Cnmhuriy** CUMHURIYET in HIKAYESI ihanet ve kaza Ferdi Şakkr, bir yumruk vurur gibi kohınu şiddetle ileri uzatarak bileğin deki saate baktı: On bire on var. Geceyarısı demektir. Neclâ eve hâlâ gel»edi. Nerede kalıms olabilir? Hava karanp ta ısıklar yandıktan sonra, belki otuz, kırk defadır her saate bakısmda kendi kendme bımu soran Ferdi arbk herşeye, ihanete de, kazaya da ihtimal vermeğe baslamKtı. Sinirlerine hâkim olmak için bir koltuga oturdu, kollanm gögsünün üs tünde kavusturdu ve tekrar düsün meğe basladı: Nerede kalmtş olabilir? Neclânm kocasma haber vermeden Beykozda, babasmda kalmasına im kân yoktu; halası Bursada tdi ve evinde yalnız hizmetçiler vardı; Neclânm gidebileceği başka bir yer kalmryor. İki sdrtan btri: Ya ihanet, ya kaza. Son günlerin ayn ayn ehemmiyeti oknıyan, fakat yekumı itibarile dikkate lâyık bazı isaretlerine bakılma bi rinci ihtimal pek uzak degildi. Fakat Cevat... Cevat Muhtar... Ve bir sandalyenin üstüne çöktii. Başı önüne düşmüs ve çenesi göğsüne yapışmışh: Cevat... Cevat Muhtar... Kahil mi?. Yanmdaki kadın Neclâ olabilir mi?... Bunlar... Hemen ayağa kaDrtı ve serkomisere sor'lu: Morga gitsem bana kadınm cesedini gösterirler mi? Şüphesiz. Fakat evvelâ müdiri • yete bir uğrarsanız daha iyi olur. Ferdi bir otomobile atladı ve ev velâ müdiriyete, oradan da morga gitti. Cesedi görmeden evvel ona su malumat ta verilmişti: Otomobil ağaca çarprmş ve sağa devrilmiş. Kadınm yüzü paramparça olduğu için teshisi kabil değil. Erkegin de yüzü tanınmıyar, fakat hüviyet varakasmdan kim oldu • ğu anlaşılmış; ve ikisi de, elele bolunmoflar ve ellerini birbirinden ayvmak hayli zor olmus. Üniversite yangîn tehliAv derileri ihracatımız son 6 sene içinde memlekete kesi geçirmiş değiidir Fakat verdiğimiz haberi 12 milyon liradan fazla para girmesine sebep oldu Evvelki gün Üniversite bahçesînde Veznecilere çıkan dış kapınm yatasdik etmiş oluyor Zehirlenen ve bilâhare ölen birçok Memleketimiz tabiatin emsalsiz lu nındaki ufak taş odada bulunan taDün, Fenerbahçe kâtibi umumisi Hayri Celâl Beyden bir mektup aldık. Bu mektubun baş tarafı aynen şudur: «Efendim, 3 mart 934 tarihli nüshanızm spor »ütumında «Fener cezalara itiraz etti. Cezalar refedflmezse kanunî yol • lara müracaat edeceğmi bildirdi» başlığı altında çıkan yazı, meselenm ve itirazın hakHtî şekline istinat etmemektedir. Bu yazının bu sekilde intisan, Fenerbahçeyi halk nazarmda disiplin düşmanı ve serkeş brr teşekkül olarak göstereceği endisesiledir ki, hakikati tav ziha mecbur olduk. ' Ceza teetnmüllerine, ceza görecek leri bfldirOen ftrtbolcular ayn ayn ve sahsan itirazlannı yapmışlardır. tuflerine nail olmuş, cennet gibi bir yerdir. Bu topraklarda senenin hiçbir a yı yoktur ki müteşebbislerine büyük l"""i^lffr temin eden bir takım işler eksik olsun. Yaz ve sonbahar aylannda tütün, iizüm, incir, fındık, yün, panmk ilâh. gibi maddelerin istibsalâb, sevk ve ihracı biter bitmez arkadan kiirklü av derileri yumurta ve meyva işleri bütün kış ve ilkbahar aylanm ciddî ve kazançh