5 Şubat 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

5 Şubat 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet Tarihî Hikâye Sırveren serde verir! şöhretini küçültmemek kaygusile gafil davranmısb, sımnı açığa vurmustu. Tazelenen keramet, gene dillere düştüğü için müneccimbaşnun ehem miyeti de arttıkça artmıştı. Sadrazam • lar, ise baslamadan evvel onun elini öpüp kaç sene o mesnette kalabile ceklerini ve fel&kete uğrayıp uğra mıyacaklanm somyorlardı. Kara Mu rat Paşa, bu safdü sadrazamlardan biri olup Hüseyin Efendiden: «knk sene yerinde kalaeaksm, dünyaya ün sala caksm!» cevabmı aldığı için saraya ve yeniçeri ocağma kafa tutmağa basla • ımstı. Kendisine ihb'yat tavsiye eden • Iere karsı: Yabane söylersiz. Ben kırk sene sadrazamhk etsem gerek. Kimse küıma dahi değemez! Diye bagınyordu!.. Höseyin Efendmin burnunu sokmadıgı iş yoktu. Valiükleri, kubbe vezirIndermİ dilediklerme verdirdiği gîbt şeyhülislâmlan bfle azlü naspettiriyordu. Siyasî islere de dahna parmak sokuyordu. Hatta Avusturya elçuâ Şi • mitten büyük bir hediye isteyip alamaymca Osmanh ve Avusturya devlet lerintn arasmı açmasma ramak kal nnstı. Elçi, bu tehukeyi defiçin kud • retli mimeccime, istediğinden çok zîyade, para vermek mecburiyetmde kaldıgı gibi tngiltere, Lehistan, Transü vanya elçileri ve Buğdan, Eflâk bey • leri de sadrazamdan evvel onunla u • yusmak yolunu tutmuffatrdi. Dünya kömüı istihsalâtı Büyük kömür havzalarında bugünkü vaziyet Bütün dünyada kömür isbhssJâtmm mecmu miktan son senelerde 1,4 mslyar tona yükselmistir. Bu istihsalât üç muhtelif cins kömürden mürekkeptir. Kömur yahnz mahrukat olarak kullanıhnaytp, kimyevî bovalar, mevaddı infüakiye, muzadı taaffun maddeler, gübre ve koku imali gibi daha birçok islerde de istimai olunmaktadır. Fakat kömürün bu islerde kuDanı h a rmlrtan mahrukat olarak sarfolu • nan miktarma nazaran hiç mesabesindedir. Kömuriin mühim bir miktan da teshin edilerek gazleri cıkanlm kok ha line geb'rilmektedir. Gerek kok, gerekse körrrijrün teshrrrirfder çıksn gazler aynca mahroka* olaratf kıriİFfruTdıgı gfbi; bu gazlerm tebrit surebie kah ve sulu hale getirilen kısımlanndan da parafm, boyalar ve bir miktar gazolin çıkanlmektadır. Kömur havzalarmm brrçoktannda buçün istihsalât oek cüz'idfr. Bunun seb«*>î sîvasî istikrarsızhkhr. Meselâ vasi kömur mmtakalarma sahip Çin gibi bir memlekeHe bircok kömür o • rakiarma msan eli değmemistir bile. Bundan baska, Sibervada olduön srîbi bazı kömür mmtakalarmm isrihlâk merkezfennden çok uzak bulunması ve yahut komörün fena cms olması gibi sebepier bu kabil kömür ocaklarmın îsletiimesine mânî omvor. Müneccimbası Hüseyin Efendi, Dördüncü Muradm gözdderindendi. O vazifeyi hocası Mehmet Çe'.ebiden tevarüs etmisb*, fakat sarayda sevgi ve saygı temin etmekte hocasmı fersah fersah geçmiati, hünkârm gözbebeklerinden biri olmuştu. Çiinkü hrtmalan kopmadan evvel baber verirdi, gü nesin veya ayın ne zaman tutulacağım pek iyi hesap ederdi. Nabza göre şerbet vermegi bilhatsa becerdiği için riiyalan hosa gidecek sekilde tabir edip bol bol aferin almak yolunu bu • lurdu. Müneccimlik bir nevi kâhinlikb'. Onu san'at edinenlerden herşey sorulurdu, bütün meçhuUerin halli beklenir di. Gebe kadmlarm erkek mi, kız mı doğuracaklarmı ve doğan çocuğun kötü talihli mi, iyi bahtlı mı olaeagan onlar bOirlerdi, kışra sert mi, yumuşak mı geçecegini yaz ortasmda oolar haber verirlerdi, harp meydanmda düs mana hücutn saatmi onlar tayin eder lerdi, ınlh muahedenamelerme imza koymak için hangi daldkantn esref oldağımu gene onlar soylerlerdi. MS neccimler aletsiz rasatane, futasız ebe, tahsilsiz erkânıharp adbiti ve hersey sayılnIardı, onlann kansmadıgı is yoklu. 