V Camhariyel HTemmuz 1934 Sinemacılarla Belediye bir türlü anlaşamıyoriar (Birinci gahifeden mabat) dirilmiştir. Vekâlet ayni zamanda, sinema • cılara da cevap vererek sinemalann açılraası için Belediyeye müracaat etmeleri lüzumunu tebliğ etmiştir. Bunun üzerine sinemacılardan mürekkep bir heyet diin ögleden sonra VaJi ve Belediye Reisi Mu • hittin Beyi ziyaret ederek müesse • leri kapanmadan evrel teraküm eden Darulâceze hissesini vermeğe hazır olduklannı söylemişler ve bundan sonraki Darulâceze resmi şimdilik tecil edilmek kaydile, ti • nemalarm açılmasına müsaade o • lunmasını rica etmişlerdir. Vali Bey, kendilerinin vaziyet • lerini nazan itibara alarak tnalî bazi kolayhklar gösterilebileceğine işaret etmekle beraber istedikleri gibi Darulâceze hissesinin tamamı nın tecil edilemiyeceğini beyan etmiştir. Sinemacılarla Vali Bey arasın • daki müzakereler dün akşam geç vakte kadar devam etmişse de iki taraf ta noktai nazarlarmda ısrar ettiklerinden görüşmeler neticesiz kalmıştır. Bu itibarla sinemalann açılması şimdilik mümkün olmıyacaktır. Muhittin Bey bu toplantıyı mü • teakıp bir muharririmize şu beyanatta burunmuştur: « Dahiliye Vekâleti sinemaiar bakkmda ittihaz ettiğimiz karan ve tatbflc ettiğimiz tedbirleri usul ve kanuna muvafık bulduğunu bize bildirmiştir. Sinemacılar, tnalî müşküllerin den bahsettiklerinden kendilerine usul, nizam, kanun ve teamülün müsaadesi nisbetinde kolaylık göstermeğe hazır olduğrumuzu söyle dik. Fakat bu kadarı onlara kâfi gelmiyor. tşliyen borçlannı öde mek ve bundan sonraki Darulâceze resmini gayri muayyen bir müd • det için vermetnek istiyorlar. Böyle bir tecilin nekadar devam ede • ceği malum olmadığından meçhu • lâta isthıaden muamele yapmağı muvafık görmedik. Sinemalann ne zaman açılacağı bizi alâkadar etmez. Sinemacılar, devlet mevzua • tında hak diye tanınmıs olan seyi kabul edince sinemalar açılır. Bi • naenaleyh vaziyette bir değişiklik yoktur. Darulâceze hissesi verilmeden sinemalar açılamaz. Sinemacılar bir hak iddiasile mahkemeye müracaat ettnişlerdir. Biz sinemacıları haklı görmüyo ruz. Fakat mahkeme bizim gcrmediğimîz tir hakkı onlara verirse bittabi diyeceğimiz yoktur.» Sinemacılarm müterakim Darulâceze hisselerini tediyeye muvafakat etmeleri üzerine Belediye aiacak davası açmaktan vaz geçmiştir. Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey Trakyadan avdet ettikten sorra sinemalar meselesile mesgul olacaktır. SVıemacılar, Vekil Beyin bu işi haUedeceiHnî îhnît etmektecürJor. Yerli Mallar sergisinde de rekabet! Floryaya giderken Kunduracılar ve lâstikçi ler hazırlanıyorlar Bu sene açılacak olan altıncı yerli mallar sergisinde kunduracılann bü y."ık bîr paviyon vi cude geîirraekte olduklannı yazmışhk. Kunduracılar bu san'atin Turkiyede en eski bir san'at olduğunu ve mevaddı iptidaiyestnm tamamen memleketten çıktığını gösterir bir de grafik hazırlamaktadırlar. Diğer taraftan lâstik sanayicileri de kvnduracılardan aşağı kalmamak îçin çalışıyorlar. Deri Lâstik rekabeti hakkında lâstik fabrikacilaımdan bir zat dün bir muharririmize şunlan söyle • miştir: « Bu seneki sergide biz de kauçuk sanayünin az zamandaki inkisafuu ve memlekete olan msnafiini göstermek için elimizden geleni yapacağız. Bu memleketin lâstik sanayiine çok ihtiyacı vardır. Halkın lâstik mamulâta