i leşrınısani ^Camhuriyet' SON TELGRAFLAR Bana kalırsa Asrın amentüsü Buîgarlar kaybettikleri yerleri unutmuyorlar Buîgarlar, Balkan Harbinin 20 nci ve Büyük Harbin 15 inci yıldönümünü merasimle tes'it edecekler Sofya 6 (Hususi) Harp malulleri cemiyeti ayın sekizînci frünü (yarın) Balkan Harbinin 20 inci, Büyük Harbin de 15 inci vıMrnümünü tes'it etmek üzere büyük merasim yapıl masma karar vermiştir. Programa nazaran sabahleyin Aleksandr Nevski kiüsesl meyda nında toplanılacak ve büyük bir âyin yapılacaktır. Bu âyine bu iki harbin malullerinden 15,000 askerle Bulgar mülî teşkilâtı ve mektepliler iştirak edeceklerdir. Merasime Bulgar Krali da davet edilmiştir. Krala merasim esnasında bir kTymetli asa verilecelrtir. Asanın tepesindeki dört oyuğa Ttakyada (Türk ve Yunan), Makedonyada (Yunan Yugoslav), Dobrucada (Rumen) ve garp (Yugoslav) hu dutlarsndan getirilecek bir miktar toprak doldurulacaktır. Bu toprak • lar esarette kalan vatan parçalannı temsil edecektir. Ayinlerden sonra nümayiş yapılacak ve harplerde ölen Bulgar askerleri icin bir dakika sükut edile cektir. Bundan sonra şehrin her tarafı kilise çanlarile inliyecektir. Saray ile Harbiye Nezareti civa rında da büyük bir nümayis yapıl mssı tasavvur edilmektedir. Belçikadaki Bayram nasıl tes'it edildi? Sefarethanede resmikabul yapıldı. Radyo neşriyatta bulundu. «Le Soir» güzel bir makale yazdı İHEM NALINA MIHINA Kadın ve askerlik enc kızlanmız, berşey olduklan gibi asker de olmak istiyorlar. mış. Ve bu sene liseyi bitiren bazı hanım kızlar Harbiye mektebine girmek için müracaat edeceklermış. Cumhuriyet Bayramı münasebetile yapılan resmi geçitte, her sene olduğu gibi bu sene de, kız mektepleri talebesi kıyafet, intizam, yürüyüş noktasın dan erkek mekteplerinden çok yüksek idiler. Hele müdürleri, Feridun Bey eski bir asker olduğu için, Kadıköy Kız Ortamektebi talebesi, borazanlan, tram petleri, fifrecilerile, yürüyüşlerindeki keskinlik, sertlik ve beraberlik itibarile shril mekteplerle değil, ancak askert liselerle kıyas edilebilirdi. Kızlanmızm resmi geçitte gosterdikleri erkeklerden üstün mükemmeliyete ve askerî mtizama bakılırsa, asker olmak istemekte yerden göke kadar haklan vardır. Fakat askerlik yalnız resmi gecit yapmaktan ibaret değildir; diyeceksiniz ve genç kızlara harbin yagmurlu, çamurlu, karlı ve kanlı sahnelerirri tasvir ede ceksiniz. Yorucu, öldürHcü meşakkat . lerinden, bomba yağmurlanndan, ce • hennemî ateşlerinden, panl panl sünğü hücumlanndan bahsedeceksiniz, asıl askerlik harptir, ölümdür; diyecek smiz. tlk bakışta doğru, fakat biraz de. rin düşününce yanlış bir fikir... Bundan sonraki harpler, tam manasile bir mület harbi olacaktır. Yalnız kara, deniz, hava ordulan değil, muharip milletler, umumî heyetlerile harbedeceklerdir. Gazi Hazretleri, «hattı müdafaa yok\ sathı müdafaa var!» demişlerdi. Artik gelecek harplerde