22 Eylül 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

22 Eylül 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Zumhuri\ SON TELGfiÂFLAP Celâl B.Istanbula geliyorjHEM Anahtar ltalyanın elinde j Dostiuk Fransa siyasî mehafilinde silâhları bırakma meselesinin halli için beslenen ümitler Londra 21 (A.A.) Royter A jansından: Sir John Simon M. Eden î]« be • raber hafta sonunda Parise orada Milletler Cemiyeti konseyinde bu • lunmak üz«re Cenevreye gidecek tir. Sir John Simon Paristen geçerken M. Eden tarafından hafta başında kendisine tebliğ edikniş olan Fransız görüşmeleri hakkında İngilterenin düşüncelerini bildirecektir. Bu görüş meler kat'î mahiyette olmıyacaktır. Silâhları bırakma hakında Fransa ile tngiltere arasmda yapılnuş olan müzakerelerin bir ihtüâfla biteceğine dair olan haberler iyi haber alan mehafil tarafından kat'iyyen tekrip edilmektedir. Bazı cihetlerden silâhlan hirakma görüstnelerinin anahtarının ttalya elinde olduğu zannediliyor. Fil hakika İtalya hükumetinin Almanya ile mevcırt olan bazı temasları »a yesinde büyük bir tesir yapabileceği zannediliyor. Fransız İtalyan münasebetleri de mukayese edilemiyecek derecede iyileşmiştir. Bu düzelmiş hava üzerine büyük ütnttler kurulabilir, fakat ayni zamanda Almanyamn hislerinin ve görüşlerinin değişmiş olması gözden kaçırılamıyor. Ve Almanyadaki son hâdiselerin doğurduğu asabî his»iyat dolayısîle Fransaya teveccüh gösterüiyor. Salâhiyettar mehafilin bildirdi ğine göre îngilterenin Cenevrede elde etmek istediği gayelerden birisi, Fransız ve İalyan yaklaşmasmın silâhları bırakma hakkında tngiliz gö' rüşlerinin yeniden tetkik edilmesine sebep olup olmıyacağı ve vaziyetin tehdit edici olmasına rağmen sulhun kurtarılıp kurtarılamıyacağı hakkında kanaat elde etmektedir. Dün kabine içtimamda bir silâhları bırakma mukavelesi yapılması için hiçbir gayretten geri duruhnacnası fîkri, ciddî surette ileri sürülmüştür. Zira bu yapılamazsa teh • likeli mahiyette aksülâmeller ola • cakür. Silâhları kontrol meselesinin günün müşkülü hatta başlıca müskülü olduğutau tasavvur etmek bile bir yanlıslık olur. NALINA MIHINA Takasın temdit edilmesi bir kısım ihracat emtiasının fiatlarına da tesir etti Ankara 21 (Telefonla) tktısat VekiH Celâl Bey refakatinde Vekâlet Kalemi mahsus madürü Cahit Bey olduğu halde bugün Eskisehire bareket etmiçtir. Vek3 Bey, Eskisehirde bir gün kalacak ve seker fabnkasaun açılma haznlsklarmı tetkik ettikien sonra U • tanbula gidecektir. mma bir ve Ticaret Odası m m m da ici aza bulunacakbr. Maamaüh kotnisyonun bu t&rzda tesekkül edeceği de henüz alâkadarlara resmen bildmknemistir. Yeni komisyon islerin daha süratle ikmalini temin edecek şeküde mesaide bulunacaktrr. Bir katliâm ! 