Camfiariyet Cen Yazan: M. TURHAN Fakat Cengizin vahimesi kolay ko • lay susmuyordo. En küçük mevzular nzerinde sürekH faaliyetler gösteren bu vahime, simdî de alabildiğine işli yordu. Bn sebeple macerayı kapan ıraş saymadı, derin derin düşünerek yeni bir «afba daha açh. O m » kuruntusuna göre Argazon, kendi cür'etHe Börtanm kucağma yükselemezdi. Börta da, Merldtler yurdundan getîrdiği caniı bir hahra gözönünde dolasıp dururken ikinci bir günah işlemeğe, p«k kolaylıkla cesaret ede mezdi. O halde bunlan ayn ayn teş • vîk eden ve kendilermi ustalıkla îdare ederek en sonunda bir çadır, bir yatak içine koyan biri vardı?.. Bu düzenci adam kim olabilirdi? Cengiz bu suali sorar sormaz gözbebeklerinde Ulu Gökçenin canlannrerdiğmi goruyordu. Evet, çıplak ve saçı kirli adamdan kuvvetle şüpheleniyor du. Hâlâ dağ kovuklannda, taştan in lerde yasryan ve hâlâ halka yer tannsmdan, gok tannsmdan haberW ge tiren bu adam, herseyi yapabilirdi. Kendisfnm uzun müddet Kaydo diyannda kalmastndan istifade ederek hükumeti ele almak istiyen, kurultayuı ımtdahalesile bu emelme eremeymce birçok dolaplar çeviren Ulu Gökçe, stmdi de şoyle bir plân kurarak bir reralet çıkarmağa çaluabilirdi. Cengiz, vehmî bir kanaatle bo îs Ijkamet uzerfnde yürihnege basla • ymca kopürüyor, pufluyor ve kendi kendine ateşler püskürüyordu. ö y l e ya; o gece, o uğunuz gece Börtanm ça dırtna kendinden evvel anası, yahut Hazar veya Cuci girseydi ne olurdu?.. Oıüar elbette kendisi gibi soğukkanlı davranamıyacaklardı, gurultu çıkara • eaklardı ve halkm yanında Cengizlik haysiyeti bir paralık olacakh. Cengiz Ulu Gökçenin bu kadar pis ve murdar bir seviyeye düşmekten çeIrinecegini de düsünmuyor degildi. Omm böyle bir çekingenliğmi yüzde bir ihtimal nev'inden kabul etmekle beraber bu macerada kendisin tamamen kayitsiz ve bitaraf göremiyordu. Argazonla Börtayı birleştiren Ulu Gökçe değiUe bile suçlu çalgıcınm ölümü fizerinde uzun uzun düşünebilecek tek bir adam, «ncak o idi. Herkes, bütün Cengiz tebaan, güzel güzel düdük çalan şu çalgıcınm çadınnda boğazlanıvermesine bıyık büküp geçebllirdi. Fakat Ulu Gökçe bu hâdise üzerinde mutlaka tevakkuf edecekti, düsüne cekti ve ölü ile diriler arasmda bir takım münasebetler arayacaktı. O, kes • ktn ve çok keskin bir zekâ sahibi idi. Bir isi parma ğma dolarsa birçok seyler çdkara • bilirdi. O halde Argazon hâdisesinra hakikatini de sezmesi mümkündü. Cengiz iste böyle düşündü ve Cuciyi yanma çağirdı: Anlat bakalım küçük, dedi, herifi nasıl kestin? Çok kolay. Bir gece çadınmm art eteğini açhm, öbür yandaki köpeklere bile görünmeden yürüdüm, henfrn çergesine kadar gittim, bıcakla çergenin bir yanmı ynrttım, içeri girdim. Herif oturuvordu, yere yerlesmisti, köHi kötü düsÜTMİyordu. Başucvma dikildim, duymadı. O kadar dalçmdı. Hemen ensesme yapıshm, hıkmık dedirmeden biçaeimı yüreğme sapladım. Hemen öldü mii? ölmüs