JCamfittrtyel 28 Temmuz Londra konf eransı dagıldı Öz dil müsabakamız: 20 I Dünkü içtima soğuk ve iimîtsiz bir hava içinde söylenen nutuklarla geçti daki fiatında ittikrara bağlanmafı env> Birinci »ahifeden mabat •mdaki faaliyetleri kuvvetlendirecek bir redivordu. vasrta oimak itibarile beynelmilel te İngıltere Maliye Nazırınuı diyat bankasmm ehemmiyetine işaret beyanatı «tmiş ve atil kredile ticaret yollannda Nevil Çemberlâyin gayeye varmak birer engel teşkil ettikçe dünyada hiç. hususunda bu kadar az ilerlemiş olmabir kalkmma hareketinin muvaffakiyesmdan dolayı hayretini saklamadi. M. tine hnkân olmadiğım ilâve eylemişÇemberlâyin dünyanm kalkınmasma a. tir. h gayet mühim ve acele meselelere M. Ruzveltin M. Makdonalta ancak şöylece temas ediliverdiğini ilâve gönderdiği telgraf etti. Maliye Nazın bundan sonra de . Londra 27 (A.A.) Konferansm di ki: sabah eelsesinde Amerika baş murah. « Amerikanm içinde bulunduğu hası M. Kordel Hull Amerikan Reisartlar bir para «standard» ı almasına sicumhuru M. Ruzveltin M. Makdonalta m&ni oluyordu. Bu kararm ikhsadî va» gönderdi$i bir telgraf tngiliz Başvekfline ziyet ve diğer devietlerin nmumî hisletevdi edilmiştir. ri fizerine tesiri füphesiz gayet mühim M. Rmvelt bu telgrafında M. Makdo. olmuftur. Fakat «khnseye kabahat bulmağa çalışmıyalım, yalnız mesaiye tek. naltm konferans reisi nfatile föster . rar başlamak üzere daha müsait fır . diği gayret, tebat ve sabırdan dolayı satlan bekliyelhn. tngiltere bahrt tah • duyduğu hayranlığı ve samimî hörmeti tisat hakkında nir karar almmamif ol. bildirdikten »onra diyor ki: masına müteessiftir. « Yer yüzündeld milletler ken • M. Çemberlâvin sozlermm tonunda idilerini karşılıklı surette alâkadar eden teessüs eden şahsî rabttalarm, muhtemeseleleri hiçbir km ve garez gütmek. mel bir anlaşmağa yol açacağı hak • »izin, acık özlülük ve açık pözlülükle kında ümidini bildirmiştir. müzakerede devam imkânma malik buRu$ murahhannın sozleri kmuyorlar. Londra 27 (A. A.) Dünva ik « Biz Amerikahlara gelince, Hugün tısat konferansnun kapanış celse^in . biz diğer milletlere ilişiği olan meselelede Sovyetler bîrliği murahha»! M. eri konferans toplanmadan evvelk" za. Maiskv, Rus murahha* hevetinin manlarda niduğundan daha iyi bir suileri sürdü&ii îki teklifin uzun bir mödrette kavnvoruz. Ayni zamanda memdet • sofnk hava mahzenî . nde kalteketimizde eşi gorülmemiş bir «urette mağa mnhkum edîlmetme te««sâf etti. beliren iktisadî vaziyete karşı koymak ğrni bndirmiştir. inaksadını gözeten Amerikan siyasetini Rundan sonra M. Maisky, frSs • diğer mîiletlerin ayni zihniyet ve hSs. terdikleri muıaheretten doiavı Ttirnii niyetle derpiş edeceklerine inanıyo. mz. Ve bu yolda bir fikir t^ati»i geleeek kiyeye, Lehistana ve serbeıt trlan • daya kar$i duydufru derin minnet • samanlarda gittikçe daha kuvvetli sutar!t(i i^har etmiştir. rette hissediiebiiecek, ilerlemeleri mümkön kılacaktır. îşte bunun içindir ki M. Maisky, beyanahnı şu t8z!erle konferansa akim kalımş nazarile bakbitirmîstir: miyorum.. Vak'alann aTacagn eereyan v« takip edecegi seyfr ne sekiide olur c Bilhassa sizin göstermekte oldu . •a olsun, Sovyetler birliŞi sulha mü»gunuz dirayet, maharet ve tebat sa yetinde daha büyük ve daha ehem • tenit ve matuf siyasetine geleeek zamanlarda da muhakkak surette miyetli me«elelerin tahlil ve tetkikine devam edileeektir. Bütün dünya tari • devam »»decektîr. hinde şimdiye kadar kaydedilmemif bir Kiiçük itüâfın tikri şekilde baş gösteren hal ve vasiyete kar. Küçük itilâf namına söz alan M. fi koymak içm yeni yeni düzenler kurMasaryk cok faydalı bir baslangıç Bia|a Kizum vardır. Bütün dünvanın isi basarılmış ve bircok memleket belini doğrultup kalkinman için durup lerin ve bilhassa sarkî Avrupa memdmienmeden çalısaeağımiza güvene • leketlerinin müsküilerinin halli icin bilirsiniz. Çünkü biz konferan«tn m • çok iyi bir hava ihdas edilmiş oldusaisrnde devam etmesmin birepk »a • gunu söylemistir. halarda amelî faydalar husnle geHreeeHoUanda Basvehilinin beyanatt feine knvvetle inanmis bulunuyoruz.» Londra 27 (A.A.) tktisat ko . Mektap na*ıl harşılanttı? misyonu mazbata muharrin, tngii • Londra 27 (A.A.) M. Ruzvelt tere Ticaret Nazwi M. Runci tarafmdan M. Makdonita gonderilen, tn. man raporunu verdi. M. Runctman mflşgiliz Başvekili için bile ani ve f i . külleri istihfaf etmekte fakat konferans firticı bir hâdise teskîl eden telgraf mesaisini mubalâğa etmemektedhr. daha evvelce beyanatta bulunan bazi M. Runcian nazan dikkati istihsala • h^tiplerin sözlerinden daha soğuk bir hn tanzimi ve süriimü meselesrnde hUcekilde karsılanmıstir. Çünkü herke* sedilir derecede elde edilen ternkki H. M. Ruzveltin meselâ konferansm pek zerine çekmektedir. Şimdiye kadar va. yakmda mesaisine yeniden baslıvaca pılan i» yeni müzakerelere iyi bîr c • ğına dair teminat vermek kabilinden sas olabiiir. heyecan uyandınei bir söz yarmasını bek. Hollanda Başvekili M. Colijn lîyordu. Fakat bu tdlgrafm icindekibazi memleketlerin, bugiîn dün . ler anlaşıldıktan tonra bu ümitler de ya ticaretini bogmakta olan yük . sönmüştür. sek tarife yanşı ve saire gibi vaziyetler* dütmek zaruretinde kalmıyaeaklan 6. Italya Maliye Naztrmın beyanatt mîdile seyirci vaziyetinde kalmalarma Londra 27 (A.A.) M. Yun*. M. nazan dikkati çekti ve funlan ilâve et. Kolijnden daha az bedbin göründü. ti: M. Yung geçen haftalarda, beynel. « Eger bugün konferans elle tumiiel teşriki mesai hududu dahilinde büyök terakki ihtimalleri gösteren mü • hılur bir netice vermedi ise betbin ol • mak haktizhğinda bulunacak değilim. him neticelere vanldığinı bildirdi. Çünkü şimdiye kadar emsali görülmeÖhnrük mütarekesile para istikra. miş derecede büyük bîr prensip anlaf • rmı bir tek mesele olarak telâkki eden ması olmuştur. Bu da ticarî maniala . M. Yung bu meseleler ayn ayn ele a . Intdıği takdirde dünya iktısat mü* • rm tedricen kaldınlması hususundaki ukullerinrâ halledilmek ihtimali olmadımumî arzudur. ğını söyledi. Parayı kontrol altına al • M. Şahtın beyanatt mak tasavvur haricinde birşeydi. Büyük Londra 27 (A.A.) Konferannn vesaite malik memleketler bu tecrü . kapanıs celsesinde Rayiştag umumi beye girişebilirlerdi, fakat ttalya gibi müdürii M. Şaht gosterdiği misafirper. memleketler için akli selhn alhn öl . verlikten dolayı tngiltereye teşekVür eteSsfine veya mevcut dövizin hali hazırtikten sonra konferans programına da. MAKBERDEN BİR PARÇA ... Herşey duruyordu. Ah kâinat niçin değismemişti. Kuşlar ötüyorlardı. Rüzgâr agaç. ları sallıyordu. Denizler her zamanki gibi saftı. Ah niçin kâinat değismemişti. Bir hayal gprdüm. Geçti gitti... Taze bir hayat taşiyan bir garip pirin hayal i. Gün battı. O bir daha dogmadt. Ve gün battı binlerce yıldızlar doğdular. Şahaplar düftüler. O bir daha doğmadı. O günü hatırlıyorum. Topraklara koştum, abandınu Kâinatı dinle • dim. Ah, o günü hatirlıyorum, mah • voluyorum. Kafamda bütün arzla beraber semalara çıkıyorum ve gene bütün •emalarla beraber iniyor, iniyorum. Sen ey seherleri, safaklan, gün. leri doğuran günes! Artik son. Bu müthis hali görmiyen gözle* rin artık sönsün! Ünîversîtenin kadrosu Kadroya karşı ilk itirazla Birinci sahifeden mabat meğe matuf bir eser olamıyacağtm söyledim.» Kadri Raşit Paşa bir gazetede çıkan karikatür meselesini de mev zuu bahsederek bunun bütün müder< rislerin haysiyetini rencide ettiği kadar memleket halkma da bir hakaret olduğunu söylemiştir. Müderris Hüsnü Hâmit Bey de şunları töylemi^tir: « Yeni kadroda açıkta kalacağun hakkmdald haberlere ihtimal vermiyorum. Maamafih hükumet yeni kadrodaki yanlıjlıklan tashih için bir sene müddet tayin etmis olduğundan her hangi bir yanlısli£rn bu müddet zar . fında tashihi kabildir.» ıstanbul Borsası kapanış tiatları 277933 NUKUT I Sterlln 1 Dolar ÎO Fransıı fr. 90 Lireı 20 Belçıka fr. 20 Drahmı 20 tsviçre fr. 20 Leva I Filorin 20 Çek kronn 1 Isveç kronn 1 Arusiury» Şil. I Peçete I Mark I Zloü 20 Ley 20 Dfn»r I Ruble 1 Yen 1 Turk altını I Mecldıye I Banknot Os 6. Yeşillik O yeşiller giymisti. V« ifte «minim şimdi, o muhakkak eennetten ve yahut yesillikler içind'en geli yordu. Etrafta sicaklık tamamile ç« kilrnis, fakat bütün yakıcıliğile o. damda toplanmısti. O dağdan ve yapyalnız iniyordu. Etrafmda gezinen tavuslarla iki sıra yesillikler vardı. O dağdan hem de yapyalnu miyordu, Her adrmda yeni bir güıellik doğuyor. Güzellikler gizlenilmez. ts* te ondan da dişanya tasıyor. Esvabı hüsnünü sakhyamadi. Onun gökler kadar saf bir gU. Eelliğt var. lste yeşiller giymemiati, lâkin seffaf bir hüsün ısıldıyor. O •anki çimenlerden doğmuştu. Hayır belki çimenlerden de değil!. Etra fına, semadan yesil bir sahap zi • yası sizmış, bu billurdan yeşillik Abdülhah Hâmitten bütün vadiyi yavaş yavaş kaplıyacak. Güneşin ışıklan ağaçlıklar içine dağılmış, hafif ve hoş bir rüzgâr nurlar içinden esiyor. Periler ve melekler raksediyorlar. O ruhunda ilkbaharlar taşıyan bir kızdır. tşte şimdi bütün çimenler onun adımlanna dehalet ediyor. lar... Burada onu çok yakından görüyorum. Fakat durun. ağaçlıklar içinde yeşil bir nur parlıyor, bu nur, gecenin gümüşten mehtabını unutrurabilir. Böyle bir zamanda cehennemler sönmüş, güneş çoktan batmış, mahvolmuştur. Fakat yalnız o var. Yaln ı ı o yakıcı nuruyla dağdan ağır a. ğır miyor. Birdenbire yanıma ka dar geldi, geriye doğru çekildim. Oh... Yakından bakamıyacağım. Hiçbir kudret beni bu çekilişten menedemiyor. Oh ona yakından bakamıyonım. O çekiliyor ve işte gidiyor. Lâkin nurunun arkasmdan kosamiyorum. Yolunda adımlarmı anyorum, izinde binlerce renkler peyda olmuş. Esen rüzgâr lar a gençliğinin taze kokulan sinmişti. tşte ruhumun bütün çılgm arzularına rağmen ona doğru gidemi • yorum. Fakat gene hatıralanm can. landı, artık muhakkak gideceğim ve bütün felâketleri gözüme ala • rak yoluna doğru koşuyorum. Ah, şimdi bütün ağaçlar yerlere kadar iğilerek, yer leri öperek, onun gittiği yeri gösteriyorlardı. Şimdi bulutlar, rrmaklar, akşamlar v e kâinatın bütün güzellikleri onun güzelliğile beraber «ürükle • nîyorlar. • Bunlar nedir diye dehşetle koşuyorum. Bu kaybolan sevgili bir ha. yatımdtr. Bu karanhktakı kıyamet •ahrası 1. ^ Bir g*nç Abdülhak Hâmitten • DarOlfünunda dunku içtima EKLER Londra NevYork Pans Mıtarif Vekili Doktor Resit Galip Bey aün öğleden sonra Güzel San'atlar Akademisine giderek tetkikatta bulun muştar. Vekil Beye yeni Maarif Müs teşan Avni Bey refakat ehnisth*. Reşît Galip Bey saat 3 te Akademide topla . nan muallimler meclisine riyaset et . miftir. Mecliste Akademinin ihtiyaçlan görüşülmüs ve bu hususta baa kararlar verilmiştir. Gvizel San'atlar Akademiunde de ban ihriyaçlar dikkate aluıarak ulahat yapılması düyünülmektedir. Fakat şimdilik esaslı ulahattan evvel Akademide. bazı tadilât icrası Hizumlu görülmek . tedir. Bu meyanda Akademiye ait kü. tüpaneler ve atelyeler fazlalashnla • caktır. Vekil Bey, sah günü üniversitenm t«tisi miinasebetile bir nutuk irat ede . cek v* bir resmi kabul yapılacaknr. Re. şit Galip Bey ağustosun on besine ka • dar •ehrimizde kalacakhr. Darülfünun ıslahat komitesi dün pro» fesör Malsın riyasetinde toplanmıştur. Kadrolar tamamen tesbit edilmif ol duğundan bu içtimada diğer hususat görüşülmüs tür. Darülfünunun ilgasmda ve Universitenin küsadmda yapılacak tebligatm sekli teshit edilmistir. Darülfünunun lâğvi haberi birer mektupla alâkadarlara bildirilecektir. Bunun için Darül • rur.nı emaneti kadroda bulunan zevatm adreslerini tesbit ederek ıslahat mü • şavhHği bürosuna bildirmiştir. Bu hususta gönderilecek mektuplar da ıslahat komitesi tarafmdan hazırlannuatır. Darülfünun kapısmda yazıh bulunan «tstarbul Darülfünunu» levhası dün • den itibaren kaldınlmıştır. Pazartesi gecesi yeni «tstanbul Universitesi» levhan bu levhamn yerine vazedilecektir. üniversite kadrosuna ahnmayıp te. lif ve tercüme bürosuna verilecek pro . fesörierden bazılannm bu yeni islerin den istifa edecekleri söylenmektedir. Atlna Cenevre Sofya Amsterdam Prag Stokholm Viyana Madrit Berlin Varşovs Bndapeşte Bükreş Belgrat Yokoham» Moskova ESHAM Kaoanış 1} Bankası bftrali. tş Bankssı (Nam) A. Şlm. 60 o/o , . 