'İngiliz lirası düşüyor Bu tenezzülden şimdilik birinci derecede müteessir olacak ihracat maddemiz av derileridir Perşembe günü Borsamızda 652 kuruş üzerinden muamele gören tngiliz lirası dün sabah Avrupa dan gelen telgraflar üzerine birdenbire 7 kuruş kadar sukut ederek bu satırlan yazdığımız dakikada 645 ku • ruşa düsmüş bulunuyor. Borsada muamele gören her hangi bir paranin kıymetinde bir gün içind'e de ğil, böyle 7 kuruş kadar hatta 1 puvan iniş ve çıkışın bile büyük bir ehemmiyet ve manası olmak lâzım gelir. Hele haricî satışlarımn ek • scriyeti azimesi frank, dolar ve tngiliz lirası üzerinden cereyan eden memleketimiz gibi yerlerde böyle para temevvüçlerinin tesirleri da ha büyük ve daha şümullüdür. Hatırlardadır ki gazetemizin geçen cumartesi giinkü nüshasmda çıkan başmakalesinde dolar stabili • lasyonu ehrafında bazı tetkik ve tahlillerd'e bulunurken bir tngiliz Hrasinan beş dolar ve bir sterlinin 76 frank üzerinden îstikrar bulaca ğını kuvvetli bir ihtimal olarak yazmıştık. Acaba tngiliz lirasımn kıymetinde husule gelen bu yeni sukut bir hafta evvel yapmış olduğumuz tahminin başlangıcı mıdır? Vaziyet bu hususta henüz kat'iyetle bir fikir dermeyanına müsait olmamakla beraber, Mister Ruzveltin dolan bir miktar daba düşürdükten sonra henüz kat'iyetle kendisinin de bilmediği muayyen bir seviyede tutmak içm giriştiği icraata göre İngiliz lirasının mukadcîerahna yeni bir veçhe verilmek istendiği de aşrkârdır. Bu takdirde tngiliz lirasımn daha bir miktar sukut etmesine ihtimal verilebilh* zanmndayız. Bu ihtimal karşısmda bizi ehemmiyetle alâkadar eden bazı müta lealara umumî efkânn ıttıla kes • betmesi için tngiliz lirasımn yeni yeni tenezzüUerinin memleketimiz de husule getireceği tesirleri kısaca gözden geçirmek iktiza eder. . J^ilvaki içinde bvlnndSjcjru^aaaasezon bir ihracat mevsimi deJîTdir. "Fakkt bu fiiiktlm'artcakrumtîmî mahiyettedir. Memleketimizin ihracat ticaretinde senevî 1 ilâ 1,5 milyon liralık bir kıymet mevzuu olan kürklü av derileri bu kıs aylarmda sevk ve ihraç olunur. Bunun için tngiliz lirasımn şu bir iki ay içinde kıyme tinde görülebilecek sukutlann menfî tesirleri evvelemirde bu malla • rın dahilî fiatleri üzerinde inikâs edecektir. Kürklü av derileri ihracahmızın %80 i tngiltereye gidiyor ve bedelleri tngiliz lirası üzerinden tediye ediliyor. Bir nevi lüks esya olan bu mallarımızın müşterisi memleketlerin paralannda sukut görüldükçe fiatle rinin oralarda ayni nisbette çıkması düsünülemez. Fiatlerde yükseliş müsahede olunsa bile ayni nisbette değildir. Binaenaleyh tngiliz lirası düştükçe buradan kürklü av derileri top • layıp harice sevkedenler de fiat leri kıracaklar ve dahilden alışlarını ona göre tanzim edeceklerdir. Ne • ticede Anadolu dahüinde av derileri toplayıp suraya buraya getirerek daha