yalnrz ordu yok, bütün millet var, sade cephe yok, bütün memleket vardır. Artık, umumî seferberlik ilân edüince buradaki «umumî» kelimesi, yalnız 21 inden 46 sına kadar olan erkeklere değil, bütün mülete şamildir. tstikbal muharebelerinde er. keği, kadını, ihtiyan ve çocuğfle mfl • letin her ferdine bir vazife düşecek, herkes elinden geleni yapacaktır. Kadın, bomba muharebesi yapamazsa bom • balan yapabilir, kadm süngü hücumu yapamazsa süngü hücumu yapan erkeklerin yiyeceğini, içeceğini, giyeceğmi, cephanesini cepheye kadar taşıyabilir. Geri hizmetlerinin büyük bir kısmı. nı kadınlara gördüren bir millet, cep • heye gönderdiği sünğülerin miktarmı iki, üç misli artırabîlir. Şu halde kadm da pekâlâ asker olabilir ve olmalıdır. Fakat harpte asker olmak için de, sulhta lâzım gelen as • kerî terbiyeyi görmek lâzıradır. Kadının asker olup olamıyacağı bah> sinde, gözlerimizin önüne hep büyük şehirlerin birbirile moda muharebesi yapan nazlı hanımlan geliyor. Fakat bu memleketin 8 milyon kadını içinde manikürlü, pembe ve yumusak eller 80,000 bile değildir, geriye kalan mil. yonlarca muhterem el ise sapan, kaz . ma ve kürek tutmaktan nasırlasmışhr. istiklâl Harbinde, sırtlarmda topçu mermisi taşıyan Türk kadmlan, kağnîlarile cepheye kadar erzak ve cepha • ne götürürken yaralanan Türk analan vardı. Millî Müdafaa işinde kadmla erkeğin farkı olmamak gerektir. Çünkfi müdafaa edilecek vatan, istiklâl, şeref ve namus yalnız erkeğin değil; kadınm da vatanı, istiklâli, şerefı ve namusu . dur. Türk kadını ise, bugün değil, se • nelerce evvel vatanmı, istiklâlini, şerefini ve namusunu müdafaa etmeği bilmiştir. nıumııımnınmnnillHllinnilinni'llllllllllllllllinilliniıııınnnmıımiK'r Rayştağ yangını Venizelos affedildi Mahkeme dün de birçok Kararname yarınki resnr şahitleri dinledi ceridede neşredilecek Berlin 6 (A.A.) Volf Ajansın • dan: Rayştag yangını davasımn bugün • kii cebesinde Breslâv polis müdürii M. Heines şahitlik etmiştir. «Kara kitap» ta aleyhinde birçok isnatlar yürütülen M. Heines 27 şubat günü ve daha evvelki günler Silezyada Gleivitzde bulundu • ğunu, Berline yangından bir gün sonra yani 28 subatta döndüğünü söylemis • tir. Bundan sonra vaktile komünistlik etmis olan Bannert şahit olarak dfnlenmistir. Bannert maznunlardan Tanefi 1927 birincitesrinle 1928 birinciteşrini arasında birçok defa Berhnde gördü. ğünü beyan etmiştir. Tanef Alman yaya ancak 1933 şubatının 24 ünde geldiğini söyliyerek şahitlik ifadesine itiraz etmiştir. Daha sonra şahit olarak ifadesine müracaat edilen sabık komünistlerden Kra. tzert 1927 ile 1929 seneleri arasında maznun Bulgarlann ürüne de birçok defalar ij »ncak bunlan ne g j o zaman ve nerede gordüğünü doğru o larak hatırlıyamadığını beyan etmiş tir. Bundan sonra, şahit komünist fırka•mdaki tethiş temayülleri karsıstnda fırka erkânımn aldıklan vaziyet hakkinda Torglerin