Ctanhorıyet 6 Temmuz 1934 G. sarayın spor bayramı (Birind sahifeden mabat) kadar devam edecektir. Bugün yapı • lacak müsabakalann programmı dün nesretmiştik. Bu programa nazaran saat 14 te bütün Galatas?raylı sporcula • nn iştirakile güzel bir geçrt resmi ya pı.acak, bundan sonrm güres müsabaka« icra edilecek, gülleci Cemal Bey dünya Halter rökorunu kırtnağa çalışacaktır. Galatasaray Haliç takunlan arasmda halat müsabakası yapdacaktır. Bu müsabakalardan sonra 100, 200, 800, 4X100 bayrak yanslan, yüksek atlama, disk atma, uzun atlama, gülle atma müsabaka] an yapdacaktır. Bundan sonra da Galatasaray Panatinaikos takımlan karsdasacaklardır. Atîetiznı müsabakalarmın en b«ye • cn'ı ve şayanı dikkat kısmı 100 ve 200 metre sürat koşulan olacaktır. Çünkü Türkiye 100 metre rökordmeni SemJjfc Balkan olimpiyadı 100 m«tre şampi • yonu Yunanh Lambro ile kosacaktır. Semih, bugün, muhakkak ki hayattnm en mühim koşusunu yapacaktır. Her iki atletin de tam formlannda olduğu söylenmektedir. Bu ib'barla bugünkü maçta Türkiye 100 metre rökorunun kınlmasına int'zar edilebilir. 200 me're koşuda da Lambro ile Mehmet AIi cetin bir mücadelede bu • lunacaktır. Mehmet Ali, Balkanlart'a en îyi 200 metre koşan bir atlet oldu ğuna göre bu karşılaşma da çok heye • canh olacaktır. 800 ve 1500 metrede Çukolas ile koşarak atletlerimiz de çok cazîp bir müsabaka yapmış olacaklardır, 'r<>ksira stadyomunda bu müseba • ka'ar münasebetile bir hayli ul«hat yapılnuş, tertibat almmıştır. Afletizm müsabakalannın hitamın dan sonra Yunanistanm en kuvvet'ı t*« Jfiılanndan Panab*naX<>s takınvl» Ha* latasaray talr.mı karşı' tracaklardır. GelatasKray takımı şu lıp.dro ile oynıya • caktnr: Avni Faruk, Lutfi Ibrabim, Nihat, Kadri Danyal, Fazd, Münev • ver, Muslih, Necdet. Müsabakayı Ahmet Âdem Bey idare edecektir. Yunanh futbolcular, pazar günü de Beşiktaş takımile ikinci b'r müsabaka yapacakhr. * Panatinaikos takımı Yunanistanın en kuvvetli takımlarmdan biri olduğn iç'n Galatasarayla yapacağı maç her • halde çok en'eresan oiacaktır. Bize verilen malumata göre Panatinaikos ta kmı, geçenlerde buraya gelen ve Fe • narbahçe ile karşdaşan Avusturya ta kımını geçen subatta 3 5 mağlup etmistîr. Bu takımda bilhassa gayet kuv> vetli şüt atan mühacimler olması o • yunun neticesi üzerrade mühim bir rol oynıyacaktn. Galatasaray bu maçı ile Evkaf bankası Gelecek sene büyük biı banka kurulacak Evkaf idaresinin ıslahı için döct sene evvel getirtilen Isviçreli mü tehassısın raporu hükumetçe ehemmiyetle nazarı dikkate alınarak bir Evkaf Bankası teşkili kararlastırılmıştır. Banka 935 senesi iptidasında teşkil edilecek ve Evkaf işlerinin mühim bir kısmını deruhde ede • cektir. Evkafın ikraz muameleleri ve emlâkin idare ve krralanması işleri Bankaya devredilecektir. Bu suretle Evkaf tnuamelelerinde kırtasiyeciliğin asgarî hadde indi • rileceği, Evkafla alâkadar halkın icare ve mukatıa bedellerinin Banka sermayesine ilâve