekte, ts Bankasmm dfh'l ve hariçte kazandığı itibar ve emnîveH anlarmaktadırlar. Ayni ya zılarda, ts Bankası paviyonlarmm ha • zırlanmasmda gösterilen ince zevkten, yüksek zekâ ve kabilivetten de bay ranlıkla bahsedilmektedir. Tarassudun iik iki günü, memurlar, parmaklıktan içeri kimsesıin girmediğine yemin edebilirlerdi; fakat cuma sabahı, «okakta bir delikanlı göründü ve parmaklığın kilidini açarak içeri girdi. Uç saat görün medi. öğleyin, elinde küçük bin se> petle geaıç bir kız geldi. Parmak • lığın önünde durdu. Bu genç kız narin ve esmerdi. Memurlar, bunun delikanhnın kardeşi olduğuna hiikmettiler. Kız, kapınm önünde şarki söylemeğe başladı. Bu, içten gelen ve neş'eden doğan bir söyleyiş değildi. Çünkü se»i de, söyleyişi de fena idi. Zabıta memurlan, şarkımn, geldiğini kardeşine haber vermek için bir işaret olarak »öylendiğini tahminde gecikmediler. Nitekim, bi • raz sonra, parmaklığın kapısı araIandi, kız, elindeki sepeti içeriye soktu. Mcmurlar, delikanhnın kollan sıvalı olduğunu ve sepeti alıp yarım kubbeli yere girdiğini ve gözden kaybolduğunu gördüler. Sepetin içinde onun ögle yemeği olduğuna süphe yoktu. Genç kız geldiği istikamete döndü. Zabıta memurlarından birinin kenduini ta kip ettiğinin farkında bile değildi. Memur genç kızın evini öğrenmek ve adresini kaydetmek istjyordu. Onlar gidedursunlar biz gene Fovlerle beraber pencereden karşıki evi tarassut edelim. . Meslektaşlarımız tîkrar Türkîyeye gelecekler Uç yündenberi şehrimizde bu unmakta olan Macar gazetecileri dün akşam vapurla ve Varna ta • rikile Budapesteye hareket etmiş lerdir. tstanbul Matbuat Cemiyeti hu sviii bir muşla Macar tnisafirleri dün Floryaya götürmüs ve orada şereflerine bir ziyafet vermiştir. Ziya fet hakikaten çok samimî bir hava içinde geçmiştir. Ziyafette Cemiyet nanuna Neşet Halil Bey bir nutuk söyliyerek Macar meslektaşlara doyamadan ay rıldıklanm ve tstanbul matbuat mümessillerinin kardeş millet ga setecilerini tekrar aralannda seIâmlamakla bahtiyar olacaklarını söyemiştir. Bu mıtka mukabele eden Macar gazeteciler heyeti reisi M. Beres te Türk matbuat mümessilleri ve gazetecileri tarafından gösterilen büsnü kabul ve samimiyeti hiçbir zaman unutamıyacaklarını söyle mistir. Macar meslektaşlarımız Türkiye hakkmda uzun uzadıya tetkikatta bukınmak üzere pek yakında ts • tanbula tekrar gelmek niyetinde olduklannı söylemisl«rdir. ' M. Konstanten Çaldarit Yunanistan Nafıa Nazım M. Konstanten Çaldaru dün vapurla sehrimize gelmiştir. Nazır nhtımda Yunan sefaret erkâoile koloni tara * fından karşılanmıştır. M. Konstanten Çaldaris tstanbulda bir müd • det kalacaktır. Armutlu kaplıcası Bursa Belediyesi imar faaliyetine başladı Bursa (Hususî) Armutlu nahi • yesindeki kaplıcalann ıslahı için Gazi HazreUerinin irsatta bulunduklarmı baber aldık. Büyük Reisimiz burasmı pek beğenmisler ve kasabanm derhal Yalova ve Bursa kaplıcalan gibi otu • rulup gedlmiye mfisait sekle sokulmasmı emir buyurmuflardır. Valimiz Fazb Beyle Fırka ve Bs • lediye reisleri, Nafıa Basmühendisi Beyler Armutluya giderek vaziyeti tetkik etmişlerdir. Armutlu fle Gemlik arasındaki yo • lun tamirne hemen başlandığı gibi, Armutlu fle Yalova arasındaki yolun da hazırlıklanna girişflmistir. Armutlu nahiyesine aynca bir tel • grafhane ve telefon tesisatı yapı'mak üzeredir. Belediye reisi Mııh'ttin Bey ba kasabada yapılacak tesisatı tenvn için tstanbula gitmiştir. Geç vaklt, delikanlı da çıktı, parmaklıklı kapıyt kilitledi ve genç kızın gittiği tarafa yollamh. Polis hafiyelerinin bir iz takip ederken gösterdikleri sabır ve se • bat