"Cumhuriyef 26 Eylul 1933 HAIRPTE . KOPP N YAN/OZ 27 Çewren: A. DAVErt ( Şehir ve memleket habeıieri j Siyasîicmal İktısat Vekili Liman şirketinin Siyasî vaziyet neden gergin? vrupada siyasî vazîyet ga • yet gergindir. Bu gerginlik onü alınmadığı yahut tahfif edîlmediği takdirde beşeriyet bü yük tehlikeler, ezcümle harp ihti malleri karşısında kalacaktır. Gerg'nliğin başhca âmili silâh mese lesidir. Harbi Umumiden galip çı kan devletlerden malî vaziyeti müsait olanlar alabildiklerine silâh • laıuyorlar. Vaziyeti müsait olmı yanlar d*a bu hale fena halde kı zıyorlar ve her ne suretle olursa olsun müsavat temin etmek istiyorlar. Meselâ Fransa karada, deniz • de ve havada alabildiğine silâhlanmakta, silâh hususunda komşula rına daima faik bulunmağa çalış maktadır. Italya ise bu yarışta at bası gidemediğinden memnuniyet : sizliği her sahada ve bahusus s yasî zeminde daima izhar etmekte, Fransa ile müsavat teessüs etme dlkçe her zaman Fransaya karşı muhalif vaıiyett alacağını anlajt maktadır. Diğer taraftan sulh muahedeleri ile müdafaa kuvvetleri a*garî hadd< indirilen v e büyük silâhlardan ve hatta tayyarelere karşı yerden müdafaaya mahsus küçük toplardan bile mahrum edilen malğup dev letler, askerî hukuku hükümranilerini elde etmek üzere müsavat ta lebinde ıarar etmektedirler. Hal buki bu devletler, galip devletlerin dahi «ilâhlarını ve kuvvetlerini a zaltmalanna örnek olmak üzere silâbtan tecrk edilmiş, muahedelere bu yolda sarih kayitler konulmuş • tu. Bu devletlerden Almanya mü • dafaa vaziyetini düzekmek için on beş sene beyhude müracaatlerde bulunduktan sorfra şimdi kimseye danışmaksızın yarı gizli, yan aşi kâr silâhlanmaktadır. Almanya hücum kıt'alan ve çelij miğfer gibi muhtelif askerî fvka teşkilâta ile milyonlarca muallim ve zabt ve rabtı mükemmel efrat ve zabhan yetiştirmiştir. Şimdi ise zehirli gazlere varıncıya kadar her türlü harp silâhlan yapmaktadır. Versay muahedesinin askerî mad deleri muvakkat mahiyette oldu ğundan tngihere, ltalya ve Ame rika devletleri Almanyanın silâh lanmasına ehemmiyet vermemekte, bu devlete müsavat hakkı vermege hazır bulunmaktadırlar. Fakat Fransa ile müttefikterin den bazılan Almanyayı ilelebet silâh ve müdafaa işlerinde dun mer • tebede tutmak istiyorlar. Silâhlan bırakma konferansımn evvelki iç timalannın akim kalması bu nok tai nazar farkından ileri gelmişti. Son günlerde Pariste tngiliz, Fransız ve Amerika devlet adamları ve ttalya sefiri arasmda cereyan eden müzakereler dahi hep bu nokfta etrafında cereyan etmiştir. Bu mü • zakerelere şimdi Cenevrede devam edilmektedir. Ş.imdlye kadar Fransa e<welâ emniyet, sonra terki teslihat diyor du. Şimdi ise evvelâ kontrol ve sonradan silâhlan azaltma diyor. Si lâhlann kontrolu esasmda diğer devletler dahi Fransa ile ayni fikirdedirler. Fakat bu devletler kon feransta kararlaştınlacak tahdvdatın kontrola tâbi tutulmasını isti yorlar. Fransa ise