1 Yunan Reisicumhuru hükumet ricalimize nişan verdi Atina 22 (A.A.) Reisicumhur M. Zaimisin imzasını havi olarak neşredilen bir karamame de Türkiye Basvekili îsmet Paça Hazrettlerile Hariciye Vekili Tevfik Rüştü ve tktısat Vekili ( Mahmut Celâl Beyefendilere Sauveur nisanının ve Hariciye Kâtibi Umumisi Numan Rifat Beye Phenix nisanının birinci rütbesinin ihda edildiği beyan edilmiştir. Anadolu Ajannnm notu: Dost Elen devletinin bu mu teber nişanlannın ricalimiz içm ve bizim için çok kıymetli bir hatıra olduğunu memnuniyetle kaydederiz. Yeni takas talimatnameti . Takasa dair yeni talimatname, dün akşama kadar sehrimizdeki alâkadar makamlara tebliğ edilmemisti. Talbnatnamenin Resmî Ceride ile intişar eder etmez tebliğ olunacağı, dün bir daireye, hususî olarak telefonla bildirilmis tir. Bu vaziyete göre talimatnamenin yarm gehnesi muhtemeldir. Yeni bir karar Ankara 21 (Telefonla) Mer • kez Bankasının Türkiye ile klering mukavelesi yapan memleketlere vaki ihracat bedelinin, ihraç olunan memleketleri devlet bankalanna veya Cumhuriyet Merkez Bankası^.m muhabirlerine yatırdığı haber verilir ve . rilmez mukavele hükümlerine tevfikan bilmukabele rthalât bedelleri • nin yatınlması suretile burada karsılık husule gelmesine bakmaksızm ihracat tadrlerinin alacağını derhal tediye etmeğe başladığı malumdur. Banka paranın tediyesi içm ihra cat tacirlerinden ihraç ettikleri mallara ait birer bevanname istediğin den Gümrük ve tnhisarlar Vekâleti, Macaristan, Fransa ve Almanyaya yapılacak ihracata ait beyannamelerîn bundan sonra üç nüsha olarak tanzimi ve ikinci nüshasınm muayene vesair hususatı ihtiva etmek üzere tasdik olunarak üıracat tactrlerine verilmesmi gümrüklere ta mitn etmlstir. Piyasa memnun Takasm 20 ağustostan, 20 tesrmi • saniye kadar temdidi kararnamesi pî • yasayı çok memnun etmistir. Bu karann bazı ihraç etntiasımn ftatlarmda da tesiri görüîmüştür. Bu arada tiftik fîat • lan da beş, altı kurus kadar fBlamıs • tir. Viyana şenlikleri bittikten sonra..• Avrupadaki Türk düşmanlığına sebep ne? Viyana 14 (Hususî) Dört beş gündenberi devam eden bayramlar bit. ti. Papazlar kiliselerine, yabancılar memleketlerine dönüyorlar. Şehir, yavaş yavaş eski sessizliğine gömülüyor. Bu tes'rt merasimi, Viyanaya tatlı bir rüya gibi geldi geçti. Kısa bir za • man için oteller doldu, ahşveris ya pıldı, memlekete biraz para girdi. Fakat işte hepsi bitti. Bir haftadır neş'e • den parlıyan yüzler somurtmağa ha . zırlanıyor gibi. önümüz kıs. Yakında soğuklar bashyacak. Sefalet ve açlık kapüara dayanacak. Beş on gün içinde memlekete giren para uzun zaman i . dare edemez ki. Bakalım o zaman Dollfuss ne düşünecek? Bana kalırsa tay yareye atlayıp üstadı Musolininin ya ~ nına kosmaktan başka bir şey yapa mıyacak. ,,^ ~ %+„. Türk muhasarası münasebetile yapılan bayramlar, büyük adamlanmızın her zaman söyledikleri hakikati, bir daha kafamıza vurdu: Bir takun Avru. palılarda Türklere karşı smsi bir kin, bir düşmanlık var. Bazılanmız bunu, düsmanlanmızm yaptığı propagandaya atfediyoruz: ba7ilanmıı da hâlâ yasıyan «ehli salip» zihniyeti sanıyoruz. Bana kalırsa bun . ların ikisi de doğru değildir; münev • ver kafalarda okuduğumuz Türk düşmanlığını izah etmekten uzaktır. Düşman propagandası, ehli salip zihniye • ti, zeki msanlan aldatamaz. Ancak basit tabakalarda az çok bir tesir bıra . kabilir. Basrt tabaka ise passiftir. Onu kücük bir gayretle kazanabiliriz. Fakat Volter, Lort Bayron, Şato briyan ve Lott Corç gibi zeki, yaratıcı kafalarda yaşıyan bir «Türk düşman . lığı» vardır ki bunu yukanda işaret ettiğim görüşlerle anlatamayız ve bu düşmanlığı dostluğa çeviremeyiz. Çünkü Lok Corc gibi kanaatlerini kendi dü şüncesile kuran bir adam, ne yaparsak yapalım bizim tesirimiz akında kala • maz. O, Türkiyeyi keskin bakışlarile ta Londradan gömnüş ve doğru oldu • ğuna emin bulundugum bu görüşten sonra «Türk düşmanı» olmuştur. Loit Corcun kanaatleri, kendismi Türk dostu da yapabilirdi. Bize düş . man olmasının sebebi tabiatidir: Kıs • kançltk. Loit Corcun bildiği ve tanıdığı Tür. kiye, şarkı aydmlatan bir mesaledir. O, bunun içn Türk düşmamdır. Son nefesine kadar da Türk düşmanı kala* caktır. Ben kendi hesabıma bu zeki ve münevver Avrupalmın duşmanlı • şum... Salih Madam Rozayı belinden kavnyarak oyuna teşvik ettit Gel be .. oynıyahm... Aaaayt!.. Anam babam... Yaptna kuzum evlâdım .. Mabvoluruz... Cart kaba kâğıt!.. Haydi... bekliyor aşağıda... haydi... Fofoya işaret etti ve iki kadın Salîhi zorla merdivene kadar sürük lediler. Salih güçbelâ kapıya indi. Polise biı selâm sarkıttı: Hayrola? diye sordu. Mahmut Bey sizi istiyor. Kim o Mahmut Bev? Serkomiser. Buraya gelece • ğine söz vermiş. Fakat gelemedi. Seni istiyor. Pekâlâ simdi damlanm. Polis grtti. Salih geri dönerek keıv disine merakla bakan Madam Ro zanın üstüne yürüdü, onu kucak • ladı ve bir nara attı: Yeni takas komityona gümriikie çalısacak Badema takas isleri eskisi gibi Ticaret miidtriyetinde değü, gümrükte çaiı şacak bir komisyon tarafından görülecektir. Komisyonda Maliye Vekâleti namına tstanbul maliye te^kilâtmdaki murakiDİardan biri. tktnat Vekâleti na • nadohı demiryoUan vogan va> gon getkiyor, Kmandald ecneU vapurlan da yükleytp yülde yip götürüyor. Dikkat etmişseniz cüı de görmüşsünuzdür; hanl hanl mraç ettiğuniz bu rnal, üç insarun elele verse kavnyamıyacağı kahnlıkta oeviz kütükleridir. Bu iktısadî buhran zamamnda fazla ihracat yapmak ve memlekete para getirmek iyi ama, bu gidisle Andoluda bir tane ceviz ağacı kalmıyacak. Gördüğüm ceviz tomruklan, herhalde, Zaro Ağadan yaşlı olsalar gerektir. Çünkü ceviz, aylandos değfl ki beş oa sene içinde kooaman ve kalın bir ağaç oluverstn. Geçen sene Kastamomt meb'usu Hasan Fehmi Efendi ceviz a» ğact hakkmda küçük fakat krymetK bir kkap yazms, cevtz kütüklermin bu şekilde îhracı devam ederse mem» lekette mühfm bir servetin mahvolacağmı bu serveti korumak lâzım geldiğml söylemifti ama mubterem meb'osun feryadı, bu kubbede hoş bir sada bt • rakmadan lcaybolup gıtmiş olacak ki ceviz kütükleri, hâlâ, vagon vagon, vapur vapur Avrupaya tasmıyor. Koskoca asırdide ağaçlan para getinyor diye boyuna baltalarsak yarm ceviz, muz gibi, hariçten gelir bir meyva olacaktır. Kesüen cevizlerm yerme yenileri dıkildiğine ve yabıız dikmek kâfi değil, bakılıp yetktirildiğme emrâ olsam teselli bulaçağun ama, hiç zaa* neftmiyorum, çünkü biz. ekseriyetle, ağaç yetiştirmek için değil kesmek için dünyaya gelmiş insanlanz. Geçenlerde bir kariim, Gazi Mustafa Kemal caddesine itkbaharda cfvar> daki bir mektep talebednm ağaç dîk tüdermi, fakat her defasmda ağacl'» ~ sötraldüğ^nü görerek nevnrit ve rryus olduklartm ve nihayet vazgeçtik • lerini teessürie yazıyordu. •"•n«nmıi(Bmıııı||(niiniil|l|||||||tlllWIIHIIItHIIİIIKHIIIttniMiHmWı...,..,, Kübada vaziyet çok fenalaştı Komünistler. halkî tethi*; etmeğc başîadı!ar La Hav*e 21 (A.A.) «AMO ciated> e göre Kübada vaziyet daha •ğırlaşmışta. Adada oturan birçok Amerikalılar, harp gemilerine »ığmmtslardır. 4 tor pito muhribi daha, Kübaya gelmek ü. zere Vaşingtondan emir almıslardır. San Mariin bül;ym€tı\ ha'kı tethiş eden konuinisllere Irar^ı f>JıIcil« mücadele etmektedir. Komîinî*Ü«'ÎQ evlermde arastnma r«r yapı'maktadır. Antilla dvirmda Tacajoda iîçîler bir geker fabrika*ınm Amerikalı ve Kanadalı meınuılanm esir aknnlardır. Bu fedl vaziyete rağmen San Martîn bükumeti istifa etmemekte tsrar etmektedir. Bir mıtkunda M. San Martin. hü kumeünin hürriyeti ve vatanı temsil ettiğini söylemiş, bu hâdiseleri istîklâl müeadelelerine benzeterek demiştir ki: « Geriye dönmek kabil değild>r. thtilâl programun hiçbir düşünce boz<tmaz.» Cemîyeti Akvam bugün toplanıyor Bugün afyon meselesi tetkik edilecek! Cenevre 21 (A.A.) MilMler Cemiyeti meclisi ilk celseaini saat 10,30 da yapacakhr. Bu toplanhda Fransa ve îngiHere hükumetleri, haridye neza retlerinm yüksek memurlan tarafin • dan temsil ediiecektir. Filhskika M, Pol Bonkurla M. E denm Cenevreve ancak cumartes' saboTn K^hneleri bekienroektedir. Buna mukabü Almanya ve Italva müm°ssil1«Tİ M. Von Neurath ile Baron Aloisi Cenevreye bu aksam geleceklerdir. Meclism kat'î nıznamesJTwn te«bitî içm bu «kfsm, adet oldıycm &"e.fcnsusî bir toplantı yapılacakhr. Bu toDan fada bilhassa Irak hâdiselerinin tetkiki tsinin reri buakılmast hakkındpki mü racaat hakkında bir karar verilecektir. Yarınki umumt tpplanh fikriyat sahastnda mesai iştiraki komisyonunun, afyon nizsmnamesile mesgul komis yonun hazırlıklan raporlar tetkikına hasredilecektir. Ekalliyetler mese'esi. bilhassa Yugosl^vyadaki Alman ekalliyeti meselesi de gene bu onumi ictimada müzakere olunaeakttr. Şu halde meclkte cumartesi ve pazar eünlerin • den evvel ehemmiyetli bir mesele ko M. Titulesko niçin Fransa Lehistan münasebatı geliyor ? Rumen sefiri M. Karpın Pariste ehemmiyetii mü verdiği izahat zakereler cereyan ediyor Romanyanm An. kara elçisi M Karp, Romanya Har'ciye Nazın M. Tituleskonun Türkiyeye vaki olacak ziyareti ve Türk Rumen münasebatı hakkında kendisile görüsen bir mu • harririmize şu beyanaKta bulun mustur: « M. Titu Rumen Harictye Nazırı leskonun teşriniM Titulesko evvel ortalarına doğru gelmesi muhtemeldir. Bu tarihten daha evvel Hariciye Vekiliniz Tevfik Rüstü Bey Cenevreye gidecektir. M. Titulesko da o tarihte Cenevrede bulunacak, Tevfik Rüştü Beyle görü serek Ankara seyahatinm kat'î tarihi tesbit edilecektir. Bu seyahatten maksat, Türk Rumen dostluğunu artırmak ve iki