100 o/o Şirke Ühayriye Tramvay Bomonti Nektat Terkos Bâlya As4an çimento ltlahat komiterinin içtimen Yeni Mersin gazetesi altı yaşına girdi Mersinde çıkmakta olan «Yeni Mersin» refikimiz altı yaşına gir • miş tir. Refikimize uzun ömürler te> menni ederiz. Otomobil yarışından çıkan dava İST1KRAZLAR Kapanış 1933 ikramtyell lstikraıı Isükrazı DahlH Şark şöıifcDdlferl Düyuon Mnv. GfimruV Saydı Mahi Bagdat Askeriye Geçenlerde sehrimizde yapüan oto • mobil yanslanndan bir dava çıknnşhr. Davaa, yanşlara istirak edenlerden Sah Paşa zade Vehbi Beydir. Vehbt hil meselelerden herhangî birhrin bir Bey müsabakalarda Samiye Bürhan Caanlaşma suretile neticelemnia o4ma . smdan dolayı teessür ve teettfif duy • hit Hanımm hakau yere birinci flân edildiğmi îddia ederek hakem heye . duğunu söylemiştir. tince bu hanıma verilen kupanın ken Ingilterenin noktai ncrzarı ditine ait olduğunu ileri sürmekte ve Londra 27 (A.A.) tktısat kon kupadan başka, yanslarm neşriyat kısferansi mesaisi hakkmda bir m'izakere mile alâkadar Milliyet gazetesinden de esnasmda M. Neville Çemberl&yn, konzaran manevî olarak 250 lira tstemek • feransm tehir edildikten sonra yeni . tedir. Müddeinin noktai nazan şudur: den toplanması için bir sebep görme. «Müsabaka kadm ve erk«klı nlmak diğini söylemistir. flzere iki kuma aynlmısh. Britanya Imparatoriuğunun bctün hüSamiye Bürhan Cahit Hanımdan başkumetleri içm bir tek para kabul e • ka kadm talip eıkmaman üzerine ken. dilmesi fikri hakkmda, M. NeviHe Çenv berlayn bu meselenin büyük birçok güç. dismm erkekler ktsmma khalî doğru de. ğildir. iükler arzettiğmi kaydetmiş, fnkat bu Erkekler arasmda yapılması icap e. hususta veriiecek muayyen bir pto . jenin tamamen bitarafane tetkik e • den bir yanşta kadm bulundurulamaz.» dileceğini bildirmiştir. Sultanahmet birinci sulh hukuk mahMaliye Naztn: kemesmde bakılmakta olan bu dava* nın son celsesinde, mahkeme, mese • « Para siyasetimiz, dsmisHr, talenin mSstacel mevattan olduğu mü • mamen müstakii kalmak ve tngiliz Ktakasüe, müddeaaleyh tarafmm, tatil . rasmı ne altma, ne de dolara bağla . den sonra baırakılması talebmi red . maktır. detmistir. Muhakemeye 31 temmuz M. Loyd George, söz ıjarak de . pazartesi günü devam edileeektir. mîştir ki: € tktısat konferansmm muvaf • fakiyetsizliği bence tam ve kat'i'Mr. Bugün milletler arasmda hakikî ikhsa • dî bir siper harbi olmaktadır. Komünistlik yapmak maddesinden TAHVlLATı•J Açılış Elekuik |lrketl Tramvay » Tünel Rıham . Anadolu CO Anadoln (3) Anadola (8) Anadolo Mümesrtl • Kapaniş Kilise kandilcisinin ahlâksızlığı Kadıköy Rum InKsesi kandfldsi Lâ zari Efendi, küçük bir çocuğa sari bir hastalık aşılamak iddiasfle maznun o larak Üsküdar ceza mahketnesine sevkedilmiştir. Mahkeme, son celsede meselenin ahlâln umumiyeye temas ettiğhu na • zan itibara alarak maznunun mevku . fen muhakemesine karar vermiş ve Lâ. zari tevkif edilmistir. Muhakemesi hafi olarak yapılacaktır. 45.T5 45,73 49,30 45,05 45,63 49 30 üç senelik bir kaçakçılık davası Üç «ened'enberi devam efmettft olan mühim bir kaçakçılık davasr aon safhasına gelmiftir. Bu davada Romanya vapuru su • varilerinden Mihail Koçyasi Efendi dokuz buçuk milyon sigara kâğıdı kaçırmaktan maznımdur. Evvelce üçüncü ceza mahkemesince verilen beraet karannın Temyiz mahke • mesi tarafmdan nakzedilmesi üzerine mesele 8 inci thtısas mahkeme aine intikal etmiştir. Yanrrki eelse. de zabıt varakasrada imzası olan polis besmci *ube mUdürü Kenan Bey dinlenilecektir. Şüphe ile bana doğru gellyor, omuzianmdan tutarak urun uzun gozlerime bakıyor. Bu siyah nazarlardan her zaman niçin ürkiüğümü anlıyor, gözlerimi kapıyarak dudaklanmı veriyorum. Talha defterf okşıyarak kapadi. Birden başını hâlâ şezlongta büzülüp yatan Merala doğru çevirdi. Krrmızı yastıklann arasmda saklanmağa uğraşan sanşm baş a uzun uzım baktı. Hayatın en zalim dakikalanm bakarken bile yaşarmıyan gözlerl yaşarmıştı. Kalkti yavaş yavaş şezIonga yanaştı. Sanşm başı kendine doğru çevirdi ve sordu. Niçin devam etmedîn? Gölge Çiçeğinin pembeleşetı yözünde yaramaz bir tebessüm do • laşh: Nasıl devam ederdim? Neyî ya zacaktım.. Hep sevişiyoruz, »evişiyoruz diye bütün defterimi m! dol* duracaktım. Ben hep ayni şeyi yaz maktan sikılmm... Kocasma büsbütün yanaşarak devam etti: Sıkılmm ama hayaiımm hep böyle geçmesini isterim.. Bitti Komönistlik maznunlarının muhakemesi Nazım Hikmet B.in muhakemesi Şair Nazım Hikmet Bey aleyhine «Gece gelen telgraf» ismindeki kitabından dolayı açılan komünistlik davasınm rüyetine yarın ikinci ceza mahkemesinde devam edileeektir. Maznunun muhakemesi hi*am bulduğundan yarınki celsede karar verilecektir. nyor, ''f Talha! diye bağınyorıiTn. Hayretle başını kaldınyor. Yaş • sız gözlerinde öyle korkunç bir mana var ki beni ürkütüyor. Ahenksiz bir sesle soruyor: Buraya nasıl geldin? Ne isti • yorsun? Cevap vermeden yerdeki yastığa oturuyor. Ellerine yanaklarımı, saçlarımı sürerek söylemeğe başlıyo • rum: Beni affet Talha, demincek sana yalan söyledim. Ben de seni seviyorum. Elini çekiyor, beni Herek doğruluyor. Hiddetle: Hayır diyor, demincek değil, şîmdi yalan söylüyorsun, eğer buna merhametin sebep oluyorsa çok yamlıyorsun Meral, ben senden merhamet dilenmedîm. Eğer yeni bir intikam hazırhyor, benimle alay ediyorsan bu da pek saçma olur. Küld'en ates yapmak îçin uğraşmağa benzer. Ben de doğruluyor, ayağımı yere vurarak bağırıyorum: Hayır Talha, asıl aen yanılı • yorsun, ben bugün değil, bugüne kadar yalan söyledim. Seni leviyorum derken hiyatımda ilk defa doğru söyJüyorıım Bir ziyafet Londra 27 (A.A.) Alman heyetî, dün, Londra konferansındaki başlıca murahhas heyeti reislerine bir siyafet vermiştir. kendi kendine söylenirken belki o, ötede bir delilik yapar; diyor. Düşünmeğe başlıyorum. Odanna çıkalı epey oluyor. Eğer gene asağıya inmiş olsaydı benim odamm önünden geçerdi.. Nasıl olsa duyardım.. Demek odasında.. Onu mu • hakkak görmeliyim... Fakat nasıl? Gider kapısını vururum. Ya açmazsa Ya bu daha fena bir tesir yaparsa.. Hayır, yavaşça açar, girerim. Kapisim kilitlemek adeti değildir. Ayaklanmın ucuna basarak uzun koridorn dolasıyorum. tçimde öyle büyük bir helecan var ki nefesimi tı • kıyor, onun odasınm önüne geldi • ğîm zaman tokmağa uzanan elim titriyor, bütün kuvvetimi tophyarak yavaşça tokmağı çeviriyor, kapıyı itiyorum. Açılmıyor. Kilitli. Bağır mamak için kendimi zor tutuyorum.