olacak ki depelenmedi, kıptrdanmadı, kütük gibi durdu. Sonra? Sonra bumunu, kulağmı, çenesini ayn ayn kestim, göğsüne koydum, geldiğim gibi gene sessiz savustum, çadmma geldim, uyudum. Yasm küçiik ama yüregin oek. Bflegin de sağlama benziyor. Nasıl bıçak ve kılıc kullandığım gözümle görmek isterdim. llk savasta beni smayabilirsin baba. Savaş baska. Orada bir değil, bin degü, on bin adam dÖğusur. Yü rekler sanki birlesir. Yılmazlann atesi korkaklan da surükler. Ben seni tek başma erlik gösterirken görmelivim. Buyurun, yer gösterin, çalna yun. Cengiz, uzun bıyıklarnu birkaç sa • niye evirip çevirdi, sonra elini •bütün hayatmda bir kere bile öpüp oksa • madıgı küçiik adamın omuzuna koydu: ls var,, dedi, yeri de bulmak kolay. Elverir ki ?en b^ccikli olasın. Henuz cocuk sayılabilecek bir yaşta. olan küçük katil, sevinçle ve hevecanla baba tanıdığı adamm yüzüne bakar ken o iiâve etti: Ulu Gökee var ya, iste o, senden ve benden iskil'eniyor. Ulririeniyor mu, nasıl? O, ver tannsına Börkünü ters giydirir, gök tanrısmı da Dinara götürüp »u içirmeden fferi cevirir. Yaman kisîdir. Argazonu bitim öldörtHi^iimüzü sez miş. Sezerte »ezsîn, ne cıkar ki baba? Ne mi çıkar?.. Herif bir kere înce eleyip sık dokumağa kalkışırsa ananın isledigi suçu da meydana çıkanr, bizi kokmtıs pacavraya çevirîr. Kazırgan (Cehennem) yerim olsun, ben onu da öldürurum. . Cengiz, kötü kötü güldü: Ulu Gökçe Argazona benzemez, yan Cengiz demektir. Değme kılınç onu kesemez. (Mahadi var) lsviçre ile yaptığımız itîlâf r 20Kânunuewel Ikî aybk itilâf dün Cenghin buyruğu olunca, Cucinin bileği işle meriyet mevkiine girdi yince Ulu Kökçe de bir Argazon olur, sinini bulurdu lsviçre ile îki ay müddet için ya • pilan yeni ticaret anlasnvası bu aym on birinde Ankarada imzalanmış.ti. Anlaşma dünden itibaren meriyete girtniştir ve müddeti iki ay olduğuüa nazaran 18 şubat 1934 iarihmde hrtam bulacakhr. Bu müddet zar fmda iki memleket arasmda daha e»asli bir ticaret anlasması yapılacağıuı iki taraf taahbüt etmislerdir. tki aylık anlaşma mucibince ts • viçre kontenjana tâbi tuttuğu halılarda Türkiye muvaridatı için 15,000 kilo kadar bir kontenjan ayınroş, bundan başka bilumum Türkiye tnenşeli mahsulâhn tsviçreye ser • best ithalini kabul etmiştir. Buna mukabil tarife numaralan aşağıda yazılı maddelerin Türkiyeye kontenjan harici girmesine müsaade edilmiştir. Bu maddeler şunlar • dır: 23 C, 24 B, 66 C, 89, 103, 353 B, 363 B, 369, 370, 380 H, 441, 446, 448, 449, 452, 453, 488, 494 Al, 505, 535 A, 538 B D E, 538 F, 538 F2, 539, 550, 552 C, 540, 553, 557 A, 558 El, 559, 562, 569 A B C D, 582, 593, 595 C, 686, 607 D E, 615, 616, 618, 619, 625, 632 A C D E, 633, 653 A B, 655, 660, 661, 665, 666, 669 A, 702 A B C E, 704, 709, 853. Bunlardan başka. uncumî kontenjan lUtelerinde mukayyet diğer maddelerden tsviçre tnuvaridatmın isti • fade etmesi de tarafımızdan kabul edilmi^tir. Pamuklu eşya ithalâtımızdaki temevvüçler Bu sene ithal edilen pamuklu mensucat bütün kayitlere rağmen geçen senekinden daha fazladır Malumdur ki hhalâtumz arasmda en mühim kalemi teşkil eden kısım pamuk iplik ve pamuk mensucattır. 1931 senesinde 127 milyon liralsk ithalâb umumiyemiz içinde 32 milyon lirasmı ve 1932 de 86 milyon liralık ithalâtımız içinde 17,5 milyon liralık kısmuu bu 3d kalem teşkil etmiştir. Bu senenin başından ikinciteçrm ni hayetine kadar geçen on ay zarfında da 61,3 milyon liraya varan ithalâh umumiyemizde pamuklu mensucat ve pamuk iplikler yekunu 15 milyon lirayı mütecavîzdir. Memleketimizin haricî ticaretinde bu kadar mühim rolü olan bu iki fash bunun içindir ki biraz tahlil etmeği faîdeli göriiyoruz. Bilhassa bunların iptidai maddesi olan pamuk memleketi mizde külliyetli miktarda yetiştirildiği için hükumetimizin Türkiyede kurul • masında bir zarureti iktuadiye oldu • ğunu görerek tesisine karar vermis bulunduğu pamuklu sanayiin vücude getirilecegi şu zamanlarda bu tahlil ve tetkikin ehemmiyeti bir kat daha fazlalasmaktadır. Türkiyede pamuklu mensucat geniş istihlâk sahası bulmaktadnr. Bunca tahdidata ve ikhsadî buhranm zaruretle • rme ve kontenjan kayıtlerine rağmen bu senenin on ayında memleketimize ithal edilen pamuklu mensucat gerek miktar ve gerekse kıymet rtibarile ge çen senekinden daha fazladır. 932 senesinin ilk on ayı zarfında 9500 tona baliğ olan pamuklu mensucat için harice 11,846,000 lira ödemîsken; bu senenin 3k on aymda 10,250 tona çıkan pamuklu mensucat bedeli oiarak harice 12,550,000 lira tediye etmis bulunuyoruz. Görülüyor ki yerli sahayü miz henüz memleketimizm pamuklu ihtiyacmı tatmin etmekten uzak bulunmakta ve bunun için daha uzunca bir zaman harice her sene milyonlarca lira ödemek mecburiyeti karşumda kal maktayız. Pamuk ipüği ve mensucatram geçen ve bu sene ilk on aylık ithalâhnı toplu bir halde gözden geçirelim: 10 aylık ithalâtırmz ton oiarak 1932 1933 Pamuk ipliği Pamuk mensucat 2,811 9,512 2,750 10,234 Lira oiarak akşamld program l ANKARA: 12,30 gramofon 18 oTkestra: 1• Thomas (Ouverture Mignon) 2 ' keman konseri (Ekrem Zeki 3 Holmas (Fantaisie Le Moutaqu« noire) 18,45 dans musikisi 20 ajsn haberleri. tSTANBUL: 17,30 gTamofon 18,15 fransîzcî? ders (ilerlemiş olanlara) 18,45 şe « hrr tiyatrosu artistleri tarafından temsil 19,30 Bedayü Musiki heyeti * 21 gramofon 21,30 kemanî Re şat Bey ve arkadaşlan. VtYANA: 18,25 konser saati 19,15 tonfe ranslar 20,05 Tadyo orkestrası 211 havadisler 21,10 senfonik orkestr* konseri: (Brahms'ın ve Anton Brückner'in eseTİeri) 23,25 havadisler • 23,40 konferans 23,50 bir kahveden^ naklen dans havalan. BUDAPEŞTE: 18,35 klârnet Konseri 19,05 ital~* yanca ders 19,35 Trîo konseTİ20,05' konferans 20,35 Puccini'nin (Ma « dame Butterfly) operasından parçalar 21,05 şaTkı konseri 21,45 bir skeç23,25 plâk neşriyatı 24.20 tsigan orJ kestrası. BÜKREŞ: 18,05 orkestra Honseri • 20,05 k'on^ ferans, plâk neşriyatı 21,05 Trio •' 21,35 konferans 21,50 şarkı konseri 22,20 piyano solo: Gavotte (Brahms); Preludes (Chopin) 23,05 Rumen halk havalan. 1932 1933 3,101,000 2,557,000 11,847,000 12,549,000 Yukanki cetvelde goruleceçi üzere geçen sene bir ton pamuk ipliğini va • satî olarak 1103 liraya alırken bu sene °fo 15,5 daha ucuza yani tonunu 930 liraya alrrus bulunuyoruz. Pamuklu mensucatta bu kadar sukut yoktur. Gecen sene vasatî olarak bir ton pamuklu mensucat için harice 1250 lira tediye ederken bu sene % 2 noksanfle 1225 lira ödemiş bulunuyoruz. İstihlâk ettiğimiz pamuklu esyanm ekseriyetî azimesini teşkil eden mensucatta geren senekinden vasatî olarak ancak % 2 fiat sukutuna mukabil bu emteanın müstehliki olan Türk kövlüsünün yetiştirdiği mahsulâtm fiatlerin de bu sene incir, yün, tiftik gibi bir iki kalem müstesna olmak üzere; daha fazla dü^ükiükier husule gelmesi satmalma kudretimizi umumiyetle azaltmakta ve bu kısım sanayiin memleketimiz dahilinde biran evvel teessüsündeki lüzum ve zarureti bir kat daha tebarüz ettirmektedir. Muhac rlerin getirdikleri eşya Mubtelif Balkan memleketlerinr den, kafile hahnde gelen muhacirlerin getirdikleri eşyalar 5 bin li rayı aşmamak şartile gümrük resminden muaftır. Bir müddettenberi bazı Balkan hükumetlerinin millî paralannın harice çıkmasma mü • saade ©tmeyişleri bu muhacirleri ellerindeki para ile yiyecek ve bilhassa seker tedarik etmeğe sevket miştir. Sık sık ortaya atılan bazı iddia lara nazaran memleketimize giren bir kısım muhacirler bazı tacirlere alet olmaktadır. Bunun neticesind* d*e memlekete gümrük resmi veril • meden seker rthal edilmektedir. Ankara 19 Dahiliye Vekâlerinin Meclise verdiği bir lâyihaya göre memleketimize gelecek olan muhacirler terkettikleri memlekette döviz tahdidatı varsa sattıklan ma) lann parasile san'atlerine müteallik eşyayı alıp memleketimize güm • rüksüz olarak sokabileceklerdir. Yalnız inhisara tâbi seker, petrol, benzin gibi maddeler girmiyecektir. Esnaf ve çiftçiler getirdikleri mal ne olursa olsun 5000 lirayı ve tüccarlar da 10,000 liraya kadar muaf tutulacaklar, fazlası için güm rük resmi verecekler, fakat kon tenjana tâbî olmıyacaklardır. İRTİHAL Temyiz mabkemesi reisi merhum Hulusi Beyin kerimesi.Konya meb'usu Tahain Beyin baldızı, Devlet Demiryolları Haydarpaşa ambar müdürü yüzbaşı mütekaidi Ruhi Beyin refikası, ikinci hukuk mahkemesi aza*mdan Sedat ve Müskirat Inhi »an ticaret müdürü Cevat Beylerin ablalan Aleviye Hanım Suadiyedeki hanesinde irtihal emiftir. Cenazesi dün kalabalık bir cemaat huzurunda kaldınlmıştır. Mevlâ ranme* eylesin. 