faaliyetlerle doludurur. Dünyanm hangi memleketi vardır ki tabiatin bu kadar bol ve mütenevvi lutuflerine mazhar olntuş bulunsun. Kânunuevvel ortalannda başhyan kürklü av derileri ihracatımız 4 5 ay devam eder. Bu müddet zarfında bu günkü düşük fiatlerle bile bu madde ler ihracatı memlekete 1 milyon lira • dan fazla para getiriyor. Son 6 sene içinde başlıcaları tilki, sansar ve tavşan postlan olmak üzere kürklü av deri « leri ihracatı memleketimize 12 milyon liradan fazla para getirmistir. Mezkur seneler ihracah kıymetince ayn ayn berveçhi âtidir: 1927 1928 1929 1930 1931 1932 1933 2.8 Milyon Lira » > 2.7 > » 2.7 » » 1.2 1.0 > » > » 0.9 » > 1.0 hayvanlann canlılan tarafından yen diği vakidir. Bunun için zehirleme su • retile avlamak âdeti tahribat sahasım tevsi etmekte ve hayvanlann nesilleri üzerinde çok fena tesirler yapmaktadır. Alâkadarlar bugün memleketimizdr 3 yaşından büyük tilki kalmadığını ve bunun sebebi snrf bu sakim ibyat oldu • ğunu söyliyorlar. laşlardan ateş çıkmış, fakat derha! söndürülmüştür. Bu hâdiseyi dün bfı refikimiz Universitenin büyük bir yangîn tehlikesini atlattığı şeklinde yazmıştır. Üniversite Rektörü Doktor Neset ömer Bey bu hususta dün şu îzahatı vermiştir: « Üniversite binası dün, bir ga« zetenin yazdığı gibi, mühim bir yanî gın tehlikesi geçirmiş değiidir. Bu hâdise şundan galattır: Üniversite bahçesmin Vezneciler kapısında ve merkez binasmdan yüz metre ile • ride bir hırdavat odası vardır. O odaya tamir münasebetile talaş ve yongalar konmuştur. Esasen bu o daya toplanan bu gibi eşyalar Üni versite bahçesinde muayyen zamanlarda yakılmaktadır. Bu defa bu yı« ğılan talaşlar oda açık kaldığından yoldan geçenler tarafından atılan bir sigara ile tutuşmus ve kesif bir duman nesretmîstir. Bu vaziyet, Üniversite hademeleri tarafından t«lâşla karşılanmış, yangîn sonödürm* âletlerile derhal ates alan bn yongalar üzerine gidilirken diğer taraftan tedbir almak üzere ayni zamanda itfaiye de haberdar edilmiştir. ttfaîyenin ilk otomobilî gelmeden ates söndürülmüştür. Üniversite mer kez binasmdan yüz metre iîeride bulunan bu odacık yansa bile Üniversite içm hiçbir tehlike teşkil etmezdi. Üniversitenin bir yangîn tehlikesi geçirdiği hakkındaki mttmalâğalı haber işte bundan ibaret Fenerbahçe cevap veriyor c 4 Mart 1934 Mühim bir servet menbaı j Mübalâgalı bir haberin mahiyetî Bulgaristan bu sene av hayvanatı neslini siyanet ve ıslah maksadüe kürklü av hayvanlan avcılığmı menebnişth*. Millî servetimizra muhafazası husustmda ayni titrâligi biz de göstermeliyiz. Fiatler ve müşteriler Bu sene tilki ve sansar ki ihracatı mızın % 80 ini bunlar teşkil eder geçen seneden daha ucuzdur. Mal daha az olduğu halde fiatlerm geçen se • nekinden ucuz olmasınm sebebi Ingiliz Urasmm daha düşük bulımmasıdır. Sansar ve tflkUerimiz kâmilen denecek derecede Londraya sevk ve ihraç olunuyor. Geçen sene çjfti 25 liraya sahlan Erzurum tflkileri bu sene 2 2 hradan, sansarlar 38 lira yerine 32 liradan muamele görüyor. Tavşan fiatleri yandan fazla