ve müddeiıynuminin sordu . §u bazı suaHere cevap vermistir. Atina 6 (Hususî) Dünkü nazırlar meclisi M. Venizelosun affma karar vermistir. M. Venizelosun âli mahkemeye sevki hakkında Jeneral Metak . sas tarafmdan meb'uslar meclisme yapılan teklif te tabiatile reddedilecek • tir. Maamafih bu karardan sonra, Metaksasın hükumetle tesnki mesaiden vaz geçeceği tahmin olunuyor. M. Venizelosun affı bakkmdaki kararname yann resmî gazete ile neşrolunacakbr. Bal yerine bomba 3e!ediyeler BanVasma tayinler Ankara 6 (Telefonla) Belediyeler Bankası umum müdürlüğüne Da hiliye Vekâleti muhasebe müdürii tsa, meclisi idare reisliğine Salih ve Vahit, meclisi idare azalıklanna da Hüseyin Kadri, Nusret, Sami, Beylerîn tavîn . leri n'lksek tasdike iktiran etmi'tir. Belgrat 6 (Hususî) Belgrat zabıtan, içinde bal bulunduğu işaretile meçhul bir adrese gönderilen bir sandığı şüpbe üzerine aramışhr. Sandık açıldığı zaman içinde iki teneke kutu icerisinde 23 kflo dinamitle birçok patlayıcı mevat ve 4 teşrinisanide mfilâk etmek üzere kurulmoş bir saat btılım. mitttur. Resmî makamabn bfldirdiğine go • re, sandık Belgrada Bulgar hududun • dan gelmiştir ve birçok makmeli borabaları da havidir. Bunîar Bulgar komîtacılarmm kuHandıklan bombalarm aynidirler. Şhndive kadar bulunan ma. kineli bombalar 23 kilo patlayıeı mevaddı havi idiler. Halbuki son gün'erde bulunanlar 23 kilo maddei infilâ • kiyeyi muhtevidir. Ayni zamanda Zay car demiryolunda da mfilâk etmek üzere olan bir makineli bomba bulun • mustur. Almanyaya boykot! Inşiltereye yerleşen 150 bin yahudinin kararı Avrupaya pidecek talebeler seçildi Ankara 6 (Telefonla) Avru paya tahsil içm gidecek talebelerra tefrîk muamelesi ikmal edilmiştir. Liste jrarm belli olacakbr. Diğer taraftan san'at tahsfli için gidecek talebelerm tefriki hakkmda da tetki kat yapılmaktadır. usolininm «nasyonal sosya lizm» tâbiri içindeki tenaku suna işaret eden sözlerini dün. kü yazıma almıştım. HHlerin kafasmda sosyalizm ve milliyetçilik gibi 3ri dîisman fikrin evlenmesi, yuva yapması, hatta rasizm gibi bir de çocuk do ğurması, ttalyan Basvekilini pek hay rete düşürmüş olacak. Ben şasılacak birşey goremiyorum. Çiinkü oldum olası yazdıgım ve soy . lediğim gibi doktrin ifade eden keli melerin şenivet ve hakikat âleminde tam bir karsılıklan yoktur. Aşka ve kine, ümide ve korkuya vanncaya kadar bütün mücerret kelimelerin zrtlanna karsı tasıdıklan tezatlar zâhiridir. Bizî kelimeler aldatıyor. Felsefenm ve manevî ilimlerin bütün aczi buradadır. Vakıalara gelelim. Geçen g&n bh Avrupa gazetesi, Çekoslovakya rejimra den bahsederken «demokrasi diktatoryal» tabirini kullanıyordu. Kelimeleri kalıp halinde anhyan ukalalar icin bu tabir de gü'ünçtür. Diktatörlök olan yerde demokrasmin, demokrasi olan yerde d'k+atörlü&ün is! ne? IngîHere icin de «rmesrutî mutlakı « yet» sozü kunanıhr. Ayni itiraz: Meş . Cumhuriyetin 10 vmcu yıldSnutnu mü nasebetile Brükseldeki sefaretKane mizde yapılan kabul resminden bir intıba (ortada otvran zat Matlahat nrtivet bulunan yerde mutlakivetra, güzar Emin Âli Bey sağtndaki hanım da refikasıdır) mut'skivet bulunan yerde meşrutiye tm IM ne? Brükael 30/10/33 (Hıuusî mu mikabul saat (19) a kadar devam Fakat hayat bütün bîzhn ba kelhnehabirimizden) Her tarafta olduetti. lerimİTİe alav edivor. Alm sîze koca lîğu gibi Brükselde dahi Cumhuriye Ertesi günü bilumum Belçika gaberal Amerikada Rurvelf «ribi bir dik. tm onuncu yıldönümü münasebetile zeteleri Türk cumhuriyetinin onuncu tatör! Sonra, n9rriyetsn ttalvada MusTürk vatandaslan müstesna bir gün yıldönümünden bahseden makaleler solminm a?zinda serbest munakaşa ve yaşadılar. Havanm yagmurlu olmave resimler neşrettiler. Belçikanın en terkit îddiastî m u rağmen Brükselde, ve Belçikabüyük yevmî gazetesi olan «Le Soir» Efendim? nm diğer şehfrlerinde bulunan tücgazetesi Türkiye Cumhuriyeti hak car, talebe, bilumum vatandaşlar Evet. bu asrm orta cagdan rarkî, kında muf assal malumat verdi ve Türk sefarethanesinde toplanarak doktrmierin o vakit dînî, simdi ise, s8x sefarethanemizdeki resmikabulün yeni Maslahatgüzanmız Mehmet Ade Pmî oimalandır. Halbukiflrisîde aytafsilâfanj aynen neşretti. K Beye tebrikâtiarnu arzettiler. Brükni korokSrune iman ihtiyacmdan do. «Le Soir» in makalesinden seldeki tefarethanemizm kâttbi Hilğu^or. mi Bey vatandaslan karşılıyarak biparçalar tdeoloji, ideolojî... Asrin Amentü • rer birer Mehmet Ali Beye takdim su. Muhab%tmizin mektubunda mevetti. Saat 17 de sefarethanenin müBaşüstüne: Amentu! Fakat hayat zuu bahsolan Brükselde münteşir kellef salonlan yuzü mütecaviz vaakideyi hergön tekrn» edivor, teknp. <Le Soir> gazetesinikı bayramımıza tandaşlar ve Türk muhibbi Belçi PFYAM1 SAFÂ tahsis ettiği makaleyi ihtisaren iktikalılarla dolmuştu. Vatandaşlarrmız bas ediyoruz: meyanında tüccardan tzmirli Ka «Türk milleti pazar günü Cucn dayıfcızade Hakkı Bey, halı tüccarhuriyet rejiminin 10 uncu yıldönü lanndan Edip Bey, gazeteci arka münü tes'it ettL Filhakika Türkîye daşlanmızdan Mümtaz Bez, Belçi Büyük Millet Meclisi, Istanbuldaki kanın muKteJıf sehirlerinde tahsil son Padişahı da kovduktan sonra Osgörmekte olan talebe hammlanmızmanh tmparatorluğuna 29 teşrinievdan Kodsiye, Meiek, Saadet, Feza vel 1923 te nihayet vermiş ve 29 teşhat, Adalet.Kâmiraaı, Lâtife, Mihrinievvel 1923 te Gazi Mustafa KeLondra 6 (A.A.) IngiUerenh» riban, Hacer Hanımlar ve Rüknetmalm reUligi albada Cumhuriyeti her tarafmda yerlesip oturan 150,000 tin, ömer, Saat, Mümtaz, Salâhattin, ilân etmişti. O zamandanberi Tür yahudJyi temsi! eden 5 0 0 den faJa Müaramer, Kâzım Beyler vardı. kîyede hakikî inkılâplar oldu; bu murahhas dün 1 ondrada konferan* haSaat 18 de Brüksel r&dyosunda inkılâplar mazi ile mevcut bütün linde