Camhurıyeh Fraıuızca, lngilizce, Almanca, îspanyolca, ltalyanca ve saire 30 Eylul 1933 Kraliçenin ölümü Ona Kraliçe Hortans derlerdi. Ni çin? Tavuklardan, köpeklerden, ke dilerden, kanarya v * papaganlardan mürekkeo bir ehli hayvanlar süriisüne hukmetttğinden dolayı mı? Yoksa bir kumandan kadar dik ve sert konuştu ğtmdan, azametli yürfiyüşünden ötü ra mü?. Kaya gibi bir kadnvdı. Kadm değil, sanki erkekti. teessüf, yorgunluk, merhamet, müsamaha, şefkat, sikayet ne «lir bünaeıdL Kiliseye gibnez, papaslan » v m n ve Allaha inanmazdı. VM M altmısa yaklasıyordu. Fakat hâla lo«h. Hasin, bissiz, hiç gülmiyen bir ibtivar kız. ' Otuz senedenberi ayni evde oturu yordu. önünde sokağa doğru nzanmış küçük bir bahçesi bulunan eski, harap bir ev. Burada nrasına göre balta fle odun yarar, kiremitleri aktanr, bahçı vanlık yapar, evinin taşlan düsen duvarlanm tamir ederdi. Cocnklan sevmez görimürdü. Ke düerinden, köpeklerinden birisini bir gün olsan kucağma alıp ta okşaroa mısb. Biri bir faizci ile, öteki bir sebzeci üe evlenmis iki kukardeşi vardı. Sim ve Kulambel. Simin çocugu olmamıs tı. Kulambelm biri yirmi, öteki on bir yaşında iki oğlu vardı. Kraliçe Hortans kızkardeslermi de sevmezdi. Bunlar senede yalnıı iki defa kendisini görmege gelirler, birkaç saat oturduktan »onra çüap giderlerdi. Evinde daima bir hizmetçi beslerdi. Bunlar evlenrae yaslan gelince degisirler, yerlerine yenileri, daha gençleri gelirdi. Kraliçe Hortan» bhrgün aıuızın hastalanıverdi. O dimdik, iri kemikli v8 eot içnıden çürüyen bir ağaç gibi devrfldi, bir daha kalkmamak Bzere yatağa düstü. Birkaç gün içinde o kadar agırlaştı ki komşulan hemen bir doktorla bir papa» çagırmağa mecbur oldular. Kraliçe Hortans doktoru koğdu. Pa pan da yan çıplak yataktan fırlıyarak ta bahçe kapısma kadar kovaladı. Nibayet akrabalanna haber yoliamağa lu•um görüHü. Sim ve Kulambel bir sabah ilk trenle geldiler. Yanlarmda yalnız Kulambelin kfiçfik oglu vardı. !ki hemşire bahçeden îçeri girinee evvelâ hizmetçi kızı gordüler. Bir » kemlenin üzerine çökmüş ağlryordu. Beni bile tanımıyor. Doktor ar tık umit yok, dedi. Bir müddet hastanm yanına girmege cesaret edemediler. Sonra Madam Knlambel öne düştü. Madam Sim de onu takip etti. Madam Kulambelin çocuğu köpekle oynamak için dışanda kalmıştı. Hastanın gözleri kapalı idi, yahnz göğsünün üzerine koydugu parmaklan oymyordu. tki hemşire bir müddet a yakfizeri durarak Kraliçe Hortansa bakhlar. Nihayet Madam Sim hizmetçi kısa sordu: Doktor ne dedi, dogru söyle! Artık yapacak if kalmadı. Hastayı rahat bırakınız! dedi. Bu sırada hasta ellerile bir takım işaretler yaparak konuşmağa başladi: Küçük Filipim, buraya gel... Anneni kucakla! Sen anneni çok seversin değil mi yavrum? Roza ben dışart cıkıyorum. Küçük kardesme iyi bak. Yalnız bırakma onu. tşkiyor mu»un? Sakm kibritle falan da oynıyayım de me! Birkaç saniye sustu. Sonra daha hızh bir sesle bağirdı: Hanriyet, babana söyle, isine ?itmeden evvel beni görsıh»... Sevgflim bagün biraz rahatsızım. Geç kalma olmaz mı? Ha»ta olduğumu âmirine söyle. Ben yattı&ım için çocuklan y»lnız bırakmak dogru olmaz. Akşam iyile • sirsem sana güz1 bir sütlâç pisirece gim. Ayak ayak üstüne atmm olan Madam Kulambel ayaklannm vaziyetini değiştirerek: Sayıkhyor, dedi. Sanki