4 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

2 ?<tzan: MARTA MAK KENNA îki Yüzlü Kız 5 Q C. Camkartyet' = 4 Haziran 1933 Şehir ve memleket haberlerî ) Siyasî icmal İhracat işlerî ifey'gJahgl. Uykuda mı idi? Silâhlan bırakma konferansnıda, murahhasunız Cemal Hüsnü Beyin Boğazlardaki gayriaakerî mıntakalann ilgas hakkmdaki bir tadil teklifi verdiğini dün tafsilâtile yazmıştık. tstanbul gazetelerinin birinde cuttu günü, diğerlerinde de dün çıkan bu haberi, Anadolu Ajansı, Cenevredeki hususî muhabirinden aldığını söyliyerek ancak, dünkü aksam servisinde hem de eksSc olarak gazetelere bildirebildi. Persembe günü Cenevrede cere yan eden Boğazlar meselesi gibi Türkiye için hayatî ehemmiyeti haiz bir müzakereyi ancak cumartett günü akşamı gazetelere tebliğ eden ajansm Cenevre muhabiri, acaba uykuda mı idi? Çevıren: AB1D1N DAVER )! Son yağmurlar Orta Anadoluda kuraklık tehlikesi zail oldu Son iki gün zarfmda Orta Anado luya bol ve devamlı yağmurlar yağ mış, bu hal kurakhktan korkan köylünün memnuniyetini mucip olmustur. Dün Zahire Borsasına ve diğer alâkadarana orta Anadoluda kuraklık tehlikesmm kalraadığma dair telgraflar gelmiştir. Son günlerde vflâyetimiz dahilinde de bazı yerlere fazla yağmur yağmış, bundan kısmen meyvalar ve kısmen de Trakyanın bazı yerlerinde hububat müteessir olmustur. Meyvalardan bir kıs • mı fazla yağan yağmurlardan dökül müştür. Kiraz ve visne en fazla zarar gören yemişlerdir. Hububata gelince fazla yağmurdan ekinler büyümüş fakat pek az mahsulü havi olan başaklar yağmurun tesirile yerlere yatmış • tır. Maamafih bu hal yalnız Gebze ve Çatalca kazalarma münhasır kal • mıştır. Zonçuldaklılar memleketlerinde çi lek yetiştirmeğe muvaffak olarak geçen sene tstanbula mühim miktarda çilek sevketmişlerdi. Bunun cok iyi netice verdiğini gören Zonguldakhlar bu sene de çilek yetiştirmeğe devam et • mislerdir. Bir iki gündenberi sehri • mize mühim miktarda çilek gelmeğe başlamıştır. Zonguldak çüekleri t«tanbul çilekleri gibi lezzelfa* olmakla be raber onlardan iri tanelidir. Zongu'dak geçen sene tstanbula 700,000 liralık çilek sevketmiştir. Bir eîden idare şayiasınîn Meçhul bir elin, Belçikanm millî renklerile boyalı Izmirdeki fena akisleri bir çocuk balonu uçurması Almanları kızdırmıştı tzmirden verilen malumata nazaran, Bunlar, bir neferin silâh davran •nış koştuğunu görünce korkarak toplandilar. Nef er de aralanndan geçmek için, koşmaktan vaz geçti ve yürüyerek ahalinin arasına daldı. Bu esnada, kalabalığm içinden bir ayak uTandı ve nefere bir çelme takarak onu yere yuvarladı. Alman eskeri kiifürler savurup duruyordu. Gözüm, Almana çelme takan inti • kamcı ayağın sahibini aradı. Kimi görsem beğenirsiniz ? Bizim kah • vede inzıbat rabitini bıçaklayıp ölidürdükten sonra savuşan •• Raoul fsnundeki arkadaşını kaçıran şu meçhul Çengelli tğneyi... O da, beni görmüştü. Bir tebessüm etti ve