gösterdiği büyük alâka da bunun en güzel bir delilidir.» tnhisarlar tdaresi bu sene sergide bir de atölye vücude getirmektedir. tnhisarlar fdaresinin sergideki atelyesinde yaprak halindeki tütünler kıyı lac?k, sigara haline getirilecek ve paketlere de orada konuldnktan sonra halka satılacakhr. Bu suretle sergiyi gezenler sigaralann nasıl yapıldığını görmüş olacaklardır. Bu sene sergide büyük bir Lunapark yapılmaktadır. Muhteh'f eğlenceler bulunacaktır. Tertip heyeti bu sene sergiye iştirak eden firmalar için büyük bir sürpriz hazvlamaktadır. Bir otomobfl devrildi, 4 kişi yaralandı Topkapı Florya yolunda fecî bir otomobil kazası olmuş, bir erkek, dört kadın ağır surette yaralanmıstır. Doktor Nîhat Sezayi Bey yamnda Madam Bert, Madam Levi ve Madam Krope isminde üç kadın ol duğu hâlde otomobilile Floryaya giderken bu kazaya maruz kalmıslardır. Kaza, Davutpaşa köprüsü civarmda bir vhaj donerken olmus, fazla süratle seyreden araba geniş btr hendeğe yuvarlanmış ve bir iki taklak attıktan sonra bir ağaca çarptnıs ve tamamen parçalanmıştır. Kaza neticesinde doktor Nihat Sezai Bey birçok yerlerinden ve sağ göründen, Dadam Krope de göğ sünden yaralanmıştır. Madam Bert ile Madam Levînin yaralan nis • beten hafifçedir. Kazazedeler ka • zayı müteakıp oradan geçenler tarafmdan görülerek Gureba hastanesine kaldrnlmıslardir. Hâdiseye Müddeiumumî muavinlerinden Şefik Bey vaziyet etmiştir. Rektör Neşet Ömer B. in istifası teeyyüt etti (Birinci sahifeden mabat) verdiğim istifa kabul edildi. Üni • versite inkisaf yolundadir. önü müzdeki sene zarfında daha ziyade tekâmül edecektir. Ders levazımı sipariş edilmektedir.» Neşet ömer Beyin Ankaraya davetini müteakıp anî surette istifa etmesi beklenmediğinden bu istifa Universitede hayretle karsılanmıs tır. Çünkü kendisinin Ankarada Üniversiteye ait isleri ve bu naeyan da bilhassa doçentlerin maaslanna zam yaptırmak meselesini takiple mesgul olduğu ve vaziyetinde isti fayı raucip olacak birsey bulunmadığı zannedilmekte idi. için Alman profesörlerinden M. Şvart zın getirtihnesi mukarrer olduğu v« onümüzdeki sene vazifesine bashya cağı ve Ebülulâ Beyin kadro haricin de kalacağı söylenmektedir. Hukuku esasiye dersini okutan or dinaryüs prifesör Honikin gelecek deri senesinde Roma hukuku dersini de derubde etmesi ve Roma hukuku profesörü Mison Ventura Beyin bu vazifeden çekilmesi ibtimalinden bahsedilmektedir. Deri Kauçuk meselesi Lâstik sanayimm kundura ve deri sanayiimize rekabeti dolayısfle vazi yeti tetkike bashyan Ticaret Odası, bugün de tetkflclerine devam edecek tir. Oda idare heyetinden ayrdan bir komisyon bugün deri ve lâstik fabri kalarmı gezerek vaziyeti tesbit ede cektir. Dosthıga yaraşmıyan (Birinci sahifeden mabat) tasvir etmektedir. Bu ayn Türkler a • leyhinde müthiş bir yazıdır, o kadar ki aynen naklini matboat kanunumuz bir cürum telâkki eder. Bu tafsilâtın çoğu garezkârane iftiralardan ibaret olmak la beraber, velev doğru olsa bile du • rup dururken, Istanbulun yağma edilifi diye bir yazı yazmakta mana nedir? Yunan efkârı umumiyesini tarih bahanesi alhnda Türkler aleyhine tahrik etmek mi? Türklerle Yunanlılan birbirinin aleyhine sevketmek için 1453 e kadar geri gitmeğe hacet yoktur. 