9 Şubat 1934 Çîn, sinemacıları protesto ediyor Ç«n bükumeti Hoiivuttaki konsolosuna muhtelif sinema kumpahyalan nezdinde teşeb büsle bulunması içîn emir vermistir. Bu tesebbus, bazı filim. lerde Çralîlerdeki vatanî h» lerle alay edilmesîni protesto makamında olacaktır. Camhariyet Sinema dtinyasının en şik erkekleri Menîunını HoBvtttta hakemKfi antMnda bir p&îıV müs».baîc£«ı yapılmifbr. Bu kaaanan 10 kişi «rasında lann o*» Clrve Erook ta vardır. Sehizinci Henri Kolet ve koeast Geçenlerde Staviskj mese • lesmden dolayı Pariste Meb'uslar Meclîsi önündf yaoılan nâmayiş esnasmda Fransız si> nema artistlerinden Kolet Darfoy ile koeası reiisör P'erre Weîl' de vaka!anrmşlar, huvivetierî ankksı?d4ctan sonra M* 1 Irverilmişkrd '*. Rejisör Alekaand, Korda t*uafından yapılan «^^kiand Henri» filmi Londra<k simdiy kad*r 75 bm tngOh iiran haulai yapmtstır. Cene Rtu krn tnglkere fükn sanaurii «Genç Ru» kmm rüınînin goşterilme . tıiam tnetiı *u «ânUrclc müsaa . de etnvşKr. Italyada ttalyada cıkan «Pan» gaze tesi memlekette vanılacalf en iyi füirn içm 13000 lira mükâfat tahsis etmâstir. Bunun 6500 0 gencliğin fikirlerine en iyi terriiman olacak kordelâya 6500 ü de ttaiyayı en mSkernmel sekilde gösterecek ve an ».. Iatacak füme aynlacakttr. Foks çtleınlMart Bu seneki «Foks çdgmlıkla m Jan«t Gaynor, Waraer Bakster, Madge Evant Ralph Morgan, Jbon Boles, 'unet Dunn, Viktor Jory ve Patricia temsil edeceklerdir. Kedinin ayağt Harold Loyd yalanda «Ke ' drnin ayağı» namında bir füan çevirecefctir. Polonyada • (JSolda) bir dada Tf"ldırCLmak tehlikesi aüatan güzel Madj Evaııs Bu sene PoJonyada yaînr? S ecnebi filim gBsterilnv'dtir. Di • ğerleri bep meleket içinde ya pıhnştır. (Sat&a) iki maruf beraber mahkemeyt düten Jan Harlov i \ Sinemanm artisdk faaliyete sabne olan kmnt da henüz birçok içtimaî hareketler gibi san'at sahasından çı Inp ilim sahauna dahil olmarms olduğu için ona ak tabirkr ve nazariyeler bakkvda kat*î tarifler yapmak miimkün degildir. Işte (senaryo) da bu tabirlerden biridir. FransızKum (Sce nario) tngilizlerin (Scenary) dedik leri kebneyi ber miUet değil, batta her stnema sirketi baska bir sekilde anlamaktadır. Çünkü bîr ktsmma gSre (Senaryo) çevrilecek filmih mevzuunu yirmi otuz sattrla hulâsa etraek gibi basit bir İ? telakki ediWfi hsMe, diger bir kısmı bonu filmin her sahnesinin faraia dekorun, ziya tertibatını, aktorlerin kamaradan uzakhk mesafelerini en ince teferruatma, santimetresme vanncıya kadar tayin eden nra fassal bir rehber farzeylemislerdir. S e n a r y o ne nasıl y azı Haftanın filimleri Şeytan kardeş «tpek» te oynanan «Şeytan Kardes» nuraf bir operakorniktir. Bonım 3d sene e w e l Avrupsda yapüıms ve meshur tenor Tino Patiyera oynatılmıs bir filmin! görmüstük. O kordelâda Ar • mand Bernard da mühim bir rol al • rmşfa. Bu seferki Amerikada vücude getirflmiştir. Doğrudan doğruya ope • rakomiğnı kendisi değü bir paradisî, yani daha gülünç bir hale sokubnuş o lan şekfldir. Mevzuu bir zamanlar ttalyada bâkiın olan haydutlarm asılzadelerden bir'nin şatosona hile iie hâkîm olmalan ve bundan doğan bir takun gSlünç vak'alar etrafında cereyan et mektedtr. Kavga, dovüş, mücadele, tobaflık, takibat, tevkifat, yanlnlık, feirbiri ardmca devam ediyor. Nelice • de pek gülunç olarak meydana çıkı • yor. Tenora «Serseri Kral» rHmmden beri görmek îmkânını bulamadı&ımıı çok güzel tesK Denis King temsil ediyor. Fakat deniiebilir ki kordelâ bil bassa tanmrrot iki komik Stan Laurel , ve OKver Hardy için tertip oranmuş tur. Holivıidun en güzel artistlerinden bm olan Thehna Todd da baskadın rolünu oynuyor. tÇareviçy Jüminden Wr tahne Bu hafta Şeytan kardeşler, Çareviç, Kazanova, Karabiber ve 5 kocalı