çocuklan ve kocası varmış gibi konusuyor. Bu can cekisme alâmetidir. Biraz sonra iki hemşire, hastayı haîi ihtizarda bırakarak dışan çıktılar. Yol elbiselerini çıkardılar. Madam Kulambel hizmetçi laza: Kızun, biz açız. Bizi doyurmah ım! Dedi. Bol maydanozlu bir omlet, birer fileto, biraz peynir ve birer fm can kahve... Haydi çabuk ol! Madam Sim pencereden dışanya, çiçeklere, komşunun damındaki gü • vercinlere bakıyordu. Böyle güzel bir havada buraya gelmek ne betbahthk! dedi. Nihayet sofraya oturdular. Madam Kulambel hizmetçmin getirdiği şarabı beğenmedi. Daha iyi bir şarap getir • mesmi söyledi. tkmci defa getirilen hofuna gitti. Eve götürmek üzere üç şi şe ayırth. Hasta hâlâ odasmda kendi kendine söylenmekte, fakat artık söyledikleri an laşılmamakta idi. Yemekten sonra Madam Sim bah • çeye çıktı. Madam Kulambel de has tanm yanraa söyle bir uğradı. Kraliçe Hortans şimdi korkunç bir sesle bağı nyordu: Hayır, hayır ölmek istemem. Benirtı çocuklanm var. Onlara kim ba • kar? Onian kim buyütür? Sesi gitgide kısılıyorchı, nihayet arkaüstü dnstu ve sustu. Madam Kulambel pencereye kosarak hemşiresme seslendi: Gel, buraya gel... Artık gitti ga* liba! Odaya giren Madam Sim yatağa yak laşh. Kızkardeşinin öHisünü söyle bir suzerek söylendi: Bu kadar çabuk öleceğini hiç zannetmezdim. Tercüme eden: ÖMER FEHMİ BERLİTZ YENl KURSLAR AÇILIYOR Sınıf ve hususî dersler • Memurin, muallim ve zabitana mahsus tarife. KAYİT AÇILMIŞTIR MECCANÎ BİR TECRÜBE DERS1 ALINIZ ANKARA İSTANBUL Hacı Bayram caddesi Beyoğlu 373, Istiklâl caddesi 7o74 Ankara Mektepler Alım Satun Komisyonundan: 1 Gazi Terbiye Enstîtüsünün tamiratı kapalı zarf usulile mü . nakasaya konmuştur. 2 Şartnamesini ve keşfini görmek istiyenler mektet>e müracaat edeceklerdir. 3 Zarflar 10 teşrinievvel 1933 salı günö saat 15 te açılmağa başlanacaktır. 4 Muvakkat teminat teklif edilecek bedelin yüzde yedi buçuğudur. 5 10 teşrinievvel 1933 saat 15 ten sonra teklif zarfı kabul edilemez. (4950) Dahilive Vekâletinden: Vekâletin kıslık ihtiyacı için alınacak elli ton telgaz veya Kadıköy kok kömürü, on üç bin kilo kuru çam odunu veya tahta parçası ile üç yüz kilo ağaç kömürü 19 teşrinievvel 933 perşembe günü saat on dört buçukta pazarlıkla ihale edilecektir. Şartnameyi anlamak istiyenlerin her vakit Vilâyetler tdaresi üçüncü şube müdürlüğüne Istanbulda Vilâyete ve pazarlığa içtirak etmek istiyenlerin de yukarıda zikredilen gün ve saatte Vekelet Satınalma komisyonuna müracaatleri ilân olunur. ^5241) Inhisarlar Umum Müdürlüğünden: Pazarlıkla «60000» adet likör şişelerine mahsus mantardan satîri ahnacaktır. Taliplerin niimune ve şartnameyi gördükten sonra pazarlığa iştirak edebilmek için 16/10/933 pazartesi günü saat 14 te Galatada Alım, Satım komisyonuna müracaatleri. (5249) istanbul Evkaf Mödiriyeti ilânlan I Trabzon Belediye Encümeninden Umumî tenvirat şebekesinde bir sene zarfında bozulan ampüllerin ebdili için beş yüz vatlık 4, 75 vathk 1766, 100 vatlık 438, 200 vatlık 13, 150 vatlık 24 ve 300 vatlık 2 adet Osram marka ampül mubayaası yirmi gün müddetle ve kapalı zarf usulile münakasaya vazolunmuştur. Münakasa 1 teşrinievvel 933 tarihine musadif pazar günü saat 14 te icra edileceğinden talip olanların Belediye Encüme nine müracaatleri. (5211) Yüksek