hükumeti alâkadar eden bazı me . seleleri müzakere etmektir. Esasen Romanya ile Türkiye arasındaki münasebat gayet normal ve samimidir. tki hükumet arasmda ticaret, seyrisefain ve ikamet mu kaveleleri vardır. M. Tituleskonun Türkiyeye vaki olacak olan bu sevahatinin Türk Yunan ve Türk Bulgar anlaşma larile hiçbir alâkası yoktur.» Londra borsasında vaziyet Londra 21 (A.A.) Borsada bugün çok asabilik görülmüştür. Dolar 4,72 ile 4,79 arasında temevvüç etmistir. Dolarda görülen tenezzül lemayülünün tersine dönmesi açık • çıları, Amerikan parasını yükeslt mek suretile, eski zararlannı telâfiye sevketmişHr. Ticarî müesseseİT tarafından yapılan bazı talepler de bu yükselisi kolaylaştarmıştır. Bu muhtelif tesirler sayesrnd* dolar fiatı 4,72 ye kadar çıkarılabil mis ise de biraz sonra gene 4,75 e idvşmüştür. Frank fiatında da bazı temevvüçIer olmuşlur. Fakat btı temevvüçler umumiyetle dar bir sahada cereyan etmîştir. Fransız fransrı öeleye dofcru • bir îngiliz lirası 79,375 olmak tlzere kararlaşmışrr. Altm fîatı bir once basma 132 sîKn 9 pense düşmüştür. Bu fiatta bir gün evvelkme nazaran bir şilinKk tenezzül vardır. Bu tenezzül frank kıymetmm dolar fiatma nazaran «Jüsük oimasından ileri eeimistir. GayrimObadillere verilecek bonolar Ankara 21 (Tdefonla) Gayrimübadillerin Yunanistanda terkettik . leri emval için yüzde 20 nisbetinde yeniden bono çıkarılacağı hakkındaki haberler etrafında tahkikat yaptım. Böyle birşeyin aslı yoktur. Bu hususta Vekâletçe bir karar ahnmamışhr. Maraşta bir facia oldu Maras 21 (Hususî) Sehre çok şiddetli dolu ile karışık yagmur yağdı ve 15 dakika devam etti. Aradan yarım saat geçmeden derelerden seller boşandı. Iki su değirmecini yerile birlikte tamamen sürükliyerek götürdü ve diğerlerini de kısmen tahrip etti. Birçok evlerin duvarları yıkıldı. Bağdan sehre gelmekte olan 15 yaslannda bir kız hayvanile birlikte seller tarafından sürüklenmiş ve boğulmuşirur. Zarar elli bin lira tahmin edilmektedir. Romada ne kadar nöfus var? Roma 21 (A.A.) Romada bugün 1,075,000 nüfus vardır. ğile iftihar ederim, onun gîbî düşünen bmlerce Avrupalmm milyonlara çık masmı isterim. Mümkün olduğu kadar fasla Türk olalım, elimizden geldiği kadar Türk ( leselhn. Böylece kazanacağımız düş • manlanmız, propaganda ile elde etti . ğimiz dostiardan çok daha kıymetli olacaktır. NADİR NADİ Aaayt!.. Var mı bana yan bakan!.. Mahmut Bey, Sultan Mah • tnut, Mahmut Ağa, Mahmut Paşa, Mahmut Efendi!.. Ulan Fofo... Be nim ceketimle külâhımı yukandan al gel... Ve biraz sonra karakola gitti. Serkomiser kapıda bekliyordu. Sa lihi içeri sokmadı. tkisi birden caddede yürüdüler. Mahmut Bey de diki: O senin karmm yamnda konuşmak istemiyorum. Gel şurada bir kahvede oturalım. Salihin yürürken sendelediğini görünce: Bu ne hal? dedi, benden aynlır ayrılmaz kafayı çektin tni? Sevinçten be ağabey!.. Mahmut Bey sesini çıkarmadi. Ta Boğazkesene kadar yürüdüler ve tenha bir kahve aradılar. Bir masanm başında karşıhklı oturduklan vakit, serkomiser, gene Salihin yüzüne derm derin baktı. Bulunduklan