"9 KânunosMiî If3« "Cttmhmiyet' Yîrmînci Izdivaç mektupları Cevdet Bey, yhmi beş yıllık ha yat arkadaşı Lâmia Hanım hayata gözlerini yumunca üç kızile başbaşa kalmıştı. îlk matem günlerinin taze acısile adamcağız ahdetti: Artık bundan sonra yabancı yüz haram olsun.. Hayatımı fl yavrularımın saadetine hasredeceğim... n n Fakat, aradan bir buçuk ay geçH çeçmedi, yalnizlık, bakımsız • lık, hâsılı bekârlık, henüz atcşlerî sonmerais olen kırk yedi yasınd?ki kalbini kemirmeee ba«ladı. Ne yapac&ktı şimdi?.. K?nsı c!cli kırk bes gün olmuştu. Kız ^ lanna: Cocuklar, bana bir kan buInnuz! Diyemzdi. Hem dese de ne cîkardı sanki?... Hiç kızları kendi ellerile kenriilerine üvey ana bulurîar mıvdı? Cevdet BPV, bir çece sabaha Padar. asabî bir uykusuzluk icinîde yataçında kıvrandı, durdu. Nihyayet, ertalk nırken aklına y bir care geldi* Gazetelere izdi var Uânı verrnek! Hemen kârıdı kaletni aldı ve su satırlan vnzdı: (Orta yaşlı, geliri verinde, sevimli bir za* ?vlenırek istiyor. Ar zu edenl»r (îstanbul, postrestant, bekâr) adrıs'ne vazsınlar.) Cevdet Pey, Uânı gazetede o kuduğu gürmn akşamı,roer"»kve heyecap iciıide postaneye koştn Ne büsin? .ve dili dolasarak sordu: Çocuk, sokak ortasında hıçkl Affed^rsinîz efendim, he ra, hıçkıra ağlıyordu. kâ*" adresire melriup var mı? Bir yolcu tordu: Postacı pülÜTisiyerek üç zarf Ne ağlıyorsun yavrum? UZflUl. Annemi.. Annemi kaybet • Cevdet Bev, viirefir.in çarpmtîm! t'larını elile bastıraral; mektup Zararı yok, ağlama... Söyle îarı aldı, postaneden çıktı. bakayım, sen kimin kızısın? Fakat, yolda telâ^la actiğı mek Babamtn adını bilmiyorum.. tuoların altındaki imznları ^ö • A., tnsan babasımn adını rünce, adamrağız az daha düşüp bilmez olur mu? bavılacaktı. Ne bileyim ben.. Annem daMektuplann ıV'i de kendi kızha dün vardı! larından gelmişti! Sivrisnek Çimdik Tiraki, »ofra başında iftar to • üç saat! punu beklerken kulağma ince bir Hanım, yeni hizmetçiye sor s«s gelmiş ve ezan zannederek du: orucu bozmuş.. Sofradakiler: Daha evvel nerede idin? Aman efendi hazretleri, de Boğazîçi'nde bir y?lıda! misler, ne yaptın?.. O ezan değil, Ne kadar durdun? sivrisinekti... üç saat.. Tiraki çorbayı içmeğe devam Uç saat mi?.. Neden? ederek mmldanmış: Dönmek için daha evvel Ne yapayım, günahını o çekvapur yoktu! sin! asırda san'at askı! DiKODl) Beyhude telâş! Baba.. Ne var yavrum? Bir şişe mürekkep kaç paradır? On kuruş çocuğum.. On kuruş mu?.. Tuhaf şey... Neden? Annem, halının üzerine bir şişe mürekekp döktüm diye üzu lüp duruyor da!.. <*5 r uM I A/ / Kazang Ne olursun kocacığım.. Vallahi imkânsız.. Demek beşyüz liralık bir yüzük benden iyi... Değil, değil ama.. Bu za manda beş yüz lira veremem Vallahi sen kânnı bilmiyorsun.. Neden? Neden olacak, yüzüğü a! san sen k&rdasm.. Acayip.. Ne gibi kâr's Ne gibi olacak, beş yüz liralık bir yüzük almakla artık öm rün oldukça eldiven abnaktan kurtulacaksın! 