Orman Mektebi Rektörlüğünden: 13/9/933 tarihinde talipleri zuhur etmiyen Yüksek Orman ve Orman Ameliyat mekteplerinin süt, yoğurt ve sebzevah 11/10/933 tarihine musadif çarşamba günü saat 14,5 de ihaleleri icra kıhnmak üzere pazarlığa konulduğu. (5247) Cinsi Miktan Mevkii Kilo Tirilye nahiyesinde Zeytin mahsulü 81595 Kurşunlu kariyesinde 78000 » » » 3400 » Armutlu nahiyesinde 10625 » Yukarıda mekadiri yazılı mevakii muhtelifedeki zeytin mahsulu 25 gün müddetle müzayedeye çıkarılmış ve 5/10/933 perşembe günü saat on dörtte verilen bedel muvafık görüldüğü takdirde Mudanya Evkaf Dairesinde ihalesi mukarrer bulunmuştur. Bu hususta izahat almak istiyenlerin Bursa, Mudanya Evkaf Dairelerine müracaat eylemeleri. (5156) Aydın Nafıa Başmühendisliğinden: «37977» lira 12 kuruş bedeli keşifli Aydın Çine yolu tamiratı esasiye inşaatı münakasasında talibin teklifi haddi lâyık görülmediğinden yeniden ve evvelki ilân dairesinde yirmi gün müddetle ve kapalı zarf usulile münakasaya konulmuştur. tstekliler tekliflerile ihale günü olan 7/10/933 cumartesi günü saat on altıda Vilâyet Encümenine müracaatleri. (5119) Mülkiye mektebi Müdürlüğünden: M^ktebimize alınmak için müracaat eden efendilerin muayenelerine baf îanacağından kayit numaraları birden elliye kadar olan namzetlerin 30/9/933 cumartesi, elliden yüze kadar olanların 2/10/933 pazartesi ve mütebakisinin de 4/10/933 çarşamba günü öğleden ev« vel mektepte bulunmaları. (5216) Gümriik Muhafaza Umum Kumandanlığı İstanbul Satınalma Komisyonundan: 1 Muhafaza kıtaatı için satın alınacak 902 adet matra kapalı zarfla münakasaya konulmuştur. 2 Münakasa şartlan kâğıdınm tasdikli suretleri Gümrük Muhafaza Umum Kumandanlığı İstanbul Satınalma komisyonundan ahnacaktır. 3 Münakasa 12/10/933 tarihine raslıyan perıembe günfl saat 14 tedir. 4 Münakasaya girecekler hangi ticarethane ve fabrika sahibi veya vekil olduklarını ispat edecek vesaiki makbuleyi ve biçilen bedelin % 7,5 u olan iğreti güvenmelerini teklif mektuplarile birlikte ihale gününden evvel komisyona vereceklerdir. 5 örnek satınalma komisyonundadır. Istekliler orada görebilirler. (5018) Afyon Elektrik Müessesesînden: Afyon Elektrik müessesesinin ihtiyacı için satın alınacak yirmi altı k&lem elektrik malzemesinin 8/10/933 tarihine musadif pazar günü saat on dörtte Encümeni Vilâyet salonunda ihalei kat'iyesi yapıl • mak üzere yirmi bir gün müddetle münakasaya vazedilmiş olduğundan taliplerin % 7,5 nisbetinde teminatı muvakkate akçelerile bir • likte mezkur gün ve saatte Encümeni Vilâyet salonunda hazır bu luntnalan ilân olunur. ' (5225) Cumhuriyet bavrammd^ yapııacak yardımlar Topkapı Türk fukaraperver ha. ytr müesse«esmden: Cumhuriyetin onuncu yıldönümü nes'ut günttnün kutlulugu namma muhitimizde iki yüz fakir aileye fasulye, makarna, sadeyağ, sovan, tttz, kömür, sabun, vün kazak ve çorap dağıtılacalcrır. Müe*sesemizin bugünkü varlığı bundan fazlasını yapamıyacak bir haldedir. Bu pek uğurlu giinü can ve yürebten kutlulamak istediğinde bulunan hayn »evenler ve müeueıe • ler bizim bu isimize istirak eyledikleri takdirde daha geniş bir yar dım yapılabilecektir. Bu hayırli i*e istirak zımnında gerek aynen ve gerek nakten vaki olacak her türlii yardımı sükranla kabul edeceğimiz beyan olunur. Lehistanın butçe açığı kapandı Varçova 29 (A.A.) Bütçe a çığını k&pamak için çıkanlan yiizde altı faizli 120 milyon zlotilik da • hilî istikraza dün kayit muamelesi baslamış v e daha ilk günd'e iki misl ka.p*hlmı*tır. Şimdiye kadar 222 milyon kaydolunmustur. Kayit muamelesi devam etmektedir. 