edileceği anlaşılmıştır. r fTrakya yahudiler Tazyik iddiaları ve Başvekilin beyanatı Dahiliye Vekili tahkikat için geliyor (Birirtc' tahifeden mabat) fena bir hâdisesini arayerde arzetmek mecburiyetindeyim. Trakyada bazı Yahudi vatandaşlann kendi şikâyetlerine göre mahallî terb'pler yüzünden hicrete mecbur olduklannı ve bazdannm da tstanbula bicret ettiklerini haber al mıştnn. Türkiyede her fert Cumhuriyet kanunl'nnm emniyet ve mu hafazası altındadtr. Antisemltizm Türkiye metaı ve zihniyeti değildir. Vakit vakit hariçten bizim mem leketimize girer ve derhal önüne geçilir. Bu feveranın da böyle bir salgın olması muh temeldir. Böyle cereyanlara kat'iyyen müs P ad e etmiy eceğiz. ( Alkışlar ). Hâdiseyi Ankaraya gelir gelmez haber aldım. Verdiğim kat'î emirler üzerine bu cereyan tam*mile durdu • rulmuştur. tstanbula gelen vatandaslar yerlerine dönmekte serbesttirler. Mes'uüer mahkemeye teslim edilmiştir ve ed>lecektir. Bugün de Dahili ye Vekil'ni ora'ara gönderiyorum. Mütecasirler şiddetle tecziye edile cektir.» Vapurculuk şirketi Ameliyat meselesi Tonaj ve sefer nisbetleri Vekâlet Profesör Nisseni nin artırılmasmı istiyor Ankaraya davet etti Vapurculuk şirketi idare meclisi reisi Ruşen Beyin şirkete ait tonaj ve sefer nisbetleri üzerinde tktısat Vekâletine bazı tekliflerde bulunmak üzere Ankaraya gittiği yazJmışh. Aldığunu malumata göre şirket, bugün kendiîerine verilmiş olan yüz de 31 nisbetindeki kapotaj hissesinin yüzde 45 e çıkanlmasını, bu kabil olamadığı takdirde ellerinde bulunan vapurlann hükumetçe satın alınmasını istemektedir. Vapurculuk Türk Anontm ş"rketi mehafilinde, kendüerine verOen yüzde 31 nisbetindeki sefer hissesüe şirketin idame ve inkişafınm mümkün olamıyacağı iddia edilmekted<r. Denizyollan idaresi erkânı ise, her iki idareye verilen seyriisefer hakkının mevcut vapurlann gros tonajlanna göre ve kanunen taayyün etmif bulunduğu c;hetle tebdîh'ne imkân olmsdığım soylemekte ve şu mütaleada bulunmaktadur lar: Devlet, kanunla kendisine mtikal eden kapotaj hakkmdan bir kısmını armatorlann elinde bulunan vapurla nn tonajlanna göre Vapurculuk şir • ket'ne verm:ştir. Bu nisbeti değiştirmeğe imkân yok • tor. Çünkü bu takdirde devlete ait olan Denizyollan idaresinin kabotaj hissesi azalmış olacaktır.» Diğer taraftan Vapurcuîrk şirketi elinde bulunan ve postalarda kullanılanuyacak vazîyette eskîmîs olan ban vapurlannı hurda halinde Avrupada b'r mSesseseye satmak üzeredir. (Birinci sahifeden mabat) ne ne muameie yapıiacağını bıTmiyo ruz. Bu ciheti tayin etmek Vekâlete aittir,* Profesör Nissen Vekâlet tarafından Ankaraya çağınlmıştır. Bir izah ve tashih Dünkü nüshamızda Feridun Osmaa Bsy arkadaşımız profesör Nissenin yap> tığı ameliyat hakkında bir yan yaz mıştı. Arkadaşımız bu yazısuıda şah sî ve ins'nî bir fikir olarak profesö rün, bir hayatı kurtarmak içm, möstace'en gayrikanunî fakat insanî bir a meliyat yapmak mecburiyetmde kal • masını