2*7 ^ ; Z ^ ^, , sW. \ /l Çare Küçük Ahmet kasap dükkânına girdi: Bir okka pirzola... Baş üstüne küçük bey.. Yalnız. et biraz sert olsun... Ya... Demek siz sert eti seviyors'muz, oyle mi? * Havır, sevmivorum ama, çaresîz.. Et yumuşak olursa hepsini Büyük annenS ytyor! Hanımefendi, Sanayii Nefiseden birini seviyor musunuz? Hayır... Galatasaray'dan birini seviyorum! Eşreften bir kaç kıt'a ömrü, hissetmiyenin rüyadır, Hisseden huldü hakikatte yaşar. Kasrına, meddine bakma ömrün, Kişi hissettiği nisbette yaşar! Besmele duyırtuş olan çeytan gibi Titriyorsun: (Höt) dese bir ecnebi! Padişahım öyle alçaksın ki sen tzzeti nefsin Arap tzzet gibi! Edebiyyatı atikayla cedide bir mi? Eskilerde ne kadar olsa tekellüf çoktur. Eski eş'arda dürbün ile mana seçilir, Yeni eş'arda mana gibi külfet yoktur! Seni tahkir eder mutlak desen dünya yuvarlaktır, Döner düny^, o dönmez, çünkü sabittir inadında! Sorulsa Şeyh efendiye Selânik nerededir bilmez, Bilir amma ki kaç tüy varsa Cebril'in kanadında! Yeni apartımanlar Güzel.. Âlâ... Bakınız, buradan manzara pek güzeldir.. Evet, gördütn.. Komşunun damını görüyor! Şurası da banyo dairesi.. Mükemmel.. Bu da dolap, değil mi? Yok canım. dolap olur mu hiç... Yane? Yemek odası! Bana ne? Zencın baba ile kizı arasmda: Ne?.. Resat Beyin oğluna mı varacaksın?.. Su sinema oğlam kılik'ı o meteliksiz züpoeye mi?.. Vallahi, billâhi seni mirasrmdan mahrum ederim! Bana ne?.. Resat Beyin ogluna söyle . O düsünsün! Emret! Bektaşinin biri, zengin bir zatın konağına iftara gitmiş. Top patlamış, yemisler, içmişler... Sonra, ev sahibi: Haydi, demiş, teraviyi kı lalim... Ve namaza durmuşlar... Dur muşlar ama, birden, ev sahibinin aklına bir şey gelmiş ve selâm verip sormuş: Yahu erenler, sen aptes al * madın... Bektaşi derhal cevap vermiş: Ne dedin de yapmadık hazret.. Emret, onu da alalım! yalan! Mahkeme bir talâk davası gS • riiyor: Efendim zevcimden ayrıl mak istiyorum.. Sebep? Sebep.. Şey.. Çok aptal! Vaktile niçin vardımz? Bilmiyordum efendim.. Zevc itiraz etti. Yalan.. Vallahi yalan.. Kendisini zevceliğe kabul edisiraden bunu pekâlâ anlıvabilirdi! Kadına mı hürmet, yaşa mı hürmet? isbat Salamon'la Mişon iskambil oynuyorlardu Birden Sala mon bağırdı: Haydi o radan.. Sen de kupa birliri yok tu. Nereden çtkardın 6e?.. vardı.. Yoktn.. Vardı be.. Hem oyuna mazdan vardı!. de daha batla • evvel Vallahi buna Atıverin! Yeni zengin fakir düşmüş olan bir eski zen gine sorda: Beyafen di, nasıl şa ye tnek odası ?... Güzel... Yok, hatır için »öylemeyi niz.. Eğer güzel değilse, vallahi şimdi sokağa atanm! Güzel de ğil.. Fakat isterseniz, soka • ğa atacağmıza bizim eve atı • verin ! 1 Saçma piyes... Birinci perde ile ikincî perde arasmda bir hafta geçtiği halde evde ayni hizmetçi görunüyori " Rica ederim Hanımefendi, buyurunuz .. Beni ihtiyar yerine koymayınız! Kızım bu manasız romanı ne diye aldmZ Cildi hoşuına gitti anne!