Cttmh 18 Mayı» 1934 Çocuk Masallan |X Mektepli Yazılar Yılanlar ) BÎZÎM MEMLEKETTE CDCUKLÂgi B;LG;LER | Kırgızlar nasıl evlenirler) Aslen bizim gibi koyu Türfc olan, ve hâlâ, ilk vatanımıa olan Orta Asyada yasıyan Kngızlann en çok zevk aldıklan bir oyun vardır: Evlenme avı. Kendisi birçok delikanlılar tarafından istenen genç kız bir gün tayin eder. Kim kaparsa onun olacağını bildirir. Mükemmel bir katırm üstüne binerek köy den dörtnala çıkar. Onunla ev lenmek istiyen delikanlılar da uıy uıyaı [Geçen defa çıLan kumın hulâsası: Hükümdarlardan birinin bir kızı olu yoT. Bu münasebetle verilen ziyafetto ihtiyar bir kadın bu luzın nvri birçeyle yaralanıp öleceğini «öylüyor. Diğer bir kadın «hayır, diyor, ölmiyecek, yalnız uzun a m a n uyuyacak. Kız binbir ih timamla büyütülüyor. Fakat bir gün eski bir şatoya annesile babasile gitüği /aman çiçle yaralanıp ba>gın düşüyor. Uyumağa baçlıyor. ] Aradan yüx sene geçmiftî. Komşu memleketin hükümdannm oğlu ava çıkmısh. Orada borada dolasbktan tonar ormanm bir noktada pek ziyade stk Usman nazan dikkatini celbettL O tarafa doğru yürüdü: Acaba buran niçin böyle? Diye maiyetine sordu. Etrafındakileria bir knmı ağaçlann ortasmdaki şa Prens heyecan ve halecan içerisinde ilerledi. Yatağın yanında diz çöktü. Artdc uykusunun müddeti bitanif ol duğu için Prenses gerinerek kendisine geldi. Gözlerini tatlı bakışlarla delikanhya doğru çevirdi. Eğer yadırgami} ol«aydı, hiç süphesiz böyle bakmıyacak b. Beni uyandıracak olan genç sb «niz, değil mi, dedi, amma geç geldiniz ba! Delikanlı gördüğü bu ilttfattan do layı çok sevinmiş, adeta ne yapacağnn sasırmutı: Demek, dedi, beni bekliyordunuz o balde size karşı beslediğim muhab • beti de büeceksiniz. Bu sırada bütün şato halkı da birden uyanıp ayağa kalkmışîardu Herke* kendi işini ve ihtiyacını düşünmeğe baslamısb. Ask ve muhabbetle baslan dönmenvş olanlar midelerinin bombaf oldu ğunu farketmislerdi. Hizmetçikr evvelâ kendi karmlannı doyurduktan sonra Prensesin de aç olacağını babrlamu • lar, onu kurulu duran sofraya çağır • mayı ihmal etmemislerdi. O zaman Prens, Prensese kalkması için yardun etmişti. Genç kız birden aynaya balonca: A., demifti, epeyce uyumusunı. t)z«rimdeki elbise bile bana bunu haber veriyor. Tam bir asu* evvelki moda, Fakat onunla da gene güzeldi. tkisi birlücte aynah salona geçtüer •e güzelce karmlannı doyurdular. Bu ıırada çalgıcılar, bir asır evvelki havalar olmakla beraber, çok tatlı farlnlar söylüyorlar ve çalgı çahyorlardı. Tılanlar yerde sürünerek yu rüyen hayvanlardır. Uzaktan üzerlerinde pullar varmış gibi görünürse de doğru değildir. Yı lanı elde tutmak çok güçtür. Ustü bir muşamba gibi oldu • ğundan nekadar sıkılırsa oka • dar elden kayar ve kaçar. Yılanlar başlıca iki kısma ayrılırlar: Zehirli ve zehirsiz. Zehirli olanların ağızlar<nda tonun tekm bir yer olmadığuu söyle • diler. Diğer knmı ise nısmayı terdh ettfler. Prem ba muammayı bir türlü bal > ledemiyordu. Derken karsıdan ihtiyar bâ* köylü peyda oldu. Hükümdarın ogla ona da ayni suali sordu. Köylü: Efendim ,dedi, elli sene evvel babam hikây* ederdi. Bu şatoda dünya güxeU bir prensea varmıs. Yiiz *ene BftlllCDIIIBtHM* zaman ona bir hükümdarm genç