1919 dan 1921 e kadar da hayli mezalim hikâyeleri yazılabilir ve bunlara da tarih denilebilir. Eski bir zamana ait olmakla bera ber gene milletimiz aleyhinde çok garezkârane iftiralan ihtiva ettiği için aynen nakledemediğimiz bu müthiş yazıyı geçiyor ve bunlardan yalnız haftalık Ikonomologos Atinon mecmuasmm «Türk Yunan dostluğunun seyri» baslıklı bir yazısmı alıyoruz. Bu gazete de kâçük san'atler ve pasaport ka Bunu münasebetile yanlış mütalealaria Yunan efkân umumiyesini Türkiye aleyhine tahr3c etmektedir. «Türkiyede Türk Yunan dostlu gunun acip bir şekil almakta oldu • ğunu «amimî bir elemle görüyoruz. Muttaul alınmakta olan muhtelif ted • birler, umumî mahiyetine rağroen, yalnız Yunan unsurunu müteessir etmek ledir. Ezcümle bugün tatbflc sahasına konulacak olan küçük san'atler hak • kmdaki kanun yüzünden, aileleri ef radile beraber 20,000 nüfusa varan jredi bin küsur Yunanlı berber, şoför, kapıcı, garson ve saire Türkiyeyi ter ketmek mecburiyetinde kalacaklardn*. Facia, isbu kanunun diğer mesleklere de tesraO edilmek suretfle devam edeeeğindedir. Sırf Yunan aleyhtan bir tedbir mevzuubahstir. Çünkü diğer devletlerm bu kategoriye da • hfl tebalannm adedi parmakla çok çirkin yazılar sayılacak kadar azdır. Türk hü kumeti ayni zamanda pasaportlara, beher nüfus için 25 ve resit olmıyanlar için 12^ lira koymuştur. Bu vergiyi koymaktan gaye ve hedef, son zamanlarda Türklerra Yunanistana doğru müşahede edilen seyahatlerini tahdit et mektir. Bunlara ilâveten ortodokslann partiği adi bir mücrim gibi, Adaiar ceza mahkemesine sürüklenmektedir. Yerli Yunanhlarm ( ? ) tstanbuldan çıkması devam etmektedir. Gemiler dolu hareket ediyor ve hiç kimse avdet etmıyor. Diğer taraftan Garbî Trakyadaki Türk ahali Yunan idaresi altında hu • zurla yaşamakta ve kimse Türk vata nına hicret etmemektedir. Acaba Türk ve Yunan hükumetleri, Türk Yunan mostluğunun mutaasup ve bitaraf mürevviçlerini garip netice ve kıyaslara sevkeden bu vaziyeti tetkik etseler faydalı olmaz mı?» Musevilerin hicreh (Birinci tahifeden mabat) darbelerile yaralanmıs ve hasta nede vefat etmiştir. Çingene olduğu anlaşılan katil aranmaktadır. Hâdise ebrafında şimdiye kadar yapılan tahkikat neticesinde birkaç kişi tevkif edilmiştir. 1 ^ narşizm 1 | Haydar Rifat Bey ^0 Kurnş Tercüme eden • i Yeni çıktı | Y?zan ı Kropotkln 1 • | | Doçentler mecmuan Hukuk ve Edebiyat Fakülteleri Doçentleri aralannda hususî surette top lanarak, en yüksek ilim müessesesine intisap eden elemanlann fikirlerini neMaamafih dün çıkan sayialara şir için bir mecroua çıkarmağa karar göre, Rektörlükle Vekâlet arasmvermislerdir. Bu mecmuada doçenllc da bilhassa Universiteye ait idarî rin bütün hukuku müdafaa edilecek muamelât hususunda epeyce za • tir. mandanberi ehecnmiyetli noktai nazar farklan mevcuttu. Neset ö • mer Beyin, Üniversitenm Vekâlete merbut bir lise gibi idare edilme Ankara 10 (Teletonla) Üniversine, en ufak tayinlerin bile Vekâsite Rektörlüğüne Ankara Hukuk Falet tarafından yapılmasına müte kültesi hukuku düvel profesörü Cemil addit defalar itiraz ettiği ve Rek Beyin tayini kararlasmıs ve Reisicumtörlüğün salâhiyetleri yertne birçok hur Hazretlerinin tasdikına iktiran etkntasiye muamelâfam istilzam eden miştir. herseyi Vekâletle muhabere suretile Cemil Bey bugün Maarif Vekilinl neticelendirmek usulünün konulcnaziyaret ederek bir müddet görüsmüş n tedrisata tesir edebileceğini bil • tür. Bir iki