her şeyden evvel Versay muahedesinin askerî ahkânuna Almanyanın riayet edip et mediğinin murakabe edilmesini istiyor. Bu itibarla kontrol devlet • lerin sîlâhlannı hakikî ve filî surette bırakmalarmı temin edecek bir âlet değil, Almanyayı daima silâhsız tut mağa yarıyacak vasrta olacaktır. Devletler ise böyle gayritabiî bir halin cebren idamesine taraftar değildirler. Bu noktai nazar mübayeneti devam ettiği takdirde silâhları bırakma konferansuun tekrar toplanmasmdan bir faide çıkacak de ğildir. MUHARREM FEYZl Göbenle Breslâvın Türk sularmda görünmeleri, yeni akıbetler doğuracak bir mâna almıştı! istanbul önünde Nağrada üç gün kaldıktan sonra, nihayet demir aldık. Kiiçük birader3e beraber Nağra koyundan çikarak şimali sarkî istikametmde seyre başladık. tstanbula gidiyorduk. Geliboludan sonra, Boğaz açılıp genişli • yor. unümüzde kiiçük beyaz koyunlarla damçah mavi Marmara, uur içinde, çalkanıyordu. Iki tarafta, yeşil sahillerinin dalgalı hatları görünüyordu. Vasatî süratle rlerliyoruz. tstanbul Boğazı methalinin cenubu şarkidinde Prens adalanmn güzel manzarali topluluğu göze çar • par. Bu adamrm yesil tepeleri ve knrHi'zı topraklan, güneşin keskin »yalan altında çok uzaktan görünür. Şarkta, tzmk körfezi, sahillerm ara»ına derin bir surette gömülür. Yeşilköy ile Adalar ara«mda, müsItiman dünyasmm merkezine yakm bir mesafede demirledik. Demirimiz malum giirültüsile Marmaramn di bini buldu. îstanbulun havasi ne güzel, ne tath! Hem ncak, hetn serin. Şehrm kapısmda yatıyoruz. Batan güneş camiler beldesini son ışıklarile ay • dınlafıyor, evlerin camlannda yangıolar yakıyor. Gözlertmiz hayret ve takdirden dört açılmış, muazzam payrtahtı seyrediyoruz. Tepeleriıj üstündeki küçük beyaz evlerî, saray • larınvn ihtişamı, semaya doğru uzanan narin minareli camüerinm azameti ile tstanbul gözlerhnize doluyordu. Yenî emri yevmimiz, gene ckö mi r almak» tır. Fakat bu defa sevinç ve heye canla bu belâli ise sarılıyoruz. Çünkü gemilerimızin Karadenize çıkarak orada Rus'ara karşı harbettnesi tnevzuu bahistir. Cok geçmeden Rus limanlannda yakacağımız yangmlarm alevleri yi'kselecektir ve mermilernniz, Rus filosunu daldıği atalei ve gaflet uykusundan uyandıracaktır. Almanya, fimalde, bütün bir husumet dünyasma karşı harbederken, kader ve talihin sürüp buralara athğı ikî A] man gemisi, Karadenîzde, onun için, harbe girisecekler. Göben île Bres îâva teveccüiı eden varife karsisında, şimdi, büyük bir şevk ve heyecan duyuyoruz. Fakat i?ler, hiç tahmîn ettiğimiz gibi çıkmadi. KömürlüklerimİT, çoktan tikabasa dolmuştu; kao gtindür melul, mah • run hareket emrini bekliyoruz. Günler geçiyor, biz hâlâ demirliyiz. Günler geeerken bizîm vakti roiz de beyhude bir intizar içinde geciyor. Hiçbirsey olduiru yok. Fakat, işte nihayet, birşey olu yor. Fakat olan sey, kaç girndür sabırsizlıkla beklediğimiz değil, biz • ler icin, tamamen yeni hiç hatır ve nayale gelıniyen