Halkevlerinin yıldönümü dün memleketin her tarafmda tes'it edildi sahiftdtn nutbalt) bir vasıta Te bir yer addetmek yal nız bu kadarı dahi bunun bliyük bir mîllî müessese olduğunu anlamak içîn kâf idir. Halkevler! vatandaşların külfet * siz toplanacaklan yer olduğu gibi vatandaslann memleket ve millet iflerini bilhassa tnilletin yüksek kül tttr işlerrai, düşündükleri gibi zah ' metsiz konuşabilecekleri bir yerdir. HaDcevlerine ilk acıldığı günden itiba ren büyük bir miUî müessese ehem * miyetini atfettik. Bir senelik tecrübe bu noktai nazarımizın isabetli ve kiymetli olduğunu isbat etmiştir. Her yerde vatandasların Halkevinde tam ânanarak ilmî v© içtimaî mes'eleler Için fikirlerini birbirlerine zevkle söylediklerini memleketin siyasî ve memleketin iktisadiyatı hakkinda malumat vermek için bu vautadan istîfade ettiklerini memnunîyetle gördük. Arkadaşlar bir çok yerlerde Halkevleri senede 120 den fazla toplanti yapmışlardır. Bir senede 120 den fa«la Wr yerde toplanmak demek, tak rîben üç günde bir toplanmak de mektlr. Ankara Halkevinin maz nar olduğu iyi nazari iftibarla ha tirlıyabiliriz. Her toplantıda burada konferans verenlere veya güzel konser lezzetlnl tattıranlar daima bn anda olduğu gibi müsamahaya lâyık olmaz. Ekseriyetle çok istifadeli ve çok degerHdir. Yer darhğmdan Halk. evlerine giremiyenler daima giren lerden daha çok oluyor burada toplantıda bulunan arkadaşlanmız kadar dışarıda bırakıyoruz. Arkadaşlar, Milletimizin ilerileme hamlesi • kadar fazladır ki, bugün ibtiyaçlara kâfi geleceğinl tabmin ederek koyduğumuz bir iüçüytt iki sene sonra çok geri kalmış görüyoruz. Anka ra'da olduğu glbi başka yerlerde de yaptığımız bir bina, açtığımız bir salon nasıl doldurulacağmdan endvşe ettîgimiz bir mektep iki »ene »onra bütün ibtiyaçlann gerislnde ka • byor. Biz bu darlıktan yalnız mtmnun olmalıyız. Salonlann ve mekteplerin geniş gelmesinden korkulur. Onların dar gelmesi milletln daima daha çok hız ve daha çok mesafe aldığmı gösterir (Alkışlar). Halkevlerinde millî ve içtimat hayatm temelleri terbiye suretinde, tedrU «uretinde, konuşma suretlnde mtttemadiyen kurulmalıdır. Bunu ütlzam ediyoruz. ».'. , Cumhuriyet Haîk Fırkasımn Halkevleri vantasile memleke* içinde Ukip ettiği kültür politikası bu vasıta He iltm ve fenni güzel san'atlan yapmak, bu memleketin »iyaseti, iktisadiyah hakkmda en yeni, en dogru malâmatı ortaya dökmektir. Arkadaşlar, ttkn ve fen noktai mzanndan Halkevleri, muhitlerm okumuş, bilen öğrenmesini ve ogretmesini sevenlerin çabşman için idealini müessir InlmaM iem hazar bir vasttackr. Arkadaşlar, Halkevlerinde gttzel «an'atlar içm memleketin en derin alâkasmı uyandırmayı ve güzel san'atlara olan muhabbeti nffletm içinde her tabakaya her vesile fle yaytp ogretmeyi makeadarnnunn baştnda sayıyoruz. Cemiyetimiz flnn ve fenne istinat eden, güzel san'atlara meclup olan, milliyetçi, üerleyid bir cemiyetuV. Böyle olmalıdır. (Alkışlar). tlim ve fen kadar g&zel «an'atlan ceniyet içinde birind itibar dereeesinde göstermek, tatbflt etmek Halkevlerinin baslıca vazifelerînden biridir. Her gfttiğim yerde Halkevlerine temas edinee ne kadar ktmlerin hangi mevzu tizerinde kaç konlerans verdigini «ordum. Keza aym ehemmiyetle her gittiğim yerde güzel san'atlar üzerine ne ka dar toplanh yapıMığuu ve neler ya • pıldığun sordum. Halkevleri Cumhuriyet Halk Fırka anun kendi prensibinde