toplannuılardtr. cumhuriyetimiz hakkında bir kon rabıtaları ve eski an'aneleri kırarak Bu konf »arsta ittifakla kabul edt • ferans verüdi. Konferansı müteakip çok cür*ekâr islahatlar vücude gelen karar suretinde Alman eşyasma istiklâl marşı, zeybek havalan ve tirdi. On senede akıllara hayret veresmî »urette boykot yapılacağı btldi • diğer Türk şarkilan dinlendi ve çok recek yenilikler elde edildi. Türki ribniş, ayni zamanda AlmanyadakJ alkışlandu Radyo ile verilen konfeyenin çehresi tamamile değişti ve yahudilere hukuk beraberliği ve yurtransla şarkılanmız bütün Belçikada yavaş yavaş en asrî garp milletleri taslık haklan verilmedigi müddetçe alâka uyandırdı ve herkes Türk Alman eşyası almaktan veya Alman sırasına geçti> cumhurryeti hakkında kısa oimakla servislerinden istifade ehnekten ta • «Le Soir» muharririri bundan sonra beraber hakikî bir fikh edinebildi. kntmağa bütün dünyadald yahudiler bütün inkılâplanmızı hayranlıkla say • Radyo neşriyahntn hitamında davet edilmiştir. makta ve bu bayram münasebetile sefaMaslahatgüzanmız Mehtnet Ali Bey rethanemizde yapılan resmikabulü tafneyecanlı bh* nutuk hat ederek vasilâtile yaztnaktadır. tandaşlara beyam teşekkür etti. Res Fransız "Muharipler yurdu,, açıldı Yeni haşhaş mıntıkası Ânkara 6 (Telefonla) Haşhaş mmtakalarma yeniden bazı kazft ve nahiyeler ilâve edilmiştir. Bunlar Ba • lıkesire tâbi Keskürt ve Bigacık nabj. yelerile Dursunbey ve Süml>üllü kazalan ve Manisa vilâyetmin Eşme, Ko • la Kerdüs ve Deniz kazalandir. M. Tituleskoyu ziyaret eden elçiler Bükres 6 (Hususî) Bugün Rumen Hariciye Nazm M. Tituleskoyu Fransa ve ttalya elçileri ziyaret ederek nazora Ankara, Atina ve Sofya ziyaretleri hakkında malumat alrruşlardır. Paris 6 (AA.) Ba yıJnnlarda kurulan «Muharipler yurdu» ba tabah tekaüt nazm M Dococ tarafmdan a çtlmuhr. Merashnde Cumhurreisi M. Lebrun de bulunmuştur. Sakızda kanlı bir intihap Âyan azalığı intihabını muhalifler kazandı . Atina 6 (Hususî) Muhalifler Sakızda yapılan âyan azalığı intiha bım 500 rey farkla kazanmıslard^. tntihabat esnasmda ahali arasında kanh musademeler olmuştur. Bir ölü ve bir çok yaralı vardır. Âyan azalığına m tihap edilen M. Mavrokordato bu musademelerde hafifçe yaralanmıştır. Balbonun istifası kabul edildi Hava ve deniz işîerini de Musolini idare edecek Roma 6 (A.A.) tstefani ajansı bahriye naznı M. Sirianni ile hava if leri nazm mareşal Balbonım ve bu iki rpzaret müsteş'ilznnm istifalannın Kral tarafmdan kabul edildiğini bil • diriyor. Kral, bahriye ve hava isleri nazır lıklannı Başvekil M. Musoliniye tevdi etmiştir. Hava filosu kumandanlanndan Jeneral Nalle hava işleri müsteşarlığına ve Amiral Cava?nari bahriye muste . şarlıçma getirilmişlerdir. Mareşal Balbo Bingazi valiliğine ta vin olunmuştur. vardın ve sözünü kestm. Sonra da sordun: « Üşüyor musun, Lui?» Ben hiçbirşeyim olmadığını, sadece bir küçük titreme