Cumhuriyet Ya hurriyet, Ya ölüm! Yazan: ALl HAC1 Dil anketi = 81 inci liste Ankara 3 (A.A.) T. D. T. Cemiyetinden: Karsılıkları aranacak arapça ve farsça kelimelerin 81 numa ralı listesi sudur: 1MUGALÂTA 8MUStBET 2MUĞLÂK 9Mutabakat 3MVKAVELE 10MVTALÂA 4MUKAYESE SMUKTEDlR 11Mutavaat 12MÜNAFIK 6MUKTEZA 7MUHACİR 13MUVAZAA muhaceret 14MUZAT c Haziran 1933 İngiltere ile ticaretimiz Ithalât ve ihracatımızda husule gelen mühim tebeddüllerin sebepleri nelerdir? lığını ilâve ettiğimizde ihracatımız takriben 1,230,000 lira gibi bir kıymet iktisap eder ki, tngiliz istatistiklerindeki kıymetin dunundadır. Bu fark ta Türkiye ile tngiltere arasmda yolda bulunan emtia kiymetlerile kabili izahtır. İthalâtımızda da tarafeyn ista • tistikleri buna benzer uf ak f arklarla mutabakat arzetmektedir. Fakat sunu da itiraf etmek lâzımdır ki, bu mukayeseler nihayet sırf nazarî ma hiyette olup, tngiltere gibi transit ticaretinin mühim rol oynadığı bir memlekette böyle üç aylık gibi kısa devreler için yapılan mukayeselerle nihaî hükümler verilmesini <îoğıu bulmayız. Patrikhane Eksarhane kavgası Istanbulun bir deniz kenarında Sultanın sarayı, başka bir kıyısında da, Hazreti İsa namına kurulmuş başka bir sarayın koskoca haçı göze çarpardı! ı Apollon takımile Yapılacak maçlar Yunan takımile ilk maçı Beşiktaş yapacak Yunanistanın en kuvvetli kulüplerinden biri olan Apollon takımmm şehrimize davet edüdiğini yazmış tık. Apollon takımı önümüzdekî perşembe günü Atinadan şehrimize gelecek ve cuma günü ilk maçmı Beşiktaş takımile Taksim stadyo • munda yapacaktır. Bu münasebetle cuma günü Taksim stadyomunda yapılması mukarrer lik maçları tehir edilecektir. | Apollon takımı ikici maçı da pazar günü ayni sahada Galatasaray takımile oynıyacaktır. Apollon takımile yapılacak bu iki müsabaka, çok enteresan olacaktır. Apollon, bundan bir müddet evvel tzmire davet edilmiş ve orada müteaddit müsabakalar yapmıştı. Şimdi ayni takimın tstanbulda da tstanbulun birinci sınıf takımlarile oy • naması, tzmirle tstanbul arasındaki futbol vaziyetinin mukayesesine imkân vereceği gibi gerek Galatasa rayın ve gerek Beşiktaşın hakikî kuvvetlerini de ölçmeğe yardım e decektir. Lik maçlannda oynıyan takımlakabiliyetlerini bir çok n n hakikî sebeplerden dolayı anlamağa imkân olmadığından, bu maç bu hususta bir miyar olacaktır. Apollon takıımnm şehrimize gelmesi, futbol meraklılanna güzel bir futbol haftası hazırlamış olacaktır. Vefa kulübü de, cuma ve pazar günleri Apollon maçlanndan evvel, kurtuluş ve Pera kulüplerile maç yapmağa hazır olduğunu Taksıtn stadyomu idaresine bildirmiştir. Bu maçlarm da alâka ile seyredileceği şüphesizdir. Güres Federasyonundan: 1 Macar B. Vasutaş kulübile yapılan mukavele mucibince ağustos zarfmda bizim takımımız da Peşteye, Pra| ve Viyanaya kadar bir güreş lurnesi yapmak suretiie Macar takimına iade' ziyaret edeceklir. 2 Temmuz zarfında bir ecnebi güreş takımmm daha tstanbula davet ed:'rpesi kuv\et!e rmıht«me(dir. 3 Turneden avdeti tnoteakıp Bal kan gnre» scmpiyonası gene İstanbulda 7*pılacakttr. 