2U lemmuz 1934 ÇOCÜHK MÂSALÎTÂRI SSSSÖSSSOöıagagsöanoogsSS Vaktile Arabistanın bir şehrinde iki kardeş vardı. Biri çok zengindi ve adı Kasımdı. öteki çok fakirdi. Adı A!i Bfibp idi. Bunlann her ikisi de evli i dUer. Ali Baba, ailesini geçindîrebilmek nüne gelince AU Babanm anhtmış ol • duğu veçhiie kenanna bir demir çu bukla iiç defa vurdu. Kaya yerinden oynadı. Kasım içeri girip çuvallannı, torbalarmı altınla mücevherle doldurduktan sonra dısan çıkmak için demir parçasile üç defa kayaya vurdu. Açıkta duran kaya yavaş yavaş gelip kapıyı kapattı. Kasım içeride k'lmıştı. Çiin kü kayaya d'şan çıktıktan sonra uç darbe vuracağı yerde bunu içeride i ken yapmıstı. Arhk kayayı yerinden oynatmak ihtimali yoktu. Anc?k gelip dışarıdan üç demir darbesi vurmak lâ • zundı. Tabiî o gece hırsızlar geldiler, kendi sırlarmı öğrennvş oldugunu gördükleri Kasımı öldürüp orada bıraktılar. Fakat ertesi akşam geldikleri zaman cesedi yerinde bulamaddar. Ali Baba gelip kardeşinin ölüsünü almış, kax • dığı bîr mezara götürüp gömmüştü. Hırsızlar o zam?n telâşa düstüler: Bızim sırnmızı bir başka adam daha biliyor. Onu da arayıp bulalım! Hemen birkaç tanesi şehire inip son zamanlarda ö!en kimselerin akraba ve taaüukatını soruşturmaya başladılar. Hırsızlardan biri bir eskici vasıta • »ile Ali Babanm ksrdefinin öldüğünu öğrenmiş ve kapısma tebeşirle bir i?a • ret rizmifti. Tam o sırada Ali Babanın hizmetçi 11l werakh Bîr deniz canavarı daha! Asyanın cenubundaki memle • ketlerden Siyam balıkçılan «Siçang» adası açıklarında boz renkte müthiş bir deniz canavarı gördüklerini iddia etmektedir ler. Bir nevi balık şeklinde olan bu hayvanın boyu 12 metro imiş. Uzerindeki kanatları da tırtıllı ve şeffafmış. Yani bir tarafından MCMLEKETLERK ÇOCUKLAR. FAYDALl BÎLGÎLER Arjantin karıncası Portekizdeki tarla sahiplerinin hali berbat!.. Birkaç sene evvel, Cenubî Amerikada Arjantin memleketinden Lizbona öküz derisi getiren bir gemi bu derilerin arasında «Arjantin karıncası» denilen muzır bir nevi karmcayı da beraber getirmiş, kimse far kına varmadan az zaman zarfın için civardaki ormandan odun kesi • yor, eseğine yükletip çarşıya getiri yor, bunlan sahp çoluğuna, çocuğuna ekmek ve yiyecek tedarik ediyordu. Ali Baba, her zamanki gibî bir gün gene ormanda odun keserken uzaktan bazı giiriiltüler işitti. Bu gfiriütüler, bir takım »üvarilerin atlannın nal »eslerini andınyordu. Ihtiysr korkusundan bir ağaca hrmandı. Onun yüdınmla ya • nlmış güvdesinin arasına saklandı. O • radan aşağıda cereyan eden bütün vak'a'arı görebilecek ve kendisini kat'iyyen k'mseye göstermiyecek bir vaziyette idi. Gelen suvarüer, ySzIerine ve kıya fetlerine bakılırsa hiç te iyi adamlara tenzemiyorİEr, hırsız, eşkıya makulesi oldukları tavır ve hareketlerinden an • laşılıyordu. Reisleri, AÎi Babanm üzermde bu lunduğu ağacın yanmda bir kayanın önünde durmuş, bir demir parçasfle bir kenarına iiç defa vurunca kaya yerin den oynamif, arkasından bir kapı a • çılmış, hırsızlar sırtlanndaki çuvallar ve yüklerle birükte içeri girmişler, sonra kapı tekrar kap>nmıştı. Aradan çok geçmeden bırsızlar yüklerni içeride bırakarak boş çuvallarla dışan çıkmışlar, atlanna binerek uz?klaşıp gitmislerdi. Onîar gözden kaybolunca, Ali Ba ba saklandığı yerden indi. O tnağara • da acba ne var, diye dehşetli bir me : rska düşmüştü. Onun Içn g dip elir.e bir detnir parcası aldı. Uç defa kaya nm kenanna vurdu. Kaya, yerinden o y nıyarak Ali Babaya yol verdi. Ali Baba iceri girince çördügü manzara karşısmda bir miiddet hayran kaldı. Her