daima hoşuma gider. Bu me • nrurlar, bir fare deliğinin önünde bekliyen kediyi bile Ijayrette bırakacak bir inat ve ısrar gösterirler. Efrer Londrada bir kânunusani gecesinin fecrine sabah demek ca • izse böylece cumartesi sabahını buldular. Fovlerin tahminleri doğru ise Elliot, bugün, mutlaka, demir parmaklığın önünde görünecekti. Urun saatler beyhude beklediler. Ne gelen var ne giden! Birdenbire penceredeki memur, sanki duyulmaktan korkuyorcnus gibi telâsh bir sesle mırıldandı: Geldi efendim, geldi. Fovler pencereye kostu, gelen adamı, kapıdan içeri girerken gördiL Bu, Elliot değil; dünkü delikanlı idi.. Akşam olmuştu. Bu kisa ve karanlık kânunusani gününde, saat dörtten biraz sonra gece ohıyordu. Memurlar, üç saat daha, açık penceranin önünde oturdular. Bu üç saat içinde sokaktan bir tek ara • ba veya otomobil geçmedi. Yalnız bir düzüne kadar yayan adam işlerinden dönerken sokağın sessizliğini ve ıssızlığını muvakkaten gider diler. ^^^^^^^ (Mabtıdi var) MÜTEFERRtK Gelen muhacirler Evveün gün Romanyadan ve Yu • goslavyadan üri kafile Türk muhaciri gelmiştir. Bunlar Anadoluya ve Trakyaya yrrlesb'rfleceklerdir. Hükumet, muhac'rlerin sevk muamelelerinin en fazla üç gün içinde bitirilmesrai emretmiştir. DUn yaqmur yağdı Geçenlerde müküm süren şidd tli stcaklardan sonra şehrimizde tabu yaz havasj başlamış, fakat perşembe gü . nü hararet derecesi gene birdenbire 33 e fırlamışb. Perşombe günü ve gecesi hava çok sıkınhu geçmiş, fakat dün sabah saat beşe doğru hafif hafif yağmur çiselemeğe başlamışbr. Biraz sonra d a yağmur şiddotlenmiş ve sağnak haüni almıs, fakat fazla devam etmemiştir. Maamafih yağmur muhtelif fasıla • larla akşama kadar devam etmiştir. Hararet 18 dereceye kadar düşmüştür. ECNEBİ MEHA FÎLDE " Petit Parisien,, sahibesi şehrim'zde Dünyamn en fazla satılan gazetelerinden biri olan Petit Parisienin sahip ve müdürlermden olan Mndam Dapuis Patris vapurile şehrim:ze gebnistir. Matbuat cemiyrti namma i*"ikbal edibrfs olan Madam, yirmi bes sene evvel ts • tanbola gelmiş olduğunu sSyliyerek demistir Id: « Yeni Türkiyeyi yakmdan gör • meğe geldim. Bir müddot kalarak teL. kikat yapBcağım. 25 sene evvelki gör • dfiğum memleketinizi çok değismis buldum.» Şehrim ze gelecek Polonyalı talebe Varşovadaki Şark Enstitüsü ve Oniversite talebelerinden 15, 20 kişilik bir kafile, bu ayın sonlanna doğru şehrimize gelecekfa'r. Lehti talebenin Enstîtüdeki muallimi doktor Abdullah Zihni Bey, Dil Kurultayı mesaisini takip etmek üzere daha evvel lstanbula gelmiştir. "olonyah talebe memlekeomizde bir ay kadar kalarak tetkikat yapa • caklardır. Gelecek talebe kâmilen türkçe bilmektedirler. Talebe kafilesi şehrimizde kaldıklan müddetçe Gala tasaray lisesinde misafir edüecektir. Üç Vilâyette yeni bir cins koyun yetiştirılecek (Birinci tahifeden mabc'' beraber yarın Karacabeye gide • cektir. Hükumetnnizin, sanayi, programtnı tanzim ederken pamuk ve yapağı ifini de ele almıs ve yapağı îfi için Bursa • Bahkesir ve Çanakkale vilâyetlerinde Merinos koyunu yetistirmeğe karar vecmisti. BununU. beraber altı senedenberi meralekette yetistkilen Merinos koyunlannm kârlı olmadıkları düşünülerek bu vilâyetlerde profesör Spöttel taraiından teklif edilen tarıda (ıslah edilmis yerli koyun veçhesi) kabul edilmiftir. Yeni yetisttrilecek koyunlann yapağılarmdan giydiğimiz elbise ku • maslarmin yüzd* doksanı yapılabilecek ve bu hayvan ayni zatnanda köylü için de kârlı olacaktır. Yani köylü bunların etlerinden, sütlerinden ve ayni zamanda yapağısuıdan da istifade temin edecektir. Bu koyunlann hactahklara