mazur buhıyor, ecnebi profe sörlerin ikisinden srbık Maliye Vekiîi Beyefendi ile Kolordu Kumandanı Salih Paşanın rahatsızlıklannda istifade edildiğini de misal gösteriyordu. Ar kadasunız, yazısuıda «bu profesorlerden fakül'e haricinde istifade edilerek iki büyük devlet ?damımız kurtardmışhr» cümlesini kuHanmıştı. Feridun Osman Bey, profesör Nissenin Salih Pasaya ameliyat yapmemış olduğnnn bel ki blmiyordu, beHd de unutmuştu. Yoksa ha'is muhlis bir Türk çocuğu olan Feridun Osman, bir Türk dokto runun yaptığı ameliyatı profesör Nissene izafe etmeği fkhndan bfle ged ren bir adam değfldir ve olamaz da. Esasen mevzuu, ecnebi profesörlerin bazan kendilerini tababet yapmaktan meneden kanunun haricine çdanak ıztırannda kalabüecekîerini ve hatta hukumefcn de bu doktorlan bizzat kanun haricme cıkmağa davet mecburiyetin de kalabileceğinî göstermektL Arkaîaşımızın yazısı da, sırf insanî bir dS şünce iîe yazılmışh. Yoksa, ne Feridun Osman Bey, n« de Cumhuriyet g?zetesi, Lozan mua hedesile kazanılan ecnebi doktorlan nı icravi tababetten men hakkmm u • luorta ihlâline as'.a taraftar değildir ler ve oJamazîar. Bu itT:arh dün, bu mesele için îda rehanem'ze kador gelmek zahmetinî ihtiyar buyuran iki meşhur doktoru muzun bu vadideki sitemlermin yeri olmadığını kendilerine de söyledik. Muhterem doktorlanmız, bize ayrıca şu i zahatı da verdiler: « Salih Paşa Hrzretlerinm amefi ynt'nı Sankamış askerî hastanesi operatÖrü yüzbaşı doktor Fehmi Bey yapmıştır ve muallim M. Kemal met Beyîe profesör Nissen de istişare için hüku tarahndan gönderilmiş ve ancak : Bugün Galatataraylı atletlerle" müsabaka yapacak meshur Yananh atletler Lâmbros Çukolas 500 üncü maçını yapmış olacaktır. Romanya, Yugoslavya, Bulgarisatn ve Yunanistanın diğer atletlerile ya pılacak büyük atletizm bayrrmı da gelecek cuma günü icra edilecektir. Sapancada su sporları bayramı Devlet Demiryolları umum mü • dürlüğünün, Türkiye Idman Cemiyetleri tttihadı umumi merkezine yaptığı müracaat üzerine denizcilik federasyonunca bugün Sapancada yüztne, kürek ve yelken müsabakalarmı ihtiva etmek üzere bir sporcular bayramı yapılması takarrür etmiştir. Müsabakalann birçok noktadan fevkalâde bir ehemmiyeti vardır. Şimdiye kadar tuzlu suda yapılagelmekte olan yüzme yarışları ilk defa olarak Sapanca gölünde (tatlı •ıda) icra edilecek yüzücülerin tatlı sudaki yüzüş kabiliyetlericıin tetkikine imkân hasıl olacaktır. Bey • nelmilel yüztne müsabakalarmın hemen kâffesi tatlı suda yapılmaktadır. Bundan başka, Türk gençliği içkı kabul edilip iki senedenberi imal ve ikmallerine sarfı mesai olunan kiklerle ilk kürek yanşı da gene bu hafta Sapancada yapılacaktır. Bütün dünyada olduğu gibi iki «ene zarfında memleketimizde fevkalâde bir inkişafa mazhar olan 12 M.2 şarpi »mıfı yelkenli vesaiti de denize nazaran bir hususiyeti olan gblde yanstırılarak aradaki fark tetkik edilecektir. Esrarengiz vagonlar (Birinci sahifeden mabat) nanistandaki