geçirdiğimi söyledim. Dedin ki: « Kıskanmıyorsun ya? Çok budalaca birşey olur bu.» Bende kıskançlıktan eser olma dığına dair sana yemin ederken yalan söylemiyordum. Sen facianın her türlü kıskançLık hudutlan ha ricinde olduğunu nasıl anlıyabilir din? Düşüncelerimde benim nekadar derine kactığımı hissetmediğin halde sessizliğimden kuşkulanıyordun. Elin karanlıkta alnımı aradı ve yüzümü okşadı. Gözyaşlarile ıslanmış değilse de, bu çeneleri sıkilmış sert yüzde elin belki de büdiği çizgileri bulamadı. Korktun. Mumu yakmak için yarıyarıya üstüme yattm; kibriti alamıyordun. tğrenç vücudünün altmda boğuluyordum. Afrikaya yapılacak hava seyahati Pamuk mensucattan aîınacak gümruk resmi Ankara 6 (Telefonla) Güm rük ve tnhisarlar Vekâleti bazı gümrüklerce filizi beyaz ve tatarlı pa muk mensucatınin boyalı mensucat . tarifesine tâbi tutulduğunu nazan rtibare alarak «tatarh» tabirinin if ade ettiği manayı izah etmiş ve bımlann boyalı tarifesine tâbi tutulmama > sanı bildirmiştir. Yunan ricalinin Sofya seyahati Sofya 6 (Hususî) Yunan Başvekili M. Çaldarisle Hariciye Nazırı M. Maksimosun Sofyayı ziyaret edecekleri hakkında resmî malumat gelmiştir. Yunan ricali Sofyada Bulgar Baş • vekili M. Muşanofla her iki memleket arasında rauallâkta kalan meselelerin halli için görüşeceklerdir. tstres 6 (A.A.) Ceneral Vmue. nünin idaresi altmda Afrikada yapı lacak seyahate çıkmak için her türlü hazırhklarmı bithrnis olan hava filosu hâlâ devam eden yağmurun ve şiddetli surette esen rüzgârm dinmesbıi beklemektedir. Dün öğleden sonra hava dü zeldiğinden yarın uçabileceklermi ü • mit etmektedirler. CumhurİYet Nüshası 5 Kuruştur M. Böring Roma'ya geliyor Roma 6 (A.A.) Göringin bu aksam tayyare ile Berlinden Romaya gelmesi bekleniyor. M. Göring Ro madaki Alman müesseselerini teftiş edecek ve M. Musolini tarafmdan ka bul olunacaktır. pişman olmuş değildin. Ben nef simi tutuyordım. Rodolf denilen o çocukla mes'ut olamıyacağıra tek. rarhyordun. Çok güzelmiş o, sev mezmiş, sevilirmiş. Herhangi biri onu senin elinden alabilirmiş. Farkmda değildin ki onun adı • nı söylerken bile sesin değişiyordu, daha az sert, acaip bir titreme ile, cıvıltı ile çıkıyordu, sanki göğsü • nün içinde eskiden asılı kalmış nefesler varmış ta Rodolfum adını bir zikredişte boşalıyormuş gibi. Seni mes'ut edetnezmiş, çünkü güzel, cazip, sevimli imiş. Bun dan şöyle bir mana çıkıyordu ki ben nemrut suratım, herkesi uzaklaştıran biçimsizliğim sayesinde seni memnun ediyorum. Onda Kembriçte okuyan çocukar gibi, di yordun, tngüiz taklidi yapmak il leti varmış. Bir elbise kuması seçmekten, bir boyunbağı bağlamaktan âciz, her türlü spora düşman, ağır sözlerden Ölçü nömönelerı Ankara 6 (Telefonla) Avru padan satın altnacak ölçü nümuneleri le muayene alet ve tertibatımn kon tenjan harici olarak memlekete ithali Heyeti Vekilece karar verihniştir. ve ttiraflardan