4 Bu mühirîi müsabakala>'a ba • zirlanmak idn C. H. F. nm Beyoğlu mckezrnde pezpr, salı ve perşembe günleri saat 17 den itibaren an^renmanIara sıkı bir sekilde devam edileceğinden tecrübeli gi"«şcilerin bu idman Iara muntaztm divamlan lÜ7umu ve devaır etmiyeırlerm sonradan vâki olacak iddial»nnın dinlenmiyeceği eherr miyttle tebıiğ oiunur. Yeni karşılıklar Liste: 72 TEAMÜL: Görenek, TAARRUZ: İllşme, takılma, sataşma, çatışma, TACIZ: Sı kıntı verme, kut sıkma, TADİL: Iki yani bir etme, değiştirme, TASARRUF. kul lanma, dılediğini yapma. arırma, saçıp dökmeme, TASAVVUR: Anda tasarlama, andan geçirme, kurma, TASDIK: Gerçektır deme, TASMIM: Dönmeme, yapacafım deme, TASNİF: Böluk bölük ayırma, TASVİR: Dallandırma, budaklandırma, kılık yapma, TATBİK: Uydurma, uydurulma, karşüaştırüma, uygun olduğuna bakma, TATMIN: İnandırma, TAZAMMUN: Içlne alma, TAZIYE: Sözlerle oyalanma, başınız sağ olsun deme. Eyüp 36 ıncı mektep muallimi İ. Hakkı *** Liste: 73 Fenerdeki "Rum Patrlkha nesne meşhur acılmaz "Vapısı dı. O zaman, henüz Bulgarhk, isti fade olunabilecek kadar kuvvetli bir alet manzarası göstermediği için, Ruslarm emellerine en iyi hizmet eden teskilât, Fener teşkilâtı ve binaenaleyh Ruslar da, müstakil bir Bulgar kilisesi yapılmasına muhalefetin yardımcısı idi. Fakat her seye rağ • men, bir kere uyanan Bulgarlar, istiklâle götüren Yunan örneğinm yakasını bırakmadılar. «Kilise de kilise!» diye bağirmağa v e ruhanî istiklâl savasına atıldılar. *** 1833 senesinde idi ki, uyanış hareketini başladığı ayni yerden, gene Makedonyadan ilk dini siyasi hareket başgösterdi. Usküp şehrindeki Bulgarlar, Babıâliye müracaat ederek, kendilerine bir Bulgar piskoposu verilmesi talebinde bulundular. Bu talep reddedildi. Fakat ret cevabı, arzuyu siddetlendirdi ve Üsküp Bulgarlarını Ttrnova Bulgarlarının tesebbüsü takip etti. Bu da, reddedildi. Dokur sene, böylece, yeryer, Bulgarlann kendilerine vaız için Bulgar papazı iatemeleri ve Babıâlmin de Feneırin ve Ruslarm tesirile bu talepIeri redetmesile geçti. Fakat ilk tesebbüstcn dokuz sene sonra, Ittanbulda o zaman sayısı yirmi bini bulan Bulgarların ve onlann başında çahşanlann gay retlerile, ilk muvaffakiyet elde edüdi. Osmanlı Imparatorluğunun, hatta payitahtında, bir Bulgar kilisesi açılmasına müsaade ettiler. Bu, kısmen, Babıâli hizmetinde sadakatle çalıştığı söylenen ve 1832 de Sisam beyi tayin edilen bir Bulgarın, «Bogoridi» Beyin muvaffa • kiyeti idi. Bu adatn Babıâlinin ileri gelenleri üzerinde isliye işliye, nihayet, onlan bir Bulgar kiİisesi aemak fikrine yanaştırmış ve bkaz zayıflamağa başlıyan Rus müzaheretini bitaraf hale koyduktan sonra sarayı da ikna ederek ilk muvaffakiyeti kazanmıştı. Hidüe, aleüde bir kilise açılması şeklinde telâkki edilecek derece de basit değildi. O zamana kadar Rum kilisesinde, Rum papazımn terbiyesine verilen Bulgar, bu kilisede, kendi papazının terbiyesine geçecekti. Nihayet Babıâliye prensip olarak bir kiliseyi açtrrmağa muvaffak olduktan sonra, birçok kiliseleri açtırtmağa na mâni tasavvur oluna • bilirdi? Hâdisenin ehemmiyeti şunda idi ki, tstanbulda müstakil bir Bulgar kilisesi açılmakla, Bulgar milletinin, ruhanî sahada tekrar dünyaya geldiği artık resmen ilân olunuyor demekti. (devam edecek) ICAP: Gerek, ICAR: Kiraya verme, ICAT: Yoktan var etme, IHANET: Alçak görme, IHMAL: Boşlama, kendıni bırakma, İyi olmasına ozenme, IMAN: Inanma, INSAF: Acıma, INSAN. Adam, IZAH: Belli etme, açık anlatma. Eyüp 36 ıncı mektep muallimi I. Haklu • ** Yüzlerce sene Osmanlı hakimi yeti altında kaldıktan sonra, Yuna nistanm, bilhassa Fener Patrikha nesinin, Yunanhlık fikrini sağlam tutmağa ve yaymağa çalışan büyük teşkilâtı ve ancak p&paz kafalarının düşünüp bulabileceği entrikaları »ayesinde dirildiğini gören Bulgarlar, bir kere uyandıktan sonra, istiklâllerini kazanmak için, yeni bir usul keşfine kalkmadılar: Bir kere tecrübe edilen ve muvaffakiyeti görülen yola saparak Eksarhane müca • delesine basladılar. Rum kilisesi, yıkılan bizansın, ruhanî sahada ve papaz kıyafetinde, bir sembolü idi ve Bizans çöküp gitmis olmakla beraber, Bizans fikri bu sembolün ruhunda yaşamakta !di. Yunan devleti, on dokuzuncu asrın ilk rub'u sonunda istiklâl kazanmakla bçsaber, o tacihten evvel de, Fener kilisesinin hüviyeti ve teş kilâtı içinde, siyasî bir. mefhum oIarak, mevcut gibiydi. D:ğer taraftan, Rum Patriği, yalnız ortodoks Yunanlıların değil, Yunanlı oltnıyan ortodoksların da dinî hakimi idi. tmparatorluğun Türk milletin • den başka her milletin temayüllerine hiirmet eden Osmanlı siyaseti, bu ruhanî reise, imparatorluk hudutları içind'e, içtimaî ve hukukî birçok meseleleri dinî asıllara irca ederek, asıl devleti ikinci plâna atan hakikî devlet imtiyazları vermişti. Istanbulun bir deniz kenarında, sultanın sarayı vardı. Ayni sehrin başka bir kıyısında, Hazreti tsa namına kurulmuş başka bir sarayın koskoca haçı göze çarpardı! Tarihte kısaca «Fener» diye adı kalmıs olan bu sarayda oturan Yunanlı bir patrik, devletin milyonca tebaasına, kendi teşkil ettiği heyetlerin ahval ve icabata göre verdiği hüküm ve kararlan, zangoçtan piskoposa, piskopostan baspisko posa ve «ferece derece metropolide kadar yükselen, resen ve yalnız kendi iradesile tayin ettiği kadrosile, icra ettirirdi. Asıl devlet, bu hükümlerin iyi tatbik edilip edilmediğine nezaret eden jandarma vaziyetinde idi. Tabiî kilise mukaddes yer ve papaz d a doğrudan doğruya Allahla * ve yahut onu yerinde bulamazsa peygamberle temasta fevkalbeşer bir mahluk olduğu için, cismanî devlet, yani Osmanlı devleti, ruhanî ülkeye, yani Fener Patrikhanesine, asla tecavüz edemezdi. Tecavüz edemediği içtn de, en kuvvetli sefaretlerin bile istifade edemiyecekleri kadar hudutsuz bir masuniyet havası içinde ve Osmanlı devl*tinin öz topraklan üstünd'e, hatta devlet temellerini yıkabilecek mahiyet gösteren nekadar tedbir ve tertip varsa, hepsine, rahatsız edilmek korkusu olmaksızın, başvurmak kabildi. İşte bu sayededir ki, Fener Patrikhanesi, bir taraftan Yunan devletinin ihyasını millî ve ana gaye edinmiş faal bir organizm halinde çalışırken, teşkilâtının bir kısım çarklarını da millî benlikleri uyuşmuş ve Yunanlıhktan hariç ortodoksIarı, ezcümle Bulgarlan, Osmanlı devletinin gafletinden istifade ederek, Yunan davasına kazanmak, yani Yunanlılastırmak yolunda isletti. Ve bu yüzdendir ki Bulgar millî hareketini vücude getiren öncülerin müstakif v e millî bir Bulgar kilisesi vücude getirmek teşebbüsleri de, Osmanlı hükumetinden ziyade Fener Patrikhanesinin en şiddetli muhalefet ve mümanaatine maruz kal I İCAP: Yolunda yapma, İCAR: Kiraya verme, İCAT: Yeniden çıkarma, fflANET: Penalık etme, yolsuz alçatma, İHMAL: Boşlamak. İHTIMAM: Ozden bakma, İMAN: Inanmak, INSAF: Tartılı, dcğru yapış. İNSAN: Duygulu, düşünceli adam, IZAH: Açma, anlama. Anadolukavağı 42 inci mektep muallimleri • •• Liste: 74 MEFAHİR: Kendisile ögrenilecek gi dışlar, MEFHUM: Anlaşılan, anlasümı?, MEFTUN: Şaşa kalmış, MEHCUR: Uzaklaşmiî, ayn düşmüş, bırakılmış, unu tulmuş, MEHTAP: Ay aydınlığı, MEKTEP: Bilgl yurdu, MEKTUP: Yazılmış yazı. MELEK: Gök eli, MELFUF: Sarılmış, devşlrilmiş, MELHUZ: Ana gelen, MENFAAT: Yarar, yey, MENFUR: Kendisinden ür külmüş, kaçılmış, iğrenilmis, sevilmiyen, MENETMEK: Bırakmama, caydırma, savma, durdurma, MENŞE: Çıktıgı yer. Kyup 36 ıncı mektep muallimi I. Hakkı *** MEFAHTR: Öğüntüler, MEFHUM: Anlaşılnuş, MEFTUN: Vurgun, düskün. MEHCUR: Ayn düşme, uzak kalma, bırakılma, unutulma, MEHTAP: Ay aydınlığı, ay jşıgı, MEKTEP: (Türkçede kalabüir) okunma evi, bilgi yurdu, MELFUF: Baglanmış, devşirilmiş, eklenmis., bitiştirilmiş, MELHUZ: Ussa gelir, olabüir, yakın görünür, düşünülebilir. MENFUR: İğrenç, tiksini len, MEN: Yasaklama, durdurma, caydırma, geçirme, MENŞE: Çıkılan yer, kişinin içinde yetiştiği yer. *•• tngilterenin 1933 senesinin ilk üç ayına ait ithalât ve ihracatını gösteren istatistikler geçen senelerle muka yeseli olarak intişar etmiştir. İngiltere ticareti hariciyesinin menşe ve mahreçlere göre inkısamınd'a husule gelen tahavvüller, bir taraftan tngilterenin malî siyasetindeki değişikliklerin, diğer taraftan gerek tngiltere, gerekse diğer memleketler tarafmdan altın esasının bırakılmış olmasının neticelerîdir. 1933 senesinin ilk rub'u zarfında İngilterenin umum ithalâtı 159,2 milyon İngiliz lirasma baliğ olmustur ki bu yekun 1932 senesinin ayni c devresine nazaran r 18 derecesinde noksandır. İhracat ise 92,3 milyon sterlinden 89,7 sterline düserek ^ 3 kadar tenakus etmiştir. İngilterenin Türkiye ile olan mübadelâtında dikkate sayan temevvüçler göze çarp maktadır. 3 aylık 3 aylık ihracatımız Ithalâtımız (bin rterlin hesabile) 1913 te 1.319 1,57' 1929 da 539 631 1932 de 316 382 1933 te 165 414 Üç aylık istatistiklere bakarsak anlariz ki, 1929 senesine kiyasen 1933 te Ingiltereye ihracatımız T70 derecesinde, ithalâtımız ise %35 nisbetinde düşmüstür. tthalâtımızdaki azalışın sebebini memleketimiz ahalisinin iştira kudretindeki zâfında ve son senelerde tarafımızdan vazedilen tahdidatta aramak lâzımd'ır. İhracatımızdaki tenakusa gelince, 1933 ilk üç aylık irnracatımızı bir milyon 138,000 Türk lirası olarak tesbit etmişlerdir. İngiliz istatistikleri ise 165,000 sterlm yani beher fngiliz lirası 720 kurus hesabile bir milyon 188,000 lira göstermektediır. İngiliz istatistiklerindeki kıymetler sigorta ve navlun gibi masraflan da ihtiva etmektedir. Halbuki, bu masraflar Türk istatistiklerindeki ihracat kıymetlerinde dahil değildir. Türk istatistiklerindeki rakamlara %8 kadar tutan bu masraflar karşı İncirlerimize mevzu ağır resim tngilterenin döminyonlar ve müstemlekelerle yaptığı Ottava itilâfı tngiltere ticareti hariciyesini imparatorluk eczasindan olan memleketler üzerinde toplamak maksadile aktetmiştir. Maalesef, bu itilâfnameye fncir gibi en büyük müstahsili ve ihracatçısı memleketimiz olan bazı maddeleır de ithal edilmiştir. tngiltere ithal ettiği incirlerin hemen kâffesini Türkiyeden almaktadır. Ottava itilâfı mucibince incirlerimizin beher 50 kilosundan 10,5 şilin gütnrük resmi istifa edilmektedir. Her hangi bir yanlışlıkla ihdas edilmiş olan bu ağır resmin indirilmesi için Londra lA^nferansında yapacağımız temasiardan istifade etmemiz lâzımdır. Esasen Ottava itilâfının beklenilen neticeleri veremediğini gören tngiliz efkâri umumiyesi bu hususta ademi memnuniyet izhar etmekte, matbuat ftilâfnameden doğan zararlara ehemmiyetle temas etmekte olduğu için, vaziyeti hazıra incirlerimize mevzu resmin indirilmesini terviç ettinneğe pek müsait bulunmaktadır. Bugünlerde Londraya gidecek olan heyeti murahhasamızın bu müsait variyetten azamî surette istifade edeceğinden emin olabiliriz. HAYRETTtN ŞÜKRÜ Tecrübeli giireşçilere Fransanın kontenjan kayitleri ve ihracatımız Fransanın haziran, temmuz ve ağustos aylarma mahsus kontenjan listesi nesrolunmustur. Listede ihracatımızı alâkadar eden kereste ve yumurta gibi maddeler de vaırd'ır. Fakat kereste olarak memleketimize ayrılan miktar gene hiç mesabesindedir. Halbuki, muhtelif teşeb büslerin müsait surette karşılandığı görülerek, bu sefer kereste miktannın artırılacağı ümit ediliyordu. Yeni kontenjan listesinin tanzimi sırasında Fransız âyan azasmdan ve meb'uslanndan bir grup Ziraat Nazırını görerek tezyidin aleyhinde bulunmuslar, kereste miktannın eski sekilde ipkasım istemislerdir. Yeni liste bu teşebbüsün nazarı dlkkate alındiğını göstermektedir. Beynelmilel t'ıcaret odası kongresi Beynelmilel ticaret odasının 7 inci kongresi 29 mayısta Viyanada toplanmıstı. Kongreye Almanya vâsi sekilde iştirak etmiştiır. Amerika, Fransa, tngiltere murahhaslannm adedi 60 ı geçmistir. Görüsülen baslıca meseleler sunlardır: Para ve kredi siyaseti, fiatlardaki muvaze nesizlik, beynelmilel borçlar, ser maye hareketleri, ticaıet s.iyaseti, istihsal ve mübadele teşkilâtı. Belçikada kontenjan Belçika hükumeti hayvan ve hayvanî mahsulleri kontenjana tâbi tutmustur. Belçikaya öküz, inek, koyun, keçi gibi hayvanlarla süt ve tereyağ gibi mahsulâtı ithal etmek için Belçika Ziraat Nezaretinden müsaade almak lâzım gelecektir. Muhafız GGcü bisikletçilen TOrkiye turuna basladılar Liste : 25 TAALLÜL: Yapmak istememe, engel gösterme, TAAMMÜM: Bütün, her kişi için, TAAMMÜT: BUerek, istiyerek yap ma, TAASSUP: Boşyere danlma, yardım dileme, TAKDİR: Değer biçme, beğenme, TAKDİS: Temlz sayma, suçtan uzak tutma, TAKLİT: Ansalma, TAKRİR: Yer leşirme, yerleştiriliş, varediş, TAKSİT: Parça parca ödeme, ulam ulam ödeme, TAKVİM: İğriyi doğrultma, TALİK: Asma, asış, asümıg, asıntıya bırakma, askıda bırakılış, TAMİR: Düzetme, onarma, kötüyu iyileme, TATİL: Boşlama, boşlanma, iş ve güçten geçme, işletmeme, işletmeyiş, TAZİM: Ululayıs, büyükleyiş, saygılı davranış. Eyüp 36 ıncı mektep muallimi İ. Hakkı *** Seyyar sergi yok İktısat Vekâletinin Seyrisefain vapurlarının birinde bir seyyar sergi tertip edeceği hakkındaki haberler tekziıp edilmektedir. Gerze Türkiye turu yapmak üzere Samsundan seyahate baslıyan Muhafız Gücü bisikletçilen, iki zabit refakatin de olduklan halde dün gece gelerek bugün saat 13 te tneboluya hareket ettiler. Berlîn Ticaret mGmessirmiz KARtLERMIZE KOLAYLIK Berlin ticaret mümessflimiz Nec det Bey Ankaradan gekniştir. Yann Berline hareket edecektir. Aylık abone Husucile vüâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerini munta • zaman kendi adresierine alabfl • mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bu aziz kariierin arzulannı yerine getirmek Szere Cumhuriyet için aylık abone usulü ittihaz etmeğe karar verdîk. Ay • lik abone bedeli yalnız Tıp Fakültesinin nakli (Birinci sahifeden mabait) mektedir. Fakülteye hasredilmek üzere ulahat komitası, evvelki günkü niishamızda da bildirdiğimiz veçhiie Dariil • fünun binasının Tıp Fakültesi için en müsait bina olduğu hakkındaki kana atini Maarif Vekâletine bildirmiştir. Maarif Vekâleti bu hususta, son karannı verecektir. Darülfünun binası Tıp Fakültesine tahsis edildiği takdirde, bazı tadilât görmesi lâzım gelmektedir. Profesör Malşın riyasetindeki komita bu hususu da raporunda Vekâlete bildir • miştir. Bu tadilâtın çok masraflı ola cağı anlaşılmaktadır. Çünkü bina dahilinde bazı mühim değişiklikler yapılması lâzım gelmektedir. Darülfünun binasmın dahilî taksimatı ahşaphr. Bu ahşap aksamın betona tahvili elzem olduffu kanaati hasıl olduğundan Fakül • tenin nakli takdirinde merdivenlerle beraber bütün koridorlar, salonlar kâğir olacaktır. Bundan başka Beldrağa bölüğünde de yeniden asrî bir teşrih bane yaoiJması lâzım gelmektedir. Maarif Vekâleti müsteşan Salih Zeki Bev dün bazı direktifleri hamilen Ankaradan gelerek öğleden sonra profesör ve komita azasımn istirakile Darülfünunda bir ictima yapılmıştır. Bu iç b'mada Vekâ'etin bazı noktai nazar Ian ile fişlerin tetkiki hususu görüşül • müstür. Fakülte reisi ve Darülfünun Emin Vekili Tevfik Recep Bey dün bir muharririm'ze su izahati vermiştir: « Profesörler, hastane müdürleri ve profesör Malşın istirakile toplanan komisyon hastaneler meselesini hal lettiğmden evvelki gün dağılmıştır. Komisyonun nakil islerfle yakıız bu ci hetten alâkası vardı. Fakülte için Darülfünun binasmm muvafık görüldüğünü söylüyorlar. Fakat bu meseleye halledilmiş nazarile bakılamaz. Çünkü a sıl binayı vekâlet seçecektir. Fikrimce Fakültenin hangi binaya nakledileceği mevzuundan ziyade nakil işinin ehemmiyeti büyüktür.» 