birşey, tam mana»ile bir sürprizdir. Bir sene evvel (bir »ene değil alh sene evvel) Türkiyede, Türk donanmasinı kuvvetlendirmek için lüzumu olan parayı toplamak üzere bir eemîyet teşekkül etmişti. Fakir memlekette, Türk milletinin ianesi ve vatanperverane heyecam sayesinde, ; nice zahmetlerle milyonlarca lîra toplanarak tngiltereye Oci harp gemisi bfr zirhlı kruvazBrle bir hafîf kruvazör ısmarlanmıstı. (Yanlış tngiltereye Resadiye, Sultan Osman ve Fatih deritnotlan ısmarlanmıstı. Bunlardan Fatihin inşasına yeni başlannuştı; diğer Ucismin inşaatı bit • mişti. A. D.) Bu iki gemi Hrmal edilmîş olup Türkiyeye teslim edilmek üzere îdî. Bütün Osmanlı milleti bu büyük hâdiseyi, iki yeni harp getnistnin Haliç sularma demirliyeceği ânı bekliyordu. Gemiler, haftalardanberi harekete hazırdılar; fakat muhtelif bahanelerle bunlann tngiltereden hareketleri menediliyordu. Nihayet, harp ilân edilince, tngihere Bahriye Ne zareti, bunlara vazıyet ederek tn giüz donanmasına ilhak etti. Bu suretle tngîltere birdenbire, gemileri Türkiyeye teslimden istmkâf etmişti. Türkiyede mkisan hayal son derece büyük oldu. tşe tam bugünler de idi ki Goben ile Breslâv Türk sulanna gelmişlerdi. Bütün Osmanlı milleti, mukavelelere ihanet eden tngiltereye karsi müthiş bir gazeple ayaklanmışh. (1) Bilmiyorum, bir tesadüf mü, yoksa mahîrane bir tertip neticesi mi; modern iki Alman harp gemisi, hiç beklenmedikleri bir zamanda, Çanakkaleye gelmişlerdi. Hem de inkisarı hayale ugramıs ve bu yüzden gazabe gelmiş bir milletin, utanmazeasına elinden ahmnıs olan gemilerinrn yerine başkalanm ikame et meği düşündüğü bir sırada... Bu yabancı gemiler, hakikaten tam zamanında ve istenildîkleri sırada, gel • mişlerdi. Gerçi, onlar, vekayi ve vaziyetin icabı ve zaruretin sevkile, büsbütün başka bir maksatla, Karadenizde Rus filoiile harbemek icin geltnislerdi. Türkiyenin elmde bulunan Boğaziardan peçmek, bu kadar can ve gönülden istedikleri muharebeleri yapabilmek için, içtinabı mümkün olmıyan bîr çare idi. Fakat brrbrrinden tamamen ayn iki hedefin bcyle orijinal bh tesadüfle, dünya siyasetinin, bu dort yol agzında, garip bir surette karşılaşıp birlesmesâ üzerine, Göben ile Breslâvın Türk sularında görünmeleri, birdenbire, büsbütün başka bir mana almışb; kimsenin hayalinden biîe geçhtnedigi yeni ve zengin netice ve akıbetler doğuracak bir mana . (Mabadi var) [1] Bu gemilerln elimize gecmemesinde meşrutiyetln ilânmdan itibaren Umuml Harbe kadar geten hükumetlerin ve Bahriye Nezaretl röesasının büyük ha talan olmuçtur. Gemllerin, geç ısmar lanması, İngiltereye sipanşl, inşalannda, her yeni icadın tatblkı için uzun vakit ler geçirilmesi, siyaset &lemlnln karış ması üzerine, harekete muktedir bir halde bulunan gemüerin mütebaki isleri Istanbulda ikmal edilmek üzere hemen hareket ettirllmemesl ve Rus Japon harblnde, Ingüizlerin müttefikleri Ja ponlara yardun için hususi İngiliz tez