hattına ait sekiz vagona, birçok atölye malzemesi doldurmuş ve bunlan Edirneye gidecek bir mar • sandiz tren'nin arkasına bağlanıp, sevkedilmek üzere, Sirkeci istasyonuna getirmiştir. Fakat hattın askerî komi seri Etem Beye vaki olan ihbar üze rine Etem Bey bu vagonlan katardan çözdürtmüştür. Şark demiryollan kumpanyası, bu majzemenin Lozan muahedenamesi mucibince kendi idaresi altındaki Türk ve Yunan hatlan arasında taksimi Iâ zım gelen malzeme olduğunu iddia etmisse de askerî hat kom'seri bu iddiayı dinlememfş ve malzemenin tevkine mâni olarak keyfiyeti âmirlerine bil • d'imiştir. Filvaki kumpanyanın kavli mücerredi ile bu malzemenin harice gitmesine müsaade edilemezdL Çünkü Lozan muahedesi hnza edileli on cene olduğu halde, bu malzeme şimdiye kadar neden Yunanistana gönderüme tniştir? Sonr^ bakalun, bu malzeme, hak;katen Yunanistana gitmesi lâztm gelen malzeme midir, yoksa Türkiye • de kalması lâzım gelenler m'dir? tşte bütün bu noktalar kat'iyetle tesbit edilmed'ği içindir ki hattın askerî komiseri bu vagonlann hareketine mâni olmus ve çok ta iyi etmiştir. Vagonlann b<r aydanberi Sirkecide bekle mekte olmaları da gösteriyor ki mese Ie, öyle bir tekziple halledilecek ne • viden bir is değildir. Bu malzemen'n harice gidip gitmiyeceği ancak esaslı tetkikattan sonra anlaşdabilecetkb'r. Demek ki bizim yazdığımız doğrudnr. Ve kumpanya, bu malzemeyi müsaa • desini almadan harice çıkarmak isfe m?ştir. Şimdi soruyoruz, böyle midir, değil midir? Yazdığımız yanlıs midir, doğru mudur? Kumpanya dnrektörile hükumet komiseri bey bu yazdıŞımızm doğru olmadığını iddia ve tekzip edebilîrler mi? Ama öyle «kat'iyyen ash yoktur» ve «yalandır» gibi lâfla değil delâil ve vesaikle ispat ederek... kit etmekte hemen hemen mültefiktir. Tag gazetesi diyor ki: «Alman siyasetinde tabanca baslıca idare amili olmağa başladı. Tatbik e • d'lmiş olan kararları hukuk! kılmak hususunda Alman hükumetinin verdi • ği karar mezkur kararlann mer'i ka > nunlarla telif edilemiyeceğini itiraf etmekten başka birşey değildir.» Doçentîer dün toplandılar Maaşları için Ankaray? heyet gönderdiler (Birinci tahifeden mabat) raya gönderilen heyetten gelecek raa • lumata göre hareket edilecek, ancak menfi cevap alınn*sa istifa mevzuu bah«olscaktır. Dünkü içtimaı nviteakıp bize ver dikleri izahata nazaran, doçentîer maaşlan artmlmadığı takdirde istifa et mek niyetindedirler. Şimdiye kadar maaslann azhğı yüzünden üniversite • den alh doçent çekilmistir. Bunlann üçü Tıp doçent'dir. Maamafih istifaların bunlardan ibaret kalmıyacağı söylen mektedir. Universitede 25 i Tıp, 15 i Fen, 6 sı Edebiyat, 10 u Hukuk. 