büyük toplayıcılara satanlar ellerindeki mallan daha ucuza vermeğe mecbur kalacaklardır. Eğer yukarıki tahminimiz veçhile tngiliz lirasımn 76 frank üzerinden yani takriben 630 kurus üzerinden dolara göre kıymet istikranna maz* har olması mukarrer ise ve bu karar kısa bir zamanda filen tahakkuk ettirilecek olursa, şiımfilik bundan birinci derecede müteessir olacak maddemiz av derileridir. Bittabi sa* tışlan tngiliz lirası üzerinden ya pılan bütün ihracat maddelerinin ayni tesirler altında kalması da memuldür. Bu vaziyet karşısında milletler arasmda mübadelâtm salim bir şekilde cereyan edebilmesi için her çeyden evvel para kıymetlerindeki istikrarm lüzum ve ehemmiyeti bir daha tebarüz etmekte ve umumun selimeH namıria bunun müstacelen .tabakkukuna çahsilması her veçhile sayan gSrüImektedir. c Iktı I^AIIVO 1 Bu akşamkî program 1 ANKARA: 12,30 gramofon 18 alaturka saz » 18,45 dans musikisi 19,25 alaturka saz 20 Ajans haberİeri. VtYANA: 18,20 piyano konseri: (Beetnoven, Chopir) 19,15 konferans, haftalık proffram, ingilizce ders 20,05 orkestra konseri istirahatte: Havadi?ler * 21,50 senfcmik musiki 23,15 hava * disler 23,35 plâk neşriyatı. BUDAPESTE: 18.05 ?arkı konseri 18,40 konfe^ rans 19,15 bancu ve salcsofon 19,55 korîeran* 20,25 tsi^an havalan21,2' filârtnjn'k o^kestra konseri: (Schu « bert. Bach, Mozart, Caykovskn23,35 havadisler, sonra. cazbant 24,25 tsJ< san. orkestıası. VAR5OVA: 18 hafif musiki (plâklarla) 18.1Î sonat konseri 19,50 cazbant (plâk • Urla^ 2010 muKtelif 21,10 CMarth») Flotow"un operası 23,35 dans havajarı. DÜKRE5: 18,05 orl.estıa koı*eri 20.05 konfer?ns'?' ve, bu arada, plâk ne«riyatı21,05 Kuartei 21,35 '".onferans mütoakıben: Sarkı konseri 22 20 piyano konseri BIİGRAT: 17,35 orke^tra konseri 19.35 al manoa ders 20.05 ko&iferana mütefJtıben: Sarkılar 21.35 bir tıyatro d&ki tAmnlin nalcli Subat Fakat Hüseyin Efendi kendinden evvel müneccimbası olanlardan baro baska btr yol tutmuştu, adeta keramtt tasi'.vordu. şunun bunon ölecegi günü de te«bit etmek iddiasma girisiyordu. Dördüncu Murat oldügü Taman, bir Münecckn bahh da, nihayet yalantakım mcrak ehli adamlar, omın başıcniffl muımia benzer, bir giin olup na toplanarak sormuşlardı. karanr, soner. Bu ezelî hakikat, HS Komnr istthtalâtinfa Amerikanm Efendi hazretleri, sizm yıldnt seym Efendmin dahi nur ve gnmr içn> mevkii lan sSyletmekte meharetiniz museUem. de yükselen hayabm kucaklamaktan Dünya komür istih»Tâhnin hemen Nasıl oUn da merhum hiinkânn 8legeri kahnadu Onun lork sene sadra • hemen % 4 0 m veren Birîesik Simalî ceğmi keşfetmedmiz, edemediniz? zambkta kalacağmı temin ettigi Kara Amerika CumVarrvetlerimJe köraür Hüseyin Efendi, herket için meç • Murat Paşa askerî bir taxy3de yuvar mmtakalan Pensiivanya, Virünya, hu! olaa ve kapali görunen hâdisele Iandı. Bu sukuttan cür'et alan baa Kenteky, tlinoy gibi hep merkezî sark rra kendtstne mutlaka malum ve nnztkıskanç adamlar, Hüseym Efendiyi eyaletlmr^e tonlaımnışhr. Pensüvan • laka meksuf bahmacağmı iddia edip çekemiyen bir zümre, onun da basma ya ve Virjinya bitümjmoT komür istihdurduğu eihetle ba saale kartı kayitsiz bir çorap ormek tesebbüsüne gnistiler, salâbnda beraber eeldikleri halde an kalamadı, o yıl için tertip ettigi tak gafil