gâhlanndaki gemileri Rusya satın al masm dlye kendl almaa gibl ahvalden gaflet edilmesl hep birer hatadır. O n • manki ricalin slyasl görüşlerinta neka dar kısa olduğuna bu gemilerin mace raaı da büyük blr delildir. A. D. vaziyeti Celâl Bey yarın akşam ) Ankaraya dönüyor Heyeti umumıye içtimaı Atlas vapurunun maceIkhsat Vekili Celâl Bey, dün aksam dün yapıldı rasına ait tahkikat üzeri tş Bankasma uğnyarak bir mudAtlas isitnli bir Yunan vapuru ile diğer iki gemi arasında limanımız • da vukua gelen rnusademler ma lumdur. Tahkikatimıza göre çar pışma hâdiseleri şu şekilde cereyan etmiştir: Yunan bandıralı (Atlas) vapuru Marmaradan limanımıza gelmiş ve kılavuz almadan Karadenize geç mek istemiştir. Saat 19,30 da Sah pazarı açıklarmda bulunan Ameri • kan bandıralı Oxylion vapurile hafif bir şekilde çarp.şmış ve yoluna devam etmiştir. Saat 21 de Yemköy açıklanna gelen Atlas vapuru Karad«rnizden gelen gene Yunan bandıraiı Helen vapurile çarpışnuş, h<*r ik' vapur da tam yolla gitıiklcri için mtisademe şiddetli olmuştur. Müsademe esnasında Atlas vapurunun çarkçıbasm (Yorgi) kazan dairesinde yere ytvarlanmış, başindan ağır surette mecruh olmuştur. Atlas vapuru baş taraftan su almağa başlamış ve düdük çalarak tmdat işareti vermistir. Yeniköy komiserligi derhal tahlisiye idaresine tele fon etmiş ve bir romorkör vapurun imdadına yetişmiştir. Romorkör vapuru Yeniköy feneri önüne getirmiş ve demirletraistir. Vapurun sulan tahlisiye gemisinin tulumbalan ile boşalhlmış, gemi batmak behlike • sinden kurtulmuştur. Helen vapuruna gelince o da tehlikeli bir vaziyette Beykoza kadar yoluna devam etmiş, ileri gi • demiyerek koyda demirlemiştir. Atlas vapuruna Yeniköy polis komiserliği Helen vapuruna da Beykoz merkez memurluğu memur göndererek her rki gemiyi muha • faza altma almışlardır. Müsademe esnasında ağır suret • te yaralanan Yorgi Beyoğlu erkek hastanesine kaldırılmış fakat ya • rası agir oldugundan gece yarısından sonra vefat etmiştir. Müsademe tahkikatı elyevm Adliyeye intikal etmiş bulunmaktadır. Atlas vapuru kaptanmin gayri • tabiî bir vaziyette olmasından şüphe edilmektedir. Tahkikatın »eticesi meselenin içyüzünü aydınlata caktır. det kalmışhr. Celâl Bey Ticaret müdi • riyetile, İhracat Ofisi ve Ticaret Oda . sma bugün gelecek, bazı tetidkatta buhmacak, yann Ankaraya avdet edecektir. Liman şirketi heyeti umumiyesi dün saat 15 te toplanmışta'. Bu içtimada tahlisiye mhtssrmm sirketten almması do^aytsile hasd olan vazivet görüsü'müstür. Sirket, inh'sann elinden almması »ebebile Ma'ive Ve . kâleti alevhme dava açrmşh. Bu davanm takibînden sarfmazar olunması heyeti umumiyede kararlastınlmtsbr. Müesses hisse senetlerinin sataı almması isinin de, bir müddet teha edfl mesi münasip görülmOş, müddeti bHen idare meclni azalıkiarmın inrihabuıa Keciknistur. Neticede Krzade Mustafa, Mehmet Ali Njsfet. Yakup, Etem lzzet, Şevket. Tahir Rüstü, tsmet, Saffet