oğlu vynodnckkmtf, KSybmân verdigi ımK>mı> Prens« manah goründfi. Adeta Prensese gı yabcn âşık oldu. Şatonun içerisindeki van'yet bakkmda son derece meraka tTÜŞÜL Yerr.ekten sonra hemen nikâh merasimi >*pıldı. Biraz odalanna çekiLp i»Hökümdann oğlu büyükçe bir meytirabat ettiler. Prens, meraka düştükdana geldiği vakit ortadaki aetsizlik leri ınubakkak olan anne ve babasma korkunç bir sekilde idi. Etrafta ne kagöriinmek ve onlara bu sevinçli haberi dar mean ve hayvan varsa bepsi öium veraack için yola çıkh. bab'nde idiler. Fakat renklermin yerinAnnesi, babası da bu iştea oğullan de oimasmdan ve diğer vanyetlerinden kadar memnun oldular ve mea>lekette şenliklT yapılmağa bafladt. Prens büyük bir alayla kansuu gelip alrlı. tki senede biri kız, biri erkek iki çocuklan oldu. Kızın adını Şafak, er keğin adını Ergün koydular. Aradan bir müddet geçtikten sonra babası öldiiğü için krallık malnmm» geçen delikanlı ordusunun basmda harbe gitmistL Annesi hükümdar vekili olmuştu. Bu kadın çok huysuz bir insan olduğu için oğlunvn yokluğundan is • tifade ederek gelinine yapmadığını bıancak oernı bir uykuda oldukiar. pek rakmadı ve onu çocuklarile birlikte uUJhidi. zak bir yere snrdü. Sonra, kurulu duran sofra hiç el ioBir bafta sonra torunlarının bulundukannlmaımş sekilde duruyordu. Te ğu eve gelen büyükanne, çocuklarm baklarda yemekler, bardaklarda sarapmuhafızına: Iar vardu Bunlan bile içmeğe, yemeğe Yarm öğle yemeğine bana Şa • v%kit bulamadan uykuya dalmışlerd'. faktan mükemmel bir kızartma yapı Prens, tnennerle kaph avluyu da geçnız! b*kten »onra btiyük ta* merdivenden Emrini verdi. Muhafızın aman za ynkan ttrmanmağa basladı. man demesine meydan bırakmadan çıkMuhaf'zlaruı odasına girdi. Hepsi tı, gitti. «ra Ue UMnmışlar, otnuzlannda tüfekler Zavallı adam müşkiil bir mevkîde horluyorlardu Birçok odalar daha geçkalmışb. Anne kraliçenin emrini yeri • ti. Bunlann bir çoğunda kadın erkek ne geb'rmezse kendi bası tehlikede kahizmetçfler, uşaklar uyuyorlardu tçlelacakb. GeHrmek istese o yavruya narinde otururken, hatta ayakta tken öysıl kıyacakb? Kocaman bir bıçagı pallece kahnıs olanlan da vardı. tosunun alhna saklayıp Şafağm odasma Nihayet, duvarlan battan aşağı yalçıkh. Kızcağiz hiçbirşeyden haberi oldızh bir odaya girdi. Bütün perdeler madığı için adamın boynuna ablarak yukanya kadar açıkh. Etraf tamamile soruyordu: aydmhkh. Prens burada simdiye kadar Bana seker geb'rdin mi? ömründe tesadüf etmediği gayet güzel Adam ağlamağa başladı. Doğru ağıb« manzara gördü. la gitti, bir kuzu kesti. Pişirip Anne kraOn »ekr* yirrai yaslannda son derece & l bir genç kıx, albn kakmah bir yaboylu boyunca nznnmıy yabyor Iiçeye takdim etti. Ayni ramanda Şafağı götürüp kendi evine sakladı. Bir hafta sonra Anne Kraliçe muha Sık agaçltlann içine dalmak tesebbüsünfl gösterdigi anda bütün nebatatta bir hareket basladı. Hepsi birbirin den aynlarak hükümdann oğluna yol verdiler. Prenı şatoya kadar flerledi. Büyâk kapmndan içeri girdi. Karanlık koridora doğru yürüdü. Yapayalnızdı. Etrarmda Irimaeler yoktu. Kendisi geçtikten «onra ağaçlar tekrar sıkıstığı için maiyeti beraber gelememişlerdi. gayet uzun olan iki ditinden ze • hir akar. Bu dişlerin içi oyuk • tur. Yılan ısırdığı mahlukun kanına bir zehir akıtır. Fakat kur tulma çareleri vardır. 