mimecdmm (1060 H • 1650 M) trasit isb'hsalâtı raünhpsıran Pensflvanvimi çekmeceden çıkardı, muharremm yılı içm yapbgı takvunj ele aldüar, kenvadadır. Ksiadann Mova Skorva ve onuncu gününü gösteren sütanu tşaret disinden ogrendUeri ta'miye uralüc Nkı Brunzvrik komürleri büvük Ka • etti. o takvimde gizli btr hükikn bulunup nada kömur müsteh'iki olan MortreaU Bakm, dedi, ne yazmısım HS bulunmadığinı arastvdılar ve... bulduda Amerika kömürlerine rekabet edeseyni nârmırat!... Nâmurat kelime lar! biliyorsa da Ontaro ve Toronto gmi smden hiinkânn ölumune intikal olunEvet, mönecc'mbası Hüseyin Efendi Kanadantn diger büyük istihlsk sa • maz ım?... bu takvimine de «Vefatı Munam • halannda mesafenin uzaklı«h ySzSnde» Bu kebanet veya keramet çarça rekabete ünkân huiamyorlar. met» terk'bini ^izltce sokı»turmu«hı. buk dillere düşmüs, Hüseyin Efendi Aompada istihsalât Eger padisah Dördüncu Mehmet, bir nin ölüm günlerini bile vukuundan evkazaya kurban olup oluverîrse kelime • >" ÂvrupaâV ameTe Vüm" "StttMlat vcî t?sbit edeb'ldiğine butün saray ve oyunu içinde saklı duran bu kesrmi miktan Amerikaya nazaran çok azdır. bGtün Babıali ıman getirm»b\ Artık açığa, vusacajc ve üçânçü bir ker*m«t Yâptlan sön nesaplara n*ü«ıran A « P herkes onu, evKya 'menzilesinde, tu rikada amele başma senede 708 ton daha savurmus olacalcb. tuyordu, müphem bir korku ile sayıkömür çıkanldıft halder Almanyada Fakat evvelce sımnı düşmanlanna yordu, elini etegmi öpüyordu. 268. tngiHerede 224, Frarmda 151, ogrettigi içm bu ta'miye, yahut tabiye Belcikada 136 tonu germfyor. AvruDeli tbrahJmin sekiz sene siiren salkesfolundu, bilâhare baska bir yere oada istinsalatm az olmasma sebebi tanatmda bu nüfuz devam etti, Hüsesürülmek üzere saraydan çıkardıp ts • fennî usullerin Amerkadald kadar müyin Efendi o koca imparatorluğun en tek&mfl bulunmamasından, istnSsalâtm tinyeye gönderildi. Lâkin o, gozden kuvvetli bir şahsiyeti tanıldı. Bu pa müteferrik surette nisbeten kScük ve düsmek acısraa dayanamadı, saraya disah ta tahttan indirilerek öldürül daenık mmtakalarda yapılmasmdan ve tezkereler gondererek padişahm ve etdngü zaman kendisme sorubnustu: tabiî isb*hsal şartlannm daha ağır burafmdakflerm hmcmı korukiedi, tda lunmasmdan mümbaisb'r. Sitltan Murat gibi bu hünkârm mraa ferman yazdmasma sebebiyet tngilterertin ticaretmde kömür da ölecegmi anlamıs mıyduuz ve tak verdi. her ne kadar mühim bir âmil olvimde göstertnis miydtniz? Sarayda bu kararm verildigi gece makta devatn ediyor ise de; maii Hüseyin Efendi, gene çekmeceyi ayet fiatlermİTi yükseklifi îneriliz şohretli müneccim rarçrçesini eline alearak (1058) H ) yıh içm yaptıği takmıstı, yıldızlan sorguya çekerek ken • kömür istihsalâtmı ciddî müfkülâ vimi çıkarmuh, orada yazılı olan hünta maruz İjırakmaktadrr. Zira, eski di akıbetini anlamaga çahsnaştı. Zaoldukları icin tnsiliz ocaklarmın kâr isim'erinden bazı harfleri ileri geri viçe ona, fena naberler vermisti, o da pek coğu derfnlesmi.