mukavemetleri, yol yürümeğe kabiliyetleri, sıcağa •oğuğa dayanmalan fazla olacak • tır. Profesör Spöttel tarafmdan ya pılan bu plân Vekâletçe kabul edilmis, tatbikat sahasma geçmek üzere memlek«tin umumî yetiştirme, ziraat ve mer'a vaziyetlerini tetkik etmek için bayvan yetiştirme profesörü Spöttel ile muavini doçent Kadrî Bey, hayvan hastalıkları profesörü Beller, muavini doçent Sü reyya ve Ziraat Vekâleti zootekni şubesi müdürü Nurettin Beyler, Ankara Ziraat Enstitüsü şeflerinden Salâhattin ve Nevzat, Bursa Ziraat mektebi muallimlerinden Fikri ve Necati Beyler İhsan Abidin Beyin riyasetinde ve bu üç vilâyetin Baytar müdiir ve müfettislerile birlikte tetkikatlarmı bitirmişlerdir. Heyet, Bursa ve havalisüe Karacabey, Bahkesir, Susığırhk, Ayva hk, Çanakkale, Biga, Gönen, Manyas, Bandırmada tetkikat yapmıs ve şehrimize dönmüştüV. Şimdi he yet küçük gruplara ayrılarak min takalarm ayrı ayrı yetistlume ve mer'a ve hayvan yemi vaziyetle. ini tetkike başlmıştır. Heyetten öğrendiğime göre: Yeni plânm tatbikatma subat 935 ten itibaren baslanabilecektir. Yetiştirmenin esas merkezini Bursa teskil edecektir. Heyet azası gezdikleri yeı lerin birçoğunda halkla temas et • miş, memlekette yetisecek ince yapağılı koyunlann faydaîan hakkında kendilerine izahat vermis ve bilhassa Bahkesir ve Gönende koyuncularin mühim bir ktsmıoın işticak ettiği iki büyük konferans tertip ederek memleket iktısadiyatına bu veçhede taalluk eden en basit noktalar ayrı ayrı görüşülmüştü.. önümüzdeki seneden itibaren üç vilâyettea bühassa Bursada ve damızlık merkezi olan Karacabey harasında mer'a ve hayvan >emi işine fevkalâde ehemmiyet verilecek ve bu işe yai'iyacak E!it sürülerin ye tiîtirilmesine Karacabeyde başla nacakUr. Musa Polonya konsolosu Şile fahrî hemserisi Polonya konsolosu M. Vegne Borç bir nrriiddet evvcl dostlannın tavsiyesi üzerine isb'rahat etmek için Şfleye git • mişti. Mumaileyb Şflede bir ay kaldıktan sonra dün avdet etmiştir. Kendisi Şileyi ve Şile plâjlartm çok sevmîıTir. Konsolosa Şilekler fahrî hemselUik unVanını vermislerdir. GÜMRÜKLERDE Yeni bir tamim Gümrük Muhafaza kumandanlığı muhafaza lat'alaruıa bir tamim gön > dererek gümrük salonlannda vazife a» Ian muhafaza memurlarının gümrük memurlan tarafından muayene edilen eşyalar arasında resme tâbi esyadan bulunduğu halde resme tâbi tutulma • masına dair muamele yapıl • dığmı görürlerse bu eşya yı gümrük haricine çıkaırtmtyarak gümrük âmirine ve müfettişine malu mat vermekle beraber derhal zabıt varak^ı tanz'm etmelermi bildirmiştir. Fransız mason meb'usları A'nerikadan qelecek eşyanın ithali Şimalî Amerika eşyasmın yapılmış ve yapılacak ticaret itilâflan ile ser bestçe veya tesbit edilen kontenjanlar dahil'nde ve hususî takas esasları da iresinde m?rr»lekevimize sokulması hususu Gümrük ve tnhisar'ar Vekâletince gümrüklere tamim olunmuştur. Millî Müiafaa Vekili geldi Millî Müdafaa Vekili Zek&l Bey dün sabahki ekspresle şehri mize gelmiştir. Zekâi Bey şehrimizde bir müd det kalacaVır. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştu? j Türkiye Senelik 1400 Kr. Altıaylık 750 Üç ayhk 400 Bir ayhk 150 150 Hariç î in Miirettiplern intimaı geri kaldı Cemiyete ait bazı mühim cneselelerin müzakeresi için toplanacağı yazılan Mürettipler Cemiyeti umumî içtimaı dün ekseriyet olmadı ğından yapılamamıştır. Içtima gelecek hafta cuma gününe tehir edilmiştir. şeraiti I v ı n « Memleketimize Fransız mason meb'uslarından bir grup gelece ğini yazmıştık. Resmimiz bu zevattan bir kısmını dün vapurdan çı karken gö»termektedir. 1700 Kr. 1450 80Q yoktur