güne kadar Istanbula ha dirdiği söylenmektedir. reket edecektir. öğrendiğimize nazaran, bu istiNeset ömer Bey, ilmi tetkikat ve tefadan sonra Vekâletin universitetebbüatma devama imkân bulabilmek ye karsı vaziyeti değişecek değil için istifa etmek mecburiyetinde kaldir. Yalnız Vekâlette Universite dığını söylemiştir. işlerile alâkadar olan yüksek ted risat umumî müdürlüğü kadrosu e•a«lı bh taafiyeye tâbi tutularak kuvvetlendirilecektir. Ankara muhabirinvzin verdigi tafsüât Bursa sergisi l Satış 033 ' 125 168.50 215 118 25 815 24 84 100 24 15 46 23 27 20 56 34 31 924 3f,5O 237 Gelen Yahudilerin bir kı$mı îstanbttlda kalıyor Edirne ve Krrklarelinden îstan • bula hicret eden Musevilerden dün kafile halinde yerlerine dönen ol mamıştır. Bunlardan yalnız bir iki kisi nrüteferrik olarak Edirneye gitmişlerdir. Trakyah Yahudilerden bir kısmı fstanbulda iş tutmağa başlamışlar • dır. Bunlardan bazılan bakkal dükkânı açmakta, bircoğu da seyyar esnaflık yapmaktadır. Evvelki gün de Kırklarelinden 7 vagon kadar Yahudi muhaciri geldiği sayi olmuşsa da yaptığimız tahkikat bu sayianm doğru olmadığını göstermiştir. Hükumetin aldığı tedbirler üzerine muhaceret tamamen durdurulnmştur. Yahudilik aleyhinde mütemadî yen nesriyat yapmakta olan Cevat Rifat Beyin (Millî Inkılâp) ismindeki mecmuastnın seddedilmesi hakkmda hükumetce verilen ka • rann tasdiki âliye iktiran ettiei yazılmıştı. Mecmuayi çıkaran Cevat Rifat Bey hakkmda da adlî taki f bata devam o!unmak adır. i İstanbul Borsası kapanış 1 fiatleri 1 0 7 9 3 4 1 NUKUT ı 1 0 *O i« 2 0 *O ^0 l 2 'O 1 1 1 , n *" , Sterlla Dolar Fransiz fc. Llret Belçika fr. Drahmı kvlçre fr. Leva Florin Çek kronn Avnsturya fil. Peçeta Mark Zloü ^ey Dinar Rnbls Ahş 630 123 166.M) 21? 116 23,50 810 22 82 96 23..S0 16 44 21.50 25 18,50 54 32 30 923 36 235 Yen! Rektör ise basladıktan sonra dekanlar arasmda da değisik • Iikler olacağmdan bahsedilmektedir' Yeni Maarif Vekili Zeynelâbidin Beyin, merkezdeki müstacel işleri Jntaç ettikten sonra sehrîmize gelerek Oniversite vaziyetinî tetkik etmesi ve bu en yüksek ilîm müessesesile esaslı surette mesgul olması kuvvetle muhtemel gorülmektedir. Bir müessese hakkında takibat yapıbyor Oniversitede olması muhtemel değişiklikler Cem Sultan Avrupada da heyecanlı bir coman mevzuu olarak tanınmıs ve birçok muharrirlere, ressamlara ilham kaynağı teşkil etmiş olan Osmanlı prensinin hayatım en iyi ve en cazip sekilde tesbit eden deÇerli bir eserdir. M. Turhan Beyin sayısız eser • lere müracaat ederek yazdığı bu nefis ve pek nefU romanda tarih vardır, şür vardır, aşk vardur, ıstırap vardır, heyecan vardır. Yeni çıktı. Fiatı yetmiş bes kurustur. . Isveç kronn { Türk alıım 1 Meddiye ( Banknoı os. Yen a ÇEKLER Açılış 633 0,7957 12,06 9.275 3,405 83,6635 2,4436 66,30 1,1732 <9.I6 4,3015 5.815 2,0766 4,2115 3,985 79,7175 34,8075 2,66 1085,25 3.0625 Açılış Şükrü Kaya Bey Çanakka'ede Gelibolu 10 (A.A.) Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey yanlann daki zevatla birlrkte Geliboluya geldiler. Büyük bir halk kütlesi, mektepliler ve jandarma mektep kıt'aIan, kasabanın methalinde topla narak Vekil Beyi alkıslarla karsı ladılar. Vekil Bey, Belediye dakre • sinde halk mümessillerinin ve me murlarm ziyaretlerini kabul et • tikten sonra gece motörle Çanak • kaleye hareket edecektir. Mister Brigerland hiddetle haykırdı: Hakkım yok mu? EveL Gelecek hafta Fransua Mordonla evleniyorum. Artık bunu öğrenmen zamanı geldi. Ne dedin? Gelecek hafta onunla evleniyo • ruz. Binaenaleyh şahit olduğun şu küçük sahnenm seninle hiçbir alâkası yoktur. Bu sozîer şoför Mordonda sifvrkâr bir tesir yapmışlardı. Yüzünü kaphyan buruşuklar düzelmiş, gözlerindeki korkunç parıltı sönmüştü. Kulaklarma inanamıyormuş gibi bir hali vardı. Mis Brigerland sükunetle devam etti: Bu karan çoktan verdik. Bina enaleyh bu akşamki küçük kavgamız yalnız ikimizi alâkadar eder. Mister Brigerland kekeledi: Sen... Sen onunla evleniyorsun, ha! Gelecek hafta dedin, öyle mi? Fakat ben senin babanım kızım. Bu i^te benim de söylenecek sözüm vard'.r. Iş Kadın Avcısı Belli olan deliliklerin sayısı yetmiştir, bilinmiyen deliliklerin sayısını ise Allah bilir derler. M. Turhan Bey, bu eserinde işte bu gizli deliliklerden birini tahlil ve teşrih ediyor, ortaya düşündürücü bir eser koyuyor. Yeni çıktı. Fiatı yüz kuruştur. Lornira NevYork Paris Milano Brüksel Atina Cenevre Sofya Amsterdam Hrap Viyanı Madrit Berlın Varjovs Bodar< te Btkro Belgraı Yokobama Moskova s tokholm 34.8075 2,66 1085,» 3,0625 Kaptnış 633,» 0,795518 12,06 9,275 3,405 53,6635 2.4431 66,30 1.P33 19,16 4,3015 5.8! 5 2,0766 4.2115 8,985 79,7175 Bursa (Hu. Mu.) Bursa Besînci YerK Mallar sergisim 8 gün zarfında gezenlerin sayısı 50,000 i bulmuştur. Aym on beşinde kapanacak olan bu •ergi için ticaret odası, üç derece üzerine mükâfat tertip etmiştir. Bu derecelerin verilmesinde gösetilecek noktalar şunlardır: Müesseselerin teşhir et tikleri efyanm nefaaetî, î»»l v« teshîr tarrlan, vitrinler... Bunlan tefrik icin üniversitenin dahilî isler ve inzibat Maarif Vekâleti abideler ve roüzeler talimatnamesinde mühim tadilât ya miman Sedat, dis tabibi Amber, Burpılmıstır. Talimatnameye nazaran, Fasa gazetecilerinden Rıza Rusen Bev • külte dekanlannın hariçteki vazifele lerle muhabirinizden mürekkep bir jürmi terketmeleri lâzımdu. ri heyeti faaliyete geçmistir. Sergi koMaarif Vekâleti, hariçte müteaddit mitesi 13 haziran cuma günü büyük vazifeleri olan Hukuk Fakültesi dekabir Uludağ seyahati tertip etmiştir. Bu nı Tahir Beye bir tezkere göndererek seyahate tstanbuldan da istiyenler işbunlardan hangisinde kalmağı tercih tirak edebileceklerdir. Gidip geîme ettiğini sormuş ve cevap vermesi için otobüs ücreti ve bir sabah kahvalhn bir ay mühlet tayin etmiştir. Tahir Bedahil olmak şartile Bursadan Uludağa çıkmak 125 kuruşla kabil olacaktır. yin hariçte muhtelif müesseselerdeki hukuk müşavirliği vazifeleri dolayısfle ayda 1000 lira kazandığmdan sadece 200 lira ücreti olan dekanlıktan istifayı tercih edeceği anlaşılmaktadır. Tahir Beyin yerine Hukuku mede • niye profesörü Samim veya tayini muhtemeldir. Hukuk Fakültesi medeniye kürsüsu Hukuku idare profesörü Sıddık Sami Beylerin Bursa Belediye Reisi Muhittin Bey sergiyi gezerken bir eğience müessesesinin mükâfat olarak dağıttığı eşya arasmdaki kolonyalann boyalı sudan ettirmiş, ibaret olduğunu görmüş ve 100 «ise kolonyayı derhal musadere ayrıca halkı aldatan bu müessese hakkmda takibat yapılması için icap eden makamlara müracaatte bulunmuştur. ' ISTlKRAZL AR ICapanış 28,35 27.50 27.50 93,50 193< TOrk 3orm tahvilt 1 2 3 1933 ik. Istikrazı Istlkraa DahUl Ergani 