ka • labahğın arasına dalıp kayboldu. teşkil eden bu hareketi yapan ço cuklar, yaptıkları bu budalalığm şehre neye malolacağının farkmda bile değiller! Miralay Bey, dedim, nihayet bu zararsız ve masumane bir tezahürdür. tstiklâl bayramımızı tes'it et mek hakkimız değil mi? tstiklâl askını yüreklerknizden de çıkara • mazsmız ya. Tezahürat şu veya bu şekilde elmus, ne ehemmiyeti var! Sonra istiklâlimiz, henüz 80 sene liktir. Gençlik, istiklâl sevgisini ve kaynıyan kanım göstermelidir. Doğru değil mi? Miralay cevap vermedL Bana karsı pek hürmetkâr dav • ranan miralay aksam üstii, beni otomobiline bindirdi. Şoföre hiçbir e • mir vermedi. Anlaşılan nereye gi • dileceğini ona ötnceden söylemişti. Yolda giderken caddelerdeki bü tiin f enerlerle tramvay lâmbalannın maviye boyanmış olduğunu gördüm. Gökyüzü mütemadiyen sağa sola dolasan uzun (projektör ziyalarile kesiliyordu. Uzaklardan siddetli top sesleri geliyordu. Müttefikin tay • yarelerinin faaliyette olduklarını anladım. Otomobilimiz çok muh • tesem hususî bir konağın kapısında durdu. Bu konak, güzel kokulu çi çekler açmış ağaçlarla dolu bir bahçenin ortasinda idu Bahçenin içinde bir çok otomobiller bekliyordu. Mi • ralay, kapıyı çaldı. Evvelâ kapının parmaklığı arkanndaki cam açıldı. Bir baş göründü. Kisa bir mükâle • meden sonra kapı da açıldı, içeri girdik. Mantomu bir hiztnetçi kadma verirken içeriden çalgı sesleri geli • yordu. Süslü bir roermer merdiven • den inerek cidden çok muhtesera surette tezyin edilmis büyük bir salona grrdîk. Salonun her taraftnda bol bol çiçek dolu idi. Bu çiçeklerin baygın kokusu insana tatlı bîr zevk veriyordu. Salonun bir tarafı kır • mızi kadife perdelerle hususî höc • relere aynlmifb. Diğer taraftaki pencereler ise, gecenin karanlığı içinde hayal tneyal göriinen bir çi meniiğe açılıyordu. Salonnn ortasında dans Içîn cilâ • lanmif parke bir yer vardı. Bunun etrafma masalar tıralanmısta. Masalarda, her rütbe ve sınıftan bir çok zabitler oturuyorlardı. Yanlannda da hemen hepsi güzel kızlar vardı. Bir kısmı Belçikalı, bir kısmı Alman olan bu kızların yüzleri yorgun, gözleri mahzundu. Kızlar, yanlarındaki zabitlerin iltifatlanna ve okşamalanna isveli ve cilveli hareketlerle mukabele ediyorlardı. Şampanya su gibi akıyordu. Karsımızda iki kat olan bir ma • ttre d'hStel, biri kadife perdeli hususf salonlardan birtne gotürdü. Garson derakap şampanya getirdi. Gizli bir köseden görünmeden ça • lan orkestra, sürükleyici bir dansa başladı. Zabrtlerin hemen hepsi, biiâ istisna, eski bir an'aneye riayet için, talebe düelloiannda alınmış yaralann izini yUzierinde iftiharla tasıyorlardı. Bazıîfinnm gözlerinde tek gözlük vardı. Hemen hepsinin saçlan gayet kısa kesilmişti. Kadinlara pelince, onlan nasıl tasvîr edeyim, bilmem ki... tçlerinde bir çoğu vatandaşlanmdı. Onlara sorsara, her birinin yürekler acısı bir hikâye aniatacaklan muhakkaktı. Hiç