150 kuruş... tan ibarettir ve tabiî peşin olarak gönderilmek îâzımdır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden kulfetli bir meşgale olduğu için abonelerinin inkıtaa uğramamasını istiyen karilerimizin paralannı idareye vaktinde yeti • ' secek veçhiie döndermekte devam ı etm«'»«ri îktiza edecektir. Halil Nimetullah Beyin dünkü sayımızda çıkan «Türk Budunu» atlı yazısınoTa: Yoktur bende eş olacak. Yoktur bende ön çıkacak. sözleri yanlış çıkmıştır. Doğrusu şudur: Yoktur bize eş olacak, Yoktur bize ön çıkacak. deceğ^i geçen sene Maarif Vekâletine takdim ettiğim raporumda arz ve uzun uzadıya müdafaa etmiştim. Vekâlet, raporumun muhteviyatını ve esasatı nı neşretmemiştir. Binaenaleyh ben de mütaleatımı efkân umumiyeye arze demiyeceğim. Zaten bu nakil meselesi memleketinizde yeni bir şey değildir. Bu iş on senedenberi düşünülmüştür. Bu raya ilk geldiğim zaman da bütün te mas ettiğim şehsiyetler Fakültenin nak linde çok isabet olacağını söylemisler • dir.» Liste: 76 İNHİSAR: Bir elde kalma, sınırlama, İNKILÂP: Değişme, dönme, başka kalıba dökülme (girme), İN'İKAT: Düğümlenme, baglanma, kurulma, toplanma, İNTİBA: Basılma, anda toplanma, İNTİHAR: Kendlni öldürme, kendine kıyma, İNTİKAM: Öçalma, acı çıkarma, İNTİSAP: Sokulma, yanaşma, girme, baglanma, İNTİŞAR: Yayünug, dağılmış, üreme, İNZIBAT: Toplu tutma, düzgünleştirme, «usturma, İNZİVA: Köşeye çekilme, kenara oturma, kimse ile düşüp kalkmama. Eyüp 36 ıncı mektep muallimi İ. Hakkı Profesör Malş ne diyor? Profesör Malş ta kendisile görüşen muharririmize şunlan söylemiştir: « Fakültenin nakli meselesinde binaya ait tavsiyelerimizi Vekâlete bü dirmekle işimiz bitmiş değildir. Şimdi meşgul olduğum iş yalnız fişlerin tetkiki değildir. Burada teşrinievvelin so • nıma kadar kalacağım. Bu müddet zarfında fakültenin nakli için tanzim edilen programı tatbik etmek, ve bu hususta Vekâletten gelecek direktifleri almak ve diğer Fakültelerin ıslahatile uğraş mak, bu Fakültelerin kadrolarile meş • gul olmak gibi vazifelerim vardır. Dün öğleden sonra müsteşar beyle uzun uzadıya ıslahat işlerine dair gö rüştük. Gazetenizde neşrolunan başmaka le hakkındaki fikrimi soruyorsunuz ? Bu makale hakikaten çok iyi ve isa betli olabilir. Fakat böyle bir meselenin rr^ıakaşasma girmek istemem. Zaten ben burada her hangi bir misafir sıfatile bana verilen işlere nezaret vazifesile mükellef bulunmaktayım. Böyle bir naklin ne gibi faydalar temin ebir Bir düzeltme ıRTiHAL Trabzon esrafmdan Serdarzade Hacı Salih Efendi kerimesi ve Hacı Ali Hafız zade Mehmet Salih Bey refflcası Kebire Hanun müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak dün gece henüz genç ya • sında irtihali daribeka eylemiştir. Ce nazesi bugün öğlede Arnavutkövündeki hanelerinden kaldmlarak Rumelihisanndaki metfeni mahsusuna defnedflecektir. Kebire Hanım mönevver, halulT, fıka raperver bir hanımdı. Merhumeye gufran ve kederdide aile ve akrabasma sabırlar dileriz. (4136) Tipi Dindi! ROMAN Yazan: MAHMUT YESAR1 Yakında çıkacak!