yükseIerek beheri 17 kuruştan 26 kuruşa çıkmıshr. Tavşan fiatlerinin bu sene daha yüksek olması talep fazlalığından ve Amerikanm fazla mal çekmesinden ileri gelmiftir. Tavşanlanmız da kâmi • len Amerikaya gidiyor, diyebUiriz. Kulüban terdettiği itirazlar ı se bu cezalara değil, bilâkis keS' bi kat'iyet etmemiş olan cezala rtn vakitriz ve usalsüz tatbikına taallâk etmektedir. Bundan ta • haddüsü muhtemel maddi ve manevî zararlart aramak ve istemek kabahat midir? Sonra bu itiraz mektubumm hîçbir yerinde, verilmiş cezalann haksızlığı • na ve bu cezalar refedflmezse kuiübün kanunî yoHara müracaat suretile hukukuna anyacağına dair ne bir bahis, ne de bir tehdit vardır. Fenerbahçe heyeti idaresi ne söyle • diğini, ne yapacağmı bilmiyen serkeş ve kSstah unsurlardan mürekkep de • ğfldir.» Mektubun buradan aşağisini dercetntriyoruz, çünkü Hayri Celâl Beyin münakasa terbiyesinin hududunu afarak* hakkımızda safsata ve mügalâta gibi tabirler kullanmak suretile yazdığı bu kısmra mevzula biç alâkası yoktur. Cumhuriyetin Fenerbahçe düşmanı oldu • ğu teranesinden ve dedikodudan ibarettir. Biz, dünkü yazumzda Fenerbahçe, tstanbul nuntakası riyasetine gönder diği bir tezkerede ve bu tezkereye melfuf merkezi umumiye hitaben yazılmış bir Hiraznamede, verilen cezalara ve cezalann müstacelen tatbikma itiraz etmistir, demiştik. Bu hareket iyidir, fe nadır yolunda hiçbir mütalea ilâve etmemistik. Binaenaleyh Fenerbahçe kâtibi umumisintn tavziha, tashihe ve tekzibe haklı olduğu cihet yazdığımız haberin doğru olup olmadtğı meselesidir. Hayri Celâl Bey, yazdığımızın esas i tibarile doğru olduğunu tasdik ediyor. Yalnız, Fenerbahçe kulübü cezalara i tiraz etmemiş, ceza gören oyuncular sahsan itiraz etmislerdir. Kulüp ise, cezalann müstacelen tatbikma itiraz et miştir ve bundan tahaddüs edecek maddî ve manevî zararlan anyacağnn büdirmiştir, diyor. Demek ki hakikatten uzak birsey yazmamışız. Hayri Celâl Bey, mektnbunun somma mıntakaya ve merkezi umumiye gönderdiği tezkerelerin birer suretini ilâve etseydi, daha iyi olurdu; çünkü hakikat tamamen anlaşılırdı. Fenedbahçeyi didplînsiz gösterdiğimiz iddiasına gelince, biz sadece Fe • nerbahçenin karara itiraz ettiğini, yani bir vakıayı, bir hakikati yazdık. Buna leh ve aleyhte hiçbir mütalea ilâve etmedik. Eğer, itiraz ve hakkı m aramak disipline mugayir de ğilse biz bu haberi neşrrden baş ka birsey yapmadık. Eğer, iti raz disipline mugayir bir hareketse kabahat bizim değiidir. «...Alçak! Benim karçıma çıkmıya yözün olmadtğt için rm talih senin baçını parçaladı?...» Ferdi cesedi görür görmez iki av cunu birden kendi yürüne kapamısh: Neclâ, Neclâ, Neclâ!... Ta kendi»!... Açık bej rengi spor mantosu kan îçinde, yüzüne örtiilen bez kan içinde, fakat elleri bembeyaz... Onun elleri... Takendisİ... Tîr Ferdinin içinde, kaza ile bken bir ihanetm bütün feci teferruatma ait hayallerle beraber giden, korku 3e kansık, dehsetle kartsık ince ve gizli bir sevinç te vardı. Dişlermi stkarak, içinden kartsma bitap etti: «Alçak, be • nun karşıma