süphe yok ki aileleri aç ve ümitsiz kalmısh; kendileri feci ta arruzlara uğramışlar, işkenceler çekmislerdi; bu kızlar harp denilen zalim ejderhanm zavallı kurban lan idiler. Bunlar, feiâketlerie yürekleri nasırlaşmiş bir muhitin or tasında alontıya kapilmıs birer in san enkazı idiler. Açlık, ihtiyaç bu mazlumlan zalimlerinin kollan arasına atmıstı. Vicdanî bir şekilde düşününce kabahat onlann değil, bu kızlan o hale sokanlann idi. (Mabadi var) Asyanın yeni hükumetleri fhracat ijlerinin bir elden idare edileceği hakkmdakî haberler tzmir piyasa sında fena akisler lıusule getirmis, mühim miktarda eşya ihracma hanrlanan tacirler alâkadar makamata müracaatle bu hususta kendilerine izahat verflm?sin! istemişlerdir. Alâkadar makamat bu haberi tekzip etmekle beraber, <hracat tacirlerimizin muntazam ve asrî bir. tes kilâtla çaiısmalarmın teminine çahsıl ^ bndirmislerdir. Belediye bOtçesi Belediye bütçesi hakkmda alâkadar makamlarla temas etırtek üzere geçenlerde Ankaraya gitmis olan Belediye muhasebecisi Kemal Bey tstanbula dönmüstür. Yeni bütçenin bugünlerde gelmesine intizar edilmektedir. Kibar bir randevu evinde Balonlar uçarken Otele döndüm. Miralay beni bekliyordu. Sofraya oturduk. Uzaktan uzağa «Viva!» naralan işitilmeğe başladı. Sesler gHtikçe yaklaşıyordu. du. Bu seslerin Belçikalı boğazlarından çıktığına hiç şüphem yoktu. Çünkü bana munis geliyor, yüreğimi lıoplatıyordu. Otelin önünden geçen. tramvaylar da çanlarını daha şid • detli çalarak bağırışmalara iştirak ediyorlardı. Gürültü, her an biraz daha büyüyordu. Sof radan kalkarak otelin kapısına koştuk. Kapının önü otelin müşterilerile dolmuştu. Hepsi burunları havada kök yüzünde fevkalâde bir şey arıyorlardi. Kalabahğın arasmdan kayarak en öne geçtim. Gördüğüm manzara, beni «on derece mes'ut ve müteheyyiç ettL Çok büyük bir çocuk balonu, takritben 100 150 metre irtifada, ha • vada sallanıp duruyordu. Bu büyük balon Belçikarun millî renklerine, şaru »iyah, kırmızıya boyanmıştı. Alt tarafmda kiğittan bir tngiliz bir de Fransız bayrağı sallanıyordu. Aynca iki tarafından sarkan u • zun v* geniş kâğıt şeritlerm üsfünde, iri harflerle «yaşasın Belçika!, «yasasm müttefikler!» yazılı idi. Balon. hafif temmuz rüzgârile, berrak ve açık senMuda, azametli ve nazlı nazlı uçuyordu. Bu balon, süngülerinîn tehdidine rağmen, Belçi • kanm ruhu hür ve tnüstakil oldu • ğunu müstevli düşmanlara anlatan güzel ve merdane bir meydan okuyuştu. Belonun »ivil Belçika halki üzerindeki tesiri harikulâde idi. Her» kes sanki elektriklenmiş gibî göz lerini göklerde dolaşan Belçika ve mfittefiklermin bayrakianna dikmiş, bağnşıyordu. Bu sesler, müthîş ve umnnî bir nara halinde bavayı çmlabyor, Belçîka milletinin, içinde tevinç ve heyeean taşan hür sesi koca şehri bîr daiga gibi kaphyordu. Birdenbire çat, çat, çat diye sert bir gürültu isiHldi. Bu, balona ateş eden Alman tüfeklermm