oldugunu ve bu prensiplerin memlekette nasü tatbik eidfldiğini her gün halkımıza söylemek için de başlıbaşuuı bir merkerdir. Cumhuriyet Halk Fakasnun prensiplerini her gün söylemek nasd tatbik edildiğinden her gün malumat vermek lâzundır. Cumhuriyetçi, milliyetçi, mkdâpçı ve devletçi poktikasının, bu memleketin bali inkişah, emniyeti temin eden, ge • leceğine en büyük kudreta* ve en yüksek bfban temin edecek olan bir program elduğuna «amunî olan ve bu suretle ioanmış olan bizler bu prensipleri ve manalanıu yahuz samimî bir hisle dinkyecek olanlarm bepsine anlatabflecefimis iddiasmdayız. Eğer mutlaka inanfm'n»»^ için daha evvelden verilmtş bir karar 3e gelen birisi karşumda kal ma»snk, soylediklerimizin bu memle • ketrâ menfaatlerine en muvafık oldu gunu isbat etmek g6ç değfldir. Arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Fnkasmm prentJpferi hal için yaldızı Ozerinde akan gSsterisli şeyler deffldir. Cumhuriyet Halk Fırkasuun prensip* leri ancak geçen her gün için muvaffaIriyet ytldızı fl« parlıyaa birer eserdir* (Şiddetli alkıslar). Cumhuriyet Halk Fırkası prensipierinin ve Cumhuriyet Halk Fırkası politikasuım halH için ken*«ml diğer her politücadan ayırt eden noktası içinde bulunduğumuz gün için, asla bir yaldız söylememesi, bilâkii bulunduğumuz gün için çetin vazifeler, çetm çalısmalar ittemesidir. Çünkü biz içinde bulunduğumuz, muğlâk beynelmüel ve millî karışık mes'elelerin içinden çıkmak içîn alda» heı «öıler, aldtbeı ve mübalftgalı vaitler değil, bilâkis mahrumiyet istiyen, çalışmak istiyen düsünmek, bilmek, yorulmak istiyen vazifeler istiyoruz. Ancak, istediğimiz vazifeler, canla başla çakşarak yapıldıktan sonradtr ki, ge çen her seneyi hahrladığimız zaman muvaffakiyetle nasü geçtiğini biz de düşünerek bayretler içinde kalıyoruz. Ve âlemi hayretler içinde bırakıyoruz.. (Bravo sesleri, alkıslar). Biz muharebe meydanında bulunan o adam!ans ki muvaffakiyet kazanmak için btrbirimiıe can vermek Uztm geK diğini söyleriz, Eğer muharebe mey danında bulunan bir adam muzafferiyeti kazanmak için arkadaslanna bilâkis dua etmek, su veya bu tarzda kendini avuhnak lâzım geldiğini sövlerse o adam elbette yalan sövler ve o idare, mem leketi belftya sokar. Biz vatandas va zifelerinm iyi yürekle ve fedakârlıkia ifasını daima ohemmiyetli tutaeagız. Bi* vatandaslara her seyden evrel eger yaşı gelmis ve askere çağırıl . raışsa askere gitmesi lâzımdır, eğer vergi borcu gelmis kendisinden miikellefiyet istiyorlarsa vergi borcunu herkesten evvel vermesini namus borcu bllmesi lâzımdır deriz. Biıim siyasetimizin muvaffakiyetimizin te« e l i vazifelerip açık söylenmesidir. Arkadaşlar fikir olarak ve mti essese olarak mes'uliyet mevkiihde bulunan siyasî partimizin bütUn özünü ve varlığım halkm preniş tabakalanna anlatması ve »cvdirmesi için miihim bir merkezdir. Her vesileden istifade ederek HaU kevleri, hiç bir «iyasî kayit aran maksızın her vatandaşı geniş mik • yasta müstefit etmeğe çahşıyorlar. Bunda muvaffak olduğumuz nisbet* te fırkatnızın, millî hayati kültür iatikametinde o derece muvaffak olacaktır. Arkadaşlar, dünyanm hali süku. nete ve ufuklan her türlü bulutlar dan azade tutan istikametlere gitmiyor. Türk milleti, Türk siyaseti ne kadar dikkatli ve ne kadar beynelmilel gaUelerin çıkmamasını arzu eden bir zihniyette ve istikamette olursa olsun blltün ihtimaller üzerinde kâfi geleceğini zannemeğe imkân yoktur. Arkadaşlar, Azamî derecede gayret hüsnü niyet ve sulh havası içinde milletlerin biroîrile iyi geçinmesi havası içinde ilerilemek ve inkişaf etmeğe çalış • mak bizim politikamızın temelidir. Bu hususta akb başında olan kim» se. Ama her hangi bir fırtına ne vakit, ne suretle zuhur ederse etsin meydana çıkınca her vasıtadan ev vel bizim kuvvet, metanet ve her türlü mukavemet vasıtası tuttuğumuz nokta, Türk milleti içinde birbirimise dayanarak gBstereceğimiz kuv vettir. (Bravo sesleri alkışlar) Halkevinde geçirilen millî hayatm inkişafına bugün maddî kuvvet noktai nazarmdan dahi başlıca ehemmiyet veriyoruz. Silih kuvvetinden her türlü cebir ve madde kuvvetinden daha müessir olan nokta, bizim itikadımızca Halkevleri gibi muesseseler, ffldrlere bütün millet içinde millî hayatın kazanacağı bera berült, yükseklik ve sağlamlıkfar. Her süâhtan östün olan budur. (Alkışlar). Geçmişte olduğu gibi her hangi bir yartn da gene bir çok çetin imtihanlar vermeğe muztar kalmak ki biz o imtihanlan her gün vermeğe hazmz. (Alkıslar). Muztar kalırsak o günde başhea güveneceğimiz kuvvet bütün milletin ideal için gosterdiği gibi gene göstereceği bir lüc kuvvetidir. (Alkışlar). Arkadaşlar, Ikind fıkra olarak ilerliyen cemiyeti her gun daha ileri gürmekten ve götürmekten başka dileği olimyan fırka olarak memleket içinde Iraltür hayabnm gemşlemesine bütün bu mülâhazalarun ne kadar ehemmiyet verdiğimizi gösterir. Geçen bir sene zarfuıda bir çok Halkevlerinin hakikaten sizi memnun edecek, hoşunuza gidecek geniş bir derecede calıstıklarmı söyliyebilirim. Ba na Anadolu'nun hemen her kösesine dagümış olan merkezlerden böyle bir çok çalışnnş ve güzel semereler vermis yerler söylenmiştir. Bunlann her birine rasgeldiğuniz zaman programlan hak kmda Ufsilit ahra. Kendilerini bir çok defalar tebrik ettim. Geçen defa bir muddet îçi Q cenup vilâyetlerini gezerken her tarafta bana toplanacak yerlerinin darIığından şik&yet ediyorlardı ve yeni Halkevleri yaptırmağa çalışıyorlarA. Her yerde kaç konf eran» kaç kon•er verdiklermi izah ettiler. Güzel bhr Halkevi »lan Afyonkarahisar'da verilen tafsilât arasmda konferanslarm ve mevzuundan bilhassa memnun olduğumuzu huzurunuzda söylemek ist.rim. Kesalik Kayseri'de de bir sene zarfmda yüzden fazla toplantı yapılmıştır. Ankara gibi, tstanbul gibi büyük merkezlerde de 120 130 kadar büyük içtima yapılmıştır. Bir çok yerlerde vesait tedarikinde müskülâta tesadüf ettiklerini gördüm. Arkadaşlar, Size Halkevleri için söyliyeceğim bu sözlerin bütün Halkevlerinden işitilmesini arzu ederim. Halkevlerinin muntazam çalış ması için birinci şart mal noktai nanazardan vaziyetlerinin muntazam olmasıdır. Vesaitin çeşidi, geniş olması mes'elesi ikinci derecededir. Her seyden evvel bir defa bütçe denilen şeyin Halkevinde mütevazi dahi olsa mutlaka mütevazin ve mun tazam olması lâzımdır. Bunu söy lerken şunu da söyliyeyim Halkevinin merkez idaresi bu noktai nazardan çok dikkatli ve kıskanç davranmıstır. Bütçede muvazenenin büyük mikyasta olduğu gibi küçük mikyasta da insanın vehleten vereeeği mana, eğer miktar az ise lâıım olan bir çok vesaitten mabrum kalmak tnanasıdır. Arkadaşlar, Mütevazin olmıyan bütçelerin ?eklen temin ettiği zannolunan vasıta lar hakikatte yoktur. Bu bir aldatmadan ibarettir. Onun için Halkevleri de muhtaç oldukları vesaitle mütentsip