çıkmağa yürün olmadıgı için mi talih senin basmı parçaladı? Daha bu sabah benim saçlanmm arasmda bir seher rüzgârı gibi dolaşan bu parmaklar, başka birmin elinde gizli tatlar aradığı için mi simdi böyle solmuş bir leylak gibi sarkıyor? Benden utandıgm için mi yüzüne bu maskeyi koydular?» Ferdi boğulacak gibiydi. Hemen arkasrnı döndü ve daireden çdctı. Arkasmdan gelen morgun nöbetçi dok toru, koridorda sormuştu: Tamdmız nıı? O mu? Zevceniz mi? Ferdi Şakir öfkesmi ve nefretmi yüzünün derisine içhmeğe çalısarak, pek muvakkat bir soğukkanlılıkla cevap verdi: Hayır, tanmuyorum, böyle bir mahluk benim kanm olamaz! Ve doktora kuru bir selâm vererek çıkıp gitti. Neclâ, ihanetin klâsik tedbirlerine ri ayet etmiyecek ve geceyarılanna ka dar sokaklarda âsığile gezecek kadar muvazenesiz bir kadtn da değildi. Kocaaınm bu mavzuda nekadar hassas ve müsamehasız olduğunu pek iyi bilir di. O halde?.. Ortada kaza ihtimalinden başka birsey kalmıyor. Ferdi saatme bir daha baktı: On bir. Kalktı ve hizmetçiye hammı aramaga gidecegmi söyliyerek apartıman dan çıkh. Neclâ fle karsılasacagmt umarak, yolun her tarafına baka baka yürüyordu. Karşıdan gelen bir iki kadmı ona benzetti, onlerine çdctı ve aldandığnn anlaymca admdarmı «kIa**.iTdı. Dosdoğru Pangaltı karakolıma gitmişti. Serkotnseri buldu ve bir kaza dan endişe ettiğini anlath. Emniyet memuru, kendi ımntakasmda bu ne viden bir hâdise olmadığmı söyledik ten sonra telefonu açtı, müdiriyet is tihbaratfle konustu ve Ferdîye de di ki: Bugün, saat beşi yirmi geçe, Bentler yolunda hususî bir otomobil ağaca çarparak parçalanmıs. Arabayı idare eden erkek ve yanmda bir kadın ölü bulunmuşlar. Elrkeğin hüvviyeti teşhis edilmiş, kadmmki mechul. Ce • setler morga gönderilmis. İsterseniz müdiriyete kadar bir zahmet buyunı nuz. Erkek krmmiş? Cevat Muhtar Bey. Ferdi bembeyaz kesildi ve kekeledi: Son senelerde av derileri ihracatı • mız hem miktar hem de kıymetçe a • zalmağa başlanuştır. Bunun sebebi fiatlerin sukutundan ziyade hayvanlarm zehirlenmek suretile tutulması itiyadı dır. Halbuki zehirle avlamak usulii kanunen memnu olduğu halde köylü hâlâ bu âdetini tamamen bırakmamışbr. Zehirlenen hayvanlar ekseriya kaybolduklan gibi, tüyleri de dökülmekte ve derileri bozulmaktadır. MenJcket servethri tahrip eden bn sakim itiyadm tamamen önüne geçilmesi lâzımdır. Almacak tedbirlerden bir diğeri de mevaimsiz zamanlarda avcıhğ» mâni olmakhr. Marttan sonra her tarafta kürklü av hayvanatı avcdıgt sureti u mumiyede yasak edilmelidir. Hayvanlar bu aylarda çiftleşip yavrularlar. Anhara vilâyetinde müvaredat Ankara ve civan vilâyetlerden her sene Ankaraya 1 0 1 1 bin tilki getirilirdi. Bu seneki müvaredat 1 2 bin den ibarettir. Köylü avcılann pek çoklarnnn otellere, şuraya buraya giderek alıcılara tilki ve sansar satbklan görülmesi ve bu halin vüs'at kesbetmesi ü zerine bunun önüne geçifanesi için ba n tedbirler ylmmıy ve maliye dairesince damgalanmanuş postlann satüması menedihniştir. Diğer vilâyetlerimizde de mevcut olan bn halm önüne