2 si Eczacı ve 5 i Dişçi olmak üzere 63 doçent vardır. Bımlann 20 s'nin aslî maas lan 55, 10 unun aslî maalan 45 Uradır. Mütebaki 33 docentin maaşları Universiteye giıdikleri zaman 55 lira olduğu ve bir sene bu esas üzerinden para aldıkları halde bu seneki kadroda maaşları 35 Iiraya indirilmiştir. Bunlar, Üniversitenin teşkilini müteakip hariçten alınan elemanlardır. Diğer doçentîer, mülga Darülfünun kadrosundan Uni • versiteye gectiklerind'en kıdemleri dolayısile aldıklan maaş bareme uygun rörüldü»ü icin deği'tirilmemîştîr. Maamafih bu dbcertler de maaslarım az bularak 200 Iiraya çıkarılmasını istemektedirler. Doçentîer, »imdiki maaşlannın muhafazası için fedakârhğa davet edilmeleri mevzuu bahsolamıyacağı, esasen îstedikleri zammm da fazla birşey olmadığı, ancak döçentliğin icap ettird"iği zarurî masraflan karnlıyabilecegi mutaleasındadırlar. Üniversite rektöcü doktor Neıet ömer Bey de dün akşam Ankaraya hareket etmiştir. Neşet ömer Bey, doçentlerîn maaşları hakkında Vekâletle temas edecektir. nasebetsiz arzu onu derin derin düşündürüyordu. Udyanın sisli ve çamurlu Londraya gitmek istemesinin sebebi acaba ne idi Bu sebebin Gloverin şahsüe alâkadar olduğunu bilseydi müs terlh olacaktı. Fakat aklma daha çok fena şeyler geliyordu. Onun için l i d yanın sözlerine Madam Mortimer gibi şiddetle muhalefet etmedi: Belki hakhsınız, dedi. Savfiye hayatının birçok güzellikleri vardır. Fakat yeknesaktır. Hareketi ve gürültüyü sevenleri sıkar. Sizin de bu yekne saklıktan bıkıp bıkmadığımzı bilmenv Bana kahrsa burada bir hafta daha oturunuz. Belki Londrayı aramaktan vaz geçersiniz. Vaz geçmezseniz bir hafta sonra beraber gideriz. Hayır, hayır, ben sizin rahatmızı Niçin bizim rahahmızı boıacakbozmak istemem. smız, canun. Belki bir haftaya kadar ben de sizin gibi düşünürüm. Mis Brigerland bir hafta içinde pek Şehinşah Hazretîeri Iran gazete'erinin neşriyatı Tahran 5 (A.A.) Goşiş gazetesi yazıyor: c Şehinşah Hazretlerine dost mil let tarahndan gÖ3terilen hüsniî kabulün tarihte misli yoktur. tki nvllet arasın daki dostluk maddî menfaatlere ve diplomasî cemilekârlık'anna istinat etmemektedir. Bu dostluğun kökü çok eski zamanlardadır. Ve bugün daha z i y d e kuvveylenecek ve ebedî olacaktır. Şarkm sulhunu ve terakkisini temin eden bu dostluk, bütün dünyaya sulhun, en mütekâmil şekli ile, medeniyetin be siğinde vücut bulmuş olduğunu göste recektir.» Şefeki Sürh gazetesi diyor ki: « Türk m'lletinin Şehinşah Haz retlerine karşı göstermis olduğu hissi • yatm bir eslne a n c k Iranlılar tarafmdan Gazi Hazretlerinin muzafferiyet Ieri günlerinde kendüerine karsı gös • terilen hiss'yatta tesadüf olunabilir. Bugün dahi, tran milleti kardeşleri tara • fmdan elde edilen zaferlerde kendile • rini şerik addetmektedir.» Ittılaat gazetesi yazıyor: « Şehinşah Hazretlerinîn seyahatIerinm en büyük neticesi şu olacaktn*: Bundan böyle Türklerle tranlılar b'rbirlerini kardeş bi'ecekler ve müs • t?kbel nesillere tesanütlerinin ve kar • deşliklerinin nimetlerini miras bıraka caklardır. tki millet binlerce seneler deberi sahip oldııklan meziyetlerle bütün dünyaya ittihadın en güzel m;sa lini göstermişlerdir. Ve dünyada hiç birşey bu ittihadı bozamıy?caktır.» (Birinci sahifeden mabat) Amer.ka hap sanelerinde maç yapıhrken.. Nevyork 5 (A.A.) Hapisanenin Base Ball takımlan arasında yapdan bir maçı seyretmek üzere, Welfore Island hapisanesi mahpusları bir tribü ne çıkıroşlardı. Kalabalığuı çokluğun dan tribün ydtılmış, üç mahpus ölmüş, 56 sı yaralanmıştır. 