«tir. Bunlardan götürmek suretüe bir kelime oyunu yakorkarak gun doğar doğmaz bir sandala hazılan S O metre derinliğe imnisO parak şöyle bir ibare vücude getirmişatlamıstı, Anadolu yakasma savusmak lerdrr. ti: Vefatı Ibrahhn!... Bundan ba*ka lnciliz kömür o ve gizli bir yerde saklanmak istemişti. Onun Ta'miye osulü dediği bu kelicaklarmda damarlar ve yataklar Lâkm idam emrini getirenler, onu de me oyunu, muneccimliğ'n degilse büe cok incedir. Maahaza, ticarî mer niz ustunde yakaladılar ve yakalar yakezlere knrbiyeti ve naklive kolaykendinin san'at sırlanndandı. Bunu her kalamaz boğdular, cesedinî denize atlıklan navesiride tnsriltere dünyamn kese öğretmek doğru değildi. Fakat tüar. en büyük kömür saticısı mevkiini Hüseyin Efendi, bir paduahın ölümü • Sır veren ser de verir, sözü demek ki muhafaza edebiliyor. nü vukuundan evvel keffedeınemek doğru imiş!... Dicer taraftazt, Alma.nya en bvM. TURHAN gibi bir kosufla Hham olunmamak, yik kömür havzalannı kaybetmiş ineboîuda liman işleri yoluna ğirdi tnebolu «Hususî» tnebolu limanmda çalısan motör ve kavtkctlar, yJlardanberi süriip gelen bir ib'yatla ka • rantfna, liman ve zabıtanın emirlerine aykın olarak kendi bildikleri gibi ha reket ederek gelen vapurlara tophıca saldvnrlar, vaour da demilemeden ve karantina ifi bitmeden attıklan kanca ve iplere sanlarak hayat pahasuıa da olsa içeri srirerlerdi. Yıllardanben* köklesmis olan ve her an tehlike ile başbasa giden, geçen lerde bir zavallınm ölürnüne sebep olan bu âdet ortadan kaldınums, liman iyi bir mtizama srirnvstir. Maşrıkı Âzam Balosu Senelerdenberi büyük bir itina ile tertip edilmekte olan ve mevsimin en parlak balosunu teşkil.r^dcn (Masnkı Azam) balosu bu sene 8 şubat 1934 perşembe akşamı (Maksim) salonla • nnda verilecektir. Biletler: Beyoğlunda, Karlman, Mayer, Olyon mağazaîarile tstanbul cihetmde: Dördüncu Vakıf Handa aema kat 5 numarada Borsa Acentası Ahmet Nedim Bey yazıhanesinden tedarik olunabihr. Maruf bir Alman sgara fabribatoru sehrimizde Aunanyanm maruf sigara fabrika • torlanndan M. Filip Reetsma şehrimize gelmlştjr. Memleketrmizde tetki katta bulunacak olan fabrikatora, Ti caret Odan reisi Nemlizade Mithat Bey, dün kendi evinde bir ziyafet vermistir. Türkiye Avusturya ticarî mönasebat Avusturya ile aramızdaki klering mukavelesinin ilk alb ayma ait muvazene hesaplan yapılmaktadır. Bu hesaplarla hangi tarafın daha ziyade ihracatta bulundugu tesbit edüecek ve alacakh kalan tarafm hakkı olan ihracat mik tan anlaşılacaktn*. Fransanın yeni kontenjanı Fransa yeni üç ayhk kontenjan listesini hazırlamısbr. Bu listede memlekeb'mize aynlan kontenjan nvktarlan eskilerine nisbetle arttınlmışhr. US ÜDAR Kâle sınemasında Törkçe sesli sözlu şarkılı Rejısör Krrafrul Mnhsın. Mumessilleri I. Galip, V uaıflroer, Ferdi Tayfur Zozo Scvkıve. î'âvrten dünya haberİeri. CiCıBERBER ARTiSTiK Adaiar şarkıst , filmı i e sizi teshir etmişn. Bu ç^rşatnba akşammdan itibaren LUPE VELEZ En güzel bir ses : ilâhî bir musiki THELMA TODD : sinema yıldızlanmn en guzeli insam kabkahadan bayıltacak derecede komik rollerde : D EN N i S Kı N 6 j I " t H yeni lransızca tılminde sizi gaşyedecektır. Sahne arkadaşlan : EDM( >ND LOWE ve VICTüR VIAC LAGLfcN K AR A B i B E R LAUREL ve HARDY tamamen fransızca sözlü büyük ŞEYTAN m . . * n 1 7 « X sinema* n 17 «X MAKSÎMİ KR E ^ ^ A DŞ Kalecik kasabası büyük bir tehlike atlattı Kalecik «Hususî» Tnrihî ve eski bir kasaba olan Kalecik 928 senesin de büyük bir yangınla kumen barap olmuştu. Bu yangından sonra yüzler • ce ev, dükkân gibi binaLnnn yerinde, hâlâ sıntan bir enkaz yığım kalmıştır. Birkaç gun evvel çıkan tehlikeli bir yangm da birkaç mahallenm ayni akibete ugramasma sebep olacak mahi • yette idi. Uykudan gözunu açan, isine gitmek üzere evinden çıkan halk, sî lâh seslerine ve feryatlan bakarak teblikr mahalHne kosustu. Yüzlerce kis3ik kalabaldc bir halk kütlesi, âdeta disüe tunağüe öğleye kadar çaLşti ve Uri evin yantp, ild evhı yıkılması hahasına, fedakar birkaç kişinhı yarafanması mukabüinde yangın söndürüTdü. Kaledk hatabanntn amttmı manzarott Memleket ber zaman için yangm larla barap olmak tehlikesine maruz • ken, Belediye, ayni lâkaydiyi muhafaza etmektedir. Şimdiye k?dar bir yangın tulumbasından sarfmazar, birkaç kova, kazma, kurek, ip gibi şeyler bile almıs değildir. Ve bir ihtiyat tedbiri olmak üzere bunlan almak tesebbu sünde de bulunmuyor. Memleket çeşmelerinin hali de ayni ihmal ve lâkaydiye kurbandır. Diğer tarafı buna kıyas edilmelidir. Yüzlerce ailenin hayatile alâkadar olan bu meselede ihb'yatlı ve haznrhk • lı bulunuhnası içm alâkadar makam • laruı dikkat nazarlaruun çekümesi faidesiz değildir. olmasına .rağmen, kömJir istihsalâtmı muntazaman tezyide muvaffaV ounustur. Almanyada bühassa Hğ nit kömürü hususî bir ehemmiye* srzed«r. Ma4enler acık olduğun • dan kokybkla üsnft çıWa.!mak^ ve bu kömür mu&zzazn elektrik kavvetlerine kaİD ve tıAvil oltm maktadır. Kömiir ticaretirıde nakliyahn elân oek mühim roln vardır. tnpiliz kötnürleri deniz naklivatnjdakî ucuzluk sayesinde »imal denîzi ke nanndaki Alman Irmanlannda Al n a n kömürlerine rekabet etmekte ve Hollandamn cemro taraflarmda cikarılan kömürler hudutta vakın Belçika ve Alman sanayi merkez lerinde satılmaktadu*. Almanyaya itbal edilen ecrtebi kömSrleri şimal d«nizi tarikile Ren nehrmden geçerek girivor. Kendi zengm kömür ocalclarına raŞmen Fransa dahi Loren havali • sindeki demir »anayiini calrehrabilmek için tngiltere ve Almany^an küllivetli miktarcta komür ithal edivor. Sjm«lî Amerika ve Avrupa harîcmde kalan kömür mıntakalan e hemmiyetsizdir. Cin ve SiV«rvada mühim d«recelerde kömür istihsal odilmektedir. Cenubî Afrika, cenubî Amerika ve Avustralyada kö mür mevfu.t değildir. Su tetkîkîmiz kömür sürümünd« nakliyat meselesrnin ne büyük rolü M A R i BEŞ KOCALI KADIN Bu perşembe akşamı SAfiAY ( Eski Glorya) fJ3 filtninın ilk iraesidir. maceralan, ihtiraslan G L O R Y R A i M U en meşhur iki Fransız artistinin temsil ettiği en güzel koraedı T ü r k Sınemdsında Flemming's ve trupunun yeni programı Bu akşamdan itibaren YENİ NUMEROLAR: YENİ EĞLENCtLER; YENi 6ALETLER; YENi MUSİKİ; Flemming's trupunu görunuz Hepiniz: J JEANNE olduğunu Upat ediyor. Akdeniz havzasında büyük kömür müstehliki memleketler vardır. Buralara pek çok kömür sevkedebilecek vaziyette olan memleketimiz Zonguldak bavzasında yapüacak ciddî ıslahat sayesinde Baiırisefitte en büyük kömür satıcısı mevkime geçebile cektir. Cumhuriyet idareeinin enerjik gayretleri sayesinde böyle bir isb'kbal berhalde uzak olnuyacaknr. 60ITEL niI1 I6ELIY0BURLİ MARY GLORY Pek yakında '^^"'N Si °r," Büyük ve muhteşem mizansenli, FRANZ LEHAR'ın meşhur operet Ç A RE V i C Bugüne kadar yaptığı en güzel eseri MELEK Sinenıasında

Bu sayıdan diğer sayfalar: