• »..}i .ı..> a l ı l ^Cumhuriyet' SÖN TELGRAFLAO Bana kalırsa Kadın asker olabilir mi? Mes'ut bir değişiklik ayram gunlerinin sevinç ve heyecam içinde, kıymet ve ehen» miyetinin lâyık olduğu kadar. farkına varamadığunız bir hâdise vukı buldu. Beyoğlundaki Y. M. C. A. A . merikan cemiyetinin mütareke sene lerinde açılan Beyoğlu şubesmm ye rinde Beyoğlu Halkevi açddı ve bu suretle «Amerikan genç hıristiyan lar cemiyeti» nin bu şubesi tarihe kaCumhuriyet bayrammın ikinci gü • nü tstanbul kız lisesinin verdiği müsa • mereye gitmiştim. Kızlannuzın hazır ladığı canh tablolan, piyesleri sey • rederken sayuı 8 milyonu geçen ka dınlanmızın, ne mübim bir varlık ol . duklanm düsündüm. Bu ara hatıramda lisenin içtimaiyat ve yurt bilgisi hocası Mehpare Nihal Hanımm verdiği »on konferans canlandı. Mehpare Nîhal H. konferansmda memleket müdafaasında kadm ve erkek diye bir aynlışın doğ ru olmadığım iddia edivordu. Müsa merenin bes on dakikalık bir fasılasmdan istifade ederek kız lisesinm kıv . metli müdürü Sabri Beyden beni Mebpare Hanımla görüstürmesini rica et tmv Müdür, ricaraı memnunivetle kabul ederek Mehpare Hanımı bana takdim etti. Çok okumanın verdiği alâ yissiz bir vekarla yanıma gelen bu nahif vücutlü hocanm yüzünde zekâ dolu gözler parlıyordu. Kendisine birkaç gün evvel gazetemizde yazdığumz «Cırmhurfvet dev • rinde aile ve kadm» unvanlı konfe • raasmdan ve talebesini zabit olmaga tervüe etmesmden b»hsederek ba taze filnrler Bzermde kücük bir anket yap . mak IstedüHmizi, bunun içm de evvelâ lcendi fikfrlerin! al**a&ımızı sovledim. Bir an fcn durdu. Ve: Rica ederim. dedî. Bu filnrler stmdrve kadar darma salon mu^nKa • beleri arasmda kalmuhr. H«ılr>ı4n hen bunu bir fanterî olarak desil bir fîkîr olarak Inbul edivorum. Mükemmel, ı*edim. O Kalde fikirierm'n o?renebnir miyİm? Fîkfrîerimî ^Mnen konferansinv da s8vl«iıwttım. Ondan hariee eılca e>ık deSiTrm. Fakat ga»r»ı> sahîfelerme dBsmefh* istemîvorum. Bilinmeden ve tanîmnadaa atsiz olarak çahsmağı ter. cın edeı ıııı« Bu rrmtavemet KarMsînda ricat etm*dim. Fîkrm yavıTmaaî re mO»"»V«Mi edilmesf !cfn garetenm ne bfiyuk bîr Ituvvet olduŞvnu sSyKyerek bu genç noeayı ncna evtnn* Kat»J*«nın fberrnde «Muavmlik» W hası asılı Mr odada karsi karsrva otu • rarak «nanerfml sormsja basladrm; Talebeve verdiSin» konferan «m eeasî, kadm ve erkegm matlak mu. savatı rmdw? Ru mevruo. Ic«dmla erlcek ara • sfnda firyoloKk farklar m^vct* 3ten, «kadm, erkekle bir olabilir mi?» eibi. bir turlB bayatlanvtk bilmiven bir rr»malcı>«ı sahasma •okmamnmzi rîca ederim.KadmUrm asker olmak istemeleri eniarm erlceklesmek istemeleri demek degH^ir. Bovie birseyl dusflnmeyîı bile... Ümh ederim ki, siz de bu meseler millî bir mesete olarak kabul edersi • nîz. Kadm erkekle Krr «labiltr mi mü. nakasalarîm da boş vakitleri olan în«an'ara bir eglenee olarak btrakırsmıx. Taiebeye verdi^im konferansm e • sasma ffelmeeı Cumhuriyet bayrarm munasebetfle veriieeek konferan* mevzdarî arasmda bana da «Cunthuriyet devrmde aile, bühassa kadm» dü*mastü. Ben bu mevzua, iyice eanlandır . mak içîn. tarihm en eskî zamanlann dan başlıvarak buıçune kadar getir • rruıtrm. Konferausuııı da stt devrelere ş M. Görnig Romaya gitti Prusya Başvekilinin M. Musolini ile yaptığı mülâkatlara büyük bir ehemmiyet verilioyr Roma 7 (A.A.) M. Göring bir tayyare ile beraberinde Prens Assia ve müsteşar Koerner olduğu halde payi . taht yakınında kâin Centocelle tayyare meydanma ge'mis ve orada yrre inmistir. Kendisini müsteşar M. Luvich ile Almanyanın Roma sefiri M. Vall ve hava isleri ile hariciye nezaretleri erkinı karşılamıştır. Roma 7 (A.A.) M. Göring dün öğleden »onra bugünkü »iyasî mesele • lerîn umumî hayaft hakkında M. Musolini ile görüşmüştür. M. Göring M. Musolini il« bugünde konuşacaktır. Bu görüşmeler hakkında hiçbir teb. liğ cıkanlmaimş olmakla beraber efkân umumiye bu mülâkatlara büyük bir ehemmiyet atfetmektedirler. M. Göring yann BerHne dönecektir. Kadın asker olabilir mi? İstanbul Kız lisesi içtimaiyat hocası Mehpare Nihal H., vatan müdafaasında k? dın erkek birdir, diyor 5 stiklâl Harbinde genç bir kızdan II mektup almıştım. Asker olarak mü cadeleye girmek istediğini bildiri . yor ve fikrimi soruyordu. Gazeteme «bizim Jan Darklanmız» başlıkh bir fıkra yazdım ve şahsını hiç tanunadı • ğım bu kızı teşvik ettim. Bir mektup daha yolladı. Çocukluğumdanberi bozulmıyan bir itiyatla, bana gelen bütün mektuplar arasında bunu da saklamı şım. Dosyasından çıkanyor ve size bazı parçalannı okuyorum: Hitler Cenevreyi Yunan meclisinde nîçin terketti? zıddiyet var Alman Hariciye Nazırı M. Metaksas hükumetîe bunu izaha çalışıyor birleşmekten vazgeçti Berlin 7 (A.A.) Wolff Ajaıu sırdan: Hariciye Nazırı Fon Neurath, Berlindeki Alman kulübünde söylediği zir nu'oıkta demistir ki: <Alman hükumeti Milletler ce miyeftinden ve silâhları azaltma konferansından çekilmekle »ulh siyaset'nden yiiz çevirmiş değiidir. Almanya bu hareketile hakikî ve verimli bir sulh siyasetine yeni bir hiz vermek ve Milletler cemiyetine olmasa b'le Milletler cemiyeti fikrine bir hizmette bulunmak iste miştir. Şimdiye kadar yapılan t e c rübeler Cenevrede takip edîlen usulün Versay muahedesi yiizünden büyük devleıtler arasında mevcut »iya»î gerginlikleri ortadan kaldır mağa muvaffak olmadığım göstermiştir. Biz diğer devletleri bir taraflı değil, fakat müşterek gayeler takip etmek şartile mesai istirakine sa mimî surette davet ediyoruz. Diğer hükumetler bu daveti kabul eder. lerse muallâk bulunan meselelerin halli kolaylasmıs olur. tste o zaman beynelmilel münasebetlere yalnır Almanyanın değil, fakat bütün Ayvrupanın menfaatlerine uygun su • rette bir düzen vermek neticesine u • lasıl'r.» Atma 7 (Hususî) Plastras taraftan zabitlere verilen af, tnuha • liflerin reisi olan, M. Metaksası fe na halde sinirlendirmisiir. Muhale • fet lideri bugün gazetelere beyanatta bulunarak: <rHükumetIe tesriki mesaiden kat'iyetle sarfı nazar et tiğini ve ileride sözünü tutmıyan hükumet aleyTıine siddetli mücadele • lerde bulunacağını» söylemistir. Bu vazîyet karştsında Metaksas taraftan olan ve simdiki kabinede Maarif Nezaretini isg&l eden M. Türko VasilUin bükumetten çekilecegi ve bu »uretle bazı tadilâta M • bep olacağı muhtkkak gibidir. Yucoslavya Kralı Tuna mülâkatından sonra Moskovaya gidecek Sofya 7 (Hutusi) Zora gaze tesinin verdiği btr habere göre, Yugoslavya, Rumen ve Bulgar Krallan arasmda Tuna üzerinde vuku buiacak bir müiâkattan sonra Yu • goslavya Kralı Moskovaya gidecektir. « Ahır ömriinde sevgili ana vata nımız Anadolunun her tarafını dolas tıktan sonra, memleketinin güzellikle rini anlata anlata bitiremiyen merhum bir zabitin, vatanma iki evl&t bırakarak ebediyete mütehassiren giden bİT askerin kızıyım. Babamın bana ve kardeşime telkin ettiği vatan askı, inti kam hissî ilâhi bir ateştir. Sönmez, muharrir bey, sönmez. Fakat ne çare ki kardeşim küçiik. Ben ise lstanbulun «ana vatan için analar yetiştnen valide ocaklarının samimî havasında, mabe. di duvarları arasında, Anadolu har binin heyecanh haberlerile titriyorunv Evet, elimden başka birşey gelmiyor. Ve böyle yalnız titriyorum. Gene tekrar edeceğim: Ben tahsilimi, kendimi, herşeyimi feda etmeliyim. Mütevekkil, bayrağıma sanlıp kimseyi dinlemiyen mütevekkil bir yolcu olmalıyım, istik • lâl harbine gitmeliyim, değil mi) Çünkü ailemde düşmana karsı çıkacak benden başka kimse yok.» Imza: «Bir inaa sultanisi talibatın • dan S. T.> Onu tesvik eden bir yazı daha yaxdım. Ne yaph, bilmiyorum. Fakat ba mektuplar, en azmdan şunu iapat eder ki tstiklâl Harbinde, eephane tatı • yan Anadolu kadmlarile beraber 1* • tanbul kızlan ve lise talebesi arasmda da smemaya değil, cepbeye gfhnek »• riyenler bulunTnustur. tstanbul ve Kan. dilli kız liseleri talebesinde uyanan asker] ik istiyaki bende bu hatoayı di • riltti. «Kadm asker olabiKr mi?» sualine ciddî bir cevap aramağa kaflctyorsak, gene mücerret kelimelerin ihanetîne uğramamak içm, nd sual daha sorahm: «Hangi kadın?» ve «nasıl asker?» Eğer kaduıdan maksat, kncağtnda iki emzikli çocuk ve dirmin dibmde üçer beşer yasmda brrkac yavru daha bulunan ana ise; askerden maksat ta cephede atese karsı duran însassa, cevap menfidir: Kadm asker oiamaz. Fakat, kadmdan maksat, herhangl bir sebeple aile teşkil etmemis, erkek1er gibi dısan hayatm mücadele şart • lanna întibaka hazvlanan bir genç kız veya dulsa: askerden maksat ta, levarrm hizmetfnde çalısanlar gibi or. dunun geri ihtiyaçlarım temin eden r lerse, cevap müspettir: Kadm asker olur. Bu manada kadm zaten btraz as • kerdir ve ordunun gerî hizmederinde ealışmıs kadınlanmiz oek çoktnr; fa • kat kendilerirtin Hualiahmer gibi mü • esseselerden alınarak resmen orduya sokulmalan düsünülebilir ki, bu da, nihayet, bir teskilât ve üniforma far • kmdan baska hicbirsey ifade etmez. Bunun haricinde, kadını bütün manasile orduva alabilmek için tneme • dekî çocuklan da asker yapmak ve haki renkte birer kundağa sokmak lâ • zımdtr. Rus topraklarına geçen Japon tayyareleri Tokyo 27 (A.A.) Bazı Japon tayyarelerinin 3 ikincHeşrinde Sovyetler hükumeti toprağı üzerinde uçtuğu iddiasil« meıkur hükumet tarafından ve . rilen protesto notası Hariciye Nezaretince reddedilmiştir. Hariciye Nazırı bu münasebetle yaptığı beyanatta demistir ki: «Gerçi iki Japon tayyare»! eşkiyalara karsı girisüen askeri hareketlerle alâkadar olan Rus hududuna yakın yer lerin üzerinden uçup dolaşmışhr. Ancak yapılan tahkikat herhangî bir Japon tayyaresinin Rus hududunu aş madığmı ortaya çıkarmıstır.» Vekaiet emrine alman tapu müdürleri Ankara 7 (Telefonla) Görülen lüzuma binaen Tekirdağ Tapu Müdürü Faiz, Trabzon Tapu Müdürü Münir Beyler Vekâlet emrine almmıslardır. Kütahya tapu müdürlüğüne merkez rç»arne1ât kalemi tetkik memurlanndan /Tsım, Trabzon Tapu müdürlüğüne de Bordur Tapu müdürü Tahıin Beyler tayin edilnr'şlerdir. Celâl Bey vapurcu'ar heyetini kabul etti Ankara 7 (Telefonla) tktuat Ve. kili Celâl Bey bugün Vapurcular heyetini kabul ederek kendilerile bazı mü • z?kerelerde bulunmustur. Jaoonların yeni harp aletleri Londra 5 Sandey Ekpres gaze tesinin verdiği malumata gör« Japon lar yeni bir takım harp aletlerinin tec . rübelerile mesgul oluyor. Bunlardan bi« ri denizaltında torpil koyan gemidrr. Bu gemi en siddetli ceryanlarda en derin • lerde if görebitiyor. Bundan baska su ya temas edince çok siddetli gözyaslan tevlit edecek buhar husule getiren bir madde de tecriibe ediliyor. Bu suretle ecnebi gemilerin mürettebatmı çalısa • mıyacak hale getirmek imkâm hasıl o. lacağı ümit ediliyor. Japon Bahriye Nezareti bu tecriibeler hakkında ketümi • yeti muhafaza etmektedir. üniversite kadrosu tetkik ediliyor Ankara 7 (Teiefonla) Bugün Ma. arif Vekâletinde vekil Hikmet Beyht riyaseti altmda Ünîversite komisyonu tekrar toplanarak kadrolar üzerinde tet • kikat Ue meşgul olmuştur. Komisyonun bugün de toplanarak me^aisini ikmal etmesi ümit edilmek • tedir. PEYAMt SAFA TuringkulCp bir broşör çıkardı Türk Turing ve Otomobil kulübü, tstanbul için yeni brosürler tabettirmiştir. Bu brosürde şehrimizin müzeleri, ta. rihî abidatı, camilerle Yalova, Adalar ve şehir dahilindeki tramvay ve otomobil servisleri, Avrupanm başhca sehirlerinin saat hesabile tstanbula olan mesafeieri hakkında ve seyyahlan» isine ya. nyacak daha birçok malumat bulım maktadır. Bu broşür fransrzca olup yakmda ingilizce, almanca ve itaiyanca nüshala • n da neşrolunacaktır. kucakladım. Kısik sesle: «Yavrum...» 1 dedi. Kalbim (kalbimden bahsetmeme şaşarsın, değil mi?) Kalbim patlamak üzere idi. Dilimin ucuna mtitereddit kelimeler geldi... Nasıl başlıyayım? Ne »nhyacaktı? Sükut, daima içine düştüğüm bir kolaylıktır. Taraçaya doğru gittim. Bir sürü yemiş ağaçları, bağların üstünde, belirsiz bir surette teressüm edi yordu. Tepeîerin omzu sisi kaldın yor, yırtıyordu. Sislerin arasından bir çan doğuyor, sonra canlı bir vücut gibi bir kiliîe çıkıyordu. Sen ki böyle şeylerden hiç anlamadığımı zartnedersin . Bununla beraber, o dakikada benim gibi artık bitik brr mahlukun hczimetine bîr sebep ve mana araması ihtiyacını duyuyor dum; mümkün ki bu hezimertin bir manası olsun. hâdiseler, bilhassa kalbe ait olanlar bclki de sımna er mek icap eden işaretlerdir... Evet, havatırun bazı saatleinde, bunları anlıyacak kadar beni sana yak • laştırması icap eden bir kabiliyeti Uludajj da yangın Bur$a 7 (Teiefonla) Bugün Uhıdağda üç koldan başlıyan bhr yangın zuhur etmiştir. Yangın çam ormanlan • mn bulunduğu mıntakadadır ve devarn elmektedir. Dör yflz bin mark iane Berlin 7 (A.A.) IIış mevsiminde muavenet maksadile yapılan iane için toplanılan para yalnız Berlin şehrinde 400 bin marka baliğ olmuştur. 1 Törk mholojisrnde kadm, 2 UzaJcMrk medeniyetmde aile •e kadm. 3 tsIAm medeniyetittde aile ve kadm, 4 Cumhuriyet kadtm. Eski zamanlardald aile havahna ait oîan bu malumah geçen yıl cıkrms o lan «Atsız meemua» nin 6, 7, 8. I I , İS fnci sayılarmda vazrmshm. Cum nuriyet kadtm için de sunlan söyiemif. tîm: Türklertn maşerî vicdanlarmin ya ratrms oidurâ en esaslı efsanelerde bile kadtm btr JİBam membaî olarak gös terdiklermi bilirsmİz. Hatta, dönva mn yarahlmasraa büe kadm sebebiyet vermistir. Kadma her itibarla bu kadar yer vermiş olan Türklerde kadmm Cumhuriyetten evvelki vazfyetmi de çok iyi habrlarsmu. O zamanlardald haizdrm. Hem de»o sabah bu, birkaç saniyelik bhr heyecandan ibaretti. Eve doğru gidlsim hâlâ görümün önünde. Saat daha sekize gelmemiati ve daha o vakit bile güneş fazla yakıyordu. Sen, başın dısan iğilmiş, pen • cerede idm, bir elinle saçlannı tu tuyor, ötekile tanyordun, Beni görmecnistin. Ben, biran, basımı sana doğru kaldırarak, senelerden sonra ağzımda acılığmi hâlâ duyduğum bir kinle durakaldım. Yazıhaneme kadar koştum, anahtarla kilitli cekmeceyi açtım; burusuk bir mendil, o gece senin gözle • rini sildiğim ve, zavallı sersem, göğsümün üstünde sıktığım mendili çektim, aldım, canlı bir köpeği boğmak istiyormusum gibi ucuna bir tas bağlıyarak havuza attım. V O gün bugün, kırk yildır faalaya uğramıyan büyük sükut devri açıldı. Bu ytkılışm haricinde hicbirsey görünmedi. Herşey mes'ut zamanla nştı Bu müessese, açıldığı zamanlar, ta. biri âmiyanesîle bal gibi hıristiyanlık propagandası yapıyor ve muhitme aldığı genç dimağiara protestanlık aşı lamağa çalısıvordu. Hos o mütareke senelerinde, tstanbulda ne propagan dası yapılmıyordu ki... Ingilız muhıpleri cemiyeti, lngiliz papazı Fronun eteğini öpüyor, Sait Molla ile Ali Ke . mal ve padısah devleti tnsjiliz boyun Mehpare Nihal Hantnt kadın sadece bir esir ve bir zevk ve eğ duruğuna sürüklemeğe çalısıyordu. Biı kısım «ukalâyi zaman» da Filipin adalence aletinden baska birşey değil di. lan yerlUerinden daha düskün bir ruh Halbuki bugünkü Türk kadmma ge . ile Amerika roandasına girmeği yegâlince; Cumhuriyetin yapmıs olduğu en ne kurtulus ümidi addediyorlardı. büyük inkılâplardan biri de kadmm Fransız mandası istiyenler yoktu ama hayatında gözükmektedir. Fransızlar da, frans'zcanın en çok bi Kadınlann asker ve zabit olmalinen ve kullamlan lisan olmasmdan lanndaki âmil nedir? istifade ederek mernlekete evvelâ ma. tki kelime ile söyliyeyim, millî nen. sonra maddeten nüfuz etmek icm bir vazifeyi ifa etmek. Biliyorsunuz ki siddetli bir proDaganda yapıvorlaHIıCumhuriyet bugün Türk kadımna her Bu ?rada. tabiî kendine ikinci bir Hazhakkmı vermistir: Kadm doktordur, reti tsa süsü veren Amerika Reisicumkadm avukattır, kadın hâkimdir, ka huru Vilsonun havarileri, genç hıris. dnı mühendistir, kadm belediyede çatiyanlar cemivetile gençliğe hulule çalışır. Kadm herseydir. Yalnız kadmlar lısıyorlardı. Bu müessesenin gençlik askeri hayata atılamazlar ve asker! için tehlikeli oldusrunu bizden evvel mekteplere giremezler. Bugün artık museviler anlamısWrdı. Beyoğlundaki Gazj Türkiyesi kadıntn, hukuk ve vaBeneberit musevi lisesi müdürü Dr. zifede erkekle tam müsavatmı temin Marküs, mektebin talebesini genç hı • ettiği için ne yavgaralara, ne de ka ristivanlar cemivetme girmekten ve ha( dra birliklerine lüzum vardır. Bunun ta Kİtmekten siddetle menetmişti. Türk için Türk kadınlarmda millî suurun mi'livetperverleri de orrunia az mü uyanması ve millî an'anelere donülmesi cadele etmediler. Nihayet Y. M. C. A. kâfidir. Çünkü Türk kadını bu hakkmı da artık hıristiyanlık propagandası yaisterken ecnebi kadmlan gibi bugüne pamaz bir hale gelmişti. kadar asla malik olamadığı btr hakkı Şimdi ise, onun galiba teslisten kb'yecek değil, eskiden malik olup ta kinaye olan müselles remzi verme Hal« sonradan kaybolan hakkmı dava edekevinm levhası kaim oldu. Türk gençcektir. liği. son senelerde çok kuvvetli bir Şu halde davanum esası hangi millivetçPik terbivesi aldığı için genç füdrlere istinat ediyor? hıristivanlar cemiyeti onun için zaten Kadmlann bugün bazı siyasî hakbir tehüke teskil etmivordu ve oraya lara malik olabilmeleri için (meselâ sriden Türk Rençieri gün pectiVce aza. meb'us intihap etmeleri ve edilebilmelıyordu. Hatta kozmooolit Beyoğhı leri içm) askerlik vazifelerini yapmagencliği bile bt»r«va eskisi gibi raŞbet lan kâfidir. Davamm esası demmden etmivordu. RM itibarla sjenc hıristiyanberi söylediğim gibi millî duygulara lar cemiyeti Beyoğlu subesinin kapan dayanmaktadır. Hem artık bundan mu olma^'ndan ziyade. onun yerinde sonra ideal Türkiye içm basanlacak oHalkevi B c o r l u suhesinîn açıimıs ve lan millî meselelerde ve vatan müda r'ns ve meı'ıen f?rkı olmşıksızm bütün faasmda kadm ve erkek diye birşey TiJrk geneü&rnin ist^ndesine tahsis eyoktur. Yalnız Türk vatandası vardır. dHmis olması, çok daha mühim bh* Kadmlar cephede vazife alabihâdîsedîr. C«nç hıristivanlar cemi < uVler mi? veti, zaten tstanbul halkmdan tonla . Ates hattını simdilik erkeklere dıği para'arla vasadığma jröre, bu müi bffakmak daha muvafıktn". Aradaki essesevi AmeriksMann değil: Türk fizyolojîk fark, vazife verilirken göz lerîn idare etmesi, elb»tte dah* ma • 3nünde tutulmalıdır. Kadmlar, cephe kul. daha ve Wlhassa daha millidir. gerisi işlerinde, bilhassa nakliyatta ken. Cumhuriyetin onuncu yıldönümü dilerine düsen işleri oek ivi yapabilir bavram'nda, bu da olmus ve üc kö«e. ler. Askeri doktorluk ta kadmlann deruhde edebileceği vazifeler arasmda li isaretm yerini altı oklu Halk Frkast dır. Vatan icin icap ederse casusluk remzi almış, kısaca hak yerini bulmuşhizmetinde de muvaffak olacaklarma tur. süphe yoktur. Türkiye Cumhuriveti ve Cumhuri » Kadmlar içîn askerlik mecburi ol . yet HaDc Fırkası, Türk gençliğinin ecmamalı. ancak eönüilülere is verilmenebi tesekküUer tarafmdan degil, millidir. Cünkü kadmm en mühim vazi M teşekkuller tarafmdan terbiye edil. fesi ana olmaktır. mesmi en mühim vazifelerinden biri Mehpare Haruma teşekkür ederek aynldım. telâkki etmektedir ve hergün bu hedefe doğru yüriiyecektir. F. Selçuk Arjantinde bir «PHtLlPS» mürsilesi Buenos Ayreste bir ay evvel «PHtLtPS» tarafından tesis olunan 20 kilovatlık bir radyo mürsilesi küsat resmi nm Felemenk sefiri v.s. güzide zevat huzurunda icra edildiği istihbar edil mektedir. PHİLtPS müessesah umum müdürü Dr. Philips bu vesile ile Fele • menkte buhman Huizen şehrinde bir nutuk söyiemiş ve bu nutuk Buenos Ayreste almarak yeni mürsile ^vasrtasfle neşredîlmistir. Yeni mürsilenin irsalâtı hayrete sayan bir netice vermistir. 2000 kilometrodan fazla uzaklıkta bulunan Brezilva oavftahtı Riyo do Jeneroda bile bu mürsilenin programı açık ve pü • rüzsüz olarak isitilmistir. nmda olduğu gibi devam etti. Bu yüzden etlerimiz arasındaki birleş me azalmış değildi, fakat birbirimizi kucakladığimiz vakit te bir daha Rodolfun hayaleti doğmadı ve sen onun müthis adıni bir daha ağzına almadın. O zamanında senin itndadına yetişmişti, yatağının etrafmda dolasmıstı, yıkıcılık vazifesini yap mıştı. Artık şimdi susrnaktan ve hâdiselerin akıbetini beklemekten başka birşey kalmıyordu. Belki bu bahsi bana açarak yaptığın haksızlığı hissetmistin. tsin bu kadar vahim olduğunu düşünmüyordun, fakat sadece bu ismi bir daha ağzına almamay akıllıca bh hareket buluyordun. Bilmem farkına vardın mı ki geceleri eskisi gibi konusmaz olmuştuk. Artık o sonu gelmtyen sohbetlerimiz bitmişti. Hesap • sız lâkırdı söylemiyorduk. tkimiz de ihtiyatkârdık. tstırabımdan geceyanlan uyana Cumhuriyet Nüshası S Kuruştur j Türkiye şeraiti I '^ n Hariç *'" 1700 Kr. İ450 800. yoktur Senelik 1400 Kr. Altıayhk 750 0ç ayhk 400 Bir ayhk 15Ö EDEBİ TEFRÎKAMIZ: Engerek '5 Düğümü Tercüme eden: Peyami Safa yüzünde kendisı için hiç kimsenin ıstırap çektnediği edam. Gençliğime acıdıtn: büyük köylü elım, tırası uzamış ve sert bir sakalla kararmıs, kızıl akisler tasıyan yüzümün ü»tünden kaydı. Sessizce giyindim ve bahçeye indim. Annem güllerin yolunda idi. Evi havalandırmak için hizmetçilerden evvel uyanıyordu. Bana dedi ki: « Sabahm tazeliğinden istifade mi ediyorsun?» Ve, vndiyi kaplıyan sisi göstere • rekt « Bugün çok sıcak olacak. Saat sek'zde her tar»fı kapıyacağım.^> Mutattan daha fazla sevgile onu Yazan: Françoig Maariae 4t tza, dedim, hani o gece ağ(amıstın, ilk nişanhn içm mi idi bu?> Hiçbir cevap vermediğin için ko» lunu yakalamıştım, fakat adeta hayvani bir homurtu ile kurtardın. Yan döndün. Uzun saçlarınm arasında uyuyordum. Safakın tazeliğinden müteessir olarak, genç hayvanlar gibi uyurken katlanan, tortop olan vü cudünün üstüne, dağınık bir halde yatak çarsafını çekmiştin. Seni bu çocuk uykusundan uyandırmak neye yarardı? öğrenmek istediğim şeyi artık bilmiyor mu idim? Gürültüsüzce kalktım, aynalı dolaba kadar gittim, baska biri imisim, yahut ta kendime gelmişim gibi kendimi seyrettim: Sevilmiyen ve yer yordum. Tuzağa düşmüs tilki gibi idim. Seni kaba kaba sarssam, ya taktan dısan doğru îtsem ne konusacağımızı tasavvur ediyordum: «Haı yır, ben sana yalan söylemedim, diye bağiracaktm, çünkü seni sevi yordum...» *F.veit, ehvenişer olarak, ve bir de hiç manası olmıyan behimî saşkınlıktan istifade ederek bir başkasını sevildiğine inandırmak kolaydır. Bir c ana var değildim ben: önüme çıkan ilk genç kız beni istediği biçîme sokabilirdi.» Bazan karanlıklarda inliyordum, ve »en uyan." mıyordun. Senin ilk gebeliğin her türlü izahatı faydasız bıraktı ve münaseT»e lerimizi yavaş yavas değistirdi. Bağ bozumundan evveldi. Şehre indik, sen çocuk düsiîrdün ve haftalarca yatakta kalmağa mecbur oldun. (Mabadi var)