3000 mevkuf var (Birinci sahifeden mabat) ed'lmislir ki bunlann 300 ünü çok ağır cezalar beklemektedir. Musırrane dolasan şayia'ara göre ikinci Alman inkı • lâbt bitmiş değildir. Dün Bavyeradan gelen Avusturyah yolculann anlathklanna nazaran Röhm ve Ernstin akraba ve dostlan taraftarlan bir ihtilâl ko • mitesi tesis etmişlerdir. Londra 5 (A.A.) Basvekil mn avini M. von Papenin istifasmın mev zuu bahsolamıyacağım ifade eden resmî tebliğ münasebetile, Daily Teleg raphın Berlin muhabiri, gazetesine alideki telgrafı göndermiştir: «M. Goeringi Başvekâlet muavinü ğine namzet gösteren bazı mehafilin arzuruna rağmen, Reisicumhor von Hindenburg, kendi iradesini hâkim kılmıştır. Reisicumhur, Röhmün suikast te • şebbüsünü ezmeğe muvaffak oldu&undan dolayı M. Hitlere bir tebrik telsrrah göndermiş olmakla beraber, von ?apentn istifasmı kabu! etmemeble kul lanııan tedio tedbirlerini tasvip evle mediğini gostermiçtir. Demek oluyor ki, M. von Papen, hükuroetteki mev kiini muhafaza edecektir. M. von Papenin, hassaten Nazi rejimini tenkit eden son nutkile halk nazannda tevec • cüh kazanmış olduğu düşünülürse, Reisicundıurun bu hareketi, iktidar mevkünde bulunduğu 18 aydanberi, Hitler hükumetinin kaydetmiş olduğu en büyük hezimet sayılır.» Daily Telegraphın muhabirînin, diğer taraftan Münihten istihbar etmekte olduğuna göre, hâdise kurbanlarm dan birkaçımn daha cesetleri bulun • muştur. Ezcümle, von Kar, Sempner ve doktor Bekin cenazeleri, bir bataklıktan çıkarımlışlardır. ölüler hakkında gayriresmî olarak tertip edilmiş bulunan listelerde eski imparatorluk ordusuna mensup bazı zabitanla beraber mefsuh imparator luk taraftan teşekküller mensuplarınm da isimleri vardır. Viyana 5 (A.A.) Havas ajansı bildiriyor: Avusturya matbuah Alman Başvekili M. Hitlerin son icraatmı ten arr> ' y a rtan on gün sonra Erzurumıa vâsıl oîmuşlar ve yapdan müdahale nin beklenilen muvaffakiyeti temin ettiğini görmüş'er ve avdet etmişlerdir.» Esasen, biz de arkadaşumzın bu yanlışuu görmüş ve bugün tashih et mek üzere bulunmuştuk. Mühim içleri ve güçleri arasında, bu yanlnlığı tas • hib ettirmek için, ta idar:hanemize kad^r ihtiyan zahmet ett'klerinden do layı muhterem doktorlanmıza teşekkur ederiz. Romanyadaki Nazi teşkilâtı dagı'ılıyor Bükreş 5 (A.A.) Kabine, manya dahilindeki bilumum Ro • Alman siyasî Nazi teskilâtmm hemen dağıtdmasına karar vermiştir. Bundan başka yasak edilmiştir. tıyor, bunu düşünüp düşünmediğini soruyordu. Lidya vasiyetname işini tamamile unutmuştu. O şimdi Londraya avdeti düşünüyor, buradan ayrdmak için bir bahane arıyordu. öğle yemeğinde Londrayı çok göreceği geldiğini söyledi. Bu sözden hiç memnun olmıyan