köşe karanlıktı. So Tefrika: 5? SERVER BED1 Bu münaaebetle akbnta gelen bir hatravı da yazmaktan vazgecemıyeceğnn Pari» 21 (A.A.) Havas Ajansi Mütareke senelerinde, millî ordu tebildiriyor: sekküt edip Îsmet Paşa «lnöno» nde Lehistan Hariciye Nazın M. Beck, îBc zaferleri kazandüh zaman, ben de, Hariciye Nazın M. Pol Bonkur ile görüstük'ten sonra Başvekil M. Da o zaman çalıstığım tkdam gazetesind« bu zaferler etrafında vazîyeti teşrm ladier ile de bir saat kadar konuş eden askerî makaleler yazıyor, henüz mustur. İlk mükâleme hakkında millî mücahedenm zaferine bnan et • nesrolunan tebliğde konusmaların memislerin maneviyatmı tekvfveye ça fevkalâde bir samimiyet havası rhşıyordum. Elimde, Harbiye NezaretH çinde geçtiği ehemmiyetle kaydo • mn sattığı, Erkâmharbiye matbaasm • lunmaktadv. Tebliğ, sıkı ve devamda basıirms büyük Anadolu haritalarf lı temasın bilKassa «nümüzdeki beyvardı. nelmilel toplanfalarda muhafaza ve inkisaf ettirilmesi hususundaki müsBfr gün yazilanmtn h<<inde bir mnterek azmin bir ifadesidir. harebe meydanmdan bahsederken boraJann ormanlık olduğunu kaydetmis » Paris 21 (A.A.) Resmî tebliğ: tan. O zaman tstanbulda, Harbiye NeGörüşmeleri esnasında M. Pol zaretinde mühim bîr mevki sahibi olan Bonkur ile M. Beck noktai nazar • ümeradan ba* zat, bana: lannın istirakini, Avrupanın bil • « Bu yanlarmızla esran faşediyor» hassa Tuna havzasınm siyasî istiksunuz. Bakmtz arazmin ormanlık olduran ve iktısadî kalkınması husu ğunu yazıyorsunuz.» demişti. sunda her iki taraftan sarfedilen ceHakaıati halde ben, birkaç gün ev • hitlerin uygun olduğunu müsahed'e vel neşredilmiş Türk ve Yunan tebliği etmişlerdir. Bir ademi tecavüz miresmilermden aldığun malumat üzerisakı yapılmak suretile Rusya ile ne vaziyeti tesrih ediyordum. Elim • Polonya arasında mevcut iyi mü deki haritava bakrp ormanlık dediğim nasebetlerden ve son mü zakereler yerlerde diisman ya bilfiîl hâlâ bu . sayesinde Polonya ile serbest Danlunuyor, yahut ta oradan ileri veya getizg şehirlerinin münasebetlerinden riye doğru geçip grtmis oluyordu. Bidolayı iki nazır birbirlerini tebrik naen«leyh esrarm fasedflmesi mevzun etmişlerdir. tki nazır, Polonyanm bahsolamazdı. Kaldı ki benim elimdedoğrudan doğruya menfaattar ol ki haritalar, Harbiye Nezaretmi isiral duğu Avrupanın bu kısmmdaki bey eden !ngıl'zlerin de demet demet eBenelmüel münasebetlerden ve elde rîne geçmiş ve ştrohesiz, Yunan karar edilen tarakkilerden memnuniyet gâhı ummn'vne gönderîhnisti. lerini bildirmişlerdir. Nihayet, her Ben, o zata o zaman bsaca şu cevafiki taraf her fırsatta ve bilhassa yabı vermistım: kında yapılacak beynelmilel top « Merak etmeymiz beyefendilantilarda sıkı bir temas halinde buDört bes sene evvel basıhn» olan ba lunmak arzulannı izhar etmişlerdir. haritalarda ormanldt diye isaret edi • len yerlerin çoğunda, şimdi tek ağaç : kalnvamıstır. Düşman benim yazddc lanma înanırsa, mutlaka, aldanır.» Viyana 21 (A.A.) M. Dollfuss kabinesinde değişiklik yapmış ve Kesflen ceviz ağaclanna gelelim. Başvekâletle