çahrtısı IdL Alman makamah askeriyesi, bu zararsız balonun da bir düşman tayyaresi veya harp balonu gibi derhal ateşie mdirilmesmi emretmişti. Her tüfek patladıkça, halk daha büyük bir şiddetle bağınyordu: Viva! Viva! Viva. Bu bağnşmalar, zavallı balonu bir kursunla söndürünciye kadar devam etti. Yuvasına dönen bir aslanın gökremeshıi andıran Brüksel haTkmm narasi, Belçika milletinin sesi, yavaş yavas uzaklaşh, azaldı ve nihayet büsbütün sustu. Sükut ve rükunet avdet etmisti ama Brüksel, istiklâl bayrannnı, herşeye rağmen tes'it etmişti. Miralay, bu ise fen a haide içer • lemiş ve kızmışti. Ah, edepsizler ah! diyordu. Alman izzet! nefsfne brr teeaviiz rflmişlerdjr. Hâdisede sakîler tarafından oldurulen jandarma Hakkı Ef. île Çongre köyfinden Hasan Ağamn cenazeleri muazzam merasîmle kaldınlmıştır. Bu merasime birer müfreze polt», zabıtai belediye memuru ve askerle beraber kalabahk bir baDc kütlesi iştirak etmis, mezarlanna çelenkler konulmuştur. Halk, bflhassa koylü Almin vak'a esnasında gösterdiği cesareti ve yarar • Iığı takdirle anmaktadır. Ali, jandarma oldurühmce elrae bir bdun geçirmi* vet « Devletm jandarroasmj öidürdüTIÖT, ha...» Diye çete reisi vaziyetinde olan sa • fcalh haydoda hucum etmistir... Köyfönfin mdirdiği sopa ile yaralanan sa kallı baydut yere yıkılmıs, Ali 3dnd bayduda da ayni şekilde sopayı indirnri» haydutlan birer birer tepelemeğe bazırlanırken öldürülmüstür. Muddeiumumî Fahri Beyle istinatk hâldmi, soygunculuk gecesi hâdise mahalfane gitmişlerdi. Bunlar bugün Bursaya avdet etmislerdtr. Şakflerin bir iki gün içinde yakalanacsaklan kat'î olarak bildirilmektedir. Belediye memurlarına odun ve kömör Vapurculuk ınhisarı Vapurcular Şirket yapmağa hazırlanıyorlar Zoneuldah çüekleri Japonya 3e Çin arasmda katf mfl • tareke aktedildi. Japonya hükumeti sulh şartlanm da bîldirmiştir. Bu mütareke ile Çinin eski payitahta ve medeniyetin merkezi Pekin île n mühim li • manlarından Tiyençinin şimalinden geçen bir hattı mefruz ile Seddiçin ara • smdaki saha askerükten tecrit edüe • cek ve bu suretle Japon ve Mançuri ordulan ile Çin ordulan arasmda brtaraf bir mıntaka teşkil edilecektir. Mü • tarekenn şartlan gibi müsalâhanm sart lan dahi basit olup müstakbd Man • çuriya hükumetinin Çin hükumeti tarafından tanınmasmdan ve Seddiçinin cenubundaki harekât icm iki yüz mfl • yon dolar tazminat verflmesinden ve Japon emteasma karsı boykotun kal dınlmasmdan ibarettir. Bu şartlardan en mühimmi Mancurya hükumetmin taı dikidh. Tazminat meselesi ehemmiyetsizdir. Boykot meselesi ise haflca ak bir şeydir. Bu meselede Çin hükumetinin yapacağı boykot için kendi tarafmdan teşvik ve himaye gösterümiyeceğini taahhütten ibaret olacaktır. Mançuryanm, Moğolistanm, Türkista mn ve Tibetin istflclâlini tanımakla Çin mühim bir zarara uğnyacak değildir. Olsa olsa Çin, birer müstemleke halinde kullanmak ve Çinli mühacirlere mahreç yapmak istediği bu yerlerden o maksatlar için artık istifade edemi • yecek, lâkin Asyalı ve komşu olan bu hükumetlerden siyasî ve iktısadî d • hetten büyük menfaatler temin ede cektir. Evvelâ asıl Çin üe Rusya arasmda siyasî ve askerî muhkem bir set teşkil edilmiş olacaktır. Malumdur ki Mancurya, Moğolistan ve Türkistan Çine ilhak edilmiş birer memleket de • ğîldir. Bilâkis bundan yirmi sene evvehne kadar Çin, Mançurya,ya ilhak • • dilmiş bir diyar idi. Mançu hakanaln ve Mançu beyleri fetih hakkma «tinaden 350 senedenberi Çini idare ediyorlardı. Çinin harict ve dahilî emniyetini gene Mançu ve Moğol askerleri muhafaza ediyorlardı. Her Çin şehrinde Mançu askerlerinden mürekkep birer gamizon bulunuyordu. Türkistanı dahi Çinli kumandan ve memurlar değil, Mançu beyleri ve kumandanlan idar* ederlerHi. Yirmi sene evvelki Comhvviratfaı• kılâbı on sekiz eyaletH asıl Çini Mançu ve Moğol istilâ ve hakimiyetmden kurtarmışbr. Bundan sonra ÇrnlÜer Mancurya ile Moğolistanı ve Türkis • tanı kendi hakimiyetleri altına almak ve buralannı birer müstemleke olarak kullanmak ve yerli ahalinin yerlerine Çinli mühacirler doldurmak istemifler* di. Bunun için taraf taraf isyanlar çi • karak Mancuriye, Moğolistan, Tibet ve nihayet Türkistan istiklâlmi ilân et • miştir. Türkistandaki isyan ve istiklâl hareketinde başlıca saik, iki Mançu ve Moğol ve Dönyen valileri ve memurlan yerine Nankmden gönderflmif a • sıl Çinli memurlarm ve kumandanla nn takip ettikleri müstemlekecilik siyaseti ve Türklerin yerine Çinli mfihacirlerin iskânı olmuştu. Son gelen haberlere göre Çin hükumeti nihayet bo hatasını anlıyarak Türkistan île Tibetin istiklâlmi tanımıstır. Eğer bu haberler doğru ise Çin hükumetinin Mançuriyenin ve cenubî Moğolistanm istiklâlini d» hi tanıyacağı tahmin olunabilir. Esa • sen şimalî Moğolistan beş altı sene evvel Çinden aynldığmı üân etmis ve burada bir Sovyet hükumeti kurul • muştu. Şimdiye kadar millî Çin hükumeti bu ayniığı protesto etmemişti. So günlerde de Tibet kuvvetleri asıl Çine girerek Secuan eyaleti fle Kansu eya* letinin bir kısmını işgal etmislerdtr. Anlasılan Çin hükumeti Tibetin istiklâlmi tanıyarak asıl Çin topraklarmı kurtar* mak istiyor. Japonya ile aktolunan mütarekeden maksoft dahi asıl Çkün şimalî eyaletlerini Mançu ve Japon istilâsından kurtarmaktır. Velhasıl Asyada Mancuriye, Moğolistan, Türkistan vç Tibet olarak dört yeni ve müstakil hükumet teessüs etmektedir. MUHARREM FEYZİ Belediye kooperatifi tarafmdan memurlara odun ve kömür tevzii için yapüan haarlıklar bıtmiştir. Birkaç güne kadar tevziata baslanacaktır. Tevziat haziran, temmuz ve ağustos aylan içinde yapılacak, kıs gelmeden evvel arka«ı almacakbr. tktmt Vekâletİ merkez teskilâtı takviye edümek üzere butçeye tahsisat konulmustur. Vekâletin müsavir miktan 12 ye çıkanlmifbr. Bumarm ücretleri beser yüz Iira olacaktır. Fakat Vekâletçe miktarlan azaltılarak icabmda ücret • leri tezyk edilebflecektir. Kadroda 600 Iira ücretli bir de basmüsavir vardır. Avrupa müzelerinde tetkikat yapan tstanbul asan atika mozeleri müdürü Aziz Beyin bugün sehrimize dönmesi beklenmektedir. Ayasofya mozaiklerini meydana çıkarmak üzere üzerlerindeki nvalan kazıtmakta olan mütehassıs birkaç tane haç bjılmuftur. Mütehassıs bunlarm fotoğra^ ırını aldırmıştır. iktısat Vekâleti merkez teşkilâtı takviye edilecek MGze mfldflrO geliyor Vapurcular . Türk sulannr'a posta vapurcu • luğunu devlet inhisanna alan yeni kanun mucbînce şirket teş • kiletmek üzere Benzin ve petcol gibi mevaddı müshazırlık yap • teile deporlan için badema Belediye subelerince müsaade verflmemesi, bu ka maktadvlar. bil yerlerin doğrudan doğruya Belediye Ancak, ka merkez fen heyetince tesbrt edilerek nunda şirket in ruhsat Kast karar alhna almmıştır. teşekkülü için alta ay mühlet ' Limon Kralı Diyamandl Efendi • verildiği halde Deniz ve Hava Müste. nin muhakemesine dün 8 inci thtı • kanundaki bazı 9Orhğ\ balıkçtiık mü.sas mahkemesinde devam edilmişkayitler, şhndiki lavirliğtne tayini muh t'r. Mahkeme dün de şahitleri dinleKerestecilerde yapılacak olan mu serbest çalışmıya temel olan Mehmet meğe devam etmiştir. Geçen celsede vakkat hal binasmm hazırlıkları devam üç ay sonra niAli Nasafet Bey şahitlerin ifadeleri arasında Gümehnektedir. Bazı kimseler hal binasının hayet verileceği ihtimalini varit gösrük Başmüdürü Seyfi Beyin de ismi yapüacağı sahilde ergeç bir nhtun in • terdiğinden vapurcular tktısat Vegeçmisti. Seyfi Beyin bu iddialara sası muhakkak olduğu için binanm sa kâletine müracaat ederek bu müd • verdiği cevap muhakemenin önü hilde yapılmasmm doğru olmadığı fikdet meselesini sormuşlardır. müzdeki celsesinde okunacaktır. rini ileri sürmektedir.ler. Diğer taraftan Seyrisefainde de Mahkeme dün mevkuflardan DiAlâkadar zevat bu fikre iştirak et • yeni teşkilât için yakında tatbikata yamandi Efendinin eski kâttbi Argiri memektedirler. Çünkü esasn burada hal geçilmesi beklenmektedir. ile, muayene memuru Ali Bey hakiçin demir potrellerle muntazam bir nhDün idareye gelen emirde, bh* aykmda kefaletle tahliye karan ver • tma yapıbnası mukarrer olduğundan bu dan fazla taahhüdata girişilmemesi miştir. Kolcu Arif Efendi de kefalet itiraz varit değüdir. bildirilmişrrr. gösterince tahliye olunacaktır. Seyrisefainin borçlan, kfareyi isDün gelmiyen iki sahidin celbi itihlâf edecek yeni teşekküllerm kaçin muhakeme salı gününe talik ozançlarından aynlacak paralarla lunmuştur. Mükelleflere vergi cüzdanı ve hükumet tarafından ödenecek, alârilmesi hakkmdaki kanun dün Defkadarlara bono verilecektir. Sadulterdarhğa tebliğ edilmistir. Buna lah Bey, yeni teşkilâtın müdürlükBir müddettenberi siyatikten muznazaran Defterdarlık veya malmülerine tayin edilecek zevatın listesile tarip bulunan ve vazifesine devam dürlükleri