Tfirkiye'de ilk asrî sahayı Fenerbahçe yapt Cttmfmriyet' Bir Liranm Başından Geçenleı\ j Tefrîka numarast: 18 Yazan: Kemcd Ragıp Kazandılar, kaybettiler. Kaybettiklerini kurtardılar, kazandıkîarını tekrar verdiler. Kazançt? iken «bir az daha kazanmak ...» hevesile ... Odanın içîne sigara dumanından ağır bir bulut çökmiiş... Fiş şıkırtı larnn, rolet makinesinin uğultusunu, kırmızıdan, siyaha, çiftten teke sıçrıyan yuvarlağın gürültüsünü bas tıran sesler duyuluyor: Faîtes vos jeues! Beş lira ruj. Beş lira üçüncii duzina, on lira pas! Altı, dokuz: Bir lira... Rieu ne va plus! finü. 21!.. Rouge, impaiv et passe!.«. Topla paraları!. Ben yirmi bhle yirmi dördiin arasına yirmi kuruş «a cheval» koymuştum. Neye çektim onu? EHi liralık daha fiş versene bana!.. Sanki eskiden hazırlarmnş gibî, Onnik Ef., masanın bir kenannda iki kişilik yer buldu. Kâmfl'le Na suhi'yi oturttu. Kendisi de ayakta duruyordu. Cebmden kâğıt kalem çıkardı. Bir takım hesaplar yapı • yor, Kâmil'Ie Nasuhi de onun gös terdiği yerlere, onun söylediği ka dar para koyuyorlardı. Kazanıyorlardı. . Onnik Efendi: Daha bu, bir şey değil, diyordu. Ufak bir tecrübe.. Büyük bir kazmoda oynansa her gece bir iki bin lira kazanmak muhakkak... Nasuhi gibi, görmüş geçirmiş bir kumarbaz bîle kapılmıştı. Yalnız onlar değil, öteki oyuncuların çoğu da kazanıyordu. Hepsinin kazancı belkî dört beç yiiz lirayı buhnuştu. Bu gizli kumarhaneyi işleten düş kün kıyafetli insanlar bu kadar pa rayı nasd odiyeceklerdi ? ödiyorlardı da.. Kazandığına kanaat edip gitmak istiyenler ellerindeki fişleri veriyorlar, beyer onar lira alıp çek! liyorlardı. fçlerinde kırk elli lira kazananlar bile oldu.. Nasuhi bir arahk: Şeytan benim aklıma f ena şeyler getirtiyor. Sakın buçada basılıp rezil olmıyalnn. Diye fısıldadL ,Mp»y5 Jan: •••* Hayır efendim, dtyordn.Bu rası öyle herkesin, her önüne gele nin girip çıkabileceği bir yer değil ki... Oynanan oyun da hususî bir aile eğlencesi!!!^ Bir saatten fazla, belkî bîr buçuk saat kadar kazandılar. Sonra bir denbire talih değisti. Sekiz on elde bütün kazandıklanm kaybettiler. Onnik Efendi: Merak etmeyiniz, diyordu. Bu da bizim için iyi bir tecrübe oldu. «Şan*> m böyle birdenbire değiş mesi, böyle fena bir «seri> çıkmasi iki ayda bir kere görühnez. Zaten oyun biraz daha büyük olsaydı, meselâ Montekarlo'da oynamış olsay dık gene kazanırdık. Buradaki o' • yun küçük te onun için sistemi iste • diğimiz gibi tatbik edemiyoruz!.. Kâmil'Ie Nasuhi'nin canı sıktl mıştı. Zaten Onnik Efendînm sistemi ile her elde beşer onar kurus ka zanmanm hiç tadı yoktu. Beri yanda büyük oynayıp çok kazananlar vardı. Kazancı bile în sana usanç veren bu sistem, üstelik birdenbire bozuluverince Kâmil'Ie Nasuhi de ötekî oyuncular gibi talihe yaslanıp rasgele oynamak hevosine kapıldrlar: On lira ruj!. Bir, dört... Transversal bir li ra . Zero: Bir lira... Bir kaç el kazandılar. Heveslen büsbütUn arttı. Oyunu biraz daha büyüttüler. Sonra bütün kazandık • Iannı bir kaç elde kaybettiler. Eller cebe atıldı. Cüzdanlar açıldı. Ara ımzdaki elliser liralıklar birer iki şer eksikneğe basladı. Oyun saat on birde bitecekti. U • zatmak istiyenler oldu. Yanm saat uzattılar. Yanm saat geçtî. Yarnn saat daha uzattılar. Kazanddar, kaybettiler. Kaybettiklerini kurtardılar, kazandıklarmı tekrar verdiler. Kazançta iken «biraz daha kazanmak ..> hevesile oyna dılar. Kaybettikçe ziyanlarmı çı • karmak ümidile oynadılar. ElHşer liralrk arkadaşlardan sonra biz de birer ikiser, yeşil çohalı masanın üstüne döküimüştük. Orta yerdeki fınldağın yanında teneke den bir kutu vardı. Fırıldağı çeviren adam, masanın üstüne atılan para ları topluyor, bu kutunun içmde istif ediyor, onlann yerine allı yesilli fis Ierden veriyordu. Bu kemik parçalan da çok durmadan gene (gurupiye) nin önüne gidiyordu. Bir aralık beni de yakaladılar o ktrtımun içine attılar. Oyuncuların pek çoğu ceplerin deki bütün parayı verince birer ikiser çeküip gitmişlerdi. Beş on lira kazanan bir kaç tecrübeli kumarbaa da bu akşam içm bu kadar kazanca kanaatederek savusnmştu. Ortarta Nasuhi ile Kâmü'den baska üç dört kişi kaldı. Duvardaki saat on ikiyi çalıyordu. Fırıldağı çeviren adam: Saat taın on iki . Oyun bhi • yor. Bundan sonra üç bilya daha!.. Diye bağndı. Gene uzatmak istiyenler oMm Demin siz uzatttnız. Şimdi de bizim içm yanm saat uzatmalısınız... Kumarhanenin sahibi ayağg kalktı: On ikiden sonra (bakara) başlar. Usulümüz böyledhr. Değisthemc yiz. tsterseniz siz de bakara oynarsınız. Mdbadi var Ve aSn bir tpor sahası hatlne gelmîf olan Fenerbahçe stadtnın amttmt görünüşü [güzîde tayyarecimiz VecîKi Beyîn 'delâleti ile foto muhabirimizin havadan aldığı^ bu fotograf. tahayı cok mükemmel mrette göstermekle beraber ttadyomtm fehre nazaran vajayetini de teşbit etmektedirJ *nn baftan bvrulmua olan Fjanerbahçf kylüg £ğuunndaki buyüÛ udondan bir kös* Tenerbahçe'nin ktff baUtfi föfograft ve Fener stâdifdn bja ara'da eöruuüşü TFJŞnçr maalflSa^sporcalârtn soyunma salonu Rus takımına dün 1 0 yenildik iki müdafi ve bühassa Hüsamettin Rus'larm gol yapmalanna mâni olu yorlar. 37 inci daldkadayız. Sağdan inki«ai eden bir Rus hücuma, avut hathna kadar iniyor. Güzel bir şandel, topu PavloPun ayağma getirdi. Hüsnü'nün ha tası yüzünden top çok müsait bir vaziyette sağ ice geçti, Rus muhacimi güzel bir plâse Ue t»lnrnmm ilk ve son golünü kaydetti. Devrenin mütebaki aksamı karsı lıklı hücumlarla, fakat neticesiz geçti. Ve devre bittiği zaman Rus'lar 10 galip vaziyette idiler. Çöruk ve çafjnk btreç itdaştan JBarethen, aSefa yenı ~' ~ * .tamir edilen tribünler ar FjenerVahçe