geçi • Ierek hazine menafiinin muhafazası temenniye şayandır. Oazi Terbiye Enstitüsü Reden terblyesl şefi muallim Nlzamettin Rifat Beyin bir kızı dünyaya gelmiş. «Benkü> ye uzun ömürler dileriz. Doğum 6AR1ÖYAN ve NARLYAN aileleri AVUKAT 6ARİBYAN KiRKOR EFENDİNİN Dün gece füceten vefat ettiğini ve cenaze merasimini işbu martın 5 inci pazartesi günu sabah saat 10,30 da Beyoğlu Balıkpazar Ermeni kOisesinde îo* ra kıltnacağını akraba, taallukat ve eviddasma kemali teessürle bildirirler. Bebek: 3/3/934 ÖM0R YAŞAR ispirtolu içkiler memlekete nasıi girecek? Ankara 3 (A.A.) Heyeti Veki lece kabul edilen bir karara göre: 1 hazhan 1931 tarihmden Hibaren înhisar idaresince istihsal ve imali kabil olan ispirto ve ispirtolu içkiler memlekete sokulamaz. Înhisar idaresince imal ve istihsali kabil olmryan ispirto ve ispirtolu içkiler mhisar idaresinin müsaadesile memlekete sokulabüir. Mecmuu bir kiloyu geçmemek ve ko nulduklan siseler açdc bulunmak suretile yolcularm beraberlerinde gebre • cekleri ispirtolu içkilerle kokulardan mhisar resmi ahnmaz. Kolonya sularile kmakınalı sular ve bunlara mümasil ispirtoyu havi ıtriyat ve ziraat ve sanayi müesseseleruMİe kullamlan ve terkiplerinde ispirto bu lunan müstahzarlan muhtevi olduklan alkol derecesine göre inhisar resmine tâbi olmak şartile memlekete sokulur. Kasaba ve temdidi haitı izmir 3 (Hususî) Nafıa Vekâle tmden dün gelen bir telgrafta hükumetin Kasaba ve temdidi demiryolu nu satm aldığı bildirilmiştir. Telgrafta: 1 Kasaba demiryollarmm 1934 ten itibaren hükumet namma işliyeceği, 2 Bütün istasyonlardaki mevcut kasalardaki paralarla eşya ve malze menm tesbit edflmesi, 3 Bu işleri yapmak üzere kum panyanm salâhiyettar memurlanndan bir heyet teşkil edilerek hat komiseri beyin nezareti altında yapılacak ve almacak tedabirin tesbiti ve neticeden Vekâletin haberdar edümesi, 4 Bütün islerin ikinci bir iş'ara değin eskisi gibi devamt bfldirümiş tir. Kadıköy Havagazi Şirketi l 5 Mart pazartesi günü saat 15 te Kadıköyünde Süreyya Paşa sineması salonunda verilecek olan amelî yemek ve pasta pişirme dersine bütün hanımeîendileri davet eder. iki kadın yandı Bursa (Hususî) Orhangazi kazasının Bağhyenke köyünden Mustafa kızı seksen yaşında Hatice Hanım gece evinde soba başında yatarken soba dan sıçrıyan bir kıvılcımla yannuş ve ölmüştür. Bur • sanm Kirazb köyünden Hasan kızı Emine Hanım da yanmakta olan ocağa düşerek tehlikeli surette yanmış ve hastaneye getirilmiştir. BU akşam j Saat 19,30 da JehırTıyatposu istanbul Efendisi Opereti Yazan: Müsahipzade Celâl Bey. Yalnız crnna günnelerine roahsus matine 1 4 de ıpek sanayii tahdit mi edilecek? Bursa (Hususî muhabirimizden) Iktısat Vekâleti, ipek sanayii hakkında yeniden tetkikata lüzum görmüştür. Alman malumata göre Vekâlet ipek sa nayiindeki istihsal fazlalığma bir çare bulacaktır. Bu münasebetle ipek istihsal eden mıntakalann sanayi müdiri • yetlerinden raporlar beklemektedir. Türkiyede ipek istihsalâtı, ihtiyaçtan fazla dereceye kadar çıkmıştır. Ağır gümrük himayeleri, Avrupa ipek ithalâtmı tehdh ettiği için, İstanbul ve Bursada önüne gelen tezgâh kurtnuş tur. İstihsalin fazlalığı hakkında bir fikir vermek için şu iki rakama dikkat etmek kâfidir. 