7 teş rinievvele kadar sürecekt.'r. Ankara: Mektepler Alım, Satım Komisyonundan? Yerli kok kömürü Odun 500 Mangal kömürü. Komisyonumuza bağlı Ankara mekteplerinin mayıs 934 nihaye tine kadar kömür ve odun ihtiyacı yirmi gün müddetle ve kapalı zarf usulile münakasaya konulmuştur. Taliplerin şartnameyi gör • mek üzere hergün lsmetpaşa Kız Enstitüsüne ve ihale günü olan 3/10/933 salı günü saat on beşte usulü dairesinde hazırhyacaklan mektuplarile ve muvakkat teminat akçesini yatırmış olarak komis • yonumuza müracaatleri. »4929» Ton 352 31 Mühendis ve Mimaı Baytar aramyor Afyon, Belediye Riyasetinden: Mimar ve mühendislik kanun ve evsafım haiz diplomalı 125 lira ücreti şehriyeli bir mühendis veya mimar ve 80 lira ücreti şehriyeli evsafı kanuniyeyi haiz diplomalı bir baytara lüzum ve ihtiyacımız vardır. Talip olanlar istidalanna diploma suretleri ve sair evrakla rını rapten Afyon Belediye Riyasetine müracaat etmeleri ilân olu «5239» nur. Kğ. Rusyadan çıkanlan Alman gazetecileri Mo»kova 29 (A.A.) Hükumetin kararile Sovyet topraklanndan çıkanlan Alman matbuat mihneı . silleri, hususî islerini tesviye için iki gün mühlet istediklerinden, bunlann talepleri b'af olunarak Sovyet Rusyada ikametleri iki gün yani yann akşama kadar temdit olun musur. Gazetecilerin bu ricalarına Alman sefareti de müzaherette buIunmuştur. Liseler Alım Satım Komisyonundan: Komisyonumuza merbut İstanbul Erkek Lisesinin «250» ton Krîple maden kömürile Kız Muallim mektebi talebesi içra «700» metre elbiselik yünlü kumaş ile mektepteki kalörifer kazanlarından birinin tebdil edilmesine lüzum hâsıl olmuş olduğundan 18/10/933 tarhine musadif çarşamba günü saat 16 da ihale edilmek üzere kapalı zarf usu« lile münakasaya konulmuştur. Taliplerin kumaşın nümunesini ve ke$if ve şartnameleri görmek üzere İstanbul Erkek lisesindeki komisyon kalemine ve münakasaya iştirak edeceklerin de îhale günü teminatı muvakkate makbuzîarile birlikte komisyonumuza müracaatleri. «5086» kin ederek bir cinayetin önüne geçtiğini söylemişti... Bu adam inti kamını ne suretle ve kimden al mak istiyordu? Karısından mı, yoksa âsıkından mı?.. Dafne atıldı^ Evet, evet!.. Bu nokta çok merakh!.. Söyleyiniz doktor... Bu nokta çok mühim!.. Kimden inti kam almak istiyordu. Doktor bir an tereddüt etti: Tabiî... Tabiî, karmnın şe • riki cürmünden... Niçin Ubiî?.. Bunun kadar gayritabiî birşey görmüyorum!.. Niçin karısıru öldürtnüyor da âşıkm • dan intikam almağa kalkıyor?.. Çok manasız. Sir ne düşünüyorsunuz Amori?.. Ben mi?.. Mis Dafne, böyle bir »eyi hatrnma bile getirmek istemem; fakat sayet karımı âsıkile cürmü meşhut halinde görecek ol • sam, öldürmeğe kat'iyyen tenez • zül etmem... Lisanımızda öyle sözler vardır ki tabanca kursunundan daha ziyade tesir eder! Mesela ne dersiniz?.. Rica ederün Mis Dafne... Düşiinmesi bile asabımı bozuyor... Canım, meselâ, diyoruı... Meselâ, meselâ .. Meselâ derim ki: «Madam, eğer bu hal böyle devam ederse, günün birinde