istiyen mükelleflere bi • yann sehrimize gelecektir. edemiyen tstanbul Müddeiumumisi rer cüzdan verecekler, mükellefle • Bu teşkilât tamamen ticarî bir isKenan Beye Adliye Vekâletince iki rin tediye ettikleri vergiler bu cüztikamette çalışacak, inhisarlarda olay mezuniyet verilmiştir. danlara yazılacaktır. duğu gibi muamelâtı, mürakıpler tarafmdan mütemadi surette kontrol edilecektir. Bunlann bütçeleri, kadtsmail, Belediye tanzifat kısmı oDefterdarlık tstanbul vilâyetinrolan tesbit edildikten sonra hazırdacılanndandır. Evlî olduğu halde de yeniden icrası mukarrer malî lanarak Vekâletin tasdikile tatbik ve medenî kanunun memnuîyetîne teşkilâtın tatbiki içra fimdiden ha • edilecek, sene sonunda da Büyük rağmen tekrar evlenmek istemiştir. zırhğa başlatnıstır. Millet Meclisinin Maliye ve tktısat Bu arzusunu Beyazrt nüfus memuru Defterdarhk yeni tesküât kanunuencümenlerile İktısat ve Maliye VeHamdi Beye açmış, memura kırk Iira nu hanrlıklı olarak karsılıyacaktır. killerinden mürekkep heyeti umuvermiş, o da bir takım dolambaçlı Alınan malumata nazaran yeni tesmiyesi bilânçolannı tetkik edecektir. kayitli muameleler yaparak tsmailin kilât eylulden Htbaren tedricî bir Bu teşekküllere zarar etmiyecek tekrar evlenmesine imkân hazırla şekilde tatbik edilecektir. bir vaziyet teminine çalışılacak, zamıştır. rar eden teşekküle hükumet yardım Fakat sonra mesele anlaşılmış, edecektir. ikisi de mahkemeye verilmislerdir. Hükumet, Seyrisefainin ilgasın Dün, bu davaya Ağırceza mahkemedan sonra DenizyoIIan işletme müBoğazm Anadoiu sahili ile Osküsinde başlanmıştır. dürlüğü ismile vücude getirilecek odar cihetindeki emlâk kıymetlerinde Her iki suçlu, kabahatlerini inkâr lan dış hatlar idaresinin meşgul obüyük bir sukut vardır. Boğaziçinde ve tevil yollu sözler söyliyerek kenlacağı işler meyanmda, bilhassa ecyedi, sekiz odalı evlerin 1315 liradilerini müdafaa etmek istemişler nebi memleketlere yapılacak seferdan fazla icar getirmedikleri görüldir. Bundan sonra şahitler dinlen • lerin tanzimi hususuna ehemmiyet müştür. Bu sukut karşısında emlâk miştir. vermektir. sahipleri maliyece emlâke evvelce Mahkeme, tahkikatın tevsii için konulmuş olan kıymetlerin indiril Bu seferler, idareye şimdiki ka ba?ka bir güne bırakılmıştır. mesi için müracaatte bulunmakta • dar açık veremiyecek bir hale ge dırlar. tirilecektir. Yeni ihdas edilen tktısat Vekâleti Moda, Fenerbahçe cihetlerindeki Hava ve Deniz Müstesarlığı, mem • emlâk kıymetlerinde ise tezayüt olleketin hava seferlerinin ticarî maEvvelki günkü gazetelerden biri duğu soylenmektedir. hiyette olan ksmnnı tanzim ede • tstanbul Posta ve Telgraf Başmüdücektir. rünün değiştiğini yazmıştı. Halbuki Seyrisefain kadrolannın nekadar bizim aldığımız mevsuk haberlere daraltılacağı henüz belli değildir. nazaran Başmüdür Hüsnü Bey detstanbul vilâyetinin yeni sene kadroAnkaradan gelen son malumata ğişmiş değildir. Son bütçe ve kadro su gelmişth*. Kadroda esash bir tebedgöre, tensikatın bidayetinde zannetebeddülâtmda maaşi arttırılmak sudül yoktur. Kadrolan tebliğ edflen dedildiği ve şayi olduğu kadar geniş retile yerinde alıkonulmuştur. vaire maaş tevziine dün de devam e • tutulmıyacağı söylenmektedir. dilmistir. Sadullah Beyle beraber Ankaraya giden Seyrisefain Kalemi mahsus Mezarlıklar işile uğraşmak üzere müdürü Refik Bey dün sehrimize bazı kimseler tarafından bir şirket Bugün Beyierbeyi saraymda Vali Mudönmüştür. teşkili için harekete geçilmiştir. Bu hittin Bey tarafından tstanbuldaki ec • Deniz ve Hava Müsteşarlığı kadteşebbüsün haşında bulunanlar şu nebi konsoloslar şerefine bir ziyafet rosu 47 memurdan müteşekkil olagünlerde belediyeye müracaatle şeverilecektir. Bu ziyafet muhtelif za caktır. Müsteşarhkta iki müdür, fen, hir dahilinde ölü yıkama, ölü kal manlarda konsoloslar tarafından ve deniz, balıkçılık ve süngercilik ve dırma, ölü gömme ve asrî mezar prilen ziyafetlere mukabele maksadile hava müşavirleri bulunacaktır. lıklar vücude getirme işlerinin yeni verilmektedir. Balıkçılık müşavirliğine 250 Iira kurulacak şirkete verilmesini teklif ücretle Mehmet Ali Nasafet Beyin edeceklerdir. getirilmesi muhtemeldir. Benzin depolarına nasıl ruhsat verilecek? Yeni hal binası için yapılan Itirazlar Limon kralının muhakemesi O eft@ v d a r 0 h k t a Vergi cOzdanı kanunu Müddeiumumi mezuniyet aldı Yeni teşkilâta hazırlık Şayanı dikkat bir muhakeme Emlâk sahiplerinin yeni mOracaatleri Posta Başmödörö değişmedi Yeni kadrolar Vali Beyin ziyafefi ölö gömmek için şirket ît S ş f l e r l ilâç fiafları icin mOhim bir karar Sıhhat Vekâleti memlekette ilâç ve ecza pahalılığının önüne geçmek için çok mühim bir karar vermiştir. Bu karara göre 1 temmuz tarihin den itibaren Türkiyeye hariçten ithal edilecek olan ilâçlann üzerinde Türkiyedeki satış fiatlan yazılmış bulunacak, üzerinde fiatlan yaxılı olmıyan ecza ve ilâçlar memleketo ithal olunmıyacaktır. Bu ilâçlar dahilde ecza depolannda yüzde 10 kazançla satılacak, e o zaneler de perakende satışlarda ancak yüzde 15 nisbetinde bir kâr ilâve edeceklerdir. Bu nisbetlerden fazlaya ilâç satanlar hakkında kanunî ta^ibat yapılacaktır. llk mekteplerde imtihan Dünden itibaren ilk mekteplerin beşinci sınıflarında imtihanlara başlanmıştır. tmtihanlar önümüzdeki cumartesi günü bitecektir. Haziran nihayetine doğru son sınıf talebeleri tarafından mekteplerde veda müsamereleri verilecektir. Isveç sefaret başkâtibi TakdTİ kıymet komisyonu Gayrimübadiller takdiri kıymet ko • misyonu Ankaraya nakledilmiştir. Ko • misyon reisi Faik Nüzhet Bey de yarrn gidecektir. tsveç hükumetmin Türkiye sefareti başkâtibi M. Bark Holst hükumeti tarafmdıf Bern sefareti başkâa'pliğine tayin edilmistir. M. Bark Holstin yerine tayin edilen M. Graftröm memleketimize gelerek yazifesme başlamıştır.