paralan olmadığı zaman dahi ne kadar varsa ona göre bütçe yapılmasını terci'h etmelidir. Çünkü bu nihayet bir toplanma dır. Ve maksat burada bir takım vatandaşların büdiklerini yapabildik lerini diğerlerîne anlatmalıdır. Bir vasıtamız olmasa dahi bir tarlanın ortasmda toplanıp gene birbirimizle bağırarak konuşabiliriz. Mes'ele süste değil teşkilâtın esasında fik rinde ve cevherindedir. Sözü Halkevlerinm faaliyetlerinin yakında mes'ulü olan arkadaşlan ma bırakacagıra. Geleeek sene Halkevlerinin faaliyetlermi rakamlar üze rinde huzurunuzda daha geniş an latmağa çahşaeağız. Arkadaşlar, Halkevleri vakit vakit siyasî icraahmızdan dahi vatandaşlanmıza açık alınla, temiz yürekle hesap vereceğimiz bir yer olacaktır. Emin olabilirsmiz ki, Cumhuriyet Halk Fırkasınm prensiplerini takip etmekten mea'ul olan Cumhuriyet hiikumeti, siyasetinin her safhasmda, iktsadî, siyasî, dahilî, millî her safhasında ve bilhassa millî haya tın, milliyet esaslarına, sağlam koklü ve sarsılmaz bir halde bulunmasından bütün vatandaslara karşı her yerde daima hesap vermeğe hazır • dır. rSürekli alkışlar). delerile bu ülküye daha emin adım* larla gidebileceğiz. Bu prensiplerdir ki bizi ebedileşmiş muayyen bir çerçeve içinde kurtararak siyasî içtimaî ve Iktisadî va~ ziyetleri nazari itibara alan her zaman yeni kanunlar veren bir beşer teşri heyeti havasmda yürüteeektir. Bütün bu esaslarla vâsıl olmak istediğimiz nokta nedir? Geçen sene muhterem Kâtibi Umumimiz Reeep Beyefendinin, muhterem selefinı Maarif Vekili Reşit Galip Beyefendinin bu kürsüden tebarüz ettirmek iste dikleri nokta Türk milletini medeniyet saflarında en ileri millet yap • mak davasıdır. Bu davanın büyük lüğünü ve karşisına çıkaeak binlerce zorlukların vücudünün ve işin verimlilik ve genişliğini hiç bîr zaman anutmuyor. Küçük görmüyoruz. Fakat dün ' yada idare kuvvetinin, iman kudretinin yenemediği hiç bir şey yoktur. Bu irade membaı bu iman kuvveti Türk milletinin dünya kadar eski olan tarihî varhğında ve asil kanında mevcuttur. Ergenekon: Türk milletinin ka ranlık tarihlerde yapfağı kahramanlığı hayalleştirilmiş, ebedileştirfl miş bir efsanesi idi. tstiklâl cidali yirminci asrin ortasında elsanevt bh* hakikattir. Bu büyük hakikat her noktai nazardan işlenmeğe ve üzerinde uzun müddet durmağa değer bir varlıktır. Türk milleti bu hey betli levhayı yaratalı on seneyi ıreeti. Fakat bu emsalsiz eser içtimaî bediî ve hatta iktisadi eephelerden şimdiye kadar arzu ettiğimiz glbi henüz işlenmiş değildir. ratolugun harieî manzarası müstcvlî bir millet manzarasından başka bhr şey dcğildi. Bunun için Anadolu ve Bal • kan'larda harihî hak iddia eden mil • letlerin karfumda âciz ve zebun kal mışh. Halbuki hakikaten bambaşka idi. Türk'lerin bu ülkelerdeki mevcudiyeti tarOıten daha eski idi. Türk edebiyah, Türk zevkinin Türk karakterinin bir ifadesi değildi. Akıp giden bu cereyan içinde milletin öz sesleri de duyulmadı değil. Fakat buna itibar edilmedL Ve kaba sayıldı. tmparatorluğun bu yıkıcı kasitleri kendisinin inatlı çalışmalanna milletin öz varlığı üzerinde büyük iş yapamadı. Türk dili, Türk tarihi bu • günkü nesle kıymetu' bir emanet olarak milletin bünyesinde bugüne kadar yaşadı. Işte biz bir taraftan bu hakikati milletimize aolaümak, diğer taraftan bu kıymetli hazineleri toplamak mak • sadile dil, tarih ve edebiyat subesini teşkil etmiş ve faaliyete girmiş bulunuyoruz. Bu vadi Bzerinde Halkevlerinde bir çok konferanslar terttp ediyoruz. Çünkü daima bu hakikatin tekrar edilmesme lüzum ve ihtiyaç vardır. Zira imparatorluğun ve onun bir aled olan tekke ruhunun millet üzerindeki tesiratmın el'an mevcut oldugunu maalesef görüyoruz. tnsan fle Tanrı arasmdaki ittisaUn ifadesi insanm öz dili olma sından daha tabîî bir şey yok iken ve bu hakikat büyük mületlerde böyle tecelli etmiş iken yukanda isaret ettiğim menhus tesirlerin albnda kalmış bazı zavalhlann el'an meveut oldugunu maalesef görüyoruz. Fakat irticam ba hortediyor. Bunun için mlBt btaKgîuııiBi hayatuu ve millî nağmelerimizi bey nelmilel nmsikt tekniği içinde ifade etmek istiyoruz. Bugün millî musiki diy< aramızda yaşıyan Bizans( tran ve Arap nağmeierînin kanşmasmdan hâsd olan saz ve fasıl musikisine nihayet vermek istiyoruz. En ileri milletlerle omuz omzı yürümek istediğimiz ve daha fleri adımlar atmak iddiasmda bulundugumu: bir zamanda, eski hayatm ruhunu te renniirn eden muukinin yeni hayab mızla bir alâka ve nisbeyti yoktur. Bu ifademizle millî musiki hayatmı bitirmek Utiyoruz. Cumhtmyet 25 Şubat 1933 Necia AN Beyin nutku Necip Ali Bey irat ettiği mühim notkuna şu suretle başlamış ve ezcümle demiştir ki: « Muhterem hanımlar ve rauh terera beyler, Geçen sene 19 şubatta Halkevinin tarihini yeni yapmağa başlanan kutsi sakaf altında ruhlanmızda büyük bir ümit, kalplerimizde ateşli bir heyecan olduğu halda memleketin 34 bucağmda yeni ülkü mekteplerinin açıhşnu varlığımızın en sıcak samimî temennilerile kutlulıyor ve selâmlıyorduk. Bugün gene memleketin 20 bucağında yeniden açılan Halkevleri ve ilk başlangıcı yıhnm aziz hatırasmı tes'it etmek için ruhlanmızda ayni heyecan ve kalplerimizde daha büyük bir tman olduğu halde toplanıyoruz. Halkevlerinin ilk açılışı tarihî büyük inkılâp tarihimiıde Lozan zaferi, Cumhuriyet ilânı gibi Türk milletinin hah rasında ebediyete hâkkedilecek aziz günlerden biri olacaktır. Beynelmilel medeniyet dünyasında harsî kudreti, mkıJâp ruhu, medenî varlığı, yüksek teşkilâtı itibarile bütün miOetlerin önünde yüriiyecek olan geleeek yıOann ve asırlann Türk milleti bugünü ihtimal ki gene bu kürsülerde daha çok büyük Dıtifallerle kutlubyacaklannı gözümözle görür gibi oluyorum. Her milletin beynehnilel medeniyet âlemindeld kıymeti o milletin küHür kuvvetinin dereeesüe mepsuten müte • nasiptir. Kültürü yüksek olmıyan milletin. medeniyetin her hangi bir safha sında kültürü yüksek olan milletlerle mukayese edibnesine asla imkân yoktır. Habeşistan ile Almanya, Tibet ile îngriltere arasmdaki fark bizce makinelesmek ve el sanayii safhasından ziyade kültür farklarile ölçülür. Bize göre ileri külHîr ıleri teknikten değfl ileri teknik ilerifcültürdendoğar. Biz bu mes'eleyi tar:'»hı seyrinden aldığımız yüzlerce misallerle is^at ederiz. Her zaman d«ği«en muhiti ve içtimaî icaplara tevafuk edebilmek ve on lardan çıkan yeni şartlara göre düsturlar koyabilmek için her halde kültür kuvvetine ihtiyaç vardır. Daima mkılâp içinde bulundu ğuna iman ettiğimiz dünyanm dönüşü elbette bir takım kaideler için dedir ve tabiatin bir cüzü olan in sanlann da gene bir takım kaidelere tâbi oldugunu kabul ederiz. Her şeyin mütemadî bir inkılâp içinde eluşu düsturun bizim ban mebdeler kabul etmemize mâni teskil etmez. Bilâkis fırkamızm esas prensip olarak kabul ettiği milletçiIik, cumhuriyetçilik, lâyiklik, dev letçilik, halkçılık, inkılâpçılık, meb Musiki ile de edebiyat ve san'at gibi şahsiyetin kuvvetli izleri ve renklerini taşıyan bir müessesedir. Şu hale göre tamamile garp musikisim alarak millî musikimizi imha etmek hem millî kültürümüz ve hem de beynelmilel san'at âlemi içm bir hatadtr. Vaktile Rus'lar böyle bir hataya düşmuşler ve •onra' büyük zahmetlerle tamir edebilmişlerid Biz böyle bir hataya düsmemek içm tekrar ederim ki, biz millî heyatmuzın terennümlermi ve millî benliğimtztn nağ melerim beynelmilel musiki tekniği t» çnde ifadeya hazırlanıyoruz. Bunun için şimdiden Deynelmilel tek niğe alışmak ve onu hazmetmek ve fleride yetisecek genç btidatlara şimdiden bir mevki hazırlamak lâzımdır. tleride elbette bu milletm de Vağner*leri, Bethofen'leri, Verdi'leri, Çaykovsyi«rf yetişeeektir. tşte bu büyük fistatlar garp tekniği içinde milli nağmeleri de koyacak ve bpkı bugünkü Rus muURHŞ sen her zaman ve behemehaT, aussürfsi glbi beynelmilel bir şöhreü haiz hmıIacaktR'. Edebîyatmuz dil ve tarih ve millî rengunu; içinde bir muskimiz do işlerinin şimdiye kadar ba saket yürüHakikati halde bugün gerçekleştir ğacakür. Halkevmm bu isteki rolü güyflsunden dolayı arzu edilen şekilde mmek istediğimiz davanın halü eidden zel san'atlara mensup olanlan kucak • Idşaf etmemiş ve milletm bediî terbiçok çetin bir iştir. önOmüzde yürayen lamak ve kıymetli istidaUen himaye et yesme shndiye kader böyük faydalar milletlerin bu nevi teşkuatlarmuı tarihi mek ve muhitte bedit duyuş ve anla vermemisdr. yanm asırdan aşağı değildir. Her BeynebnOel sShret »emin etmiş büyük yış seviyesini yükseltmekuV. HaBcevltrimemlekette eski ve yeni rejimlerm kurediplerimiz yoktor. Söylemek lâzım ge« mizin bu şubesi muhtelif yerlerde bayli duğu bu nevi teskilâon yüz binlerce inkişaf etmiştir. Türk'ün Halkevlerind lîrse tngiliz edebiyahnm, Fransız, Rus azası vardır. Bu teskilâtlar başka memmusild şubesme kaydolunaA aza mik • edebiyatlarmm mîUetleri ürerinde oy • lekederde çok verimli obnuş ve gttgSn nadığı terbiyevî ve debiî roiü bizim ede< tan 1852 dir. kemale gehniş müesseselerdir. Biz büTemsil şubesi > bıyabmız oynamanu«to>. Maamafih A* tün bunlan bilerek ve takdir ederek HaJkevlerimiz şöbelert içinde bq ŞÛrap ve Acem ve frenk teskleıi altmdan takip ediyoruz. Fakat şuna da kaniiz kortoTan ede^îvatımn mflll ruha do§ru beye bliyük bir temayül vardır. tnkılâp ki, eğer isnldâl mücadeleamde elduga fHdrlermin ve duygularuun halka ifagîtmektedir. Biz bu cerevana daha bügibi kütleleşerek kalplerimizde aym ruh desi hususunda en kuvvetü vasttalan yük bir htz verece^iz. Millî edebiyah • hâkim olacak olursa davamıa mtrvafmızdan biri olan temsil subeıine h«'kı< mızm fevkalâde inkişafı ve beynelmilel fakiyetle halledeceğiz ve şuna da kat'î şöhretini hazırlama etrafında toplayabu rağbeti istikbalde bize çok şey va surette emniyeb'miz vardır ki istiklâl har eak Mtidatkr şalısiyetlerra yetişmes! detmektedir. Fırka nesriyatmdan Alrr» btnin ruhu bizde daima hâkim olaeaktar. imkân ve fırsatmı hatızlamağa beseri imtkizler, Mete gibi bw çok eserler bazi Bu ruh nedir? Vatanın her tarafı bizkânlar ntsbetinde çalışacagu. Memle yerler mSstesna obnak şartfle hemenj den bir çok defalar kuvvetli ve harbi ketin her kösesmde mevcut 34 Halkeher tarafta muvaffaldyeüe terasfl edil. kazannuş muzaffer ordulan taraftndan