nihayet bozuturuz!..» Ya siz, Mösyö Elkâzun?» Stz ne yapardmız?.. Bu sualinize cevap vermekten beni affediniz Mis Kostello. Esaten kadın, muamma demekth*. Onu an lamağa hnkân yoktur. Anlamaga ça« Iısmak çok mühliktir. Çünkü bu mesai neticesinde insan, onu anla • dım zanneder ve bu zan kendisinde hâsıl olduğu dakikadan itibaren bedbaht olur, (Mabadi var) Inhisarlar Umum Müdürlüğünden: Nev'i Miktan Tahtakapsül 15000 adet Gurup 200 Kilo Kıskaç kurşunu 300 » Nev'i ve miktarları yukarıda yazılı malzeme pazarlıkla satin alınacaktır. Taliplerin şartname ve nümuneleri gördükten sonra pazarlığa iştirak etmek üzere 14/10/933 cumartesi günü saat 15 te Galatada Alım, Satım komisyonuna müracaatleri. (5238) ona itidalden, akıldan ve mantık tan bahsetmemiş olsaydım, inti kam almak için kansını kaçıran a • dami öldürürdü muhakkak. tbrahim Bey, Şombergin sözünü, yatitakilerin hiç birinin inceliğine asla vâkif olamıyacakları bir istihza ile, kesti. Müsaade ediniz azizîm... Müsaade ediniz... Yalnız sadayi işiten hükmünü doğru veremez! Aksi sadayı da dinlemek lâzımdır... Ben aksi sadayı, tbrahim Beyin ağzından Lsittim... Vaziyet tamamen sizin dediğiniz gibi değildir. Tedavi için ihtısasımıza ihtiyaç gösteren hastamzm kusurlarmı, mesleğiniz Hibarile, hafifletmeğe tabiî bir temayül gösteriyorsunuz... Dostum tbrahim Beyin ifadesine nazaran, metresinin kocası, bahsettiğiniz sekilde hassas ve mükemmel bir centilmen olmaktan çok uzakmıs... Hodbin, mütehakkim, haris ve müntakim bir adammış... Gene dostu mun ifad'esine göre, kadın, koca smdan bizar oldugu için onu ter ketmîs... Ve önüne tbrahim Bey çıkmasaymış, yasadıgi hayattan biraz daha fazla sefkat ve hassasiyet gö»teren her hangi bir adamın kucağına düsecekmis... Dafne bağırarak: O halde, dedi, bu adam doktorun tarif ve tavsif ettiği sevimli zevçten bamba&ka bir seymif... Ar kalsın akibetine acıyacaktım! tbrahim Bey, Şombergin yüzune baktı: Bu kadmlan ben söylehniyorum aziz dostum... dedi. Mösyö Berenz koltuğunda doğ ruldu: Müsaade ediniz... Mühim bir rokta meçhul kalıyor... Şomberg, intikam aftesüe tı^tusan zevci te« Tefrika: 37 Moris Dökobradan naklen Aşkm Kudreti Esasen Şomberg, İbrahim Beyin bu taarru'zunu bekliyordu. Hiç $a"falamadı. Sükunetle, önundeki sampanya kadehini oksadı ve izah etti: Mö»yö Elkâzımra hakkı var. tbrahbn Beyi, ölümle n«ticelenme • sine ramak kalan korkunç maceraya »ürükliyen kadınm zevcini bir aralık tedavi etmiftim. Bu münase betle de bedbaht evlilik hayatımn, o adamm dimağında ika ettiği tahribatı asabiye ve ruhiyat müte iıassiH olmak sifatile tetkike fırsat bulmuştum. Müsahede ve tedavi urasjnda sunu anladim ki: Zevcelerinin Mdakatsizliğinden muztarip olan zevçler vardır. Kont dö Montrfan, monoklini tekrar ve kemali ihtimamla görOne yerleştirdi ve: Dolotorun söylediklerini anlı yor muıunuz Lüsent?.. Zevcelerinin sad'akatsizliğinden ıstırap çeken kocalar varmif!.. Amori, bu bahse kansmağa hiç hakkınız yok. Çünkü asktan sonra gelen izdivaç, simsekten sonra bosanan sağnağa benzer!. Şomberg müdahale etti: Müsaade ediniz Kontes. Bu koca, kalp tasıyan alelide bir in sandan başka birşey değildi. Ka çan zevcesinin fotografisinin önünde. benim karsımda ağlamaktan çekinmedi... öyle tahmin ediyorum ki, kantınm kaçmasını müteakip