Cumhariyet AVRUPA MEKTUPLAR1: Ya hürriyet, Ya ölüm! TEFRİKA: 37 Yazan: ALl NACt Dilenci mücadelesi Işte böyle olur! Berlinde dilenciler bir haftada azaldı.. Berlin, 1 temmuz (Husu&î) Alman hükumeti dilenciliği men eden şid<fetli bir emimame çıkarmıstır. Alman polismi çok uğrastıran ve birçok vakayide tahkikat islerini çıkmaza sokarak bazan polisi adeta âciz vaziyete bırakan dilencîlerin yaptikları artık Alman polisini ve ahaliyi bıktırmısh. Almanyada bilhassa dilencilik maskesi altında çevrilen manevralar pek çoktur. Meselâ, bir evi soymak istiyen bir hirsız çetesi evvelâ soyulacak evi tarassut altına almak mecburiyetindedir. Eve nasıl girilir, evde kimler var? Bunlan behemehal bilmek lâzım. Bir hırsız kumpanyası efradının soymak istediği bir «v veya mağaza hakkmda bilmeğe mecbur olduğu seyleri en salim ve emin olarak dilencilik maskesi altında öğrenmeğ» muvaffak olduklan tesbit edilmistir. Hırsız kumpanyalanna dahil soygunculann herbirinin kendilerine göre ayn ayrı birer meziyetleri vardır. Bunlar arasmda sun'î sekil» de kör ve topal olan, sun'î olarak saatlerce titriyen, kolunu veya ayağını sakat gibi gösteren, saatlerce boynunu bükerek ayni noktaya bakan, kendisini deli gibi gösteren, çehresine hastalık ve masumiyet manzarası vererek etrafın merhametini celbeden, iki gündenberi bir lokma ekmek yemediğini, evinde kansı ile çocuklarmın günlerd'eaberi aç olduklannı, yatacak yeri olmadığmı yana yakıla anlatan, guya is aradıği hissini veren, memleketine grtmek istediğini ve fakat yol parasından 20 kurus noksan olduğunu söyltyen, bilhassa ihtiyar kadınlara, karısının doğurmak üzere bulunduğunu ve fakat yiyecekleri ve doğacak çacuğa giydirecekleri olmadığını nakleden ve daha akla, hayale gelmiyecek birçok kurnazhklar icat ederek kar«ısınd'akini eleme atan, bu suretle asıl maksada intikal ederek hiç farkma vardırmadan istediği malumat ve izahatı aldıktan sonra saygunculuk plânım yaparak fâaliyete geçen pek^çok haydutlar vardır. Bundan başka mahalle aralarında mızıka çalanlarla ahaliyi guya eğlendiren bir takım oyunlar yapan, evlere girerek fal bakan ve safdillere nihayetsiz ümitler veren, kızlara, dul kadınlara zengin koca bulan, koltuklarına sıkıstırdıkları bir bohça ile evlere girerek kadınlara ufaktefek e«ya satan veya guya eşya almak istiyen bir takım erkek ve kadınlar vardır ki bunlar arasında da hırsızhklarda büyük roller oynıyanlar buîunmaktadır. Tutulan bir istatistiğe nazaran burada dilencilik maskesi altında yapılan suçların pek kabarık bir yekun teşkil ettiği ve zabıtayı da çok uğraştırdığı tesbit edilmiştir. Bunun için Alman hükumeti dilenciliği »ureti katiyed'e meneden »iddetli bir emirname neşretmek mecburiyetinde kalmıştır. Bir hafta evvel neşredilen bu emirnamenin yaptığı tesir çok büyük olmuştur. Ahaliyi ve polisi bezdiren dilenciler artık görünmez olmuslardır. Darısı bizim memleketteki dilencilerin basına Ihtan Yıldtrım Aleksandr Stambuliski Makedonya meselesini yazarken harp sonran Bulgaryasmtn müthiş çehresi, o fatma gibi korkunç, msanla canavar kanstk gibi acayip Stambulisldyi, ayrı ca anlatmak lâzım gelir. Kendisini Lenin çapında bir yan «Jlah sanan Stambuliski, Bulgaristanm en lcuvvetli, yanî en iyi teskilâth fjrfcası olarj çiftçi fırkasmm şefî idi. Çar Ferdinandın üci taraftan hangisilr*~innr ihtmMHerini uzun ıı iiıya hesap etticten sonra, nihayet Al m n k r m kazanaeağma hükmederek merkesî devletler partisine girmeğe karar •erdiği gün, saraydaki mecliste, Çara: « Dikkat et, bu macera ba«ma maiolabflir!» Diyen o idi. Azametli hükümdarm ce •abı: « Sen benhn başımı düşünme. Ben ihtiyanm. Kendi baştna bak, gençsm!» demek olmuştu. Bubjaristanm harbe girmesinden birkaç gün evvel, halk yığnuan arasmda bozgunculuk yapmasmdan korkulan Stambuliski, kralra emrile tutulup hapsedüdi ve ancak üç sene sonra, Bulgar ordusu eepheden çözülerek bazı alay kur, ityan halrode, Sofya üzerine yürürlerken, gene onun emrile, hapisten çı kanlarak saraya, huzura getafldi. Çar, Stambaliskinm, çiftçiler uzerindeki nu • fuzu «ayesinde bozgunun önüne geçecegini re düşman karargâhma gönderdiği eeneraHerine mütareke yapmak hnkâ • nmt »ereceğini umuyordu. Çalışma salonurtda, bir aşağı bir yukan dolaşarak, ne yapacağm şaşırmış bir halde, ona: « Ba müskül günde senin vatanp«rverliğine müracaat ediyorum» dedi. Stambuliski, dudaklannda müstehzi bir tebessümle, üç sene ewe!ki konuşmayı batnlatmaği unubnadı ve: « B«n tana dememiş miydim?!» Cevabmı verdi ve ancak kralı mah çup vaziyete soktuktan sonrada ki, teklifi kabul etti. Yeni gümrük tarifesi ve İngiliz gazeteleri «Ekonomist», yeni gümrük tarifesile diğer iktısadî karar ve teşebbüslerimizi tahlil ediyor tngiliz gazetelerinden «Ekonomist» yeni gümrük tarifemiz ve iktısadî iş lerimiz hakkında bir makale neşret miftir. Yeni tarifenm hariçte nasıl te lâkki edildiğini göstermek Hibarile şayanı drkkat bulduğumuz bu yazınm bazı kısımlartnı nakledryornz: « Ankara hükumeti 3 aenelik yeni bir gümrük tarifesi çıkardı. Bu ta • rifenin, Londra iktısat konferansınca gümrük tarifeleri hakkında her hangi bir karar ittihazından evvel hazırhklı bulunmak içm ihdas edildiği anlaşıl maktadır. tktiMt konferansmda süm • rük tarifeleri etrafında almacak umu mi bir karar kargısmda Türkiye. bu suretle 1929 senesindenberi tatbik edil • mekte olduğu eski tarife yerine daha yüksek olan yeni tarife ile pazarlığa girisebflecektir. Türkiyenin 1929 da ilk defa gümrüklarde tam Istiklâ,lini temin ederek tatbika başladığı eski tarifenin bir taraftan millî sanayiin in kişafına, diğer taraftan da buhran karştsmda memleket üctuadiyatını koru • mağa kâfi olmadığı sabit ohnuştur. Hükumet çoktanberi tarifeyi değiştirmeği düşünüyordu. Millet Meclisi encümenlermde gizli bir surette bazırlanan yeni tarife, derhal iktisabı kanuniyet ederek MecKs dasılmadan ve Türk heyeti murahhasan Londraya hareket etmeden evvel mevkii mer'iyyete kon muştur. Tari£elerin tezyidi meselesi mahrem tutulduğu için eski tarifenin tatbikm dan evvel olduğu gibi ecnebi memle • ketlerinden ithalât yapıiarak »pekülâsyonlara kalkışılmasma meydan verfl • memiştir. Filvaki yenî tarife yüzünden gafil bazı ithalât tüccarlan müşkülâta düşeceklerdir. Fakat yeni tarifenm heyeti umumiyesi itibarile dahil! piyasaya menfi tesiri pek az olacaktır. Yeni tarife Türkiye fle elyevm ti caret muahedesi veya kilâfı bulunan memleketler muvaredatma şamil olmadığı içm, ba ib'lâflar hükümden sakıt olmadıkça, yeni tarifenin tesirleri hissolunmıyacak derecede mahdut kalacaktır. Yeni tarifenin kıymeti ithalâtı tahdide matuf olmaktan ziyade Londra ikbsat konferansmda bir pazarlik ve silesi olarak kullanılabilmesindedir. Ticareti dahiliyede mahzurlan gö • lüldüğü ve modem kanunlarla kabili telif olmadığı icin oktruva resmi kaldı • nlmış, buna mukabil, Belediyeler ih tiyacm: karsılamak üzere, yükseltilmiş ıar:ft!ere yüzde 10 nübetinde bir munzam resim vazedilmistir. Bu munzam resim hasılâh oktruva varidatı naza n dikkate alınarak muhtelif yerlcre niifu« kesafetine göre taksim olunacak • tır. Bu sistem Istanbul ve tzmir gibi büyük şehirler Belediyelerinin varidahnı azaltacak, küçük şehirler ise bundan daha ziyade müstefit olacaklardır. Yeni tarifenin nisbetleri eskisine nazaran oldukça yüksektir. Fakat hükumet azamî tarifeyi derhal tatbik edecek değildir. Bu tarife »anayiin derecei himayesi ve hayat 'pahalıhğı gözönünde tutularak tat • bik olunacaktır. Türk sanayiinin inkişafı için daha bir müddet bazı nim mamul ve iptidaî maddeler itha • line ihtiyaç olduğundan bu mevat eski seviye üzerinden hatta kısmen daha dun bir resme tâbi tutulmuş lardır. Ipek mensucatı gibi çok te kemmül ve inkişaf etmiş sanayi gümrük resimlerile himaye edilmiştir. Türkiye tam manasile kendi kendine yetme siyasetine taraftar bir devlet telâkki olunamaz. Nitekim İktısat Vekili Celâl Beyefendi de ilk fırsatta tahdidatı hazırayı tekmeleyeceğini resmen beyan etmiştir. Fakat mem lekeiin yalnız ziraî bir memleket olarak kalması da arzu edilmiyor. Bunun için inkişaf şeraiti müsait olan sanayie ehemmiyet verilmek tedir. Türkiyenin son günlerdeki iktı sadt hâdiselerinden biri de 670 kilometroluk Sıvas Erzurum hattının bir Türk sermayedar grupuna .hale edilmesidir. Şimdiye kadar ecnebi sermayedarlar bu işleri deruhde ederler, mşaatı Türk müteahhitlerine yaptırırlardı. Bu suretle şimdiye kadar 1713 kilometroluk hat yapılmıştır. Bu miktar 1934 te yeni inşaat ile 2319 kilometroya iblâğ edilecektir. Bütün bu inşaat devlet hazinesin den muntazam tediyat ile başarılmış ve eski imparatorluk zamanlarında olduğu gibi ecnebi istikrazına müracaat olunmamıştır. Ecnebi, bilhassa Amerikan mütehassıslar, memleketin iktısadî birçok teşkilâtını ıslah ile meşguldürler. Bu mütehassislan hükumet getirt mişttr. Ankarada İktısat Vekâletinin merkez teşkilâtını ıslah etmek üzere gelmiş olan iki Amerikalıdan maada Gümrük ve tnhisarlar ve Devlet Demiryollan teşkilâtını tetkik et mekte olan mütehassıslar peyderpey raporlarını vermektedirler. Amerikadan celbe<lilen petrol ve altın mütehassısları da Mardin ve Kağızman taraflarına giderek Şarkî Anadolunun bu tabiî servet membalarınd'an sürati mümküne ile istifade imkânlarını araştırmaktadırlar.> f Bu akşamki program^f ANKARA: 12,30 gramofon • 18 salon orkestra* n: Urbini (Mirkalabohemienne), Elis (Misterkinder), Grumbach (Arab«s), Ziehrer (Weaner Madlen) 18,45 alaturka saz 19,45 dans musikisi • 20,15 ajans haberleri. İSTANBUL : 18 gramofon 19 alaturka saz (hânımlar heyeti) (Ülkü, Eliza, tnci) 20 alaturka saz (Osman Pehlivan) 20,30 alaturka saz (Müşerref Hanım)21,30 gramofon 22 ajans, borsa haber leri, saat ayarı VİYANA: 18 sarkı, keman ve piyano fle kon * ser 18,55 muhtelif konferanslar 19,35 plâklarla Danimarka musOcisinden parçalar 20,10 konser 20,40 havadisler 20,45 konsere devam21,10 tiyatro 23 havadisler 23,15 dansing BÜKREŞ: 18,05 radyo orkestrası • 20,05 kon • ferans 20,45 plâklarla : (Madam Batarflay) Puccininin operası. ' BUDAPEŞTE: 18,05 şarkî konseri 19,20 gramofon plâkJan 20,05 muhtelif 20,45 skeç • 21,30 muhtelif 21,45 