( Bu kapalı kapı beni çıldırtıyor. Artık düşünemiyorum. GÖrünmiyen bir kuvvet yanımdaki odaya ttiyor. Pencereye koşuyor, başımı çıkararak onun cumbasina bakıyorum. Yan penceresi açık, eğilerek aradaki oldukça enli pervaza bakıyorum ve hiç tereddüt etmeden pencereden çıkıyor uykuda yürüyen bir adam gibi onun odasının ışığına doğru yiirü • meğe başlıyorum.. Nasıl sendelemî tevkif edilen tsmaü Hakkı Efendi ile 9 arkadaşınm muhakemelerine dün ikinci ceza mahkemesinde hafi olarak baslanmıs ve tetkikat icrası için muhake • me baska güne bırakılmıştır. B&yüh hikâye: 33 Yazan: Perîhan ömer Oolge Çiçeği Aman Yarebbi! Sonra ben ne yaparun. Vicdan azabı kim bilir ne fena şeydir. Titriyen bacaklarım çökerken hayatımda ilk defa Allaha yalvanyordum. AJlahım sen bana acı... Ben ne yaptım?. Ne yaptım ki bana bu kadar azap çektiriyorsun?. Yarabbi, sen beni affet, şikâyet etmiyorum. Eğer o çılgmhğı yapmazaa artık senden saadet bile istemiyeceğim. Yalnız o, yasasın.. Yarabbi! Sen bana bir fikir ilham et.. Mâni olmak için ne yapayım?. Ne yapabilirhn?. Bir türlü iyi bir fikir gelmiyen basıma vurarak ağhyonım. Birden bütün bu azabın içinden bir sual fırliyor. Onden nefret etmiyor musun? Peki niçin bu kadar üzülüyorsun? Niçin, niçin diye tekrarlıyorum? Hayır, hayır onu seviyor • dum. Onu daima sevdim, nefret etmek istediğim kadar sevdim.. Parmakiarrmla yanan dudaklanmı bastınyor, bu kelitnelerin aievinden iirkerek geriliyordum. Fakat yanan, kuruyan dudaklarım berrak bir suyu içmek ister gibi gene o alevi is • tiyor, o alevde kana kana yanmak istiyor. Parmaklanm dudaklanmı okşıyarak çekiliyor. Şimdi başımı arkaya atarak kendimde tanımadığım o sıcak sesin: Talha seni seviyorum, seni seviyorutn, seni seviyorum. Deyisini dinliyourm. Sanki bütün damarlanmdaki kan sıcak sıcak kalbime akıyor, kalbim.. Onu ne uzun zaman anlıyamamışım... tçimde göğsümde taşıdığım, her saniye mevcudiyetini hissettiğim kalbimde yaşıyan bu tatli aşkı nasıl acı bir nefret zannetmifim?. tnsan içindeki kuvvetli, eoşkun hislerin manasını ne güç anlıyor. Hayarta böyle bir zevk duyulabileceğini tahayyül bile etmezdim.. Nekadar mes'udum!.. Bir saniyenin içinde parlıyan bu güzel hakikat gözlerimi katnaşbnyor, beynimi uyuşturuyor.. Sarhoş gibryim... Lâkin birden karşıma korkune bir haki • kat dikiliyor: Budala sen burada yor, neden düsmüyorum bilmem?.. Cumbadaki sedirin üzerinde olduğutnu anlayınea göz'erim Talhayı araştınyor, buluyor. Yazıhanenin önünde başını kollarınin arasına al miş, yüzükoyun yatar gibi oturuyor. Benhn girdiğimi duymuyor, acaba ağlıyor mu diye düşünüyorum? Fakat ne ufak bir ses, ne de ufak bir hareket var. Yavaşça yanma kadar yürüyorum.Gözüme yazıhanenin üzerinde açık bir kâğıt ilişiyor. Kansık yazılan okumağa başlıyorum: cBaba! Size ellerimle büyük bîr felâket hazırladığımdan dolayı beni affediniz. Her zaman bedbaht olarak, azap çekerek yaşamağı pek saçma buldum. Ve bugün hayatın benim için müthiş bir işkenceden başka bir şey olamıyacağına kanaat getrrmiş bulunuyorum...» Mektup burada kahyor. tçimde zalim bir sevinç canlamyor. Demek beni bu kadar çok seviyormuş. Bütün saadeti bende bulacak, hayatı bile benim icin istiyecek kadar çok.. Birden saadetî öyle şiddetle hissediyorum ki dünyada yegâne sevdiğim adamın karşımda azap çekti ğini bile unutuyorum. Fakat icime sığacnıyan, taşan bu koca sevinci biraz da başkasına vermek için çıldı