kactnasrru bilen ince bir haf ifmeşreplikle sevimli ve mes'ut yaşamağa kabiliyeti olnnyan bir kocayı tercih eder miydin? Hayır, sen bu koca ile, bu bedbant ile evlen " miştin, çünkü annenin çağ değiş tirme senesinde senin «evlenmeğe yarar» bir kız olmadığına hükmet tiği bh zamanda o senin karşına çıkmıştı, çünkü sen altı ay daha kız kalmak istemiyordun ve buna muktedir değildin, çünkü elâlem tara fmdan mazur görülebilmesi için o kocanın oldukça parası vardı. Telâşlı nefeslerimi zaptediyor, yumruklarımı sıkıyor, alt dudağımı ısınyordum. Artık vücudümü ve kalbimi taşıyamıyacak kadar kendi kendimden ikrah getirdiğim bugünlerde, 1885 deki o çocuğa, kollannı göğsü üstünde çaprazlıyarak taze aşkını kudurtnuşçasma boğan o yirmi üç yaşmdaki kocaya akhm gidiyor. Titriyordum. Sen bunun farkına 1400 Kr. Senelik Altı aylık 750 Oç aylık 400 150 Bir aylık Abone şeraiti Türkiye için Hariç için 1700 * 1450 800 yoktur EDEBÎ TEFRİKAM1Z: Engerek 4 Düğümü Tercüme eden: Peyami Safa manası var? Senin sözlerinden şu anlaşılıyordu ki ailen ve sen, karşınıza çıkan ilk sümüklüböceğin üstüne açaçına atılmışdınız. tzdivaoımızin nekadar uygunsuz olduğunu o dakikaya kadar anla mamıştım. Gene senden öğreniyor. dum ki Filipolar benimle evlendi ğin takdirde seni tanımıyacaklan. nı iddiaya kadar varmışlar. Evet, Lüşonda, kendisile alay ettiğimiz vakit, bu sersem, Fondodejlerle benim aramı açmak için elinden ge . leni yapmış. «Fakat ben seni müdafaa ettim, cicim, diyordun, o, yaptıkla rile kaldı.ıHer fırsatta tekrar ediyordun ki Yazan: Françoîs Mauriac Seni yalancı çıkaran bütün soz • leri hatınmda tutuyordum. Sen ba. na aşkımızın mukadder olduğunu tekrar ediyor ve diyordun ki: «Ben seni görürgörmez, he men sevdim Lüşona gitmeden evvel biz Ludda çok dua etmiştik. Seni görürgörmez anladım ki dualan . mız kabul edilmişti. Sen bu biçîm sözlerin bende u • yandırdıği öfkenin evvel den farku na varamıyordun. Dıni meseleler • de muanzlarınız, din hakkında sL zîn tasavvurlannız ve kendi tah • minleri fevkmde yük»ek bir fikh* ediniyorlar. Böyle olmasaydı, sizin ftdi hareketleriniz onları nasıl ya . ralayabilirdi? Fakat bunun da ne « Nen var? Dedin, söyle, ben* korkuttun.> Hayret etmiş gibi yaptraı. Seni endişeye düşürecek hiçbirşeyim olmadığını temin ettim. « Ne budala şeysin, cicim, beni korkuttun adeta... Işığı söndürüyonun. Uyuyorum.> Bir daha ağzsndan lâkırdı çık tnadı. Ben günün, yeni hayatımın gününün doğmasma bakıyordum. Bacalarda kırlangıçlar haykınyor lardı. Kunduralannı sürüyerek avludan bir adam geçiyordu. Bu odada kırk beş sene sonra duyduğum bü tün sesleri o zaman da duyuyordum: Horozlar, çanlar, köprü üstünde biı marşandiz treni; o zaman teneffüs ettiğim şeyleri bugün de ediyoruın: Sevdiğim o kokuyu, deniz tarafmda kırlar yandığı zaman gelen rüzgârm getird'ği kül kokusunu. Birden, yarı yarıya doğrulmustum: (Mabadi var)