tarafta nihayetsiz servet yı ğnlan vardı: Altm, gümüş, mücevher, eîmas, kıymettar kumaslar, ilâh... Ali Baba, eşeğine bunlardan bir kısmını yükletti. Kayayı gene üç demir ka'ktı şehire darbeslle yerine yürüttü, si Mehmet çarşıdan dönmüç, kapmm üzerindeki işareti şüpheli görerek o so • kaktaki bütün kapılann üzerine ayni işareti çizmişti. Eşkıyanın reisi sırlannı öğrenmiş olan adamdan intikam almak üzere içaretli kapıyı aram^k için sokağa girdiği vakit şaşırıp kalmıstı. Çünkü her kapıda ayni işaret vardı. Ertesi gün reis tekrar eskiciyi gör • dü. Ona btrçok paralar vererek Ali Babanın evini tekrar öğrendi. h. Birkaç gün sonra Bu sefer kspuun üxerine çakı ile bir işaret yap çete reisi tüccar küpler kıyafetine girmiş ve hayvamna mıstu bakılınca öbür tarafı görünü • yormuş. Canavar gayet süratli gidiyormuş. Fakat balıkçılar cesaret gösterip zıpkııı atrnışlar, tüfekle ateş etmişler. Galiba hayvan yaralanmış olacak ki, etrafındaki sular kırmızıya boyanmış. Buna rağmen canavar denizin içine süzülüp gitmiş. Şimdi balıkçılarla birlikte Siyamlılann bir çoğu da hayvanın tekrar meydana çıkmasını bek liyorlar. Bir takım balıkçılar da tek • rar balığa çıkmaktan cekiniyor lar. Siyam hükumeti, bu cana varı yakalatmak için birkaç gambotu takibine memur etmîs. Acaba, bu da, tnsrilteredeki Loknes gölünde görüldüğü id dia edilen canavar gıbi hayalî birşey olmasın. "Ba ncakta sade intanlar değil çiçetder de tu l Fabrikalarımız Ahaliyi san'ate ktmte teşvik etmedit Milletin körlenmişti gtinden güne heveri! Padişahhk devrînde yurt ileri gitmedi, Saraylardan aktetü yatnız saz, çalgı sesi! 1^Çocuk hayatından levhalar^) da mubarek hayvanlar üremi? • ler. Lizbon ve civanndaki bostanlarla, tarlalara musallat ol muslar. Ancak bir toplu iğne başı ka * dar büyük olan bu hayvanlar o ralarda ekin ve sebze namına ne varsa hepsini tahrip edip bitir • mişler. Bir kısmı da kuşlara ve tavuklara, horozlara üşüşüp on ları öldürmüşler. Binbir ilâç yapılmış, bulun • duklan yerlere zehirler dökül müs, hiçbiri fayda vermemis. Külâhlı yanardağ Cenubî Amerikada Nikaragua Cumhuriyet olunca fakat çarkı yerine Memlekette duyuldu makine sadaları! Fabrikalar kuruldu virane üzerine, Bacaların dumam aştı yüce dağları!.. San'atimiz, fennimiz gitiikçe genişliyor, İyi, güzel ne varsa bir anda kapıyoruz! Tezgâhlar dinlenmiyor, makineler isliyor, Bize herne lâzımsa kendimiz yapıyoruz!.. Anne ve yavrasn yükleterek Ali Babanın kapısuu çal • Ali Baba dısan çıkmca adam şöy • Bilmeceyi halladenler Temmuz Bulmacası bir kuş isnu bulunuz ki: tkind, fiçüncü, dördüncü harfleri bize pek yakm biri olsun. Üçüncü, dördüncü, besinci harfleri bir yemiş olarak yenain. Dördüncü, üçüncü, birind, îkind, beşmd, yedind harfleri sıraya konduğu zaman bir şehrimiz meydana çık r,r>. Yedind, altıncı, beşind, dördüncü, üçüncü harfleri sıraya dizildiği vakit: onu seve seve içelim. Birind, ikinci, üçünctf harfleri sıra • ya konduğu vakit vücudümüzde bir • şey olsun. Doğru halled'enlerden birinciyt 5 lira, ikinciye bir mürekkepli k a • lem, üçüncüye Foto Etemde resim çıkarmak hakkı takdim olunacaktır. Dördüncüden yüzüncüye kadar muhtelif hediyeler. Bilmeceyi doğra halledip te bize fotoğraf gönderenlerin resimleri d e gazeteye basihr. VIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIII llllllltllllllUIIIIIIUIUN geldi. Kansı Ali Babanm bütün bu getirdiklerinîn ne kıymette oldugunu anl?mak için bazı şeyleri alıp Kasımra kansına götürdü. Kasımın kansı şim diye kadar gördüğü mücevher ve el maslardan hicb'.rine