1933 tötün mahsulümüz En son tahminlere göre 1933 senesi tütün mahsulümüz 35,347,465 kilodur. Bu miktardan 6,212,088 kilosu tzmir, 4,481,465 kilosu Manisa, 2,566,626 kilosu Muğla, 1,400,363 kilosu Aydm, 1,851,313 kilosu Balıkesir, 3.822,041 kilosu Kocaeli, 116,573 kilosu tstanbul, 51,746 ki losu Çanakkale; 5,161,878 kilosu Samsun; 492,842 kilosu Artvin, 62.2Î9 kilosu DiyarbekJr, 1,762 kilosu Antalya, 2,974 kilosu Zonguldak, 1,741,059 kilosu Bursa, 1,700,694 ktlosu Trabzon, 1,400,138 kilosu E • dirne, 100,636 kilosu Adana, 418,163 kilosu Malatya, 3,092.223 kilosu Tokat, 449,833 kilosu Gaziantep, 105 bin 738 kilosu Eskişehir, 115,061 kilosu da tnebolu mıntakalanna aittrr. Buna nazaran, bu seneki tütün mahsulümüz geçen nesekinden 17.307,253 kilo, yani yüzde 96 fazladır. Portalal ihraç edemiyoruz Ihracat yapılamadığından tstanbulda mühim miktarda portakal birikmistir. Portakalcılar bu vazi • yet karşısında hükumete müracaate karar vermişlerdir. Sovyetler he nüz poltttkal «ıtm almıyorlw. Sov. Frasısız tiyatrosunda Tebessümler Diyan Lehar'tn nefis opereti Bu akşam 21,30 da Viyana Operetinde çok beğenilen bir tesmil Viyana Operetinin büyük muvaffakiyeti Bu akşam saat 21 de yetlerle aramızdaki 30 eylul 933 tarihli ticaret mukavelesinde, Ruslann memeketimizden yün, tiftik, canlı hayvan, zeytin maddeleri alacaklan tasrih edilmiştir. Fakat Sovyetler daima hariçten portakal almakta olduklarından mukavelede zikre • dilmemesine rağmen, bu mubayaatın mühim bir kısmını memleketi • mizden yapmakta idiler. Esasen mukavelede zikredilen miktarın dol • ması için de bu mubayaata lüzum vardır. Bu sebeplerle Ruslann ya • kmda mubayaata başhyacaklan tahmin olunmaktadır. Bir Japon müzesi Japonlar Yokohamada bir ticaret müzesi tesis etmektedirler. Istan • bul Ticaret OcFasma gelen bir tezkerede, bu müzede teşhir edilmek üzere memleketimiz ticaret esyalarından da nümuneler istenmistir. Yunan tötönleri Yunanlılar, tngilterey tütün satmak için bir heyet göndermişlerdir. Heyete, Balkan konferansında murahhas olarak bulunmuş olan M. Grigoryadis riyaset etmektedir. ehirTıyatrosu Utsnbul Belediyesi YEDİ6ÜN: 41 inci SAYI ÇIKTf LÜXS HAYAT Büyük operet Yazan: Ekrem ve Cemal Reşit Beyier UMUMA üsküdar Hale sinemasında Kurşuna dizilen kraliçe Polanegri. llaveten Ankara Halkevi mü Şehrimize gelen Viyana Operet heyeti san'atkârları Fransız ti yatrdsunda temsillerine muvaf • fakiyetle devam etmektedirler. San'atkârlar bu akşam büyük bir rağbet kazanan «Tebessümler diyan» operetini tekrar oynıyacaklardır. Resmimiz bu operet • ten bir sahneyi göstermekte dir. sameresi filtni ve dünja haberleri, gelecek program: Söz bir allah bir. Şehzadebaşı N i L L E T Bu Tiyatrosunda ^ < gece N A Ş İ T b e y Y n k do ie e i a r sl Cazelhan i aflZ B u r h a n b e y : Saz heyeti konser Ses ses kraliçeleri muganniye Hanimlann iştiraklerile Amerikada çevrilen ilk Çıldırtan Dudaklar Herkes bu akşam Sevimli LiLiAN HARVEY'İ Seçilmiş kıymeül mündericatı, nefis resimleri, itlnalı tertip ve baskısı ile bir çiçefc demeti guzelliğini taşıyan Yedl Gun mecmuası, bu hafta sahifelerlni de Ramazan munasebetile bazı em | çogaltmıştır. tngiltere, tütünlerini daha ziyade tianın ihracatı artmıştır. Bilhassa \ Yedi Gun, bu suretle, okuyucularmdaı müstemlekelerinden ve Amerikadan Tunusa külliyetli miktarda tahta gördüğü rağbet ve alâkaya mukabele etalmaktadır. 