1 Yılanın ısırdığı yeri kız gın bir demirle dağlamak. 2 Yarayı bir bıçakla deşe rek pis kanı akıtmak. 3 Yarayı ağzında uçukla • ma filân olmıyan birisi emip pis kanı alıp yere tükürmek. Bu uç tedbirden maksat yıla • nm zehirlediği kanı vücutten çıkarmaktır. Zehirli yılanlar: Engerek, Kobra, Çınğırakh yılan, gözlüklü yılan, ok yılanı ve Franstzların trigonocephale dedikleri müselles kafah yılan. Bu yılan pirinç batakhkları içinde yaşar ve yalnayak pirinç top • lıyan köylüleri ısırır. Zehirsizler: Kara yılan, boa ve piton i • simli yilanlardır. Memleketimizde en fazla en • gerek ve karay'lan bulunur. Kadıköy Sen Josef Lisesi Ankaralt Doğanın güzel bir pozu Dünyayı dolaşalım! Kanadada polis kuvvetleri nun altında at olduğu gibi bir kısmınm da nakliye vasıtası kö peklerin çektikleri kızaklardır. Geçenlerde Kanada polislerinden bir müfreze müthiş bir kar tipisi altında kalmış, üç gün üç gece aç, susuz titriyerek va kit geçirdikten sonra ölümden ancak arkadaşlannm yetişmesi • le kurtulabilmislerdir. Diğer bir müfreze deiriç ak •* Pekâlâ, dedi, yamız ölmezden evvel çocuklanmı göreyim. Muhafız bu defa da bir keçî pisirdi. Kraliçeyi de götürüp evinde sakladı. Anne Kraliçe yaptığı bu vahsiükten, yamyamlıktan memnundu. Oglu döndüğü vakit ona gelinini ve torunlannı kurtlar kaph diye anlabnağa baznrlanıyordu. Bir gece herkes uyuduktan sonra, gündüz dısan çıkamıyan Şafakla Er günü bahçede gezdiriyordu. Anne Kraliçe yatağından bunlann sesini duydu. Kendisinin aldatümış olduğuna fevkalâde hiddetlendi: Bahçede, dedi, gayet büyük bir kazan hazırlayın, içine bütün zehirli hayvanlan doldurun. Sonra gebrip gelinimi, torunlanmı, muhahzı, kansını, çocuklannı oraya atın! Tam bu emri yerine getirilmek üzere iken uzaktan bir takun süvarilerin atlarmm ayak sesleri isitildi ve genç kral maiyeb'le birlikte bahçeye girdi. Saraya gidip te ailesinin burada oldu • ğu söylendiği için vakit geçirmeden gelmişti. Bahçedeki korkunç manzaranın manasmı anlıyamıyarak jaşmp kalmısb. Anne Kraliçe bütün fenakklannm ce • zasuıı baskasmm eliyle çekmemek için oğlunu uzaktan görünce kendi kendini kaldınp kazana ath. Kral tabiî annesinin bu aktbeb'ne çok müteessir oldu. Fakat kansımn, çocuklarmın ona temin ettiği saadetle bütün acılan unuthı. Bit« Kanada, Birleçik Amerika Cumhuriyetlerinin simalinde bir In • giliz müstemlekesidir. Şimal kutbuna nisbeten yakın olduğu için buzlu sahalarla örtiilü kısımları olduğu gibi, diğer taraftan kır mızı derililerle meskun yerleri de vardır. Bunun için memleketin inzıbatının temini epeyce güç • tür. Orada piyade polis kuyvet lerinden maada atlı ve kürklü polis kuvvetleri de mevcuttur. Binaenaleyh Kanadada polis o • lacak kimselerin sade zabıta a damı değil, ayni zamanda bir f en adamı, bir kâşif, bir doktor, bir toprak mütehassısı olmaları lâ zımdır. Çiinkü tesadüf ettikleri vak'alar çok muhteliftir. Meselâ so • ğuktan donmak üzere olan bir REHA NAZIM adama rasgeldikleri vakit onu tekrar hayata avdet ettirecek ufızı çağırdı. sulleri bilmeleri, o esrarlı muhit Bu aksam da, dedi, Ergünü yi • te izini kaybetmeğe çalışan