benzemiyen bu eşyanm narıl olup ta Ali Babanın eli ne geçtifcine şash. Her birine şöyle t'hminî bir fiat biçti, akşam kocası gelin ce de ona: Senin kardeşm fakir görünür a ma, »enden çok zenginmiş. Bugiin ka • ruuıın bana getirdiği seyleri bir gör meliydm.. ö y l e elmaslar, öyle mücev herler ki, sorma!. Kasımm kıskançlık damarlan ka • bardı. Hemen kardeşine koştu: Yahu, dedi, o alhnlan, mücev herleri aereden buldtm?.. Ali Baba özü sözü doğru bir adam olduğu için kardeşine başından geçen macerayı olduğu gibi anlattı, fakat meselenin aralarmda bir sır olarak kal masuu rica ettL Kasıra işi kimseye açtnıyacağını vadeyledi. Lâkin eve döner dönmez: Hanım ben eşeği alıp şu orma na kadar gidecegim, sak\<ı merak et me! Dedi ve yola düzüldü. Kayanın o hükumeti dahilinde Mazaya namında sönmüş bir yanardağ var Uzak yerden geliyorum. Malla • dır. Civarmdaki arazi çok mümnmı satamadun. Onun için köyüme döbit ve mahsuldardır. Oralarda nemiyeceğim. Hanlar da dolu.. Hiç >er pekçok ananas ve muz yetişir. yok, eğer beni evinizde bu gece mi • Fakat bu yanardağ beş on senesafir ederteniz minnettannız alurunu de bir müthiş bir zehirli gaz saAli Baba iyi kalpli bir adam oldu • lıverir, bostanlarda, bahçelerde ğu için: ne kadar yemiş varsa hepsini Hay hay, dedi, başimızın üstün mahvedermiş. Köylünün bes on senelik kazancı da böyle hep de yeriniz var.. Buyurun, içeri! birden mahvolur gidermiş. Çete reisi hayvanuu ahıra bağladı. Halk düsünmüs, tasmmı» bu Küplerini taşlığa koydu. Yukarı çıkıp zehirli gazin oradan baska bir yemek yedikten sonra odasına çekildi. yere çıkıp gitmesini temin ede • Arkası gelecek defa cek bir vasıta bulmayı kararlaş tırmış. Almanyadan birkaç tane mühendis getirilmis Bu yanar dağa fennî bir külâh yaotınlmış. Bu külâha merbut borular gaz • leri yirmi otuz ki'ometre'ik co rak araziye sevkedip orada top rağa salıverecekler. İki sene cal.mıld'.ktan sonra proie hakikat haline gelmis. Alman mühendisleri paraları alıp memlsketleri ne dönmüşler .. Fakat ertesi sene zehirli gaz gene ahalinin yamişini, bostpn'nı harao etmiş. Muayene, tetkik neticesi kiilâ hın küçük, boruların d?r yapıldıeı anlaşılmış... Simdi mütekrar geti«ilerek Maallim Saatte aehnener ki>o~ hendisler ö külâh büvüUü1 '"*k, boru metre katetmek üzere iki otomobilden biri Büyükdereden, diğeri Şişlar sfenisl^tice'^k . Ra • liden hareket etseler nerede bulu • kalım bu sefer z^iil şr»7İr^»n furlar? tamamile k>"**ulmak imkânı hâTaleb* Hastane kapısında musıl olacak mı? allim bjsyl le yanılıp yakılmaya basladı: Çocuk portreleri B Imeceyl doğru halledenlerden bıze fotoğraf gonde renlerın resimlerlni basıyoruz. Bunlann içlnde mükâfat kazananlar da olabillr Pakat mukâfatlar ancak her aybası çıkan buyuk lıstede lsim ve adresı bulunduktan sonra istenebilir. 1 Darende Hacı Veli zade Osman Efendi oğlu Mustafa 2 İstanbul 30 uncu ilkmektep 72 Hıkmet 3 Mersln mütekalt mühendis Abdurrahman Nafiz Bey oğlu Nuri 4 Çeşmemeydanı Alacamesçit sokağı Ahmet 5 Bulgaılstan Pravadı Turk «İstlk bal> kulubunde Mehmet 6 D yarbekir Gazl Paşa mektebinden, Aziz Behzat 7 Kayseri crkek Usesl 752 H. Yalçm. 8 Samsun Bağdat cad desi Mehmet Bey cğlu HallL 9 Beşiktaş Şerlf sokagı 3 numarada Mürüvvet Azlz. 10 Gedlkpaşa, Yahyapaşa sokagı 4 Fıkret Hüsnü. : i 21 incl Ukmektep 235 Cemal Ali 12 Balıkeslr Namık Kemal mekte binde 21 Halü. 13 Hoeapaşa 27 numarada Abdullah KâmU 14 Mudanya, Nis^bolu köyü ilkmekte»i 64 Ismaü 15 v*fa Usesl 875 Orhan Nlzaml 16 44 u^cü ilkmekteo mezunların • dan Guner Fazıl. Of, aman, ne sıcak!