927 senesinde Bursa tezgâhlan 65,000 metre kumaş doku mushı. Bu miktar 932 senesinde 1,666,000 metreye kadar cıkmıştır. Esasen ipekli mal alan halk şehirdeki yüksek ve orta geçimli insanlardır. Bir taraftan bu halkın satın alma kudretlerinin azalması, diğer taraftan istihsa 1in artması ipek sanayünde bir buhran doğurmuştur. Bu yüzden ziyan ederek işini tahdit eden müesseselere de tesadüf edHmeğa başlanmutır. Mısırda da malî bir rezalet mi? (Birinci sahîfednn mabat) Essiyase gazetesi nazırlar aleyhindeki bu neşriyata başladığı zaman mes'ul müdürü Hanefi Mahmut ve muharriri Hüseyin Haykal Beyler hâkim huzuruna çağınlmışlardı. Hâkim huzuunda Hanefi Mehmut Bey iddialarını geri almamış, bilâkis maznun nazırlardan her biri hak kmda yeni yeni iddialarda bulun muştur. Hanefi Mahmut Bey sabık Başvekil Mehmet Mahmut Pa«a • nın biraderidir. Bunun üzerine mumaileyh ile Hüseyin Haykal Bey iddialarının doğruluğunu alenî bir muhakemede ispata davet edilmişlerdir. Söylendiğine göre, Hanefi Mah mut Beyin iddialarının ana hattını arazi spekülâsyonu teşkil etmektedir. Guya bu nazırlar vâsi mikyastaki araziyi yok pahasma almışlar ve sonradan buralarda hükumet marifetile iska kanalları yaptırılmasını emrederek bu yerlerin fiatlerini fevkalâde arttırmışlardır. Hanefi Mahmut Beyin iddiasına göre, Maliye Nazın, Baışvekil ile Amasyada ekmek dört buçuk kuruş Amasya 3 (A.A.) Un fiatlerinin düşmesi üzerine belediye fnmcılarla görüşerek francalayı beş buçuk, ekmeği dört buçuk kuruşa indirmiştir. U Madelaine M U Claudet'in esdinden Beylerbeyi Aitınordu maçında möess'f b r hâdse Evvelki gün Taksiro stadyomun da oynanan Aitınordu Beylerbeyi maçında müessif bir hâdise olmuş tur. Oyun esnasında Beylerbeyinden Mahmut Bey, Altmordudan Yahya Beyin ayağına basmış ve bu tazyikten Yahya Beyin ayağı kınlmıştır. Yahya Bey Beyoğlu Zükur hastanesinc kaldmlmıstır. Turk ve Muabir Nazırının havayici zaruriyeden bulunan bir maddenin inhisara tâbi tutulması ve bu inhisarın, d'ostlarından bir sermayedara verilmesi için kendisini tazyik ettiklerinden bahisle bazı tanıdıklarına şikâyet etmiştir. Essiyase muharrirleri iddialarında ısrar ettiklerınden nihayet fev . kalâde bir tahkik heyeti teşkil o • lunmuştur.» ftlmi, emsalsiz bir hayatı hakikiye sahnesini, pek müessir bir dramı tasvir etmektedir. Oymyanlar: H A TA ICemali muvatfakiyetle gösteriimekte olar HELEN HAYES ve LEW.S STONE Sinemasında gıdip görünüz. İPEKFİLM stüdyosunda lisanımıza COOPER S A R A Y (Eki Glorya) Tek ALO !... ALo !... ALo !... I Pek yakında Sinemasında b i r s ö z Bu mevsim gördügünüz Norma Cherenn AŞK HÜZÜNLKRt Marlene Dietnch in KIRIK MABUDE tilmierinden daha çok güzel MELEK Hayatım Senîn için " B A C K STREET „ filmidir. Yarın matinelerden itibaren M I L L I b H t M * UA başlıyor ı6ençlikAşkı Muazzam bir filim görmeğe hazırlanınız !