ye Necati Beyler tekrar seçümişlerdir. içtima 16 buçukta birmiştir. Yunanlı kaptan sarhos mudur? Süt meselesi Belediyede yeni bir proje hazırlanıyor Be'ediye tkhsat müdiriveti tarafm • dan fınnlann tahdidine karar veril mis, bu hususta Sehir Meclisine verilmek üzere bir de rapor hazırlanmıştı. Şfmdi de ba&a tenm ve sıhhî riit te • mtni malcsadile diğer bir proje hazv lannutktadır. Bimassa bu mesek ile VaS ve Belediye Reni MuhkÜn Bey de alâkadar olmaktadır. Muhittin Bey daha ziyade civar çiftliklerden sebre temiz ve sıhhî süt getirflebilecesi kana«tmde oldugundan bunu temin rdecek tedbaler aunnMS ve bu kabü çiftlBc . lerle Sjehrkı irtibab temin olunmnstur. Bu yoldaki mesaiye devam edilmek • tedir. Seha Meclisinân teçrinisani ieti nunda famlarla beraber süt meselesi de münakaaa edilecektir. Cumhuriyet bayramı hazırlıkları Cumhuriyetin onuncu yıldönümüne tesadüf eden 29 teşrinievvelde halkm görebileceği yerlere asılacak olan vecizeler Ankatadaki komisyon tarafmdan Beledlyeye göndfrilmişti. Bu vecize . lerin memleketin her tarafında ayni büyüklükte harflerle yazılmasına karar verilmiştir. Harflerin puntulan da tes . bit edilerek alâkadarlara tebliğ olun mnştur. Belediye tarafından şhndiye kadar on binden fazla bayrak ve birçok ampul satın almmıştır. Bunlarla şehrin muhtelif semtleri tezyin ve tenvir edilecektir. Diğer taraftan birçok ama. törler de temsil vermek üzere müra . caatte bulunmuşlardır. Bu amatörler dvar köylere giderek temsiüer vereceklerdir. Bir hırsızlık davası Hırsızlıkla maznun Fatsalı tsmafl He arkadaşlan Arap Mehmet ve Hidaye . tm muhakemelerine dün Ağırcezada devam edilmiş, bazı şahrtlerin cel^> L çin dava talik olunmuştur. Nakzedilen bir dava Nezafet amelelerinden para almak • Ia maznun Adalar dairei belediyesi am. bar memuru Mehmet Efendinin evvelce Ağırceza mahkemesinde cereyan eden muhakemesi neticesinde altı ay hapsine karar veribnişti. Bu hüküm mahkemei temyizce nakzedildiğinden davaya dün yeniden bakıhnış, muhakeme tekrar eski hüküm tasdik edimek su. retfle neticelenmiştir. BT Hamalla bir döşemeci birbirlerini yaraiadılar Evvelki gün Beyazıtta iki ld*i kavga etmişler, birbirlerini ağır surette yaralamışlardır. Vak'a söyle ohnuştur: Beyazıtta döşemedlik yapan Muhittin ile hamal Mustafa bir meseleden dolayı kavgaya başlaın^lar, Mustafa bıçağım çekerek Muhittin göğsünden ağır sorette, Mu hittm de Mustafayı hafîf surette kalca. smdan yaralamtşhr. Kavgaclıar polis tarafmdan tutularak derhal Cerrahpaşa hastanesme sevkedilmişlerdir. Esrarkeş kahveci Dükkânında esrar bulundurmakla maznun kahveci tbrahimin muhakeme. si dün thbsas mahkemesinde neticelenmiş, cürüm sabk olduğu için bir sene hapsîne karar verilmiştir. Bir kaçakçı mahkflm oldu Sömer Bankın nakli Sümer Bank merkezinm Ankaraya nakli bitmek Szeredir. Sümer Bank umum madürü Nurullah Esat Bey çar şamba günü Ankaraya gidecektir. Karagumrükte Aziz isminde biri