ca yecegim! nileri takip eylivecek şekilde muAdam sesfni çıkarmadu Şafak için hiti tanımaları, kaçakçıların peşiri tuttuğu usulü Ergün hakkında da tatbırakmamalan icap etmektedir. bik etti. Diğer taraftan o havalide bin Bir bafta sonra Anne Kraliçe: Gelinimi de pi$ir! bir türlü müşkülât mevcut oldu • Emrini verdi. Adam doğru soluğu eu cihetle nakliye vasıtalarının genç kraliçenin yanmda aldı. Ifi anlathiç birinden istifade kabil de b. ğildir. Genç kadın: O haide Kanada Dolislerinin pesinden. Kim daha evvel ye • tif ip te kızı yakalarsa ona varır. İlk bakışta çok basit görünen bu mesele pek te o kadar kolay değildir. Çünkü genç kızın ya nına yaklaşan delikanlılara kar şı kendisini müdafaa etmek için elinde bir kamçısı vardır. Ârzu etmediği biri tarafından yakalanacağmı hissettiği anlar da bunu pek insafsızcasına kul • lanır. Hoşuna gidene karsı da tabiî hiç kullanmaz ve muvaffaki • yet hiç süphesiz onda kalır. Ondan sonra güveyin kızın ailesine ağırlık olarak birkaçıat ve ya diğer hayvan göndermesi lâzımdır. Diğer taraftan kız da hazırladığı çeyizle babası tarafın dan kendisine hediye edilen çadırı donatır. Nihayet izdivaç merasimi yapılır ve iki genç lerine kavusurlar. c lında olmadığı halde 1500 ki lometrelik bir yolu 40 günde katederek yeni bazı arazi keşfet mişler ve şimdiye kadar hîç gö rülmemiş bazı hayvanlar hakkında mühim maluat getirmişlerdir. Fakat bütün bu anlattıkan mız, Kanada polislerinin başla rından geçen maceraların bin de biridir. tşin hulâsası orada polis olmak hem meraklı, hem de gayet tehlikeli bir iştir. v Maıjıs hutmacası y A 5 6 a $> 1 1 1 Şu gördüğünfiz boş hanelere öyle harfler doldurvmuz ki, soldan sağf doğru okunduğu vakit 1 inci hane: Bir mevsim, 2 nci » : Ortada 3 üncü » : Et sahcı Yukandan aşağı okunduğu vakit 4 üncü » : Seyret! 5 mci » : Bir seyi bulmak istiyen adama verilen emir. 6 nci » : Taklit değil, 7 nci » : Etrah su ile çevriü toprak, 8 inci » : AHrh. Mânasma gelsin. Doğru halledenlerden bVmciye 5 1îra, ikinciye bir mürekkepli kalem, ü • çüncüye Foto Etemde resim çıkannak hakkı takdim olunacakhr. Dördüncüden yüzüncüye kadar muhtelif hediyeler. Bilmeceyi doğru halle dip te bize fotoğraf gönderenlerin re • simleri de gazeteye basılır. Cevaplar gazetedeki cetvel üzerine yazılıp mayısın sonuncu gününe kadar «Cumhurîyet Çocuk Sahifesi» adresi ne gönderilmelidir. Bu sarta riayet et • miyenler ve geç kalanlar mükâfat a • lamazler. Fıkralar Müdürün sag koiu Muallim B., oğluma bir tokat vurmuşsunuz. Müdür bey olsaydı belki tes çıkarmazdım ama, sizin çocuğumu dövmenize mü saade edemem. Çocuğunuzu gene müdür bey dövdü farzedebilirsiniz. Çünkü idare işlerinde ben «müdürün sağ kolu» "iımdur. Geçen gün tramvayda iki kişi hararetli hararetli konuşuyorar şık ve şatafath üniforma giymedı: leri kabil değildir. Ya Kovboy " tki kardeşin ahlâkı o derece lar tarzında gayet pratik bir kıbirbirine uymuyordu ki nihayet iyafette gezmeleri, yahut ta ka • kisi de tamamile birbirlerine zıt Iın kürklere bürünüp buz sah • birer meslek intihap ettiler. ralanna öyle çıkmalan lâzım gel Ne gibi? mektedir. Biri tayyareci, ikincisi dalKanada poli«lerinin birçoğu • ğıç oldu. Zu meslekler 'S2%, •w.