Madam Mortimer bağırdı: Londrayı göreceğiniz mi geldi? Ne diyorsunuz? Londrada şimdi sis var, don var, yağmur var. Bu gülünç fikirden vaz geçiniz, kuzum. Bu güzel yeri bırakıp ta oraya gitmenizi hiç münas:p bulmam, doğrusu. Madam Mortimerin endişesî yal • nız Liyda hesabına değil, biraz da kendi hesabına idi. Çünkü bu güzel mem lekette sefa sürmenin Lidya sayesinde olduğunu biliyor, onun buradan git mesile kendisüvn de ayrdması lâzım geleceğini anlıyordu. Mis Brigerland da ayni fikirde idi. Şimdi Londraya gidilir miydi? Bu mü» üniformalann giyümesi de hükumetçe f Haydar Rifat Beyin 60 60 75 150 125 175 125 100 75 Dr. Nuri Fehm; Göz Heklmi Telefon 2321=> Cağa!o?lu, Süreyya B. apart. Saat 2 6 ya kadar Hep Vatan için! Hep Millet için! Cinayet ve Cezo Stalin ölüler evinin hattraiart Bambadelmevt Mev'ut toprak Farmasonluk 1 Devlet ve lhtilâl )İSİ İBÜS eagar Vaıtas TercÜTne eden: Ömer Fehmi 67 I dil alarak dudaklannı nefretle sildi. Bu mendili artık kullandması imkânsız bir paçavra imiş gibi pencreden aşağı fırIattı. Şoför Mordonun ölümü artık kat'iyetle kararlaşmıs bulunuyordu. 31 çok işlerin görülüp bitebileceğini düşünüyordu. Filhakr'ka hâdiseler ondan sonra süratle inkişaf ettiler. Fakat bu inkişaf hiç te Mis Brigerlandın istediği şekilde olmadı. • » • Mister Brigerland okuduğu gaze • teden basmı kaldırdı: Bütün Nis Afrikah bir maceraperestle meşgul, dedi. Doğrusu şaşdacak şey! Lidya sordu: Mevlâyı Hafızdan n>ı balisetmek îstiyorsunuz ? Geçen gün kazinoda Marküsle beraber kahvaltı ederken onu gördüm. Hakikaten pek güzel bir a dam. Mis Brigerland da mükâlemeye kanşh. Bana kalırsa bir vahsile alâkadar olmağa hiç lüzum görmem. Bu adam Araptır, değil mi? Lidya itiraz ettiı Haksızlık ediyorsunuz. Bu adanv lar mert, tem'z ve saf insanlardır. Onlar Endülüs Araplarıdır. Şekspirin kitaplannda bunlardan bahsolunduğunu hatırhyorum. Fakat ben Endülüs ArapUnnı kuzguni siyah zannediyordum. Demek beyazlan da varmış. Her ne ise... Bu adam Idmdir? Lidya anlattı: Fas tahtınm kendisme ait oldu ğunu iddia ediyor. Bu iddia Fransa âyan racelis'nde bile mevzuu bahsoldu. Fransa ona karşı teveccühkâr davra nıyor. tspanya ise başmı getirecek olana mükâfat vereceğini ilân etti Mis Brigerland gülerek: Sizin gazeteci olduğunuzu tmotoluyorsunuz, muştum, dedi. Siyasî meselelerle bu nun için fazla alâkadar galiba. Maamafih o da Mevlâyı Hafıza karşı şiddetli bir alâka duyuyor, fakat bunu kendisinden dahi saklamak istiyordu. (Mabaâi var) Afrikafı mücahit Anlatmak istememesine rağmen bütün vücudünün hiddetle sartıldığı go • rülüordo. Mordunun odasından çdctı. Bahçeyi süratle geçerek villâya, oda • sına döndü. Aynanın önüne geçerek yüzüne uzun uzun baktı. Sonra bir nvenLidya ertesigün Gloverden uzun bir mektup aldı. Lidyayı tekrar gördüğü için çok memnun olmuş, biraz dinlen • miş, hulâsa güzel br seyahat yapmış • ta. Genç avukat bunlan anlattıktan sonra vasiyetname meselesinî hahrla •