es. rar kacakçıltğı yaptığuıdan dolayı 8 in. ci thhsas mahkemesine verilmişti. Mu. hakeme bitmiş, Aziz bir sene hapis ve 250 lira para cezasma çarpdmıştır. Beykozda bir ceset bulundu Bundan bir ay kadar evvel Paşabahçe Ue Çubuklu arasmda yıkanmak üzere denize giren Beykoz belediyen ma rangozlarndan AK Efendi ortadan kaybolmustur. Evvelki akşam saat 6 da Çubukludaki gaz depolanmn önünde bir ceset bulunmuş ve derhal polise haber verilmiştir. Yapılan tahkikatta cesedin AE Efendiye ait olduğu anlaşıl • mtşbr. Bir aydanberi suda duran cese. din saçlan, ağzı burnu dökübnüştür. Kazanm sulann cereyanüe vukua geldiği tahmm olunamktadır. Nemlizade Hamdi Ef. merhumun cenazesi Vefat ettiğini, dünkü nüshamızda teessurle haber verdiğimiz Nemlizade Hamdi Efendinin cenazesi, dün öğle üzeri Ortaköyde Taşmerdivenlerdeki hanesinden kaldırılmış, namazı Ortaköy camüşerifinden kıhndıktan sonra, Üs . küdara götüriilmüş, Karacaahmet me. zarhğındaki makberi mahsusuna def • nedümiştir. Merhum, dürüstlüğü ve istikametile tanmmış eski bir tacir, daima hayır ve yardum sever, çok muhterem bir insan. dt. ölümü memleket için bir zıyadır. Oğulları, Ticaret Odası reisi Nem lizade Mithat Beyle, Galip, Celâl, Srtkı ve Nafiz Beylere, ailesi efradma taziyetler ederiz. Liman nizamnamesi Deniz Ticaret müdürii MüfH Nec det Beyle Gümrük Muhafaza Basmüdürleri, dün Seyfi Paşanın nezdinde top. lanarak tstanbul liman nizamnamesinin tatbik şekülerini göruşmuşlerdir. Bir ecnebinin hakkımız Maarif Vekâleti işlerile daki duygulan Refik Bey meşgul olac?»1 Basmakaleden mabat ee olarak öte tarafta köy harap ve köy. ln fakir kalıyordu. Yeni reiim bu vazi. yeti ıslaha ihtimam etmekle beraber harp sonu köylüsunün fazla vergJler •erdiginî de hesaba katmak lâznndır. Fazla olarak dünya buhranı gelip çattı. Meseleyi halletmekte zorluk çekiyo • ruz. Fakat onu biliyoruz. Doğru söy . Ifiyorsunuz: Türk köyü zayıf, harap ve perisandır. Kuvvetli, mamtr ve ce miyetli kıhnmağa muhtaçttr. Ve biz bu meseleyi hallettiğimiz zaman memle • ketin en büyuk bir meselesini hallet • miş olacağımızdan emin bnlunuyo • ruz...» Bizim bu Izahatımız muhatabımızı daha ziyade tatmin etmiş görundu. O müşahedelerinde Türk köyünün fakir halme daha ziyade iktısadî sebeplerin hâkim ohnakta olaeağı kanaatine sa hip olmuştu. Bizim izahatımız ken . di duşüncelerine uygun düştu, ve Türkiye Cumhuriyetinin koy meselesme atfetmekte oldogu ehemmiyeti yağlan • dıra ballandıra takdir etti. Vâsıl oldu • gu hutasa şudur: « Sizinki ve bizimki gibi esasen Itfrat olan memleketlerde köyün ve köyKmün ehemmiyeti çok büyüktür. Siz ve bn kSyfi takviye etmekle cemiyeti ve devleu' yukseltmiş oluruz.» YUNUSNADİ tsanbul 25 (A.A.) Sıhhiye ve fç. hnaî Muavenet Velnli doktor Refik Be. yefendinm, Başvekü Paşa Hazretlerinra Sofyayı resmî n'yaretinden evvel olduğu gibi Maarif Vekâleti işlerini vekâleten görmesi Reisicumhur Haıretlerinin tasvibine