1932 de Yunanistandan kasık, nargile marpucu, tahin hel mig oluyor. Hiçbir mecmuaya nasip ol tngiltereye 186 ton kadar tütün ih vası, kuru kaysı, tahin, sucuk ve bir mıyan bu muvaffakiyetln sırn, herkes miktar gülyağı sevkolunmuştur. raç edilmiştir. tarafından kolayl^la öğrenilebüir: 10 kuruş vererek bir Yedi Gun nüshası almak şartile. Mecmuanın bugün çıkan 41 incl «ayısında Ercüment Ekrem, Sedat Simavl, müverrih Ahmet Refik, Vâlâ Nurettln, Sadri Etem B. lerin yazılarmdan başka bü çok kıymetli resimlerle süslü hikâyeler, Yarın akşamdan îtibaren haberler, fıkralar ve röportajlar vardır. Bu arada Mekkı Sait Beyin Fenerdeki Rum Patrikanesinde görüp işittiklerl de merakla okunacak kıymetli bir yazı te3" Sulh zamanlarının gizli îaaliyetleri, gizli heyecanlan denn bir kil etmektedir. aşk macerasile suslenerek Ramazan munasebetile ihracat BÜYÜK V A R Y E T E S i N E M FERAH sinemada Varyete Akrobat Cambaz, Dans Bale Naşit Bey tarafından Kayseri BÜlbÛllerİ Vodvil 3 perde Fransızca söz!ü büyük heyecan filminde gösterilmiştir Aynca prograraa ilâve olarak : Darülbedayiden U A 7 f 1 l / | Beyin tpekfılra studynsunda bazırladjgı tamamen J * * * * * * " * Turkçe sözlü, 3 büyıik kıs mhk Gizli Muharebe Holivut HoUvutun 3 üncü sene 50 nci sayîâ güzel resimler ve gelecek hafta çıkacak olan fevkalâde nüsha hakkmda tafsilâtla en son sinema haberlerini havi olarak intisar etmiştir. Difteri Kulak, bogaz ve burun mütehassıa doktor Nejat Mazlum Bey tarafından Difteri ismıle yeni bir kitap neşredilmlstir. Nejat Mazlum Bey kuşpalazı hakkmda turkçe, almanca ve fransızca eserler» müracaatle yazdığı bu eseri hocası Bahrt İsmet Beye ithaf etmiştir. Tavsiye ederiz. X A R A 6öZ Ş A i R yarın matinelerden itibaren Raks, Düet, dans, baJe ailevî duetolar. (11241) AŞK FIRTINASI flâve oiarak: Paramount gazetesi. Fiatlerde zam yoktur. Biletlerinizi crkenden aldırın. Telefon: 40^68 | Bu a k ş a n MELEK Sinemasında Büyük Sinema m sameresi oiarak mevsim n en büyük aşk filimi İ P E K Sinemasında Yarın akşam S A R A Y komedisinde nazan takdirle seyretmek için (Eski GLORYA) da A R T İ S T Î K Sinetnasmın gjJa müsameresinc gideceVtır. llâveten: Fo\ lournal K1R1K Piyer VVoiffun meşhur eserinden muktebes ve Avrupanm bütün Sinemalaıında zater kazanmış olan Hissî ve beşerî filmi başlıyor. Oynıyanlar : ViCTOR FRANCEN ve ALiCE FiELD ilâve^en : Fox Journal KANATLAR Osmanlı Bankasınm Galata, Tenicami ve Beyoğlu devairi, Milâdı ts* yortusu ve yılbaşı munasebetile 2A kânunuevvel 1933 ve 1 kânunusani 1934 tarihlerinde