kadın filimleri oynanıyor George Rkjraadnun bir harp gemisinde kendisînden uzaklasmasnu derin bir hâzün ve keder içerîsmde seyirden baska birşey yaparoamaktadır. Marie Gİory roKinü zarif bir incelikle terasü ediyor. Başlangıçta genç ga • zeted kızın beyecanlarraı ve ortada kendisînden yüksek bir içtimaî sevi • yeye mensup adamı seven kadınm ısttraplannı ayni mebaretle yasatryor. Germaine Aussey de güzel, zarif ve iktıdarlı bir arti»ttir. Kordelânm heyeti nnrumiyesinde neae ile yeis, çılgınltkU safbk birbirle rile iyi imtîzaç ettirilnMştir. Almanlar Btinci «akta tanzim olunan (Senaryo) lara (Drehbach çevirme kitabı) ismmi vermektedirler Biz, biri ihb'sarda öteki tafsil ve izabta muba lâfaym kaçan bu iki tarzm mutavassıt feklini alarak ona (Senaryo) istnini vermek mecburiyetmdeyiz. Vakıâ bir bikâye, bir roman, bir piyes yazarak yahut roevcnt ve maibu olanlardan birini göndererek: l«te size bir senaryo! Demek, Avrupa ve Amerika nrn esseselerrae karşı kabildir. Çünkü bu meslek ve ticaretm fevkalâde faıkisaf ettiği o diyarlarda her smıf sanayi işlerinde olduğu gibi (takşimi amal) e en son haddme kadar riayet ediîtnektedir. O hikâye, o roman, o piyesi derhal sahnelere ayıracak bir mutehassıs, her sahnenm mükâîemelermi tertip edecek diger bir mutehassıs, dahilî sahnelerin dekorlarmı, haricî sahne lerin nfT'elerde çekilebilece§îni tesbh edecek, 3üncu bir mutehassıs ilâh.. mevcuttur. Bizde bu derece taksimi amal mevcot olmadığı gibi, olsa da bu masrafm, bu yökan altından «yrılıp kal • kıbnak ihtimaK yoktur. Gelelim ikmci şekle, fevkalâde mufassal bir (çevirme kkabı) yapmağa.. Ediplerimiz, sairlerimiz, mubarrirleri • mizin öham membalannın gentsligi, tahrir kudretleri derecesinde sinema tekniğine vâkıf obnadıklan, vakıf ol • mağa, onunla uğraemağa imkân ve saha bulamadıkları inkâr kabul etmez bir hakikattir. O halde ziya tertibah nm, aktorlerin kamaradan uzakhk safelerinin, bir takun (allusion) ve (revocation) . sahnelerinm tertip ve ihzanm da onlardan beklemek bir hadır^^ .„<, . . . . ... Bınafnâleyh memleketinuzde bâfiil, »iaema Mun'atile uğrasnuyanlar taraftndiın yapılatiak (Senaryo) larda"*s»ğıdaki esaslara riayet etmek muva • fıUır: 1 Mevzuda cereyan eden vak'alan telenuat;le kararlaşhrmak, yahut ona mevcut edebî sekillerden kısa muhavereli roman tarzında yazmak. 2 Burra sinemaya adapte etmek, yani evve'â kısmolara tefrik etmek (vakıâ filimler mütemadi atösterilir ama, hakHcatte gene muhtelif kısımlardan mürekkeptir. Bunlar 6 ile 10 arasnda olabilir) sonra sahnelere ayır mak (haricî ve dahilî sahneleri yani sitüdyoda geçecek ve açık havada alınacak sahneleri yekdigerUe mütevazin bir mlctarda tertip etmek. Zira haricî sahne çok olacak olursa mükâlemeye pek az yer kalır. Dahilî sahneler fazla olursa tivatro seklîne girer. 3 Dahilî sahnelerdeki dekorlan tesbit etmek ve haricî sahnelerin, ahnması lâzım gelen yerlerin ne vaziyette olacaklarmı tavin eylemek. " 4 Her sahnede aktorlerin umumî tavırlannı ve kostümlerini tesbit etmek. 5 Mükâlemeleri yazmak (mükâ lemelerin daima birer ikiser cümleden fazla olmaması ve basroideki şahsi yetlere munavebe ile söz verilmesi lâzmvdır) 6 Şarkıb sahneler varsa onlan gostermek ve şarkılan tesbit etmek. Bu snretle viicude getirilecek senar yonun diğer teferruah ile musiki, fil tni idare edecek rejisörle san'at mü • dürü ve bestekâr, stüdyonun diğer mutehassıslan tarafmdan ikmal edilir .