28.45 27.50 27.50 93.50 Ailelere ve talebelere 1 L Â N Tatil zamanları devamınca 20 eylule kadar « T 7 J A ber lisan için kurslar 1 L ÜC açılmıştır. H s s derslerde uuî bu müddet için mühim tenzilât KAYDA BAŞLANILMIŞTIR. Istanbul Ankara 373 İstiklâl caddesi Konya caddesi D I J I V L I Çok güzel bir silâh! diye mırıl dandı. Fakat onu bu gece senin yanında bırakmak istemiyorum, anlıyor musun Fransua. Haydi gecen hayrolsun! Şoför iğilerek Mis Brigerlandın elini öptü. Titrek bir sesle cevap verdi: Gecen hayrolsun Jan! Nazarlan karşılaştı. Mis Brigerland babasımn huzurundan utamyormuş gibi gözlerini indirdi. Baba kız çıkhiar. Mis Brigerland bahçede Mordonun tabancasmı babasma uzatarak: Bu sende dursun, dedi. Doludur. Üzerinde Mordonun markası var. Nazarı dikkatini celbederim. Tabancayı cebine mdiren Mister Brigerland sordu: Ne yapmamı istiyorsun? Yatacağın zaman benim odama gel. Sana birçok anlatacaklanm var. Beraberce villâya girdfler. Lidya ile Madam Ko!e Mortimer salonda bezik oynuyorlardı. LJdya onlan görünce bağndı: Nerdesmiz kuzum? Mis Brigerland gülerek cevap ver dİ: Bahçedeydik. Babamla orada ne konuşuyorduk, biliyor musunuz? Ba • bam sizin yalnızlığınızdan, genç yaşı • nıza rağmen bir târiki dünya gibi yaşadığmızdan bahsetti. Beraberce ileride sevmeniz ve evlenmeniz muhtemel olaı adamın nasıl bir adam olması lâzım geleceğini düşündük. Oo... Bahis mühim... Bu düşün ceden ne çıktı? Ben, Madam Mereditîn yerinde olsam, âşıklar koltuğuna gider, bir tecrübe yapardım, dedim. Sevdiğiniz bir adam yok, ya! Hayır, ne münasebet'» O halde tecrübe çok şayanı dik • kat olacak. Bu tecrübe dediğiniz nasıl şey? Mis Brigerland masanın üzerinde duran dikişini aldı. lğnesine iplik geçirdikten sonra t (Mcbadi var) n r n 10 TÜRK I LİRASİLE 10 )İSİ İBLİS A. a£un: cagar Vauas Tercüme eden: Omer Fehmi 72 Şoförün üzerine yürüdü ve yiizüne bütün kuvvetile bir yumruk in dirdı. Bu suretle aralannda şiddetli bir boğuşma başladı. Bu mücadele hiç şüphesiz Mis Brigerlandın mağrubiyetile neticelenecekti. Fakat buna vakit kalmadan oda kapısı şiddetle açıldı ve Mister Brigerland içeri atıldı. thtiyar hiddetle haykırdı: Hayvan, kızımı bırak, bırak diyorum sana! Pi«man olursun. Mordon Mis Brigerlandı bırakarak tabancasına sanldı. Belki üze • rine doğru gelen Mister Brigerlanda üteç edecekti. Fakat Mis Brigerlandın aralanna atılması hâdisenin önüne geçti. Genç kız Mordonun elinden tabancasmı aldı. Soma Mister Brigerlanda dönerek: Baba, senin aramızdaki meseleye karışmağa hakkin yok! dedi. te onu söylüyorum. Bu izdivaç vuku bulrruyacaktır. Baba, bunu menetmek için vakit artık çok geçtir. Bu izdivaç behemehal vuku bulacaktır. Kimse mâni olamaz. Yalnız senin hüsnü rızan olmaması beni müteessir eder, o kadar... Çünkü sen benim için daima iyi bir baba ol muştun. Mister Brigerland kızınm edasmdan birşeyler sezmiş olacak ki birden yel • kenleri suya indirdi. Peki öyle olsun, diye homurdandı. Ne isterseniz yapınız. Yalnız şunu bilmelisiniz. Sizin projelerinizi teshil edecek hiçbirşey yapmıyacağım. Haydi artık eve gidelim, gel! Mis Brigerland Mordona döndü: Fransua, yann erkenden beni Nise götüreceksin, dedi. Mordon iğildi. Sonra tabancasmı almak üere elini uzattı. Mis Brigerland sedef işlemeli sapında (M) markası bulunan tebancayı bir müddet »eyrettikten sonra ı