kulübunün heyeti, idare çtfast (Birinci sahifeden mabait) Rus'lar tstanbul'daki kadrolarile çıkmıslardı. Ilk akını bizimkfler yapblar ve Rus müdafaasinda kınldılar. Bunu takiben Rus'lar hücuma geçtiler. Beş dakika kadar akınlar karsılıklı bir surette devam etti.. Beşinci dakikada yaptığnmz bir hücumda soldan bir şutle gelen topu Rus kalecisî elinden karırdığı halde Vehap, za manında yetişemiyerek çok kat'î bir sayı f ırsatını kaçndı. Hücumlarrmız bir müddet bühassa soldan müessir olarak devam etti Oyunun on beşinci dakikastnda Rus'lar tekrar hücuma geçerek ka lemize kadar indiler. Bu tehlikeli akın İzmir'U LÛtfi'nin güzel bir kafa vuruşu ile geri döndü. Gene hücumdayız. Fikret'in soldan güzel bir iniş yaptığını görüyoruz. Top orta landı, fakat Vehap yetisemedi ve bu suretle bir gol fırsatı daha kaçırdık Rus'lar gene hücuma geçtiler. Sol iç Pavlof'un sıkı bir şutunu Hüsa mettin güzel bir plonjonla kurtardı. Müdafaamızın sol tarafı iyi oynu yor, fakat sağ taraf aksamakta.. Hii cum hathnda ecnebi temaslarla pismemiş bir kaç oyuncunun bulun maması fırsatlann kaçınlmasına sebep oluyor. Maamafih, müdafaamız ve muavinjhattımız Rus'lara gol fırsatı vermiyor. Rus'lar tehlikeli bi«hücum daha yapıyorlar.. Bunu kornerle kurtarabiliyoruz. Güzel bir köşe vuruşunu günün en iyi oyuncusu olan Hüsamettin, müşkülâtla kurtardı. Oyun bundan sonra Rus'larm taz yiki altına girdi. Soliç PavloPun sıkı bir şutunu Hüsamettin elinden kaçırdı. Tam kalenin önünde LÛtfi'nin yerinde bir müdahalesi, bir gol yememize mâni oldu. Rus'lar, hep nısıf sahamızda oynuyorlar. Mütemadiyen sıkışıyoruz. Her ikinci devre Ikinci devreye çıkarken taklmımîzda tebeddülât yapıhnışfa. Sağ açığa An kara'h Ali Rıza genrilmis, sağ içe Salâhattin, sol içe F>kret ahnarak Eşref sol açığa genrflmişti. Bu suretle takımın hücum hattı, daha ilk dakikadan itibaren kendi: gösteren bir beraberlik teminine mu vaffak oldu. Yalnız sağ açık tecrübesizliğinden, beklenen muvaffakiyeti gösteremiyordu. Nitekim, beş dakika sonra onu Niyazi istihdaf etti. Rus kalesine bir kaç ciddî akın yapıyc\uz. Fakat, çok sert oynıyan Rus müdafaası îehlikelerin tahakkukuna daida mâni oluyor. Tazyikımız 20 inci dakikaya kadar devam etti. Sonra Rus'larıri kendini kuvvetle hissettiren hâkim oyunlarına tâbi olmağa başladık. Maamafih, müdafaamız Rus'lara sayı fır satı vermiyor. Fakat, muavin hahmız bütün gayretini ancak bu sahada gös terebildi. Hücum hanna beklenen yardutıı yapamadı. Çünkü birinci devrede Rus'larm mutemadi tazyikına karşı koymak mecburiyetinde kalmış ve çok yorulmuştu. Devre iki tarafın bütün gayretlerine rağmen neh'ce vermeden geçti ve maç misafir takıırın 10 galibiyetile bitti. SaKdmn vaktile, tahJu HöÖaJelerte ç&D&li effati'<iü"dibteltümıŞ ve âtadyoma Vetoriddn g&zel bir antre yctpumt^tr