opera orkestrasınm konseri 23,15 havadisler ve tsigan orkestrası. VARŞOVA: 18,20 muhtelif solo konserIeri19,20 konferans • 19,40 senfonik konser • 23,05 dansing. ROMA: 22,20 muhtelif muslki parçalan 23,05 dansing 24 havadisler. Çiftçi fırkası lideri Stambuliski Çar Ferdinandı atlatarak cumhuriyeti nasıl ilân etmişti? ı Stambuliski Stambuliski, üç »ene hapisten sonra, önüne çıkan bu vaziyette, elini atsa iktidan yakalıvacak gibi bir fırsat sezmekte gecflonedi. Krahn emriüe oraya gelmi» olduğu nu unuttu, bozgun alaym basına geçti ve Radomirde bir beyanname neşrederek: « Cumhuriyet ilân ettim! Şimdi, Sofya üzerine yürüyünüz!» emrini verdi. Filvaki bu muvakkat cumhuriyet u zun sürmedi, sözde kaldı. Bir taraftan Sofya müstahkem ku • mandanı ve Makedonya komitasmtn «üçler» inden biri ceneral Protekerof, asiler üzerine yürüyerek, diğer taraftan da mütareke yapdmca, perişan tabur • lar, dağıldı. Tekbaşma kalan Stambuliski de Sofyava kaçmağa, bir arkadaşınm evinde gizlenmege mecbur oldu. Fakat bu hâdiseden biraz sonra, müttefiklerin tazyikile, Çar Ferdinant bir vagona bindirilerek Bulgar hudutlarujdan dışan ahlınca, korkunç demagog, halkm nehirler gibi taşan hoşnutsuzluğunu, şiddetli nutuklarla kanalize etmeğe baslıyarak, yuvarlanan Radoslavof ve Malmof kabinelerinin cesetlerine basa tepe, tekrar meydana fırladı ve meydana çıkmasile beraber bir sıçrayısta bos kalmıs iktidar sandalyesmi kaptı, canavar pençesi kmde kavradı. Bir hamlede, kabine reisi ohnuştu! tşte, harp sonrası Bulgaristanda, Stambuliskinin siyasî hayata girmesi, böyle basladı. Bu serait içinde hükumeti zatpetmiş bir adamın, harpten mağlup çıknns bir memleketm panik havası içinde, evvelâ Ferdinandm enkaz haline getirdiği bir tahta oturmus, genç kralı hiçe sayarak, sonra, azçok haro taraftarlığı etmiş burjuva fırkalan tahkir ederek, ve bilhassa istmat ettiği köylü yığınlarının bilgisizliklerini, memnuniyetsizliklerni, sıkmtı lannı kullana kullana, nasıl «lâ yüs'el amma yePal!» bir çiftçi diktatörlüğü kurmus olacağını tahmin etmek müş • kül değildir. Devam edecek Bugünkü müsabakalar Birinci sahifeden mabat Bulgar zabitlerinden mürekkeptir. Bu müsabakalar münasebetile bu • gün Taksim stadyomundaki bütün müsabakalar tatil edilmiştir. Bulgar zabitleri dün müzeleri zi yaret etmişlerdir. 6alatasaray • Fenerbahçe atle tizm müsabakası tehir edildi Bugün Fenerbahçe stadyomunda Galatasaray Fenerbahçe atletleri arasında atletizm müsabakalan yapılacaktı. Bu müsabakalar gelecek cumaya tehir edilmiştir. Gelecek hafta bu müsabakalardart''evvel Fenerbahçe kulübünün tertip ettiği bü yük eşya piyangosu da halüın huzurunda çekilecektir. Fenerbahçe kulübünün Slâvya takımını şehrimize davet ettiğini yazmıştık. Bu takımla malî şeraitte anIaşılamadığı için SlsVyanın gelmesi akamete uğratnıştır. Düşman ordusuna çsrptıktan sonra feri tepen askere karşı set gibi dikile • eefi zannedflen Stambuliski, Knajevo ierismde Radomirde perişan taburkra rasladı. Kendine mahsus ayak takımı lehçe • »ile, onlara, evvelâ disiplinden, ordu HP ehernmiyetinden, mütareke akte • dfleceğmden bahsetti ve sözlermin *ononda, siddetK bir kumandan tavrile: « Asker! Cepheye dön!» emrini verdL Aaker, birdenbire nereden çıktığını bjhnediği bu adamm, ne demek iıtediğini de anlamıyor gibiydi. Şaskn şaşkm bakmarak: « Cepheye mi Niçin Harp bitmedi mi?...» Diye soruyordu. Asilerin elebasdan, harp ceohesin d* ffösteremedikleri bir şecaatle, Sofya üzerine yürümek, paykahttan geçip evvelâ mes'ulleri temizlemek, ondan sonra köylerine, evlerme gitmek istiyor • lardı. izmirli Vehap, Fenerbahçeye giriyor Futbolcularımızla beraber Rusyaya gitmek üzere tzmirden beş fut bolcü gelmiştir. Bunlar, Altaydan Vehap, Şükrü, Göztepeden Fuat, Altınordudan Sait ve Sabahattin Bevlerdir. Vehap Bey, îzmîr mmtakası fle alâkasını kesmiş olduğundan bu rada Fenerbahçe kulübüne girecektir. Izmir üzömlerine fiat kondu tnhisar idaresi tarafından bu se ne mübayaa edilecek Izmirin misket üzümlerine şimdiden fiat takdir olunmuştur. Misket üzümün kantarına 245, s<yah üzümün kantarına 185 kurus fiat konmuştur. Burnova mmtakası bağcıları bu fiata itiraz etmektedirIer. Çünkü geçen seneki fiat 300 ve 240 kuruştu. Burnova bağcıları, Emiralem, Karşıyaka, Buca, Seydiköy, Cumaovası, Kemalpaşa, Ulucak, Pınarbaşı bağcılarının da iştirakile toplanacak ve bu fiatın arttınlması için karar verecek ve teşebbüste bulunacaklardır. Mıntaka kongresi tstanbul mmtakası senelik kon gresi bugün öğleden evvel saat onda Halkevinde toplanacaktır. Izmitte köy muhtarları için kurs açıldı Son yagmurların istanbula verdiği zararlar Son günlerde yağan şiddetli yağmaurlar ve düşen dolular mevsimlik mezruata, bilhassa meyvalara çok zarar vermiştir. Mıntaka Ticaret müdürlüğüne de bu zararlar hakkında malumat gelmeğe başlamıştır. Bil • hassa kavun mahsulünün yarıdan fazlasınm harap olduğu bildirilmektedir. Yağmur ve fırtına yalnız Istanbul mıntakasında değil, memle ketimizin diğer taraflarına da b;r takım zararlar vermiştir. Ziraat Vekâleti Meteoroloji Enstitüsünün günlük hava bülteninde, fasılalarla ya ğan yagmurların Izmir civarında bilhassa kaysı ağaçlannın bir kısım meyvalarını döktüğü ve Manisada üç buçuk saat süren fırtınanın d°a harman ve meyvalara zarar verdiği kaydolunmaktadır. Rus Sefiri sporcularımıza ziyafet verdi Rus sefiri Suriç Yoldaş dün ak • şam Biiyükderedeki sefaret bina sında Rusyaya gidecek sporcuları mız şerefine bir ziyafet vermiştir. Ziyafette Vali Muhittin, Vali muavini Ali Rıza ve H. Fırkası vilâyet idare heyeti reisi Cevdet Kerim Beylerle sporcularımız hazır bulun • muştur. Lehistanda Türk dostluğu Varşova (Hosmî) Tarihî TurkLeh dostluğtmu anutnuyan Varşova Ünivershe gençliği bundan iki yü evvel «Türkiye dostlan mahfili» adüe bir mahfil kurmustur. Mahfil Genç Türk ve Leh cumhuriyetlerinde eski dostluğu tekrar ihva etmeği kendisine gaye olarak kabul etmiştir. Mahfil mensupları Türkiyeyi tanıt mak içm, raporlar nesrettirmek, kon ferans ve münakaşalar hazırlamak, Türk dilîni ö^retmek üzere çahşmaktadırlar. Mahfilin simdilik Varşova yüksek mektepler talebesile hariçten 30 azası vardır. Mehafil geçen marttanberi, altı konferans tertip etmiştir. Bnnlar arasmda en çok muvaffakiyet kaza nan Şark fenleri mektebi türkçe pro fesörü M. Dr. Zajaskovskinin «Türk dili inkılâbı» mevzulu konferansıdır. Bu konferans Şark Enstitüsünde verilmis, bütün kulüp azaları ve Türk dostlan hazır bulunmunlardır. Mahfil Türk Darülfünun» gençliğile doğrudan doğruya miinasebat peyda etmekle Türkiye ve Türkleri daha iyi tanımanın mümkün olacağı kanaatin dedir. Bu maksatla temmuz veya ağustos aylarmda Türk dostu Lehliler Türkiyeyi ziyarete gideceklerdir. Ticaret Odasında dönkö içtima Ticaret Odası meclisi dün akşam üzeri toplanmışhr. Mecliste, geçen içrimam zabıtlan okunduktan sonra, Odanm nisan 933 hesap hulâsalan ve müfettişlik raporu, mayıs ayma mahsus hesap mizanı ile buna dair rapor ve Ticaret borsasının kânunusani ve şubat hulâsai hesabiyeleri tetkik edilmiştir. Denizyolları işletme kanunu mucibince teş«kkül eden takdiri kıy met komisyonuna Süat Kara Osman Beyin, Adalar kazası veraset ve intikal vergisi takdiri kıymet komisyonu azalığına Enver Beyin, Gümrük tarife komisyonuna da Hacı Recep Beyin intihaplarına dair idare heyeti kararlan tasd'ik edilmiştir. Oda aidatının cezasız tahsil müddeti eyIule kadar uzatılmış ve idare heyetine gelen bir iki sual hakkında hazırlanan kararlar tasvip olunmuştur. Oda idare heyeti 1933 Oda bütçesinin üçüncü neşriyat faslına üçüncü madde olarak 1000 Iira daha tahsisat koymağa karar vermiştir. Lulfinin yerine Tevfik götürülmelid.r Rusyaya gidecek futboîculardan Galatasaraylı Lutfi ve Beşiktaşlı Feyzi Beyler, kendilerine ait bazı hususî sebeplerden dolayı bu seyahate iştirak edemiyeceklerdir. Bu ik müdafaa oyuncuiunun kafileden aynlması futbol takımımızm bilhassa müdafaa hattını zayıflatacaktır. Bu oyuncuların yerine Galatasaraydan Tevfik Beyle diğer bir muavin oyuncunun ahnması çok muvafık ola • caktır. Tevfik, geçen defa da Rus yaya giden kafilede bulunmuş ve oradaki canlı fedakârane oyunile temayüz etmişti. En iyi müdafaa oyuncularımızdan biri olan Tevfik Beyin böyle mühim bir futbol temasında unutulması kat'iyyen doğru değildir. tzmitte köy muhtarları kursanda ders okutulurken... tzmit «Hususî» Şehrimiz Halkevi tarafından açılan ve üç gün devam eden köy muhtarları kursu nihayet bulmuştur. Kursu Vali Bey bir nutukla açarak Cumhuriyet muhtarlarından bek • lenen işleri anlatmıştır. Bundan sonra muhtelif hatipler tarafından, cumhuriyet ve inkılâp mefhumları, okuma yazma işleri, temizlik, sağhk, ziraat ve sair şeyler hakkında dersler verilmis, muhtarlar bunlar dan çok istifade etmişlerdir. Kursta gösterilen dersler tahedilerek koylüye dağıtılacaklır. Bu?a Halkevi köycülük subeai durma dan çalışan ve takdir edilmeğe değer faaliyct eserleri gösteren bir tesekküldür. Fransanın üç ayjık kontenjanı Fransa hükumeti 1933 senesinin temmuz, ağustos ve eylul aylarına mahsus ziraî kontenjanını tesbit etmiştir. Fransa hükumeti bu müd det zarfında memlekete ithal edile cek yumurta miktarını 10 bin kental olarak tahdit etmiş ve bünun dörtte birini de şarkî ve merkezî Avrupa devletleri için ayırmıştır. Bu listede memleketimizi alâkadar e den diğer maddelerin üç aylık umumî ko*ntenjan miktarları şöyledir: Arpa; 225 bin kental, elma, armut: 31 bin kental. diğer meyvalar: 117 bin 500 kental, taze sebzeler: 17,600 kental. TEŞEKKÜR Refikamın muptelâ olduğu müzmin apandısiti teşhis ve ameliyatını buyük bir muvaffakiyetle icra eyliyen Dr Operatör Orhan Abdi Beyefendiye en derin hissi yatı şükran güzaranemın arzına ve tahtı tedavide bulunduğu müddetçe tedavısine büyük bir ihtımam sarfeden Dr. Veliyittin ve Muzaffer Beyefendılere de en samimi teşekkurlerimi takdinT> muhterem gazetenızin lütufkâr d^iâletini rica ederim. Muallim: M. Sabri isviçre tütön resmini arttırdı tsviçre hükumeti tütün ithalât resmini arttırmıştır Üsküdar Hâ!e slnemasında DUDAKURDAN GÖKÜLE 'la GUSTAV FRÖL'H r en dün\a bavadı leri Uuhulıye 15 kuruş