vmin ekseristnde bu sene henüz ba« mistir. Temsil heyetiermin ba yüüyu ihata edildiği zaman bBtfin bu kuvvetlanftç devrinde olmasma rağmen ba şünfi hndandjrmak en esash vazifeleri leri küçük görerek milletin arasraa mfimetotla çalıştnağa başlamntv. Bazı möden olaeakfar. Bir çok milli eserlerb tevan bir vatandas olarak fltihak eden beraber şedövr sayuea mühim eserler Halkevleri bu ç«.lısmasnu daha ziyade ve düşmam memleketin harimj bmetercume ve adaptacyon tarikfle ^•l'mi^ flerleterek nek çok tBrcke kelbneler topl tinde imhaya karar veren Mustafa Ke* ''•" • % kfamsnr. Ve bazı yerlerde muhit'ermm nakledüecektir. mal de, ve düşmanın teçhizat itibarile taröıleri yazılma^a başlanmışfar. Bu humukayese edilemiyecek derecede kuv susta Esldşehtr, Kütahva, Konya, De vetli olan ordularma kaışı Sakarya'da nizH. Bursa, Kavseri, Zonguldak, tznruV, 22 gün maddiyet âlenunin binlerce zorAydm, tstenbul Halkevlermde daha Halkevlerinm yıl donumll mSnâsa luklanna göğüs gererek mukavemet eden mahsfie raaüyetler vardo'. betile, Rize, Stvas, Erzmoan, Aksaray Türk ordusunda ve nihayet hayatm haGeçen sene Türk tarihinde ük defa farlanmaıı bOe müskül olan mahrumiyet olarak Turk tarihi ve Türk diüne ait iki Buna, Manisa, Izmit, Adana, Gazian tep, Merssn, Şarkt Karahisar, Çanbri leri içinde kollannda çocugu, svtmda büvük kontrre 'toplannMtv. Büyük mBolu, Boyabat, Elâziz, Trabzon, Ordu eepanesi olduğu halde eepheye koşan kılâpçmm himaye ve rehberlisi altır.da Aydm'dan aldığumz telgraflarda Hal Türk kadınmda hâkim olan iman ve toplanan ba kongrelerden elde edilen kevlermin yıl dönümünü büyük mera ruh kuvveti ne idîse, bu yüıüyüşte de neticeier hiç bir mübalâğaya saplanmadmle tes'it edüdiği bildirlimektedv. hâkim olacak kuvvet gene o olacaktır. dan iddia edebilirim ki tahnvnimizden Yalnız yukanda dediğim gibi ba ruh daha çok büyük ve şümullüdür. Tamave kudret ezelden Türk milletinin varmile ilmt vesika ve tenetlere dayanan Bursa 24 (Telefonla) Bugün b*şIığında mevcuttur. Bunu güzel tanztm ve tarih tezlerimiz, dünyanm ümt kanaatta yeni müfti Mehmet Ali Efendi ol idare etmek icap eder. Bunun için e «» lerine her halde çok müessir olacakhr. mak Szere bütün Buna hocalarile hnam man bütün bir âleme karşı nasd tek bir Tarih kongresinden millî kültürumGz ilan, Halkevinde yapdan yıldönümü Ukfltle seklinde birleşnuşMk ştmdi de tibarfle bflyuk neticeler elde ettflc zahuratma iştirak etmişlerdir. bu aziz ülkü karştsmda yani Inrrretle Ba kadar sengin bîr geçnmm keşfeHARICt HABERLERt Türk'Ieşmek lâzundır. dilmesi bir millet îcin bttmez tâkenmez Bu tesekküllerimizle istflıdaf ettiğimiz bir köitür zenginagi kavnağıdtr. Bun gaye Türk milletinin içtimat, bediî, terdan sonra Türk gençliğî arbk bu nihabiyevî sahalarda Türk'leşmesi yani biryetsiz kaynaktan maneviyatmm gıda Berlin 24 (A.A.) VVplff »ja«Uk arzetmesidir. fmparatorluk devrl smı alacaktr. Bu itibarla harsınuzm ve nndan: ntn saltanat tacını her ne pahasma oterbiyevî sistemimizin îst3cameti arhk AJman postaian idaresinii) yaptr lursa olsun konımak ve kurtarmak için tamamile başka ve fakat çok kıymetli fı istatistiklerden anlaşılrfığına gomillî mes'elelerde tuttuğu yanhş ve bir yol takip edeeektn*. nn 93 ene r » n n * ' ? ? • » '' ' •©» ÖÇ ayı İçinde hainane polHikanm millî benliğünizde Tezyra •an'atlan müstesna olmak sar gönderilen telgraflann sayısı beş açtığı büyük