iktiran etmistir. Atinaya sîden atletlerimiz Rumen Hariciye Nazırının Ankara seyahati Rumen Hariciye Nazın M. Titulesko teşrinievveltn onun d a memleketimize gelecektir. Rumen Hariciye Nazamm bu «eyahatine büyük ehemmiyet ve . rilmektedir. Ankarada Rumenlerle bir protokol imzası muhtemel görülmektedir. Ankara müzakereleri esnasında Rus Rumen itUâflarmm görüsül mesi de ihtimal dahilindedir. Dil heyetinin faaliyeti Garp luanlannda mevcut olup lisantmızda mukabUieri buhmımyan mef • humlan tesoit etmek üzere Dil heyetine yardımcı bir heyet »eçuıniş ve bu heyet bugün Dolmabahçe saraymda Riyaseücumhur Umumî Kâtibi Hikmet Be. ykı nezdinde ilk defa olarak içtima eylenmtir. Heyette Saüh Arif, Menemenlizade Etetn, Galip Ata, Nahit S s n , Yusırf Şerif ve Nurullah Ata Beyler gibi memlekette iyi fransızca bilmekle tanmnuf zatlar vardır. Tarihî tefrikamızi Büyük Türk İmparafory Cengiz Han Atletler kendilerîni te^yi eden lerle beraber Galata rthttminda Atinada yapüacak Balkan atletizm müsabakalarma istirak etmek üzere seçilen on altı atletizm, dün Daçya vapurile Pireye müteveccihen hare • ket etmisler ve nbtımda büyük bir kalabalık tarafmdan tesyi edilmişlerdir. Giden sporcular şunlardır: tstanbuldan: Setnih, Haydar, Cihat, ömer Beskn, Füruzan, Papadopulos, Selkn, Mehmet, Hilmi. Ankaradan: Cezmi, Hakkı, Şev. kL Askeri teşkilâttan: Hakkı, Ziya. Izmirden: Küçük Beshn. Balıkesirden: Raif. Antrenör Her Abraham ve Prakt kafUe ile birlikte seyabat ebnektedirler. Kafile reisi olan merkezi umumî ikind reisi ve Beyaztt meb'usu Halit Beyle, Atletizm federasyomı reisi Bürhanet tin Bey, 28 eylulde hareket edecek Ierdir. Atinada bizi temsil edecek at Ietlerden Mehmet Ali, Sami ve Kara kas, izinleri yetişemediğinden dün gL dememişlerdir. Onlarm da 28 eylulde gitmeleri mukarrerdir. Yazan: M. TURHAN Yeni tefrikamız, bu büyük ci hangirin zekâsandan doğan hârikalan canlı ve güzel bir üslupla okuyucularnruza hikâye edecek tir. Bir tavzih Dunkfi nüshamızda polislerle dovfi şürken ölen esrarkeş bakkmdaki yazu nuzda müddeiumumî muavinlerinden Salim Beye atfen bazı beyanat vardı. Salim Bey gazetemize beyanatta bu . lunmuş değildir; hâdise hakkında verdiği izahat yanliflıkla beyanat şeklin • de çıkmıstır. Tavzih ederiz. Teşrinievvel kontenjanı tstanbul mıntakasının teşrinievvel ayma mahsus olan kontenjan listesi güm. rüklere tebliğ edUmiş, yeni kararname ile talimatname henüz gelmemiştir. Bun~ Iartn bugün tebliğ edilmesi muhtemeldir. Cengiz Han Tefrikamız roman şeklinde yazılmış tarih olacaktır. M. Turhan Beyin kuvvetli kalemi karileri mizin malumudur. Muharrir, bu yeni eserbıi büyük bir itina ile ve bilhassa Cumhuriyet karileri için yaztnıştır. BOkreşteki tenis mösabakaları Bükreş 24 (A.A.) Bugün yapı . lan Balkan tenis müsabakalannda Ro manya, Şirin, Türkiyeyi 6/4, 6/2, 6/3. Bottez, Romanya, Suat, Türkiyeyi 6/1, 6/3, 6/0 yenmiştir. Netice: Romanya 5/0 galiptir.