„<, . «5 Kocalı Kadm» füminden^jtf tahne Kıskanç yıldızlar Lupe Velez, Con Kravfort, Jan Harlov ve Madj Evans ile diğer bir yıldız arasında geçen hâdiseler Bir iki hafta evvel sansin yıldız Jean Harlow ile Lupe Velez ve Joan Kravford arasmda kıskançhk mesele • •mden dolayı möthiş bir kavga koptuğunu yazmıştık. Holivuttan aldığımız yeni malumata nazaran gürültünün sebebi Lupe Velezkı nâşanlısı maruf yfizme şampiyonu, «Tarzan» filimlerinin kahramanı Jhoni Weissmuller ve Douglasın oğlundan aynlan Joan Kravfordun nişanluı yeni erkek yıldızlar dan Franchot Ton ile Joan Harlow arasmda âsıkane mimasebet mevcut olmasmdan bu iki kadmtn şuphelen meleridir. Lupe Velez ile Joan Kravford Jean Har!owun stüdyoda çalışmakta olduğu bir strada içeriye girmisler sanftn ar • tisfa'n üzerine hücum ederek soyleme dik Iâkırdı btrakmanuşlardır. Bunun üzerine Jean Harlow çevirdiğı sahneyi yanm bırakıp otomobpini stüdyonun arka kaoısma getirterek oradan kaçmağa mecbur oimustur. Bu hareketin, Jean Harlovnm kaba hatli olduğu haklnnda süpheler uyan dırmakla beraber bir iskandala mey • daa vermemek istemesmden ileri gel diği süphesizdir. Fakat sarısın yıldızın hemen ertesi gun mahkemeye mnracaatle Lupe ve Joan Kravford aleyhme dava acması haldkatin meydana çıkraasmdan korkmadığtnı göstermektedir. Mukabil taraflar da Jean Harlowun bu teşebbüsünu goriince derhal avu katlanm tayin etmişler ve bir hafta sonra nrahakeme başlamutır. Lnp» ve Joan Kravfordun avukstlan Jean Harlowun mazisi nazari dikkate alındığı balde keodkine isnat ettikleri vak*ayı yapmağa yani niş&nhlannı ayartmağa gayrikadir obnadığna iddk etmişler • dir. Jean Harlowun vekiH «mas» keK • mesile ne kastetmek istediklerint sor • moş, ötekiler de sanşra yıldıztn geçen sene ansum ölen irind kocacmın ani ölümünden bahsetmislerdir. Onlara nazaran Jean Harlov birinci kocasmdan boppalığı yuzünden aynldığı gibi, ikinci kocası da kansmm bu hareketleri yüregine inmesi neticesi ÖKİD gitmktir. Kazanova «Sarayu da geçen «Kazanova» m hut sergiizeştler sahibi çapkmm bir taknn maceralarnıı tasvir eden bir filimdir. Başarti«ti vaktile sessiz kopyasım da oynıyan tvan Muiokindir. Ekseri sahneleri ttalyada geçmektedir. Oldukça hareketli bir kordelâdar. Karabiber Çareviç «Melek» te gösterilen «Çareviç» Franç Lebann mefhur bir operetidir. Fihnm mevzua ve musîkisi bu operetin mevzuu ve musikisi esa* hıhdarak tertip olunmuştur. 1 «Artistik» m «Karabiber» i Lupe Velez ile Edmond Love taraftndan oynanmış bir sergüzest filmidH1. Edmund Love ötedenberi bu çesit kordelâlan temsil etmekte mütehaas«trr. Lope için bu janr yeni bir şeki! olmakla beraber gene muvaffak obnuştur. Beş kocalı kadın «Beş kocalı kadın» Türkte geçen hafta geçecekti. Fakat Henri Garatmn fihnJnin temsilinin uzafalman yazonden bn haftaya kabnıstır. Buna ait malumab geçen hafU yazmiftdc. tşe yeni baslamis gazeteci genç kız M^rie Glory, cenup memieketlerinden birine mentup olan seviftigi preosm, Marlene Dietrieh Büyuk Katerina rolünde Jean Harlovnm avukah buna mu • kabele ederek nnekkilesinn hayatanm her türlü lekeden an olduğunu, birinci kocasile henüz on akı yaşınd* iken evlenmiş olduğu cibetle aynlığm bu n:sbets<z izdivaç neticesi meydana gelen geçimsizlikten çıktığım söylem:st!r. tkinci kocasmın ölümönün ise kmn • srnm hareketile hîçbir alâkan bi>W • madığım vesikalarla ispat. etmistir Burun üzerine asıl davaya ge''m'f Lupe ile Joan Kravfordun Jean H».« , lowa bakrkaten hakaret edip leri arashnlmıştn. Stüdyoda şahklerm çağnlmasına karar verilm's, muhakeme baaka bir güne bırafalmışhr. HoHvutta bu sevgi kıskancuğından çıkan hâdiseden tnaada artistltk kud retini kıskanmak yuzünden ikinci bir hâdise daha vukua gelmiştir. Henüz ismi soylenilmek istenmiyen bir kadın artist son çevireceği filimde kendisinin yerine Madj Evansm ikame edüdiğmi görünce onu birtaknn adamlarla kaçırtmağa teşebbüs etmiş, fakat zabıta bu adamlan yakalamış ve bu işi kunm tertip ettiğini kendilerine soytetmistir.