yararlar tahmininuzdea buçuk milyonu bulmuştur. tfle güzel aan'atlann diğer kısunlarının hakikaten çok fazladır. Hiç mübalâfa flerlemesîne mâni olan en kuvvetli se1931 senesinin ayni devresînde etmeden diyebiliriz ki tmparatorluk ta beplerin mahiyetini maalesef dünkü dinî bu miktar altı milyon yüı bini bul • cı altında yaşıyan milletlerin hepsinden telâkkflerde aramalıdn. Resmin tarihi muştur. daha çok fazla Türk milleti zarer g3r mize yeni manada girişuıin tarihi henüz Radyo neşriyatım dmüyenler bh mastür. Başka mflletler iraparatorluk bir asv bOe yoktur. Buna rağmen mflrinci kânun sonunda 4.307.722 kişi devrinde yalnız sivasî varlıklaruu kay'etin ruhunda yaşayan istidatlar çok olarak tesbit edilmiştir. Bunlardav bettikleri halde Türk mflletmm mflM kuvveüidir. İste bizim bu mes'elede en 512,141 { hiç bir öcret ve reein verbenliji kayboTmak tehUkesine düs birind vazjfemtz ba utidatlann inkişamiyen körler, issizler ve harp malulmüştü. Türk diii Osmanh düi şekline fma yer bajarlamakhr. Resim ve miraarî lerinden ibarettir. •okuiuyordu. O zamanm sarfnu yazangibi zevklerin millete telkminde yaşalar lisanı, arzülbeyani osmanî 8ç Itsan* dığumz zamanm mOlt ve bedit telâkkfc dan mürekkep bir Ksani lâtif olup, dive lerinden mülhem olmamtz icep ettiğini Berlin 22 (A.A.) Berlin »in* dilımizi tarif ediyorlardı. Turk düi simalarma geçen »ene içinde 52 milde üâveten erzederim. yasî sahadaki Osmanlı tmparatorluğu yon kisi gitmistir. Yakra zamana kadar ihmal edâen günun kültür sahasuıda bir nömune»! idi. 1931 de bunlann miktarı 55 mit zel «an'atlardan biri de musild şubesidfr. yonu bulmuştu. Mekteolerde okutulan Türk tarihî sas^~ " Fakat musild ihrJyacı eamiyeüerde resim deee Osman oğuHan hanedanmm ta iha'yacmdan daha kınrvetK olduğu içm rihinden ıbaret idi. Yüksek tahsile katondra 24 ( A ^ . ) tngıitere'nb vusmuş bir Türk genci Anadolu'da hfl muhibn tazyiklerine rağmen mevlevflik Te bektaşilik gibi bazı dinî cemaatler ve Galles memleketinin büyük şehir • kOmran olan eski ve böyük Türk millet•araylarda ve halk aratmda yasayabiU larinde geçen hafta grip yüzünden 630 lerini deSfl, orta çağ tarihinde AnadomişuV. Halk arasmda musild flıbyacmı kişi ölmâştur. lu'ya hâkim olmuş Selçuküer hakknv tatmin etmek için açılan bu şubelerimiz Evvelki hafta Slenlerin ımlrtan 1306 daki malumatlanmn mecmuu, nihayet idi. ^ ^ bir çoklarmda talimatnamemizin gös bir kaç satırdan ibaretti. Anadolu'da terdiği istücamete rağmen yanlış bir tamamile millî bir politika takip eden, tarz Dıtiyar edilmiştir. Binaenaleyh muKaraman oeullan adi bir şekavet zümVVorochta (Karpatlarda) 24 (A. «ki mes'elesmde noktai nazanmızı daha resi çibi telâkki edilmistL A.) Geçen pazartesj günü sky vâzih olarak tesbtt etmek zaruret ve kayarken bir çiğ tarafından uçurumecbariyeti h«wl olmuştur. Resim ve Büyük bir hamakatle tarihm ara a< nıa yuvarlanan Darapicb adlı fen* «iınarı Merind» oldugg gibi nusikj «ırdan fazla görmiyen bnparatorlugun cin cesecfi «xua snaştasnalar ••ii * saran gene kendlsine oldo vw pek ps> wt*kium nMssfJBM çanfvken asnn aoıı ceefnde asfcert mOrreıeler Ufffıa * haliya mal oldu. Çünkü bu tezle impa•elâkkOerindeo mülhem elmamız icap dan bulnmuftuja '" ~ " Bayram memleketin her tarafmda tes'it edildi Bursa hocalarıpın tezahOratı Almanya'da radyo dinliyenfer Berlin sinemalarına gidenler ingiltere'de grip Ç9 altında kalan genç