Hariciye, Emniyeti uOdun, kömür yapıp yakmak için durmumiye, Millî Müdafaa ve Ziraat madan ormanlan baltaladığnntz gibi, nezaretlerini kendisi deruhde et satmak için de yemis ağaçlarını kökünden doğramakta devam edersek alhn mistir. Basvekâlet muavinliğini M. vumurta yumurtlıyan tavuğunu kesen Fey yapacaktiT. M. Vaugoin He M. haris ve gaffl adamm haline döneriz. Minetleryen yeni kabineye iştirak Ceviz ağaçlannı bu katliâmdan kuretmektedirler. tarması icm muhterem ZWat Vddnmia Beyefendinrn himmetlerinâ rica ederioob kakla dükkâmn içmde adeta gece Avusturya kabines nde tadilât Sabahsız Geceler Yarım saat içinde hepsi sarhoş blmuşlardı. Tam bu sırada hizmetçi geldi ve Madam Rozanın kulağına bir şeyler söyledi. Ev sahibi Fofo ile Salıhin yüzün* bakarak ve odayı ^oyle bir gözden geçirerek hizmetçi ile beraber dışan çıktı. I Biraz sonra geldi ve hâlâ dizle rîni yere koyarak, el çırparak, şarkı okuyarak oynıyan Salihle Fofoya se*lendi: Durun, durun! Hiş*!.. Durun!.. Dinleyin beni... Sallh dmlemiyor ve şarkıya de • vam ediyordu: tiyor. Polis kelimesini duyan Salih te kendine gelerek doğrulmuştu: Ne polisi be?.. diye bağırdı. Seni istiyor. Salih kabardı: ' Ne polisi ulan?.. Salihe polîs molis karışmaz... Cehenneme ka • dar... Madam Roza büyük bir telâşla: Aman, dedi, yavrum. . Köpeğin olmuşum. . BekKyor aşağıda... Sonra içeri girer... gel... Serkomisere gitsin be... Yal nız bana o karışır... Aayt!.. Anam babam!.. Ve sarkıya devam ediyordu. Madam Roza Salihin boynuna sanl • •sıştı: Haydi, îıaydî, kopeğin olmu • Karoçyeri trava Fofo daha evvel davrandı ve MaRozaya yaklaşarak: ffe var kale?.. diy« mrfa. Polis geldi, polis... Salihi u • gündüz farkı vardı ve göz kamaş tırıcı gün ışığı dükkânın eşiğimde kırılıyor, îçeri girmeğe» sanki cesaret edemiyordu. Havaya sert bir töm beki kokusu sinmişti. Çaylar gelin ciye kadar Mahmut Bey Salihin yüzüne bakmağa devam e*ti ve hiçbirşey soylemedi. Salih te sesini çıkar mıyor ve bu bakışlar altmda gülmek, ağlamak, bağırmak gibi arzular duyuyordu. Nihayet, serkomiser, ma sanm üstünü üfledikten sonra dir seklerini mermere dayadı ve dedi ki: Delikanlı! Anlat bana . Nedir bu Trabzonlular, Fofolar, karakol lara düşmeler... Dosdoğru bana söyIe. Çekinme. Sonra ben de sana kim olduğumu anlatacağım. Göreceksin, yabaneı değilim. Hatta .. Akraba gibiyiz. Merak ediyorum. Ne iştir, ne hal dir bu . Şimdîye kadar ben hep Anadoluda gezdhn. Maliye Vekili iyılesti Ankara 21 (Telefonla) Viyanadan gelen malumata sröre Malive Vekili Mustafa Abdülhalik Beynv gözvndeki sargı salı günü açılnu» ve rüyet hassasını muhafaza ettiği gÖrühnüştür. Binaenaleyh Vekil Be» yin bir gozüne cam goz takılacaği hakkmdaki haberler doğru değil dir. Sıhhiye ve Dahiliye Vekilleıi Ankara 21 (Telefonla) Sıhhiy» ve Dahiliye Vekilleri buçün buraya ^eldiler. Refik Bey, Başvekil Hazretlerinin memlekot haricîndeki »eyahati dolayısile Basvekâlete, Zî raat Vekili Muhlis Bey de Maarif Vekâleftîne vekâleıt edeceHerdir. (Mabadi var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: